23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 12 Ocak 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Aile boyu kadrolaşma haber 7 Prof. Dr. Sarıışık, rektör yardımcısı olup kardeşiyle üniversite senatosuna girdi. Kızı aynı üniversitede akademisyenlik yapan Sarıışık’ın oğlu yabancı uyruklu öğrenci kontenjanından tıp fakültesine girdi Üniversitelerde yaşanan aile boyu kadrolaşmanın son örneği Harran Üniversitesi’nde yaşandı. Cumhuriyet’in Konya Nec mettin Erbakan Üni versitesi ile Ankara Üniversitesi’nde gün deme getirdiği “aile kadrolaşması”nın bir ALİCAN ULUDAĞ örneği de Şanlıurfa’da kurulu olan Harran Üniversitesi’nde yaşan dı. Harran Ünivresitesi’nin 14 Mart 2016 tarihli ilanı sonucunda Prof. Dr. Ali Sarıışık ve kardeşi Gencay Sarıı şık kadroya alındı. Maden mühendis liği mezunu olan her iki akademis Soma’daKİ YANDAŞ RAPORUN SAHİBİ Prof. Ali Sarıışık, 301 işçinin öldüğü Soma davasında sanık avukatlarının talebi üzerine hazırladığı “yandaş raporla” gündeme gelmişti. Prof. Dr. Ali Sarıışık, raporunda davada yer alan bilirkişi ra porunu ve TBMM’nin Soma raporunu yalanlayarak, katliamın gerçekleştiği ocakta kömür yangını olmadığını, dolayısıyla işçilerin ifade ettigi gibi U3 panosunda ısınma olmadığını iddia etti. yen, doktoralarını da aynı bölümde yaptı. Maden Mühendisliği olmayan üniversitede Ali Sarıışık için, İnşaat Mühendisliği, Gencay Sarıışık için ise Endüstri Mühendisliği bölümü kadro açıldı. Ali Sarışıık, önce Mühendislik Fakültesi’ne dekan yapıldı, aynı zamanda rektör danışmanı oldu. Sarıışık, Haziran 2016’da rektör yardımcısı oldu. Kardeş Gencay Sarıışık bu yükselmeden payını aldı. Sarıışık, Şanlıurfa Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü’ne getirildi. Sarıışık kar deşler, aynı zamanda üniversite senatosunda da yer aldı. Oğluna kontenjan Prof. Dr. Ali Sarıışık’ın oğlu İsmail Selçuk Sarıışık, 20172018 eğitimöğretim yılında yabancı öğrenci kontenjanından Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne alındı. Almanya’da doğan ancak ilköğretim ve lise eğitimini Afyon’da tamamlayan Selçuk Sarıışık’ın üniversitenin yaptığı yabancı uyruklu öğrenciler sınavını kazanması dikkat çekti. Ali Sarışık’ın kızı Betül Sarışık’ın da aynı üniversitede Almanca okutman olarak görev yaptığı öğrenildi. l ANKARA KÖY ENSTİTÜLERİNE HAKARET Aydınlanma düşmanları AHMET ŞEFİK Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü’nün yıkılıp yerine KYK yurdu yapılması projesi, belediyenin Facebook adresinde “Ahırlar yıktık, yurt yapıyoruz’’ başlığı ile duyuruldu. Bu paylaşıma, Trabzon Barosu, eğitim sendikaları ve yurttaşlar tepki gösterdi ve AKP’li belediye başkanı Orhan Bıçakçıoğlu’nu özür dilemeye çağırıldı. Skandal paylaşım, 2 gün sonra kaldırıldı. Trabzon Eğitim Sen Şube Başkanı Engin Nur, “Cehalet ve gericilikten beslenen zihinlerin dışa vurduğu bu çirkinlik, ne Köy Enstitülerinin tarihine halel getirebilir ne de taşıdığı laik, bilimsel eği tim ve çağdaş bir ülke idealine engel olabilir” dedi. Eğitimİş Şube Başkanı Tamer Özlü de, “Unutma! ‘Ahır’ benzetmesi yapılan yer sayesinde belediye başkanı seçildin” diye konuştu. Trabzon Barosu Başkanı Sibel Suiçmez, “Söz konusu alanın tarihi misyonuna uygun olarak muhafaza edilmemesi zaten üzüntü vericiyken bu niteleme Cumhuriyeti ve onun aydınlanma felsefesini anlamamak ve tarih bilincinin eksikliğini göstermekten başka bir şey değildir” derken, Veli Der Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci, “Kişinin sözü, aklını ve faziletini gösterir” diye konuştu. l TRABZON Yaşam? boyunca emekten yana oldu; dünyan?n ve Türkiye’nin ayd?nl?k geleceği için, sosyalizm için mücadele etti. İşçi Kültür Derneği’nin Başkanl?ğ?n? yapt?. Sanat yaşam?nda toplumcu gerçekçiliğe s?ms?k? sar?ld?, epik tiyatronun öncüleri aras?nda yer ald?. Pek çok tiyatro yap?t?n?n yazarl?ğ?n? yapt?, pek çoğunu da sahneye koydu. Ömrüne say?s?z kuramsal yap?t, çeviri, uyarlama, roman, söyleşi, yaz? ve ödül s?ğd?rd?. 12 Eylül askeri darbesinin karanl?ğ?na karş? ayd?nlar?n ortak platformu olarak ç?kan Bilim ve Sanat Dergisi’nin yay?n yaşam?nda en baş?ndan başlayarak yer ald?. O dönem verilen mücadeleye omuz veren önemli dergilerden Yar?n Dergisi’ne değerli katk?larda bulundu. 12 Eylül döneminde yarg?land?, işkencecilere direndi. Onurlu, dirençli, üretken, duyarl? mücadele arkadaş?m?z YILMAZ ONAY’? yitirmiş olman?n ac?s?n? ailesiyle, yoldaşlar?yla paylaş?yoruz. TÜRKİYE İŞÇİ PARTİLİ ARKADAŞLARI 13 Ocak 2018 Cumartesi günü saat 14:00’te BodrumGündoğan Mezarl?ğ?’nda toprağa verilecektir. Yurtların yangın merdiveni bile yok Güngören Belediyesi’nin TÜRGEV ve Ensar Vakfı için kiraladığı binalar yurt yönetmeliğine aykırı çıktı HAZAL OCAK AKP’li Güngören Belediyesi’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV ile adı Karaman’daki çocuk taciziyle gündeme gelen Ensar Vakfı için kiraladığı 3 yurt binasını, yurt yönetmeliğine aykırı işlettiği ortaya çıktı. Söz konusu binalardan ikisi riskli olduğu için boşaltıldı ancak bir binanın hâlâ yurt olarak kullanılıyor. Kiralığa çıkarılan TÜRGEV’in boşalttığı Güven Mahallesi Taşlık Sokak’taki bina için emlakçıyı bir yurttaş gibi aradığımızda binaların iş merkezi olduğunu öğrendik. TÜRGEV’in iskânı olmadığı için binayı boşalttığını söyleyen emlakçı, “İskânı yoksa TÜRGEV baştan niye girdi? Her şeyi hazır. Yarın öğrencileri getirebilirsiniz” dedi. ENSAR’ın boşalttığı diğer binada ise yangın merdiveninin dahi olmadığını öğrendik. ENSAR’ın boşalttığı Sanayi Mahallesi Adem Yavuz Sokak’ta olan binanın ise işyeri olarak kiralanabileceği, yangın merdiveninin bulunmadığı ve eğer yurt olarak kullanmak istiyorsak ilçe belediyeye başvurmamız gerektiği söylendi. Binanın kapısında ENSAR’a ilişkin tabela hâlâ sökülmemiş. CHP’den tepki Güngören Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi Musa Keleş, normal bir binanın yurt olarak kullanılamayacağını söyleyen Keleş, “Bu yurtlar hangi vakfa, hangi siyasi anlayışa yakın olursa olsun bu yurtlarda kalan çocuklar bizim de çocuklarımız. Güvenli olmayan 2 Kiralar dudak uçuklattı İBB’nin TÜRGEV ve diğer yandaş vakıflara yaptığı taşınmaz ve hizmet “desteğinin” kamuya faturasının yaklaşık 800 milyon TL’yi bulduğunu geçen eylül ayında yayımlanan “İstanbul parsel parsel nasıl verildi?” adlı yazı dizimizde duyurmuştuk. Bu kapsamda Güngören Belediyesi’nin de TÜRGEV ve Ensar Vakfı için ilçede üç adet yurt binasını kiraladığı ortaya çıkmıştı. İlçe belediyesi üçüncü kişilerden Ensar Vakfı için Sanayi Mahallesi Adem Yavuz Sokak’ta 3 katlı bir binayı aylık 7 bin 420 TL’ye kiralamıştı. TÜRGEV için de Güven Mahallesi Taşlı Sokak’taki 4 katlı bir bina aylık 27 bin 606 TL’ye, Eski Londra Asfaltı Caddesi’ndeki 3 katlı bir bina ise aylık 15 bin 500 TL’ye kiralamıştı. İki bina için emlakçılar afişlerini astı. binanın boşaltılması sevindirici ancak 1’i hâlâ işliyor. Çocuklar güvenlik önlemlerinin olmadığı bu yerlerde tehlike altındalar” dedi. Keleş bu binalara yapılan masrafla kamunun zarara uğratıldığına dikkat çekerek suç duyurusunda bulu nacaklarını açıkladı. CHP’li meclis üyesi Er gün Edepali’nin 3 binaya ilişkin verdiği soru önergesine geçen aylarda verilen cevapta binaların yurt olması için herhangi bir başvuru yapılmadığı belirtildi. l İSTANBUL VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Sendikalarımıza yıllarca emek veren Sn. Dr. Engin ÜNSAL’ın Eşi MÜBECCEL ÜNSAL’ı Kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhumeye Allah’tan rahmet, Ailesine başsağlığı dileriz. Cenaze namazı 13 ocak 2018 Cumartesi günü (yarın) öğle namazına mütakip Etiler camiinde kılınacaktır. TOLEYİS SENDİKASI GENEL YÖNETİM KURULU Vefat ve Teşekkür Susurluk eşrafından Ahmet ve Saniye Altınel’in oğulları, İstiklal savaşı gazilerinden Dr. Nefi Saatçioğlu ile eşi Saadet Saatçioğlu’nun damatları, Cahide Altınel’in eşi, Şavkar ve Sunja Altınel’in babaları, Susan Altınel’in kayınpederi, Dora Hanım’ın babacığı AİLE BÜYÜĞÜMÜZ AVUKAT MEHMET HULUSİ ALTINEL aylarca süren sağlık sorunlarının ardından 7 Ocak 2018’de hayat yolculuğunun sonuna geldi ve 9 Ocak’ta, hedefe kendisinden on üç yıl önce ulaşan eşinin yanına uzandı. Ömrü boyunca çok çalıştı ve hep sabretti. Mekânı cennet olsun; kabrine nur yağsın. Başta zor günlerimizin doktorları Şefkat Abenyakar ve Prof. Cem Mat olmak üzere babamızın sağlığı için çaba gösterenlere ve başta Nermin Saatçioğlu, Yaylalı Günay, Kâmil Göknar, Erol Tepeler, Yalçın Kökey ve Erkan Bey olmak üzere ziyaretine gelen, telefonla hatırını soran, yaşarken ve ölümünde kendisini yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ederiz. “Dünya dedikleri bir gölgeliktir.” Evlatları ‘Başkası Olma Kendin Ol’ Politik gelişmelerin nereye doğru evrileceğini, genel olarak gelişimin içinde barındırdığı alternatiflerin ne kadar farklı olabileceğini bilemiyoruz. Hem günümüz için, hem de gelecek için bize verilmiş bir gelişme formülü yok. Böylece Samir Amin’in deyimiyle “tarihin kendisini önceleyen ‘tarih yasaları’nın mevcut olmadığı” (Kapitalizmden Uygarlığa; Yordam Kitap) düşüncesiyle baş başa kalıyoruz. Determinizmin konformizme davetiye çıkartan çekiciliğinden mahrum kalmanın yarattığı huzursuzluk üzüyor bizi. HHH Eh ne yapalım, iş bize kalmış demektir o zaman. Hiç kuşku yok bize yol gösteren, bizi ekonomizmin kolaycılığından kurtaracak diyalektik bir yol haritamız var. Harita, “anlamak, yorumlamak yeterli değildir asıl olan onu değiştirmektir” diyor. Bir şey daha söylüyor pusula; “insan bu gelişmenin nesnesi değil öznesi, aktörü olabilir, yabancılaşma denilen ayak bağından kurtulabilir.” Tarihin nasıl gelişeceğine ilişkin bir yol haritamız yoksa, güncel gelişmeleri nasıl öngörebiliriz ki? Burada da Samir Amin’in söylediklerine, onun geleceğin her zaman açık olduğu, tarihin kendisini belirleyen yasalarının olmadığı, “geleceğin henüz yaşanmamış olduğu” tezlerine kulak verebiliriz. HHH “Herhangi bir anda farklı alternatifler mevcuttur ve gerçekleşen alternatifin, zorunlu olanın başarıldığı yanılsamasını dayatması, yalnızca sonuçlardan nedene gidildiği anlamına gelir” diyor Samir Amin. Peki, ne var bu farklı alternatiflerin içinde? Marx’ın “anlamakla yetinme, değiştirmeye çalış” yasası var. Böylece determinizmin tüm yükünü üzerimizden attıktan sonra, çırılçıplak, güncel durumu, politikayı anlamamız ve değiştirmemiz isteniyor. Nâzım’ın şiirindeki gibidir belki çıplaklığımız. HHH Ne diyordu: “Pehlivanlar cümle libastan soyunmuş üryan idiler / her biri aşikâr etmişti zamirin / encam / tavı gelmişti demirin” Tamam determinizmin “durum şöyleyse böyle olacaktır, öyleyse de şöyle olacaktır” kolaycılığından yoksun kaldık ama gerçekçi hedeflerimiz var. Bu hedeflere ulaşmanın, tarihin olmayan yasalarına aykırı olamayacağını da biliyoruz. Bildiğimiz şudur; bizi pasif nesneler değil aktif aktörlere, öznelere dönüştürecek olanı gerçekleştirebilir, ayak bağından, yabancılaşmadan kurtulabilirsek, güncel politikayı da etkileyebilir, değiştirebilir, ucu açık bir tarihi yazmaya başlayabiliriz. HHH Bunun için, güncel politik hedeflere doğru inatla yürümek gerekiyor. Karşımıza, kendileri de tarihin nesneleri değil özneleri olanlar, mevcut durumu korumak gibi bir üstünlüğe sahip “muhafızlar” çıkacak. Onlar gerçekte savaşı yitirdiklerini bilmiyorlar, biz ise hedeflerimize ulaşabilmek için, somut durumun somut tahliline yarayacak bir yol haritasına gereksinim duyuyoruz. HHH Hazırda yok, pazarda da satılmıyor. Bu kadar laf kalabalığından sonra sadede gelmek için diyorum ki, iki temel ipucu var: Birincisinde, “kurtulmak yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” diye yazıyor; ikincisi, kimi kendini bilmez liberaller gibi, kendini bilen ve bana uzun mektuplar yazanlar alınmasın “yenmek istediğinden yardım almayı düşünme, onun iç çelişkilerini bilmek önemlidir ama taraf olma, cepheyi genişletmeye kalkma, o çelişkilerin pek şirin görünen taraflarına kadar uzanma” diye formüle edilmiştir. HHH Bu kadar lafa ne gerek vardı, aslında hepsi hepsi bir cümleden ibarettir: Yapabilirsin, hasımların tarihsel olarak çok yorgun ve yanlıştırlar; sen gençsin, doğrusun ve haklısın. Üstelik kararlısın ayak bağlarından kurtulmaya, kendin olmaya... Vali, eşini bir günde terfi ettirdi Çankırı Valisi Hamdi Bilge Aktaş, “eş durumu” tayini ile öğretmen olarak kente gelen eşi Sevil Aktaş’ı görevlendirildiği okuldan 24 saat sonra İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak atadı. Vali Aktaş’ın Mersin’in Akdeniz ilçesinde Milli Eğitim Şube Müdürlüğü’nde görev yapan eşi Seval Aktaş, “eş durumu” tayiniyle Çankırı Kızılırmak Ortaokulu’na geldi. Ardından ikinci kez il dışı tayin hakkı çıkması üzerine Seval Aktaş yeniden başvurdu. Aktaş’ın tayini, bu kez Çankırı’da Mareşal Çakmak Ortaokulu’na çıktı. Kısa bir süre sonra görevlendirme ile Şehit Yahya Coşkuner Ortaokulu’na müdür olan Aktaş, burada bir gün çalıştıktan sonra geçen eylül ayında Çankırı İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevine atandı. Hürriyet’e konuşan Vali Aktaş, “Okuldaki ahengi bozar diye endişe ettim. Öğretmen arkadaşları ve idareciler, ‘Vali eşi gelmiş’ diye strese girmiş, ne yapacaklarını şaşırmışlar. Onun için yapabileceğimiz tek şey Milli Eğitim’de idarecilik vermekti” dedi. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle