Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DUNYA ‘ABD Başkanı’nın akıl sağlığı yerinde değil’ ABD’de Yale Üniversitesi’nde düzenlenen bir konferansta bir araya gelen psikiyatristlar ABD Başkanı Donald Trump’ın akıl sağlığının yerinde olmadığını savundu. Trump’ın başkan olmaya uygun olmadığını savunan uzmanlara göre, Trump yalancı, narsis, paranoyak ve hayal dünyasında yaşayan biri. Taliban saldırısında onlarca Afgan askeri öldü Afganistan’ın kuzeyindeki Mezarı Şerif kentinde bir askeri üsse Taliban’ın düzenlediği saldırıda 50’den fazla Afgan askeri öldü, çok sayıda yaralı var. Üniforma giyip askeri araçlarla kontrol noktalarından geçip üssün camisi ve yemekhanesine saldıran 2’si canlı bomba 10 militandan 9’u öldü, biri yakalandı. Üsteki çok sayıda Alman danışmanla yabancı asker zarar görmedi. Cumartesi 22 Nisan 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Trump, Assange’ın peşine düştü nilwgun@cumhuriyet.com.tr 7 ABD yönetiminin federal kurumlarına ait yüz binlerce gizli belgeyi yayımlayan WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange hakkında tutuklama emri çıkarmaya çalıştığı haberlerine Adalet Bakanı Jeff Sessions’dan doğrulama geldi. Sessions “Sızıntılara karşı çabalarımızı artırdık. Bu sızıntı meselesi benim bildiğim her şeyin ötesine geçti. Güvenlik sektöründeki profesyoneller sızıntı miktarı karşısında şoke olmuş vaziyette... Dava dosyası oluş Assange turulabilecek durumda bazı kişileri hapse atmaya çalışacağız” dedi. Assange, 201011’de ABD Dışişleri’nin gizli belgelerini yayımlamasının ardından, İsveç’te iki kadına tecavüzle suçlanmış, İsveç’in kendisini ABD’ye teslim edeceği korkusuyla 2012’de Ekvador’un Londra Büyükelçiliği’ne sığınmıştı. ABD basınına göre savcılar, o zamandan beri elçilikte bulunan Assange’ın yanı sıra WikiLeaks’in tüm üyeleri ve çalışanları hakkında komplo, hükümet malını çalmak, Casusluk Yasası’nı ihlalle resmen suçlamak için belge hazırlıyor. Oysa Assange ve WikiLeaks hakkındaki Adalet Bakanlığı soruşturması 2010’da başlasa da eski Baş kan Obama zorla tutuklatma adımı atmaktan geri durmuş, ilk sızmayı yapan ve 35 yıl hapse mahkum olan ABD’li asker Chelsea Manning’i affetmişti. Donald Trump da ABD Başkanı seçilmesinin öncesinde “WikiLeaks’i sevdiğini” söylemişti. Zira WikiLeaks kampanya döneminde Demokrat Parti ile başkan adayı Hillary Clinton’ın epostalarını yayımlamıştı. Bunları Rus hükümetinin hackleyip WikiLeaks’e verdiği ve ABD seçimine Trump lehine müdahale ettiği söylentileri beraberinde gelmişti. Trump’ın WikiLeaks aşkını bitirense geçen ay CIA’nın siber saldırılarıyla ilgili milyonlarca gizli belgesinin yayımlanması oldu. CIA Başkanı Mike Pom peo, “düşman istihbarat servisi” diyerek WikiLeaks’e savaş ilan etti. ‘Gazeteciler tutuklanabilir’ Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği’nin İfade Özgürlüğü Projesi Başkanı Ben Wizner, Avustralya vatandaşı Julian Assange’ı tutuklamaya kalkmasının tehlikeli bir emsal oluşturacağı, arkasından gazetecilerin tutuklanabileceği uyarısı yaptı. Wizner, “Bu ülke tarihinde hiçbir yayımcı kamuoyuna gerçek bilgileri sunduğu için yargılanmadı. WikiLeaks’in hükümet sırlarını yayımlamaktan yargılanması tehlikeli bir emsal oluştururur ve Trump yönetimi kesinlikle bunun ardından haber organlarını hedef alır” dedi. ‘Finans terörü’ şüphesi Almanya’da Borussia Dortmund ta kımını taşıyan otobüse yönelik bombalı saldırı ile ilgili gözaltına alınan şüphelinin saldırıyı borsada satın aldığı hisselerden 3.9 milyon Avro kâr elde etmek için gerçekleştirdiği iddia edildi. Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçından önce gerçekleşen olayla ilgili Rus vatandaşı Sergey W.(28) gözaltına alındı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada aynı zamanda Almanya vatandaşı da olan şüphelinin dün sabah erken saatlerde Almanya’nın Tübingen kentinde yakalandığı duyuruldu. Sergey W.’ye yöneltilen suçlamalar arasında “cinayete teşebbüs, patlamaya sebebiyet vermek ve tehlikeli maddi zarar” yer aldı. Polis ilk etapta saldırının bir radikal İslamcı tarafından düzenlendiği ihtimali üzerinde durmuş ve bir Irak vatandaşını gözaltına almıştı. Şüpheli daha sonra Dortmund saldırısını düzenleme suçlamasından aklanmış ancak “IŞİD üyesi olduğu” gerekçesiyle tutuklanmıştı. Saldırıda yaralanan Dortmund’un İspanyol oyuncusu Marc Bartra el bileği ve kolundan sakatlanmış ve ameliyat olmak zorunda kalmıştı. Bibi ile Esad’ı konuştu Suudi Arabistan ve Mısır’ın ardın dan İsrail’e geçen ABD Savunma Bakanı Jim Mattis dün Bibi lakaplı Başbakan Binyamin Netanyahu ile de bir araya geldi. İkilinin gündeminde İran’ın yanı sıra Suriye’deki gelişmeler de vardı. Mattis, Esad yönetiminin elinde bazı kimyasal silahların kaldığını iddia edip bunları kullanmaması uyarısı yaptı. İsrail’e göre Şam’ın birkaç ton kimyasal silahı var. İdama uzanan şaibeli süreç ABD’de Donald Trump’ın başkan se çilmesi sonrası Arkansas eyaleti 12 yıldır ilk kez bir ölüm cezasını infaz etti. Ancak Ledell Lee hakkında polis soruşturmasından dava sürecine ve infaz kararına dek her aşama ibretlik. 1993’te Debra Reese’i demir sopayla öldürmekten mahkum edilen Lee, ölüm hücresinde beklediği 24 yılda hep masumiyetini savundu. Davasının yargıcının, savcısıyla ilişki yaşamasından ötürü karar verirken savcının etkisinde kaldığı şüphesi hiç dinmedi. Üstelik yargıç, Lee için bağımlılık tedavisi gören ve ne dediği anlaşılmayan bir avukat atadı. Ancak yeniden yargılama yapılmadığı gibi eyalet yönetimi Lee’nin DNA testi yapılması talebini de hiçbir zaman kabul etmedi. Daha önce iki kez durdurulan infazı önceki gece yerel saatle 23.56’da gerçekleştirmekte ısrar etmesinin sebebi ise enjekte edilen öldürücü maddelerin kullanım süresinin dün dolmasıydı. Federal Yüksek Mahkeme’ye yapılan son durdurma başvurusu da Trump’ın atadığı yeni yargıç Neil Gorsuch’un ağırlığını koymasıyla reddedildi. Kürtaj karşıtı Gorsuch, ölümden yana oy kullandı. Arkansas’da ay sonuna dek en az 3 idam daha yapılacak. Türkiye’yi suçladı Fua ve Kefreya’dan tahliyeler dün de sürdü. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad Rus Sputnik’e verdiği demeçte, “kimyasal silahı cihatçıların kullandığını ve Türkiye’den aldıklarından yüzde 100 emin olduğunu” iddia etti: “Bunun kanıtları var. Teröristlerin para, silah, militan alabileceği tek yol Türkiye’den geçiyor. Bu nedenle kimyasal silahları onları veren, yüzde 100 Türkiye.” Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonunun “işgal” olduğunu, Şam’ın veya BM’nin onayını almadı ğı için uluslararası hukuku ihlal ettiğini savunan Esad, “İşgalcilerle savaşma hakkınız var. Amerikalılar, Türkler ve tüm işgalciler kendiliğinden ülkemizden gitmezse güç kullanılarak çıkartılacak” iddiasında bulundu. Esad, Kürtlerin özerkliği hakkında, “Barış zamanında özerklik, konfederasyon ya da başka yönetim tarzından söz etmemiz anayasaya bağlı olacak” dedi. Kürtlerin özerkliği için savaşta açıklama getirilebilirse de barış zama nında neden bulunmadığını savundu. Fua ve Kefreya’dan tahliye edilen Şii sivillere yönelik kimsenin üstlenmediği bombalı saldırıyı Kaide kolu Nusra’nın düzenlediğini kaydetti. Geçen hafta 68’i çocuk 126 can alan saldırı sonrası tahliye dün de sürdü. Ahraruş Şam ile pazarlık sonucunda hükümet 500 mahkumu serbest bırakıp Halep’in cihatçı bölgesine geçmelerine izin verdi. Bu kapsamda Irak’taki 26 Katarlı rehine de 16 ay sonra bırakıldı. Fransa diken üstünde Paris saldırısının ardından yarınki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin baş gündemi ‘güvenlik’ haline geldi. Fransa, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turuna IŞİD terörünün gölgesinde gidiyor. Önceki gece başkent Paris’in merkezi Şanzelize’de bir polisin ölümüne iki polisin yaralanmasına neden olan IŞİD saldırısı gündemin ilk sırasına yerleşti. Saldırının “güvenlikçi” özellikleriyle öne çıkan adaylara yarayabileceği yorumları yapıldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Paris’te bir başka terörist saldırı daha. Bunun cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük etkisi olacak!” diye tweet atması dikkat çekti. LşaenPteanj :yTaüprtkı iye Aşırı sağın adayı Ma Macron’un hızlı yürüyüşü Milletvekili olmayan ve daha önce hiçbir seçime katılmayan Emmanuel Macron’un siyaset arenasında yükselişi göz kamaştırıcı oldu. Eski yatırım bankacısı Macron önce Cumhurbaşkanı Hollande’ın danışmanı daha sonra da ekonomi bakanı oldu. Ekonomiyi canlandırmak için liberal bazı düzenlemeler getiren “Macron yasası” ile iş dünyasının takdirini kazansa da iktidardaki Sosyalist Parti’den yoğun eleştiriler alan Macron, Nisan 2016’da “ne sağ, ne de sol” olarak tanımladığı En Marche – Yürüyüş hareketini kurdu. Anketlerde Le Pen’le başa baş giden Macron, kampanyasında hep yanında olan kendisinden 24 yaş büyük eşi Brigitte Trogneux ile de gündemde... Macron 16 yaşında bir lise öğrencisiyken o zaman 40 yaşında ve üç çocuk sahibi olan tiyatro öğretmenine âşık olmuş, ikili 2007’de evlenmiş. Ne vaat ediyor? 4 İş eğitimi için 53 milyar dolarlık yatırım planı, yenilenebilir enerjiye yönelmek, 4 Göz, diş gibi sosyal sigorta kapsamı dışında bırakılan hizmetlerin sigorta kapsamına alınması 4 Şirketlerin vergilerinin azaltılması, yüzde 9.7 olan işsizliğin yüzde 7’ye düşürülmesi, 4 15 yaşın altındaki çocukların okullarda cep telefonu kullanmasının yasaklanması, 18 yaşından büyük öğrencilere yılda 500 Avrol’uk kültürel harcama kartı, gençlere bir ay zorunlu askerlik. Fillon’u ‘Penelopegate’ yaktı rine Le Pen, hükümetin sınır güvenliğini artırması ve istihbarat servislerinin izleme listesindeki yabancıları sınır dışı etmesi çağrısı yaptı. Le Pen, Almanya Başbaka Cumhuriyetçi Parti’den adaylığı kesinleştikten sonra “açıksözlü ve dürüst bir aday” imajıyla seçimin favorisi olarak gösterilen Fillon, yolsuzluk skandalları yüzünden ar dirmekle suçlanan Fillon, eğer hakkında resmi soruşturma açılırsa adaylıktan çekileceğini açıklamıştı ancak sözünü tutmadı. Fillon şimdilerde kendisine “politik suikast” yapıldığını öne sürüyor. Ne vaat ediyor? nı Angela Merkel’i de Türkiye’yle yaptığı sığınmacı anlaşmasıyla ilgili eleştirerek “Türkiye’nin Avrupa’ya şantaj Le Pen ile Fillon’un da aralarında olduğu 11 aday, önceki gece televizyonda tartışma programına tık anketlerde Le Pen ve Macron’un gerisinde yer aldı ve hatta üçüncü sıradaki yerini korumakta bile zorlanıyor. Parlamenter olduğu dönemde eşi Penelope Fillon ve iki çocu 4 Servet vergisinin kaldırılması, 4 Kamudan yarım milyon kişinin çıkarılması, 4 Suriye ve Irak’ta savaştığı belirlenen cihatçıların Fransız yurttaşlığından çıkarılması, 4 Rusya’ya yönelik AB yaptırımlarının yapmasına izin verdiğini” savun katıldı. ğuna danışman kadrosun kaldırılması ve IŞİD’e karşı savaşında Sudan haksız yere maaş ver riye lideri Esad’a destek verilmesi. du. Fransa Başbaka nı Bernard Cazeneu duğuna işaret ettiği muhafazakâr aday dırganın kimliği, Fransız Karim Che ve ise Le Pen’i Şanzelize’deki saldırıyı François Fillon yüzde 19 oy alabilir. Ön urfi (39) olarak açıklandı. Son 17 yı “utanmazca istismar etmekle” suçladı. ceki anketler birinci turda az farkla, lın 14’ünü polise saldırıdan hapiste ge Dikkatler aşırı sağ ve merkez sağın ikinci turda ezici farkla Macron’u galip çiren, son olarak şubatta polisi ölüm adaylarına desteğin artıp artmadığına gösteriyordu. le tehditten alınıp bırakılan Cheurfi’nin çevrildi. 2021 Nisan’da, yani kısmen 39 yaşındaki Macron’un Fransa tari aracında IŞİD’i öven not bulundu. saldırının ardından yapılan BVA anketine göre Le Pen 12 puanlık artışla yüzde hinin en genç cumhurbaşkanı olma ihtimali yüksek, çünkü sola karşı sağdan, Türkiye ofisi yakınında 23 oy toplayıp Emmanuel Macron’la eşit sağa karşı soldan oy alabileceği belirtili Türkiye’nin Fransa Büyükelçi oran tutturabilir. Radikal solcu aday Je yor. Macron, saldırı sonrası “Korku, bö si İsmail Hakkı Musa ise saldırının an LucMelenchon yüzde 19.5 ve kimi lünme ve yılgınlığa teslim olmayalım... Türkiye’nin Paris Kültür ve Tanıtma analistin dış politika ve güvenlik alan Demokrasi terörden güçlüdür” dedi. Müşavirliği’ni de koruma görevi bulu larında deneyimli bir eski başbakan ol Bu arada Şanzelize’de öldürülen sal nan ekibe yapıldığını söyledi. Bu iş bitti... Durumu en net “Times” da çıkan bir karikatür özetliyor: RTE başında kavuk, padişah kılığında tahta çıkmış; bir elinde idam ipi ve bir elinde kılıç; “Bugün demokrasi için büyük gün!” fetvası vererek ekliyor: “Aksini söylemeyi yasadışı ilan ediyorum!” Fransa da yarın, “Le Pen” tehdidi nedeniyle tüm Eski Kıta’yı korkutan ve ilgilendiren stratejik önemde bir cumhurbaşkanlığı seçimi var. Ama Avrupa Fransa’yı konuşmak yerine hâlâ üzerinden neredeyse hafta geçmesine rağmen Türkiye referandumunun artçı şoklarıyla meşgul oluyor. Türkiye’deki hiçbir oylama Avrupa’da bu denli merak uyandırmadı. Bunun çeşitli nedenleri var. Ortadoğu’ya geçiş Bunlardan ilki, Türkiye de radikal bir rejim değişikliğinin gündem olması. “Times” karikatürüyle de özetlendiği gibi ülkemizdeki kör topal demokrasinin böylelikle sonuna gelindi ve –fiili durumu resmileştiren ucu görünmeyen bir istibdat dönemine girildi. Bu değişiklikle Türkiye yarı Avrupa veya Avrupa’nın periferisindeki bir ülke konumundan, klasik Ortadoğu ülkesi konumuna geçiş yaptı. Türkiye’nin siyasi coğrafyasının bariz değişimiyle, Avrupa, kendisini doğrudan bir Ortadoğu ülkesine komşu buldu. Bundan böyle Ortadoğu’daki bir ülkeyle yan yana yaşamanın maliyetlerini keşfedecek. RTE’nin yeni ‘zindan modeli’ İslam dünyasına bir zamanlar parmakla gösterilen Erdoğan modeli, bu radikal metamorfozun sonucunda şimdiden Avrupa için kâbusa dönüştü. İtalya’da “Manifesto” gazetesi bu kâbusu, “Erdoğan modeli: Dünyadaki hapisteki gazetecilerin yarısına sahip ülke” sözleriyle tarif ediyor. Bu yepyeni “Erdoğan modeli”nin yanında Çin ve Mısır’ın armut topladığını ekliyor. “Zindan modeli” şeklinde tanımlanan Erdoğan’ın yeni modelinin, içeride (Kürtler), dışarıda Türkiye’nin Ortadoğu’daki liderliğini engelleyen yabancı güçlerce kuşatılmışlığı üzerine inşa edildiğini belirten gazete, “Tehdit altındaki devlet retoriği, tek adama bütün zafiyetleri ezmenin kılıfını veriyor. Aylar, bazıları yıllardır hapiste bulunan 153 gazeteciye karşı kullanılan bir kılıf bu. Kılıfın altındaki gerçek hedef ise ülkede kalan az sayıdaki eleştirel sesleri de susturmak. Bu amaçla kullanılan baş araç zindan. Çok ama çok zindan…” Yazının altında ve hemen üstünde de “yeni model”in kurbanları arasına katılan İtalyan gazeteci Gabriele Del Grande ile Silivri’de baş göz olan TürkAlman gazeteci Deniz Yücel’in resimleri dikkat çekiyor. ‘Öngörülemez ve güvenilmez’ AB’den tek liderin Erdoğan’ı tebrik etmemesinin nedeni bunlar. Üstelik sonuçlar şaibeli çıkmış. İçte muhalefetin, dışarıdan AGİT gözlemcilerinin meşru bulmadığı sonuçlara ilişkin itirazları “Atı alan Üsküdar’ı geçti”, “Sür eşeği Niğde’ye” diyerek geri çeviren Erdoğan, “oldu bitti”yle üste çıkmaya çalışırken bir taraftan da Avrupa’ya verip veriştirmeyi sürdürüyor. Öyle ki 23 Nisan için Türkiye’ye gelen yabancı çocuklara bile Avrupa’yı şikâyet etmekten geri kalmıyor. Al Jazeera’ya verdiği söyleşide “Merkel suçluluk psikolojisiyle beni aramadı” diyerek Alman Şansölye’yi çekiştiriyor. Kampanyada Avrupalı muhataplarına “Haçlı”sından, “Nazi”sine dek her hakareti boca ettiği halde, Sultan pozisyonunda şimdi AB liderlerinden tebrik bekliyor. 16 Nisan’a ilişkin AB’de dumur yaratan diğer etken de, işte bu “öngörülemezlik”. “Öngörülemez Erdoğan’la geleceğimizi nasıl şekillendireceğiz” sorusu ile birlikte “Geri kalan yüzde 49’u görmezden mi geleceğiz? Onları Erdoğan’ın insafına mı terk edeceğiz” soruları, diplomatik çevrelerde irdelenen baş konular arasında geliyor. Avrupa için geleneksel bağlamda bir istikrar alanı olarak görülen Türkiye artık başlı başına bir büyük “istikrarsızlık bölgesi”ne dönüşmüş durumda. “Economist”, “meşruiyet sorunsalı” ile beraber bu tabloyu “Erdoğan uzun süredir göz koyduğu güçlere ulaştı ama bunun maliyeti ağır olacak” diye özetliyor. Sözü edilen maliyeti, “şimdiye dek olmadığı dek bölünmüş bir ülke” ve iç gerilim ile dışarıda “yalnızlaşma” ile özdeşleştiriyor. 11 yaşındaki çocuk IŞİD’den kurtarıldı Irak’ta Musul’u IŞİD’den kurtarma operasyonu sürerken güvenlik güçleri kentin batısındaki Tenek Mahallesi’nde 11 yaşındaki bir Ezidi kızını cihatçıların elinden kurtardı. Küçük kızın militanlar tarafından Sincar’ın güneyindeki Kosho köyünden annesi ve kız kardeşleri ile birlikte kaçırıldığı belirtildi. Ezidi parlamenter Vian Dakhil, sekiz yaşındayken kaçırılan kızın önce Tel Afer’e götürüldüğü, daha sonra Musul’a satıldığını anlatırken kardeşlerinin ise IŞİD’in Suriye’deki kalesi Rakka’ya satıldığı, anne ve kardeşlerin IŞİD’den “satın alınarak” geri alındığı ve şu anda Almanya’da yaşadığı açıklandı. C MY B nilgun@