Katalog

Pazartesi 11 Eylül 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ODTÜ’de ‘rekor’ ağaç katliamı bOeDriTÜtü8k0e’dtielniyor Kurulduğu dönemden bugüne Türkiye’nin en büyük üniversite arazisine sahip ODTÜ’nün 1980 yılından itibaren yaklaşık 100 hektarlık arazisinin yol adı altında talan edildiği belirlendi. 80’den itibaren ODTÜ arazilerinin belediye ve kamu kurumlarına verilmesine karşın üniversitenin kullanım alanlarının belirlenmesi çalışmalarına acilen başlanması kararlaştırıldı. n 1980’den itibaren talan edilen ODTÜ arazisi şöyle: n 1982 – 2015 Bilkent Bulvarı 10 hektar (Ankara Büyükşehir Belediyesi) n 1989 Turan Güneş Bulvarı 5 hektar (TCK) n 1994 Ahlatlıbel Yonca Kavşağı 13 hektar (TCK) n 1995 Çevre Otoyolu 40 hektar (TCK) n 1998 Milli Savunma Bakanlığı 22.4 hektar n 1999 TED İmar Planı (Yol + İhdas) 9 hektar (Gölbaşı Belediyesi + Ankara BB) n 2007 İncek Bulvarı 5 hektar (Ankara BB) n 2015 Malazgirt Bulvarı 13 hektar (Ankara BB) Rektör ile anlaşan Gökçek, polis desteğiyle gece yarısı ODTÜ’de binlerce ağacı kesti. Gökçek ‘4.5 kilometrelik yolu bir gecede açarak rekora imza attık’ dedi Ankara Büyükşehir Belediyesi, Bilkent Şehir Hastanesi nedeniyle bölgede olu şacak trafik yoğunluğunu azaltmak bahanesiyle önceki gece polis des teğiyle ODTÜ ormanlarına girerek, büyük bir ağaç katliamına imza at tı. Çok sayıda iş makinesiyle orma nı talan eden Büyükşehir ekipleri, ODTÜ ormanlarının 4.5 kilometre lik bölümünü tıraşla yarak planlanan yo lu açtı. Binlerce ağa cın katledildiği gece nin sabahında açıkla OZAN ÇEPNİ ma yapan Melih Gökçek, katliamı “ODTÜ rektörlüğü ile yapılan protokol gereği açıla cak 4.5 km’lik yolu bir gecede aça rak Büyükşehir Belediyesi bir reko ra daha imza attı” sözleriyle savun du. ODTÜ’lü öğrenciler ve mezun ları ise yaşananları protesto eder ken, Rektör Mustafa Verşan Kök ise tüm gün sessizliğini korudu. Gökçek yönetiminin ODTÜ orman larına girdiği tarihin 3 yıl önce Ah met Atakan’ın yine ODTÜ’teki ağaç katliamına direnirken Hatay’da ya şamını yitirdiği geceye denk gel mesi dikkat çekti. ODTÜ ile Ankara Büyükşehir Be lediye Başkanı Melih Gökçek ara sında yaklaşık 10 yıldır süren yol gerilimi önceki gece operasyonu ile yeni bir boyuta taşındı. Yıllar süren hukuk mücadelesi ve itiraz ların ardından perşembe günü OD TÜ yönetimi, Ankara Valiliği ve be lediye arasında protokol imzalandı. Protokolün amacı, ileride açılacak Bilkent Şehir Hastanesi’nin oluş turacağı trafik yoğunluğunu azalt mak olarak açıklandı. Anlaşmanın üzerinden 2 gün geç meden Melih Gökçek yönetimi, ge ce saatlerinde ODTÜ’ye baskın ya par gibi girdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait 100 iş makinesi ve 400 kamyon ODTÜ arazisine gi rerek ağaçları keserek istenen yo lun altyapısını hazırladı. Gece bas kınına TOMA ve çok sayıda çe vik kuvvet polisinin eşlik etmesi ve çevreden ağaç katliamına tepki gösterenlerin alana yaklaştırılma ması dikkat çekti. Baskın öngörüldü mü? Üniversite yönetiminin büyük bir bölümünün acele ile gerçekleştirilen gece talanından haberdar olma dığı öğrenilirken, Rektör Kök’ün yıkım öncesi akademisyenlere gönderdiği nottaki “Üniversitemizin kampüs bütünlüğünü ve ekolojik zenginliğini de zedelemeden bir çözüm üretilmeye çalışılmıştır. Öte yandan, yol genişliği 50 metre’den 38 metre’ye inmiş, mümkün olan ağaçların transferi, yeni ağaç dikimi gibi hususlar ABB tarafından kabul edilmiştir. İmzalanacak protokole ayrıca başlangıçta öngörülemeyen ve/veya sonradan ortaya çıkan hususların, ilgililerin ortak iradeleriyle düzenlenecek ek protokoller ile karara bağlanacağına ve bu konularda anlaşma sağlanamaması halinde, YÖK Başkanlığı’nın ve Ankara Valiliği’nin konu ile ilgili olarak taraflar arasında müzakere ortamı sağlayacağına ilişkin bir madde de eklenecektir” ifadeleri de dikkat çekti. ‘Rekor’ övünmesi Protokol kapsamında verdiği sözleri unutan Gökçek, gece baskınının sabah saatlerinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla anlattı. Gökçek, “ODTÜ rektörlüğü ile yapılan protokol gereği açılacak 4.5 kilometrelik yolu bir gecede açarak Büyükşehir Belediyesi bir rekora daha imza attı” diyerek ağaç katliamını övgüyle anlattı. Gökçek, yola karşı çıkanların ODTÜ’lü olmadığını savunurken, belediye olarak “yeşili koruduklarını” öne sürdü. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan da ODTÜ’de ağaç katliamına tepki göstererek “ODTÜ’de düşmanca Büyükşehir Belediyesi tarafından ağaç katliamı yapıldı. Kurda kuzu teslim edenlerle ranttan gözü dönenler elbirliğiyle Ankara’nın akciğerini söktüler. Melih Gökçek ve kamu kaynaklarını zarara uğratan uygulamalarına göz yumarak onun görevine devam etmesini sağlayanlar, adalet inşa edildiğinde hesap verecek. Ankara’nın potansiyellerini bu kadar heba eden bir belediye başkanı çoktan istifa etmeliydi ya da görevden alınmalıydı. Buna göz yumanların hepsi sorumlu” ifadelerini kullandı. Candan, bu yolun ulaşım sorununu çözmeyeceğini belirterek “Yer seçimi yanlış. Önce tepeden inme hastaneyi yapmışlar, bu hastaneye kim nasıl ulaşılır hangi yoldan ulaşır bunların hiçbiri düşünülmemiş. Ulaşım kitlenecek, kanalizasyon patlayacak, insanlar hastanelere ulaşamayacak. Ankara Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği ile birlikte yaptığımız şehir hastanelerinin sempozyumunda da ortaya çıktığı gibi ölü bir yatırım” dedi. Talan Meclis’te ODTÜ talanı Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka tarafından TBMM gündemine taşındı. Nazlıaka “İş makineleri ODTÜ’ye neden gece yarısı girmiştir, bu utancın ve yapılan doğa katliamının üstünü örtme çabası değil midir?” dedi. Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Nazlıaka, “Elli yıllık bir ormanın yarattığı ekosistemi yeni dikilen ağaçlarla sağlayabileceğinizi düşünüyor musunuz” diye sordu. Nazlıaka, 20132017 yıllarında açılan yol güzergâhına yakın olan İncek, Çayyolu, Yakupabdal, Tulumtaş ve çevresindeki arsa satış sayısının da açıklanmasını isteyerek, “Bu tarihlerde kaç dönüm arsa el değiştirmiştir?” dedi. ODTÜ’lülerden fidanlı tepki Gece baskının başladığı saatlerden itibaren ODTÜ arazisinde üniversitenin ağaçlarını korumaya çalışan ancak polislerin alana yaklaştırmadığı ODTÜ Mezunlar Derneği, mezun ve öğrencilerle yaşananları görüşmek üzere forum düzenledi. ODTÜ’den geçirilmesi planlanan yollar ve üniversite yönetimine tepkinin yer aldığı fo rumun ardından öğrenciler, akademisyenler ve mezunlar basın açıklaması yapmak için, ellerinde fidanlarla yol inşaatı alanına gitti. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Doğan, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ve Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın da katıldığı açıklamada “ODTÜ üzerinden yükselen toz bulutu tüm Ankara’yı sardı. Güvenlik önlemleri alınarak gafillerin kafalarını kuma gömdüğü, sahtekârların gerçeklere sırt çevirdiği zamanlarda, suçluların en sevdiği saatlerde işe koyuldular. Ankara’nın akciğeri olan ODTÜ ormanına bir gece yarısı girerek yaşama olan düşmanlıklarını bir kez daha gösterdiler” ifadeleri yer aldı. Ahmet Atakan, ANTAKYA’DA YAPILAN destek eylemlerinde yaşamını yitirmişti Ölüm yıldönümünde ODTÜ’den yol geçirdiler AKIN BODUR Gezi Direnişi sırasında ODTÜ’den yol geçirilmek istenmesini protesto etmek için düzenlenen ODTÜ’ye destek eylemlerinde Antakya’da 10 Eylül 2013’de yaşamını yitiren ve ölümü aydınlatılamayan Ahmet Atakan, dün ailesi ve yakınları tarafından mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Oğlu Ahmet’in ölüm yıldönümün de Ankara Büyükşehir Belediyesinin 100 iş makinesi ve 400 kamyonla ODTÜ’de yol açmasını eleştiren baba Ali Atakan, gazetemize yaptığı açıklamada, “Zannedilmesin ki bazı şeyler tesadüfen oluyor, rastgele yapıyorlar. Aksine hesaplı, planlı yapılıyor. İnsanları susturmaya, sindirmeye çalışıyorlar. ODTÜ’ye destekleme eyleminde yitirdiğimiz Ahmet’in ölüm yıldönümünde bu işe kalkışanların, ODTÜ’de ağaçların kesilip, katledilmesiyle yapılan yol açma çalışmasının bir misilleme olduğu nu düşünüyorum. İnsanları germek istiyorlar. Biz bu durumdan son derece rahatsız. Mevcut gidişata ‘dur’ demek için, eski Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün dediği gibi, bu ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olabilir. Adaletin kaybolduğu ülkede, toplumun adaleti sağlayabilmesi ve yeniden adaleti karabilmesi için birlikte olması gerekir. Toplum adaleti birlikte, el ele, omuz omuza vererek kurabilir. Başka yolu yok” diye konuştu. l İSKENDERUN haber 7 Uzungöl ve Sümela Araç trafiğine kapatılacak AHMET ŞEFİK Trabzon’da doğa harikası Uzungöl ve tarihi Sümela Manastırı’nın araç trafiğine kapatılması için proje başlatıldı. Trabzon Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali Ayvazoğlu,“Bu alanlar yayalaştırılarak, parklar oluşturulacak ve ulaşım golf tipi araçlarla, elektrikli araçlarla birlikte sağlanacak. Hem Sümela’ya hem Uzungöl’e tünel parklar yapılacak. Ya da yine Uzungöl yukarısındaki yapılara, yaylalara ulaşımı sağlayacak transit yollar yapılacak” dedi Karadeniz’deki doğal ve tarihikültürel mekânlar konusunda en temel sorunlardan biri ulaşım ve araç yoğunluğu. Sarp bir coğrafyaya sahip olan Doğu Karadeniz’de, yetersiz altyapı dolayısıyla özellikle yaz sezonunda ulaşımda kaos yaşanıyor. Özellikle Rize’nin Ayder yaylası, Trabzon Uzugöl’de zaman zaman kilometrelerce araç kuyruğu oluşuyor ve ulaşım tamamen duruyor. Bu bölgelere çok sayıda aracın gelişi, zaten büyük bir yapılaşma kirliliği yaşanan bu bölgelere daha büyük zararlar veriyor. Yayalaştırma projesi Trabzon Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali Ayvazoğlu, Uzungöl ve Sümela’yı araç trafiğine kapatacak bir proje üzerinde çalışıldığını belirterek, “Bu alanlar yayalaştırılarak, parklar oluşturulacak ve ulaşım golf tipi araçlarla, elektrikli araçlarla birlikte sağlanacak. Hem Sümela’ya hem Uzungöl’e tünel parklar yapılacak. Ya da yine Uzungöl yukarısındaki yapılara, yaylalara ulaşımı sağlayacak transit yollar yapılarak Uzungöl’den araçların geçmemesini sağlayacak bir yapı oluşturulacak” dedi. Projeyi değerlendiren Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Coşkun Eruz, doğal ve tarihi merkezleri trafiğe kapatma projesinin doğru bir yaklaşım olduğunu, dünyanın gelişmiş ülkelerinde benzeri koruma projelerinin bulunduğunu söyledi. Eruz, “bu işi yapmadan önce peyzaj mimarlığı bölümleri ve şehir plancılarına mutlaka sormak gerek. Bu tür projeler doğru yerde doğru tekniklerle ve gelecekteki ihtiyaçlar da düşünülerek yapılmalı. Doğa ve peyzaj bütünlüğü gözetilmeli. Bu bölgelerde toprak dengesi çok hasssastır. Otopark projeleri ya tünel biçiminde ya da kademeli ama doğal yapıya uyumlu yüzey düzenleme şeklinde olabilir. Otoparklardan merkezlere otobüs, teleferik ya da raylı sistemlerle çıkılabilir. Sorun ulaşım değil, otopark sorunudur. Otopark sorunu çözülüp belirli kurallara göre hareket edildiğinde sorun da çözülmüş olur” diye konuştu. l TRABZON Senoz KARARI HES’ler için hukuk rafa kaldırıldı ÖMER ŞAN Rize Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün sitesinde yayımlanan duyuruyla, Senoz Vadisi’ndeki Seslidere üzerinde yapılması planlanan Sesli Regülatörleri ve HES projesi için, “ÇED gerekli değildir” kararı verildi. TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Ahmet Ali Kork, “Artık hiçbir şeyi umursamıyorlar. 2007 yılından bu yana 14 kez gittik. Artık mahkemeye de gitmeyiz. En üst yargı mercii olan Danıştay, davalarımızdan birinde, yerel mahkemenin verdiği iptal onama kararının gerekçesinde, ‘Vadide öngörülen tüm projelerin bütüncül ÇED yapılmadan, tek tek projeler için ÇED gerekli değildir ya da ÇED olumlu kararı verilmesi yanlış yaklaşımdır’ vurgusu yapılmıştı” dedi. HES projelerinin artık her vadide yaşamı tümden tehdit ettiğini vurgulayan Kork, HES firmaları ve bakanlık yetkililerine seslenerek, “Siz bildiğiniz usulde devam edin. Takmayın hukuk kararlarını, buyurun gelin. Senozlu ne der, hiç dert etmeyin” diye konuştu l RİZE C MY B