20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 23 Mayıs 2017 10 205 gündür özgürlüğünden yoksun... haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK Amanos’ta 1 uzman çavuş şehit Osmaniye’de Amanos Dağları Yar Sevinç’e acı haber, askeri yetkililer ta ki gün yıldırım düşmesi sonucu şehit puz Yaylası’nda, güvenlik güçle rafından verildi. Gözyaşlarına boğulan olan sözleşmeli er Er Enes Sakınç (24) ri ile teröristler arasında çıkan çatış Seda Sevinç’i, askerler teselli etti. için dün Elazığ’ın Baskil ilçesinde tö mada bir asker şehit oldu. Şehidin acı haberi Malatya’nın Yeşil ren düzenlendi. Baba Bedri Sakınç, şe Amanos Dağları Aysekisi bölgesin yurt İlçesi Bindallı Mahallesi’nde yaşa hit oğlunun acısına, ağabeyinin cena de bulunan bir taş ocağına terör örgü yan ailesini yasa boğdu. Şehidin baba zesi için Isparta’dan gelen bir aylık as tü PKK üyelerince düzenlenen sabotaj sı 2 yıl önce vefat ettiği için acı haber ker oğlu Murat Sakınç’a (20) sarıla sonrasında başlatılan operasyon kap amcasına verildi. Haberi alan yakınla rak dayanmaya çalıştı. Şehidin anne samında dün sabah saatlerinde güven rı sinir krizleri geçirdi. Şehit Sevinç 6 si Zeynep ve kız kardeşi Nazlı Sakınç lik güçleri ile PKK’liler arasında çatış yıldır uzman çavuş olarak görev yaptı ile diğer yakınları, şehidin naaşına sa ma çıktı. Çıkan çatışmada yaralanan ğı ifade edildi. Şehit bugün Malatya’da rılarak ağıtlar yakıp gözyaşı döktü. İl Jandarma Özel Harekât Uzman Çavuş son yolculuğuna uğurlanak. Müftüsü Yusuf Sarıkaya tarafından Hasan Sevinç (27) yapılan tüm müdahaleye rağmen şehit oldu. Eşinin yaralı olduğu haberi üzerine hastaneye ‘ÇATI’DA I.DAM SESLERI.5yaşındakikızıylabirliktegelenSeda Gözyaşlarıyla uğurlandı Öte yandan Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi Habesti Üs Bölgesi’nde önce kıldırılan cenaze namazının ardından şehidin cenazesi Aşağıkulusaği Köyü Beyler Mezrası’nda toprağa verildi. l MALATYA/ Cumhuriyet Şehidin kızı Adana’daki uğurlama töreninde babasının tabutuna el salladı. l TSK Güçlendirme Vakfı Savunmanın tepesi sivilleşiyor SERTAÇ EŞ Kamunun elindeki savunma sanayi firmalarının tepe kuruluşu olan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nda (TSKGV) bir ilk yaşanıyor. Uzun süredir emekli generallerin yürüttüğü vakıf genel müdürlüğüne önümüzdeki dönemde sivil bir ismin atanmasının beklendiği öğrenildi. Vakfın bünyesinde Aselsan, TusaşTAI, Roketsan gibi firmalar bulunuyor. AKP 3. Olağan Kongresi’nin tamamlanması ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden partisinin başına geçmesinin ardından savunma alanında dikkatler TSKGV’ye yapılacak görevlendirmeye çevrildi. IDEF’ten önce beklenmedik bir şekilde vakfın genel müdürlüğünü yürüten emekli Korgeneral Orhan Akbaş, kurum çalışanlarıyla vedalaşarak görevinden ayrılmıştı. Akbaşla birlikte idari ihzmetler ve IDEF’ten sorumlu olan emekli Tümgeneral Veysi Sunal ile Mali İşletmelerden Sorumlu emekli Tümgeneral Atilla Gürdere de görevlerini bıraktı. Vakıfta şu anda genel müdürlük makamına Sadık Piyade vekâlet ediyor. TSKGV’nin kurulduğu 1987 yılından bu yana yönetim, fiilen Genelkurmay’ın oluruyla atanan yöneticilerden oluştu. Ancak son dönemde kulislerde, yeni atamayla vakfın tamamen sivilleşeceği ve yalnızca uzmanlık alanlarında emekli askeri kadrolardan yararlanılabileceği dile getiriliyor. l ANKARA l Görmez’den mektup yanıtı: Fitnedir, çirkin bir iftiradır Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen 6. Yurtdışı Din Hizmetleri Konferansı’na katılan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Gör mez, FETÖ lideri Fethullah Gülen’e mektup yazdığı iddialarıyla ilgili olarak, “Hep birlikte millet olarak, milletimizin her ferdine seslen mek isterim. İçinden geçtiği miz süreçlerde üzerine titreye ceğimiz en önemli hususlardan biri dini istikrarımızın temina tı olan Diyanet İşleri’ne zarar vermemeliyiz. Diyanet İşleri Teşkilatımızı gözümüz gibi ko Görmez rumalıyız. İçinden geçtiğimiz bu zor süreçlerde çeşitli sebep lerle Diyanet İşleri Teşkilatı’nı asrın terörü FE TÖ ile ilişkilendirmek büyük bir fitnedir. Bu fitne o kadar çirkin bir iftiradır ki, bu sadece 15 Temmuz’da bu ihaneti, darbeyi, işgali ya pan terör örgütünün eseri olabilir ancak. Sade ce onların yapabileceği bir fitnedir” dedi. TUSKON iddianamesi savcılığa iade edildi İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan ve aralarında FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, kapatılan TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de bulunduğu 3’ü firari, 30’u tutuklu 86 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle savcılığa iade etti. l İstanbul/Cumhuriyet 221 sanıklı 15 Temmuz çatı davasının ilk duruşması, protesto gösterileri ve yoğun güvenlik önlemleri altında Sincan Cezaevi’nde başladı Sanıklar duruşmaya getirilirken protestocu grup sanıkların üzerine idam ipi fırlattı. Öztürk: Haberim yoktu 15Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargâhı’nda yaşananla rın yer aldığı, aralarında Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin bu lunduğu 201’i tutuk lu 221 sanıklı “çatı da vası” Sincan Cezaevi Kampusu’nda başlandı. ALİCAN ULUDAĞ Yurtta Sulh Konseyi’nin 37 üyesi dahil, 48 sanık; duruşmaya 15 Temmuz mağdurlarının önünden getirildi. Protestocu grup, “idam istiyo ruz” sloganı eşliğinde sanıkların üzeri ne idam ipi fırlattı. Duruşmada kimlik tespiti yapılırken, darbe gecesi oğlunu kaybeden Saliha Arıgan, “Oğlumun ka tillerini öldürün” diye bağırdı. Darbe girişiminin en önemli ayağı olan Genelkurmay Karargâh davasında 221 sanık dün ilk kez hâkim karşısı na çıktı. Sincan Cezaevi Kampusu, da vanın ilk duruşması nedeniyle olağa nüstü bir gün yaşadı. Jandarma Tabur Komutanlığı tarafından alınan güven lik önlemleri kapsamında 1200 kişilik bir ekip görevlendirildi. Bunun yanı sı ra çevik kuvvet polisleri, infaz koruma memurları da takviye kuvvet olarak ce zaevi ve duruşma salonu önünde gü venlik önlemi aldı. Uçaksavarlı koruma Eski Hava Kuvvetleri Komutanı savunmasında ‘Hulusi Akar’ın sabaha kadar yanındaydım. Talimatıyla darbecileri ikna etmek için 143. filoya gittim’ dedi 221sanık arasında ilk savunmayı yapan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, suçlamaları kabul etmedi. “1970 yılında üniforma giydiğim Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 46 yıl boyunca bana verilen görevleri üniformama halel getirmeyecek şekilde yerine getirdim” diyen Öztürk, yeminine ölse de sadık olduğunu savundu. Öztürk, şunları kaydetti: “Böyle bir suçlama ile yapılacak yargılama bana bu dünyada verilecek en büyük cezadır. Silah arkadaşlarım ve milletim iyi bilsin ki bu hain darbe girişimi ile ilgili herhangi bir katkım ve haberim yoktur. Şehit ailelerinin acılarını paylaşıyorum. Pilot olarak birçok kez ölümden döndüm. Keşke şehit olsaydım da bu suçlamalara maruz kalmasaydım.” Sanıktan delile değil, delilden sanığa gidilmesini isteyen Öztürk, darbe girişiminin ardından henüz savcılık ifadesi alınmadan Anadolu Ajansı tarafından yalan haberler geçildiği, hakkında linç kampanyası başlatıldığını öne sürdü. 3 Temmuz15 Temmuz arasında İzmir’de askeri kampta olduğunu anlatan Öztürk, torunlarını görmek için İzmir’den Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’a tahsis edilen uçakla Ankara’ya geldiğini, eşinin rahatsızlığı ve kızının ısrarı nedeniyle lojmanda kaldığını söyledi. Öztürk, “Darbe girişiminin içinde olsam eşim ve kızımı burada tutar mıydım, emir astsubayım ve korumalarımı gönderir miydim” diye sordu. Akar, ‘İkna et’ dedi 21:00 sıralarında Emir Astsubayı İsmail Keskin’in kendisini arayarak “Genelkurmay’a saldırı oldu, Hava Kuvvetleri’nden silah sesleri geliyor” dediğini aktaran Öztürk, bunun üzerine Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ni aradığını ancak ulaşamadığını kaydetti. Ardından Genelkurmay Harekât Merkezi’ni iki kez aradığını, ancak 3. aramada ulaştıklarını ifade eden Öztürk, şöyle devam etti: “Emir astsubayımın görüştüğü binbaşı, ‘bilgi veremem, Partigöç general ile konuşun’ dedi. Partigöç’ü aradık. Emir astsubayı çıktı, burada yok, Komutan (Hulusi Akar) Akıncılar’a götürülüyor dedi. Kubilay Selçuk’u aradım, ‘Komutanım operasyon var. Komutan si ERDOĞAN’IN AVUKATIYLA TARTIŞTI Savunmanın ardından Akın Öztürk’ün çapraz sorgusuna geçildi. Öztürk, Erdoğan’a suikast ekibinin içinde yer alan ve Çiğli İmamı olarak iddia edilen Astsubay Zekeriya Kuzu’yu bir dönem astsubayların Hava Kuvvetleri’ndeki temsilcisi olarak tanıdığını söyledi. Duruşmada Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın da Öztürk’e çok sayıda soru yöneltti. MİT’e verilen listenin sorulması üzerine Öztürk, bunların içinde Hakan Evrim ve Kubilay Selçuk’un olduğunu söyledi. Avukat Aydın, “Siz Orgeneralsiniz. YAŞ üyesisiniz. O gece Genelkurmay Başkanı’nı aramak niye aklınıza gelmedi de harekat merkezini aradınız” diye sordu. Öztürk, “Olayı çarpıtmayın” diye çıkıştı. Öztürk, “Bir yerde her şeyden sorumlu harekât merkezi vardır. En çabuk bilgi alacağınız yer harekât merkezidir. Partigöç’ü aramadım. Harekât merkezi beni yönlendirdi, Partigöç biliyor dedi” açıklamasını yaptı. ‘Neden derdest etmediler’ Öztürk, avukat Aydın’ın “Darbeciler o gün direnecek herkesi derdest eder ken, neden size hiçbir şey yapmadı” sorusuna karşılık, “Ben o gün İstanbul’da düğüne gidecektim. Ancak eşim rahatsız olduğu için gitmedim. Gitseydim ben de derdest edilecektim” dedi. Başka bir avukatın sorusu üzerine Hulusi Akar ile 78 saat boyunca yan yana olduğunu söyleyen Öztürk, “Sayın komutan üzüntülerini paylaştı. Silahlı Kuvvetler rezil oldu, eyvah diye dertleştik” derken, başka bir soruya da “Darbeci generaller Akar’a tam bir askeri saygı içerisinde davranıyorlardı” yanıtını verdi. Öztürk; bir soruya karşılık “Mehmet Dişli’nin Hulusi Akar’a isyankâr ve emirlerine karşı gelen bir tavrı yoktu. Onun emirlerini yerine getiren bir durumda değildi” dedi. Hüseyin Aydın’ın “Neden onları ikna etme görevi size verildi” sorusuna ise Öztürk, şöyle dedi: “O gece Akıncı Üssü’nde Genelkurmay Başkanı’nın yanında bir tek ben vardım. Ben komutanın yanına gittiğim için benden ikna etmemi istedi. Üs hava üssü. Tabi ki beni seçecek. Benim konuşmak dışında bir seçeneğim yok. Sana ne deseydi, bir şey diyemem.” Mahkeme duruşmayı bugüne erteledi. zi buraya bekliyor’ dedi. Gitmek için hazırlık yaparken Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal aradı. ‘Abi, Ankara’da uçaklar uçuyor, neler oluyor. Bilgi alıp bana ilet’ dedi. Üsse giderken, beni silahlı maskeli kişiler karşıladı. İçeri girdiğimde Akar oturuyordu. Endişeli gözüküyordu. Yanında Hakan Evrim, Ömer Faruk Harmancık, Kubilay Selçuk vardı. Hayırdır komutanım dedim. Akar, ‘bunlar bir şey yapıyor, darbeye kalkışmışlar. Bunları ikna et dedi. O zaman bu olaylara vakıf oldum. Genelkurmay Başkanı’nın sabaha kadar yanındaydım. Onun talimatıyla darbecileri ikna etmek için 143. filoya gittim, yapılanların yanlış olduğunu söyledim. Ömer Faruk Harmancık, ‘kararlıyız’ dedi.” Fikri Işık ile konuştum Ertesi sabah Akar’ın “Beraber gidip Başbakan’a olanları anlatalım” dediğini ifade eden Öztürk, bu sırada telefonla konuştuktan sonra Akar’ın kendisi ne “Akın sen burada kal, onları ikna et, bir delilik yapmasınlar, ben seni aldırırım” dediğini ve Mehmet Dişli ile gittiğini söyledi. Öztürk ancak kendisini aldırmaları konusunda daha sonra konuştuğu Mehmet Dişli’den bir sonuç alamadığını söyledi. “Yurtta Sulh Konseyi üyesi değilim. Bunun adını ilk kez emniyette duydum” diyen Öztürk, Akar’ın darbe girişimine ikna edilmesi konusunda çabası olmadığını, bu konunun Genelkurmay Başkanı’na sorulabileceğini kaydetti. FETÖ suçlamasını kabul etmeyen Öztürk, şunları kaydetti: “Darbe girişimini yaptığı iddia edilen cemaatin cumhuriyetimizi hedef aldığını açıkça ifade etmiş birisiyim. Yarım asra yakın askeri bilgi ve tecrübemi, Atatürk’e deccal diyecek üç beş imama kullandıracak birisi değilim. Bu konuda personelimi defalarca uyardım. Beni çivi ile dahi buraya çakamazlar. Ancak birisi beni buna monte etmiş. Beraatıma karar verilmesini istiyorum.” Ayrıca, bomba arama köpekleri, zırhlı araçlar ve TOMA’lar da hazır edildi. Cezaevi kampusuna giren araçlar, jandarma araçlarındaki plaka okuma sistemleri tarafından kayıt altına alındı. Uçuşa yasak bölge ilan edilen cezaevinde çatılara uçaksavarlar yerleştirildi. Ayrıca, duruşma salonunun çatısında keskin nişancılar da çevreyi sürekli izledi. Ayrıca jandarmalar, iki drone ile duruşmayı havadan takip etti. Duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu ve AKP’li vekiller Ahmet Gündoğdu ve Ayhan Sefer Üstün de takip etti. ‘Ev adresimi bilmiyorum’ Duruşma saat 10:24 itibarıyla başladı. Duruşmaya Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın arasında bulunduğu asker müştekilerin hiçbiri katılmadı. AKP’nin avukatları, mahkemeye müdahillik talebinde bulundu. Duruşmada ilk olarak kimlik tespiti yapıldı. Cumhurbaşkanlığı eski Başyaveri Ali Yazıcı, ilk olarak kimlik tespitinde bulunan sanık oldu. Birçok tutuklu sanık, ev adreslerini vermek istemeyerek, Sincan Cezaevi’ni adres olarak gösterdi. Adresini bilmediğini söyleyen Akın Öztürk, “Tutukluyum” dedi. 10:32’de kimlik tespiti sona erdiğinde 201 tutuklu sanıktan 27’sinin salonda olmadığı anlaşıldı. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, “Biz yazı yazdık, niye getirmemişler” diyerek görevlilere sordu. Tutuklu bazı sanıkların öğleden sonra ancak geleceğini, şehir dışında tutuklu olanların bir kısmının yolda olduğunu bildiren Dik, “O sanıklar gelmeden iddianameyi okuyamam” dedi. Duruşma bu nedenle saat 14:00’e ertelendi. Öğleden sonra 27 tutuklu sanıktan 26’sı duruşmaya getirildi. Ancak sanık Gökhan Çetin’in duruşmada olmadığını gören Dik, sinirlenerek, “O müdür, manyak kendini düşünmüyor. Üç sefer yazmışım. Atmış evrakı kaybetmiş. Ondan sonra biz uğraşıyoruz” dedi. Mahkeme başkanının sanık avukatlarıyla ilgili usule ilişkin konuştuğu sırada ayağa kalkan şehit annesi Atılgan, “Bunlara bu kadar söz veremezsiniz” dedi. Dik, “Hanımefendiyi dışarı atar mısın? Sen bana usulü öğretemezsin” dedi. Araya avukatların girmesi üzerine “Söz versin, konuşmayacağım diye atmayacağım” dedi. Atılgan, söz verince duruşmadan çıkarılmadı. Daha sonra iddianame özetlenerek okundu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle