28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 12 Nisan 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Davalar birleşti ekonomi 9 Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla hakkındaki iddianame, Rıza Sarraf için hazırlanan iddianameyle birleştirildi. İkili 24 Nisan’da hâkim karşısına çıkacak New York’ta yatırımcı görüşmelerinden dönerken havaalanında tutuklanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ile Amerika’da tutuklu bulunan İran asıllı işadamı Rıza Sarraf’ın davaları birleştirildi. Atilla, İran yaptırımlarını ihlal ettiği iddiasıyla 27 Mart’ta tutuklanmıştı. Atilla hakkında hazırlanan iddianamede de genel müdür yardımcısı, Rıza Sarraf ile benzer şekilde İran’a yönelik ambargoları delmek ve Amerikan finans kurumlarını zarara uğratmak gibi iddialarla suçlanmış ve hakkında 50 yıl hapis cezası istenmişti. Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, davadan ayrılan New York Eyaleti Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın vekili olan Joon H. Kim imzasıyla açıklanan kararda ikili hakkında 30 sayfalık bir iddianame hazırlandığı belirtildi. Silah iddiaları Sözcü’nün haberine göre ise ikinci iddianamede, İran’ın Irak ve Suriye’ye ‘yasadışı yollardan silah, mühimmat, savaşçı göndermesine’ ilişkin detaylar da yer aldı. İddianamede Sarraf, Atilla ve diğer suç ortaklarının ilişkide olduğu İran şirketleri arasında Mahan Air de sayıldı. Sarraf ve Atilla 24 Nisan tarihinde New York’ta hâkim karşısına çıkacak. 22 Mart 2016’dan beri tutuklu olan İran asıllı iş adamı Rıza Sarraf, hem Türkiye’de hem de Birleşik Arap Emirlikleri’nde yönettiği şirketler ağıyla İran yaptırımlarının etrafından dolaşmakla suçlanıyor. ABD, Sarraf’ın söz konusu işlemler için Halkbank’ın üst düzey yöneticilerine ve bazı hükümet görevlilerine milyonlarca dolar rüşfet verdiğine dair kanıtları bulunduğunu açıklamıştı. Şimşek: Arkasındayız Öte yandan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Halkbank’ın devlet olarak ar kasında olduklarını söyledi. İs nun yaptığı çalışmalar, gerek tanbul Portföy tarafından dü Adalet Bakanlığımızın yaptığı zenlenen bir toplantıda konu incelemeler, Halkbank’ın hiç şan Şimşek, Atilla’nın tutuk bir işleminin küresel normla lanmasının bankanın euro ra aykırı olmadığı bond ihracını ve yurtdışı borç nı net bir şekil lanmalarını nasıl etkileyece de ortaya ko ği ile ilgili bir soruya şu yanıtı yuyor.” verdi: “Halkbank hâlâ kontrolü devlette olan bir banka, biz devlet olarak bankamızın arka l Ekonomi Servisi sındayız. Bu bankanın bugüne kadar olduğu gibi reel sektöre, esnafa destek olma kabiliyetini devam ettirmesi noktasında ne gerekiyorsa yapacağız. Basit bir mesaj” dedi ve ekledi: “Gerek bankamızın yaptı ğı çalışma, gerek bağım sız denetim kuruluşu Mehmet Şimşek Açık 17 aydır sürüyor Otomobil yüzde 54.9 azaldı. Şubatta 3.53 milyar dolar olan cari açığın, enerji faturasındaki artış ve Kayıtlı araç turizm gelirlerindeki zayıflık nedeniyle açıktaki artışın sürmesi bekleniyor sayısı düştü Şubatta trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı, ocağa göre yüzde 49.5 azaldı. Bu azalış otomobilde yüzde 54.9, minibüste yüzde 47, otobüste yüzde 22.5, kamyonette yüzde 60.1, kamyonda yüzde 28.7, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 28.5 oldu. TÜİK verilerine göre, trafiğe bu yılın ocakşubat döneminde 193 bin 656 taşıtın kaydı yapılırken, 15 bin 201 taşıtın da trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 178 bin 455 arttı. Trafiğe kayıtlı araç sayısı şubat ayı sonu itibarıyla 21 milyon 268 bin 879 oldu. Bu taşıtların yüzde 53.8’ini otomobil, yüzde 16.4’ünü kamyonet, yüzde 14.1’ini motosiklet, yüzde 8.4’ünü traktör, yüzde 3.9’unu kamyon, yüzde 2.2’sini minibüs, yüzde 1’ini otobüs, yüzde 0.2’sini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. l Ekonomi Servisi Takeda: Hedef yüzde 10 büyüme İlaç şirketi Takeda’nın Türkiye Genel Müdürü Gamze Yüceland, 2016’da yüzde 15 büyüyen ilaç pazarının bu yıl yüzde 10’unun üzerindeki büyümesini sürdüreceğini belirtti. Yüceland, öncelikli pazarlardan biri olarak belirledikleri Türkiye’de sunacakları yeni ürünlerin desteğiyle pazarın üzerinde büyümeye devam edeceklerini söyledi. Türkiye pazarına 2009’da giren Takeda hematoloji, onkoloji, gastroenteroloji, solunum, metabolizma, enfeksiyon, kas ve iskelet sistemi tedavi alanlarında faaliyet gösteriyor. Yüceland’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de kamunun ilaç harcamaları bu yıl 24 milyar lira olması bekleniyor. Takeda Türkiye’de 300 çalışanıyla faaliyet gösteriyor. l Ekonomi Servisi Akbank’ın ödülü EN BÜYÜK İNDİRİM YÜZDE 45 Çok kaza yapanın sigortası 2.137 TL Basamak no Türkiye İstanbul geneli otomobil otomobil Artırım yüzde İndirim yüzde 1. basamak 2.137 2.015 150 2. basamak 1.710 1.612 100 3. basamak 1.282 1.209 50 4. basamak 855 806 5. basamak 727 685 15 6. basamak 599 565 30 7. basamak 470 444 45 TTRÖOİTOaÇaşKMöTMzKatOrgnAteoammreırkoriamukoaatknmblbsçobmoaektiiuaüicbomüykrmrtmsyiköüorsioonsarsn(aS(inbekSkçü(seiiüSrlllnüerıitüücertacüüsrücdiaüdaçhadihal i3hl 1i1lv81e03ü0s1t7küokklootullttkuu)kk))12522.32.21.44.21.0.6.04.037520.4019380p528686501A76r02951i04zm8859a57lmeri Trafiğe tavan geldi Trafik sigortasına tavan iyi sürücü bonusu ile geldi. İstanbul’da iyi sürücülere 470, kötü sürücülere 2 bin 137 lira tavan geldi Son günlerde yeniden gündeme gelen zorunlu trafik sigortasında tavan uygulaması hayata geçirildi. Öncesinde uzun tartışmalar yaşanan ve sektörden fiyatların indirilmesi yönünde bir gelişme yaşanmaması üzerine harekete geçen hazine söz konusu çalışmayı tamamladı. Hazine Müsteşarlığı’nın “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Primlerine İlişkin Genelgesi” kurumun internet sitesinde yayımlandı. Genelgeye göre, yapılan değerlendirme sonucunda, söz konusu sigortanın zorunlu olması ve sigortalılar açısından primlerin öde nebilecek seviyede tutulması hususları göz önünde bulundurularak, 12 Nisan31 Aralık tarihlerinde uygulanmak üzere zorunlu trafik sigortalarına ilişkin bazı kararlar alındı. Komisyon yüzde 10 Tavan fiyat uygulamasında, kaza frekansları göz önünde bulundurularak Türkiye 8 il grubuna ayrıldı. Otomobilde 4. basamakta (daha önce araç sahibi olmayan kişiler) baz alınan tavan fiyat 807 lira olarak belirlendi. Trafiğe ilk çıkacak 4. kategorideki araçlar için (baz il grubunda) azami prim, kamyonette bin 55 lira, motosiklette 329 lira, traktörde 165 lira, minibüste (sürücü dahil 1017 koltuk) bin 418 lira olarak uygulanacak. Öte yandan sigorta şirketleri tarafından uygulanacak aracı komisyonu oranı yüzde 10’dan da az olamayacak. Söz konusu oran, banka ve sigorta muameleleri vergisi, trafik hizmetlerini geliştirme hesabı ve güvence hesabı sigortalı katılım payı hariç, SGK payı dahil prim tutarı üzerinden hesaplanacak. Genelgenin yürürlülük tarihinden önce yapılmış zorunlu trafik sigortası poliçeleri iptal edilerek, yeni poliçe düzenlenemeyecek. l Ekonomi Servisi Cari açık şubat ayında enerji ithalatının dış ticaret açığını artırmasıyla 2.53 milyar dolar oldu. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre cari işlemler açığı yılın ilk iki ayında 5.29 milyar dolar olurken, 12 aylık cari işlemler açığı 33.75 milyar dolara yükseldi. Enerji faturasındaki artış ve turizm gelirlerindeki zayıflık nedeniyle cari açığın önümüzdeki dönemde artmaya devam etmesi bekleniyor. TCMB açıklamasında, “Söz konusu gelişmede, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 420 milyon dolar artarak 3.11 milyar dolara yükselmesi ve hizmetlerde net gelirlerin 232 milyon dolar azalarak 578 milyon dolara gerilemesi etkili olmuştur” denildi. Turizm etkiledi Cari denge geçen yılın şubat ayında 1.96 milyar dolar, 2016 yılının tamamında ise 32.6 milyar dolar açık vermişti. Finansbank ekonomisti Deniz Çiçek, turizm gelirlerindeki düşüş hızının Rusya ile jeopolitik tansiyonun düşmesine paralel yavaşladığını belirterek, “Ancak jeopolitik belirsizlikler nedeniyle Avrupalı turist sayısında düşüşün büyük oranda devam etmesiyle turizm gelirlerinde iyileşme bu yıl sınırlı olacak gibi görünüyor” dedi. l Ekonomi Servisi ka8y5y0ımşirakteatnedı BlkdmakmdğCfalaitniiaaeralnııaEmşynşşnTaC,iknkiyttiraüşo“abıimakıok.bŞmlbrlyinlanserİkaiıuayş,şiriatoirkıakıçy“edmıynadmlytaEieidenla,bulneğö’aıiadnFrukAreinSutYtemiE8rkeaiksmaebiT5ıdşmnıkaanrrşaÖ0tdeaeddpvrel’Çdnainıeısidiknmyslu”bdaoceeaşliraiameircdnyirumartbıiy8skbbdımypfalıüıae5mueöam”şdcNztr0lıdkıükllaaanşeau’aoeadm.ddatrtrydnışeOeeaae.übyiiunlntrn.Şeidııtşklbamrliiufeatanşeaanurkttz.e Harvard yaz okulu Akbank Düşünce Kulübü üyelerinin “Y kuşağı bir bankadan ne bekler?” temasından yola çıkarak şekillendirdikleri projeleri, değerlendirilerek birinciliği kazanan projenin sahibi olan üye bu yıl da Harvard Üniversitesi Yaz Okulu bursu ile ödüllendirildi. Bu yıl dokuzuncusu yapılan yarışmada, Y kuşağının bir bankadan ne beklediği içgörüsünden yola çıkarak projeler hazırladı. Değerlendirme sonucu, bu yılın birincisi seçilen Bilgi Üniversitesi’den Aslı Yürük, Harvard Yaz Okulu ödülünü kazandı. Hacettepe Üniversitesi’nden Derya Selin Aydın ikinci olurken, Boğaziçi Üniversitesi’nden Alper Binici üçüncü olarak Akbank hediye çeklerinin sahibi oldular. l Ekonomi Servisi Arçelik’ten gerçeğe en yakın renkli televizyon Arçelik, Türkiye’nin ilk ‘Quantum Dot Televizyonu’nu üretti. Ma yısta tüketicilerle buluşacak Arçelik nanoteknoloji ürünü Quantum Dot TV ile ‘gerçeğe en yakın renklerle’ televizyon izleme deneyimi sunacak. Quantum Dot TV’de 1 milyar renk sunan 10 Can Dinçer bit panel teknolojisi ile standart TV’lere nazaran 64 kat daha zengin renk paletine ulaşmak mümkün. Arçelik, nanoteknoloji ürünü Quantum Dot TV’sini; 55 inch ekranda 5 bin 999 TL’ye ve 65 inch ekranda 8 bin 999 TL’ye tüketicileriyle buluşturacak. Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer, Quantum Dot TV teknolojisini Türkiye’de ilk Arçelik’in üretmesinden dolayı gurur duyduklarını söyledi. l Ekonomi Servisi 325 bin abonenin elektrik borcu siliniyor CK Boğaziçi Elektrik, yaklaşık 325 bin abonenin toplam 1.9 milyar liralık bor cunu kapatabilmesi için ‘Silelim Gitsin’ kampanyası başlattı. CK Boğaziçi Elektrik, 1.4 milyar li raya ulaşan alacağını silecek. Mesken, sanayi kuruluşu ve ticaretha neleri de kapsayan kampanya çerçevesinde Şubat 2007 ve öncesine ait borçların tamamında anaparanın yüzde 35’e kadarı, Mart 2007 ile Nisan 2013 dönemleri arası borçlarda ise anaparanın yüzde 25’e kadarının silinebilmesi sağlanacak. CK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal “Kampanya 2013 Nisan ayından önceki döneme ait elektrik borçlarını kapsayacak” dedi. Kampanyadan yararlanmak isteyenlerin 30 Haziran’a kadar başvurmaları gerekiyor. l Ekonomi Servisi İktisadi Kalkınma’dan burjuva demokrasisine Alternatif İktisadi Kalkınma Kuramları El Kitabı, Edward Elgar Yayınları, 2016. Yazarları: Erik Reinert, Jayati Ghosh ve Rainer Kattel. Kalkınma sorunsalını ve kalkınma kuramlarını yeniden iktisadın ana gündem maddesi haline getirmek üzere kaleme alınmış dev bir katkı. “Büyüme” ve sözcüğün daha geniş kavramsallaştırılması olan kalkınma, iktisat biliminin en eski; hatta iktisadın bir bilim olarak doğuşunun ardında yatan en önemli kavramlar arasında kuşkusuz. Örneğin, iktisat kuramlarının ana dönemeçlerinden birisi olan Adam Smith’in eserinin üst başlığı, Ulusların Zenginliğinin Nedenleri Üzerine Bir Sorgulama temasını taşımaktaydı. Uluslar neden ve nasıl zenginleşir? Büyümenin kaynakları nelerdir? Kalkınma nasıl sağlanır?.. Bu sorular klasik dönem iktisat politikası arayışlarının odak noktalarını oluşturmaktaydı. Klasik ekonomi politik, belki de homo sapiens diye nitelendirilen “düşünen insanın” ilk sorularından birisini günümüze değin taşımaktaydı: İçinde yaşadığımız toplumun kaynakları nasıl büyütülür? Sorun bir hacim sorunudur. Ancak, iktisadi düşünce sistematiğinde yirminci yüzyıldan başlayarak ve özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında “hâkim ana akım” iktisat felsefesi haline geçecek bir dönüşüm yaşandı: Verili kaynakların yeniden en etkin dağılımı. Var olan kaynaklar nasıl yeniden dağıtılırsa hem tüketici, hem de üretici refahı maksimum kılınabilir? Hâkim sorunun dönüştürülmesi basit bir entelektüel ilgi kaymasından ibaret değildir; artık iktisadi düşünce, kaynakların geliştirilmesi (kalkınma sorunu) ile değil, var olan kaynakların yeniden dağıtılarak etkin hale getirilmesi (istikrar sorunu) ile ilgilenmektedir. İktisat öğrencilerine daha ilk derslerinde ezberlettirilen yepyeni bir tanım geliştirilmiştir: Kıt kaynakların sınırsız ihtiyaçları karşılamak için dağılımı... Dikkat ediniz: Kaynaklar kıttır, sorun kaynakları genişleterek üretmek değil, veri kabul edip, verimli olarak kullanabilmektir. İktisat biliminin ele aldığı sorunlar giderek “kalkınma” odağından sıyrılıp, “verili kaynak dağılımı” ve “istikrar” konularına indirgendikçe, analiz yöntemleri de sınıfsal içeriğini ve tarihsel/sosyal perspektifini terk edip, tarihdışı, sosyal gerçeklerden bağımsız bir matematiksel akrobasiye dönüştü. “Piyasa dengesi” kavramı adeta kutsallaştırıldı. Dahası, “denge” sadece arz ve talebin eşitlendiği güncel piyasa dengesini değil, zamanlar, nesiller, ülkeler, .. arasında her an, her koşulda anında ulaşılabilecek mistik bir hedefe dönüştürüldü. Mesleğe yeni atılan genç iktisatçılar bu mistik ütopyaya ulaşmak için en sofistike, en karmaşık matematiksel ve istatistiksel aletleri çantalarına yerleştirmeye koşullandırıldılar. Kalkınma kavramı ders kitaplarından çıkartılırken, “kalkınmakta olan ülkeler” kavramının yerini “yükselen piyasa ekonomileri”; “sınıfların” yerini “piyasa oyuncuları”; “emperyalizm ve sömürü” kavramlarının yerini “küreselleşmeyi kucaklamak ve yoksullukla mücadele” türü yeni ve içeriği boşaltılmış renkli söz oyunları aldı. Bu gelişmeler yaşanırken, küresel boyutta hâkim sınıfların yönetim, adalet ve hukuk olgularına bakışında da önemli dönüşümler yaşanmaktaydı. Söz konusu dönüşümleri, Prof. Dr. Bilsay Kuruç, bundan yaklaşık bir ay kadar önce Uğur Mumcu Haftası vesilesiyle Ankara’da düzenlenen bir panelin açış konuşmasında şu sözlerle değerlendirmekteydi: “Uluslararası sermayenin kabaca 1990’lardan bu yana yeni demokratik kurumlar ve kavramlar geliştirmeye niyeti yoktur.” Bunun nedenini burjuva demokrasisinin bundan böyle sermayenin birikim ve kâr olanaklarına engel oluşuna mı; ya da burjuvazinin artık yeni kurumları tarih sahnesine taşımaya gücü kalmayışına mı bağlamamız gerektiğini (şimdilik bu yazının sınırları içerisinde) bilemiyoruz... Ancak Bilsay Hoca’nın bir ek değerlendirmesi daha vardı: “Ulusal burjuvazi de bu durumdan hiç tedirgin değildir... Hatta denilebilir ki bu antidemokratik dönüşümü sineye çekmekten de rahatsızlık duymamaktadır.” İktisadi kalkınma diye söze başladık, nereden nereye geldik... Kuyumcular altın tahviline karşı çıkıyor Altın tahvili ile yastık altı altınların finansal sisteme katılması planı, kuyumcuların tepkisini çekti. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırmak amacıyla ‘altın tahvili’ ve ‘altına dayalı kira sertifikası’ olmak üzere 2 yeni yatırım aracını finansal sisteme katacaklarını açıklamıştı. Hükümetin altın yatırımı ile ilgili attığı bu adım kuyumcu esnafında rahatsızlığa neden oldu. İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel, düzenlemeyi eleştirerek sistemin kuyumcuya zarar, bankalara yarar sağlayacağını söyledi. Kuyumcuların bu düzenlemeyle zor günler geçireceğini söyleyen Baransel’e göre, altın üzerinden yapılan tahvil halka da zarar verecek. Baransel, “Yaptılar da ne oldu, insanları zarar ettirdiler. Banka altını alırken düşük değerle alıyor. Tahvili bozacağı zaman da piyasanın altında değer biçiyor” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle