09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 18 Ağustos 2017 14 haber/yorum TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Demokrasi ve ‘Cumhuriyet’ Değerli dostlar, günlerdir “demokrasi” kavramını, kurallarını, tartışıp duruyoruz. Çağdaşlık, evrensel insan hakları, çoğulcu özgürlük, çağdaş hukuk, adalet gibi kavramların arasında yer alan “demokrasi”nin hamurunda “eşitlik” olduğu bilinir. Ve bu içeriği dolaysiyle başta “cinsel ayrımcılık” olmak üzere “eşitsizlik” temeline dayanan “Şeriat Kanunları”nın uygulandığı “İslam” ülkelerinde “demokrasi”nin varlığından söz edilebilir mi? Ne var ki anayasasında, “laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti” olduğu yazılı bir ülkede, Türkiye’de, “demokrasi”nin anlamının nasıl bir “tarif”le ortaya konulduğu da, çok dikkat çekicidir. Bugün, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti”nin başında olan Recep Tayyib Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı’yken, “demokrasi”yi nasıl tarif ettiği, bilmem anımsanır mı? Kısaca, “Demokrasi bir tramvaydır!”, yani “istenilen bir durakta binilip, inilen” bir “araç” olarak... Bu durumda zaman zaman “Demokratik, sosyal bir hukuk devletiyiz!” dediğinde, “takıyye mi” yapıyor acaba? İnsan, ister istemez bunu sormaktan kendini alamıyor. Üstelik dahası da var; anımsanacağı gibi, “Elhamdülillah şeriatçıyım!” diyor; böylece, üstelik “Allah”ın da adını anarak, “şükür” ederek, “şeriatçı” olduğunu söylüyor... “Şeriat” ve (büyük harfle) “Demokrasi”, birbirine taban tabana karşıt iki kavram”; ilkinin “eşitsizliğe”, ötekinin de “eşitliğe” dayandığı, hep Erdoğan’ın yemin billah “şeriatçı” olduğunu haykırıp, ardından da “demokrasi”den dem vurması “takkıye”yi aşmıyor mu? Ve öyle görünüyor ki, anayasanın, “Cumhuriyet”in “laik” niteminin de yer aldığı maddesini dile getirirken bu “laik oluşu” nasıl atlıyorsa, söylemiyorsa, yakında “demokratik” niteminin de üstü çizilebilir; zaten laikliğin olmadığı bir ortamda, “demokrasi”den söz edilmesinin de bir anlamı yoktur, olamaz da... Öte yanda, “demokrasi için zorunlu olan, demokrasinin kurallarına bağlı olmaktır” denildiğinde, bu vurgulamanın, halkı Müslüman olan bir ülkede geçerliliği, ülkede laikliğin olmasına bağlıdır; dolaysiyle ülkenin bunu sağlayacak yapısal bir “değişim” geçirmiş olması gerekir. Çünkü bu kavramların doğduğu Batı’da da demokrasinin “Reformasyon”, “Aydınlanma”, “1789 Fransız Devrimi”yle gerçekleştirilen “laikliğin”, kabul edilip yerleşmesine bağlı olduğu, ortaya konur. Ülkemizde de “demokrasi”nin varlığından, geçerliliğinden söz edilebilmesi, ancak, “1923 Devrimi”yle gerçekleştirilen “laikliğin” yaşama geçirilmesi ile sağlanmıştır. Ve bu yeni yapıyı oluşturacak düzenlemeleri sağlayan ilke ve yasalara da, “Devrim’in Önderi”nin adı verilip, “Atatürk İlke ve Devrimleri” denildiği gibi, oluşan yeni rejime de “Kemalizm” denilmesi, genel bir kabul görmüştür. Ayrıca “çağa uygunluğu” sağlayan bu değişimi, yenilikleri halka duyurup, içeriklerinin anlatılması, toplumun bilgilendirilmesi için de, Ankara’da yayınlanmakta olan, “Yeni Gün Gazetesi”nin sahibi Muğla Milletvekili Yunus Nadi’den, adı “Cumhuriyet” olan yeni bir gazete çıkarılmasını ister Atatürk. Böylece 1924 yılının 7 Mayıs günü, “Devrim”in gazetesi “Cumhuriyet” yayınlanmaya başlar; evet, değerli dostlar kenarından köşesinden olsa dabu yıl bir kez daha andık, gazetemiz Cumhuriyet’in doğuşunu, görevini; dolaysiyle de yönetimin, Cumhuriyet’in bu yapısını koruyarak tarihsel görevini sürdürebilmesi için geç de olsa yazı kadrosunda yaptığı değişiklik, Cumhuriyet’in gerçek sahibi olan okuyucularına derin bir soluk aldırdı; ne ki bu durumun yaratılmasının nedenleri, niçinleri hâlâ merak konusu oldurmayı sürdürmekte... 18 AĞUSTOS 2017 SAYI: 33553 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.33 04.22 04.50 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.10 13.15 17.01 05.56 13.00 16.44 06.21 13.22 17.06 Akşam 20.07 19.49 20.10 Yatsı 21.36 21.15 21.35 Adalet partisineOlaylar ve GOrUSler EDİTÖR:NAZANÖZCAN [email protected] karşı adalet nöbeti KIVANÇ ELİAÇIK DİSK, Uluslararası İlişkiler Direktörü Polonya’da Hukuk ve Adalet Partisi’nin (PiS) seçim ve yargı sisteminde yaptığı değişiklikler on binlerce kişi tarafından protesto ediliyor. Meclis, Yargıtay ve Cumhurbaşkanlığı hatta Cumhurbaşkanı’nın yazlık evi eylemcilerin kurduğu kamplarla çevrilmiş durumda. Leh halkı, 1989’dan bu yana ilk kez böylesi kitlesel gösterilere tanık oluyor. PiS hükümeti üç yasa tasarısı hazırladı ve mecliste onaylattı. İlki, “Savcılar ve Hâkimler Konseyi” üyelerinin hükümet tarafından belirlenmesini içeriyor. İkincisi, Adalet Bakanlığı’na yerel hâkimleri doğrudan atama yetkisi veriyor. Üçüncüsü ise bütün Yargıtay hâkimlerinin görevine son veriyor ve yeni atamaların Adalet Bakanı tarafından yapılacağını söylüyor. Gösterileri tetikleyen son yasa tasarısı aynı zamanda Yargıtay’ı seçim sonuçlarının onay mercii haline getiriyor. Yargıtay’ı siyasete bağlayan tasarı protestoların etkisiyle, Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi. Hükümet “Adil Değişim” programından vazgeçmedi ama muhalefet güven kazanmış oldu. PiSokrasi ve yarıkrallık Prawo i Sprawiedliwosc (PiS), çeşitli merkez sağ ve merkez sol hükümetlerin ardından 2015 yılında yüzde 51 katılımlı seçimlerde, yüzde 38 oy olarak hükümetini kurdu. Hiçbir resmi görevi olmamasına rağmen ülkenin fiili lideri olan parti başkanı Jaroslaw Kaczynski, önceleri ilkeli bir muhalif olarak anılıyordu. Zamanla kendi ilkelerini, kanunların üzerinde tutan biri haline geldi. Seçim kampanyası sırasında “Erdoğan’ın Türkiyesi’ni örnek almalıyız” diyerek dikkat çekmişti. Kaczynski, fiili iktidarının ilk günlerinde, devleti yeniden inşa edeceğini, ‘komünizm artığı seçkinleri’ temizleyeceğini söyledi. Aile değerlerini güçlendireceğine, kiliseyi ve Hıristiyan değerlerini yükselteceğine söz verdi. “Adil Değişim” başlıklı hükümet programı, kamu hizmetlerine yatırım yapmadan, yoksullara ‘sosyal destek’ dağıtarak ilerledi. ‘Sadakalar’, kilise kurumları ve hükümet yanlısı dernekler aracılığıyla aile temelli olarak dağıtıldı. İkiz kardeşi ve eski Cumhurbaşkanı olan Lech, 2005 yılında şüpheli bir uçak kazasında ölen Kaczynski, Smolensk kazasından dolayı Rusya’yı ve Polonya gizli servisine çöreklenmiş hainleri suçladı. Bu vesileyle iç ve dış düşmanlar tehdidini sürekli hatırlattı. AB temsilcilerine karşı sert açıklamalar yaptı. PiS, önce basını kontrol altına aldı. Reklam al VarşovaBrüksel ilişkileri gerginleşirken PiS, ülkenin seçim sistemini, yasalarını ve siyasi kültürünü iktidarı hiç kaybetmeyeceği şekilde düzenlemek istiyor. Muhalifler bu duruma yarıkrallık rejimi diyor ve sokakları dolduruyor Polonya’da iktidarın seçim ve yargı sisteminde yapmak istediği değişiklikler, ülkenin her yerinde protesto ediliyor. ma koşullarını düzenlendi. Kamuya ait basın kuruluşlarında pek çok kişi işten çıkartıldı veya istifaya zorlandı. Meclis görüşmelerini haber yapmak zorlaştırıldı. Silahlanma harcamaları arttı. Gönüllü korucu birlikleri oluşturuldu. Eğitim sistemi, Katolik değerlerine göre değiştirildi. Pek çok derneğin faaliyetleri engellenirken, hükümete yakın olanlara kamu bütçesinden kaynak aktarıldı. Devlet destekli nefret gösterileri düzenlendi. Muhalefetin meclis kürsüsündeki konuşmaları engellendi. Hükümet sözcüleri, devam eden davalarla ilgili açıklamalar yaparak masumiyet karinesini ihlal etti. VarşovaBrüksel ilişkileri gerginleşirken PiS, ülkenin seçim sistemini, yasalarını ve siyasi kültürünü iktidarı hiç kaybetmeyeceği şekilde düzenlemek istiyor. Muhalifler bu duruma yarıkrallık rejimi diyor. Kadın grevinin izinde PiS’in toplumsal uzlaşma aramadan, meclis çoğunluğunu kullanarak dayattığı düzenlemeler ülke genelinde adalet nöbetleriyle protesto ediliyor. Snapchat gençliğiyle 1980’lerin antikomünist kuşağını buluşturan yürüyüşler ve halk toplantıları devam ediyor. Meclis önünde nöbet tutan binlerce kişi içeriye girip çıkan siyasetçileri yuhalıyor. İhtiyarlar bunu Lech Walesa’nın Solidarnosc toplantılarına, gençlerse Game of Thrones’un “Cersei Lannister Utanç Yürüyüşü”ne benzetiyor. Nöbetlerde en çok görülen bayrak Polonya bayrağı olsa da LGBTİ eylemcilerin gökkuşağı renkleri de rahatlıkla dalgalanıyor. Cumhurbaşkanlığı sarayında yapılan checkin’ler, cep telefonundan canlı yayınlar, “trollemeler”, “capsler” birbirini takip ediyor. Geçen yıl yine tartışmalı başka bir yasa gündemdeydi. Kürtaj tamamen yasaklanmak istenince on binlerce kadın, siyah giyinerek sokaklara çıkmıştı. Düzenlenen kadın grevinde sadece işyerlerinde değil, kadınlar, toplumsal hayatın her alanında greve çıktı ve yasa geri çekildi. Polonya halkı sokak gösterilerinin gücünü hatırladı. Ardından eğitim sistemindeki ‘Katolikleşme’ ve memur atamalarındaki ayrımcı uygulamalar sendikalar tarafından protesto edildi. Kentsel dönüşüm, emlak spekülasyonları ve Bialowieza Ormanı’nın tahrip edilmesi çok sayıda yeni yurttaş örgütünün ortaya çıkmasına neden oldu. RAZEM’in seçim başarısı solu bir alternatif haline getirdi. Razem (Birlikte) Partisi nöbetlerin en dikkat çeken gruplarından biri. Polonya’nın Podemos’u olarak anılan parti “Futbol sahasında hem hakem hem oyuncu olamazsınız” diyerek yasaları protesto ediyor. Merkez sağ muhalefetten radikal sola, sosyal medya platformlarından siyasetten uzak durmaya çalışan mahalle derneklerine kadar farklı kesimleri bir araya getiren geniş tabanlı muhalefet PiS’in dayatmalarına, krallık özlemine karşı bir araya geldi. Adalet nöbetleri devam ediyor. Kaczynski kolay vazgeçmeyecek ama bağımsız yargı ve demokratik siyaset talep eden muhalefet de ikinci raunda güçlü başlıyor. Es Medya Erdoğan’ın arkadaşına Sancak, medya grubunu Erdoğan’ın cezaevi arkadaşı Yeşildağ’a sattı Star, Akşam ve Güneş gazeteleri ile Kanal 24 ve TV 360 televizyonlarının sahibi Ethem Sancak’ın, Es Medya’yı Cumhurbaş ca bütün görüşmelerini düzenlemişti. Cezaevi sürecinde Erdoğan’ın içerdeki eli ayağı olan Hasan Yeşildağ’ın, o günden sonra da Erdoğan’ın ca cezaevinin önünde medya ordusu karşısında isyan ediyordu. Başbakanın gizli kasası Hasan Yeşildağ. Her kanı Tayyip Erdoğan’ın cezaevi arkadaşı Hasan yanından hiç ayrılmadığı belirtiliyor. gün gizli gizli görüşme yapıyorlar. Mehmet Ali Yeşildağ’a sattığı öğrenildi. Yeşildağ, Erdoğan Sancak, daha önce de Star medya grubuna Ağca’nın suç ortağı Hasan Yeşildağ, Kartal’da cezaevine girmeden önce bilerek suç işleyerek olan ortaklığını iş adamı Fettah Tamince’ye dev beraberlerdi. Şaşırtıcı değil mi? Ne demek isti cezaevine girmiş ve 4 ay boyunca Erdoğan’ın gö rederek çekilmiş, 3 yıl aradan sonra da Türk yor acaba? Sahi kimdi şu Hasan Yeşildağ? Ad rüşmelerini düzenlemişti. medya Grubu’nu satın almıştı. Ethem Sancak, nan Ağca’nın günahına girip suçladığı biri mi, Geçen günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Star Medya Grubu’nu da bünyesine katarak ES yoksa bugün önemli ilişkileri olan ama dünü AKP Genel Başkanlığı koltuğuna oturmasıy Medya’yı kurmuştu. bir hayli ‘bilinmez’ biri mi? Ama bildiğimiz baş la beraber AKP MKYK üyeliğine getirilen yandaş medya patronu Ethem Sancak’ın sahi Karanlık ilişkiler iddiası ka şeyler var. Hasan Yeşildağ adını özellikle AK Parti İstanbul camiası çok iyi biliyor. İşin politik bi olduğu ES Medya’yı Erdoğan’ın Pınarhisar Yandaş Sabah gazetesinde yazarlık yapan ayağında ise kardeşi Zeki Yeşildağ var. ZekiYe Cezaevi’nden arkadaşı olan Hasan Yeşildağ’a Mahmut Övür, ES Medya’yı satın alan Hasan Ye şildağ, AK Parti Beyoğlu İlçe örgütünden seçil sattı. Bünyesinde Star Gazetesi, Akşam, Güneş, şildağ hakkında daha önce karanlık ilişkileri ol miş İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyesi. TV 360 ve Kanal 24’ün yanı sıra Lig Radyo ve duğuna dair bir yazı kaleme almıştı. Adları Abdi Şimdi asıl soruya gelelim: Hasan Yeşildağ’ın Ağ bazı dergiler bulunan Es Medya’nın yeni sahibi İpekçi cinayetinden Abdullah Çatlı ekibine ka ca ve çevresiyle nasıl bir ilişkisi vardı? Geçmi olan Yeşildağ, Erdoğan hakkında verilen hapis dar birçok olayla anılan Hasan Yeşildağ ve kar şinde birçok ‘karanlık’ olayın olduğu söyleniyor, cezasının ardından bilerek küçük bir suç işle deşi Zeki Yeşildağ ile ilgili olarak 2006 yılında doğru mu? Ve bugün Hasan Yeşildağ İstanbul’da yerek ondan önce Pınarhisar Cezaevi’ne girmiş, yazdığı yazıda Övür, “Ağca yanlışlıkla salıveril ne tür işler yapıyor” demişti. orada karşıladığı Tayyip Erdoğan’ın 4 ay boyun dikten sonra yakalandığında, kardeşi Adnan Ağ l İSTANBUL/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Hoş geldİn İdİl! Çalışma arkadaşımız Ozan Yurtoğlu ve Sevilay Yurtoğlu’nun bebekleri İdil, 17 Ağustos 2017 Perşembe günü dünyaya geldi. Aileye mutlu, sağlıklı bir yaşam diliyoruz. Cumhuriyet Çalışanları Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne ait okul kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Hülya KESİK Şişli E.M.L diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. Tarık YAVUZ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle