18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BağdatErbil diyalogda Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) eylül ayında düzenlenen bağımsızlık referandumunun ardından tansiyonun yükseldiği ErbilBağdat hattında görüşmeler sürüyor. Rudaw’ın DUNYA haberine göre, önceki gün Erbil’de görüşen Bağdat hükümeti ile IKBY yetkilileri, Erbil ve Süleymaniye havaalanlarının uluslararası uçuşlara açılması için altı maddede anlaştı. Macron’dan Calais ziyareti Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkenin Britanya’ya geçiş noktası olarak bilinen liman kenti Calais’teki mülteci kampını ziyaret etti. Burada kalan mültecilerle sohbet etti. İnsanlık dışı koşulları nedeniyle eleştirilen kamp, 2016 yılında dağıtılmıştı. Ancak kamptaki mültecilerin sayısı, önlemlere rağmen her geçen gün yükselmeye devam ediyor. Çarşamba 17 Ocak 2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Kosova’yı sarsan suikast 7 TAC MAHAL HATIRASI! İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile eşi Sara Netanyahu’nun Hindistan temaslarında dünkü durakları Tac Mahal’di. tFaKÇ ÖnA’ĞDımREIN a‘İysrı ail’i askıya alın’ Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Filistin Merkez Konseyi’nin Ramallah’ta iki gün süren dönem toplantısından FKÖ Yürütme Kurulu’ndan, İsrail’i tanıma konusunun askıya alınması çağrısı çıktı. Konsey, İsrail, Filistin devletini tanıyıncaya, Doğu Kudüs’ü ilhak planını iptal edinceye ve yerleşim birimleri inşasını durduruncaya kadar askıya alma işleminin sürmesini de talep etti. Konsey, İsrail ile tüm güvenlik koordinasyonunu durdurma kararı da aldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı kınandı. ‘Oslo sonlandı’ Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail’in, 1993’te FKÖ ile İsrail arasında yapılan Oslo Barış Anlaşması’nı “sonlandırdığını” belirterek anlaşmanın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Trump’tan Doha’ya övgü Suudi Arabistan, Mısır, Birle şik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn’in ‘terörizme destek verdiği’ gerekçesiyle geçen yazdan beri Katar’a uyguladığı ambargoya arka çıkan ABD Başkanı Donald Trump, bu kez Doha hükümetini “teröre karşı mücadeledeki eylemlerinden” dolayı övdü. Beyaz Saray Trump’ın, önceki gün Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad el Tani ile telefonda görüştüğünü duyurdu. Görüşmenin zamanlaması ise dikkat çekiciydi, zira Tani, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmek için aynı gün Ankara’daydı. Beyaz Saray’ın açıklamasında Körfez’deki BAESuudi blokuyla Katar arasındaki gerilime değinilmeden Trump’ın “Güçlü, beraber bir Körfez İşbirliği Konseyi vurgusu yaptığı belirtildi. İran’ın bölgedeki etkisine karşı konuların da ele alındığı kaydedildi. Bu arada BAE, önceki gün Katar’la yaşadığı hava krizini BM’ye taşıyor. Katar jetlerini Dubai merkezli Emirates Havayolları’na ait iki uçağı taciz etmekle suçlayan BAE’nin BM’ye bağlı Sivil Havacılık Örgütü’ne şikâyette bulunacağı duyuruldu. Perez’e ölümcül operasyon Venezüella’da güvenlik güçleri geçen haziranda hükümet karşıtı eylemler sırasında kullandı ğı helikopterden Yüksek Mahkeme’yi bombalayan ve diğer kurumlara ateş açan eski polis memuru Oscar Perez’i yakalamak için operasyon dü zenledi. Beş kişinin gözaltına alın dığı operasyonda çıkan çatışmada Perez’in de öldüğü haberleri yerel ba sında yer aldı. İçişleri Bakanlığı, al tı aydır kaçak olan Perez’i yakalamak için düzenlenen operasyonda “Grup ile teslim olmaları konusunda görüş meler yapılırken poli se saldırdıklarını, çevre de bulunan bomba yüklü bir aracı patlatmaya ça lıştıklarını” savundu. Pe Perez rez ise operasyon sırasında Instagram’dan bir dizi paylaşım yaptı. Yüzünün kanadı ğı görülen Perez, “Roketatarlarla ateş açıyorlar. Teslim olacağımızı söyle dik ama bizi öldürmek istiyorlar” de di. Bir başka mesajında etraflarının keskin nişancılar tarafından sarıldığı nı söyleyerek “tiranların önünde diz çökmeyeceğiz” ifadesini kullandı. Ve nezüella Devlet Başkanı Nicolas Ma duro ise operasyon yapılan hücre nin “prestijli bir ülkenin elçiliğinin dı şında bir araçla bombalı saldırı planı” içerisinde olduğunu söyledi. PriştineBelgrad arasında görüşmelerin başlayacağı dönemde Sırp politikacı İvanovic, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla Avrupa Birliği’nin (AB) arabuluculuğunda gerçekleştirilen diyalog sürecinin bir yıl aranın ardından yeniden başlaması planlanırken dün Kosova’dan gelen suikast haberi tansiyonu yeniden yükseltti. Kosova’nın tanınmış Sırp politikacılarından, “Özgürlük, Demokrasi ve Adalet” Halk İnisiyatifi Genel Başkanı Oliver İvanovic (64), Kuzey Mitrovitsa’daki ofisi önünde dün sabah uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. AB’den sağduyu çağrısı İvanovic’e hareket halindeki bir araçtan ateş açıldığı, saldırganların olay yerinden kaçtığı da ifade edildi. Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi ve hükümetten suikasta güçlü kınama gelirken olayın aydınlatılması için tüm çabanın gösterileceği belirtildi. Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vucic ise güvenlik konseyini topladı. Sırbistan Dışişleri Bakanlığı cinayetin bölge istikrarına yönelik büyük bir darbe ol ‘Ilımlı kanattan’ İvanovic, Belgrad’a yönelik eleştirileriyle de tanınıyordu. Saldırının ardından bölgeye çok sayıda güvenlik görevlisi konuşlandı. duğu çıkışını yaptı. AB Komisyonu sözcüsü Maja Kocijanic, cinayetin ardından yayımladığı kınama mesajında tüm taraflara sağduyu çağrısında bulundu. “Kosova yetkililerinden, olayın sorumlularını bulmalarını bekliyoruz” dedi. AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin, hem Taçi hem de Vucic ile telefonda görüştüğü duyuruldu.ABD’den de kınama yükseldi. Toplantı ertelendi Rus TASS haber ajansı ise Sırbistan yönetiminin AB arabuluculuğunda Kosova ile gerçekleşen görüşme masasından kalktığını, toplantıyı erteleme kararı aldığını duyurdu. SırbistanKosova ilişkileri, 2013’te iki tarafın da AB arabuluculuğunda normalleşme görüşmelerini kabul etmesi üzerine biraz olsun yumuşamaya başlamıştı. Brüksel’de dün gerçekleşmesi planlanan görüşmelerin hemen öncesinde etnik gerilimin halihazırda yüksek olduğu Mitrovitsa’da yaşanan cinayetin, tansiyonu daha da yükseltmesinden kaygı duyuluyor. Gerek Arnavut gerekse Sırp aşırı milliyetçi kanadın karşılıklı gerilimi artırabileceği yorumları yapılıyor. Kosova’daki savaşta Sırp paramiliter grupların komutanlığını da yapan İvanovic, 19891999 arasında Arnavut sivillere yönelik işlenen suçlar nedeniyle 2016’da 9 yıl hapse mahkum edilmişti. Yüksek Mahkeme, 2017’de kararı bozmuş ve yeniden yargılanmasına hükmetmişti. İvanovic, tutuksuz yargılanıyordu. Savaş sonrasında İvanoviç, diyalog yanlısı tutumuyla öne çıkan isimlerdendi. Geçen yıl Mitrovitsa’da yapılan yerel seçimlerde belediye konseyi başkan yardımcılığına seçilen İvanoviç’in partisi, Belgrad destekli partiye karşı yarışmıştı. Geçen yıl da İvanovic’in arabasına silahlı saldırı gerçekleştirildiği savunuldu. Krize çözümü iki yıla yaydılar Myanmar ve Bangladeş, Arakan eyaletinde 25 Ağustos’ta başlayan operasyonlar nedeniyle Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanların ülkesine dönüşü için geçen kasımda yapılan anlaşmanın detayları üzerinde fikir birliğine vardı. Bangladeş’ten yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 650 bin Arakanlı sığınmacının 2 yıl içinde Myanmar’a dönüşü sağlanacak. Myanmar, her hafta 1500 Arakanlıyı kabul edecek. Anlaşmaya göre Bangladeş, Myanmar tarafında oluşturulacak kabul merkezlerine gönde rilmek üzere sığınmacıların toplanması için beş geçici kamp kuracak. İnsan hakları örgütleri ise plana tepkili. İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya Direktörü Phil Robertson, sığınmacılara “Ne zaman ve nereye denirse oraya gidecek bir kalabalık gibi davranıldığını” belirterek ordunun saldırılarından kaçan sığınmacıların Myanmar’da nasıl korunacağı sorusunu yöneltti. Yemen’de kıtlık alarmı Savaş ve yokluk döngüsündeki Yemen’e yönelik kıtlık tehdidi uyarıları artıyor. Birleşmiş Milletler (BM), yaklaşık 29 milyon nüfuslu Yemen’de halkın üçte birinden fazlasının kıtlık riskiyle karşı karşıya olduğunu duyurdu. 2017’de 6.8 milyon kişinin kıtlık tehdidi altında olduğu ülkede bu yılın başında ise bu sayının 8.4 milyona yükseldiğine dikkat çekildi. Ülke nüfusunun yüzde 78’sinin temel ihtiyaçları çerçevesinde yardıma muhtaç olduğunu vurgulayan BM yetkilileri, son altı ayda destek ihtiyacı olanların sayısının da 1.5 milyon arttığına işaret etti. Körfez’in Sünni lideri Riyad ile Şii Tahran arasında “vekalet savaşına” sahne olan Yemen’e yönelik Suudi liderliğindeki blokun İran destekli Husileri hedef alan, çok sayıda sivil ölümüne yol açan bombardımanla Riyad liderliğindeki koalisyonun Yemen’e yönelik bombardımanları sürüyor. rı Mart 2015’ten bu yana sürüyor. Husilerin Suudi Arabistan’a yönelik füze saldırılarından İran’ı suçlayan Riyad’ın Yemen’e ablukası nedeniyle sık sık insani yardım akışında kesinti yaşanıyor. Kolera, difteri salgını Altyapının çökmesi, gıdasağlık konusunda yaşanan zorluklarla birlikte kolera salgınının da yüzlerce can aldığı ülkeye yönelik uluslararası yar dım örgütlerinden dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı uyarıları yükseliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2015’ten bu yana Yemen’de 9 bini aşkın kişi yaşamını yitirdi, 50 bin kişi yaralandı, milyonlarcası evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bir milyonu aşkın kişinin etkilendiği kolera salgınının bilançosu ise 2 binden fazla ölüm. Ülkede 678 difteri vakasının görüldüğü, 48 kişinin yaşamını yitirdiği de açıklandı. BM’den önceki gün yapılan kıtlık tehlikesi uyarısının ardından ise dün gündeme Riyad’ın Hudeyde limanında ABD’nin finansal desteklediği dört vincin çalışmasına izin verildiği, gemilerden yardım malzemelerinin indirilmesi için cuma gününe kadar süre tanındığı haberi düştü. BM’den sürenin uzatılması talebi geldi. KARSŞIKILTIKILLAI RGAZ Gürcistan’ın eski Devlet Başkanı ve Ukrayna muhalefetinden Mikhail Saakaşvili’nin destekçileri, Kiev’de meclis binası önünde protesto düzenledi. Polisin meclise girişini engellediği gös tericilerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Polis grubu göz yaşartıcı gazla dağıttı. Bu sırada bazı eylemcilerin de polise gaz sıktığı objektiflere yansıdı. YEDİ AYDA İKİ BAŞBAKAN... Romanya Başbakanı Mihai Tudose, partisinin kendisinden desteğini çekmesi üzerine istifa etti. Tudose, önceki gün Sosyal Demokrat Parti (PSD) Ulusal Yönetim Komitesi’nde yapılan oylamanın ardından yaptığı açıklamada, ekonomiye zarar vermemek ve belirsiz politikayı engellemek için yeni hükümet oluşturulması amacıyla istifa ettiğini duyurdu. Böylece Romanya’da, 7 ay içerisinde 2 başbakan istifa etmiş oldu. Öte yandan Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis, istifa eden Tudose’nin yerine geçici olarak Savunma Bakanı Mihai Fifor’u getirdi. Afrin’in gösterdiği acıklı haluriye’de savaş çıkarıp ‘İhvan pro jesi’ devşireceğini düşünenlerin Stasarımlarının hiçbirisi tutmadı. ABD’nin Ortadoğu’da nüfuzundaki azalma en bariz örnek. Son tahlilde ABD küresel bir güç ve kayıplarını tersine çevirme kapasitesi baki. Türkiye’nin durumu ise giderek içler acısı hal almakta. Eli kulağındaki Afrin operasyonu son örnek. Ankara, Afrin için yaratılmasına bizzat ön ayak olduğu ulusal güvenlik tehdidinden hareket ediyor. En başta düşündüğü operasyonun yeri de zamanlaması da düşündürücü. HHH Ankara, Afrin operasyonuna girişeceğini, ABD’nin SDG üzerinden 30 bin kişilik ‘Sınır Koruma Gücü’ kurma kararı üzerine açıkladı. Oysa Washington epeydir göstere göstere asli unsuru YPG/PKK olan SDG’yi silahlandırıyor. Şimdi bu sınır gücü, YPG üzerinden kuzeydoğuda Türkiye sınırında yaklaşık 500 km’lik alanda; kısa süre önceye dek IŞİD’le aynı yatağa girmiş Arap aşiretler üzerinden de Irak sınırında tesis edilecek. Sorun şu ki Afrin buralarda değil. ABD’nin değil, kuzeybatıda Rusya’nın operasyon alanında. Afrin’in YPG/ PKK’nin militan devşirdiği yer olduğu ise kâfi yanıt değil. Üstelik İncirlik’in Amerikan uçaklarına açık tutulması da tutarsız. İkincisi zamanlama... Afrin operasyonu tam da Rusya ile Suriye ordusunun İdlib’deki ‘el Kaideistan’a operasyona başlamasıyla gündeme geldi. 27 Aralık’ta Rusya IŞİD sonrası hedefini ‘El Kaide’nin Suriye kolu Heyet Tahrir Şam’ı (Nusra) yok etmek’ olarak koydu. Türkiye Astana garantörü olarak İdlib’deki çatışmasızlık bölgesinin ‘temizlenmesi’ misyonunda başarı kaydetmemişken, toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarını tanıdığı Suriye’nin ordusunun Rusya desteğinde hızlı ilerlemesinden rahatsız oldu. İronik olanı İdlib operasyonunun Ankara’da iki reflekse yol açması. İlki Esad’ın yine ‘terörist’ ilan edilmesi. İkincisi ise ABD’ye yine ‘bölgede aslında sizinle iş tutmak istiyoruz’ mesajıydı. ABD dikkate almadı. Tıpkı yıllardır ‘Rakka’da sizinle çalışmak istiyoruz’ mesajlarını almadığı gibi. HHH Yani ortada bir trajedi var. Rusya ve ABD’nin Afrin ile ilgili soğukkanlı yaklaşımlarıyla iyice göze batıyor. Bu yazı yazılırken ABD’nin IŞİD ile mücadele temsilcisi Albay Dillon’un “Afrin bizim operasyon alanımızda değil” tepkisi yansıtıldı. Bu ‘Afrin’den bize ne’ demek. Türkiye, Rusya’dan yeşil ışık almadan Afrin’e giremez. Dolayısıyla operasyon başlarsa bu Moskova’nın YPG’nin ABD ile iş tutması karşısında ders verme ve Kürtleri Şam ile uzlaştırma hamlesine yorulabilir. Ama o zaman operasyonu sınırlı tutulmasının tercih edileceği açık. Zira Moskova’nın derdi Soçi’de kurulacak Ulusal Diyalog Kongresi. HHH ABD’nin Suriye’de rejim değişikliği tutmadı ama Suriye’ye Kürtlerle ele geçirilen zengin tarım arazileri ve petrol yatakları üzerinden gevşek siyasi yapı hedefiyle tutundu. Suriye’nin kuzeydoğusundaki alanda uzun vadede ‘sıkışmışlık’ içinde. Rusya ile hem alan paylaşımı, hem Rus üslerine son saldırılarda görülen türden ve Washington’da cihatçı temsilcilerini ağırlamak gibi oyun bozucu hamle yapabiliyor. Rusya askeri başarısını siyasete tedavül peşinde. İdlib’de üslerinin dibinde el Kaideistan’ın sökülmesi vazgeçilmez hedefi. Bunu Batı medyasının ‘Halep tipi insani temalı’ saldırılarına yer bırakmadan Türkiye üzerinden çözümünü tercih ediyor. TSK’nin vekil güçlerle Afrin’e dalması Suriye ordusunun İdlib’de ilerlemesine katkı bile yapabilir. Şam şu aşamada ABD’yi daha tehlikeli bulurken, sabırlı davrandığı YPG’ye destek sunabilecek esneklikte. HHH Ankara, Rusya ile ABD’nin bilek güreşinde kendine hep alan açabildi. Ama stratejik hedefleri mütemadiyen çiğnendi. ABD ile bırakın Rakka’ya gitmeyi, güneyinde Lübnan büyüklüğünde YPG alanı buldu. Fırat Kalkanı ancak bu alanın Rusya ve Şam’ın işine gelecek şekilde denize çıkışını tutabildi. Neyi ne kadar tutabileceği meçhul. Sorun şu ki, bizim memleket için ‘tuzak’ gördüğümüz yerde diplomatik zekâdan yoksun birileri fırsat görüyor. Çünkü süreklileşmiş savaş üzerinden yapılabilen en iyi şey, iç siyasette güç konsolidasyonu. Schulz iknada zorlanıyor Almanya’da Hıristiyan Birlik partileri (CDU/ CSU) ile Sosyal Demokratlar (SPD) arasında ilkesel olarak varılan “büyük koalisyon” oluşturma planlarına kendi cephelerinden muhalif seslerin yükselmesi dikkat çekiyor. SPD lideri Martin Schulz’un parti içinde kimi teşkilatlardan gelen itirazları dindirmekte zorlandığı yorumları yapılıyor. CDU içinde de karşıt görüşlerin olduğuna işaret ediliyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle