02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 22 Eylül 2017 2 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET İnsanlık için birMUHOABRARURŞCLEUAMDI Hz.Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin ve 71 arkadaşının Kerbela Çölü’nde susuz bırakılarak katledilmesinin ardından matem olarak tutulan muharrem orucu dün başladı. Orucun ilk gününde çeşitli cemevlerinde toplu oruç açımı gerçekleştirildi. 12 gün boyunca tutulan oruçta, her türlü dünyevi zevkten uzak duruluyor. Düğün, nişan gibi törenler yapılmıyor. Kurban kesilmiyor, et yenmiyor ve saf su içilmiyor. Kartal Belediyesi, muharrem orucu tutacak vatandaşlar için 12 gün boyunca yemek verecek. Kartal Belediyesi, muharrem orucu tutacak vatandaşlara, inançlarının gereğini huzurlu bir şekilde yerine getirebilmeleri için hazırlıklarını tamamladı. 21 Eylül 3 Ekim 2017 tarihleri arasında muharrem orucu tutacak vatandaşlar için 12 gün boyunca Kartal Cemevi ile Uğur Mumcu Kültür Merkezi Cemevi’nde oruç açma yemeği verilecek. İlk yemek dün akşam düzenlendi. Muharrem orucunun sona ermesinin ardından 3 Ekim 2017 Salı günü de Kartal Belediyesi’nin her yıl düzenlediği etkinliklerle Aşure Günü gerçekleştirilecek. Hepimizin matemi Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, muharrem ayının başlaması üzerine bir mesaj çağrı yayımladı. Dr. Hasan Akgün, “Kerbela’ların yaşanmayacağı, Yezitlerin olmayacağı, İslamın özüne uygun kardeşçe yaşanan bir dünya olmasını diliyoruz. Kerbela matemi hepimizindir. Bütün Müslümanları derinden etkileyen bu elim olaydan ders alarak günümüzde de aramızdaki kardeşliği, birlik ve beraberliği bozmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Eczacıların seçim İstanbul Eczacı Odası seçimlerinde 4 farklı grup yarışacak. Yarın yapılacak genel kurulun ardından eczacılar, heyecanı24 Eylül’de yeni yönetimi belirlemek için sandık başına gidecekler 8bin 300 üyesi olan İstanbul Eczacı Odası’nda bu hafta sonu seçim heyeca nı yaşanacak. Seçimlerde, mev cut oda yönetiminde olan İstanbul Eczacı Hareketi Grubu eczacı Ce nap Sarıalioğlu başkanlığında se çimlere girerken; Çağdaş Eczacı ların Birliği Grubu eczacı Semih Güngör başkanlığın da; Çağdaş Eczacılar Grubu eczacı Ferda Göçener’in başkanlı ğında; Yeniden Ecza cılık Platformu Gru SİBEL BAHÇETEPE bu ise Eczacı Mürşit Koçtürk başkanlı ğında yarışacak. İstanbul Eczacı Odası’nın 2017 yılı olağan seçimli genel kuru lu yarın başlayacak. Fulya Sanat Merkezi’nde saat 10.00 18.00 arasında gerçekleşecek genel ku rulun ardından eczacılar 24 Eylül pazar günü saat 09.00 17.00 ara sında Nişantaşı Nuri Akın Anado lu Lisesi’ne giderek oy kullanacak ve yeni yönetimi belirleyecek. ‘Daha fazla sorun çözeceğiz’ Seçimlerde bir kez daha başkan adaylığını açıklayan mevcut oda başkanı Cenap Sarıalioğlu, 2 yıl önce oda başkanı seçildiğini anımsatarak “Bu süre içinde mesleki sorunlarla ilgili çözümler ürettik ve yol almaya başladık. Önümüzdeki dönem bu çözümleri artıracağız, daha fazla sorun çözeceğiz, kurumlararası diyaloglarımız çok iyi. Önümüzdeki dönem daha çok sorun çözeceğimize inanıyorum” dedi. Oy kullanacak eczacılara seslenen Sarıalioğlu, şöyle devam etti: “Öncelikle ülke meselelerini de göz ardı etmeden, mesleki sorunlara da çözüm üretme becerisini gösteren bir ekibiz. Bu yüzden bir dönem daha adayız. Eczacıların sorunları çok fazla, memleketin sorunları ile paralel. Bugün Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) uygulamaları canımızı yakıyor, bunlar değişmeli. SGK ilacın yüzde 90 alıcısı. O yüzden eczacının lehine değişiklikleri olması lazım. Geçen dönem bu konuda bayağı yol aldık. Önümüzdeki dönem çıtayı biraz daha yükselteceğiz. Meslektaşlarımızın seçimlere katılmasını ve mesleklerine yön vermesi çağrısını yapıyorum.” Bir kez daha aday Çağdaş Eczacıların Birliği Grubu’ndan seçimlere girecek olan başkan adayı Semih Güngör ise 4 dönem oda başkanlığı yaptığını anımsatarak “20072015 dönemi arasında oda başkanlığı yapmıştım. Bu yıl yine adayım. Temelde esas önemli şey, İstanbul Eczacı Odası’nı tüm tabanını kucaklayan, onlarla birlikte olan, kimseyi ötekileştirmeden bir yönetim anlayışı ile Türkiye’deki sağlık sorunlarının üzerine gitmek.” l İSTANBUL Ö4zeylaJertaplisıtten çıktı HAVALimaNINDA KORKUTAN KAZA İstanbul Atatürk Havalimanı’nda özel bir jet inişe geçtiği sırada pistten çıktı. Kazada jette bulunan 4 kişi yaralandı.  EuroAir’e ait, Koçoğlu Havacılık şirketi tarafından işletilen 1998 model TCKON tescilli uçak, dün saat 21.20’de KKTC’de Ercan Havalimanı’na gitmek üzere Atatürk Havalimanı’ndan kalktı. Kalkıştan kısa bir süre sonra uçakta iniş takım arızası ortaya çıktı. Atatürk Havalimanı kulesi ile temasa geçen pilotlar, öncelikli iniş izni istedi. Havalimanı itfaiye ve kurtarma ekipleri acil durum için pistte yerlerini aldı. Saat 21.30’da jet, Atatürk Havalimanı’nın 35 sağ pistine teker koydu. Ancak iniş takımları katlanan uçak pistte kaydı ve toprak alana çıktı. Alev alan uçağa hemen havalimanı itfaiyesi müdahale etti. Kazanın ardından havalimanı hava trafiğine kapatıldı. Kazada jette bulunan pilotlar Muzaffer Kütük, Mehmet Mümin Turan, Hostes Duygu Doğaçay ve yolcu Mehmet Şahin yaralı olarak kurtarıldı. Kazaya müdahale edilmesinin ardından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, havalimanının ulaşıma tamamen açıldığını açıkladı. Bakanlık, uçağın kalkıştan hemen sonra tekerleğinin patladığını ve acil inişe geçtiği sırada pistten çıktığını bildirdi. Uçağın Sanko Holding’e ait olduğu iddiaları üzerine Gaziantep merkezli Sanko Holding tarafından yapılan açıklamada, uçağın 2014 yılında satıldığı, Sanko Holding ve şirketleri ile herhangi bir bağı bulunmadığı belirtildi. l Haber Merkezi Hastalar nefes alacakKadıköy Belediyesi AlzheImer Merkezi’ni açtı Kadıköy Belediyesi, Alzheimer hastalarının sosyal yaşama katılmalarını sağlayacak, hasta yakınlarını destekleyecek “Alzheimer Merkezi ve Sosyal Yaşam Evi”ni açtı. Yaşam evi 21 Eylül Dünya Alzehimer Günü’nde hizmete girdi. 19 Mayıs Mahallesi’nde yapılan 2 katlı binanın açılışına katılan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, “Çekirdek ailelerimiz artık küçüldü. İstanbul’da, o Anadolu’dan geldiğimiz kalabalık evler yok. Bu yalnızlık içerisinde Alzheimer hastalığı ciddi bir tehdit. Bu tehdidin azaltılması, hastalık seyrinin uzatılması bizim için çok önemli” dedi. Yerel yönetim anlayışı Hastalığın giderek arttığına dikkat çeken ve bunun ciddi bir tehdit olduğunu söyleyen Nuhoğlu “Biz Kadıköy Belediyesi olarak doğumdan başlayarak tüm bir yaşam boyu sizin yanınızda olacağız derken işte o çekirdek ailenizin bir bireyi biz olacağız. Her zaman dimdik, her zaman yanınızda olacağız. Artık çağımızın yerel yönetim anlayışı bu. Başka türlü bunu çözme yolumuz yok” dedi. Nuhoğlu, “2018 yılında da çok farklı projeler yapacağız. Hedef ola Aykurt Nuhoğlu’nun açılışına katıldığı merkezden hizmet alabilmek için hastanın Alzheimer hastalığı olduğunu gösteren tıbbi belgesinin olması, Kadıköy’de ikamet etmesi ve hastalığın 1 veya 2’nci evresinde olması gerekiyor. rak Kadıköylülerin rahat, güvenli ve kendilerini gelecekle ilgili güçlü hissettikleri toplum yaratmak istiyoruz” diye konuştu. Alzheimer Merkezi ve Sosyal Yaşam Evi sorumlusu Dr. Zeynep Süzme ise “Hastalarımızın kaliteli ve konforlu bir yaşam sürmelerini istiyoruz. Hasta yakınlarımızın haftada birkaç gün de olsa nefes almasını hedefliyoruz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Şerif Mardin ve Said Nursi Şerif Mardin, değişen ve çağdaşlaşan toplumlarda, dinin kaçınılmaz bir biçimde, bireyin toplumla bütünleşme sorunlarını çözen en önemli mekanizma olarak işlevini sürdürdüğü ve sürdürmesi gerektiği kanısındadır. Mardin, çağdaşlaşma yönündeki değişmenin, laikliği getirdiği oranda, dini, toplumsal ve bireysel yaşamın dışına çıkardığını, böylece de bireyleri bir arada tutan “harcı” yok ettiğini söyler... Cumhuriyetin, birey ile toplum arasında, İslam dini aracılığıyla kurulmuş olan bağları yok ettiğini ve bu nedenle, bireylerin devletle bağlarının koptuğunu düşünür ve İslam dininin Said Nursi’nin Nurculuk tarikatı aracılığı ile bu bağları yeniden kurduğunu öne sürer. HHH Mardin, önce Turner’e gönderme yaparak “kök paradigma” kavramını tanımlıyor: Buna göre “kök paradigmalar, bireyler, açık seçik bir biçimde egemen kurallar ve usuller tarafından yönlendirilmediklerinde işe karışan ve bireyleri etkileyen, resmi toplumsallaştırma (sosyalizasyon) araçlarının dışındaki öznel paradigmalardır”. Bunlar, özel kavram ve terimler aracılığı ile bireylere, kültürel açıdan kabul edecekleri mesajları verir, reddettikleri usullerin dışında bir toplumsallaştırma (sosyalizasyon) sağlar. Mardin, şöyle devam ediyor: “Bu araştırmada da görüleceği gibi Said Nursi, ‘âdet ve kurallar’ı kusurlu veya gücünü kaybetmiş bulan veya bunların gayri meşru sayıldıklarını gören çok sayıda insana hitap etmektedir. Bu koşullarda arta kalan kök paradigmalar, Said Nursi’nin etkisinin temelini oluştururlar.” Mardin, “kök paradigma” kavramına örnek olarak, “Gazi” deyimini gösteriyor ve bu deyimin Türk kültüründe sahip olduğu çeşitli anlamları açıklıyor. Mardin için, “kök paradigmaların” iki işlevi vardır: “Bir, kişisel davranışlara rehber teşkil eden ve ideal bir toplumun görünümünü veren ‘haritalar’ olarak; iki, kültür çantasında yer alıp bireyin toplumsal kurallara ve konumlara ilişkin algılamasıyla birlikte, görüntüleri, sesleri ve renkleri anlamlandıran araçları birbirleriyle kaynaştıran başlıklar olarak.” Mardin, bütün kitabı boyunca Said Nursi’nin söyleminin bu her iki işlevi de yerine getirdiğini anlatıyor. HHH Mardin’e göre, “Nurculuk”, Cumhuriyet’in başaramadığını iddia ettiği bireydevlet bütünleşmesini gerçekleştiren bir araçtır. Böylece “Siyasal İslam” da, devletbirey bütünleşmesini, siyaset sahnesinde gerçekleştiren bir işlev sahibi oluyor. HHH Mardin’in Said Nursi çalışması ile yaptığı: Nurculuk üzerinden Siyasal İslamı, toplumu bir arada tutan ve bu nedenle sadece meşru olan değil, aynı zamanda toplumsal bütünlük açısından gerekli ve zorunlu olan bir siyasal akım olarak sunmaktır. Din/Tarım toplumlarının feodal kalıntılarına dayalı olan ve bu nedenle de yanlış olan bu tezi onu: Temel Hak ve Özgürlüklere dayalı Çağdaş Demokrasi kavramının altını oyan “Çoğunluk Diktatörlüğünü” din üzerinden meşrulaştıran bir ideolog... Ve Türkiye’deki “Post Modern Orta Çağ” döneminin önemli mimarlarından biri haline getirmiştir. HHH DİREN LAİKLİK... DİREN HUKUK DEVLETİ... DİREN DEMOKRASİ! Bakırköy’de bilgiler güvende Bakırköy Belediyesi, Türkiye’de ki belediyeler ara sında ISO27001 bil gi güvenliği sertifika sına sahip ilk beledi ye oldu. ISO27001 bilgi gü venliği sertifikasına sahip olan ilk belediye olmanın gururu Dr. Bülent Kerimoğlu nu yaşadıklarını belirten Bakırköy Beledi ye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu şu açıkla mayı yaptı: “Türkiye’de belediyeler arasın da 27001 bilgi güvenliği sertifikası alan ilk belediye olduk. Elektronik ortamda sunu lan hizmetlerde başarının; ancak güven or tamının sağlanması ile olabileceğini gördük ve güvenlikle ilgili politika ve düzenlemele ri geliştirdik. Tamamen bağımsız uluslara rası bir denetleme kuruluşu tarafından ve rilen bilgi güvenliği sistemiyle belediyemi zin gelişen teknolojilerle beraber, bilgi alt yapılarının güvenliğini de güvence altına al mış oluyoruz. Bu sistemle birlikte; bilgi var lıklarının gizliliği, bütünlüğü ve ancak yetki li kişilerce erişilebilirliği  garanti altına alın mış oluyor. EBYS, Eİmza, Zaman Damgası, EHaciz, KEP sistemleri ile elektronik ileti şim sağlanmıştır.” l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle