20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Pritzker Ödülü, Katalan mimarların oldu Mimari dünyasının en prestijli payesi sayılan Pritzker Ödülü bu yıl üç katalan mimara verildi. 1988’den beri birlikte çalışan ve Olot adında küçük bir Katalan kentinde yaşayan Rafael Aranda, Carme Pigem ve Ramon Vilalta yaptıkları binalar da yerel bağlama ve manzarayla uyuma önem veriyorlar. Işık, gölge ve kütleyle oynamalarına izin veren materyalleri ustaca kullanmalarıyla tanınan üçlü için Pritzker jürisinden Glenn Murcutt, “Materyal birliğinin bir binaya büyük bir güç ve sadelik verebileceğini kanıtladır” yorumunu yaptı. Murcutt sözlerine şöyle devam etti: “Bu üç mimarın işbirliği şiirsel düzeyde tavizsiz bir mimari üretiyor ve geçmişe saygı gösteren zamansız işlere imza atarken şimdi ve geleceğe ışık tutuyorlar.” MtariltlıişKmüallatrülar bŞauşrlıayosırCuma3Mart2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] 15 İsrailli fotoğrafçı David Rubinger yaşamını yitirdi Bir dönem TimeLife için fotomu habirlik yapan David Rubinger 92 yaşında Sonuncusu 28 yıl önce düzenlenen ‘Milli Kültür Şurası’ tarihinde üçüncü kez, referanduma çeyrek kala toplanıyor. Türkiye’nin kültür sanat politikalarının belirlenmesi için siyasi bir belge niteliği hayata veda etti. Rubinger, özellikle Altı Gün Savaşı olarak olacağı açıklanan şura öncesi, kültür sanat dünyasından çeşitli isimlere görüşlerini sorduk. Anayasada üç senede bir düzenlenme lık resmi internet sitesinde şura öncesi toplantılara katılan isimler arasın si gerektiği yazması da Beşir Ayvazoğlu, Ha na rağmen sonuncu san Bülent Kahraman, İs su 28 yıl önce yapılan Milli Kültür Şurası bugün başlıyor. İl EZGİ ATABİLEN kender Pala, Mehmet Çebi, Fatih Andı, Hasan Kaçan, Ali Saydam, Doğan ki 1982, ikincisi ise 1989 yı Hızlan, Selim İleri, Ümit Me lında düzenlenen şuranın riç, Erhan Afyoncu, Haluk üçüncüsü bugün, yarın ve pa Dursun, Hayati Develi, Mus zar günü Harbiye’deki İstan tafa Ruhi Şirin, Kenan Gür bul Lütfi Kırdar Kongre ve Ser soy, Erol Kılıç, Süleyman Sey gi Sarayı’nda düzenlenecek. fi Öğün, Hüseyin Besli, Nük Şura, Kültür ve Turizm Bakanı het Vardar, Deniz Bayrakdar Nabi Avcı’nın ev sahipliğinde, ve Ahmet Kot’un yer aldığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip yazıyor. Erdoğan ve Başbakan Binali Hâl böyle iken, üç günlük Yıldırım’ın katılımıyla toplana şura serüveni başlamadan ön cak. Bakanlık tarafından “top ce sanat eleştirmeni ve küra lumun her kesimini, milli kül tör Beral Madra, İstanbul Kül türü korumak ve geliştirmek tür Sanat Vakfı (İKSV) Ge maksadıyla bir araya getirme nel Müdürü ve Avrupa Kül yi” hedeflediği açıklanan şura tür Vakfı Başkanı Görgün Ta öncesinde kültür sanat çevre ner ile kültür ve sanat plat leriyle istişare toplantıları ya formundan sorumlu CHP Ge pıldı. Ancak toplantılara katı nel Başkan Yardımcısı Ercan lan isimlerin söylendiği gibi Karakaş’a şura öncesi ilk bil “toplumun her kesimini” kap giler ışığındaki yorumlarını Farklı görüşlere yer yok ERCAN KARAKAŞ “Bunlar seçim ve referandumu etkilemeye yönelik çalışmalar olarak düzenleniyor. Özellikle sanatın özgürlüğünü savunan ve hükümetin kültür sanat alanındaki yaptıklarına eleştirel yaklaşan sanatçılar istenmiyor. Halbuki bir kültür şurasından fayda umuluyorsa bütün kültür sanat insanları ve kuruluşlarının söz hakkına sahip olması gerekir. Buraya hükümetin kültür sanat politikasına yakın görüşlü insanlar davet edilecek, konular derinlemesine tartışılmayacak, farklı ve eleştirel görüşler belirtilmeyecek, tek yönlü bir şura yapılacak. Buradan özellikle son yıllarda çok büyük baskı yapılan kültür sanat dünyasının temel sorunlarına yönelik bir çözüm çıkacağını zannetmiyorum. Daha önce de söylediler; muhafazakâr kültür, muhafazakâr sanat yaratmak istiyorlar. Halbuki kültür, sanat alanı demokrasi gibi çoğulcu bir alandır.” sadığını söylemek zor. Bakan ve beklentilerini sorduk. bilinen 1967 Arapİsrail Savaşı sırasında çektiği Batı Duvarı önündeki İsrail askerleri fotoğrafıyla ünlenmişti. Kariyeri boyunca İsrail tarihini gözler önüne seren fotoğraflara imza atan Rubinger İsrail’in savaştığı cephelerden tutun da Yahudi göçmenlerin ve İsrail başbakanlarının portrelerine dek geniş bir yelpazade eserler ortaya koymuştu. Batı Duvarı önündeki İsrail askerlerini görüntülediği fotoğraf onu dünya çapında üne kavuştursa da kendi kendini eleştirmekten geri kalmamış ve “Bence çok da iyi bir fotoğraf değil. Sağ tarafta bir suratın bir kısmı kesilmiş, ortadakinin burnu patlamış, sol tarafta İyi niyetli bir girişim GÖRGÜN TANER “Bu tip istişareleri iyi niyetli girişimler olarak görüyorum. Bana sorarsanız Şura’nın temel getirilerinden bir tanesi, bu tip konularda sivil toplum ve kültür kurumlarının da sözünün dinlenecek olmasıdır. Bütün listeyi bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla akademisyenler, bazı kültür kurumlarının yetkilileri, bu alanda çalışan sivil kültür insanları var ve onların orada bu konu hakkında dikkat çekmeleri bile bu politikanın daha fazla göze sokulması itibarıyla önemlidir... Vergi indirimi gibi bazı ortak sorunlar var ki, onlar çözümlendiği zaman sektör itibarıyla büyük ferahlamalar sağlana caktır. Şura’nın başka bir yararı da bir tartışma platformu olması. Bakalım ortaya ne çıkacak, hep beraber değerlendiririz sonra.” Umarım katılımcıların donanımları vardır BERAL MADRA “Milli Kültür Şurası başlığı günümüzdeki en büyük ciroların döndüğü büyük gelir kaynağı olan küresel kültür endüstrisi gerçeği ile ne kadar örtüşüyor sorusu bence daha önemli. Türkiye 1989’dan günümüze postmodern kültür endüstrisi süreci yaşadı ve bunun sonuçlarını 23 kuşak deneyimliyor. Türkiye 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi için yaklaşık 400 milyon Avro harcayarak 600’ün üstünde yerli ve uluslararası kültür ve sanat projesi gerçekleştirdi. Sonuçta şuranın yapılmaması, kültür endüstrisinin faaliyetlerini etkilemedi. Bu süreçte AKP hükümeti vardı; bugün yapılacak bir şura, herhalde 2010’da elde edilen birikimden geriye değil daha öteye gidecek, ekonomiyi düze çıkaracak bir planlama yapmalı. Katılımcıların önemli bir sorumluluğu var; umarız bu sorumluluğa yanıt verecek donanımları da vardır.” ise sadece yarım bir surat var... Fotoğrafçılık anlamında iyi değil” demişti. 1924 yılında Viyana’da doğan ve 1939’da Filistin’e göç eden Rubinger fotoğrafçılığa 2. Dünya savaşı sırassında gö rev yaptığı İngiliz ordusunda başlamıştı. Rubinger 1997 yılında da İsrail’in en yüksek onuru sayılan İsrail Ödülü’ne layık bulunmuştu. l Kültür Servisi Dört usta sanatçı ‘Vahşi İstanbul’u yorumladı... Ressam, yazar ve sanat tarihçisi Gürol Sözen, heykeltıraş Ferit Özşen, grafik/ tasarımcı Erkal Yavi ve ressam Pelin Özgöçen, “Vazgeçilmez İstanbul’un Dört Usta Sanatçısı” başlığı altında Terakki Vakfı Sanat Galerisi’nde izleyiciyle buluştu. Dört sanatçı da yapılaşmadan arta kalan ayrıntıdaki İstanbul”u yorumluyor. “Derdimiz, İstanbul’un silueti değil. Ya da Boğaziçi ve Kız Kulesi peysajını resmetmek... Artık öylesine bir İstanbul yok. Vahşi yapılaşma ile kimliğini yitiren, ‘güruh’ kenti oldu İstanbul. Ne varsa bu sergide “Vahşi yoksa silip süpürdüler Köyde graffiti yapan kadından F16 pilotuna vTeürrkeinyed’odkeuzilhkaamdın... Umuda çok itiyaç duyduğumuz şu günlerde Tuluhan Tekelioğlu’nun yeni belgeseli “Yapabilirsin”, “İnandığın şey için harekete geç, o güç zaten sende var” mesajını veriyor. hepsini. Bir lokmada yutuverdiler. Dertleri ne dün ne de bugün. Bu büyük kültürel mirası, bir toprak parçasını görünce ağızları sulanıp gökdelenlere gömüverdiler. Doğa, bilim, bilgi, sanat ve geçmişin görkemli anıtları da bitpazarına çıkarıldı. Değişimi kendi hayatında yaratmış ve çevresine yayma lında köy kadınlarının yaşadıklarını tüm dünyaya göstermek için Arslan Alıcısı olmayan ya da görkemli kimliğinden geriye yı başarmış Türkiye’nin dört bir ya köy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nu tek şey kaldı: o nından dokuz kadının hikâyesi bir kuran ve tarlada çalışarak biriktir da İçimizdeki belgesel oldu. Umuda çok ihtiyaç diği para ile kadına karşı şiddet so İstanbul” diyerek duyduğumuz şu günlerde Tuluhan Tekelioğlu’nun yeni belgeseli “Yapabilirsin”, “İnandığın şey için harekete geç, o güç zaten sende var” mesajını veriyor. Belgeselin galası ise önceki gece Kanyon’da gerçek rununu anlatan “Yün bebek” filmini yazıp yöneten Ümmiye Koçak, hemşirelik okurken İstanbul Hukuk Fakültesi’ni kazanan ve bugün Türkiye’nin en çok tanınan avukatları arasında yer alan Altın Mimir, sergiyi birlikte yorumluyorlar. Sergi, 28 Mart’a Gürol Sözen’in ‘Gökdelenlerinize kadar görülebilir. hiç güvercin kondu mu?’ adlı yapıtı. l Kültür Servisi leştirildi. Çekimleri 1 buçuk ay süren, Tunceli, Adıyaman, Hatay, İstanbul, İzmirÇeşmeGermiyan, Kars 2010 yılında “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nu kuran Gülsüm Kav, Adıyaman Fevzi Çak Selçuk Altun ve Godot, Times Literary ve MersinArslanköy’de gerçekleşen belgesel; kendi hayatının dizginleri mak Ortaokulu’nda müzik öğretmeni olan ve engelli öğrencilerin Supplement’ta ni cesaretle ele almış güçlü kadınların ilham veren başarı hikâyelerini gözler önüne seriyor. Geleneksel rollerden sıyrılan kadının; kendisine dayatılanı değil, kendi seçtiği hayatı yaşadığında yarattığı değişime odaklanan “Yapabilirsin”, her kadının bu güce sahip olduğunun altını çizerek cesaretlendirmeyi amaçlıyor. “Yapabilirsin” şıyorsun. Sadece o adımı atacak cesareti göster” diyor. Belgeselin ilk gösterimi ise Hatay’da olacak. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Başkent Üniversitesi’nde üniversite öğrencileriyle buluşacak olan belgesel, çekimlerin yapıldığı kentlerde de gösterime girecek. tın bileziklerini satarak girişimciliğe başlayan ve kaz yemeğini turizme kazandıran girişimci Nuran Özyılmaz, ailesinin tüm itirazlarına rağmen endüstri mühendisliği bölümünde okurken silahlı kuvvetlere giren ve Türkiye’nin ilk kadın F16 pilotu olan Berna Şen Özmen, 2016 de içinde bulunduğu 400 kişilik bir orkestra kuran Ece Apaydın, zeytin toplayarak geçimini sağlayan ve köy evlerinin dış cephelerine graffiti yapan ve 54 yaşındaki Nuran Erden, oğlunun rahatsızlığına çözüm bulmak amacıyla Türkiye’de üretimi olmayan propolisi kendi temin eden ve Türkiye’nin ilk yerli propolisini bir dünya markası Dünyanın en köklü edebiyat dergilerinden İngiliz “Times Literary Supplement” 24.02.2017 tarihli sayısında yazar Selçuk Altun’u tanıttı. Amerikalı araştırmacı yazar Scott Sherman’ın kaleme aldığı yazıda; Altun’un zarif romanlarının İstanbul’a melankolik mesajlar yollarken gizemi de belgeseli “Var olanı kabul etmek mi? Yoksa bir adım atmak mı? o adı Belgeselin kadınları Paralimpik oOlimpiyatları’nda dün haline getirmek için SBS Bilimsel ya rekoru kırarak Halter şampiyonu BioÇözümler’i kuran Aslı Elif Tanu eklediği ve onun bir bibliyofil ve filantropist olduğu da belirtildi. mı attığında enginlere sığmıyor, ta Belgeselde, ev hanımıyken al olan Nazmiye Muslu Murat, 2001 yı ğur yer alıyor. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle