26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO 3.5560 2.4 kuruş 3.8870 3.7 kuruş 8 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY FAİZ 11.32 Sabit BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 93.038 824 puan 954.65 8.6 lira 141.40 1.3 lira Cuma 5 Mayıs 2017 Emlak 123 milyon lira alacakla dönüyor Tasfiye sürecinden vergi rekortmenliğine çıkınca, Emlak Bankası’nın bankacılık yolu tekrar açıldı. 16 yıl sonra kamu bankası olarak geri dönüyor Atatürk kurdu 2001 yılında bankacılık yapma yetkisi sona erdirilerek, tasfiye kapsamına alınan Emlak Bankası yeniden aktif hale getiriliyor. Tasfiye çalışmaları kapsamında borçlarını ödeyip, 123 milyon TL alacaklı pozisyona gelen banka, 2015 yılında vergi rekortmenleri listesinde 100. sırada yer almıştı. Bankanın tasfiye sürecinin sonlandırılmasına ilişkin düzenleme, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündeminde olan prim ve vergi ye niden yapılandırma yasa tasarısına, önergeyle eklenecek. Ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, bankaya 1 yıllık bir geçiş süresi tanıyacak. Halen tasfiye halinde olan bankanın 2016 yılı olağan genel kurul toplantısı ise 12 Mayıs 2017 tarihinde yapılacak. Maliye Bakanı Naci Ağbal Ağbal, Emlak Bankası’nın tasfiye sürecinden çıkıp BDDK’den gerekli izinleri almasının ardından tekrar faaliyete başlayarak reel sektöre katkı vereceğini söyledi. Emlak Bankası’nı “Hazine Müsteşarlığı’nın altında görev yapan bir kamu bankası” sözleriyle tanımlayan Ağbal, bankanın güçlü bir bilançoya sahip olacağını ve hızlı bir şekilde şubelerinde faaliyetlerini başlatacağını belir terek, odaklanılan sektörlerde reel sektöre katkı vereceğini ifade etti. Ağbal, Emlak Bankası’nın şu anda özelleştirme portföyüne alınması gibi çalışmalarının olmadığını belirtti. Türkiye Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın da, “Vergi rekortmenleri listesinde son 3 yıldır ilk 100’deyiz. Emlak Bankası, tüm borçlarını ödedi. Dolayısıyla tertemiz bir tasfiye halindeki Emlak Bankası var” dedi. l Ekonomi Servisi aTelEtkdbyAkdS3soaoyaumaaivaeetgHgrpsryrannvvişloıuoahaıatskaarmeozlrürselkaamaitrekilurmldcranuRaBaklraniıriefednnl’ıalEFnaüıunetkadsMniomkrnamn1nmkkei9ynel3laumta2eakau2kivalslTk5ipsıa6G’lidlnnaışeieir’m’mBbnumanadabsmvaıazamarakane(eınetnşmTiti,kyaıltkktMıteleyuıeaaeia.lSatzess’dndkFıf2ai’eiyin)syn0oıien0r1. Fabrikayı çalışanla taşıdı Türkiye’de 100 yıldır faaliyette bulunan Unilever, Türkiye’yi bölgesel güç merkezi yapma hedefiyle Gebze’deki fabrikayı Konya’ya taşıdı. Yeni fabrika 350 milyon Avro’ya kuruldu Facebook 3 bin kişiyi işe alacak Sosyal ağ Facebook, son zamanlarda canlı yayın hizmeti “Facebook Live” üzerinden yapılan şiddet paylaşımlarını engellemek için 3 bin kişiyi istihdam edeceğini duyurdu. Facebook’un kurucusu ve üst yöneticisi (CEO) Mark Zuckerberg, sosyal ağda şiddet içerikli görüntülerin, nefret söylemleri ve çocuk istismarı içeren paylaşımların saptanıp, raporlanması için halen faaliyet gösteren 4 bin 500 kişiye, bir yıl 3 bin kişinin daha ekleneceğini söyledi. Kullanıcısı 1.9 milyarı aştı Öte yandan 2017 yılı ilk çeyrek sonuçlarını açıklayan Facebook’un aylık aktif kullanıcı sayısı 1 milyar 936 bine ulaştı. Sosyal ağın gelirleri yüzde 49 artışla 8 milyar dolara çıkarken, ilk çeyrekteki net kârı da yüzde 76 artışla 3 milyar doları aştı. l Ekonomi Servisi Aras’ta çoğunluk yabancı ortakta Austrian Post, Aras Kargo’da 2013’ten beri istediği yüzde 50’lik payı Aras Ailesi’nden aldı. Şirketin yüzde 25 ortağı Austrian Post, Aras Ailesi ile oturduğu masadan el sıkışarak kalktı. Avusturyalı şirkete ait Post 206 Beteiligungs GmbH adlı firma, Aras’ın yüzde 50 hissesini daha Evrim Zuhal Aras, Barış Baran Aras ve Meral Aras’tan devralmak için anlaşmaya vardı. Kurum’un da onayı ile birlikte Avusturyalı şirket, Aras Kargo’nun yüzde 75’inin sahibi olacak. l Ekonomi Servisi Algida, Omo, Signal, Sana gibi markaları bünyesinde bulunduran ve Türkiye’de 8 fabrikası, 5 bini aşkın çalışanıyla faaliyet gös teren Unilever, Konya’ya 350 milyon Avro yatırımla ev ve kişisel bakım ürünleri fabri kası kurdu. Geb ze’deki üretimini durduran şirket ŞEHRİBAN KIRAÇ 345 çalışanını Konya’daki fabrikaya transfer et ti. Konya fabrikası Unilever’in son 10 yılda hızlı tüketim ürün leri alanında yaptığı en büyük yatırım özelliğini taşıyor. Unilever, yeni fabrika yatırı mı ile ev bakım ve kişisel ba kım ürünleri kategorilerinde toplam üretim kapasitesini 750 bin tona çıkaracak. Fabrika da Omo, Domestos, Yumoş, Cif, Rinso, Elidor, Clear, Dove gibi markaların üretimi yapılacak. Fabrikadan başta Afrika olmak üzere 21 ülkeye yıllık 150 mil yon Avroluk ihracat hedefliyor. 100 yıl daha buradayız Unilever Global Üst Yöneticisi (CEO) Paul Polman, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla yapılan açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ve ekonomisinin 100 yılı aşkın süredir parçası olmaktan gurur duyduklarını, en az 100 yıl daha Türkiye’de 1.300 kişilik köy Unilever’in tedarikçileriyle kurduğu “Konya Tedarik Köyü”; 4 Unilever u¨retim, 2 şişe u¨retim, 1 dolum tesisi, 1 depolamadağıtım merkezi ve 1 hammadde lojistik merkeziyle 9 tesis içeriyor. Konya Tedarik Köyü, 1.300’ün üzerinde kişiye istihdam sağlıyor. Çalışanlar Gebze’den taşındı Unilever’in Gebze Fabrikası’nın kapanmasından sonra üretimin Konya’ya taşınmasıyla Gebze’de çalışan 345 çalışan da Konya’ya yerleşti. Unilever, taşınma sürecinde eşlerin iş bulması, çocuklara okullara uyumu için psikolojik destek sunuldu. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’de son yıllarda çok ciddi iç ve dış şoklarla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Dışarıda Türkiye algısı olumsuz. Türkiye’nin yanı başında olan gelişmelerin etkisi var. Son yaşanan şokların katkısı var. Şimdi çok önemli reformların yapılmasının arifesindeyiz. Anayasa değişikli ği algısı olumsuz. Türkiye demokratik laik bir hukuk devleti olmaya devam edecek. Demokrasini güçlendirmeye devam edecek. Kalkınma ile demokrasi at başı gider. Hukuk ve demokrasi yatırımcı için önemli. Türkiye’ye dönük algı ile gerçeklik arasında fark var. Bu farkı azaltacağız” dedi. olacaklarını söyledi. Polman, son 5 yılda 450 milyon Avro’su fabrika olmak üzere toplam 600 milyon Avro yatırım yaptıklarını dile getirerek, “18 ayda hayata geçirdik. Türkiye’de artık toplumun DNA’sına işlemiş durumdayız. Karadeniz’de çay üreticileri bünyemizde. Omo ve Signal ile 10 bin okulda 100 bir çocuğa ulaştık. Türkiye; Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya için bölgesel bir merkez olma rolüyle önceliğimiz olan bir ülke” dedi. Bölgesel güç Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Harm Goossens de “Türkiye bizim için bölgesel bir liman. Türkiye’de her 10 evin 9’unda varız. Türkiye’den dünyaya 100’den fazla yetenek ihraç ettik. Tür kiye Unilever için bölgesel güç oluyor” diye konuştu. Unilever Türkiye, Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya, Kafkasya ve İran Tedarik Zincirinden Sorumlu Bölge Başkanı Nihal Temur ise, daha fazla ihracat yapılması için Mersin Limanı’na gitmesi planlanan hızlı tren hattının acilen bitirilmesi gerektiğine işaret etti. l KONYA TeknoSA ilk çeyrekte kâr etti TeknoSa Genel Müdürü Bülent Gürcan Teknosa, ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı. Teknoloji perakendeciliği alanında faaliyet gösteren TeknoSA, yılın ilk çeyreğinde 689 milyon TL ciro elde etti. Şirket, ilk çeyrekte FAVÖK (Faiz ve Amortisman Öncesi Kâr) rakamlarında 1 puanlık artış sağlayarak yüz de 3’den yüzde 4’e çıkardı. TeknoSA Genel Müdürü Bü lent Gürcan, “Perakende sektörü için genelde durgun geçen ilk 3 ay içinde yükselen bir grafiğimiz var. Mart ayında, benzer mağazalarda yüzde 10’luk büyüme gerçekleştirdik. Tek adreste teknoloji ürün ve yenilikçi hizmetlerini bir arada sunarak sektörde fark yaratıyoruz. 2017 yılının devamında da hayata geçireceğimiz yenilikler, insan kaynağı ve fark yaratan hizmetlerimizle pozitif değer yaratmayı hedefliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Bugünün Türkiye’si... Küçük saptamalar... 1 4 milyon kişinin okuma yazma bilmediği bir ülkeyiz. Ve Milli Eğitim Bakanlığı AÇEV’le yıllardır sürdürdüğü yetişkinlere okuma yazma programını artık devam ettirmiyor. Gerekçesi ilginç: Türkiye’de okuma yazma bilmeyen kalmadı. Sadaka toplumu yarattılar: 2 milyon 698 bin 990 hane nakdi yardımlarla geçiniyor. 24 bin hane barınma yardımı alıyor. Bu insanların oyları üzerinde yükselen bir AKP iktidarı.. “Kendi oy depom ne kadar yoksul ne kadar bana muhtaç olursa o kadar iyi, eğitimli olmasına gerek yok, hele kadınların hiç yok” mantığı... Referandum öncesinde İstanbul Sultanbeyli’de ev ev do laşan bir arkadaş bir gözlemini paylaşıyor: Ağrı’dan evlenerek gelmiş 21 yaşında. Elinde 2 yaşında bir bebe, hamile... Hiç okuma yazması yok. Seçim, referandum ne bilmiyor, anayasa sözünü bugüne kadar hiç duymamış. Ama gidip oy verecek. Ona ne derlerse onu yapacak... 2 Eğitim sistemi ise ağırlıklı olarak “modern kara cahiller ordusu” yaratma üzerine inşa ediliyor: Diplomayı al ama fazla bir şey bilmene gerek yok. İşe gir, sisteme dahil ol ve tüket. Kredili ev, kredili araba al, mutlu ol... 3 Bir beyin göçü durumu söz konusu. Türkiye’nin “hayır” oyu veren yüzde 49’u içinden bu kopuş. Sessiz sedasız dünyanın bir yerlerine dağılıyorlar; belli bir geliri, belli bir yaşam düzeyi olanlar, çocuklarının geleceğini artık burada aramaktan vazgeçiyorlar. Tabii iyi eğitim almak, nitelikli iş bulmak isteyen gençler de... 4 Uyuşturucu, gençler özellikle de yoksul ailelerin çocukları açısından çok büyük bir tehdit olarak karşımızda. Okulların etrafı satıcı kaynıyor. Ama kimsenin bu konuda sesi soluğu çıkmıyor. 5 TÜİK verilerine göre nüfusumuzun yüzde 92.3’ü kentlerde. Diğer bir deyişle köyler kentlere taşınmış durumda. Bu yüzden köykentli pratiği gün lük yaşamımızın her noktasında. Trafikteki kuralsızlığın had safhaya çıkması en basit örneği... 6 Üst perde siyaset her zamanki gibi ülkenin tek gündemi. Partili cumhurbaşkanı, kurultaylar, CHP ve MHP’de kaynayan kazanlar... Gül onu dedi, Baykal şunu dedi vs... Diyecek bir şeyim yok, tabii sürsün de alt perde ne yapıyor? Beklemede mi, yeni bir seçim tarihini, yeni lideri...Ya da çok yoruldu da, çay içip dinlencede mi? 7 Bir kadın grubu ile sohbet ediyoruz. Aktivist kadınlar bunlar. İstanbul’un çeşitli semtlerinde canla başla çalıştılar referandum öncesinde. Kimi partili, daha doğrusu CHP’li, kimi eskiden CHP’li olup umudunu kesmiş, kimi sadece duyarlı yurttaş. Yıllardır tanıyorum onları; sadece 16 Nisan değil, çok daha öncesinde de nasıl çalıştıklarını iyi biliyorum. İnsanlarla, yok sul halkla, ihtiyacı olanlarla nasıl temasta olduklarını... “Sizce CHP içinde sadece seçim dönemi sahaya inmeyen, sürekli insanlara dokunan, çabalayan, çalışan kişi sayısı yüzde kaçtır” sorusunu yöneltiyorum. Yanıtlar yüzde 2 ile yüzde 5 arasında değişiyor. Acı ama gerçek... 8 Duyarlı bir kesim var. Ve sayıları hayli artmış durumda. Tribünlerde oturup beklemek, ıslık çalmak, yuhalamak yerine sahaya inen kendi gücü yettiğince gönüllü olarak çalışan bir kesim. Referandumda “hayır”ın yüzde 49 çıkmasında onların da ciddi payı oldu. Ve kendileri de çaba sarf etmeden Türkiye’nin yüzünü çağdaşlığa dönmesinin mümkün olamayacağını anladılar işin en iyi yanı. Bu insanlar hâlâ çalışmak konusunda azimliler ancak çatı olarak CHP’yi seçmeyecekleri de aşikâr. Tabii partide radikal bir değişiklik olursa o başka... ‘Gençler, ümitsizliğe ve yeise kapılmayın’ 50yıl, genel tarih için değilse de ülkemiz için uzun bir süre. Söz konusu olan, laikliği temel alan eğitim amaçlı bir vakıfsa, Cumhuriyet’in saldırı altında olduğu bu dönem 50 yılı daha da önemli kılıyor. Başarılı ancak ekonomik olanakları kısıtlı gençlere destek olan Türk Eğitim Vakfı’ndan (TEV) söz ediyorum. TEV yarım yüzyılı geride bıraktı. Başlıktaki ifadeyi de 50. yıl için düzenlenen programda TEV Mütevelli Heyeti Başkanı Ömer Koç’un konuşmasından aktardım. Vakıf yönetimi, Anıtkabir’deki “Ata’ya Umut Ziyareti”nin ardından, Ankara’da bağışçıları, gönüllüleri, çalışanları, bursiyerleri ve medya temsilcileriyle bir araya geldi. TEV bursiyeri üniversite öğrencilerinin, konukları kapıda karşıladığı programda, onlar kadar masalarına kadar eşlik ettikleri bağışçılar da enikonu heyecanlıydı. Müzik koroları ve vals gösterileri, yumuşak bir atmosfer yarattı. Ömer Koç, TEV’in etkinliklerine dair bilgi verdiği kısacık konuşmasında, salondaki bursiyerlere “Bilhassa sizlerin ümitsizliğe, karamsarlığa, yeise kapılmamasını rica ediyorum. Büyük Atatürk’ün dediği gibi, hayat mücadeleden ibarettir” diye seslendi. Partili Cumhurbaşkanlığı adı verilen “tek adam” sistemine kapı açan 16 Nisan referandumunun üzerinden kısa bir süre geçmişken, Türkiye’nin ilk ve en büyük holdinglerinden biri olan Koç’un başındaki ismin “Laik demokratik cumhuriyete bütün güçlüklerin üstesinden gelerek sahip çıkılmasını istemesi” dikkat çekici. Zaten Ömer Koç’un Cumhuriyet kazanımları ile Atatürk’e atıfta bulunduğu bölümlerin uzun alkış alması bunun göstergesi olmalı. Yeni bir bağış enstrümanı TEV’in Ankara Şube Başkanı Ömer Turna meslektaş dostlarla bir arada olduğumuz masaya “hoş geldiniz” için uğradığında, küçük bir sohbet yaptık. TEV, bugüne kadar 1700’ü yurtdışında olmak üzere toplam 233 bine yakın öğrenciye eğitim bursu sağlamış. Kız öğrenciler için üç yurt yaptırılmış. Yine bağışçıların katkısıyla, üstün yetenekli öğrencileri için de Gebze’de bir okul kurulduğu bilgisini verdi. TEV’in kaynaklarında ilk sırayı gayrimenkuller alıyor. Bunu sırasıyla, nakit bağış, gayrimenkul kiraları, cenaze ve mutlu gün çiçekleri izliyor. Turna şimdi yeni bir bağış kaynağı oluşturdukları, doğum günü ve anneler günü gibi özel günler için de bağış sertifikaları hazırlattıklarını paylaştı. ‘Ben de Barış’ TEV’in 50. yıl etkinlikleri kapsamında bir de “umut” temalı tanıtım filmi gösterildi. Genel Müdür Yıldız Günay, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak, seslendirmesini de Cem Yılmaz’ın “bedelsiz” üstlendikleri bu filmin sosyal medyada yaygınlaştırılması çağrısında bulunuyor. Tanıtım filmi kısacık ama gerçekten etkileyici. TEV burslarıyla eğitimlerini sürdüren bursiyerler isimlerini söyleyerek kendilerini tanıtıyor: Çağdaş, Aydın, İstiklal, Vicdan, Özgür, Adalet diye gidiyor ve sonuncu bursiyer “Ben de Barış” diyor. Ankara Şube Başkanı Ömer Turna’ya, şaka yollu “Çiçekçiler size biraz içerliyor” diye takıldığımızda “Yok” diyor büyük bir ciddiyetle. Cenaze ve mutlu günlerde TEV için yapılan bağışların, çiçekçilerin payını sadece yüzde 10 oranında etkilediğini ve yanı sıra artık çiçekçi esnafının başarılı çocukları varsa, onlara da burs verdiklerini aktarıyor. HHH Laik eğitimin iktidar eliyle sistematik tahribi, Ensar yöneticisinin yargıç olarak atanmasına kadar vardı. TEV’in 50. yaşı ile çağdaş eğitim için verilen uğraşlar, bu nedenle bugün her zamankinden büyük bir kıymet taşıyor. KISA... KISA... l Döviz rezervi 7 haftada 7.7 milyar dolar düştü. 10 Mart’ta 92.7 milyar dolar olan brüt döviz rezervi bir hafta hariç üst üste gerileyerek nisanın son haftasında 85 milyar doların altına düştü. l Turkcell’in ana hissedarlarından Telia Company, Turkcell’in sermayesinin yüzde 7’sine karşılık gelen, doğrudan sahip olduğu 155 milyon adet hisseyi hisse başına 11.45 liradan kurumsal yatırımcılara sattı. Toplam 1.77 milyar liralık hisse satışı sonunda Turkcell’in kontrol yapısında bir değişiklik olmayacağı belirtildi. l Anadolu Endüstri Holding, Migros’un hissedarlarından MH Perakendecilik’te Moonlight Capital’in sahip olduğu yüzde 19.5 hisseyi toplam 509.03 milyon liraya satın alacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle