09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 18 Ağustos 2017 2 Paralel MEB’e servet haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Kurulurken bakanlık tarafından 1 milyon TL verilen vakfa 241 milyon TL daha aktarıldığı ortaya çıktı. Vakıf hibe ve yardım alabiliyor, vergiden de muaf Cemaate ait yurtdışındaki okulları devralmak için Milli Eğitim Bakanlığı kadar geniş yetkilerle kurulan ve muhalefet tarafından “Paralel MEB” olarak eleştirilen Türkiye Maarif Vakfı’na Bakanlar Kurulu kararı ile 241 milyon TL aktarıldı. Vakıf, kuruluş yasasının Meclis’teki görüşmeleri sırasında da yasa kabul edildikten sonra da muhalefet tarafından müfredat geliştirme, öğretmen yetiştirme gibi geniş yetkileri, MEB’in yurtdışı görevlerini devretmesi gerekçeleri ile “Paralel MEB” olarak eleştirilmişti. Türkiye Maarif Vakfı’na kaynak aktarılmasına yönelik 3 Temmuz tarihli Bakanlar Kurulu kararı dünkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hazi ERDOĞAN ‘193 ÜLKEDE VAR OLACAKSINIZ’ DEMİŞTİ Sadece 20 okul devralabildi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kurulmasının ardından kabul ettiği Vakıf yöneticilerine “193 ülkede var olacaksınız. Öncelikle FETÖ’nün yaygın ve etkin olduğu ülkelere öncelik verin. FETÖ’nün okullarından ‘Türk okulu’ diye bahsedilmesine de izin vermeyin” talimatını vermişti. Vakıf bugüne kadar 20 ülkede 20 okulu devralabildi. Maarif Vakfı 60 ülkede yeni okul açılması veya okulların devralınmasıyla ilgili görüşmelerini sürdürüyor. Bazı ülkelerin ise anlaşma süreçlerini geciktirdiği belirtiliyor. Vakfın kapatılmayan cemaat okullarına karşı alternatif Türk okulları açılması planlanıyor. ran 2016 tarihli kuruluş yasası ile Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden 1 milyon TL kaynak alan vakfa, Bakanlar Kurulu kararı ile yine Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden 241 milyon TL daha aktarıldı. Maarif Vakfı 17 Haziran 2016’da yürürlüğe giren yasa ile kuruldu. Yurtdışında okul öncesi eğitimden, üniversiteye kadar tüm eğitim öğretim faaliyetlerinde bulunmak ve bu amaçla örgün ve yaygın eğitim kurumları açmak, burslar vermek, okullar ve yurtlar gibi tesisler açmak, yurtdışı için eğitmenler yetiştirmek, bilimsel araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmak, bilimsel yayınlar hazırlamak ve metotlar geliştirmek olarak tanımlandı. Vakfın faaliyet alanına, “eğitimle ilgili tesisleri satın almak, devralmak veya kiralamak, yurtdışında eğitim faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlarla ortaklık dahil her türlü işbirliği yapmak” gibi görevler de yer aldı. Para kaynağı çok Vakfın 12 kişilik mütev elli heyetinden 7 daimi üyesi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından atandı. Kuruluş yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki 1 ay içinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden 1 milyon TL, vakfa aktarıldı. Vakfın tek gelir kaynağı genel bütçeden veya ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından aktarılanlardan ibaret değil. Vakıf, ulusal ve uluslararası fonlardan aktarılan hibe ve yardım alabiliyor, faaliyetleri nedeniyle gelir elde edebiliyor. Bu gelirler kurumlar vergisi, veraset ve intikal vergisi, harç, damga ve emlak vergisinden muaf tutuluyor. l ANKARA / Cumhuriyet Okul inşaatında göçük: 1 ölü, 3 yaralı Hatay’ın Arsuz ilçesi Karaağaç mahallesinde bulunan özel bir okula ait inşaat alanında beton tablası dökümü sırasında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan Ordu nüfusuna kayıtlı Adem Çoban (43) hayatını kaybederken, itfaiye ile AFAD ekipleri tarafından göçük altından kurtarılan 3 işçi İskenderun Devlet Hastanesi ve çevrede bulunan bir özel hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İskenderun Devlet Hastanesi’ne kaldırılan işçilerden Kemal Çoban’ın durumunun ağır, Ümmet Çamur’un ise durumunun iyi olduğu öğrenildi. Özel bir hastanenin aciline kaldırılan Ersin Şahin’in de tedavisine devam edildiği belirtildi. l İHA Bir günde 6’sı çocuk 8 kişi boğuldu Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Gözlek mahallesinden geçen kanaldan su sızmasıyla oluşan birikintiye serinlemek amacıyla giren 9 yaşındaki Eyüp Kaplan ile kardeşi 6 yaşındaki İlyas Kaplan ve amcalarının oğlu 9 yaşındaki Abdulkadir Kaplan boğularak öldü. Şanlıurfa’nın Haliliye mahallesinde sulama kanalına giren 8 yaşındaki Sait Aslan ile Bozova ilçesindeki Atatürk baraj gölüne giren 30 yaşındaki Mehmet Altun boğularak öldü. Antalya’nın Kemer ilçesinde 5 yıldızlı bir otelde tatilyapan Eren Kabuk boğularak öldü. Hatay’ın Antakya ilçesinde Demirköprü mahallesinde Asi Nehri’ne giren biri 16 diğeri 17 yaşındaki 2 Suriyeli kardeş boğularak öldü. l DHA/İHA SONUÇLARI 20 23 38 42 48 50 6 BİLEN: 11 milyon 612 bin 589 TL (Devretti) 5 BİLEN: 12 bin 438’şer TL 4 BİLEN: 198.60’ar TL 3 BİLEN: 16.10’ar TL CAMİDE TRAFİK DERSİ Bolu’nun Mudurnu ilçesinde, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan trafik ekipleri tarafından Yıldırım Beyazıt Camisi’nde yaz Kuran kursuna giden 60 öğrenciye trafik dersi verildi. Trafik dersi kapsamında çocukların trafikte neler yapması gerektiği aktarıldı. Eğitimin küçük yaşta daha etkili olduğunu belirten ekipler, trafik kurallarına çocukların daha çok uyması gerektiğini vurguladı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Mülakatla vaiz alınacak! Milyonlarca aday KPSS ile işe girmeye çalışırken vaizler ‘torpil’e kapı açtığı için eleştirilen sözlü sınavla kamuya yerleştirilecek Sema genelgesi ŞEYMA PAŞAYİĞİT Nabi Avcı döneminde Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Ayin i Şerif” isimli bir genelge ile semanın nasıl yapılması gerektiğini anlattı. Genelgede, “Kültürel mirası koruyup yaşatmak” gerekçesiyle semanın aslına uygun icra edilmesi için 2008 2013 yılları arasında da genelgeler çıkarıldığı anımsatılarak “Halen yanlış uygulamalara rastlıyoruz” denildi. “İcazet, ehliyet ve liyakate sahip olmayan kişiler” tarafından yapılmasının rencide edici olduğu ifade edilen genelgede, “Ayine özgü araç, gereç ve ortam ko şulları sağlanarak icra edilmelidir” ifadeleri yer aldı. Madde madde nasıl ayin yapılacağını anlatan Bakanlık genelgesinde; semânın özel eserler refakatinde icra edilip, “mutriban” olarak adlandırılan geleneksel yapıdaki müzik topluluğu tarafından canlı seslendirilmesi konusunda uyardı. Dört bölümden oluşan semanın bütünlüğü koruması gerekliliğinden tamamının icra edilmesi uyarısı yapılan genelgede, “Sema ayinini icra edenler ehliyet, likayat ve icazete sahip olmalı, dini bir merasim icra ettiklerinin şuuruyla hareket etmelidir” denildi. l ANKARA MUSTAFA ÇAKIR Kamuya personel alımlarında yazılı sınavın yerine sözlü yani mülakat sistemi yaygınlaşıyor. “Torpile” kapı açtığı gerekçesiyle sendikaların tepkisini çeken mülakatla alımlara bir yenisi daha eklendi. Milyonlarca aday KPSS sonucuna göre işe girmeye çalışırken, bundan böyle sözleşmeli vaiz alımları sadece sözlü sınavla yani mülakatla yapılabilecek. Hükümet, “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda” değişiklik yaptı. Bu esaslara göre şimdiye kadar yazılı ve/veya sözlü sınav sonucuna göre söz leşmeli arşiv uzmanı, çözümleyici, imamhatip, insan hakları uzmanı hukukçu, Kuran kursu öğreticisi, müezzinkayyım, mütercim, programcı, sınav hizmetleri uzmanı, sistem çözümleyicisi, sistem programcısı, tapu arşiv uzmanı, tercüman ile yurt yönetim personeli alınıyordu. Dün yapılan değişiklikle bu unvanlara bir yenisi daha eklendi. Bundan böyle kamuya sözleşmeli olarak alınacak vaizler yazılı sözlü sınavla ya da sadece yazılı veya sadece sözlü sınavla alınabilecek. Yani sözleşmeli vaizler, sadece sözlü sınavla (mülakatla) kamuda işe başlayabilecek. l ANKARA Hangi cumhuriyet3 ‘Demokratik Cumhuriyet’in sınırları var mıdır? Varsa bu sınırlar nelerdir? HHH Elbette bütün özgürlükçü rejimler gibi “Demokratik Cumhuriyet”in de sınırları vardır. Birinci sınır, hiç kuşkusuz laikliktir. Sadece tek bir dine veya mezhebe, tek bir ırka veya millete özgü “Demokratik Cumhuriyet” olamaz. Irk ve milliyet kavramlarını da laiklik ilkesi içine katmak zorundayız, çünkü ırk ve milliyete ilişkin kimlikler, genellikle inançları da birlikte getirirler; Yahudi/ İsraillinin Museviliği, Yunanın Ortodoksluğu, Arabın Müslümanlığı gibi. Elbette ırk ve milliyet ile din ve mezhep arasındaki bağlantı zorunlu bir ilişki olmaktan çok, çoğunluk üzerinden yaratılmış bir kimlik izlenimidir. Ama laiklik dendiğinde, bütün dinlere, mezheplere ve bu bağlamda, elbette her türlü inanca sahip olan çeşitli ırklara ve milliyetlere eşit davranan bir devlet yapısından söz etmekteyiz. İkinci sınır, Temel Hak ve Özgürlüklerdir. İnanç, vicdan ve kimlik özgürlüklerinin laiklik ilkesi ile sağlandığı varsayılarak, Temel Hak ve Özgürlüklerin kapsadığı alan, başta muhalif olma ve her türlü fikri her yerde her zaman ifade etme özgürlüğü olmak üzere, tüm siyaset, medya ve dışavurum biçimlerinin özgürlüklerini bütün kimlikler için kapsar. Üçüncü sınır, seçmene gerçek seçeneklerin sunulduğu, muhalefetin iktidarla her alanda eşit haklara ve daha da önemlisi eşit propaganda olanaklarına sahip olduğu, periyodik, adil ve şeffaf seçimlerdir. Dördüncü sınır, bu üç sınırı koruyacak olan yargının bağımsız mekanizmalarıdır. Her türlü siyasal etkiden ve tasalluttan (saldırma, sataşma, tecavüze yeltenme) korunmuş, bağımsız ve tarafsız, ama yukarda açıklanan Temel Hak ve Özgürlüklerinden yana bir yargı mekanizması, “Demokratik Cumhuriyet”in dördüncü sınırıdır. Bu sınırları aşan, bozan, yozlaştıran, kısıtlayan her iktidar “Demokratik Cumhuriyet” açısından meşruiyetini kaybeder. HHH Şimdi “Demokratik Cumhuriyet”in sınırlarını “yapılmaması gerekenlerle” ifade etmeye çalışalım: 1) Laiklik ilkesi, herhangi bir din/mezhep/ırk/milliyet adına zedelenemez, hiçbir kimliğin tekeline alınamaz, topluma hiçbir kimliğin inançları, değerleri, yaşam biçimi dayatılamaz. 2) Temel Hak ve Özgürlükler, başta ifade, medya ve muhalefet özgürlüğü olmak üzere, Temel Hak ve Özgürlüklerin yozlaştırılması, zedelenmesi, sınırlanması, kısıtlanması ve kaldırılması için kullanılamaz. 3) İktidarlar, periyodik seçimlerin adaletini, şeffaflığını, muhalefetin sahip olduğu hak ve özellikle de olanakların eşitliğini zedeleyemez, halkın farklı seçenekler hakkında yeterli bilgi edinmesini engelleyemez. 4) Siyasal iktidar, “Demokratik Cumhuriyet”in yukardaki üç ilkesini korumak ve kollamakla görevli olan yargı mekanizmasına asla müdahale edemez. Bu dört ilkeden birini bile zedeleyen herhangi bir iktidar, “Demokratik Cumhuriyet” açısından meşruiyetini kaybeder! HHH “Demokratik Cumhuriyet Rejimi”nin güvencesi, rejime sahip çıkan bilinçli seçmendir: DİREN SEÇMEN... DİREN DEMOKRATİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ! 190 95 TL, BU YIL KPSS’YE GİRMİŞTİ Atama beklerken inşaatta çalışıyordu Artvin Çoruh Üniver ğun bakımda yatan Baz, beyin kanama sitesi Sosyal Bil sı sonucu yaşamını giler Öğretmenli yitirdi. ği Bölümü’nden bu Ölümüyle yakınla yıl mezun olan ve rını yasa boğan Baz’ KPSS’ye giren 24 ya ın cenazesi memle şındaki Selahattin keti Şanlıurfa’da dün Baz, Şanlıurfa’dan toprağa verildi. Antalya’ya geçen ay çalışmaya gitti. Bir Selahattin Baz Arkadaşları, Selahattin Baz’ın Mil inşaattın dekorasyon işinde ça li Eğitim Bakanlığı’nın açıkla lışan Selahattin Baz, geçen pa ması beklenilen öğretmen ata zar günü fenalaşarak hastane masını sabırsızlıkla beklediği ye kaldırıldı. Burada 3 gün yo ni söyledi. l DHA GÜMÜsLÜK ARıON BEACH +90 (252) 388 63 33 +90 (532) 374 63 73 www.arionbeachgumusluk.com C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle