Katalog

Pazartesi 11 Eylül 2017 4 ‘Barış hemen şimdi’ haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu’nun ‘Barış, Özgürlük ve Adalet’ mitinginde, ‘Savaş politikalarına sessiz kalmayacağız’ denildi İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu’nun 1 Eylül Barış Günü kapsamında düzenlediği “Barış, Özgürlük ve Adalet” mitingi dün gerçekleşti. Yüzlerce yurttaş tek bir ağızdan “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganı atarak barış istedi. Mitingde Edirne Cezaevi’nde tutuklu HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da mektubu okundu. Demirtaş mektubunda “Barışı birlikte kuralım” ifadelerini kullandı. Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda düzenlenen mitingde polis ekipleri Yüce tarla Caddesi girişinden İncirli Caddesi’ni trafiğe kapatarak giriş bariyeri oluşturdu. Mitinge gelenler 3 arama noktasından geçerek ve aranarak alana alındı. Yurttaşlar alanda şarkılar türküler eşliğinde halay çekti. ‘Sessiz kalmayacağız’ Emek ve Demokrasi Koordinasyonu adına basın açıklamasını okuyan Özge Akman, özetle “15 Temmuz darbe girişimini bir lütuf olarak gören iktidar kendisinden olmayan herkesi gözaltına aldı. OHAL ve KHK’lerle yönetilmek istemiyoruz. Savaş politikalarına sessiz kalmayacağız. Anaokullarından başlayarak yapılan propagandalarla şehit olmaya alıştırılan çocuklarımıza yapılanlara izin vermeyeceğiz. İçeride ve dışarıda barış içinde yaşamak için mücadele edeceğiz. Hiçbir savaşın faturasını ödemeyeceğiz” diye konuştu. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden ihraç edilen Özgür Müftüoğlu da “Türkiye’de bir rejim değişikliği gerçekleştirilmek isteniyor. OHAL düzeni bu rejim değişikliğinin bir aracı olarak kullanılıyor. Gazeteciler tutuklanıyor. Halkın haber alma hakkı engelleniyor. Üniversitelerde akademik özerklik tamamen ortadan kalkmış durumda. Barış isteyen, hukuk isteyen akademisyenler hukuksuz bir şekilde KHK’lerle Vedat ARIK Maske tartışması ihraç ediliyor. Üniversitelerde iktidara karşı tüm seslerin kesilmesi ve biat edilmesi isteniyor. Parlamento işleyemez hale getirildi. Demokratik siyasetin önü kapandı. Milletvekilleri, belediye başkanları hapsedildi. Millet iradesi yok sayıldı. Barış içinde yaşamak için 10 Ekim’de miting yaptık. Bombalandık. Katlettiler. ‘Bu suça ortak olmayacağız’ adlı bir metine imza attık. Akademiden ihraç ettiler. 186 gündür açlık grevinde olan Nuriye ve Semih’in ölümüne sessiz kaldılar. Bundan sonra da bedeli neyse öderiz ama bu ülkeyi, çocuklarımızın geleceğini bir adamın iki dudağı arasına teslim etmeyeceğiz.” ‘Faşizmle mücadele’ Müftüoğlu’ndan sonra kürsüye çıkan HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın mektubunu okudu. Polis HDP’li tutuklu milletvekillerinin maskeleri ile mitingin yapılacağı alana girmek isteyen yurttaşlara izin vermedi, gruptakilere maskeleri çıkardıktan sonra alana girebileceklerini söyledi. Bunun üzerine tutuklu milletvekilerinin yüz maskeleriyle alana girmek isteyenlerle polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu da polislere tepki gösterdi. Mektupta şu ifadeler öne çıktı: “Ülkemizdeki ve bölgemizdeki barış ihtiyacı her zamankinden günceldir. Barış bölge ve Türkiye halkları için her gün ısrarla tekrarlanması gereken bir hedeftir. Barış mücadelesi asıl barışın imkân ve koşullarının olmadığı zamanlarda önemli ve değerlidir. Bizler barış söyleminden asla taviz vermeyeceğiz. Ancak barışın gelebilmesinin biricik yolunun kurumsallaşan faşizme karşı omuz omuza direnmek olduğunu, bıkmadan bütün Türkiye’ye anlatacağız. Bugün direniş faşizme karşıdır. Direniş savaş politikalarına karşıdır. Direniş zulme, adaletsizlikle ve haksızlıklara karşıdır. Faşizmi kurumsallaştırmak isteyen iktidara karşı direnen demokrasi güçlerinin mücadelesi siyaseti savaş ekseninden çıkartabilir, barış ve demokrasi zeminine oturtur. Bu mücadele demokratik siyasetin önde ge len amacıdır. Bizler demokrasi ve barış mücadelesini, faşizme ve her türlü adaletsizliğe karşı kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Demokrasi ve adalet, barış özgürlük ve eşitlik mücadelesini ortaklaştırmak, bu gidişi durdurmak için önemli bir adım atmak demektir. Gelin demokrasi mücadelesini büyütelim. Barışı hep birlikte kuralım. Hepimize kolay gelsin, yolumuz açık olsun. Mutlaka kazanacağız.” Demirtaş’ın mektubunun okunmasının ardından konuşan Önder, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu vekillerle ilgili karar vermemesine tepki gösterdi. Önder “Bu ülkede demokrasi istemek için herkes barış demek zorundadır, barış istemek için herkes demokrasi demek zorundadır. Onları alacağız. Bizim diz çökmemizi istiyorlarsa diz çökmeyeceğiz. Direnmekse direneceğiz” diye konuştu. Yabancı tutukluya eşitlik Kamu Denetçiliği Kurumu, yabancı hükümlülerin açık cezaevine Türk vatandaşlarına göre 2 yıl geç geçebileceğine ilişkin düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırı olduğuna karar verdi KEMAL GÖKTAŞ Kamu Denetçiliği Kurumu, Suriyeli bir mahkumun yaptığı başvuru sonunda yabancı hükümlülerin açık cezaevine Türk vatandaşlarına göre 2 yıl geç geçebileceğine ve bu yüzden de denetimli serbestlik yoluyla erken tahliye imkânını daha geç elde edeceklerine ilişkin düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırı olduğuna karar verdi. Kamu Denetçiliği Kurumu, “yabancı mahkumlar açık cezaevinden firar ettiğinde yakalayamıyoruz” gerekçesini ileri süren Adalet Bakanlığı’ndan 30 gün içinde konuya ilişkin düzenleme yapmasını ve firarlarla ilgili başka tedbirler almasını istedi. Adalet Bakanlığı’nın Şubat 2017 verilerine göre cezaevlerinde 2 bin 204’ü hükümlü, 4 bin 704 yabancı uyruklu tutuklu ve hükümlü bulunuyor. İşlediği suçlar nedeniyle 14 yıl hapis cezası alan, Bursa E Tipi Cezaevi’nde olan Suriye uyruklu Mahmoud Rezzieh, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’ne başvurarak yabancı uyruklu hükümlülerin açık cezaevlerine geçme koşullarında eşitsizlik yapıldığını savundu. Rezzieh, “Yabancıların işledikleri suçlar nedeniyle Türk vatandaşları ile aynı kanun hükümlerine göre ceza aldıklarını, ancak cezanın açık ceza infaz kurumunda tamamlanabilmesi konusunda Türk vatandaşlarına cezanın bitimine 5 yıl kalması şartı olmasına rağmen, yabancı uyruklu hükümlüler için cezanın bitimine 3 yıl kalma şartının arandığını, bunun mahkumlar arasında eşitsizlik yarattığını” belirtti. Özdağ: Ahlaksızlık, alçaklık ve korkaklık Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, Meral Akşener öncülüğünde kurulacak yeni parti çalışmaları kapsamında Gaziantep’e gitti. Partilerinin il teşkilatının kurulmasına yönelik görüşmeler yapan Özdağ, yeni partilerinin FETÖ tarafından desteklendiği iddialarına tepki gösterdi. Özdağ, “İktidar partisi FETÖ ile ilişkimiz olduğu iftiraları ile saldırıyor ama söylediklerine ne kendileri inanıyorlar ne de halkı inandırabiliyorlar. Bana, Akşener’e veya partimize ‘FETÖ tarafından destekleniyorlar’ demek siyasal ahlaksızlık, alçaklık ve korkaklıktır. Kimin FETÖ ile ahlaksız ilişkiler içerisinde olduğunu bütün dünya biliyor. Yıllarca FETÖ ile iş tutarak TSK’ye komplo kuranlar, Türk devletini içten çürütenler kalkıp bize bu ahlaksız iftirayı atamaz. Bu iftiraları atmaya devam ederlerse gerçekleri yüzlerine en sert biçimde çarparız. Önümüzdeki günlerde kurucular kurulu açıklandığında, kimin FETÖ ile iş tutan taraf olduğunu göreceksiniz” dedi. l DHA Eşit Haklar için İzleme Derneği de bu başvuruyu Kamu Denetçiliği Kurumu’na taşıdı. Bakanlık, Ombudsman’a gönderdiği savunmada açık cezaevlerinden 295 yabancı uyruklunun firar ettiğini ve bunlardan sadece 19’unun yakalandığını belirterek, “Açık ceza infaz kurumlarında firara karşı herhangi bir engel olmadığından, firar eden yabancı uyruklu hükümlülerden yakalanan sayısının azlığı dikkate alınarak, açık ceza infaz kurumlarına ayrılmalarında, infazların etkin bir şekilde yürütülmesi için, hükümlüler açısından farklı uygulamaların belirlendiği” ifade edildi. ‘Başka tedbirler alın’ Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Başkanı Şeref Malkoç’un imzasını taşıyan 24 Ağustos 2017 tarihli kararda ise infazların etkin bir şekilde yürütülmesi için idare tarafından uygun görülecek başka tedbirlerin alınabileceği belirtilerek düzenlemenin anayasada yer alan “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” ile birlikte “temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” bağlamında kanun önünde eşiklik ilkesine aykırılık teşkil ettiği kaydedildi. Bu nedenlerle Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nin başvurusunu kabul eden Ombudsman, yönetmelikteki hükmün çıkarılması için Adalet Bakanlığı’na tavsiyede bulunulmasına karar verdi. Kararda Bakanlığın değişikliği 30 gün içinde yaparak kuruma bilgi vermesi de istendi. l ANKARA İnsan eğitimi mi? Robot yazılımı mı? Adalet. Törende değil kararda adalet. robotlar’ lazım. Size, ne söylense kabul ede cek robotlar lazım. Cumhuriyet’e özgürlük... Size, ne yapsanız boyun eğe Soruyu böyle sormamız gerekiyor. rek kabul edecek robotlar lazım. Eğer ‘insan eğitimi’ için eğitim Böyle robotlar olsun ki, sizin yapıyorsak, merak eden, öğren yanlışlarınızı görmesin. mek isteyen, soru soran, sorgu Böyle robotlar lazım ki, yolsuz layan, tartışmaktan çekinmeyen, lukların hesabını sormasın. öğrendiğini araştıran eleştirel dü Böyle robotlar lazım ki yalanla şünceyi bilen çocuklar yetiştiren rınızı yüzünüze vurmasın. bir eğitim sistemimiz olmalıdır. Böyle robotlar lazım ki, yaptığı Böyle bir eğitim sistemimiz yok. nız adaletsizliklere göz yumsun. Ama, ‘robot yazılımı’ yapmak Size böyle robotlar lazım. istiyorsak kolayı var. Onun için dayatmalar yapıyor Çocukların kafasını ezberle sunuz. doldurunuz. Onun için ‘ben yaptım, sana Ezberledikleri şeyleri tekrarla ne’ diyebiliyorsunuz. yıp durunuz. Senin yaptığın bu işte. Bunların tek doğru olduğunu Ne yaptığını biz çok iyi görüyoruz. akıllarına sokunuz. HHH Başka bir doğru olmadığına “Hayır Demek Yetmez”. onları şartlandırınız. Naomi Klein’ın yeni kitabının Başarılı bir robot yazılımını ger adı bu. çekleştirirsiniz. ‘No Logo’nun yazarı Naomi Artık hayatları boyunca bu ya Klein. zılımla yaşayacaklardır. Trump döneminin Amerika’sı Böyle bir eğitim sistemimiz var nı anlatıyor. mı? Var. Agora Yayınları’ndan çıktı. Dogmatik eğitiminiz budur. Okumanızı öneririm. Sonra böyle yetişen çocukları Gerçekten de ‘Hayır Demek nız dünya arenasına çıkar. Yetmez’. Singapurlu, Finlandiyalı, Hong Siyasal iktidar hep ‘fiili durum’ Konglu, Hollandalı çocuklarla ya yaratarak kazandı. rışır. Sonlarda yer alır. ‘Ben yaptım oldu’ dedi ve yap Siz de onların hile yaptığını, sizi tığının üstüne yattı. kıskandıklarını söylersiniz. Belki de artık bizim, bizlerin Kendinizi aldatırsınız. başka şeyler yapması gerekiyor. Hep yaptığınız gibi, kendinizi Kendi okullarımızı açmalıyız. aldatırsınız. Kendi öğretmenlerimizle eğitim Sadece kendinizi aldatırsınız. yapmalıyız. HHH Kendi çocuklarımızı biz eğit Ülkede ‘laik eğitim’ sesleri yük meliyiz. seliyor. Kendi sistemimizi uygulamalıyız. ‘Laik eğitim’ nedir? Biz yeterince güçlüyüz. Laik eğitim özgür aklın eğiti Güçlerimizi birleştirmeliyiz. midir. Teslimiyetçi tavrımızı terk et Laik eğitim, ipotek konmamış meliyiz. aklın eğitimidir. Bu kaderci yaklaşıma teslim ol Laik eğitim, başkasına emanet mamalıyız. edilmemiş aklın eğitimidir. Biz yapmalıyız. Siz bunu istemiyorsunuz. Güçlüyüz. Tarihten gelen gücü Çünkü, size ‘düşünen özgür müzü kullanmalıyız. akıl’ gerekmiyor. Kendi eğitimimizi biz yapmalıyız. Size, ‘düşünmeden biat edecek Şimdi... AKP Erdoğan’lı kampa hazırlanıyor EMİNE KAPLAN Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP’nin genel başkanı olmasının ardından milletvekilleriyle ilk kampı ekim başında Afyon’da gerçekleştirecek. Kampta, 2019 yılında yapılacak seçimlerle ilgili yol haritası, teşkilattaki değişimler masaya yatırılacak. Kampta, FETÖ ile mücadele, MHP ile ortaklık, Erdoğan’ın ‘metal yorgunluğu’ söyleminden kaynaklanan bazı rahatsızlıkların da vekillerce dile getirilmesi bekleniyor. AKP’nin bu yılki kampı 68 Ekim günlerinde Afyon’da yapılacak. Kampa, milletvekilleri, MKYK üyeleri, kurucular kurulu üyeleri katılacak. Bu toplantı, Erdoğan’ın genel başkan olmasından sonraki milletvekilleriyle ilk kampı olacak. Kampın 2 günlük bölümünde bakanlar, milletvekillerine pek çok konuda sunum yapılacak. Burada vekillerle bakanlar arasında soru yanıt işlemi gerçekleştirilecek. Kampın son gününde ise Erdoğan’ın milletvekillerinin sorularını yanıtlayacağı bir oturum gerçekleştirilecek.l ANKARA C MY B