Katalog

Perşembe 14 Eylül 2017 kültür 16 EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Algı değişecek’ 12. Contemporary İstanbul kapılarını açtı. CI Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, bu yılki fuardan yüksek satış beklentisinde olduğunu söyledi Sakıp Sabancı Müzesi’nde Ai Weiwei, Arter’de Canan, Dirimart’ta Haluk Akakçe, Borusan Contemporary’de Diana Thater, Galerist’te Pistoletto ve tabii ki 15. İs tanbul Biena li. Yıllardır İstanbul’da böylesine ha reketli bir se EKmolruakhısa zon açılışı yaşanmamıştı. Üstelik yukarıda saydık larımız buz dağının görünen kısmı desek abartmış olmayız. İşte tüm bu hareketliliğin ortasında 4 gün boyunca ciddi bir çekim merke zi olmayı hedefleyen Contempo rary İstanbul Sanat Fuarı var. ‘İyi fuar, iyi satış yapan fuardır’ Bu yıl 12. kez düzenlenen Contemporary İstanbul’un Yönetim Kurulu başkanı Ali Güreli’nin “İyi fuar iyi satış yapan fuardır” cümlesiyle özetlediği beklentileri ne derece hedefini tutturacak bilinmez ama fuarın gitgide büyüdüğü, sanat piyasasında gitgide daha fazla hareketlilik yarattığı ve henüz dünya ölçeğinde çok önemli bir paya sahip olmasa da Türkiye’nin de bu lezzetli pastanın tadını çıkarmaya başladığı bir gerçek. Sayılar etkileyici gerçekten de: 42’si yabancı, toplam 73 galeri ile yaklaşık 1.500 sanat eseri sanatseverlerle buluşacak. Öte yandan işin ticari tarafı bir yana, yine Güreli’nin vurguladığı Maçka Sanatçılar Parkı’nda heykellerden oluşan Beşinci Element Sergisi, 19 Eylül’e kadar görülebilecek. bir başka husus var ki dikkate değer. “Avrupa’da Türkiye’nin algısını değiştirecek bir hafta bu” diyen Güreli, CI ile birlikte İstanbul’da yoğun bir sanat hareketliğinin yaşanacağı şu günlerin farklı bir etkisini öne çıkarıyor. İcra Kurulu Üyesi Hasan Bülent Kahraman da tüm bu söylenenlere katılmakla birlikte “Contemporary İstanbul, İstanbul’u değiştiriyor, bir fuardan önce bir de fuardan sonra İstanbul diye bir şey var. Öyle ki tüm bu sanatsal hareketliliği de aslında fuara borçluyuz. CI artık bir kurumdur” diyor. ‘Heykeli tanımıyoruz’ Kahraman’ın üzerinde durduğu konu ise CI bünyesinde açılacak olan “Beşinci Element” adlı sergi. “İnsanımız heykeli tanımıyor” diyen Kahraman “Heykel hava, su, ateş ve topraktan sonra beşinci elementtir. Tüm bunların birleşiminden meydana gelir çün kü” diyor. Jan Fabre, Tony Cragg, Magdelena Abakanowicz, Jannis Kounnellis, Erdağ Aksel, Genco Gülan gi bi sanatçıların heykellerinin sergileneceği “Beşinci Element”, 13 19 Eylül tarihleri arasında Maçka Parkı’nda ziyaret edilebilecek. TELEVİZYONEDİTÖR: DEMET YALÇIN Yayın Akışı 06.00 Güne Merhaba 10.00 Bugün 14.00 Bugün 16.00 Günlük 17.00 Günlük 18.00 Haber Bülteni 18.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Türkiye’nin Gündemi 24.00 Gece Haber Bülteni 06.00 Gün Başlıyor 09.35 Ekonomide Görünüm 10.00 Güne Bakış 11.45 Spor Bülteni 12.00 Güne Bakış 13.00 Gün Ortası 17.00 Ajans 17 18.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Enine Boyuna 24.00 Haber Bülteni 09.10 NTV Para 10.00 Haber Merkezi 10.40 Spor 11.45 Tekno Hayat 13.00 Öğle Bülteni 15.20 NTV‘ye Sorun 17.35 Gece Gündüz 19.00 Akşam Haberleri 20.00 Ana Haber 21.00 Bugün Yarın 23.00 Haber Bülteni 07.00 Hanım Köylü 07.30 Beni Affet 09.45 İstanbullu Gelin 12.30 Kiralık Aşk 14.30 Beni Affet 16.00 Balçiçek İlter ile Olay Yeri 18.45 Ana Haber Bülteni 20.00 Ateşböceği 23.30 Film: Bir Varmış Bir Yokmuş 07.00 Kanal D ile Günaydın Türkiye 10.00 Hayatın Penceresinden 12.45 Nursel’le Evin Tadı 14.15 Magazin D 16.30 Arka Sokaklar 18.45 Ana Haber 20.00 Ver Elini Aşk 22.30 TV’de Dizi 01.15 Dizi: Çocuklar Duymasın 07.30 Gelin Evi 09.30 Zahide Yetiş’le 12.00 Pelin Karahan’la Nefis Tarifler 13.00 Yeni Gelin 15.00 Artık Susma 18.45 Ana Haber Bülteni 20.00 Film: Ay Krallığı: Beyaz Saçlı Cadı 22.00 Film: Zor Karar 00.25 Gece Hattı 08.00 Semra Topçu’yla Güne Başlarken 11.00 Can Ataklı ile Yazıişleri 13.00 Elif Şentürk Haber Masası 15.00 İlhan Taşcı Perde Arkası 18.00 Ana Haber 21.00 Türkiye Gündemi 23.30 Günsonu 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00 Mehmet Özer ile Mutfakta 10.45 Kaybolan Çiçekler 16.15 Her Şey Gerçek 19.00 Ana Haber Bülteni 20.00 Bizim Hikâye 00.15 Yabancı Film: Görevimiz Tehlike 07.00 Kahvaltı Haberleri 10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13.55 Dizi: Aşk ve Mavi 16.20 Esra Erol’da 19.00 Ana Haber Bülteni 20.00 Kanatsız Kuşlar 00.15 Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru 07.10 Böyle Bitmesin 09.25 El Emeği 10.55 Yeşil Deniz 13.35 Lise Devriyesi 19.30 Ana Haber Bülteni 20.00 İstanbul BaşakşehirPFC Ludogorets 22.00 Yerli Film: Mavi Bisiklet 24.00 Doktor Geldi 10.30 Biz Bize 12.30 Söz İstanbul’da 13.00 Haber 14.20 Gündemin İçinden 18.00 Ekonomi Haberleri 18.15 Kültür Sanat 20.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Beyaz Perdenin Notaları 22.30 İslam ve İnsan 09.30 Günün Dosyaları 10.15 18 Dakika 12.15 Günün Dosyaları 14.00 Haber 14 16.00 Haber 16 16.15 Günün Dosyaları 17.00 Tele Ekonomi Raporu 19.00 Ana Haber 21.00 Ayrıntılar 22.45 Günün Dosyaları SEHER TANRIYAR’IN ARDINDAN Dün değerli piyanist Seher Tanrıyar’ı toprağa verdik. Bu toplumda yetişmiş nadide çiçeklerden biriydi. Hocalığı, piyanistliği, nezaketi ve iş disipliniyle örnek bir insandı. Piyanoya 4 yaşında Rana Erksan ile başlamış, İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda Ferdi Ştatzer ile çalışıp 1971’de mezun olmuştu. Aynı yıl Salzburg Mozarteum Yaz Akademisi’nde Prof. Kurt Leimer’in kurslarına katılmıştı. 1973’te Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano Yüksek Bölümünden diplomasını aldıktan sonra bir süre de Ulvi Cemal Erkin ile çalışmıştı. 19751977 arasında Viyana Müzik Yüksek Okulu’nda Prof. Alexander Jenner’in öğrencisi olmuştu. 1970’li yıllarda Cemal Reşit Rey ile çalışmaya başladı. Bu çalışmalar bestecinin ölümüne kadar yakın bir dostluk içinde devam etti. Aydın Karlıbel, Vedat Kosal, Ertuğrul Sevsay ve Seher, Cemal Bey’in yalnız müzisyen olarak değil, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş kültürünü de özümsemiş öğrencileriydi. Ben 1985’te Cemal Reşit Rey’in kitabını yazarken Seher, benim başlıca kaynak kişilerimden birisi olmuştu. Kitabın arkasına eklediğimiz CD’lerde onun solo çaldığı Hatıradan İbaret Bir Şe Seher Tanrıyar ve Cemal Reşit Rey. hirde Gezintiler adlı eser ilk kez bir kayıtta yer almıştı. Ayrıca aynı CD’de Aydın Karlıbel ile çaldıkları iki piyano için Prelüd ve Fügler de çok ayrıcalıklıydı. Bunlar gerçekten arşiv değerinde kayıtlardır. Cemal Reşit Bey’i şöyle anlatıyordu: “Öğrencinin kendi içindeki şevkinden yararlanırdı Cemal Bey. Neyi seviyorsa belli bir dönem onu çalıştırtırdı. Chopin’in Fa minör konçertosunu çalmaya heves ettiğimde, öyle bir özendirdi, öyle bir güç verdi ki, belki de o iştah landırmasaydı tekniğim yetmiyor diye bırakabilirdim. Oysa hevesim tekniğin bile üstesinden gelebildi. Cemal Bey ‘İnsan ömrü çok kısa’ derdi. ‘Bir an önce birçok şeyi öğrenip, birçok şeyi bir arada yapmalıyız’ diye öğütlerdi.” Seherle birkaç kez televizyon ve radyo programları yapmıştık. Her seferinde son derece alçakgönüllü, titiz ve saygılı kişiliğine tanık oldum. Piyanist olarak küçük yaştan itibaren pek çok konser vermişti. Yetiştirdiği öğrenciler bugün dünyanın her köşesinde. Aynı zamanda iyi bir oda müzikçisi de olan Seher, son yıllarda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü Başkanlığı’nı yaptı. Onun dağarcığında tüm müzik çağlarından yapıtlar vardı. Müzik öğrencilerimiz yetişirken onların mutlaka ünlü birer solist olacağını hayal ederiz. Oysa Seher gibi, sahnelerde olduğu kadar sahne arkasındaki müzik dünyasına hizmet edenler de tarihe geçen isimlerdir. ‘Müzik birleştirir’m‘Beulöabznöüklngodelienvianr’ İsviçreli grup Kadebostany, Soundgarden’la yeniden Türkiye’yi ziyaret etti ORHUN ATMIŞ İsviçreli pop müzik grubu Kadebostany, yeni albümleri Monumental’le birlikte Türk izleyicisiyle tekrar Babylon Soundgarden’da buluştu. Türkiye’de sık konser veren gruplardan olan Kadebostany’nin kurucusu Guillaume Jérémie ile bunun nedenini ve beğenilen şarkılarının yapım süreçlerini konuştuk. n Son zamanlarda Türkiye’yi ziyaret eden müzik grubu azalmasa da Kadebostany hâlâ en çok gelenlerden, neden? Türkiye’deki hayran topluluğu çok büyük ve bizi yıllardır destekliyorlar. Ben bunun bir arkadaşlık gibi olduğuna inanıyorum. Bir arkadaşa sahipsen sadece onun iyi zamanlarında değil, zor zamanla rında da yanında olursun. Bizim için burada olmak çok normal, dürüst olmak gerekirse korku da yaşamıyoruz. Bize iyi davranıyorlar. Türkiye’de olmak bizim için zevk. n Şarkılarınızda hüzün ve mutluluğu aynı potada eritiyorsunuz. İnsan üzgün bir anında da sevinçli bir anında da aynı şarkıyı dinleyebiliyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Bence bunun bir ismi var: Melankoli. Aynı anda gülmek ve ağlamak çok güzel. Böyle bir müzik yapmak hoşuma gidiyor. Dinleyende de aynı duyguyu yaratması bizi mutlu ediyor. Çalışırken biraz sihir arıyorum. İnsanlar değişik bir kalitesini olduğunu söylüyor. n Hayranlarınızın arasında gençler kadar yaşlı insanlar da var, konser atmosferi nasıl? Böyle olduğu için gerçekten minnet tarım. Kadebostany, çok geniş bir gruba hitap ediyor. Bana göre bu çok önem li. Bu sanki aile par tisindeymişsiniz gi bi. Herkes bir diğe rinden bir şeyler öğ renebiliyor. Konserde gençleri ve ileri yaşlardaki insanları Kadebostany, bu yıl yeni albümleri olan Monumental Chapter 1’i yayımladı. görünce mutlu olu sevmiyorum ama inancıma göre, yorum. Müzik insanları birleşti dünyanın bu tarafının, yani Tür rebilir. Örneğin, gençler müziğin kiye, Yunanistan, Ortadoğu’nun şeklini ve ‘sound’unu beğeniyor özünde bir melankoli var ve ez dur, daha yaşlılar şarkıların söz gileri çok heyecan verici. Müzi lerinden heyecan duyuyordur. ğiniz ve geleneğiniz çok hoş, ne n Türkiye’den hiç dinlediği şeli, ancak hiçbir zaman ağla niz sanatçılar var mı? maktan çok uzak değil. Bu bana Selda Bağcan’ı severim. Sezen çok çekici geliyor. Biraz İspan Aksu’yu da. Kategorize etmeyi yolların flamenkosu gibi. 07.45 Günaydın Doktor 08.00 Aşkı Roman 09.30 Yaşamdan Dakikalar 13.15 Yemekteyiz 15.15 Gerçeğin Peşinde 18.45 Aşkı Roman 20.00 5’er Beşer 22.00 Yerli Film: Hababam Sınıfı Tatilde 09.45 Treehouse Masters 13.15 Modern Cuisine 12.20 Min El Forn 14.10 Shourba Wi Naknak 16.55 Labor Games 19.40 One Way Out 21.00 Trailblazers 21.25 Race To Escape 00.35 Time Warp 09.00 Yatırım Bülteni 11.00 Risk Yönetimi 13.00 Çıkış Yolu 14.00 Piyasa Hattı 15.00 Akıllı Para 16.00 Finans Merkezi 17.00 3. Seans 18.30 30 Dakika 20.00 Her Şey Bu Masada 21.00 Akustikhane 23.15 Charlie Rose 08.30 Kaval Yelleri 10.15 Adını Feriha Koydum 12.45 Yaprak Dökümü 15.00 Doktorlar 16.45 Doktorlar 19.00 Yarışma: Kelime Oyunu 20.00 Kanıt 23.15 Kanıt 23.45 Doktorlar 01.10 Doktorlar 03.00 Yarışma: Kelime Oyunu 09.00 Film: Büyülü Çocuk 10.45 Film: Aşkın Kimyası 12.15 Film: Amiral 14.30 Film: Jane For Davası 16.15 Film: Çizgi Roman Dünyası 18.15 Film: Aile Doktoru 20.00 Film: Müzik Asla Susmaz 22.00 Film: İşkence 23.30 Film: Çılgın Altılı BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Yurdumuzun sulak 1 alanlarında da yaşayan bir cins yağmurkuşu. 2/ Vücutta biriken azotlu 2 3 madde... Bir bilgisayar oyunu. 3/ Endonezya’yı oluşturan adalardan 4 5 biri... Gece ile gündüzün eşit olduğu nokta. 4/ Ya 6 tak doldurmaya yarayan 7 yün, pamuk, kıtık gibi şeyler. 5/ Büyük ve de 8 rin karavana... Etiyopya ve Yemen’de yetişen, 9 yaprakları uzun süre 1 2 3 4 5 6 7 8 9 çiğnenince sarhoşluk veren ağaççık. 6/ Giysilerin dik ve düzgün durması için kimi yerlerine konan dar ve uzun çubuk. 7/ Çizilerek ya da oyularak açılan kertik... Utanma, hayâ. 8/ Ateş... İtalya’da bir kent. 9/ Sıcak bölgelerde yetişen çok sert bir ağaç... Büyük fıçı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Ç E K T İ RME 2 I RA SAUNA 3 T VALLA P 4 L İ KRA LOR 5 A R I MA L T A 6 M İ LABA N 7 AKBABA AT 8 MA L A Y AN İ 1/ Kuş yavrusu... Eli ya da ayağı sa 9 V E L A D İ K A kat olan kimse. 2/ Karakter... “Ölüm den ne korkarsın / Korkma varsın” (Yunus Emre). 3/ Kocası ölen kadının kayınbiraderiyle evlenmesini öngören gelenek ya da yasa. 4/ Endonezya’nın Sumatra Adası’nda yaşayan Müslüman bir halk. 5/ Baryum elementinin simgesi... Terlemekten ya da sıcak tan vücutta görülen küçük pembe kabartılar. 6/ Yaprakları güzel kokulu bir bitki... Büyüme, gelişme. 7/ Üstü kapalı ve yaylı bir at arabası... İlkel benlik. 8/ Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi... Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü. 9/ Alanya ilçesinde bir çayın, mağaranın ve barajın ortak adı... Ensiz tahta. C MY B