Katalog

Perşembe 13 Nisan 2017 2 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY/ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Cemaatçi subaylar orduda kritik pozisyonlara nasıl geldi? Siyasi kumpas davalarıyla önlerinin açılmasıyla ve YAŞ’ta AKP’nin ihraç kararlarını engellemesiyle. Yani davalarla komuta kademesi yeniden tanzim edildi. YAŞ’ın senelerce ihraç kararı almamasıyla da cemaatçi subayları ordudan uzaklaştırmanın yolu kesildi. Hava kuvvetlerinde cemaat baskısıyla ayrılan pilotlar için CHP’nin verdiği soru önergelerini iktidar geçiştirmekle yetindi. Bırakalım uyarıları dinlemeyi, bunlar olurken iktidar çevreleri siyasi kumpas davalarına tam destek verdi. Böylelikle darbe girişiminde bulunan askerlerin, girişimde bulunabilecek yerlere kurulmasına katkıda bulundu. Zaten 2010 Anayasa referandumuna mezarlardaki ölüleri oy vermeye çağıran Gülen’le beraber “evet” isteyerek, yargının taşeronluk ihalesini cemaate vermiş Toplu hipnoz deneyine ‘hayır’ lerdi. Böylelikle kumpas davalarının tıkır tıkır işlemesini de sağlamış oldular. Kamuoyunu, devleti siyasi ve askeri bir felakete sürükleyecek istikamette “evet” oyu vermeleri için yanılttılar. Gülen’i sabah akşam övmeleri, yargıdaki cemaat örgütlenmesi sorulduğunda “Buna kargalar bile güler” diyen bakanı, Ahmet Şık’ın emniyetteki cemaat yapılanmasını deşifre eden kita bının toplatılmasını “Bazı kitaplar bombadan tehlikelidir” diye savunan Sayın Erdoğan’ı aklımıza getirmeyelim. Gezi’de beliren toplumsal tepkiyi Sayın Erdoğan’ın Türkçe Olimpiyatları’nda cemaatçilere şikâyet etmesini, kaset kumpasları çıktığında yine Sayın Erdoğan’ın “Bunun neresi özel hayat, bu genel bir ahlaksızlıktır” diye tavrını koymasını görmezden gelelim. Darbeci subaylar terfi merdivenlerini ikişer üçer tırmanırken onların önünü açmak için tutuklanan subaylarla ilgili asılsız haberleri yapan bugünün reisçi medyasını da unutalım. Cemaat medyasında senelerce “vesayeti tasfiye etmek” adına darbeci subayların terfilerine hizmet eden köşe yazılarıyla keselerini dolduran başdanışmanları, AKP milletvekillerini, bugünün herkesten reisçi gazetecilerini de bilmezden gelelim. Bütün bunları unutmamızın tek yolu, toplu bir hipnoz seansı. İşte bu referan dumdaki “evet” kampanyasının amacı da bu. Cemaatin devleti ele geçirmesindeki büyük sorumluluklarını unutturmak. Bütün hakikatlerin tersine çevrilmesi, sorumlulukların başkalarının üzerine atılmasının sebebi pazar gününe kadar bu toplu hipnoz seansını tamamına erdirmek. En ufak hayır sesine dahi tahammül edilmemesinin gerekçesi de bu. Yapmaya çalıştıkları büyü için herkesin daima ve sadece onları dinlemesi gerek. Ancak vakit, cemaati bu devletin başına sarmanın siyasi hesabını verme vakti. Haziran seçimlerinden sonra kan gövdeyi götürdü. İstikrar ve güvenlik için oy istediler ve aldılar. Sonuç? Sayısız terör saldırısı ve eski ortaklarından gelen bir darbe girişimi. Bugün devletin bekası için yine oy istiyorlar. Geçen sefer neler yaşadığımız ortada. Ne için oy isteseler tam tersi olduğuna göre, devleti yaşatmak için oylar “hayır”a... Vicdanlar rahatsız Kamu Denetçiliği Kurumu 15 dakika kuralı nedeniyle YGS’ye giremeyen adaylara yönelik tavsiye niteliğindeki kararını bir hafta içinde verecek Figen Atalay da uygulanmamasını, sınavlara Bu yılki Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS), başvurduğu hal herhangi bir nedenle zamanında gelemeyen öğrenciler için “geç kalanlar sınıfı” oluşturulmasını önerdiler. de 102 bin 949 aday katılmadı. Geçen yıl bu rakam 61 bin 482 100 başvuru idi. Sayının bu kadar artmasın Başdenetçi Şeref Malkoç, kuru da, ÖSYM’nin bu yıl başlattığı ma, bugüne kadar mağdur oldu “09.45 kuralının önemli ölçüde ğunu söyleyen 100 adayın baş etken olduğu tahmin ediliyor. vurduğunu, bu konuda ÖSYM ve Kamu Denetçiliği Kurumu, sı YÖK yetkilileri ile görüştükleri nava giremeyen adayların so ni anlatarak şunları söyledi: “Vic runlarını çözüme kavuşturabil danları rahatsız eden bir mağ mek amacıyla bir aydır çalışı duriyet var. Görüşmelerimiz ta yor. Başdenetçi Şeref Malkoç ve mamlanmak üzere. Dostane çö eğitim konusunda çalışan denet züm arayışı içindeyiz. Kuralı boz çi Arif Dülger, eğitim editörleriy madan, sıralamada dengesizlik le bir araya gelerek görüşlerini yaratmadan ne yapabileceğimizi sordu. Gazeteciler, ‘sınava baş düşünüyoruz. Tavsiye niteliğinde vurup katılamayan 102 bin aday kararlar alıyoruz ama arkamızda için mayıs ayında yeni bir sınav kamuoyu vicdanı var. ÖSYM yap yapılmasını, 15 dakika kuralının tığı işin doğru olduğuna bizi ik hem haziran ayında yapılacak Li na etmeye çalıştı, ama şimdi fena sans Yerleştirme Sınavları’nda noktada değiliz.” hem de bbuinzpdoainntsiolannradkeniiszı1n7a9vx2l5a0r.pdf 1Ka1m2/u04D/1e7net0ç9i:l5iğ5i Kurumu’na (KDK) idarenin eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışları sonucu; hak ve özgürlükleri ihlal edilen, gerçek ve tüzel kişiler ile yabancı vatandaşlar; elden, posta, eposta, faks ve ebaşvuru sistemi ile ayrıca valilikler ve kaymakamlıklar aracılıyla kuruma başvurabiliyor. Şikâyetleri, [email protected]’ye iletmek mümkün. Kuruma gelen şikâyetler yasa gereği en geç altı ay içinde çözülüyor. Başvurular ücretsiz, istenirse gizlilik uygulanıyor, başvuru yapıldığında dava açma süresi duruyor. Kamu denetçisi Arif Dülger, şimdiye kadar 09.45’te salona girmediği veya geç kaldığı tespit edilen 1457 aday olduğunu, sınava başvurup katılmayan 102 bin 949 adayın bulunduğunu söyledi. Bu konudaki raporun önümüzdeki hafta içinde tamamlanarak kamuoyuna açıklanması bekleniyor. l İSTANBUL AKP İLÇE BAŞKANI YASAK TANIMADI Geç kalan kızını sınava aldırmış 12 Mart’ta gerçekleşen Yükseköğretime Girişi Sınavı’nda kapıların saat 9.45’te kapatılması nedeniyle binlerce öğrenci mağdur olurken, AKP’li bir yöneticinin kızının 9 dakika geç kalmasına rağmen salona alındığı iddia edildi. Halk TV’de yer alan görüntülere göre, AKP Şanlıurfa Birecik İlçe Başkanı Müslüm Kayapınar’ın kızının, sınavın başlamasından 9 dakika geçmesine rağmen içeriye alındığı iddia edildi. Cep telefonuyla kaydedilen görüntülerde, Kayapınar’ın görevlilere kendini tanıttıktan sonra kızının sınav salonuna sokulduğu görülüyor. 9.45 kuralı nedeniyle bir senelik emekleri boşa giden binlerce öğrenci mağdur olmuş, psikolojisi bozulan bir öğrenci de intihar etmişti. l Haber Merkezi Demokrasiyi katlediyorlar Niçin, Referandum’daki maddeler üzerinden “evet” denmesi gerektiğini anlatmıyorlar? Niçin Referandum maddelerini açıklamak yerine Kılıçdaroğlu’na saldırıyorlar? Niçin Referandum’la ilgisi olmamasına karşın 15 Temmuz öyküleri anlatıyor, oradan mağduriyet devşirmeye çalışıyorlar? Niçin Hazreti Peygamber’e kadar giden dinsel söylemlere sığınıyor, halkın din duygularını istismar ediyorlar? Niçin haksız ve hukuksuz bir biçimde, bir Kanun Hükmünde Kararname ile medyadaki propaganda eşitliği, adaleti ve şeffaflığı ilkesini kaldırdılar? Niçin bütün devlet aygıtını, idarecileri, güvenlik güçleri, savcıları ve yargıçları ile “Hayır” diyecekleri korkutmak ve susturmak için baskı aracı olarak kullanıyorlar? Niçin bütün medyayı “Evet” için seferber ettiler, “Hayır” seçeneğine kapattılar? Çünkü demokrasiyi katlediyorlar: Üstelik bunu, antidemokratik bir biçimde, kamuoyu üzerinde baskı kurarak, amaçlarını seçmenden gizleyerek yapıyorlar. HHH Niçin, referandum ile getirdikleri değişikliklerin tam tersini söylüyorlar? Niçin, yargıyı kendilerine bağımlı hale getirdikleri halde bağımsızlaştırdıklarını iddia ediyorlar? Niçin Meclis’i zayıflattıkları halde güçlendirdiklerini söylüyorlar? Niçin Cumhurbaşkanı’nın yargılanmasını neredeyse olanaksızlaştırdıkları halde, hesap sorulabilirliğini artırdıklarını iddia ediyorlar? Niçin seçilmemiş kişilerle Türkiye’yi yönetmeyi önerdikleri halde, milli iradeyi güçlendirdiklerini öne sürüyorlar? Niçin Cumhurbaşkanı’na Meclis’i feshetme yetkisi verdikleri halde, kelime oyunlarıyla bunu inkâr ediyorlar? Niçin Cumhurbaşkanı’nın kaç defa seçilme olanağının olduğunu, Türkiye’yi ne süreyle yöneteceğini gizliyorlar? Çünkü seçmeni aldatıyorlar: “Demokrasi” diye diye Demokrasiyi katlediyorlar! Balon yakında patlar3 bin TL para cezası verildi. O da ertelendi Dayakçı ‘Kazalara masraftan kısma neden oldu’ öğretmene komik ceza Beyoğlu’ndaki bir ilköğretim okulunda, ödevini yapmadığı gerekçesiyle 13 yaşındaki öğrencisinin elini tahta cetvelle kıran öğretmen Serdar T. (28), 3 bin TL ad Son dönemde Kapadokya Bölgesi’nde sık görülen sıcak hava balonu kazalarına turizmdeki krizin neden olduğu belirtildi. Uçuş sayısında önceki yıllara oranla en az 10 bin azalma meydana geldiği, bunun yansıması olarak yabancı ve uzman pilotların, firmaların verdiği yeni ücretleri kabul etmediği, asgari ücretle bile çalışan pilotların kaliteyi düşürdüğü ileri sürüldü. İsminin gizli kalmasını tasarrufa gittiklerini söyleyen pilot şunları söyledi: “Firma sahipleri pilot ücretlerinde indirime gitti. Çok tecrübeli yabancı pilotlar da ülkelerine döndü. Hatta bazı firma yöneticilerinin gaz giderini azaltmak için vadilere alçalıp yükselmeye, gaz fazla gitmesin diye müsaade ettirmediklerini duyuyoruz. Sepeti büyük olduğu için 2 pilotla kalkması gereken balonları tek pilotla uçuran firmalar bile var.” li para cezasına çarptırıl isteyen bir pilot, propan Bölgedeki balon firmaları dı. Verilen ceza, miktarı ve sanığın sabıkasız oluşu nedeniyle 5 yıl süreyle ertelendi. Türkçe öğretmeni Serdar T., geçen yıl, 13 ya gazına gelen zamlar nedeniyle şirketlerin bir saatlik gezinin rüzgâr çıktı gibi bahanelerle yarım saatte tamamlanmasını istediklerini öne sürdü. Yolcu sayısındaki azalma ve uçuşta alınan ücretlerin düşürülmesi nın ağırlıklı olarak 150200 bin sterline İngiltere’de sıcak hava balonu yaptırdıkları, bazı firmaların ise ucuz olsun diye Mısır gibi ülkelerden, kullanılmış veya Uzakdoğu yapımı ucuz sıcak hava balonunu da Kapa şındaki öğrencisi Tu nedeniyle firmaların pilotlar dokya semalarında uçurdukları ba K.’nin ödevini yap dahil personel giderlerinde ileri sürüldü. l DHA madığını gördü. “Bir da C ha ödevlerinizi yapma M dan buraya gelmeyecek siniz” diyerek eline üç Y adet tahta cetvel alan öğ CM retmen, cetvelleri birleş MY tirerek Tuba K.’nin avu cuna sertçe vurdu. CY Acıdan ağlayan çocuk CMY eve gitti. Okula eli sarılı giden Tuba K.’nın ağrı K Resmen işkenceları gittikçe arttı. Hasta neye gidilince, çocuğun başparmağında kırık tespit edildi. Savcılık öğretmen hakkında kasten yaralama suçundan 4.5 yıla Tecavüz mağduru çocuktan 6. kez rapor istendi Diyarbakır’da 2009’da 13 por aldırılırken iki yıl sonra yaşındayken cinsel istis sanık S.T. tahliye edildi. Mah kadar hapis istemiyle da mara uğradığı için 5 kez rapor keme D.Ü. Tıp Fakültesi rapo va açtı. aldırılan M.T.’nin, yeniden ru ile Çocuk Hastanesi raporu Yalnızca 3 bin TL radyoloji ünitesi olan bir dev arasında çelişkiyi gidermek let hastanesine sevk edilerek için mağdurenin İstanbul Adli İstanbul Asliye Ceza yaşının tespiti için rapor aldı Tıp Kurumu’na sevk edilmesi Mahkemesi, sanık öğret rılmasına karar verildi. ne karar verdi. meni “kasten basit yarala M.T., 2009’da ekmek al Çocuklarının psikolojisi mak” suçundan 120 gün mak için evden çıktığını ve nin bozulması üzerine bir da adli para cezasına çarp sokakta tanıştığı kişinin cin ha rapor aldırılmasını isteme tırdı. Öğrencisini, “Kamu sel istismarına maruz kaldı yen ailesi ise kendilerine ula görevlisinin sahip bulun ğını iddia etti. Diyarbakır Ad şılmaması için 3 kez adres duğu nüfuzu kötüye kul li Tıp Kurumu’na sevk edilen değiştirdi. Geçen gün görü lanılmak suretiyle kas M.T.’nin, ruh sağlığının bo len davanın 30’uncu celsesin ten yaraladığı” gerekçe zulduğu belirtildi. İncelemede de mahkeme mağdurenin yaş siyle ceza artırımına gi mağdurenin iç çamaşırından tespiti için hastaneye sevkine den mahkeme, sanığın alınan sperm ile tutuklanan karar verdi. M.T.’nin avukatı 150 gün karşılığı olan 3 S.T.’den (21) alınan örnekle Gevriye Atlı, sanığın tutuksuz bin TL adli para cezasına rin birbiriyle biyolojik uyum olarak normal hayatına devam mahkum edilmesine ka sağladığı tespit edildi. İddia ettiğini, mağdurun ise 7 yıldır rar verdi. l İSTANBUL/ namede, S.T. için 30 yıla ka rapor eziyeti çektiğini söyledi. Cumhuriyet dar hapis istendi. 2010’da baş “Ailenin nerede oturduğunu layan davada aileye 5 kez ra bilmiyoruz” dedi. l DHA C MY B