04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 2 Mayıs 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK Bakırköy doldu taştı haber 5 Alanlara akan emekçi ‘Kırmızı çizgimizden ödün vermeyiz’ dedi 1Mayıs İşçi Bayramı’nın İstanbul’daki adresi Bakırköy Halk Pazarı alanı, emek örgütlerinin çağrısıyla doldu, taştı. İki ayrı koldan kortejler halinde alana yürüyen katılımcılar, 200 metre aralıklarla kurulan 3 ayrı arama noktasından geçti. Program, yoğun katılım nedeniyle 1 saat gecikmeyle başladı. İlk olarak 1 Mayıs 1977’de Taksim’de yaşamını yitirenler ve 10 Ekim 2015’de Ankara Gar katliamında ölenler için saygı duruşunda bulunuldu. DİSK korosunun 1 Mayıs marşının ardından başlayan kutlamalarda, on binlerce emekçi, kıdem tazminatlarının gasbına ve kamudaki taşeronlaşmaya “dur” dedi. 16 Nisan referandumundaki şaibeye de dikkat çeken emekçiler, “Hayır! Biz kazandık! Hayatları yalan dolan olanlar kaybetti. Biz kazandık” dediler. Sandıklardan “Hayır” çıktığını, oyların çalındığını haykıran emekçiler, sık sık “Hırsız yandaş YSK” sloganları atarak tepkilerini gösterdi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde, on binlerce kişi dün sabah saat 10.00’dan itibaren Bakırköy’de toplanmaya başladı. CHP milletvekilleri Gamze İlgezdi, Ali Şeker, Eren Erdem, Mahmut Tanal, İl Başkanı Cemal Canpolat, HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Ertuğrul Kürkçü, HDK Eşbaşkanları Onur Hamzaoğlu, Gülistan Kılıç Koçyiğit, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Birleşik Haziran Hareketi, TGS, EMEP, DİP, EğitimSen, Kaldıraç ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi, emekçilerle buluştu. Kitle, saatler 11.00’i gösterdiği sırada Bakırköy Halk Pazarı’na doğru yürüyüşe başladı. PANKART VE DÖVİZLER M“s““lrlrcaaıaGEHoişirlrmkia,aneğtyam”üeneb1i,dıtlçrkoMak“iH”aln,Kle,iylaağabgeaİurşyykeadtınbçınıursrrviiıoarş”oe”şesa,y,ğylibıducz“nuöamYuiaeınnzçzfğlameuıcgıalvşıı,kanlzüoeaıpyşa”rs“kyr,maezlEmüıra“nannamHkanekdis1kaeaaibyiaMçycrikieisiçtrıdnaa,rctidekyvDniebyy”eıüfesğüiy,ootz”mdr“aimrlze,üİuuşön”o“nyeanz,Zsvkosd””“maoir,,Szırinnar”““luüaebl,sGGızv1mk“ira,aMeBeylakdBaşlalaaçeüeraıaşşşyıncc,rlkkıadııe”efsaşaçs,aığ”ğl.naım“iş,nçiiDllinm“ııziğşa1İneişmmziMaçzm,YgeaiabHaaokl,ilyaaadaşakgınyraesreıısa”nrrr,ı”t”ani,, ATILAN SLOGANLAR “Yk“mlyleeHaiyrüydılreceeasaırndgzladeese,eşeracyavllleveeaesacanıkmsngşed”i”e””,k1a,,,“l”Mş“e““H,MYicaş“YeaBeaçySrşhuikıKysya”i”ird”es,z,,,ı“arn“H“hİhÖşTHaü1açaazksMikklbgleeısa,yaüyriyhımşiriznnılulsüak,khb,nkUauyeigzrslkarlaıaaiç,şğşynvaaiemaakdssrcşuıaüenaadrlcreğtnismarutııediznlşaiu.neşı”çyfşiçişeai”, Polis havaya ateş açtı Bakırköy’deki bir arama noktasında ise üzerini aratmayan ve Kürdistan bayrağı taşıyan 3 kişi polis tarafından gözaltına alınmak istedi. Bunun üzerine polis bariyerlerine doğru yaslanan grubu dağıtlmak için polis havaya ateş açtı. Ardından polis ekipleri bariyerlerin açılan kısımlarını kapatarak durumu kontrol altına aldı. Mitinge katılanların alana girmesinin ardından program 1 Mayıs kutlamalarında katledilen emekçiler ve iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçiler için yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından sahneye çıkan DİSK korusu “Ellerinde pankartlar”, “Şişli Meydanı’nda üç kız”, “1 Mayıs marşı”nı söyledi. Etkinlikte konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Büyük bir kargaşanın arefesinde alanlardayız. Referandumdan önce, ‘Evet çıkarsa kıdem tazminatı kalkacak’ dediler. Kıdem tazminatı işçinin hakkıdır. Kıdem tazminatını, işçinin haklarını leş kargalarına yedirmeyeceğiz. Taşeron işçiler kadro alana kadar mücadelemiz sürecek” dedi. Kani Beko 16 Nisan’da kabul edilen anayasa da işçiler, köylüler, gençler, Kürtlerle ilgili hiç bir gelişme olmadığını söyleyerek, “Bu Anayasa bizim değil. Bizim anayasamız demokratik, özgür ve sosyal olmalı Gazeteciler de yürüdü Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın İş kortejde “Gazetecilik suç değildir” ve “Özgür Basın Özgür Ülke” yazılı pankartlarla yerlerini aldı. Öldürülen gazeteciler Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Hrant Dink’in isimleri nin okunduğu sırada gazeteciler hep bir ağızdan “Burada” diye bağırdı. TGS’nin kortejinde dilbilimci Necmiye Alpayda yerini alırken, başta gazetemiz muhabiri Ahmet Şık olmak üzere tutuklu gazetecilerin bir an önce serbest bırakılma sı istendi. Yürüyüş sırasında sık sık “Ahmet çıkacak yine yazacak”,“Gazeteciler çıkacak yine yazacak” şeklinde sloganlar atan TGS üyeleri alana “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla girdi. Bu sırada miting alanında bulunanlar da gazetecilere alkışlarıyla destek verdi. DİSK Basınİş Sendikası da Bakırköy’deki yürüyüşe katılarak tutuklu gazeteciler için özgürlük istedi. dır. Yaşasın halkların kardeşliği” ifadelerini kullandı. Boyun eğmeyeceğiz KESK Eşbaşkanı Lami Özgen de “OHAL ve KHK’ler ile 100 bin kamu emekçisi işinden edildi, gözaltına alındı. İlk günden beri şunu ifade ediyoruz; Bu yargılamalarınıza boyun eğmiyoruz. AKP iktidarı tekçi politikalarla kurumsallaşmaya giderken bizim kurumlarımız ortadan kaldırmakla kalmıyor. Savaş politikalarını harekete geçirmek istiyor. Bu savaş politikalarını kabul etmiyoruz”dedi. TMMOB Başkanı Emin Koramaz da “Bugün burada laikliğin, demokrasinin, emeğimizin, doğanın katledilmesine ‘hayır’ demek için toplandık. Ülkemizin kan gölüne çevrilmesine, okullarda üniversitelerde yapılan kıyımlara ‘hayır’ demek için toplandık. Gazetecilerin, milletvekillerinin tutuklanmasına seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasına, kayyım atanmasına, sürekli OHAL’e, baskıya ‘hayır’ demek için buradayız”diye konuştu. Referandum sonuçlarına da değinen Koramaz, referandum sonucunda faşizmin ve tek adamın olduğunu, buna karşı ise “Hayır” ın büyütülmesi gerektiğini söyledi. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr Raşit Tükel de, AKP iktidarı döneminde sağlık sisteminin koruyucu hizmetlere önem vermeyen bir hale dönüştürüldüğünü kaydederek,“Sağlık kurumlarını işletmelere, sağlık hizmetlerini ticari bir faaliyete çeviren, hasta başvurusu açısından kışkırtılmış talep yaratan sağlıkta dönüşüm programı ile sağlıksız bir toplum yaratılmaktadır. Uygulanmakta olan politikalarla sağlık hizmetinde nitelik değil kârlılık amaçlanmış, sağlık hizmetleri ücretli hale getirilmiş, hasta değil müşteri kavramı ön plana çıkartılmıştır”dedi. Hayır kazandı 1 Mayıs kutlamalarında katılımcı kurumlar adına Türkçe ve Kürtçe hazırlanan “Hayır biz kazandık” ortak açıklamayı Çiçek Çatalkaya ve Hudaw Altun okudu. Bu arada mitinge katılan Türkiye Komünist Partisi üyeleri, daha önce partiden ayrılan bir grubun kurduğu Halkın TKP’si adlı siyasi partinin Genel Başkanı Erkan Baş’ın TKP Genel Başkanı olarak kürsüden anons edilmesine tepki gösterip alandan erken ayrıldı. Mitingde son olarak Kardeş Türküler sahne aldı. Kalabalık halay çekip türkülere eşlik etti. Miting saat 16:15 itibarıyla sona erdi. 1 Mayıs’ta İsvan’a veda etmek Gazeteden 1 Mayıs kutlamalarının yapı İZLENİM lacağı Bakırköy’deki ala na giderken otobüslerin çalışmaması, metrobüs ve tramvayın da alana yakın durakları pas geçmesi ne deniyle kilometrelerce yol yürümek zorunda kalan insanların pek çoğundan yüksek sesle “AKP mi MİLKİYNAUSRE tingine bedava otobüsle ri tahsis eden belediye bizim alana git memizi engellemek için otobüsleri ça lıştırmıyor” sızlanmalarını duyunca ak lıma Ahmet İsvan düştü. Ve 9.47’de şu tweeti attım: “1977 1 Mayıs’ında İstan bul Belediye Başkanı Ahmet İsvan oto büsleri işçilere ücretsiz tahsis etti diye 12 Eyül’de tutuklandı. Şimdi yoğun ba kımda olan Ahmet İsvan’a selam olsun.” Flamaları ile önümden geçen işçilerin el lerinde 1976 yılında ilk kez kullanılan 1 Mayıs afişleri, hani bir işçinin nasırlı el leriyle tuttuğu dünyalı afişleri görünce de bu kez de aklıma Orhan Taylan düştü. Or han Taylan da Ahmet İsvan gibi 12 Eylül’de uzun yıllar tutuklu kaldı. İkisi de 1 Mayıs işçi bayramıyla özdeşleşmiş isimlerdi. Oto büsler 1 Mayıs’ta çalışmayınca ya da kanlı 1 Mayıs’la ilgili haberler yapıldığında alan da olan ve davanın görgü tanığı olan Ahmet İsvan akla geliyor. İsvan en son Taksim alanının işçilere açıldığı 2010 1 Mayıs’ın da alana gelmişti. Kürsünün hemen yanın da Süleyman Çelebi ile biz 1 Mayıs marşını yüksek sesle haykırırken o da “yaşayın” di ye alkışlıyordu.Miting başladı, en son CHP korteji alana girdikten hemen sonra telefonum çalıyor. Arayan arkadaşım Ahmet İsvan’ı kaybettiğimizi söylüyor. Ne garip 1 Mayıs’la özdeşleşmiş Ahmet İsvan, veda için de 1 Mayıs’ı seçmişti. Şimdi gelelim mitinge. Çok güzel bir bir miting oldu. Kimse kimseyi yuhlamadı, kimse kimseyle slogan yarışına girmedi. Hatta sloganlar bile ortaktı. Bu kez AKP’den çok YSK hedefteydi. “Biz kazandık YSK çaldı”, “Faşizme karşı omuz omuza” en çok atılan slogan oldu. Ha bir de “Hırsız, katil AKP” sloganını hemen yeni duruma uyarlayıp “Hırsız yandaş YSK” sloganı atıldı. Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a. En kalabalık ve organize topluluk TKP ve Haziran Hareketi’ydi. Mitoz bölünmeye uğramalarına rağmen TKP organize gücünü yitirmemiş belli ki. Kortejlerinin arkası bitmek bilmedi. CHP ve EMEP de bu yıl çok kitle sel katıldı 1 Mayıs’a. Meslek örgütlerinden ise TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları) çok kalabalıktı. Başlarında olanca haşmetiyle Selçuk Hoca (Selçuk Erez) olmak üzere Türk Tabipleri Birliği üyeleri “Gezi’nin doktorları geliyor” anonsuyla selamlandı. İlk kez 2010 mitingine katılan İslami kesimden Anti Kapitalist Müslümanlar büyük ilgi görmüştü. Anti Kapitalist Müslümanlar bu yıl da alandaydı. Ancak dikkatimizi çeken alana gelen her kortejin içinde çok sayıda türbanlı genç vardı. Eskiden seküler kesimin ağırlıkta olduğu bu türden mitinglere bir iki tane türbanlı katıldığında herkes yanındakini “Bak bir tane de türbanlı gelmiş” diye dürterek gösterirdi. Şimdi o kadar çoklar ki artık kimse yadırgamadığı gibi kol kola omuz omuza marş söyleyerek girdiler alana. Halkevleri’nden Devrimci Liseliler’e, Kaldıraç Haraketi’nden HDP’ye, ESP’den Feministler’e kadar her grubun içinde vardılar. Toplumun her kesimi, her grubu sayıca az ya da çok temsil edildi 1 Mayıs’ta. Çerkes Halkları İnsiyatifi de vardı, Hacıbektaş, Pir Sultan, Demokratik Alevi Dernekleri de. Çarşı Grubu da vardı, No Pasaran Taraftar grubu da hatta Adana Demirspor taraftarları bile gelmişti. Cumartesi Anneleri İnsan Hakları Derneği ile birlikte yürüdü ve büyük alkış aldı. Türkİş AKP iktidara geldiğinden beri ayrı kutlama yapıyor ama bu yıl bir sendikası Bakırköy’deydi. Türkİş’e bağlı Türkiye Gazeteciler Sendikası önce Taksim’e gidip 1977’de katledilenlerin anısına çiçek bıraktı, ardından da Bakırköy’de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin kutlama yaptığı Bakırköy alanına geldi. Hava çok soğuktu. Rüzgâr özellikle dev bez pankartları taşıyan gençleri perişan etti. Güneş bir ara açtı. Hem de ne zaman? Tam kürsüden Nâzım’ın “Güneşe akın var güneşe akın/ Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın” dizelerinin kullanıldığı marş çalarken. Sarper Özsan 1 Mayıs Marşı ile, Nazım “Selam Türkiye İşçi Sınıfına Selam”, Vedat Türkali “Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar”, Azerbaycanlı Mirza Alekber Sabir “Cin Görürem Korkmirem” dizeleriyle alandaydı. Timur Selçuk, Cem Karaca, Ruhi Su, Edip Akbayram ise sesiyle alana gelenlere seslendi. İşkencelerde, yargısız infazlarda, Gezi direnişinde darağacında yitirdiklerimiz de resimleriyle alana gelmişlerdi. Ama yine de bir eksiklik bir burukluk vardı herkesin içinde. “Bu coşkuyu Taksim’de yaşamak vardı anasını satayım” diyen on binlerin özlemi bu yıl da gerçekleşmedi. HABER VE FOTOĞRAFLAR SİBEL BAHÇETEPE / ALİ AÇAR / HAZAL OCAK / ZEHRA ÖZDİLEK / SEYHAN AVŞAR / KAAN SAĞANAK / VEDAT ARIK / KURTULUŞ ARI 1 Mayıs... Sokaklar benim içimdeydi... Sokaklar bir fırtına öncesi sessizliğinde... Yalnızlığın resmini çiziyordum, bir duygu yoğunluğu içindeydim. Solgun yüzlü işçi çocukları, çiçeğe duran ağaçlar, kâğıt mendil satan bebeler. Yıllar akıp gidiyordu... Durgun günlerin ardından zaman Ergin Günçe’nin dizelerinde buluşuyordu. 1 Mayıs’tı dün... Günün anlam ve öneminde bütün insanlık tarihinin özeti gül gibi açar. İnsanlık bilincinin inanç ipoteğinden kurtulup çiçeklendiği yerde özgürlük ve güvence beş sözcükte vurgulanmaya başladı: Eğitim... Sağlık... Konut... İş... Emeklilik... Sokakta miyavlayan kedinin aç mı, tok mu olduğunu düşünen insanın tümel kavrayışı yerküreyi kapsayacak algılama gücüne erişmiştir: Okyanuslar ötesinde yaşayan insan aç mı tok mu? Aç ise neden aç... Ya işi yok ya da alın terinin hakkını alamadığı için aç, değil mi? İkisi de tüm insanlığın tasasına dönüştüğü gün kurulacak düzenin adı ne olur? Liberalizm mi? Neoliberalizm mi? Sosyalizm mi? Ne olursa olsun! 1 Mayıs’ı kutladık... İçimiz buruktu... Bir toplumdaki bireylerin hak ve özgürlüklerine saygı, demokratik bir siyasal rejimin halk tarafından benimsenmesi, toplumsal ve bireysel huzurun en temel koşulu değil miydi? HHH Demokrasi hoşgörüye dayalı bir sistemdi... Bu yıl 1 Mayıs’ı OHAL’in gölgesinde yaşadık Hak gaspları, taşeronlaştırma, zorunlu BES! Sendikasızlaştırma, iş cinayetleri, KHK ile ihraçlar ve yasaklara karşın, alanları işçiler, emekçiler doldurmuştu inadına... 2017’de 1 Mayıs’ı kutlarken “emekçi” deyince aklımıza ne gelir: Sendika... Toplusözleşme... Grev... Peki, tüm bu hakları işçimiz demokratik bir savaşımla mı aldı? Yok canım... 27 Mayıs askeri müdahalesiyle bu temel emekçi hakları 1961 Anayasası’na yazıldı. İşçinin bilinci sınıflaştığı zaman, alın teri savaşımı toplumda ağır basabilir. Çağdaş demokrasinin anlamı ve içeriği budur... Peki, ya emekçinin bilinci, sınıfsallığı yok eden dincilikle uyutulursa ne olur? Sınıfsallığı silip süpüren “cemaatçilik” bilinci oluşur. Türkiye’de emekçi işte bu tuzağın çukuruna itildi, cemaatçilik 15 Temmuz’da kendi çıkarları için kanlı darbe kalkışmasında bulundu. Ilımlı İslam Projesi emekçinin, memurun, işçinin, köylünün bilincini körletmek üzerine iş tutan kurnaz emperyalistin akıldaneliğidir. Acaba kaç sendika liderimiz bunun farkındaydı? Bir duygu yoğunluğu içindeyim 1 Mayıs sabahı. Taksim’e çıkan yollar tutulmuş. Mavi düşlerim var... Hayatın akışını düş denizinde yakalamak istiyorum. HHH 1 Mayıs insanın alın teri ile beyin terinin buluştuğu takvim yaprağına dönüşmeli. Çünkü beyin terini eyleme katmadan kutlanacak bir bayram kör tepkiden başka anlam taşıyamaz! Daha da ötesi 1 Mayıs’a yalnız emekçiler değil, ülkenin işadamları da katılmalı. Türkiye, yalnız işçinin değil, işadamının da kuşatıldığı bir ülkeye dönüştü; küreselleşmenin neoliberalizmi yıllar süren zaman diliminde olup bitenleri sayılarla, istatistiklerle, verilerle sergilendiğinde, yerkürede yaşayan tekelci zenginlerin daha zengin, yoksulların daha yoksul olduğunu tartışmasız ortaya koyuyor... Çağımız insanı ne istiyor? Özgürlük hedefine dönük bilimsel bir eğitim; her koşulda hastalığa karşı sağlık güvencesi; çalışıp üretebileceği bir iş; başını sokabileceği bir konut ve yaşlılığında onurla hayatını sürdürebileceği oranda bir emekli maaşı... 2017 1 Mayıs’ı gerçeklerin yeniden ışıdığı bir dönüm noktası olsun! Antikapitalist Müslümanlar alternatif 1 Mayıs anması yaptı Antikapitalist Müslümanlar grubu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Fatih Camii’nde toplanarak hayatını kaybeden işçiler için gıyabi cenaze namazı kıldı. Fatih Camii’nde toplanan 25 kişilik gruba gıyabi cenaze namazını İhsan Eliaçık kıldırdı. Namazın ardından grup, kortej eşliğinde Saraçhane Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca sloganlar atarak Saraçhane Parkı’na giriş yapan grup, burada yapılan basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı. l İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle