18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 12 Ocak 2018 EDİTÖR: EMRE DEVECİ TASARIM: SERPİL ÜNAY Ne yerli ne de milli ekonomi 9 Türkiye’de yabancıların servetinin milli gelire oranı yüzde 83’ü aştı. Bankacılık sektöründe yabancıların payı yüzde 47’ye yükseldi Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP yetkili lerinin son dönemde en çok kul landığı kelimeler “yerli ve milli” ancak ekonomik veriler bu söy lemle çelişiyor. Türkiye ekono misi ayakta kalmak için giderek daha fazla yaban cı sermaye akım larına bağımlı ha le gelirken, dış borç, cari açık, EMRE DEVECİ yıllık dış finansman ihtiyacı gibi rakamlar giderek şişiyor. Bunlarla birlikte, servet mülkiyetindeki yabancılaşma oranı da giderek artıyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) yayınladığı Uluslararası Yatırım Pozisyonu İstatikleri’ne göre, Türkiye’nin dış yükümlülükleri Eylül 2017 itibarıyla 666 milyar dolara ulaştı. AKP’nin iktidara geldiği yıl 147 milyar dolar olan bu ra kam, Türkiye’de servet mülki yetinin giderek yabancılaştığı nı ortaya koyuyor. Türkiye’nin dış varlıkları aynı dönemde 226 milyar dolar olurken, net uluslararası yatırım pozisyonu açığı 440 milyar dolara ulaşmış durumda. Yabancıların doğrudan yatırım, hisse senedi, tahvil alımı, mevduat, özele ve kamuya verilen krediler aracılığıyla sahip olduğu serveti yansıtan Türkiye’nin dış yükümlülüklerinin milli gelire oranı da ciddi şekilde arttı. 2017 yılında Türkiye’nin milli gelirinin dolar cinsinden yakla şık 800 milyar dolar olması beklendiği göz önüne alındığında, Türkiye’nin dış yükümlülüklerinin milli gelire oranı yaklaşık yüzde 83’e ulaştı. 2002’de bu oran yüzde 62 düzeyindeydi. Konuyu son dönemde sıkça gündeme getiren Prof. Dr. Korkut Boratav, Uluslararası Yatırım Pozisyonu rakamlarının mülkiyetin belirgin boyutlarda yabancılaşmasını ve Türkiye’nin dışa bağımlı olduğunu ortaya koyduğu vurguluyor. Borsada yabancı payı yüzde 65 İktidarın “yerli ve milli” söylemiyle çelişen başka ekonomik veriler de var. Örneğin; Türkiye’de bankacılık sektörünün yüzde 47’si yabancıların elinde. Borsa İstanbul’da bu oran yüzde 65 düzeyinde. Türkiye’nin yabancı sermaye akımlarına bağımlılığı nedeniyle 2018’deki dış finansman kaynağı ihtiyacı, yaklaşık 210 milyar doları buluyor. Türkiye’nin toplam ithalatı 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 17.9 artarak 234 milyar dolara ulaştı. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 129 milyar dolar olan Türkiye’nin brüt dış borç stoku, Eylül 2017’de ise 438 milyar dolara yükseldi. 2002 yılına göre artış yüzde 239 oldu. TL’deki değer kaybına paralel olarak yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 2017 sonu itibarıyla 165.4 milyar dolara yükseldi. 2012’de döviz mevduatları TL mevduatı oranı yüzde 48 iken 2017’de bu oran yüzde 62’ye yükseldi. TÜSİAD: Lira bulamıyoruz Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, iş dünyasının dövizle borçlanmak istemediğini dile getirdi Araştırmalarda Türkiye’de CEO’nun gelecek üç yılda ilk beş yatırım önceliği; inovasyon (yüzde 96), siber güvenlik (yüzde 92), istihdam (yüzde 84), fiziksel altyapı (yüzde 80), yeni gelişen teknolojiler (yüzde 76) olarak belirlendi. Yol haritası ‘yık ve büyü’ Denetim, vergi ve danışmanlık şirketi KPMG araştırmasının sonuçlarına göre, teknolojiyi artık “tehdit değil fırsat olarak” gören dev şirketlerin yöneticileri 2018’de “yıkıcı teknolojiye meydan okuyacak.” KPMG’nin üç yıldır yaptığı ve bu yıl Türkiye’nin de yer aldığı Küresel Üst Yönetici (CEO) Araştırması, teknolojik fırtınada yol alan dünya devi şirketlerin değişen stratejilerini ortaya çıkardı. Araştırmanın sonuçlarına göre, CEO’nun yeni yol haritası nın başlığı, “yık ve büyü” olarak belirlenirken, Türkiye’de her dört CEO’dan üçünün yıkıcı teknolojileri tehdit değil fırsat olarak gördüğü ve hamleyi rakipten beklemek yerine hem sektörlerini hem de şirketlerini yıkıma uğratacak planlar yaptığı ortaya konuldu. Otomotiv, bankacılık, altyapı, sigorta, yatırım yönetimi, sağlık, üretim, perakende, teknoloji, enerji ve telekomünikasyon olmak üzere 11 kilit sektörde çalışan dünyada 1.261, Türkiye’de 25 CEO ile yapılan araştırmanın sonuçlarını KPMG Türkiye Başkanı Murat Alsan değerlendirdi. Alsan, geçen yılki CEO Araştırması’nı hatırlatarak, “O araştırma bize gelecek üç yılın geçmiş 50 yıldan daha önemli olacağını söylüyordu. Dönüşüm için ‘ya şimdi ya hiç’ diyordu. Bu yıl jeopolitik belirsizliklerin de rol aldığı ortamda CEO’ların bu durumu nasıl yönettiğini, işletmelerini büyütmek için hangi yollara başvurduğunu anlamak için yola çıktık” dedi. l Ekonomi Servisi TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “İş dünyası da dövizle borçlanmak istemiyor ama gerek maliyet gerekse vade yapısı itibarıyla TL cinsinden borçlanma koşulları oldukça kısıtlı” dedi. Bilecik, kur riskinin nasıl yönetileceğine ilişkin son 3 yıldır önemli bir farkındalık oluştuğunu, pek çok şirketin, kur riskini yönetmek konusunda eskiye kıyasla çok daha dikkatli davrandığını ve sektörün önde gelen bankalarının da bu anlamda oldukça ihtiyatlı olduğunu belirtti. Bilecik, genç işsizliği ile mücadele için eğitim ile iş gücü piyasası arasındaki bağın güçlendirilmesi ve vasıf uyumunun gözetilmesi gerektiğini de ifade etti. Koşullar zorlaşıyor Bilecik, enflasyonun en kısa zamanda kalıcı olarak hedeflenen yüzde 5’e ve hatta altına indirilmesinin öncelikli talepleri arasında bulunduğunu dile getirerek, “TL cinsinden borçlanma koşulları oldukça kısıtlı. Enflasyonda artış olduğu sürece de bu koşullar giderek zorlaşıyor. Dolayısıyla enflasyonu düşürmek birincil önlem olmalı” dedi. Son zamanlarda dövizle borçlanmaya bazı kısıtlamalar getirilmesi düzenlemelerden bahsedildiğine işaret eden Bilecik, “Bunlar, yüksek enflasyon ve yüksek borçluluk ortamında finansman maliyetlerini daha da arttırabilir” değerlendirmesinde bulundu. l Ekonomi Servisi Bilim ve eğitim... Bir ülkenin kalkınması için en önemli itici güç.. İsteğimiz kadar dünyanın en büyük adalet saraylarını inşa edelim, en görkemli alışveriş merkezlerini (AVM) açmakla övünelim, olmuyor, olamıyor... Çünkü çağdaşlığın kapısını açan anahtar, bilim ve eğitim. Bu ikilinin yeşerdiği yer ise üniversite. Bilgi, yenilikçi düşünce burada üretiliyor. Toplumun ihtiyaçlarına çözümler buralarda üretiliyor, sosyal, kültürel, ekonomik doku buralarda şekilleniyor... Bunun ayırdında olan ülkeler, uluslararası arenada rekabet güçlerini yükseltebilmelerinin yolunun buradan geçtiğini bilerek politikalarını oluşturuyorlar: AraştırmaGeliştirme kültürünü besleyici bir ortam hazırlamak, yetenekli insan kaynağını yetiştirmek gibi... Eğitim uzun soluklu bir konu. Daha okulöncesinden planlanması gerekiyor; doğru, çağdaş eğitim için atılacak adımların. Yoksa en iyi üniversiteyi kurun, içine en yetkin bilim insanlarını doldurun, o eğitimi alabilecek kapasitede öğrenciyi daha ilköğretimden başlayarak en üst seviye olan üniversiteye doğru hazırlayamıyorsanız yine bir işe Erol Bilecik mıyor... Neden eğitimde ilerle yeceğimize geriliyoruz? Bu işi neden başaramıyoruz? Neden ve nasıl cahil mezunlar yetiş tiriyoruz gibi konulara kafa yorulmuyor hiç. Kafa yorulmadığı, doğru Üniversite ve Bilim: Sorun milli değer değil, özgür ortam politikalar oluşturulmadığı gibi kalkıp ülkenin tek adamı(!), Türkiye’nin uluslararası alanda sıralamaya giren birkaç başarılı üniversitesinden biri olan Boğaziçi Üniversite’ne gelip, üni yaramıyor. Son yapılan bir araş versiteyi başarısızlıkla suçluyor; tırmaya dikkat çekmek isterim: başarısızlığının nedenlerini milli 13 yaş matematik sınav sonuç ve yerli değerlere sahip çıkma larının 25 yıl sonraki yetişkinlik makta bulabiliyor. “başarıları” ile eşleştirildiği bir Bunlar çok acı, çok kaygı ve araştırma bu. Sonuç: Lisansüstü rici. Bir diğer boyutu da, “öteki eğitim yapma, patent üretme, leştirici” söylemini üniversitelerin yüksek gelir elde etme, bilimsel içine sokması... yayın yapma STEM (fen, tek Türkiye’de bugün 200’ün noloji, matematik, mühendislik) üzerinde üniversite bulunuyor. alanında yayın yapmaları, çocuk Her gün yeni bir üniversitenin yaşlardaki akademik başarıları ile adı karşımıza çıkıyor. Aralarında doğrudan ilişkili... bünyesinde hiç kadrolu profe Türkiye’de hepimizin iyi bildiği sörün bulunmadığı üniversiteler gibi, eğitim uzun yıllardan beri de var, lise düzeyinden öteye kanayan bir yara ve iktidarın geçememişler de. Etraf adı sanı gündemine sadece kendi siyasi duyulmamış bir üniversiteden görüşü ve politikaları doğrultu profesör unvanını alıp, bir özel sundaki icraatlarla sınırlı kalarak üniversiteye kapağı atan akade girebiliyor. Bu da bildiğiniz gibi misyen vasfına sahip olmayan türban ve imam hatipler, Kuran öğretim üyeleri ile kaynıyor... kurslarından bir adım ötesi ola Türk üniversitelerinin uluslararası dergilerde yayımlanan makale sayıları belki artıyor ama dünya sıralamasındaki yerleri bu artışla doğru orantılı olarak yükselmiyor. Nedeni, makalelerin etki değeri düşük, alt dilimdeki dergilerde yayımlanması.. Kimi akademisyenlerin kapalı devre gruplar kurarak atıflarını yükseltmek için makalelerinde sürekli olarak birbirlerine referanslar verdikleri de biliniyor. Sonuç: Eğer bir üniversite başarı değilse bunun sebebi “milli ve yerli değerlere sahip olmamak” değildir. Kaldı ki, dünyanın kabul gören sıralamalarında dereceye girebilen üniversitelerimizi “milli ve yerli değerlere sahip olmamakla suçlamak” hem haksız bir eleştiri hem de kafayı kuma gömmektir. TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın suçlamaları ile ülke gündemine giden üniversite konusunda “Türkiye’deki üniversitelerin akademik olarak başarılı olduğu, ancak uluslararası düzeyde daha üst sıralara çıkması için öncelikle özgür bir düşünce ortamının sağlanması ve sağlam bir demokrasi kültürü gerektiği” şeklindeki açıklaması asıl meseledir. Gıdada Türkiye küresel fiyatlardan iyice uzaklaştı Küresel gıda fiyatları ile Türkiye fiyatları ara sındaki makas geçen yıl da açılmaya devam etti. Küresel gıda fiyatları ile Türkiye’deki gıda fiyat 2016’ya göre geçen yıl Süt Ürünleri Fiyat Endeksi yüz ları arasındaki fark 2017 yılı de 31.5 yükseldi. FAO Bitki nın son ayında da sürdü. sel Yağ Fiyat Endeksi, aralık Birleşmiş Milletler Gıda ve ta, kasım ayına göre Malezya Tarım Örgütü (FAO) verileri ve Endonezya’daki palm ya ne göre, küresel gıda fiyatla ğının etkisiyle yüzde 5.6 düş rı Aralık 2017’de yıllık bazda tü. Bitkisel Yağ Fiyat Endek yüzde 8.2 artarken, aynı dö si 2017’de yıllık bazda ise bir nemde Türkiye’de artış yüz önceki yıla göre yüzde 3 daha de 13.7 oldu. FAO’dan yapılan yüksek gerçekleşti. FAO Şeker açıklamaya göre, uluslararası Fiyat Endeksi de mevsimsel pazarlarda tahıl, bitkisel yağ, faktörler ve yüksek hasat bek süt ürünleri, et ve şekerden lentisinden dolayı kasım ayına oluşan 5 ana gıda maddesinin göre yüzde 4.1 geriledi.” fiyatları ve ticareti takip edilerek ölçülen Gıda Fiyat Endek İstikrar var si, aralıkta kasım ayına göre Açıklamada, şeker fiyatla yüzde 3.3 azalarak 169.8 pua rının geçen yıl dünyanın ön na geriledi. Endeks, geçen yıl de gelen üreticisi Brezilya’da bir önceki yıla göre yüzde 8.2 ki yüksek hasadın etkisiyle artarak 174.6 puana yükseldi. 2016’ya göre yüzde 11.2 düş Geçen yılın fiyatlarının tüğüne işaret edildi. 2014’ten bu yana en yüksek Endeks 2017’de 2016’ya gö yıllık ortalama olarak tespit re yüzde 3.2 yükselirken zir edildiği belirtilen açıklamada, ve yaptığı 2011’de yüzde 37 şunlar kaydedildi: “FAO Süt altında gerçekleşti. FAO Et Fi Ürünleri Fiyat Endeksi ara yat Endeksi aralıkta çok az de lıkta yüzde 9.7 geriledi. Bun ğişirken bunda güçlü arzdan da yüksek ihracat arzları ve dolayı uluslararası sığır eti fi düşen talep nedeniyle yağsız yatlarının düşmesi rol oynadı. ve yağlı süt tozunun yanı sı Tüm yıla bakıldığında da Et Fi ra peynir ve tereyağının ulus yat Endeksinde 2016 seviyesi lararası fiyatlarındaki gerile ne göre yüzde 9 artış görüldü. me etkili oldu. Buna rağmen l Ekonomi Servisi İkinci kez iptal edildi. Risk taşımayan binalar yıkılamayacaknayasa Mahkemesi, A6306 sayılı Afet Riski yseinGretaifydirkeiamasleıanunkcyuuolzak Altındaki Alanların Dönüştü rülmesi Hakkında Kanunun, risksiz yapıların da kapsama Türkiye’nin tek gayrimenkul sertifikası dayandığı alınmasını içeren hükmünü proje fiyatlarına göre iskon ikinci kez iptal etti. tolu olmasına rağmen yatı Kanunun davaya konu olan 3’üncü maddesinin 7’nci fıkrası, kanunun uygulanması için belirlenen alanların sınırları içinde olup riskli yapılar dışında kalan diğer yapılardan uygulama bütünlüğü bakımından bakanlığın gerekli gördüklerinin, risk rımcıların pek de ilgi göstermediği görülüyor. Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ, bu hafta yansıyan açıklamalarında gayrimenkul sertifikasının dayandığı projenin satış fiyatına göre yüzde 25 iskontolu olduğunu, ancak yatırımcıla li olmadığı gözetilmek kaydıyla rın satma eğilimine girdiği kanun hükümlerine tabi olma ni belirtti. sını öngörüyor. Anayasa Mah Sahibinden.com’un Em kemesi, daha önce yapılan dü lak Endeksi’ne göre zenlemeyi 27 Şubat 2014’te ip Başakşehir’de gayrimenkul tal etmişti. Bu iptal kararı üzerine Hükümet, 14 Nisan 2016’da yayımlanan torba yasa ile iptal edilen hükümleri yeniden düzenlemişti. l Ekonomi Servisi fiyatları son bir yılda yüzde 10 artış gösterdi. Bunun karşısında ise gayrimenkul sertifikasında kayıp yüzde 18’i aştı. l Ekonomi Servisi 1600 metrekarelik alanda 250 kuruluş ve 700’e yakın kişiyle tem sil edilmesi beklenen MIPIM için sektör temsilcileri bir araya geldi. Türkiye, birkaç şehirle MIPIM’de Gayrimenkul sektör tem kanlarını buluşturdu. silcileri; Bahadır Ka Toplantıda ön plana çıkan yan, Ali Güreli, Avi Alkaş, Fat konulardan biri de Türkiye’de ma Şahin, Ahmet Misbah De şehirlerin bölgesel ve ulusla mircan, Dursun Topçu, Yonca rarası bir güç olma yönünde Aközer ve Erden Timur MIPIM ki hedefleri oldu. Bu nokta öncesi bir araya geldi. Gayri da MIPIM 2018’in “Dünyanın menkul alanında tüm paydaş Şehircilik Haritası Değişiyor” ları 1316 Mart’ta Fransa’nın ana temasına da atıf yapılır Cannes şehrinde buluşturacak ken, ülkelerin yerine, şehir MIPIM 2018 öncesinde dü lerin yeni ekonomik güç ola zenlenen basın toplantısı gay rak konumlanacağı bu yeni rimenkul sektörünün büyük dünyada Türkiye’nin bir de oyuncularını, açıklamaları ve ğil, birçok şehirle yer alacağı stratejileriyle sektöre yön ve na vurgu yapıldı. ren STK’lerini ve belediye baş l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle