20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Moskova, muhaliflere sert çıktı Suriye krizinin çözümüne yönelik bir haftadır Cenevre’de süren görüşme maratonunda BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura bir kez daha Şam ve muhalifleri temsil eden Yüksek Müzakere Komitesi (YMK) heyetleriyle ile ayrı ay rı bir araya geldi. Bu arada muhaliflerin ilk kez Mistura, YMK başkanı Hariri ile görüştü. Cenevre turlarında Moskova heyeti ile görüştüğü haberleri de basına yansıdı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nden ise YMK’ye yönelik sert çıkış dikkat çekti. Sözcü Maria Zaharova, Riyad destekli YKM’yi Cenevre’deki Suriye görüşmelerini sabote etmekle suçladı. Barış anlaşmasına varabilecek bir kapasitelerinin olup olmadığına ilişkin soru işaretini gündeme getirdi. Kerkük hattında işgalCuma3Mart2017 [email protected] TASARIM: ZARİFE SELÇUK 13 ErbilBağdat arasında petrol kavgası büyürken KYB’ye bağlı birlikler pompalama tesisindeki akışı bir süre durdurdu. ABD Başkanlığı’na Trump’ın geldiği, Irak’ta Musul operasyonuyla IŞİD’in yenilgisinin yaklaştığı dönemde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) bağımsızlık ilan edip etmemesi ve statüsü tartışmalı bölgelerin akıbeti açısından kritik bir hamle yapıldı. IKBY’nin topraklarına katmak istediği petrol zengini Kerkük’te dün Ceyhan’a uzanan boru hattından petrol akışı birkaç saatliğine durdu. Buna Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtsever Birliği’ne (KYB) bağlı silahlı bir grubun petrol pompalama tesisini işgal etmesinin yol açtığı ortaya çıktı. Bir hafta süre verdiler KYB Başkanlık Konseyi Üyesi ve Kerkük Teşkilatı Sorumlusu Aso Mamend, Ceyhan Limanı’na petrolün akışını sağlayan Irak’ın Kuzey Petrol Şirketi’nin AT1 bölümüne girdiklerini açıklayıp Irak hükümetinin Kerkük petrolü konusunda yaptığı anlaşmaya bağlı kalmasını istedi. Aso Mamend, “Bağdat’a Kerkük petrolünün Kerküklere ait olduğunu göstermek için pompa istasyona girip akışı durdurduk. Bölge halkının çok ihtiyacı olmasına rağmen, Bağdat, Kerkük petrolünü Irak’ın tamamına bölüş türmek istiyor. Kentin ihtiyaçları karşılanmıyor. Anlaşmaya göre kentte rafineri inşa edilip işsiz binlerce genç istihdam edilmeliydi” diyerek rest çekti: “Bu, Kerkük halkının öfkesinin yansıması. Daha fazla haksızlığı kabul etmiyoruz. 2.5 yıldır buradaki petrol yataklarını biz koruyoruz. Bağdat isteklerimizi bir hafta içerisinde yerine getirmezse, Kuzey Petrol Şirketi’ni Kerkük’ten çıkartırız.” biırşlivdiKuelrledirtui Talabani’nin IKBY Başkanı Mesut Barzani’ye muhalif olması, KYB’nin İran’a dost çizgisinden ötürü bu hamle beraberinde pek çok soru işareti getirdi. IŞİD’le savaş sırasında Kerkük tümüyle peşmerge kontrolüne girmişti. Barzani’nin son Bağdat ziyaretinde varılan anlaşma Irak’ın günlük 100 bin varil petrolü Kerkük’ten Ceyhan’a göndermesini, yüzde 50’sinin gelirini IKBY’ye vermesini de öngörüyor. Irak güçlerinin Musul’un doğusunun ardından batısını kurtarma operasyonu fırtınanın kopması üzerine IŞİD’in saldırılarıyla sekteye uğradı. Önceki gece fırtına yüzünden havadan keşif yapılamadığı ve karada görme mesafesi düştüğü için IŞİD’in düzenlediği bombalı saldırılarda ABD’nin eğittiği elit terör mücadele biriminin kayıplar verdiği belirtildi. Dün operasyona geçici ara verildi. Militanların kentten çıkmak için kaçan sivillerin arasına karıştığı şüphesiyle siviller önce toplu gözaltı ve güvenlik taraması sürecinden geçirilerek sığınmacı kamplarına gönderiliyor. IŞİD’in kontrolündeki Ömer Asvad Camii’ne düzenlenen hava saldırısından ise sivillerin öldüğü haberi geldi. Kentte hâlâ 750 bine yakın sivil mahsur. Öte yandan IŞİD’le savaşın Suriye ayağında ise Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu “çölün gelini” lakaplı antik kent Palmira’nın bir kez daha tamamıyla kurtarıldığını duyurdu. Mübarek dünkü duruşmaya sedyeyle getirildi. Mısır yargısı ‘firavunu akladı’ Mısır’da halk ayaklamasıyla Şubat 2011’de devrilen eski Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, protestocuların öldürülmesi emrini vermekle suçlandığı davada yargıtay tarafından “aklandı”. Yargıtay, 850 protestocunun ölümüyle ilgili Mübarek’in “masum olduğuna” hükmetti ve kurban yakınlarının kamu davalarının yeniden açılması talebini reddetti. Bu kararla hukuk yolu kapanırken “firavun” lakaplı eski diktatörün serbest kalması önünde engel kalmamış gözüküyor. Pek çok davadan defalarca yargılanan Mübarek hakkında 2012’de ölümler sebebiyle verilen müebbet hapis iki yıl sonra bozuldu. ‘Firavunla’ iki oğlunun sadece yolsuzluktan 3 yıl hapsi Ocak 2016’da onandı, zaten o kadar yattıklarından iki oğul tahliye edildi. Dünkü kararla da 88 yaşındaki Mübarek’in 6 yıllık askeri hastane döneminin sonu gözüktü. Merkel’in Kahire çıkarması Bu arada, Almanya Başbakanı Angela Merkel dün Mısır’ın başkenti Kahire’ye giderek Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi ile görüştü. Gündemlerinde Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya yönelik sığınmacı akınını engellemek vardı. Le Pen’e ‘dokunulacak’ Avrupa Parlamentosu (AP), Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi’nin lideri ve cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen’in dokunulmazlığını kaldırdı. Halihazırda partisinin AP ödeneklerinde yolsuzluk yaptığı iddialarının merkezindeki Le Pen’i dokunulmazlıktan eden olay ise 2015’te Twitter’dan IŞİD vahşetini gösteren fotoğraflar yayımlaması. Bunlar arasında Suriye’de öldürülen ABD’li gazeteci James Foley’in başı kesilmiş haldeki cansız bedeni de vardı. Bir Fransız gazetecinin partisi ile IŞİD arasında paralellikler bulunduğu şeklindeki iddiasına bu resimlerle karşılık veren Le Pen, “IŞİD işte budur” ifadesini kullanmıştı. Fransa’da Nanterre Savcılığı “internet üzerinden şiddet içeren resimler yayımladığı” gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatmıştı. Kararla birlikte Le Pen’e yargı yolu da açıl mış oldu. Fransa’da şiddet içerikli görüntülerin yayılması suç ve 3 yıla kadar hapis ve 75 bin Avro’ya varan para cezasıyla cezalandırılabiliyor. Rus elçiyle buluşma Trump’ın kâbusu oldu Adalet Bakanı Sessions’ın koltuğa oturmadan Rusya’nın Washington elçisiyle görüştüğü iddialarıyla birlikte Demokrat cepheden istifa sesleri yükseliyor ABD Başkanı Donald Trump ile ekibinin Rusya ile ilişkileriyle ilgili yeni bir iddia patlak verdi. Trump’ın en tartışmalı tercihlerinden biri olan, ırkçı geçmişi bulunan Adalet Bakanı Jeff Sessions’ın henüz senatörken geçen yıl Rus Büyükelçi ile iki kez görüştüğü ileri sürüldü. Senato’daki onay sürecinde Rusya ile görüşmelere ilişkin sözlü ve yazılı soruları “Ruslarla iletişimden haberdar değilim. Benim iletişimim yok. Hiçbir Rusla temasım yok” diye yanıtlayan Sessions’ın istifası isteniyor. TrumpRusya bağlantısı hakkında Sessions’ın yetkisinin olmayacağı bağımsız soruşturma talepleri de artıyor. Flynn istifa etmişti Henüz başkanlık devir teslimi yapılmamışken yetkisi olmadığı halde Rus elçi ile Rusya’ya yaptırımların kaldırılmasını görüştüğü ortaya çıkınca istifa eden ilk Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn gibi Sessions da baştan beri Trump’ın yanında olan isimlerden. Washington Post (WP) gazetesi, Rusya’nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak Sessions, Senato’da yemin altındayken Rusya’ya yönelik sorulara yalan ifade verdiği suçlamalarının hedefinde. ile görüştüğü dönemde Sessions’ın Senato Silahlı Hizmetler Komitesi üyesi ve Trump’ın dış politika danışmanı olduğuna dikkat çekti. Sessions, haziranda Heritage Vakfı’nda konuşma verdiği sırada bir araya geldiği Kislyak’ı eylülde Senato’daki ofisinde ağırlamış ki, bu, iddialara göre Rusya’nın ABD başkanlık seçimi kampanyasına yönelik siber saldırılarının tavan yaptığı döneme denk geliyor. Temsilciler Meclisi’ndeki Demokrat Parti vekillerinin lideri Nancy Pelosi, Sessions’ı Senato’da yemin altındayken yalan söylemekle suçlayıp “En üst düzey kanun uygulayıcı olarak istifa etmelidir” çağrısı yaptı. Rusya’nın siber saldırılarını ve Trump ekibiyle bağlantılarını soruşturan FBI ve Adalet Bakanlığı’ndan sorumlu yetkili olduğu için de Sessions’ın çekilmesi talep ediliyor. Kremlin: Haberimiz yok Sessions ise Senato’yu yanlış yönlendirmediğini, Kislyak’la rutin görüşmesinin Trump kampanyasıyla ilgisi olmadığından sorularla bağlantılı görmediğini savunarak “Kampanyayı konuşmak için hiçbir Rus yetkiliyle görüşmedim. Suçlamaların içeriğine dair hiçbir fikrim yok. Hepsi yanlış” dedi. Ancak WP’ye göre bu rutin bir görüşme olamaz. Zira gazete, Komite’nin 26 üyesine geçen yıl Rus elçiyle görüşüp görüşmediklerini sordu, cevap veren 20 üyenin hepsi “Hayır” dedi. Kremlin ise SessionsKislyak görüşmesinden haberdar olmadığını savundu. Öte yandan, New York Times’ın haberine göre üç eski ABD’li yetkili, müttefik Britanya ve Hollanda’nın istihbarat birimlerinden, Trump’ın ekibinin Rus yetkililerle seçim kampanyası döneminde Avrupa kentlerinde görüşmeler yaptıkları yönünde bilgiler aldıklarını iddia etti. CEZAEVİ DEHŞETİ Filipinler, dolup taşan hapishanelerinden Cebu’da ko ğuş ve hücrelerde uyuşturucu aramasının görüntülerini yayımladı. Bu sırada orta alanda yüzlerce mahkumun çırılçıplak soyularak sıralar halinde betona oturtulması ve üzerlerine spot ışığı tutulması infial yarattı. Uluslararası Af Örgütü “mahpuslara insanlık dışı muamelenin bir başka kanıtı” dedi. Duterte idam peşinde Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, “uyuşturucuyla savaş” adı altında 7 bin kişiyi yargısız infazla öldürtmesinin ardından 11 yıl önce kaldırılan ölüm cezasını geri getiriyor. Meclis başkanının milletvekillerini tehdit ettiği bir ortamda ilk iki oturumda kabul edilen, üçüncüde nihai onayı alma sı beklenen ölüm cezası tasarısı senatoya gönderilecek. Polis ve yargıdaki yolsuzluktan ötürü herkesi idam tehlikesiyle yüz yüze getirdiği söylenen tasarı, ölüm cezasını ilk etapta uyuşturucu bağlantılı suçlara getiriyor. Ayrıca 9 yaşından itibaren çocukların da yetişkin suçlular gibi cezalandırılmasını öngörüyor. ABD’DEN YEMEN’DE EL KAİDE OPERASYONU ABD güçlerinin geçen salı günü Yemen’de El Kaide’ye yönelik 20’den fazla hedefe hava saldırısı düzenlediği belirtildi. Pentagon’dan yapılan açıklamada, operasyonların Yemen’deki Riyad destekli Hadi yönetiminin bilgisi desteğinde gerçekleştiği kaydedildi. Yemenli kimi kaynak da ABD saldırılarının dün de sürdüğünü, İHA’larla 5 ayrı hedefin vurulduğunu, 12 El Kaide şüphelisinin öldürüldüğünü savundu. Trump yönetimi göreve gelir gelmez ocak ayında ilk sınır dışı operasyon emri olarak Pentagon’a Yemen’de El Kaide’yi işaret etmiş, ancak sahadan gelen bir ABD askerinin öldüğü haberiyle birlikte bu adıma eleştiriler yükselmişti. K. KORE’YE ‘DARBE PLANI’ DA MASADA Washington yönetiminin, Kuzey Kore tehdidine karşı askeri güç kullanma, darbe yapma dahil çeşitli seçenekleri incelediği iddia edildi. Wall Street Journal’ın haberine göre, Beyaz Saray 2 haftadır bu yönde stratejileri gözden geçiriyor. Küresel madalyonun iki yüzü Rusya Federasyonu’nun (RF) küresel siyasetteki duruşu ile son yıllarda genel olarak Ortadoğu’da, özel olarak Suriye’deki diplomatik/askeri hamlelerini izleyen adil gözlemcilerin teslim etmesi gereken şey net: “İki dünya savaşının dersleri üzerinden tesis edilmiş barış ve istikrar zeminini korumak.” Suriye, Rusların bunu yaparken ‘devlet sistemlerini zorlayan’ hasımlarını ‘suya götürüp susuz getirdikleri’ bir saha oldu. Üstelik ‘hinlik cinlik’ yapılmadan… Emperyalist dizaynın bölgedeki açık paylaşım savaşında, 2015 sonlarında alenen devreye girdiğinden bu yana RF’nin takındığı tutuma bakmak kâfi: l Devletlerin egemenlikleri ve toprak bütünlüklerine dayanan uluslararası yasal çerçeve baz alınarak hareket edildi (açık BM kararları); l Strateji somut olarak ortaya konuldu (Irak ve Suriye coğrafyasının ahalilerine açık savaş açmış IŞİD ve her türlü radikal cihatçı ideolojiyle mücadele); l Askeri açıdan sorumlu tutum takınıldı (sahada meşru hedefler vurulurken sürekli ateşkesleri zorlama ve askeri gücü diplomasi masasına yönelik kullanmak); l Tamamlayıcı olarak küresel güç ABD ile işbirliği arayışlarını açık tutup/zorlarken bölgesel aktörleri ihmal etmeyecek şekilde esnek bir diplomatik zeminde hareket edildi. (Rusya’nın Suriye sahasında Hizbullah ile ortak çalışırken İsrail ile de, kendi uçağını düşüren Türkiye ile de, İran ile iştigal etmek). HHH Bir de madalyonun öteki yüzü var. Uluslararası arenayı dizayn etme kapasitesi aşikârken, kendi içindeki ‘demokratik doğasını’ katiyetle dış politikasına yansıtmayan, bu yolda hiçbir ‘kısıtı’ bulunmadığını dünyaya defalarca ıspatlamış olan ABD yönetimleri... Irak savaşıyla ortalık darmaduman edildikten sonra ‘nedamet getiren’ Obama yönetiminin icraatları ortada. Bush’un açık işgal politikaları bölgesel heveslere sahip müttefikler üzerinden ‘rejim değişikliği’ ajandasına dönüştürüldü. Bu ajanda tutarsız argümanlar, uluslararası sistemi zorlayan ve sonuç da getirmeyen bir hale dönüştü. ABD’nin bir dünya gücü olarak niyetinin salt ‘hayırlı’ olduğundan ki çocuk kandırmak olur hareket eden liberaller için bile ideolojik tutarsızlık barizdir. Rusya’yı ‘çerçeveleme’ hedefiyle Ukrayna’da aşırı sağcılar ile çalışmaktan tutun da, Ortadoğu’da Vahhabi/Selefi Körfez ülkeleriyle ittifaka uzanan yönelimi düşünmek kâfi. Misal ABD Ortadoğu’da ‘demokrasi tesisinden’ bahsedip demokrasiyle alakaları bulunmadığını bas bas bağıran yıkıcı/gerici unsurların silah zoru üzerinden oyun geliştirdi. Başarısız oldu. Bu yolda ittifak edilen müttefikler istenilse dahi dizginlenemez hale gelindi. Bunun üzerine ‘IŞİD ve radikal cihatçı yapılanmaları’ temizleme hedefi konuldu, ancak onlarla ne kadar samimi savaşıldığı şaibesi ortadayken, aksi eylemler tesadüf olmayacak denli göze battı. Halep’in kurtarılması öncesinde Rusya ile sağlanan ateşkesin Deyr Ez Zor’da Suriye ordusunun vurulmasıyla baltalanması yakın dönemdeki en somut icraat. HHH Rusya, ABD ölçeğinde bir dünya gücü değil. Ne savunma bütçesi ne yarattığı ‘korku efekti’ kıyaslanabilir. Küresel mali sermaye ve sistemi büyük ölçüde kontrolü altında tutan Rusya değil. Rusya’nın ABD’nin öncülük ettiği emperyalist sistem düzeyinde bir sermaye ihracı yok. Dünyaya kendi değerlerini dayatmıyor. Elbette her ülke gibi nüfuz mücadelesi yürütüyor. Odağı kendi yakın çevresini ‘koruma ve savunma refleksi’. Ülke dışında yüzlerce askeri üssü yok. Davetli olmadığı yere gitmiyor. Davetle gittiği yerlerde (Suriye gibi) stratejisi ile hedefleri belirlenmiş biçimde uluslararası sisteme uygun hareket ediyor. Bu sayede de nüfuzu artıyor. HHH Velhasıl çıkarlar uğruna ideallerle bezeyip savaşlar çıkartmak kolay. Hele de başkalarının topraklarında… Onları durdurmaksa zor. Soğuk Savaş’ın sonundan beri tesis edilen neoliberal dünya düzeninde sebebiyet verilen yıkımlar ve bunların arkasında kimlerin bulunduğunu görmekse hiç zor değil. Bir kendi tarihleri ile dünya tarihinden dersler çıkartan uluslar ve liderlikleri var. Bir de almayanların… İsveçlilere zorunlu askerlik İsveç’e Rusya korkusu gerekçesiyle zorunlu askerlik geri geldi. Sosyal Demokrat hükümetin Savunma Bakanı Peter Hultqvist “Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettiği ve çok yakınımızda tatbikat yaptığı ortamda 2010’dan beri olduğu gibi gönüllü askerlikle devam edemeyeceğimize karar verdik” dedi. NATO üyesi olmayan, 200 yıldır topraklarında çatışma görmeyen ve 2010’dan beri orduyu tümüyle gönüllü askerlikle yürüten İsveç, ilk kez kadınları da zorunlu askerliğe alacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle