Katalog

Pazartesi 15 Ocak 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Yasakçı rektör! haber 5 Sulh ceza hâkimi, CHP milletvekili Biçer’in AÜ Rektörü Erkan İbiş’in oğlunun Erkan İbiş yatay geçişle tıp fakültesine alınmasını eleştirdiği tweet’ine erişimi engelledi Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer’in Cumhuriyet’in ha berini twitter’da alıntılayarak paylaştığı “Akademisyen @cenkyigiter’i üniversite ye almamak için 40 takla atan @profdrEr kanibis, 41. taklasını da oğlu ALİCAN ULUDAĞ nu okula almak için attı. Üniversiteler babanızın çiftliği değil, and olsun ki o koltuktan ineceksin” tweet’inin kişilik haklarına zarar verdiği iddiasıyla mahkemeye başvurdu. Ankara 4. Sulh Ceza HDP’de tabanın baskısıyla Demirtaş’ın ikna edilmesi de Hâkimliği, “içeriklerde objektif olmayan konuşuluyor. biçimde suçlayıcı ifadeler kullanılması” ge rekçesiyle CHP’li Biçer’in tweet’ine “erişi min engellenmesi” kararı verdi. Kontenjanı artırmıştı Cumhuriyet; Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş’in, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıfta okuyan oğlu Can İbiş’in, yataş geçiş kontenjanın 4’ten 8’e çıkarılmasının ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçtiğini gündeme getirmişti. CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Cumhuriyet’in haberini kullanan Diken.com. tr’nin twitter hesabından yayımladığı haberi, “Akademisyen @cenkyigiter’i üniversiteye almamak için 40 takla atan @profdrErkanibis, 41. taklasını da oğlunu okula almak için attı. Üniversiteler babanızın çiftliği değil, and olsun ki o koltuktan ineceksin” şeklinde alıntılayarak, takipçileriyle paylaştı. Mahkemeye başvuran Ankara Üniversitesi Rektörü İbiş, CHP’li Biçer’in paylaşımında yer alan içeriğin “kişilik haklarını ihlal ettiği” gerekçesiyle erişiminin engellenmesini talep etti. Mahkeme talebi kabul etti Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimi Fatih Yılmaz, “talebe konu içeriklerde objektif olmayan biçimde suçlayıcı ifadeler kullanılmasının talepte bulunanın kişilik haklarının zedelenmesine neden olduğu kanaatine vararak” talebi kabul etti. Bu URL adresine erişimin engellenmesine karar veren hâkimlik, kararı gereği yerine getirilmek üzere UYAP üzerinden derhal Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderilmesine hükmetti. l ANKARA Rektörden Soylu’ya ‘bacak kırma’ desteği! Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyuşturucu ile mücadele konusunda polis ve jandarmaya yönelik, “Okul etrafında uyuşturucu satanı görürseniz bacağını kırın” şeklindeki açıklamalarına destek verdi. Erdöl, “Sayın Bakanın bu açıklamasını, soyadı gibi soylu ve kıymetli bulduğumu ifade etmek istiyorum” dedi. Erdöl, dünyada olduğu gibi ülkemizde de uyuşturucunun gençler arasında yayıldığına dikkat çekerek özetle şunları kaydetti: “Geçen günlerde İçişleri Bakanımız Sayın Soylu, ‘Okulun çevresinde bir uyuşturucu satıcısını gördüğümüz zaman, o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmaya polis görevlidir. Benim ülkemin gencinin canına mal olacak bir kişiye gereğini yerine getirme görevidir. Suçunu bana atsın’ ifadelerini kullandı. Sayın Bakan’ın bu açıklamasını, soyadı gibi soylu ve kıymetli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Sayın Soylu’yu soylu çıkışı nedeniyle yürekten kutluyor ve kendisine kutlu mücadelesinde sebat ve başarı diliyorum.” l DHA Bahçeli’ye göre ‘3. Cumhuriyet’ 2019’da başlıyor! 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini” açıklayan Bahçeli, bu kez de seçimler için ‘3. Cumhuriyet dönemi’ tanımını yaptı. Bahçeli, “2019 yılında yapılacak olan seçimlerde artık Cumhuriyet tarihimizde üçüncü bir dönemin başlayacağı kesinleşmiştir” dedi. Bir dizi açılış için memleketi Osmaniye’ye gelen Bahçeli, ‘3. Cumhuriyet dönemi’ tanımına ilişkin şunları söyledi: “2019’da yapılacak olan seçimlerde artık Cumhuriyet tarihimizde 3. dönemin başlayacağı kesinleşmiştir. 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 1946’da çok partili siyasi hayata geçişiyle birlikte kuruluş sürecini tamamlamıştır.1946 yılından sonraki dönemdeyse demokrasisini darbelere rağmen olgunlaştırmış, gelişim sürecini perçinlemiş, gücünü pekiştirmiştir. 2019 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyice oturması, kurum ve kurallarıyla yerleşmesi önümüzdeki en mühim hedeftir.” l SELDA GÜNEYSU / OSMANİYE DGTAEÜMRLT’İÜRIŞNTMAAAŞD’STAIANYNALIYĞOI RUM: Başka bir tek adam alternatif olmaz Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, ‘Erdoğan zihniyetinin alternatifi, toplumun farklı kesimlerinin demokrasi paydasında bir araya geldiği büyük demokrasi gücüdür’ dedi. Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Gül’ün yeniden cumhurbaşkanı adayı olacağı iddialarına ilişkin, “Tek adamın alternatifi yine başka bir tek adamın arkasına dizilmek olamaz. Erdoğan zihniyetinin alternatifi, toplumun farklı kesimlerinin demokrasi paydasında bir araya geldiği büyük demokrasi gücüdür” dedi. ‘Maceracı beklenti’ Edirne F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda yaklaşık 14 aydır tutuklu olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla Evrensel Gazetesi’nin sorularını yanıtladı. Demirtaş, Abdullah Gül’ün yeniden cumhurbaşkanı adayı olacağı iddialarına ilişkin soruya “Sayın Gül’ün ne yapacağına kendisi karar verir. Bizlerin görevi halkı bu türden maceracı beklentiler içine sokmak değildir. Muhalefet en geniş demokratik birlikteliği sağlayarak, kolektif bir yapı oluşturarak seçimlere gitmelidir” yanıtını verdi. Demirtaş şöyle devam etti: “Erdoğan’ın en fazla arzulayacağı şey kendisinin karşısına bir başka tek adamın rakip olarak çıkmasıdır. Çünkü kimse bu konuda kendisinin eline su dökemez, bunu kendisi de iyi biliyor. Belki muhalefetin aday/ları da ‘bir kişi’ olacak, olmak zorunda ama bu kişinin seçim kampanyasının sağındaki, solundaki farklı kesimlerin temsilcileriyle eşgüdüm halinde ve eşitlerarası bir hukukla yürütmesinde hiçbir yasal engel yoktur. Muhalefetin adayı (en azından 2’nci turda) kazanırsa, kolektif yönetim anlayışı ile bütün bu farklı kesimlerin temsilcilerinin yönetimde görev almaları önünde hiçbir engel yoktur.” Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçimleri için de muhalefete “Kolektif yönetim anlayışı ile bütün bu farklı kesimlerin temsilcilerinin yönetimde görev almaları... Yani, bir nevi ülkeyi yönetecek kadroların seçimler esnasında da toplum tarafından bilinmesi gibi!” önerisinde bulundu. Demirtaş, cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin ise “Ben halkım ve mücadelem için, demokrasi ve barış için her türlü fedakârlığa gönüllü olarak adayım. Bunun dışında hiçbir şeye kendiliğinden aday olmadım, olmam da” yorumunda bulundu. HDP’de hedef: Düğümü 22 Ocak’ta çözmek HDP’nin 11 Şubat’ta yapılacak 3’üncü Olağan Kongresi’nde aday olmayacağını cezaevinden gönderdiği mektupla parti yönetimine bildiren HDP Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın yerine kimin aday olacağı ile ilgili tartışmalar sürüyor. HDP’nin 8 ilde gerçekleştirdiği bölge konferanslarından sonra 22 Ocak’ta yapacağı MYK toplantısında hem Demirtaş hem de eş genel başkanlık konusunun konuşulacağı belirtildi. Demirtaş’ın, yeniden aday olması için ikna edilmesinin tabandan gelen baskı üzerine gündeme getirilebileceği öğrenildi. Daha önce de 2 kez aday olmak istemeyen; ancak ikna edilerek, aday gösterilen Demirtaş’ın tekrar ikna edilmesiyle aday olmasının planlandığı öğrenildi. Öte yandan 22 Ocak Pazartesi günü bölge konferanslarının sonuçlarının değerlendirileceği MYK’de, eş genel başkanlık konusunda, Demirtaş’ın ikna edilememesi durumunda farklı bir yöntemin tartışılabileceği de öğrenildi. Erkek eş genel başkanı Kürt, kadın eş genel başkanı Türk olan HDP’nin 11 Şubat’taki kongrede bunu değiştirebileceği belirtildi. Kadın eş genel başkanın Kürt, erkek eş genel başkanın ise Türk olabileceği öğrenildi. HDP’nin tüzüğünde bu konuyla ilgili sorun olmadığı kaydedildi. l DHA AKP’de faturaSÜRDEECNİENTELEDMÖENÜŞ AKPM heyetine kesildi Duygu güvenç AKP’nin, 13 yıl aradan sonra Türkiye’yi Avrupa Konseyi’nde yeniden denetleme sürecine sokan politikalarında fatura AKP’li Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyelerine çıkartıldı. AKP, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki heyet başkanı Talip Küçükcan’ın yerine Akif Çağatay Kılıç’ı atadı. AKP’ye geçerek kısa süre Başbakan Yardımcılığı koltuğuna oturan, son dönemde ise siyaset sahnesinden uzak kalmasıyla dikkat çeken Tuğrul Türkeş ise geçmişte MHP’yi temsil ettiği AKPM üyeleri arasına AKP’li olarak katıldı. Türkiye, Avrupa değerlerine bağlılığında ana unsur olan Avrupa Konseyi’nin yasama organı olan AKPM ile ilişkilerinde en sorunlu yıllardan birini geride bıraktı. Bu süreç te, AB ile müzakerelerin fiilen donmasında ve artık Türkiye’den “müzakere sürecindeki ülke” yerine sadece “AB’ye aday ülke” olarak söz edilmesinde kilit önemdeki karar AKPM’den gelmişti. Türkiye’nin demokrasi seviyenin düştüğü, AKPM’de denetleme sonrası süreçten yeniden denetlemeye alınmasıyla ortaya çıkmıştı. Heyetin kritik rolü İşte bu süreçte Türk heyetinin rolü kritikti. AKPM’de AKP’yi temsil eden heyet, eleştirilere yanıt verememiş ve etkisiz kalmakla da suçlanmıştı. Türkiye’de hukukun üstünlüğü, demokrasi ve temel insan hakları alanlarında yaşanan ihlal ve gerileme nedeniyle alınan bu kararın ardından da AKP’li oturumu terk etmişti. Konsey daha sonra, Vaclav Havel ödülünün tutuklu bu lunan eski YARSAV Başkanı Murat Aslan’a verilmesine karar verdi. Hemen ardından da Ankara, Konsey’e büyük donör olarak yaptığı 20 milyon Avro’yu keseceğine dair kararını Strazburg’a iletti. Bu kesintinin onaylanmış olan 2018 bütçesinde yaşanması beklenmezken, Ankara bütçedeki kesintinin hızla işleme konmasını istedi. Bu sırada da her yıl ocak ayında güncellenen itimatnamesinde AKP, birçok komisyonda olduğu gibi heyet üyelerini değiştirdi. Küçükcan, Türk heyeti başkanlığından alınırken yerine kabine dışında kalan Çağatay Kılıç getirildi. AKPM’de yeni görev verilen bir isim de son Kongrede MKYK’ye giremeyen eski Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay oldu. Heyetin özellikle kadın üyeleri ise koltuklarını korudu. l ANKARA yAeBnDi kileriz: Afrin Erdoğan, Afrin’e operasyonda kararlı olduklarını yinelerken aynı gün ABD’den “sınır güvenliği birliği” hamlesi geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek YPG kontrolündeki Afrin’e operasyonda kararlı olduklarını tekrarladı. Aynı gün Suriye’de ABD öncülüğünde IŞİD’e karşı kurulan koalisyonun Türkiye ve Irak sınırlarına yerleştirilmek üzere 30 bin kişilik “sınır koruma gücü” kurmakta olduğu açıklandı. ABD’nin bu hamlesine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Teröre karşı her türlü müdahale hakkımız mahfuzdur” ifadeleriyle tepki gösterdi. AKP’nin Tokat İl Kongresi’ne katılan Erdoğan, Afrin konusundaki sert açıklamalarını sürdürdü. Erdoğan, “Ne dedim; ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’. Bizi izlesinler. Artık bıçak kemiğe dayandı. Sınırlarımızdaki en ufak bir taciz, atılması gereken adımların işaret fişeğidir. Önümüzdeki günlerde güney sınırımızı terörden arındırma operasyonuna Afrin’le devam ettireceğiz. Müttefiklerden beklentimiz aramızdaki ilişkinin ruhuna uygun davranmalarıdır. Afrin operasyonu sırasında bu güçlerin, terör örgütü ile aynı safta görünme gibi bir yanlışa mahal vermeyeceklerini ümit ediyorum” dedi. ABD’den hamle Erdoğan’ın konuşmasından kısa süre sonra ABD’den Ankara’yı kızdıracak bir açıklama geldi. Suriye’de IŞİD’e karşı kurulan koalisyonun Suriye’deki YPG ile 30 bin kişilik sınır güvenlik gücü üzerinde çalıştıkları açıklandı. Koalisyonun halkla ilişkiler bürosu tarafından Reuters’a yapılan açıklamada, koruma gücünün YPG/SDG komutası altında olacağı ve yarısının SDG’lilerden oluşacağı belirtildi. Yeni gücün sınırda güvenlik noktaları oluşturacağını belirten koalisyon yetkilileri, birliklerin etnik yapısının yerleştirilecekleri bölgedeki etnik yapıya uygun olacağını ve hali hazırda 230 kişinin ilk eğitimlerini almakta olduğunu da ekledi. Koalisyon yetkilisi, geçen hafta ABD’nin Ankara büyükelçiliği maslahatgüzarının, kurulmakta olan sınır koruma gücü nedeniyle Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını açıkladı. ‘Endişe verici adım’ ABD’nin açıklamasına tepki Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan geldi. Kalın yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “ABD, PKK’nın Suriye uzantısı olan PYDYPG’ye verdiği desteği sona erdireceği yerde bu terör örgütünü bölgede kalıcı hale getirmeye yönelik endişe verici adımlar atmaktadır. Bu durumun kabul edilmesi kesinlikle mümkün değildir. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalar çerçevesinde, her türlü terör örgütüne karşı mücadelesini sınırları içinde ve dışında kararlılıkla sürdürecektir. Bu çerçevede meşru hedef olan terör örgütlerine karşı yeri, zamanı ve şekli Türkiye tarafından belirlenmek üzere her tür müdahale hakkı mahfuzdur.” l Haber Merkezi Kılıçdaroğlu ve Gül’ü hedef aldı Cumhurbakanı Erdoğan, partisinin Tokat ve Yozgat ilk kongrelerinde konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, “AYM, işine gelmeyen bir karar verdiğinde hep ona saldırır. Geçen gün baktım. Nazi dönemine atıfta bulunuyor. Bu zat aynı dönemde tek parti CHP’sinin Nazilerden aşağı kalmayacak icraatlar yaptığını bilmiyor mu?” dedi. ‘Kayığına binen birileri’ İsim vermeden 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de göndermede bulunan Erdoğan, “Kılıçdaroğlu, kendi kayığına binen birilerini de yanına aldığı için sesi bu aralar biraz daha gür çıkıyor” dedi. l SAVAŞ KALKAN / TOKAT C MY B