25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 13 Nisan 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Bu din istismarıdır’ haber 5 Eliaçık, Erdoğan’ın 15 Temmuz’da uçağında bulunamaması ile ilgili benzetmesini ‘Dört dörtlük din istismarı’ diye nitelerken CHP’li Tezcan sert tepki gösterdi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gece A Haber’de soruları yanıtlarken 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını Hz. Muhammed’in Hicret ettiği sırada örümcek ağı sayesinde kurtulmasına benzetmesine büyük tepki geldi. İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, “Bana göre bu dört dörtlük din istismarıdır” dedi. Erdoğan, önceki gece A Haber’de üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin Haydarpaşa’daki yerleşkesinde gerçekleşen programda Erdoğan, darbe girişimi gecesi yaşadıklarını, Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiği sırada Sevr mağarasında örümceklerin ağ örmesini örnek vererek anlattı. Erdoğan, şöyle konuştu: “Bizden önce meğerse Dalaman’a gelmişler, bizim uçağı incelemişler. Fakat çok ilginç şeyler oluyor ve uçağa girmişler, bakmışlar çıkmışlar. Bizim bunlardan haberimiz yok. Biz indik, hemen ‘PEYGAMBERLİK REFERANDUMLA OLMAZ’ CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Erdoğan’ın, sözlerini eleştirdi. CHP Bursa İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Bülent Tezcan “‘Hayır’ çıkmasını önlemek için düştükleri telaş bir kere daha di ni değerlerimiz ve inançlarımızı hoyratça ve fütursuzca zedeleme ve yaralama noktasına getirmiş. Peygamberlik referandum ile olmaz. Allah’ın gönderdiği vahiyle olur. Türkiye’de siyasetin, dine alet edilmesinin en yakıcı en büyük felaketini 15 Temmuz’da yaşa dık. Akılları başlarına gelmiştir sanıyorduk, ama görüyoruz ki aynı gaflet aynı dalalet devam ediyor. İnançlar üzerinden bu seçim kampanyasını yürütebileceği sananlara diyorum ki Allah da millet de beni affetsin deme noktasına getirmesin” dedi. uçağa geçtik. Daha sonra öğreniyoruz. Ki bunların gelip gitmesi hani Nur Mağarası’ndaydı değil mi? Hani geliyorlar sevgili peygamberimiz Ebubekir Sıddık ile orada ama mağaranın kapısını örümcek örüyor ve gelip bakıyorlar ki örümcek ağ örmüş, ‘Burada örümcek ağ ördüğüne göre herhalde buraya kimse girip çıkmış değildir’ diyorlar ve kapıdan müşrikler dönüp gidiyor... Şimdi bunlar da gelip bakıyorlar filan, kimseyi görmeyince uçağın içinde dönüp gidiyorlar...” Erdoğan’ın “Hz. Muhammed’in Allah tarafından korunduğu gibi kendisinin de Allah tarafından korunduğunu” ima ettiğini belirten Eliaçık, “‘Darbe esnasında özel olarak korunmuş, özel bir insanım’ diye vatandaşa seslenerek din sömürüsü yapıyor. Referandum öncesi kararsız insanlara seslenerek onların oylarını çekmeye çalışıyor. Bana göre bu dört dörtlük din istismarıdır” ifadelerini kullandı. Eliaçık bir Cumhurbaşkanı’nın böyle konuşmaması gerektiği ni söyleyerek, şöyle devam etti: “Anayasa değişikliğinin içeriğini anlatması gerekir. ‘Evet’ oyu yeteri kadar yüksek çıkmadığı için ‘kararsızları etkilerim’ diye düşünüyor. 2 nedenden dolayı halk referandumda ders vermeli. İlki devletin tüm imkânları kullanılarak seçim propagandası yürütülüyor. Adaletsiz bir seçim oluyor. İkincisi ise din istismarı yapıyor. Vatandaşların bu duruma ‘dur’ diyerek “hayır” demesi gerekiyor.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Anadolu ‘Hayır’ diyor 2400 kilometre yol kat eden ve AKP’nin kaleleri olarak anılan illeri dolaşan ‘Hayır Kervanı’ üyeleri, AKP tabanında da ‘hayır’ın güçlü olduğunu gözledi ŞEYMA PAŞAYİĞİT Demokrasi için Birlik Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen ‘Hayır Kervanı’, referandumda ‘Hayır’ kampanyası için il il Anadolu’yu geziyor. ‘AKP’nin kalesi’ olarak nitelendirilen illerde; sanılanın aksine oyların ‘Hayır’ olduğunu, baskıdan dolayı dillendirilemediğini bildiren katılımcılar, “Gönüllerde ‘Hayır’ dillerde ‘Evet’ var. Anadolu korktuğumuz gibi değil. Anadolu insanının sadece bilgilendirmeye ihtiyacı var” yorumu yaptı. Demokrasi İçin Birlik Platformu, referandum için ‘Hayır’ kampanyasına devam ediyor. Platformun çağrısıyla bir araya gelen ‘Hayır Kervanı’, Ankara’nın mahallelerinden yola çıkarak Beypazarı, Polatlı, Kırıkkale, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Karabük, Bolu, Çorum’u gezdi. ‘AKP’nin kalesi’ olarak nitelendirİlen ve ‘Hayır’ın sesinin bastırıldığı bölgelere giden ‘Hayır Kervanı’nın son durağı ise Kastamonu ve Çankırı. 20 ile 80 yaş arasındaki katılımcıların oluşturduğu ‘Hayır Kervanı’, Anadolu’da 2 bin 400 kilometre yol kat etti. ‘Hayır Kervanı’nın katılımcıları referandum sürecindeki çalışmalarını Cumhuriyet’e değerlendirdi. ‘Hayır Kervanı’ AKP’nin kalesi olarak bilinen illerde yurttaşları bilgilendirdi. Başkanlık sistemiyle ilgili bilgilendirme yapmak için il il dolaşanlardan Köksal Şahin, kendileri için “Ateşe su taşıyan karıncalar” nitelendirmesi yaparak “Evet’ oyuyla AKP oyları özdeşleştiriliyor ama durum öyle değil. 15 Temmuz sonrası insanlar, komşularından akrabalarından dolayı mağduriyet yaşamış. Oluşan mağduriyetle AKP tabanının da ‘Hayır’ diyeceğini gördük. Özellikle MHP tabanından ciddi bir ‘Hayır’ sesi çıkıyor” dedi. ‘AKP’nin kalesi’ olarak nitelendirilen şehirlerde ‘Hayır’ çalışması yapmanın ‘Don Kişotluk’ olacağını düşünerek yola çıktıklarını söyleyen Tarık Ceyhan ise, “En çekindiğimiz yerlerde bile çok büyük kesimin ‘Hayır’ diyeceğini gördük. Yolumuzu çeviren, elimizi sıkan, sarılan insanlar oldu. Anadolu’da beklediğimizin ‘Sandığa güven yok’ Referandum çalışması için çık tıkları yolun ardından daha umutlu olduğunu belirten Meral Güler, “Özellikle gençlere ‘Geleceğiniz için sandığa gidin’ dedik. İnsanlar sandığa güvenmiyorlar. ‘Gitsek ne olacak, istediklerini çıkarırlar’ diyenler çok oldu. O yüzden ‘sandığa gitmelerini gerektiğini anlattık” dedi. İktidar olmak isteyen partilerin ‘Hayır Kervanı’ çalışması gibi bir çalışma yapması gerekliliğini anlatan Güler, “İnsanlara tek tek dokunmak lazım, bilgilendirmek lazım. Sadece büyük şehirler değil, Anadolu’yu da işin içine katmak gerek. Atatürk, Cumhuriyet’i Anadolu örgütlenmesiyle kurdu. Bu çok önemli bir şey” ifadelerini kullandı. üstünde bir ‘Hayır’ rengi var. İç Anadolu’nun seçim sonuçlarındaki sapsarı görüntüsü yerine parçalı bir görüntü olacağını düşünüyorum” dedi. Gezdikleri illerde özellikle esnafın baskıdan dolayı ‘Hayır’ oyu vereceğini açıklayamadıklarını anlatan Ceyhan, “Hayır bildirisini alamam. Görürlerse sıkıntı yaşarım’ diyenler oldu. Gönüllerde ‘Hayır’ dillerde ‘Evet’ var” yorumu yaptı. l ANKARA ‘Diktatörlüğe sürükler’ 16 Nisan referandumunu kapağına taşıyan Economist dergisi, ‘evet’ çıkması halinde Türkiye’nin bir ‘21. yüzyıl sultanıyla karşı karşıya kalacağını’ dile getirdi Erdoğan, 7 Haziran’ı da teröre bağladı Erzurum’da düzenlenen mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terör örgütlerini silahlandırarak üzerimize salanlar bu cesareti 7 Haziran’da çıkan sonuçtan alıyordu. Türkiye ne zaman istikrarı garantiye aldı, işte o zaman bu terör örgütlerinin başını ezdi. Şimdi 16 Nisan terörün inşallah bu ülkede kilidinin kırıldığı gün olacaktır” dedi. 15 Temmuz Şehitleri Yakınları ve Gaziler Programı’nda da konuşan Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” ve “darbe girişimini karartma” söylemini eleştirerek, “Şu anda cezaevinde binlerce kişi var. Bunları yürütme organı olarak alan kim, sen misin? Biz aldık” diye konuştu. l Haber Merkezi İngiltere’de yayımlanan haftalık Economist dergisi, bu hafta Türkiye’de düzenlenecek referandumu kapağına taşıdı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının kullanıldığı kapakta, “Türkiye diktatörlüğe sürükleniyor” manşeti atıldı.Türkiye ile ilgili üç makalenin yer aldığı sayıda Erdoğan’ın “son yıllarda görülen en büyük baskıyı uyguladığı ve Batı’nın Türkiye’yi yalnız bırakmaması gerektiği” belirtildi. Türkiye’nin “Erdoğan liderliğinde son yıllarda geriye gittiği” kaleme alınan makalede, “Güçlü bir başkanın hiçbir sorunu yok; ancak Türkiye’nin yeni anayasası bunu aşıyor. Ülke, parlamento tarafından çok az kısıtlanan bir 21. yüzyıl sultanıyla karşı karşıya kalabilir. ‘Evet’ Türkiye’yi Erdoğan’ın seçilmiş diktatörlüğüne mahkum edebilir. ‘Hayır’ ise Türklerin Erdoğan’ı sınırlamasını sağlayabilir” denildi. ‘Sorun siyasal İslam değil’ “Erdoğan’ın OHAL ile gücünü suiistimal ettiğini” öne süren yazıda “Sorunun siyasi İslamda değil Erdoğan ve yakın çevresinde olduğu” iddia edildi. Dış dünyanın Türkiye’den vazgeçmemesi gerektiğinin vurgulandığı yazıda, “Eğer Erdoğan kaybederse, Türkiye zor bir geleceği olan zor bir müttefik olacak. Ama eğer kazanırsa ülkeyi seçilmiş bir diktatör gibi yönetebilecek” ifadeleri yer aldı. Yayımlanan bir diğer makalede ise Erdoğan’ın “bütün muhaflileri düşman olarak gördüğü” aktarılarak, “16 Nisan’da ne sonuç çıkarsa çıksın Türkiye karanlık bir döneme giriyor. ‘Evet’ ülkeyi seçilmiş bir diktatöre mahkum ederken ‘Hayır’ oyu Türk demokrasisini kurtaracak” denildi. l Haber Merkezi YILDIRIM İZMİR’DE Evet şartlı zeytin dalı Başbakan Binali Yıldırım, referandum çalışmaları nı sürdürdüğü İzmir’de Kaya Termal Otel’de, ‘Sivil toplum buluşması’ organizasyonunda, kentteki sivil toplum kuruluş ları ve dernek yöneticileriyle kahvaltı yaptı. Yıldırım, “Çö züm sürecine” değinirken, her kesimin “Barışa bir fır sat verelim” Yıldırım demesi üzerine harekete geçil diğini vurgularken, “Ama bu fırsatı terörü azdırmak için fır sata dönüştürenlerin bölgeyi ne hale getirdiğini gördünüz” dedi. Yıldırım, CHP’li Hüsnü Bozkurt’un “‘Evet’ çıkarsa de nize dökeriz” sözlerine atıf ya parak, “Hayır çıkarsa düşmanı İzmir’den denize dökmüş gi bi sevineceğiz’ dediler. Bu bi ze yakışmaz. Biz ‘Evet’ çıkarsa onları da çağıracağız, yanak larından öpeceğiz” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Evet mi, hayır mı?.. Pazar günü halkoyuna sunulacak olan “Anayasa Değişikliği Kanunu” evet ve hayır ekseninde nasıl tartışıl de devlet başkanı ve devletin başı gibi ifadeler kullanılıyor. Kurullar yerine kişi, kurul kararları ve karma işlemler yerine malı? Türkiye’nin gerçek gündemi ve değişiklik gerekçesi örtüşüyor mu? Bu soruların yanıtını anayasa hukukçusu İbrahim Ö. Kaboğlu Cumhuriyet’in Akademi ekinde şöyle veriyor: tek kişi işlemleri öngörülüyor... ” Bir başka soru... Yasama güçlendiriliyor mu yoksa zayıflatılıyor mu? “1982 Anayasası’nda yasa ma yetkisi Türk milleti adına TBMM’nindir. Bu yetki devredilemez yazılıdır. “Toplumsal güvenlik, iktisadi kriz ve genelleşen ağır insan hakları ihlalleri, yürürlükteki anayasa Yasama yetkisinin genelliği ilkesini ortadan kaldıran 6771 sayılı kanun, TBMM’nin denetim yet dan mı kaynaklanıyor? Gerçek gündem, anayasa nın kendisi mi yoksa ‘anayasal düzen’in askıya alınması mı? Anayasasızlaştırma süreci, 16 Ekim 2016 günü itiraf edildi ve anayasa değişikliği için düğmeye basıldı. kisini de kısıtlıyor.” HHH Tarafsız ve bağımsız yargı sağlanabilir mi? Prof. Dr. Kaboğlu’nun yanıtı şöyle: “Yargı için tarafsızlık ilkesi öngörülmekle birlikte, yargının üst Vesayetçi anayasa, cumhurbaşkanının kökeni, hükümet sis örgütü, partizanlık yolu açılan cumhurbaşkanlığı tarafından temi ve sayısı, Türkiye’nin deneyimi ve dünya pratikleri gibi kavramlara dayanan genel gerekçede ‘15 Temmuz 2016’da millet iradesiyle oluşan iktidarı hazmedemeyen vesayetçi anlayış, baş doğrudan ve dolaylı olarak oluşturulacak. Bütün yargı mensupları konusunda karar verme konumunda olan Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), cumhurbaş ka bir kisve ile başını kaldırmış’ deniliyor. kanınca doğrudan ve muhtemelen TBMM’deki çoğunluğu tara Soru: 15 Temmuz darbecileri, fından, yargının kendisi tamamen anayasanın hangi vesayetçi ku dışlanarak belirlenecek. rumu ile devlete sızdı? Siyasi kişi ve organların güdü Bunun nedeni anayasanın âmir hükümlerini sürekli ihlal değil mi? Anayasa cemaatlere neyi ver mü altındaki yargı mensuplarının tarafsız karar vermeleri çok zor. Zira bağımsızlık (statü) olmadan meyi emrediyordu? Türkiye’nin gerçek gündemiy tarafsızlık (erdem) beklentisi, açık bir çelişkidir.” le gerekçe örtüşmediği gibi, yaklaşık 200 yıllık siyasal ve anayasal deneyimin üstüne sünger çeken Prof. Dr. Kaboğlu, “evet” ve “hayır”ın anayasa ve demokrasi bakımından anlamı nedir soru bir düzenlemenin gerekçesi olarak kabul edilemez.” HHH Kaldırılan anayasal kurumlar hangileridir? suna verdiği yanıtta şöyle diyor: “Evet: 16 Nisan oylamasında evet, anayasal ve siyasal birikim bakımından tarihimizde en büyük kırılmayı beraberinde getirecek. Bu soruya şu yanıtı veriyor Prof. Dr. Kaboğlu: “Hükümet doğrudan kaldırılı 6771 sayılı kanun, 1982’den sonra yapılan değişiklikler sonucu edinilen anayasal kazanımları yor, hükümete ve cumhurbaşkan ortadan kaldırdığı gibi, kabul edillığına ait tüm yetkiler bir kişiye ve mesi durumunda yeni bir anaya riliyor. sanın da önünü kapatacak. Aynı kişiye artı yetkiler de verili Hayır: Kazanımları sahiplenme yor. Bunlar cumhurbaşkanlığı ka fırsatı yaratacak olan ‘hayır’ ise rarnamesiyle düzenlenecek. Cumhurbaşkanı olan kişi ay nı zamanda parti başkanı olabi yeni ve demokratik bir anayasanın yolunu açmış olacak. Bu ağır baskı ortamında ‘hayır’lı lecek. sonuç, Türkiye tarihinin en büyük Bu bakımdan, aslında cumhur ‘demokratik devrimi’ olarak da başkanlığı da kaldırılıyor. Metinde görülebilir...” HDP SÖZCÜSÜ BAYDEMİR: Meşruiyet tartışılacak HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen HDP Sözcüsü Osman Baydemir, OHAL’den sonra cezaevlerindeki insan hakları ihlallerinin her geçen gün arttığını belirterek, “20 farklı cezaevinde toplamda 183 siyasi mahkum süresiz, dönüşümsüz açlık grevlerine devam ediyor. Siyasal iktidar açlık grevi ile somut adım atmazsa kendisi sorumlu olacaktır” bilgisini verdi. Referandum mitinglerini düzen leyen partililerin gözaltına alındığını, otobüs şoförlerinin tutuklandığını ifade eden Baydemir, “1718 arkadaşımız gözaltına alındı, 399 kişi tutuklandı. 5 arkadaşımız yaralandı. Referandum materyallerimiz 22 yerde engellendi. Bu paket geçse bile 17 Nisan sabahı bu ülkedeki ilk tartışma bu paketin meşruiyet krizi olacaktır” dedi. Baydemir, “Bütün bu zulüm politikalarına rağmen ‘hayır’lar halen açık ara önde” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Satırlı saldırı girişimi HDP’nin Edremit İlçe Örgütü tarafından düzenlenen mitinginde konuşan HDP PM Üyesi Cafer Çelik’e elinde satır bulunan bir kişi saldırmak istedi. Alandaki partililer saldırganı linç etmek istedi. Gözaltına alınan şüpheli emniyete götürüldü. Öte yandan HDP’nin Denizli İl Başkanlığı binasına önceki gece giren kişi ya da kişiler duvarlara “Geldik yoktunuz başkan” ve “Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin” yazdı. Binadan monitörleriyle birlikte iki bilgisayar kasası çalındı. Burhan Kuzu sorulara kızdı AKP milletvekili Burhan Kuzu ile CNN Türk sunucusu Nevşin Mengü’nün arasında ‘soru’ gerginliği yaşandı. Canlı yayınında Mengü, getirilmek istenen sistemle başkanın yardımcılarını atayacağını, HSYK üyelerini seçeceğini ifade ederek, yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin tek elde toplanacağı şeklindeki eleştirileri sordu. Sorulara kızan Kuzu, Mengü’nün Kemal Kılıçdaroğlu gibi konuştuğunu iddia ederek “Eğer program yapacaksak... Yapmayacaksak başka türlü davranalım!..” dedi. DARBE MAĞDURU KADINLAR: 12 Eylül’de de şimdi de ‘Hayır’ 12 Eylül 1980 darbesinde hüküm giyen 47 kadın, Ankara Mamak Askeri Cezaevi’nde yaşadıklarını aktardıkları “UnutaMamak 12 Eylül Kadınları” isimli kitabın tanıtımı için Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantı yaptı. Kitabı yayına hazırlayan Latife Türkyılmaz, Ayten Saçık, Gülsen Çiftçi ve Selma Güven’in basın toplantısında, okuyucularla birlikte Mamak türküsü söylendi. 12 Eylül döneminde acı dolu an lara rağmen hiçbir şeyden pişman olmadıklarını söyleyen kadınlar “12 Eylül’de de tek adam rejimine ve baskılara Hayır diyorduk. Bugün de tek adam rejimi ve baskılara Hayır diyoruz” dedi. Kadınlar şu ifadeleri kullandı: “Yaşadığımız topraklara borcumuzu ödemek, içinde bulunduğumuz çağa tanıklıktan kaynaklanan tarihi sorumluluğumuzu, bu kitabı yazarak yerine getirmek istedik.” l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle