Katalog

Salı 2 Mayıs 2017 2 BANGLADEŞ KÜBA haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Bir dünya işçi İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında büyük bir coşkuyla kutlandı. Renkli görüntülere sahne olan dünyadan 1 Mayıs kutlamalarında çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi, işçi haklarının iyileştirilmesi ve asgari ücretlerin artırılması çağrıları öne çıktı KÜBA: Efsanevi lideri Fidel Castro’nun ölü münden sonraki ilk 1 Mayıs’ı kutlayan Küba için kutlamaların bir özelliği de Şubat 2018’de görevi bırakacağını açıklayan Raul Castro yönetimindeki son 1 Mayıs olmasıydı. Şenlik hava sınGdÜakNi kEuYtlaKmOaRlaErd:aDyüünzybaninınlerenbiurzaurnayçaalgıeşmldia. saatlerine sahip ülkelerinden Güney Kore’de Seul’de toplanan işçilerin 1 Mayıs’taki talepleri arasında çalışma saatlerinin düşürülmesi ve asgari ücretin artırılması vardı. Seul’deki eylemlerde Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun kırmızı şemsiyeleri dikkat çekti. IRAK: Bağdat’taki Milli Tiyatro binası önün den Endülüs Caddesi’ne kadar süren yürüyüşe yüzlerce Iraklı katıldı. En kalabalık grup olarak Irak Komünist Partisi öne çıkarken kadınların yoğun katılımı dikkat çekti. BANGLADEŞ: Yıllardır laiklerle İslamcılar arasında yoğun siyasi çekişmelere sahne olan Bangladeş’te, Dakka’da düzenlenen gösterilere kadınların yüksek katılımı damgasını vurdu. Doğum izninin 6 aya çıkarılması talebi 1 Mayıs’ın öne çıkan talepleri arasındaydı. FİLİPİNLER: En kalabalık 1 Mayıs gösteri lerinden biri Filipinler’in başkenti Manila’da gerçekleşti. Yüz binlerin katıldığı gösterilerde, ABD Büyükelçiliği’ne yürümek isteyen bir grup polisle çatıştı. “Büyük ölçekli işletmelerin kamulaştırılması ve gerçek toprak reformu” Filipinler’deki işçi bayramında en çok vurgulanan talepler arasındaydı. ENDONEZYA: Başkent Cakarta’da yakla şık 40 bin işçi, “İşçiler çok yaşa” sloganları eşliğinde Başkanlık Sarayı’na yürüdü. İşçilerin hedefinde hükümet politikaları vardı. Düşük maaşlar, sağlık güvencesi yetersizliği ve sözleşmeli işçilik protesto edildi. YUNANİSTAN: Yunanistan’da işçi sen dikaları 1 Mayıs’ta 24 saatlik genel grev ilan etti. Hükümetin, AB, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’yle yaptığı son ‘kurtarma’ görüşmeleriyle 3.6 milyar Avro kesinti yapmasını protesto eden sendikaların hâkim olduğu gösterilerde AB karşıtı sloganlar atıldı. UKRAYNA: Rusya ile son üç yıl dır çatışma halinde olan Ukrayna’da devlet yetkilileri, bu yılki kutlamaların Rusya’nın provokasyonlarına sahne olacağı uyarısında bulundu. Rusya yanlısı eğilimlerin nisbeten güçlü olduğu güney illerinden Nikolayev’de valilik, provokasyon ihtimali gerekçesiyle, 1 Mayıs gösterilerini yasakladı. Başkent Kiev’in ana caddesi olan Kreşatik’te çeşitli sol partilerden ve sendikalardan bin kişinin katıldığı gösteriler, renkli anlara sahne oldu. l Dış Haberler İyi bir AFP REUTERS IRAK İŞ MAAŞ HAYAT RUSYA RUSYA: Moskova’da halk, ticaret ve işçi kolektiflerinden binlerce kişi ellerinde ‘İyi bir iş, iyi bir maaş, iyi bir hayat’ yazılı pankartlarla Kızıl Meydan’a yürüdü. Yürüyüşe Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin de katıldı. ENDONEZYA Bir direniş biçimi olarak 1 Mayıs mitingi “Demokrasi için MANİFESTO: DİREN” kitabım eski bir tartışmayı yeniden alevlendirdi: İktidarın Hukuk Devleti’ni ihlâl ettiği, pervasız bir biçimde haksızlık ve hukuksuzluk yaptığı bir ortamda, Demokratik ve Barışçı yöntemlerle nasıl direnilir? HHH Önce tarihsel bir gerçeğe işaret edelim: Her baskıcı faşist yönetim, baskıyı artırmak, muhalefeti susturmak ve demokrasiyi tümüyle yok etmek için bahane arar! Bunun için, muhalefeti tahrik eder, şiddeti teşvik eder ki, şiddete karşı elindeki devlet gücünü daha büyük bir şiddetle kullanarak toplumu tümüyle baskı altına alabilsin. HHH Şimdi de bir toplumsal gerçeği anımsayalım: Teknolojik değişmelerle başlayan ve ideolojik biçimlendirmelerle süren toplumsal ve siyasal değişmenin temelinde, iki yöntem, örgütlenme ve eğitim yatar! Her siyasal değişmenin itici gücü olan ideolojinin arkasında, ideolojiyi biçimlendiren bu iki yöntem, yani örgütlenme ve eğitim vardır. Bir toplumda da Faşizmi engellemenin yolu Demokrasi için, Demokratik örgütlenme ve eğitimden geçer. Bu nedenle 21 Yüzyıl Türkiye’si için kaleme aldığım Manifesto’da “Demokrasi için DİREN” dedim. HHH Her Faşist iktidar, karşısındaki muhalif ve demokrat güçleri bölmeye, birbirlerine düşürmeye, Demokrasi hedefinde birleşmelerini engellemeye çalışır. Buna karşı başvurulacak en iyi yöntem, toplumun bütün demokratik güçlerinin, baskıya ve Faşizme karşı birleşip bütünleşmesi, örgütlenmesi ve bilinçli bir biçimde eğitim yapmasıdır! Elbette bu örgütlenme ve eğitimin en temel yöntemlerinden biri ve belki de en etkilisi, kitlesel miting ve gösterilerdir. HHH İşte Bakırköy meydanında 1 Mayıs için yapılan bu yılki muhteşem miting, DİRENMENİN en güzel örneğini oluşturmuştur: Mitingi düzenleyen DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi sendikaların ve meslek örgütlerinin... Demokratik Sivil Toplum Kuruluşları ve başta CHP olmak üzere, bütün özgürlükçü ve Demokrat siyasal partiler ile her türlü demokratik kitle örgütleri tarafından desteklenmiş olması... Demokrasi için Demokratik olarak DİRENİŞİN en güzel örneğidir. AKP iktidarının, Tek Adam İktidarına Halkoylamasında “HAYIR” diyen Milli İradeye karşı yaptığı hile, yıllardır gerçekleşemeyen bir hayali hayata geçirmiş, bütün özgürlükçü ve solcu örgütleri, “Demokrasi” ideali etrafında birleştirmiştir! HHH Şimdi başta CHP olmak üzere, toplumun bütün demokratik güçlerine ve örgütlerine: Bakırköy Meydanı’nda yakılan bu Demokratik “HAYIR” meş’alesinin, eğitim ve örgütlenme etkinlikleriyle sürdürülmesi... Ve “Demokratik Rejim” hedefinin, kitlesel gösteri ve mitinglerle bütün topluma mal edilmesi görevi düşmektedir! Enternasyonal düşlü 1 Mayıs gerçeğimiz... En hızlı enternasyonal işçi sınıfı örgütlülüğü ideolojisinden, liberal demokrasi adına, bireyin özgürleşmesi gerekçe İZLENİM Dünya çapında kırılmalarda kuşkusuz gelişmekte olan ülkelere, hele de kendi çapında kabuk değiştirmeyi başaran Türkiye’ye li, alt kimlik haklarının verilmesi yolunda aynı büyük pay düştü. 12 Eylül askeri darbesinin, topraklarda barış içinde birlikte yaşam koşul Batı emperyalizminin, Amerika, AB projele larını yaratmaktan sorumlu olacakken, başta ri kapsamında, Türkiye’nin kendi iç dinamik dini inanç, ırk kimlikleriyle, mezhep, aşiretler leriyle de yakaladığı çağdaş, ekonomiksos üzerinden iç savaşlar bataklıklarına çekilme tuzağına saplanıp kalanlar dikkat.. Bu 1 Mayıs’ta işçi sınıfından, tam bilinçli, ŞSüoknrearn yalsiyasal gelişmelerden rahatsız olarak, arka bahçelerinde biçilen dona uymamasının da rolünü unutmadan.. yeterince örgütlü, güçlü olamasa da hem ül HHH kemiz içinden, hem de dünya işçi sınıfı 1 Mayıs etkin 1961 Anayasası 63 sendikal yasaları siyasalde liklerinden yükselen seslenişlerin satır araları önemli.. mokratik, meslekçıkar örgütlenmelerindeki patlama Laf aramızda medya güdülemesinde işçi sınıfının 1 lar.. DİSK’in öncülüğünde 1976 1 Mayıs görkemli kut Mayıs Bayramı etkinliklerinin tarihi sınıf çıkarları oluşu laması. mu, içeriğinden koparılarak kutlanmasında çok yol alındı. 1977 kanlı 1 Mayıs tanıklığımda otelin önündaki ça İdeolojik saptırmanın ötesinde, dünya ölçeğinde tışmayı öngörmüş olsam da, anlık kendimi koruma emeğin evrensel ile ulusal örgütlülüklerinin kırılmasın amaçlı direğe sığınıp çömelerek kurşunlara hedef ol da, çokuluslu güçlü sermaye örgütlülüğünün, siyasal mamaya çabalarken, mermilerin çakıl taşları gibi etra örgütlülüklerin üstünde güç kazanmalarının payı da fıma asfalta saplanıp kalmalarından şaşkındım.. ha da önemli. Dünya, ülkemiz ölçeklerinde, akıl almaz Otele sığınıp camdan izleme şansını yakaladığımda hak kayıpları, örgütlülük çöküşleri, kuralsız çalıştırma ise, ateş açanların otel camları, sular idaresi.. yüksekten lar, sosyal damping gündemde.. sivil görevlilerin işi olduğunu görecektim. Öldürme kas tından çok panik yaratma amaçlı, resmi elbiseli polisler de miting alanına sıkışıp kalanları kaçmaya zorluyorlardı. Kalabalığı yalayarak gidip gelen panzerin altında kalan kadını bile gördüm. Zaten çoğunluk, panikle Kazancı Yokuşu’nda sıkışıp kalarak öldüler. Bugünden bakınca, ülkeyi 12 Eylül askeri darbesine sürükleyen en önemli içdış odaklı provokasyon olarak okuyabiliriz. Tanıklıklarımız, Meclis araştırma komisyonları bir işe yaramadı. Ama 12 Eylül cunta iradesi DİSK’in tüm yöneticilerini MarksistLeninist illegal terör örgütünün üyeleri olarak işkenceden de geçirerek, dört yıl boyunca tutuklu yargıladı. Türkİş’e bağlı sendikaları bir tür kendi kendine en etkin sendikal faaliyetlerinden vazgeçmeye zorladı. 1982 Anayasası, 282122 sayılı sendikal yasalar, yasakları böylece gerçekleştirildi. Sonrasında DİSK davasının cezasız düşürülmesi, Türkİş’in yasakların kaldırılmasındaki etkin savaşımları, örgütlülüğün etkin kırılması, yasaklarla ve sermaye ile sağ siyasi iktidarların güçbirliğinde bugünlere dönük kalıcı kazanımlar getiremedi. HHH Taksim simge sayıldığından olacak, her fırsatta yasaklandı. İlk yıllar Çağlayan yeterince dışlanmış alan olarak görülürken, ortak konfederasyonlar, sendikalar, sol yelpaze örgütlerinin 1 Mayıs buluşmalarında özelleştirmelerden canı yananlar, işten atılanlar, sendikaları püskürtülenler katılımları öncelikliydi. Kadıköy’de çiçekleri sopalayan, dışlanmış, eğitimsiz, işsiz kalmış varoş gençliği isyanını atlamayalım. Sonraki yılların gelişmeleri, özellikle İktidarları sürecindeki çarpıcı gelgitlerin özeti, 12 Eylül koşullarında, Özal dönemlerinde yaşatılmış sendikal püskürtmelerin ötesinde, kamu sendikacılığının bitirilmesinden söz etmeliyiz. Günümüzde toplu pazarlık, grev hakları olan kamu sendikacılığının izi yok. Yasaklı düzenin yandaş sendikaları ile masa başı iş kotarmalarda sözleşmeli, taşeron çalıştırmalar başını alıp gitti. Ülkemizde çalışanların üçte ikisi asgari ücrete kayıtlı, angarya çalıştırma gani.. 1 Mayıs’ın enternasyonal düşlü gerçeği ne mi? Dünyada da ülkemizde de en sarısı içinde, sendikal söylemlerin enternasyonal düşler içinde, yenile yenile ideolojik çıkar cephesi oluşturma çabaları noktasında buluşmaları.. İnanç, ırkçılık başta alt kimlikler çatışmaları tuzağından çıkma çabaları.. C MY B