18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Pazartesi 15 Ocak 2018 [email protected] ANAMED’de Medya Arkeolojisi Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), bugün saat 18.00’de Medya ve İletişim kategorisinde yayımladığı kitap “Medya Arkeolojisi Nedir?” için Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde (ANAMED)’nde etkinlik düzenliyor. Kitabın yazarı Jussi Parikka ve Ahmet Gürata’nın yer alacağı söyleşi Michel Foucault ve Friedrich A. Kittler’den Walter Benjamin’e geniş bir alanı kapsayacak. Söyleşi İngilizce yapılacak. EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ZARİFE SELÇUK 15 Nâzım 116 yaşında Usta şair için başta İstanbul olmak üzere birçok kentte etkinlikler düzenleniyor Nâzım Hikmet, 116 yaşında... 15 Ocak, şiirimizin en önemli isim teciyazar Enver Aysever ve NHKM Sözcüsü Ulvi İçil’in konuşmacı olarak katıldığı lerinden Nâzım Hikmet’in do etkinlikte, Nâzım Hikmet’in ğum günü. Ülkenin dört birya şiiri ve mücadelesi anla nında komünist şairin yaş günü büyük kalabalıklar tarafından kutlanıyor. Bu etkinlikler ORHUN ATMIŞ tıldı. Panelin ardından Levent Üzümcü, Metin Coşkun ve Ender Yiğit gibi isim den ilki önceki gün Haydarpaşa lerin yer aldığı tiyatro oyunu, etkin Garı’nda Nâzım Hikmet Kültür Merkezi tarafından düzenlendi. “Sevdalınız Komünisttir” başlıklı kutlamaya Nâzım Hikmet’in yüzlerce seveni, soğuk ve rüzgârlı havaya aldırış etmeden akın etti. Beyoğlu Anadolu Lisesi öğrencilerinin coşkusu ise görülmeye değerdi. Liseli gençler, üzerinde “Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar” yazan ve Nâzım Hikmet’in diğer şiirlerinden bölümler yer alan, çizimlerle dolu bir pankart ile “Nâzım Hikmet Memleket, Memleket Nâzım Hikmet” yazılı pankartı Haydarpaşa Garı’na getirirken Beşiktaş Kadıköy feribotuna astılar. Pankartlar, daha sonra garın demir korkuluklarındaki yerini aldı. Ayrıca peronlardaki kullanılmayan trenlerde şairin hayatı ile ilgili bazı bölümlerin yazılı bulunduğu afişler konuldu. liğe gelenler tarafından çıt çıkartılmadan izlendi. İnsanların dikkatle izlemesinin nedeni olarak, Üzümcü ve diğer tiyatrocuların oyuna etkileyici bir girişle başlamaları gösterilebilir. Çünkü “Memleketimden İnsan Manzaraları” oyunu, halkın arasında sahnelendi. Öyle ki arkadan Üzümcü’nün sesini duyarak geriye bakmamla beraber usta isimle karşılaştım. İnsanların arasından, onların omzuna dokunup şiirini okuyarak geçen Üzümcü’yle birlikte diğer oyuncular da rollerini yine halkın içinde sahnelediler. Oyunun aralarında da sahneden çeşitli şarkılar söylendi. Oyun, Ender Yiğit’in, etkileyici sesiyle sahneden Nâzım Hikmet’in en önemli yapıtlarından “Kuvâyı Milliye Destanı”nın başlangıcını okumasının ardından alkışlarla sona erdi. ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ Tiyatro öncesi ve sonrasında ise Dengin Ceyhan, Yiğit Özatalay, Emin İgüs, Nejat Yavaşoğulları, Sirene, Ru “Sevdalınız Komünisttir” başlıklı hi Su Dostlar Korosu konserleri so panel “Nâzım dostlarının” yoğun il ğuk havada Haydarpaşa Tren Garı’na gisiyle başladı. TKP Merkez Komi gelenlerin içini ısıttı. Etkinlik, Tür tesi üyesi Mehmet Kuzulugil, gaze kiye Komünist Partisi (TKP) Genel Livaneli ve Nâzım heykeli Çankaya Belediyesi Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde Nâzım Hikmet’in 116. Yaş günü nedeniyle anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğin ardından Heykeltıraş Murat Daşkın tarafından yapılarak Kültür Merkezi bahçesine yerleştirilen Nâzım Hikmet ve Zülfü Livaneli Anıtı düzenlenen bir törenle açıldı. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in ev sahipliğinde gerçekleşen törene Zülfü Livaneli’nin yanı sıra, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı yöneticisi Kıymet Coşkun, program ve belgesel yapımcısı Nebil Özgentürk ve çok sayıda sanatsever katıldı. 1960’lı yıllarda Nâzım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı” kitabını aldığı anda duyduğu heyecanı anlatan Zülfü Livaneli, “Aydınlanmacıların en büyük silahı kültür ve sanattır. Yüreğinde insan ve doğa sevgisi olmayanın kültür ve sanatta da esamisi okunmaz” diye konuştu. Sekreteri Kemal Okuyan’ın konuşmasıyla bitti. Etkinlikler devam ediyor Nâzım Hikmet’in yaş günü kutlamaları devam ediyor. Nâzım Hikmet Vakfı’yla Sarıyer Belediyesi işbirliğiyle düzenlenecek ilk etkinlik saat 11.00’de başlayacak. “Nâzım’a Karanfiller” başlıklı etkinlik Tarabya Oteli önünde gerçekleşecek ve Grup Abra müzikşiir dinletisi su nacak. Diğer etkinlik ise Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün açılış konuşmayla başlayacak. Nâzım Hikmet İncelemeAraştırma Ödül Töreni sonrasında ise Dostlar Tiyatrosu, Genco Erkal ve Tülay Günal tarafından “Yaşamaya Dair” müzikli gösterisi yapılacak. Yiğit Özatalay’ın piyanosuna Deniz Doğangün ile Çağdaş Engin eşlik edecek. İFD, Cihat Aşkın’la 2018’e başladı İstanbul Filarmoni Derneği’nin (İFD) 2018’deki ilk konserini Galatasaray’daki Aynalıgeçit Salonu’nda 13 Ocak Cumartesi akşamı piyanist Eren Aydoğan eşliğinde ünlü keman sanatçısı Cihat Aşkın verdi. Aynı zamanda derneğin başkanlığını da büyük özveri ile sürdüren Aşkın, konserde İlhan Baran’ın “Bir Bölümlü Sonatina” ile Aydoğan eşliğinde Cesar Frank’ın Eugene Ysaye için yazdığı düğün hediyesi “Keman ve Piyano için Sonat”ını seslendirdi. Bu armağandan çok etkilenen Ysaye duygularını; “Yeryüzünde hiçbir şey beni daha fazla onurlandıramaz ve mutlu edemezdi. Bu hediye yalnızca bana değil tüm dünyayadır” sözleriyle ifade etmiş. Aşkın’ın yorumu da bu hediyenin kıymetini sanatseverlere iletti. Genç piyanist Aydoğan’ın Maurice Ravel’in “Ondine” yorumu ve Frank eşliği alkışlandı. T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ ERNANI * / G.Verdi opera 4 perde 19, 23, 24 Ocak Saat: 20.00 / 20 Ocak Saat: 16.00 İTALYAN BESTECİLER KONSERİ 20 Ocak Saat: 19.00 Kadıköy BelediyesiYeldeğirmeni Sanat ŞEHİR ORMAN ** / B.MurphyR.Altın / modern dans 2 perde 24 Ocak Saat: 20.00 / 28 Ocak Saat: 16.00 NİNATTA * / E.Demirel opera 2 perde 26 Ocak Saat: 20.00 / 27 Ocak Saat: 16.00 SİHİRLİ FLÜT (Tamino’nun Rüyası) * / çocuk operası 2 perde 28 Ocak Saat: 14.00 * **Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Bilet satış için: www.dobgm.gov.tr / www.biletiva.com Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi: 0216 346 15 31 / 120 121 Onay marşlarla uğurlandı Türk edebiyatının önemli ismini ailesi ve dostları toprağa verdi Bodrum’da 9 Ocak Salı günü 80 yaşında hayatını kaybeden Türk edebiyatı ve tiyatrosunun önemli isimlerinden, çevirmen ve yazar Yılmaz Onay, marşlarla Gündoğan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Onay, vasiyeti üzerine dini tören yapılmadan, önceki gün yakınları ve dostlarının katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. Onay toprağa verilmeden önce tabutunun başında dostlarının veda cümleleri ve marşlar yükseldi. Yılmaz Onay’ın 42 yıllık yakın dostu Haluk Ortaç, şöyle konuştu: “Toprak bugüne kadar kimleri bağrına basmadı ki? Bugün de Yılmaz Onay’ı toprağa veriyoruz. Yılmaz Onay yılmazdı. 60 yılı aşkın yaşam ve sanat haya tında hiç yılmadı. Özel likle tiyatro. Sınıf mücadelesinden kaynaklanan o sanatsal kavramı epik tiyatro ile edebiyata Yılmaz Onay taşıdı. Epik tiyatro, onun sayesinde yol kat etti. Düşünceleriyle, çevirileriyle kitaplarıyla çoğaldı, güçlendi. Türkiye işçi sınıfı tarihinin mücadele ruhuna sanatı gö türdü, sanatı taşıdı, onunla cevap verdi. Son nefesine kadar ilkelerinden, prensiplerinden taviz vermedi. Üretkendi, sanatçıydı, partili bir komünistti. Sevgiyle, saygıyla, özlemle anacağız.” Onay’ın oğlu Gökhan Onay ise “Hayatta sevmeyi bu adamdan öğrendim. Bir insanı, bir kadını, bir erkeği, bir dostu nasıl sevmek gerektiğini bir tek bu adamdan öğrendim. Başka söze gerek yok” diye konuştu. Yılmaz Onay’ın tiyatro dünyasından 43 yıllık arkadaşı İsmal Işılsoy, tabutun başında, Nâzım Hikmet’in “Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü” şiirinden bestelenen marşı seslendirdi. Cenazeye katılanlar da eşlik etti. Törenin ardından Yılmaz Onay’ın cenazesi, toprağa verildi. l DHA CANAN YKKS’de yeni etkinlikler Yapı Kredi Kültür Sanat’ın ocak ayı etkinlikleri açıklandı. Bundan böyle her ay Yapı Kredi Yayınları (YKY) yazarları, YKY Beyoğlu Kitabevi’ndeki Oda’da okurlarıyla bir araya gelecek ve söyleşi ler, okumalar yapılacak, kitaplarını imzalayacaklar. “Hatırlamalar” dizisinin “O zaman ve Şimdi” başlıklı bölü münde sanatçı ve kimliği, üretim bi çimlerinin içinden geçtiği dönemle ilişkisi, yalnız ya da bir arada üretme deneyimi gibi başlıklarda bugünden düne odaklanılıyor. Sanatçılar CANAN, Taner Ceylan ve sanat tarihçisi Doç. Dr. Esra Aliçavuşoğlu’nun konuk olduğu “O zaman ve Şimdi”, 23 Ocak Salı günü Loca’da gerçekleşecek. Yeni yılla birlikte ocak ayında her ay edebiyatı ve müziği bir araya getirecek olan “Harf’ten ve Nota’dan” dinleti dizisi başlayacak. Her bölümü bir yazara ya da şaire ayrılacak olan bu dizinin 20 Ocak Cumartesi günü düzenlenecek olan ilk bölümü “Edip’in Lastik Topu”nda Edip Cansever’in metinlerinden yola çıkarak hazırlanan bir repertuvar sunulacak. Nurinisa Eroğlu tarafından hazırlanan programı klasik Türk müziği sanatçıları Güzin Değişmez sesiyle, Birol Yayla, Lütfiye Özer ve Taner Sayacıoğlu da enstrümanlarıyla seslendirecek. Yapı Kredi Kültür Sanat, 31 Ocak Çarşamba günü ise GoetheInstitut İstanbul’un desteğiyle çağdaş müzik topluluğu Hezarfen Ensemble’ın konserine ev sahipliği yapacak. Bir “portre konseri” niteliğindeki bu dinletide genç Türk asıllı Alman besteci Hakan Ulus’un eserleri yorumlanacak. Bilet fiyatları tam 25 TL, öğrenci 15 TL olacak. Repliklerimiz fısıldaşır dururlar 1969’da Dormen Tiyatrosu’ndaydım, ama Şehir Tiyatrosu’na geçmem söz konusuydu. O arada Çetin İpekkaya, Münir Özkul’u efsaneleştiren “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı”nı LCC salonunda sahneye koyacaktı, Satenik rolünü de bana önerdi. İlk provalara gidişimi, gencecik bir oyuncu olarak Münir Özkul ve Suna Selen ile karşılaşmamı hiç unutamam. Daha sonra Şehir Tiyatrosu kadro başvurumu kabul etti, Satenik rolünü de bu yüzden oynayamadım. Ama hemen ertesi yıl iki filmde yolum Münir Özkul ile kesişti: “Yavrum” ve “Dikkat Kan Aranıyor”. ‘Karar 71’ Büyük oyunculuğunun yanı sıra, çok sağlam insandı Münir Ağabey. Sözünün eriydi. İBŞT’deki yerinden yönetim döneminde, sevgili Hayati Asılyazıcı genel sanat yönetmeni iken, ben de Fatih Şehir Tiyatrosu ekibindeydim. Başımızda da Münir Özkul vardı. Hem bir ağabeydi, hem de bir usta. 1980’e doğru giderek hızlanan o sıcak ve kanlı günlerde, Burçin Oraloğlu, Cengiz Gündoğdu’nun yazdığı bir oyunu sahneye koydu: “Karar 71”. Oyun, 1971 darbesine giden süreci, Mahir’leri, Deniz’leri sahneye çıkararak anlatıyordu; herhalde Darülbedayi’nin tarihinde gördüğü en politik oyunlardan biriydi. O günün siyasi ortamı içinde kapalı gişe oynamaya başladık; salon her gece miting alanına dönüyordu. Bu durum haliyle bazı çevreleri rahatsız etti. Oyuncular birer ikişer rapor alıp ayrılmaya başladılar. Münir Ağabey ise biletleri hemen satılan oyunu kaldırmaya hiç yanaşmadı, baskılara pabuç bırakmadı. Rapor alanların yerine başka oyuncular ellerinde tekstle sahneye çıktılar. Sonunda bir gün geldi, 7. oyuncu da rapor aldı. Cengiz Gündoğdu’nun canına tak etmiş olmalı ki, “Oyun artık bu halde oynanamaz” dedi. Münir Ağabey’in cevabını hiç unutmayacağım: “Senin yüreğin zayıflamış Cengiz; bilet satılmış, seyirciniz gelmiş, perde kapanmaz.” Perde kapanmadı gerçekten de, çıktı sahneye Münir Ağabey. Tıklım tıklım dolu salona kısa bir konuşma yaptı, birçok arkadaşın ellerinde tekstle oynayacaklarını söyledi. Bir anda sloganlar patladı: “Devrimci Münir Özkul!” ‘Bu sahne benim yatak odam’ Yürekli adamdı Münir Özkul. 12 Eylül darbesinden sonra, bu tarz dönemlerde hep olduğu üzere, tiyatronun başına Vasfi Rıza Zobu gelmiş, sıkıyönetimden gönderilen subaylar da prova izlemeye başlamışlardı. Önlerini Münir Ağabey’in çıkışı kesti: “Bu sahne benim yatak odam. Hiç başkasının yatak odasına girilir mi? Lütfen çıkın” dedi, görevliler çıkıp gittiler. Geleneksel ve dramatik tiyatroyu; komediyi ve karakter oyunculuğunu bütünleştirmeyi başarmış, emsalsiz bir sanatçıydı. Bildiğim kadarıyla, en çok oynamak istediği eser “Sahne Işıkları”ydı. Bir gün Fatih Tiyatrosu’nun çayhanesinde oturuyorduk. “Gel senle bir oyun oynayalım” dedi. “Nedir Münir Ağabey” diye sordum. “Bilmem seyrettin mi? Sahne Işıkları” dedi. Kalktık, Sinematek’e gittik. 23 yıl önce kalleş bir saldırıda yitirdiğimiz ve yeri bir türlü dolmayan sevgili Onat Kutlar’ın kurduğu; o sırada da Ahmet Sezerel’in işlettiği Sinematek, Sıraselviler’deydi. Ahmet bize özel bir gösterim düzenledi, ikimiz de salondan ağlayarak çıktık. Sonra araya darbe girdi, ne oyun kaldı ne Sinematek... 51 yıllık sanat yaşamımda pek çok sanatçıyla karşılıklı oynadım. Ama bunların içinde ikisinin yeri bende ayrıdır: Münir Özkul ve Tuncel Kurtiz. Onlar ustalıklarını karşılarındakini yok etmek için değil, yumuşacık bir dokunuşla kendi yanlarında var etmek için kullanan dev aktörlerdir. “Artık kendimiz yoğuz... Seyircilerimiz de kalmadı... Ama repliklerimiz fısıldaşır dururlar sabaha kadar...” Hep fısıldaşacaklar Münir Ağabey... 15 Ocak ilan 2.indd 1 1/12/18 10:37 AM C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle