04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 2 Mayıs 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 5 milyar dolarlık açık çek! ekonomi 9 Ticarette Hindistan’a 5 milyar dolarlık açık veren Türkiye’den çağrı: Milli para kullanalım, seferleri artıralım, düğünlerinizi burada yapalım... Türkiye’nin Hindistan ile olan dış ticaretinde son 7 yılda 3.5 kat artan açık üzerine soluğu Hindistan’da alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan öneriler birbiri ardına geldi. Yeni Delhi’de düzenlenen TürkiyeHindistan İş Forumu’nda ticareti milli para ile yapma önerisi getiren Erdoğan, evlenecek Hintlileri de Türkiye’ye çağırdı. Erdoğan, şunları söyledi: “Kendi milli paralarımızla karşılıklı olarak itha lat ve ihracatı yapabiliriz. Hindistan’dan biz çok daha fazla turist bekliyoruz. Son yıllarda düğünlerini ülkemizde yapan Hintli ailelerin sayısında ciddi bir artış yaşandığını görüyorum. Bu imkânları geliştirmek suretiyle, 2017 yılında daha fazla sayıda Hintli turisti ülkemize bekliyoruz. Turist sayılarının artırılması için THY ve Atlas Jet, sefer sayıları ile güzergâhlarını artırmak istiyorlar.” Ekonomi Bakanlığı tarafın dan 20162017 için “Hedef Ülke” olarak seçilen Hindistan ile ticaret tablosu Türkiye aleyhine yıldan yıla bozuluyor. 2016’da Hindistan’dan 5.7 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye’nin ihracatı 652 milyon dolarda kaldı. Mermer satıyoruz Geçen yıl Hindistan ile olan dış ticaretinde 5.1 milyar dolarlık açık veren Türkiye’nin 20072016 yılları arasındaki toplam dış ticaret açığı ise 41 milyar doları aştı. Türkiye, Hindistan’a en çok sattığı ürün olan “mermer ve traverten” yılda ancak 52 milyon dolar kazanabiliyor. Bu rakam Türkiye’nin Hindistan’dan sadece bir yılda ithal ettiği 56 milyon dolarlık “antibiyotik” rakamının bile altında kalıyor. Diğer yandan Türkiye, Hindistan’dan en çok aldığı ürün grubu olan “petrol yağları” için yılda yaklaşık 2 milyar dolar ödüyor. l Ekonomi Servisi gerAilvdriuihpraacileatildişükşilteürüdlgıkşeeAsrlBiaelrteiıdnmie Referandum sürecinde başta Hollanda, Almanya ve Belçika ile yaşanan siyasi gerginlikler Avrupa ile yapılan nisan ayı ihracat rakamlarına da olumsuz yansıdı Türkiye’nin referandum sürecinde kriz yaşadığı üç Avrupa Birliği ülkesi olan Almanya, Hollanda ve Belçika’ya ihracat yaşanan gerilimden olumsuz etkilendi. Bu yılın ilk dört ayında üç ülkeye yapılan ihracatın toplam ihracat içindeki payı yüzde 14.41’den yüzde 13.79’a geriledi. Bu üç ülkeden yapılan ithalatın toplam ithalat içindeki payı ise yüzde 13.81’den yüzde 11.83’e düştü. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre nisan ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artışla 11 milyar 866 milyon dolar oldu. Son 12 aylık dönemde ise ihracat yüzde 4 artışla 145 milyar 656 milyon dolara ulaştı. Nisan ayında ihracatın sektörel yapısına bakıldığında, genel ihracat artışına en güçlü desteği çelik, otomotiv, madencilik ve mücevher sektörleri verdi. Nisan ayında çelik sektörü ihracatı hammadde fiyatlarındaki artışın da etkisiyle 326 milyon dolar artış göstererek sanayi sektörleri arasındaki oransal bazda en güçlü artışı kaydetti. Nisanda hazır giyim sektörü ihracatında yüzde 11.1’lik kayıp yaşandı. Referandum sürecinde Avrupa ülkeleriyle yaşanan kriz ihracat rakamlarına da yansıdı. Almanya’ya martta 1.3 milyar dolar ihracat yapılırken bu rakam nisan ayında 1 milyar dolara geriledi. AB’ye satış düştü Hollanda’ya yapılan ihracat ise aynı dönemde 334 milyon dolardan 276 milyon dolara düştü. Martta İtalya’ya 812 milyon dolar ihracat yapılırken nisanda bu rakam 692 milyon dolara geriledi. Nisan ayında Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı 20 ülkenin içinde yer alan 10 AB ülkesine Türkiye’nin ihracatının bir önceki aya göre gerileme yaşaması dikkat çekti. İhracatta yılın ilk çeyreğinin en büyük sürprizi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) oldu. Geçen yılın ilk çeyreğinde Türkiye’den BAE’ye ihracat hacmi 935 milyon dolarken, bu yıl 2.6 milyar dolara ulaştı. İhracattaki payı yüzde 2.7’den yüzde 6.9’a yükselen BAE, geçen yıl ilk 7’ye bile giremediği listede bu yıl ikinci sıraya oturdu. l Ekonomi Servisi Referandum olumsuz etkiledi TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, bu dönemde bazı aylarda takvim etkisinden ötürü ortalamanın üzerinde ya da altında ihracat artışları görüldüğünü belirterek, “Nisan ayı da takvim etkisinin negatif olduğu aylardan biri oldu ve ihracat artışımız ortalamanın altında gerçekleşti. Türkiye’nin referandum gündemine kilitlenmesi de ihracat artışımızı sınırlandıran bir başka un sur oldu” dedi. Büyükekşi, “AB bizim demok ratikleşme ve hukukun üstünlüğü başta olmak üzere birçok konuda ortak gelecek planı kurduğumuz bir yapı” diye konuştu. Tarladan sofraya 7 kat fark Özlü: OSB’ler şirket kuracak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Üretim Reform Paketi’nin Bakanlar Kurulu’nda görüşüleceğini aktararak, organize sanayi bölgelerinin (OSB) kuruluş süreçlerini kısaltacaklarını ve sanayiciye ucuz parsel temin edeceklerini söyledi. OSB’lere şirket, gayrimenkul yatırım şirketi kurma ile parsel kiralama yetkisinin verileceğini belirten Özlü, Türkiye’de sanayi parsellerinin maliyetlerinin çok yüksek olduğunu, sanayicinin parasını, kaynaklarını arsaya ve fabrika binasına değil, işletme sermayesine ayırmasını istediklerini dile getirdi. Özlü, bu bakımdan sanayiciye ucuz sanayi parseli temin etmek veya uzun vadeli kiralama yöntemiyle sanayi parseli vermek gibi bir yöntem seçtiklerini kaydetti. Özlü, “Endüstri bölgesi kurma imkânı getiriyoruz. Bir işadamının arazileri var. Burada endüstri bölgesi kurmak istiyor, özel, yönetimi kendisine ait” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Nisanda patates hem üretici hem de market fiyatı en çok artan ürün oldu. Üreticiyle market fiyatında yüzde 647’lik farkla kuru soğan rekor kırdı Uluslararası risk yönetimi şirketi Marsh, 2017 Yılı Petrol ve Gaz Risk Endeksi’ne göre ABD, en büyük petrol kaynağı olma yolunda Suudi Arabistan’ı geçmeye hazırlanıyor ve bu değişim, enerji endüstrisinin jeopolitik görünümünü de etkileyecek. Petrol siyasi olaylar üzerinde güçlü etkiye sahip olacak. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ne (TZOB) göre geçen ay üretici fiyatı ile market fiyatı arasında en büyük fark yüzde 647 (7.3 kat) ile kuru soğanda gözlendi. Nisan ayı üretici ve market fiyatlarına göre geçen ay üreticinin 15 kuruş kazanabildiği kuru soğanın market fiyatı 1.1 TL’ye ulaştı. Fiyat farkında ikinci sırada yüzde 488 ile elma, üçüncü sırada ise yüzde 360 ile kuru kayısı yer aldı. Üreticinin 67 kuruşa sattığı elmanınn kilosu, markette 3.94 TL’ye, üreticinin 6.5 TL’ye sattığı kuru kayısı ise markette 29.9 TL’ye çıktı. Enerji ithalatı yüzde 39 arttı Dış ticaret verilerine göre, Türkiye’de ocakmart döneminde toplam 50 milyar 394 milyon 134 bin dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bu rakamın 9 milyar 1 milyon 356 bin dolarlık bö lümü, enerji ithalatı olarak özetlenen ‘mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasında elde edilen ürünler, bitümlü maddeler, mineral mumlardan’ oluştu. Böylece geçen yılın ilk üç aylık döneminde 6 milyar 490 milyon 429 bin dolar olan Türkiye’nin enerji ithalatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 38.7 artışla 9 milyar 1 milyon 356 bin dolara yükseldi. l Ekonomi Servisi Biberde gerileme Market fiyatlarındaki değişimde ise en büyük farklar yüzde 37.2 ile patateste ve yüzde 34 ile domateste oldu. Markette mart ayı sonunda 1.6 TL olan patatesin kilosu, nisan sonunda 2.2 TL’ye, domatesin kilosu da 4.1 TL’den 5.5 TL’ye çıktı. Markette geçen ay fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 71.6 azalışla 9.95 TL’den 2.83 TL’ye gerileyen sivri biber oldu. l Ekonomi Servisi Başkan seçilmeden AKP genel başkanı?.. Dünyada bir benzeri olmayan, “Cumhurbaşkanlığı” adı verilen, Türkiye tipi başkanlık rejiminin neleri getirip neleri götüreceğini tartışabilenler, evetçi ile hayırcıların yetkin sayılan siyasi temsilcileri, hukukçular, bilim insanları, en çok dünyadaki örnekler içinde bilinen en otoriter yetkilerle donatılmış başkanlık rejimine ek olarak.. Seçilecek başkanın isterse parti üyesi olması, yetmez parti genel başkanı seçilmesi ile ortaya çıkabilecek sonuçları tartışmışlardı.. Ülkenin çok fazla yetki ile donatılmış seçilmiş başkanının, yani tek adamın, aynı zamanda siyasi partinin seçilmiş genel başkanı olarak, hem iktidar gücünü yakalamış siyasi partinin genel başkanı, hem de ülkenin tüm vatandaşlarına hizmet veren başkanı olarak; kamu ve siyasal erklerin tümünü ele geçirmesi üzerinden ortaya çıkacak sonuçları tartışmışlardı.. Referanduma konu olan anayasa maddeleri değişikliklerinin bütünü üzerinden.. “Bir partinin genel başkanına, Cumhurbaşkanı da olarak bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatları dahil olmak üzere merkezi idareyi tek başına, istediği gibi şekillendirme yetkisinin verilmesiyle ortaya çıkan durum sorgulanmıştı.. Cumhurbaşkanı, hem kamu adına çok yekili tek başkan, hem de iktidardaki siyasi partinin genel başkanı olarak, hangi ölçekte olursa olsun parti başkanlığı yöneticileri ile kamu yöneticilerinin üzerinde aynı ölçülerde; “valilerle il başkanlarının ikisinin birden üzerinden..” söz ve karar sahibi oluyordu.. Siyasi partidevlet sorumlularının BaşkanParti Genel Başkanlığı ile başlayan, ilçe kaymakamlığıilçe başkanlığına uzanan yetki ve sorumluluk çatışmaları nasıl çözülecekti? Partisinin üyesi olmayan seçmenin, başkanlık seçimlerinde kendisine oy vermemiş seçmenlerin bir yarısının dahi üzerinden Cumhurbaşkanı’nın doğrudan sorumlu olduğu kamu erki, gücünün kullanılmasını denetleyecek denetleme organlarının üyelerini dahi atama yetkisinin sonuçları ne olacaktı?..” HHH Referandumun sonuçları üzerinden kamu vicdanına kazınan şaibelerin tartışmalarının, YSK’nin mühürlü oy pusulası yasa hükmüne uyulmaması kararı ortada dururken, hayırcıların uluslarası hak arama kanallarını, BM’nin de içinde kullanma iradeleri söz konusu iken.. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP üyelik başvurusu, partiden hemen törenle alınması, acele olağanüstü toplantı ile yeniden Genel Başkan seçilmesi iradesinin kamuoyuna ilan edilmesiyle ortaya çıkan durumu ne yapacağız? Referandum değişikliğine konu yapılmış maddelerin içinde zamana ilişkin hüküm, isteğe engel yok gerekçeleriyle hukuksal kılıf üretilebilir mi? Hani başbakanlığın referandumla kabul edilmesi halinde seçimlere ilişkin iki yılı bulan zaman diliminin bir amacı vardı? Hemen seçimlere gidilmesi amaçlanmadığına göre, neden göz göre göre ve hukuk ayaklar altına alınarak, olağanüstü koşullar kalkmadan seçimler erkene alınmıştı? Gerekli çok fazla yasal değişiklik, kuyruklu yalan bir gerekçelendirme miydi? Referandum öncesinde de ukalalık etmeden, Erdoğan liderliği adına gerçek sorunun, öncelikle FETÖ’cü yarım kalmış darbe girişimi ile ortaya çıkan, İktidarlarının en çok siyasal, yargı, TSK başta, sırasıyla eğitim, tüm kamu kadrolaşmalarında ipin denetim ucunun kaçırılması değil miydi? MHP’nin bugünü yönetimi destek atmasa, Meclis’te kapalı oy kullanma zorunlu hükmü çiğnenmese referanduma konu anayasa değişikliği metni çıkabilir miydi? Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra dahi, seçim sonucunun Resmi Gazete’de ilanının ilk gün geciktirilmesiyle AKP genel kurulunda başkanlık yaparak Davutoğlu’nun seçilmesini sağladığını da unutmadan, kısa bir zaman dilimi içinde ayrılması operasyonunun gündeme geldiğini, Başbakan Yıldırım dönemine geçildiğini de anımsayalım.. HHH Besbelli AKP siyasal örgütlenme operasyonunun, yeni Cumhurbaşkanlığı rejim değişikliği için büyük bir önceliği var. İlgili, gerekli yasal düzenlemelerden de daha acil.. Gelin görün ki, şimdi daha yaşamsal, hukuksal bir sorunumuz, çocuğumuz daha oldu. Cumhurbaşkanı adı aynı kalsa da referandum metnine göre seçilmiş Başkan olmadan, o anayasa metnine göre söz konusu olabilecek, siyasi parti üyeliği, hele de genel başkanlık seçimi nasıl olabilecek? Sayın Cumhurbaşkanı, bildiğimiz üzere var ve halen yürürlükte olan bugünün anayasal, hukuk düzeni içinde Cumhurbaşkanı seçilmiş değiller mi? Seçilmedikleri başkanlık rejiminin anayasal hak hükümlerinin kullanılması ile ortaya çıkacak sonuç, en hafifi ile siyaseten tarafsız Cumhurbaşkanına haksız ve hukuksuz olarak siyasi üyelik, parti başkanlığı yetkilerinin tanınması olmaz mı? Ekonomi Bakanlığı’ndan 1 milyon 775 bin TL kira CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın soru önergesini yanıtlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bakanlığının merkez ve taşra teşkilatının faaliyette bulunduğu 13 adet hizmet binasına ait kira bedeli toplamının 1 milyon 775 bin 194 TL olduğunu söyledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle