Katalog

Pazartesi 15 Ocak 2018 2 Verem hastalarına tüberküloz ve SSPE hastasına maddi destekheray1083TL Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın imzaladığı protokol ile Türkiye’de 4 bin 300’e yakın tüberküloz ve SSPE (kızamık mikrobunun yol açtığı bir beyin hastalığı) hastasına her ay 1083 TL tedavi desteği, bakım için desteğe ihtiyaç duyanlara da ayrıca 600 TL verilmesi kararlaştırıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ile imzalanan “Ağır Kronik Hastalıklar Yardım Programına ilişkin” uygulamanın kılavuzunu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığı ile Türkiye’deki bütün valilik ve kaymakamlıklara gönderdi. Yazıda Anayasa’nın 5. maddesi uyarınca kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlayarak insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında bulunduğu, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun 1. maddesinde “Fakru zaruret” içinde ve muhtaç durumda bulunanlara yardım etmek ile ‘Sosyal adaleti pekiştirici tedbirler alarak gelir dağılımının adilane dağıtılmasını sağlamanın hedef lendiği ifade edildi. Yazıda, 40 farklı türde sos yal yardım ve proje yardımlarına devam edildiği anımsatıldı, ülkemizde ve dünyada ağır kronik ve bulaşıcı hastalıkların bireyseltoplumsal sağlığı tehdit ettiği, bu durumun hastalarda mali ve psikososyal yönden de kayıplara neden olduğuna dikkat çekildi. Yazıda, şu ifadelere yer verildi: “Birçok özelliği ile dünya çapında ilk olma özelliği taşıyan programın ilk aşamasında tüberküloz ve SSPE ile mücadele eden yoksul vatandaşlarımıza düzenli nakdi destek sağlanacaktır.” Yeni uygulamayla hastalıkla mücadele eden ve tedavi süreçlerini evlerinde sürdüren hasta ve ailelerinin zorlu mücadelede yanlarında olunmasının hedeflendiği kaydedildi. Dünyada her yıl 9 milyon kişinin tüberküloz hastalığına yakalandığı, 1 milyon 700 bin kişinin öldüğü, hastalığın Avrupa’da tahmini görülme sıklığının 100 binde 36, Türkiye’de 100 binde 15’e geriletildiği vurgulandı. SSPE hastalarının yatağa bağımlı ve evlerinde sürekli olarak tıbbi cihaz kullanmaları gerektiği ifade edilirken bunlara aylık 1083 TL ödeme yapılacağı, bakımlarını yatağa bağlı sürdürenlere ek olarak aylık 600 TL verileceği ifade edildi. l DHA Uygulama başladı Avcılar Kaymakamı Hulusi Doğan, tüberkü loz ve SSPE hastalarına nak di yardım programına baş ladıklarını belirterek, şöy le devam etti: “Tüberküloz ve SSPE hastalarının kişi ba şı gelirleri 960 TL’nin altın daysa bunlara her ay düzen li olarak nakdi yardımda bu lunacağız. Yardımlar hasta lıkları süresince devam ede cek. Bu yıl için 1083 TL yardım edi lecek. Has tanın yatalak ve birileri ta rafından ba kılması du rumundaysa bunlara ila Hulusi Doğan veten doktor raporu ile 600 TL daha verilecek. Bu hasta lığa iyi tedavi ve iyi beslen me, dolayısı ile maddi des tek gerekiyordu. Hükümeti mizin aldığı kararla bu prog ramı sosyal devlet ilkesi ge reği başlatmış bulunmakta yız. Tüberküloz ve SSPE has talarının en kısa sürede in celemesini yaparak maddi yardım sağlanması için karar alacağız.” Cinsel hastalıklar sinsice ilerliyor Konuşulmaya hatta bu nedenle hekime gitmeye bile çekinilen hastalıkların başında cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar geliyor. Gerekli önlemleri alabilmek için doğru bilgiye sahip olmak önem taşıyor. Uzmanlar, bu enfeksiyonların tedavi edilmediği takdirde çok ağır sonuçlar doğurabilen komplikasyonlar yarattığına dikkat çekiyor. Cinsel ilişki sırasında bir kişiden diğerine geçebilen enfeksiyonlar yalnızca riskli kişileri değil, eşlerini ve çevresindekileri de etkiliyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde cinsel ilişki başlama yaşının düşmesi nedeniyle cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBH) toplumsal bir sorun oluşturuyor. Konuyla ilgili yapılacak en önemli çalışma ise gerekli önlemleri almak. Bu hastalıklar yaygın olmakla birlikte birçok kişide belirti vermeden ilerleyebilmesi sorunun ciddiyetini artıyor. Başlıca geçiş yolunun korunmasız cinsel ilişki olduğu gruba giren enfeksiyonlara neden olabilen 30’dan fazla mikroorganizma bulunuyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Kutlu, en sık rastlanan mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonların genellikle belirti vermediğini belirterek, “Bu enfeksiyonlarda tanı ancak laboratuvar testleriyle konabiliyor” diyor. Hareketsizlik şişmanlatıyor SİBEL BAHÇETEPE Herkesin merak ettiği en önemli soruların başında “Neden kilo alıyoruz?” sorusu gelir. Yanıtı çok basit olsa da her zaman arkasına sığınacağımız bahanelerimiz vardır. Oysa temel prensibi anlayıp bunun üzerinden hayatımızı sürdürsek hepimiz ideal kilolara ulaşabilir ve diyet kavramını tarihin tozlu sayfalarında bırakabiliriz. Avrasya Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Seda Dursun, hepimizin ortak problemi olan kilo meselesini ve dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. Dursun “Aslına bakılırsa neden kilo aldığımız çok açık. Eğer aldığımız enerjinin verdiğimiz enerjiden fazla olması ve bu artan değerin yağ depolanması bizlere kilo olarak dönüyor” dedi. Kilo vermenin çok basit bir formülünün olduğunu belirten Dursun “Ya az yemeği tercih edeceğiz ya da çok fazla harcayacağız. Daha fazla kilo vermek istiyor sak her ikisini birden yapacağız” diye konuştu. Dursun, kilonun korunması ve geri alımının önlenmesinde fiziksel aktivitenin rolü üzerine yayımlanan birçok raporun bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti: “Hastalığı oluşturan risk faktörlerinden korunmak için kilonun minimum yüzde 510 azalması gerektiğinin üzerinde durulmaktadır. Kilolu ve obez bireylerde riski minimize etmek için haftada en az 150 dakika orta şiddetli aktivite önerilmiştir. Uzun süreli kilo kaybı için haftada 200300 dakika orta şiddette aktivite veya 2000 kalori ve fazla enerji harcaması içeren fiziksel aktivite tavsiye edilmektedir. ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayımlanan beslenme raporunda fiziksel aktivitenin gerekliliğinden bahsedilmiştir. HER GÜN AKTİVİTE YAPMAK ŞART l Kronik hastalıklardan korunmak için günlük 30 dakika ve daha fazla orta şiddette aktivite yapılmalıdır. l Sağlıksız kilo alımını önlemek için orta şiddetten yüksek şiddete doğru giden aktivite gerçekleştirilmelidir. l Kilo veren bireyler kilonun geri alımını önlemek için günde 6090 dakika fiziksel aktivite yapılmalıdır. l Haftanın 5 günü minimum 30 dakika orta şiddette aktivite veya haftanın 3 günü minimum 20 dakika yüksek şiddette aktivite yapılması gereklidir. l Doğru beslenmenin yanında fiziksel aktivitenin gerekliliği üzerinde yayınlanan son durum raporlarına göre, hastalık riskinden korunmak için en az yüzde 10’luk bir kilo kaybı gerektiği söylenmektedir.” sağlık EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET Diş sağlığı kalbi etkiliyor Diş Hekimi Emek Külür, Türkiye’nin diş sağlığı ve bakımının haritasını çıkaran literatür araştırmasından çıkan sonuçların epey iç karartıcı olduğunu belirterek, diş sağlığının kalbi etkilediğini söyledi. Külür, araştırmaya göre nüfusumuzun yüzde 86’sı diş fırçalamazken evlerin yüzde 60’ına diş macunu girmediğini vurguladı. Külür “Bir kişinin yılda 4 kez diş fırcası değiştirmesi gerekirken ülkemizde her 4 kisiye 2.16 diş fırçası düşüyor. Bu da demek oluyor ki bir kişi bir diş fırçasını ortalama 2 yıl kullanıyor. 4 kişilik bir ailenin tüketmesi gereken yıllık macun miktarı 24 tüp. Fakat araştırmalara göre bu rakam 14.4. Diş fırçası kadar önemli olan diş ipi ve ağız bakım suyu kullanımı da ülkemizde yok denecek kadar az. Türkiye’de günde 2 kez düzenli diş fırçalayan kişi oranı yüzde 15. 3544 yaş grubunda yapılan 1500 kişilik anket sonucunda bu kişilerin yüzde 5’inin hiç diş hekimine gitmediği ortaya çıkmış” dedi. Ülkemizde yılda ortalama 3 bin diş hekiminin mezun olduğunu anımsatan Külür “45 devlet üniversitesi, 14 özel üniversite var. Diş hekimi sayısının artmasına rağmen diş hekimleri ne yeterli istihdam sağlanamadığı için insanlar yeteri kadar hizmet alamıyor” diye konuştu. Külür, bu iç karartıcı tabloyla nasıl mücadele edileceğini şöyle sıraladı: l Günde 3 kez fırçalamak mümkün olamayabilir, sadece 1 kere ama mutlaka özenerek fırçalayın. Özellikle dişleri gece yatarken fırçalamak gerekir, gece bakteriler artar. l Dişleri mekanik olarak temizleyin. Fırça kılı her noktaya değsin. Diş ipi kullanın. l Diş macunu miktarını önemseyin. l Ağzımızda 1 milyar bakteri var. Dil fırçalanırsa kötü bakteri üremez. l Bir çürük deyip geçmeyin. Her biri vücut için tehdittir. Herhangi bir dişteki apse ya da çürük sizin boyun ağrınıza bile neden olabilir, karaciğerdeki enzimi etkileyebilir. l Şekersiz sakız, mekanik temizlik sağlar. l Sabah diş fırçalamak gece boyu ağzımızda biriken kötü bakterileri temizler. l Dişleri güçlendirmek için yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, süt, et tüketmek önemli. l Ülkemizde 012 yaş grubunun yüzde 83’ünde diş çürüğü var. Anaokullarına ve ilkokullara ağız sağlığı eğitimi gerekli.” l ERZURUM/İHA Bebek istiyorsanız kaygıyı unutun Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ali Öner Erdoğdu, çocuk isteyen çiftlerin kaygılarını kontrol etmelerinin gerekli olduğunu söyledi. İnfertilitenin (kısırlık) 1 yıl korunmasız ilişkiye karşın çocuk sahibi olamama durumu olduğunu anlatan Erdoğdu, “Sebepleri saymakla bitmez ancak genel itibarıyla değerlendirdiğimizde yüzde 3040 kadın yüzde 2030 erkek yüzde 20 her iki çiftten kaynaklı, bir de yüzde 1820’lik kısım açıklanamayan infertilite grubudur. Ortada hiçbir gerekçe yok iken çocuk sahibi olamamanın açıklanmasında psikolojik nedenlerin yattığı düşünülmektedir” dedi. Sonuçta çocuk sahibi olmak için iyi bir psikolojinin de olması gerektiğini vurgulayan Erdoğdu, şöyle devam etti: “Bu yüzden çocuk isteyen çiftlerin kaygılarını kontrol etmeleri gerekmektedir, bunun için hasta ların kişisel gelişim kitapları okumalarını, spor yapmalarını buna rağmen kaygı ile baş edememeleri durumunda profesyonel destek almalarını mutlaka öneriyorum. Kadınlarda ilk 20 yıl üreme verimliliği yüksek. Ancak 35 yaşından sonraki dönemde bu verimlilik azalmaya başlar. Çocuğu olmayan her çift, paniğe kapılmamalı. Eğer eşler bir yıl boyunca düzenli ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamıyorlarsa mutlaka bir uzmana görünmelidir.” l İHA C MY B