19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 5 Mayıs 2017 Amerikan rüyası siteleri çökertti ABD’de sürekli oturma ve çalışma izni sağlayan Green Card çekiliş sonuçlarının açıklanmasıyla Türkiye’deki bazı danışman firmaların siteleri çöktü. Milyonlarca insanın merakla beklediği Green Card çekiliş sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte internette Amerikan rüyası izdihamı yaşanıyor. Dv Lottery resmi sitesi başta olmak üzere Türkiye’deki birçok danışman firmanın sitesi çöktü. Vize Derneği (VİZEDER) Dijital Pazarlama Müdürü Emre Beyaz yaptığı açıklamada, 2030 milyon kişinin girmeye çalıştığı Dv Lottery resmi sitesine 13 saat boyunca ulaşılamadığını söyledi. Beyaz, özelikle kesin sonuçların açıklandığı 19.00 06.00 saatleri arasında müthiş bir trafiğin yaşandığını; sonuçları öğrenmek isteyen Green Card adaylarının saatlerce siteye hiçbir şekilde ulaşamadığını belirtti. Resmi siteye ulaşamayan insanların yerel olarak hizmet veren Green Card danışmanlık firmalarına akın ettiğini belirten Beyaz, bu durumun altyapısı yetersiz sitelerin çökmesine yol açtığını ifade etti. l Ekonomi Servisi Prens PhIlIp emekli oluyor Buckingham Sarayı’nda sabaha karşı yapılan acil toplantının nedeni belli oldu. AYLAN KURDİ Finlandiya parasında Finlandiya, ba ğımsızlığının 100. yıldönümü anısına hatıra paraları bastırdı. 5 Avro’luk madeni paraların üstüne ise Bodrum’da cansız bedeni kıyıya KCAOKŞAKVUASU vuran 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi’nin resmi basıldı. Bu uygulama ile ülkenin kuruluşunun kutlamaları çerçevesinde insan haklarına saygınlık için küresel adalete dikkat çekilmek istendi. l Haber Merkezi EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Sevgi gemici Sulukule’nin ünlü Sarmaşık Sokağı’nı ikiye bölen yeni Sulukule Sulukule’nin şenlikSulukule’dekaybolanhıdrellezcoşkusu,Edirne’deyaşatılıyor.Kakava Şenlikleri’ne bu akşam Sarayiçi’nde yakılan ateşle başlanıyor. l İHA Konutları, aslında sessizliğin de nedeni. Site, mahalle hayatından demir tellerle ayrılıyor, şen şakrak bir kültürün yerinde yeller esiyor. ateşi de sürgünde Britanya Kraliçesi 2’nci Elizabeth’in eşi 95 yaşındaki Prens Philip’in bu yıl sonbaharda emekli olacağı ve kamu görevlerinden çekileceği belirtildi. Buckingham Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Edinburgh Dükü Prens Philip’in sorumlu olduğu görevlerden çekileceği açıklandı. Edinburgh Dükü’nün bu kararına Kraliçe 2’inci Elizabeth’in de destek verdiği öğrenildi. Prens Philip halen ülke genelinde 780 organizasyon, vakıf veya derneğin başkanlığını veya üyeliğini yürütüyor. Öte yandan dün sa bah erken saatlerde de İngiliz basını Buckingham Sarayı’nda gece yarısı olağanüstü bir gelişmenin yaşandığını yazmıştı. Sabaha karşı 03.00’te Buckingham Sarayı’ndaki üst düzey yetkililerin  acil toplantıya çağrıldığını yazan Britanya gazeteleri toplantının nedenini Prens Philip’in sağlığı ile ilgili olduğu yolunda olduğunu aktarmıştı. Basın toplantıyı “çok olağandışı” olarak yorumlarken Saray’daki kaynaklar Kraliçe 2’nci Elizabeth ve eşi Prens Philip’in sağlığı ile ilgili alarm yaratacak bir durumun olmadığını duyurmuştu. l DHA EN ÇOK PAYLAŞILAN KARELER OLDU Pembe protez ile okulda ilk gün Doğumundan hemen sonra sağ bacağı kesilmek zorunda kalan 7 yaşındaki Anu, koşmasına ve dans etmesine imkân veren yeni spor protezi ile ilk kez okula gitti. Anu’nun pembe ayakkabası ile aynı renkte olan protezi ile okul bahçesinde attığı ilk adımlar ve o adımlara arkadaşlarının verdiği tepkiler de görüntülendi. Britanya’nın Birming ham kentindeki bir okul bahçesinde kaydedilen o anlar ise sosyal medyada en çok izlenenler arasına girdi. BBC Midlands’ın Twitter hesabına koyulan görüntü, 24 saat içinde 27 bin kez paylaşıldı. Paralimpik oyunlarının resmi Twitter hesabı da, görüntüleri, “Bugün izleyeceğiniz en güzel şey” ifadesi ile paylaştı. l BBC Türkçe Yerlerinden edilen Sulukulelilerin bıraktığı sokaklarda ‘hıdrellez’den eser yok, kalanların da dileği şen kahkahalı komşularının geri dönmesi ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Nâmı diğer Sulukule... Bellerine kadar uzun saçları gür mü gür, iri siyah gözlerinde sürme, salına salına çeşmeden su almaya giden Roman kızları... Her köşede başka bir oyun havası, göbek atanlar, kapı önlerine oturmuş fal bakan yaşlılar... Romanların her günü bayram gibi, bir de hıdrellez yaklaştı mı sokaklarda cümbüş başlıyor. Gün saymaya başlayan bekâr kızlar ya da evlenmiş ama daha çocuğu olmamış yeni gelinler gül ağaçlarının dibine dileklerini yazacaklar. Belki taştan, daldan ya da topraktan bebek, araba, ev çizecekler... Ağaç dallarına çaput bağlayacaklar dilekleri gerçek olsun diye... Akşama büyük Sarmaşık Sokak’ın ortasında ateş yakacaklar. Herkes üstünden atlayacak, tüm hastalıklar ateşte kalsın diye... Bu anlattıklarımı Sarmaşık Sokak’ta rastladığım yaşlı bir Roman kadından dinledim. Çünkü artık Sulukule’nin eski sokaklarının yerinde yeller esiyor. Önce yap sonra içine yerleş Karagümrük Sarmaşık Sokak’tan içeri giriyoruz. Kapı önlerinde oturan yaşlılar, koşturan çocuklar, halı yıkayan kadınlar, köşede rakı sofrasını kurmuş delikanlılar... Eski Sulukule sokaklarını aratmayan cıvıl cıvıl bir yaşam gibi görünse de arkası karanlık... Burada yaşayan Romanlar, Karagümrüklülerin deyimiyle ‘apaçi’... Geçim kaynaklarını kolay yoldan kazanmayı tercih eden bugünün Romanları gasp yoluyla ve yabancı madde üreterek parasını kazanıyormuş. Bu durumdan oldukça rahatsız olan Karagümrük sakinleri “akşam saatlerinde köşe başlarında kendinden geçmiş gencecik çocuklar görüyoruz. Karanlık olunca dışarı çıkmaya korkuyoruz” diyor. Hemen hemen her gün polis baskınlarının yapıldığı Sarmaşık Sokak’ın bir bölümü tel bir örgüyle kapatılmış... Yeni yapılan Sulukule Konutları buradan başlayıp Sarmaşık Sokak’tan açılan diğer sokaklara, surların oraya kadar uzanıyor. Evlerde çok az kişi yaşıyor. Sulukule’deki tarihi evler ise yıkılmamış, restore edilmiş. Yine buranın sakinlerinden öğreniyoruz ki yavaş yavaş dolan evlere taşınanlar belediyenin yüksek kademeli memurlarıymış. 50’ye yakın konutu kendilerine ayıran bu kişiler, sessizce konutlara yerleşiyor ve buraya taşındıkları anlaşılmasın diye belediye arabalarıyla site içine bile girmiyorlarmış. Belediye çalışanlarının konutlara yerleşmesini Karagümrük’ün 30 yıllık muhtarı İsmail Altıntoprak’a erdoğan köseoğlu Sulukule’deki zoraki göç aslında ilk değil. 1966 yılında Romanlar mahalleyi yenilemek ve turizme açmak adı altında terk etmek zorunda bırakılmışlardı. Aya Dimitri Kilisesi Muhtar İsmail Altıntoprak, “vaktiyle buranın nüfusu yaklaşık bin kişiydi. Bunların 750’si Rum ailelerden oluşurdu. Arkadaşlarım Petro, Agop, Aleks... Başka semtlere gittiler. Burada oluşan yobaz kesimden kaçtılar” diyor. Demir bir kapı zili çalıyoruz. Kapıyı oranın 27 yıllık görevlisi Georgia açıyor. Güler yüzlü, tatlı dilli Georgia bizi içeri davet ediyor. 27 yıl önce Hatay Antakya’dan buraya gelen Georgia iki oğlunu burada okutmuş ve evlendirmiş. Gelinleri Kete ve Helen... Yaklaşık 750 yıllık kiliseyi bize gezdiren bu tatlı Rum aileden öğreniyoruz ki hâlâ çok az sayıda da olsa Karagümrük’te Rum aileler yaşarıyormuş. da soruyorum. Cevap çok net: “Görüyoruz ki daha önce planı yapılmış, alınan alınmış.” Bölgenin yerlisi olan Romanların uzun yıllar önce buradan ayrıldığını söyleyen Altıntoprak, buradan gideli uzun yıllar oldu, bir rant davası yaşandı” diyor ve ekliyor: “Kızları güzel, erkekleri tam bir Roman erkeği; yanağında beni dudağının üstünde ince bir bıyık, yana yatık saçlarıyla işte bu Romanlar 1966 yılında buradan gittiler. O dönemlerde burada iki grup Roman yaşadı; bir Sultanmahalleli, bir de Sulukuleli. Sulukuleliler müzisyenlik ve dansla geçinirdi. Diğerleri de apaçi; silah ve bıçak zoruyla tehdit ederek geçinirdi. Daha sonra dışarıdan, Gaziantep’ten, Çanakkale’den, Edirne’den, Keşan’dan gelen yabancılar burada kökleşti. Şimdi onlar Sulukuleli havasında ama Sulukuleli yani ‘Kuleli’ değil” diyor. Karagümrük muhtarı İsmail Altıntoprak, hıdrellezi eskisi gibi yaşatmaya çalıştıklarını söylüyor. Eskiye özlem Vaktiyle birçok sanatçının da yaşadığı Karagümrük’te eski halk gelenekleri devam ettirilmeye çalışılıyor. Altıntoprak, her yıl ‘hıdrellez’i eskisi gibi yaşadıklarını söylüyor ve ekliyor: “Karagümrük’te ateşi biz yakıyoruz. Ne biçim Roman bunlar anlamadım. Hıdrellez’i böyle mi kutluyorsun?! Ateşten atlayacaksın... O kadar yabancılaşmışlar ki; bazıları camdan bakıyor, yangın mı çıktı diye. Bağırıyorum ‘Hıdrellezzz’ diye. N’oldu bu insanlara anlamadım gitti. Varsa yoksa tak takkeyi camiye. Mani olan mı var, engel mi var? Gülmeyi, eğlenmeyi de unutma. Biz Roman olmamamıza rağmen yaşatmaya çalışıyoruz eski gelenekleri. Romanlar da ‘ben Roman değilim’ diye geziyor”. Gençliğinde ellerinde zillerle göbek ata ata mahalleye gelen Romanlar olduğunu söyleyen Altıntoprak, “Bir yerlerde dans edip para kazanmış, dans ederek gelirlerdi. Hemen evin önünde mangalını yakar, iki tek atar, evde son ses müzik sabaha kadar oynarlardı” diyor. “Bizim evin bahçesinde oturduğumda Topkapı Sarayı’nı, Ayasofya’yı görürdük. Trenin sesini, vapurun sesini, kilisenin çanını duyardık. Şimdi apartmanların beşinci katından bakıyoruz, zor görüyoruz. Hıdrellez’de darbukalar, akordionlar çalardı. Kahkahalar sokaklarda yankılanırdı. Eski gelenekler güzeldi ama insanlar da güzeldi...” Bu sözlerse 80’ine merdiven dayamış Karagümrüklü Evşen Teyze’ye ait... O da tıpkı yerli Karagümrüklüler gibi eskileri özlemle anıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle