20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Mart 2017 6 Otoriterliğe giderlGüçlerayrılığıBİTİYORlYargıbağımsızlığıyokediliyorlYasamaveyürütmetekeldetoplanacak Avrupa hukukunun temel taşlarını ören Venedik Komisyonu’nun anayasa referandumu ile ilgili hazırladığı raporun taslağına Cumhuriyet ulaştı RAPORDAN Atatürk ve Referanduma sunulmaya hazırlanan anayasa değişikliklerinin Türkiye’nin anayasal demok ‘YÜRÜTME VE YASAMA TEK ELDE’ İnönü yanıtı Hükümetin sık sık dile getirdiği Atatürk ve İnönü’nün de parti üyesi olduğu eleştirilerine de raporda yanıt verildi. Komisyon, bunun hep eleştirildiğini belirternek İnönü’nün de da rasi geleneği için “tehlikeli bir geriye adım” olacağını belirtilen, Venedik Komisyonu, sunu lan sistemin “otoriter ve kişisel bir rejime dönüşerek dejenere olabileceği” uyarısını yaptı. Komisyon, zamanlamanın çok şans ha sonra “Parti lideri ile Cumhurbaşkanı’nın rolleri DUYGU GÜVENÇ sız olduğunu belirtirken “Referandum ya ni birleştirme’nin uygun ol OHAL sona erinceye madığına dair şüphelirini di kadar ertelenmeli ya da siyasi le getirdiğini belirtti. Ayrıca bu düzenlemlerin Türkiye’de tek parti döneminde olduğu anımsatılarak, şu eleştiri getirildi: “Şimdi bunun ortadan kaldırılması siyasi taraflılığın is özgürlükler üzerindeki kısıtlamalar kaldırılmalı” dedi. Türkiye’nin kuruluşundan bu yana tam üye olduğu Avrupa Konseyi’nin yasama organı olan Avrupa Konseyi Par 4 Yasama ve yürütme arasındaki çatışmaları önlemek için başkanlık sisteminde bağımsız yargı çok önemlidir ancak sunulan düzenlemelerde Türk yargısının bağımsızlığı güçlendirilmek yerine zayıflatılmaktadır. Yapılan düzenleme ile şu anda büyük oranda uluslararası standartları karşılayan HSYK’nin 13 üyesinin 6’sı artık tarafsız olmayacak olan Cumhurbaşkanı tarafından atanacaktır; 7 üyesi ise Cumhurbaşkanının etkisi altındaki parlamento tarafından seçilecektir ve büyük olasılıkla da Cumhurbaşkanı’nın istediği siyasi gücü temsil edecektir. Artık konseyin hiçbir üyesi sadece yargıçların oylarıyla seçilemeyecek. Cumhurbaşkanı’nın konsey üzerindeki atama terfi trans fer disipline verme veya görevden atma yetkileri tüm yargıya yayılacaktır. HSYK üzerindeki bu kontrol, Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi üzerindeki kontrolünü de artıracaktır. Bu yargı bağımızlığının olmadığına yönelik eleştiriler karşısında daha da problem yaratacaktır. Düzenlemeler, yargının yürütme üzerinde gözetim gücünü daha da zayıflatacak. 4 Sunulan düzenlemeler, otoriterleşmeyi önleyecek güçler ayrılığından yoksundur. Askeri mahkemelerin kaldırılması ve Cumhurbaşkanının kararnamelerinin Meclis tarafından onaylanmadığı takdirde geçersiz olması bu durumu değiştirmez. 4 Parlamenter tartışma ve değişikliklerin kabulü ikinci bü yük muhalefet partisinden birçok milletvekilinin cezaevinde olduğu bir sırada gerçekleşti. Oyların gizliliğinin ihlal edilmesi, bu reformalara gerçek desteğin de sorgulanmasına neden oluyor. Parlamento yöntemi ne yazık ki tüm siyasi güçlere gerçek bir tartışma ortamı sağlamadı. 4 Parlamentoda kabulü ve onay için referanduma sunulması, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün kısıtlandığı olağanüstü hal süreci devam ederken gerçekleşiyor. 4 Gazetecilik için çok uygunsuz bir ortam ve giderek güçsüzleşen ve tek taraflı hale gelen bir tartışma ortamı var ki bu da anlamlı, kapsayıcı bir referandum kampanyası için istenen bir ortam değil. tendiğini gösteriyor mi bu da lamenter Meclisi’nin (AKPM), düzenlemelerin Türkiye’yi tek anayasa ve hukuk konuların pati dönemine götürüleceği daki referans kurumu Venedik la halktan alır. İki güç keskin rin “yarı başkanlık” olarak ad ri atayıp görevden alabilecek imajını güçlendiriyor. Ayrıca Komisyonu’nun Türkiye’deki bir şekilde birbirinden ayrılır landırıldığını belirtti. Türk tipi 4 Cumhurbaşkanı, demok bu hüküm (Cumhurbaşka’nın partili olması) hemen yürürlüğe girerken güçler ayrılığına yönelik düzenlemeler ise 2019’da yürürlüğe giriyor. Bu da gösretiyor ki düzenlemenin amacı, farklı bir temelde seçilen, şimdi anayasa referandumu ile ilgili hazırladığı raporun taslağına Cumhuriyet ulaştı. Raporda, ülkenin “demokratik sisteminin dramatik bir biçimde gerilediği ve otokratik, tek adam rejimi yolunda olduğu” ifadesi yer ki böylece ikisi arasında kaçınılmaz olarak çatışma vardır. Hükümet etmek bu çatışmalara arabuluculuk etmektir. Güçler ayrılığı bu nedeniyle farklı güçlerin farklı yaklaşım ve siyasi vurgusunu gerektirir. başkanlığın Türkiye’nin anayasa tarihinde bir “kırılma noktası” olacağı belirtilerek “Düzenlemeler, demokratik başkanlık sisteminin güçler ayrılığı ilkesine dayanmıyor. Başkanlık ve parlamento seçimleri çatışma ratik meşruiyeti ve parlamento onayı olmadan bir ya da daha fazla Başkan yardımcısı seçebilecek; seyahat veya geçici yokluğunda ona vekâlet edecek. 4 Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanlar, parlamentonun çok ki Cumhurbaşkanı’na partide resmi görev vermek.” aldı. Komisyon raporunda şu uyarılarda bulundu: Geleneğinizde yok! yı önlemek için birlikte yapılıyor. Bu nedenle onların resmi zayıf gücüyle gözetimde olacak. 4 Cumhurbaşkanının parti 4 Her ülke istediği siyasi sis Türkiye’nin geçmişinde sü olarak ayrılması pratikte anlam üyesi ve başkanı olma hakkıyla Fransa örneği teme sahip olabilir ama bu koşulsuz değildir. Güçler ayrılığı rekli parlamenter sistem olduğu sız kalıyor ve parlamento, da ona ‘yasama’ üzerinde etki etme belirtilen raporda, Osmanlı dö ha da zayıflayarak kenara atılı gücü verilecek. çürütüldü Raporda, olağanüstü hal dönemlerinde seçim ve hukukun üstünlüğüne saygı duyulmalıdır ve bunun için de denge ve denetleme olmalıdır. 4 Referanduma sunulacak nemindeki 1876 (1. Meşrutiyet) ve ardından 1909’da yapılan düzenlemeleri örnek verdi. Var olan Anayasa’da yapılan 20 dü yor” denildi. Güçler ayrılığı 4 Cumhurbaşkanı yürütme 4 Cumhurbaşkanı istediği zaman parlamentoyu fesih edebilecet ki bu demokratik başkanlık sistemine uymuyor. Sorunları bu ve referandumlara ilişkin te düzenlemelerdeki başkanlık zenleme ile Cumhurbaşkanı’nın gücünü tek başına kullanabile yolla çözmek iptidai bir yöntem. mel bir düzenleme olmadığı belirtilirken olağanüstü durumlarda bunun ertelenmesine dair hükümler bulunan ülkeler de örnek verildi. Hükümetin “OHAL altında se sistemi, özünde otoriter bir yönetime dejenere olabilecek tehlike barındırmakta. Başkanlık sisteminde yasama ve yürütme yetkisini seçim aracılığıy yetkilerinin arttırıldığını anımsatan komisyon, buna artık bazı akademisyenlerin “azaltılmış parlamenter” sistem olarak tanımladığını ve bu tip sistemle cek; denetlenmeyen güçle kullanacak bakanları atayıp görevden alacak; kriterleri tamamen kendisi tarafından belirlenecek şekilde tüm üst düzey yetkilile 4 Parlamento 2. dönemde seçim kararı alırsa Cumhurbaşkanı 3’ncü defa seçilebilecek. Bu Avrupa standartlarına aykırı. l ANKARA çime gidiyor” diyerek verdiği Fransa örneğinin aksine, “Hırvatistan, İtalya, Almanya, Polonya, Litvanya, Slovanya, İspanya, Macaristan ve Kanada’nın bu dönemler Jagland: de parlamentonun görev sü resinin uzattığı anımsatıldı. ABD’de gensoru var AYM Raporda, ABD’deki başkanlık sistemi de hem yargı bağımsızlığı hem de yasama ve yürütme arasındaki farklılıklar detaylı olarak yoksa yer aldı. Yapılan düzenlemele rin Cumhurbaşkanı’nın elinde yürütme gücünü aşırı şekilde toplayacağı, parlamento gücünün de zayıflatılacağı belirtildi. Cumhurbaşkanı’nın hesap AİHM verebilirliğinin bu düzenleme lerde yer almadığı belirtilirken ‘seçimlerin 5 yılda bir yapılması demokratik hesap verebilir Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland, Bozdağ’la görüşmesinde tutuklu liği azaltıyor; bu ABD kongresinin her iki yılda bir yapılan se gazeteci ve milletvekilleri için AİHM yolunun açık olduğunu söyledi çimleriyle kıyaslanabilir. İkinci turda Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjörn Jagland, hapiste bulunan milletvekille HDP: AİHM gündemine almalı tek aday “Yapılan düzenleme ile Cumhurbaşkanlığı adaylığı oldukça zor hatta ikinci turda sadece tek bir aday kalabilir” denilen raporda, seçimlerin asıl amacının “rekabet ve seçim” olduğu anımsatıldı. Parlamento başkan yardımcıları ve bakanlar arasındaki farklılığın net olmadığı, parlamentonun demokratik sistemlerde ol ri ve gazeteciler için AİHM yolunun açık olduğunu belirterek “Bu kişiler için yargı kararı çok kritik çünkü birçoğu aylardır tutuklu yargılanıyor” dedi. Türkiye’nin 1 ay içerisinde kurma sözü verdiği ancak hâlâ kurmadığı OHAL işlemlerini İnceleme Komisyonu’nun kurulmaması halinde AİHM’nin darbe mağdurlarıyla ilgili başvuruları ele almaya başlayacağını da belirtti. HDP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’ın tutuklu milletvekilleriyle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuruların ele alınmaması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bu durumu ele alacağını açıklamasının çok önemli olduğunu belirtti. AYM’nin daha önce tutuklu milletvekilleriyle ilgili verdiği bir karar olmasına karşın yeni başvuruları almamasının tamamen referandum süreciyle ilişkili olduğuna işaret eden Özsoy, şunları dile getirdi: “Bu aşamadan sonra AİHM’in bir şeyler yapması lazım. Çünkü ülkemizde AYM bu süreci işletmiyor. Ya da bu aşamadan sonra AYM’nin yeni bir değerlendirme yaparak başvuruları acilen tün Avrupa kurumlarını bağlıyor. OHAL koşullarında, eş başkanlarımız ve vekillerimizin tutuklu olduğu bir ortamda referandum yapılması eşitliğe aykırı” diye konuştu. Raportörle görüşme Öte yandan HDP’li Özsoy dün Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Raportörü Jordi Xucla ile görüştü. HDP Grup toplantı salonundaki gö duğu gibi bunların atanmasına dair onay yetkisinin ol Bozdağ’la Strazburg’da yaptığı görüşmesi sonrasında tutuk ‘Süreç işletilmiyor’ gündemine alması gerekiyor. Eş rüşmede, HDP İzmir Milletvekibaşkanlarımız ve milletvekilleri li Ertuğrul Kürkçü de bulundu. madığı anımsatılan raporda, Cumhurbaşkanı’nın yasama üzerinde patronluk kuracağı ve bunun da yasama ve yürütme arasında güçler ayrılığı bakımından riske neden olacağı belirtildi. Ayrıca görevi kötüye kullanma halinde yar lu milletvekillerinin durumuna ilişkin açıklama yapan Jagland, Ankara’ya adeta ültimatom verdi: “Türkiye ve Avrupa, görevden alınanlar veya cezaevinde bulunanlarla ilgili adli güvencelerin Avrupa İnsan Hakla Özsoy, AYM’nin başvuruları hiçbir gerekçe göstermeden gündemine almadığını, bunun üzerine 20 Şubat 2017 tarihinde HDP’nin tutuklu milletvekilleriyle ilgili AİHM’e başvuru yaptığını anımsattı. nin tutuklu olduğu bir ortamda yapılacak referandumun meşruiyeti tartışmalı olacaktır. AİHM’in en kısa zamanda bu konuda karar almasını bekliyoruz” Özsoy, “Venedik Komisyonu’nun açıklayacağı rapor bü Edinilen bilgiye göre görüşmede referandum süreci öncesi tutuklu eş başkanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları ve belediyelere kayyım atanması gibi konular ele alındı. l ANKARA / Cumhuriyet gılama sürecinin zor ve kar rı Sözleşmesi ile Avrupa İnsan maşık olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Seçilmeyen resmi görevlilere yürütme görevinde parlamenter dokunulmazlık vermek, onları suçtan muaf kılmak eşiklik ilkesine aykırıdır ve demokratik başkanlık sis Hakları Mahkemesi içtihatlarını temel almasından sorumludur. Görevden alınanlar, kapatılan örgütler, kapatılan okullar ve medya kuruluşları ile el konan özel mülkiyet davaları için Türkiye’de kurulacak komis AİHM, başvuru olursa söz konusu komisyonun bir iç hukuk yolu olup olmadığına karar verecektir. Tutuklu yargılanmakta olan gazeteci ve milletvekilleri davaları sıradan Türk mahkemelerinde ele alınacak. An ma hakları da var. AİHM, Türk mahkemelerinin AİHM’ye dayanarak karar verip vermediklerini inceleyecektir. Bu kişilerin durumu önemlidir zira birçoğunun yargılama öncesi tutukluluk halleri sürmektedir. Da sa, Avrupa Mahkemesi etkili bir iç hukuk yolu olup olmadığını göz önünde bulunduracak ve başvuruları ele almaya başlayacaktır.” Bozdağ ise görüşmede Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme temi yapısında olmaz.” yon, bağımsız olarak ve AİHM cak bu kişilerin aynı zamanda valar Anayasa Mahkemesi ta Komisyonu üyelerinin 15 gün esaslarına göre çalışmalıdır. Avrupa Mahkemesine başvur. rafından yakında ele alınmaz içinde atanacağını belirtti. haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ İkinci PartiDevlet dönemi isteği: 8090 yıl geriye dönüşacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fuat Kalyoncu ile sohbet ediyoruz. HDoktor olarak çok gezdi Anadolu’yu. Bir anısını anlattı ki çok çarpıcıydı: 80’li90’lı yıllar, bir köyde sağlık tarama sı yapıyorlar. Köy, Demokrat Parti sonra da Demirel çizgisinde oyunu kullanıyor. CHP’ye oy veren pek az. Nedenini merak ediyor Kalyoncu... Bir köylünün akciğerlerinde çok eskiden geçirilmiş verem hastalığının izi kalmış. Köylüye soruyor, ne zamandan kalma bu diye. Ama verem geçirdiğinden haberi yok. Birkaç soru ile geçmiş deşiliyor. Çok acı bir dramla karşılaşıyor Kalyoncu... Ama durun, dramı anlatmadan önce koşullara bakın... İkinci Dünya Savaşı yoklukları Ülke kurtulmuş, bir ulus ve Cumhuriyet olarak yeniden inşa ediliyor. İnsan yorgun, aileler Anadolu savaştan perişan. Millet yaralarını sarıyor, çocukları savaşta ölmüyor. Aileler bir arada herhalde 20 yıl gibi bir uzun süre geçirmemişlerdi. Cumhuriyet hükümeti yıllardır salgın hastalıklarla mücadele ediyor ve büyük başarılar kazanıyor. Üretimi artırma seferberliği var. Kalkınma hızları 30’larda yüzde 8’lere ulaşmış. Derken İkinci Dünya Savaşı gelip dayanıyor ülke kapılarına. Ülke savaşa girmemek için direniyor. Türkiye henüz 20 yıl bile olmamış büyük savaşlardan çıkalı. Savaş istemiyoruz. Savaşın nasıl bir yıkım olduğunu tüm ülke iliklerine kadar biliyor, ancak ülke savunması için savaşılabilir... Yiyecek kıtlığı ve hastalıklar Koşullar sıkı. Büyük bir ordu savaş ve saldırıya karşı besleniyor. Ülke varını yoğunu ordunun ihtiyaçlarına odaklamış. Ülkede yoklukkıtlık var. Ekmek, şeker, herhalde gazyağı vb karneye bağlanmış. İhtiyaçlar karşılanamıyor. Tek Şef ve PartiDevlet dönemi. Devletin yerel yöneticileri de partili. Beslenme en önemlisi. Köylünün ürettiğinin de önemli ölçüde elinden alındığı dönemler. Jandarma baskısı, devlet baskısı yoğun. Yer yer dayağı, sopası da. Köylü bile yiyecek bulmakta zorlanıyor. Şüphesiz pahalılık ve karaborsa da sökün etmiş. 4 kardeşten tek sağ kalan Kalyoncu’nun akciğerlerinde veremin izini bulduğu yaşlı adam, geçmişi deşen sorular karşısında anımsadıklarını anlatıyor. Biz dört kardeştik. Jandarma sürekli tepemizde, ürettiklerimizden bizde kalan, aileyi doyurmaya yetmiyor. Yiyecek son derece kıt. Hastalıklar başgösteriyor. Ben kardeşlerin küçüğü idim. 3 kardeşim kendi paylarından kısarak benim hayatta kalmamı sağladılar. Üç kardeşim herhalde veremden öldü. Ben kurtuldum, ama gördüğünüz verem izi demek ki hastalık o dönemden kalmış, beni de yakalamış ama yıkamamış... Yaşlı adam sürdürüyor konuşmasını: “İşte o zamandan beri CHP’ye oy vermeyiz!” İkinci Dünya Savaşı dönemi şüphesiz ülkeyi vurdu, ama en çok CHP’yi vurdu. Demokrat Parti’yi, CHP’nin içinden çıkanlar kurdu, millet DP’ye yöneldi. Aralarında çok fazla oy farkı yoktu ama DP çoğunlukçu seçim sistemi nedeniyle, milletvekili çoğunluğunu yakaladı. Bu da CHP’nin kabahatiydi, sanmışlardı ki bu çoğunlukçu sistem CHP’yi iktidar yapar.  Geriye doğru dönüş isteği CHP, İnönü, demokrasinin yolunu açan, cesaret isteyen büyük kararı ile PartiDevlet dönemini sona erdirdi ve parlamenter çoğunluk sistemine geçildi. Şimdi, 21. yüzyılda, Türkiye, demokrasi, parlamenter sistem ve güçler ayrılığı konularında önemli birikim yarattığı ve bunu perçinleyecek yeni adımlar atması gerektiği bir sırada, Tek Adam/Şef/Reis, PartiDevlet dönemine geri mi dönecek. Atatürkİnönü’nün bile sahip olmadıkları yetkilerin, şimdi bir kişi kendine verilmesini istiyor. Dayatılan referandum kayıtsız kuyutsuz diktatör yaratma yöntemidir. AKP, tek şef tek parti döneminden hayatı boyu şikâyet etti. Şimdi ise 21.yüzyıl Türkiye’sine o dönemi dayatıyor. Ne büyük siyasi riyakârlık! Türkiye bu eşiği mutlaka aşmak ve ileriye doğru bir hamle yapmak zorunda. Yoksa bu ülke acısını daha çok çekecek, büyük siyasi ve toplumsal savurmaların içine yuvarlanacak. OKUR NOTU “Sis oluyor ve Boğaz’a çöküyor, tamam. Ama şunu anlayamıyorum: Vapur seferleri duruyor. Yahu, her gemide radar denen bir şey var. Dahası AIS denilen, her gemide bulunması gereken nesne mecburi. Tüm tekneler nerede görürsünüz, doğruluğu 10 metre içindedir: https://www.marinetraffic.com/tr/ais/home/centerx:28.9/ centery:41.0/zoom:12 radardan daha etraflıdır. Karşınızdaki geminin kaptanı kimmiş o bile kayıtlı. Vapur seferleri durunca insanlar Marmaray’a hücum ediyor. Bunu da anlıyorum. Ama Marmaray’cılar, peş peşe tren kaldıracaklarına seferleri durduruyor. Bunu hiç anlamıyorum. Demek ki, Marmaray iyi gün dostuymuş!” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle