Katalog

Perşembe 2 Mart 2017 sağlık 2 Sis neden oluşur? is, yatay görüş mesafesini 1 Sis deyip Skilometreninaltınadüşüren meteorolojik bir olaydır. Stratus bulutunun yerde veya yere yakın seviyede oluşması olarak da bilinir. Yerle temas eden hava içindeki su buharının yoğuşması veya donarak kristalleşmesi sonucu ortaya çıkan çok geçmeyin küçüksudamlacıklarıveyabuz kristallerinden meydana gelir. EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Gerçek haberi tersine çevirmek: Neden? AKP iktidarı Türkiye’nin Hukuk ve Medya tarihine, eşine az rastlanır örneklerle, büyük bir zenginlik katıyor. HHH Son örnek Hande FIRAT’ın “7 eleştiriye 7 yanıt” başlıklı, 24 Şubat 2017 tarihli haberi üzerine Hürriyet gazetesinin başına gelenler: Girişinde “TSK, ‘Ayarı kaçmış eleştiriler ile gerçekdışı bilgilere dayalı bazı haberlerle’ ordunun başarısının gölgelenmeye çalışıldığını düşünüyor.” denilen haberde sıralanan 7 noktanın hepsi, doğrudan “muhalefet çevreleri” tarafından dile getirilen eleştirilere verilen yanıtlar. Açıklama, AKP iktidarına karşı değil, AKP’ye muhalefet eden çevrelere karşı yapılıyor. İç sayfada “Karargâh Rahatsız” başlığıyla devam eden haberde “Karargâh”ın, “Muhalefetten” rahatsız olduğu açıkça anlaşılıyor. Ama Hürriyet “Darbe kışkırtıcılığı” ile suçlandı. Uzmanlar uyardı: Gündelik hayatı felç eden sis, sağlığımızı bozabilir. Hava kirliliğinin yarattığı kalp krizi, felç gibi riskler, sisli havalarda daha da artabilir İstanbul başta olmak üzere Bursa, Yalova, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Te kirdağ, Çanakkale iki gündür sis altında. Görüş mesafesinin düşmesi sebebiyle sürücüler trafikte zor an lar yaşadı, hava ve deniz ulaşı mı olumsuz et kilendi, sefer SİBEL BAHÇETEPE lerde aksamalar ve iptaller oldu. Kars ve Iğdır da dün sisten etki lendi. Ulaşımı felç eden ve ak samalara yol açan sis, sağlığı mızı da bozabilir. Uzmanlar, sisli havalar da kalp, astım, bronşit, KO AH hastalarının daha dikkatli olması gerektiğini belirterek “Bu hastalar mümkün olduğu kadar dışarı çıkmamalı. Çün kü sis hava kirliliği etkisini daha da arttırır” dediler. Meteoroloji Mühendisi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sis ve Kimler dikkat etmeli 4 Kalp yetmezliği olanlar. 4 KOAH (Kronik obstrüktif akciğer hastalığı) hastaları. 4 Kalp hastaları. 4 Astım solunum hastaları. 4 Çocuklarda alerjik bronşiti olanlar. 4 Felç geçirmiş hastalar. hava kirliliğinin ilişkili oldu ğunu belirterek, sisli havada, kir liliğin daha da fazla hissedildi ğini söyledi. Ka dıoğlu “Sis, hava kirliliğinin insan üzerindeki etki Prof. Kadıoğlu sini arttırıyor. Kirli olan hava da sis daha yoğun olur. Sis ile hava kirliliği birleşince daha fazla zararı olur” dedi. Kirliliğe dikkat Türk Toraks Derneği Hava Kirlliği Görev Grubu Eşbaşkanı Doç. Dr. Haluk Çalışır ise sağlık sorunları yaşanabileceği uyarı sında bulundu. Ça lışır, “Hava ha reketi olursa kir lilik dağılabilir. Sis, hava hare ketlerinin olma sını azaltır. Bir diğer faktör olan Doç. Çalışır kirleticilerde sisin içindeki su ile birleşip başka, daha za rarlı olan kimyasallara dönü şür” dedi. Hava kirliliğinin yarattığı kalp krizi, felç gibi risklerin, sisli havalarda da ha da artabileceğini vurgula yan Çalışır, kronik hastalıkla rı olanların daha dikkatli ol Yapılaşma etkili TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman ise hava kirliliğinin yapılaşma ile ilişkisine dikkat çekerek “İstanbul’da özellikle yoğun ve çok yüksek yapılaşmanın neden olduğu doğa olaylarından biri de rüzgâr koridorlarının engellenmesi. İstanbul’un doğası yapay engellerle birlikte de değişiyor. Hava sirkülasyonu engellendiği için kent merkezinde hava kirliliği yoğunlaşıyor” dedi. ması gerektiğini söyledi. Çalışır “Maske kullanılabilir ama çok fazla işe yaramaz. Özel maske tipi var onu kullanmak lazım” değerlendirmesini yaptı. Ümraniye alarmda Ümraniye, Göztepe ve Esenyurt’ta güncel kirlilik oranlarının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Çalışır, söyleşimiz sırasında bu üç ilçedeki anlık verileri de aktararak şöyle devam etti: “Ümraniye’deki güncel Partikül Madde 10 (PM 10) değeri 1100 mikrogram/metre küp. 24 saatlik ortalama ise 133 mikrogram. Bu oldukça yüksek. Esenyurt’ta PM 10 güncel seviyesi 67.5 mikrogram/metreküp, son 24 saatin ortalaması ise 121 mikrogram/metreküp. Göztepe’de an itibarıyla PM 10 değeri 135 mikrogram/metreküp seviyesinde. PM 10 için AB ve Dünya Sağlık Örgütü 24 saatlik ortalamaya 50 mikrogram derken, Çevre Bakanlığı ise 70 mikrogram/metreküp değerini veriyor. Buna göre baktığımızda kirlilik oranlarının yüksek olduğunu görüyoruz.” Aile hekimlerine ceza tehdidi Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nde değişiklik yapmayı planladığı belirtiliyor. Hekimler ise endişeli. Çünkü, değişiklik iş yükünü ciddi oranda artıracak, hekim ve hemşirelere ek görevler verecek, yeni cezalar getirecek, ücret azalmasına neden olacak. İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hakkan Hekimoğlu, “Bir hekime kayıtlı hasta sayısı azalmadıkça, personel ve bina gibi eksikler giderilmedikçe sorunlar devam edecek. Değişiklik hiçbir somut soruna çare olmaz, sorunları ağırlaştırır” dedi. Türkiye’deki 24 bine yakın aile hekiminin 3 bin 700’ü İstanbul’da görevli. Aile hekimleri, bakanlığın verdiği bütçeyle, Aile Sağlığı Merkezi (ASM) binalarını bulup kiralamak durumunda. Tüm ekipmanı da kendileri hazırlıyor. ASM olabilecek nitelikte bina bulmak çok zor. Bakanlığın, yönetmelik değişikliği üzerinde çalıştığını belirten hekimler tepkili: ‘İş yükü ve cezalar artacak’ Bina bulundu diyelim, sonrasında ise başka sorunlar gündeme geliyor. Ya kiralar çok yüksek ya da binalar bakımsız. Hasta yoğunluğu düşünüldüğünde, koruyucu sağlık hizmeti geri planda kalıyor. Aile hekimleri, reçete yazma dışında pek bir şey yapamıyor. Bakanlıktan randevu Hekimler, Bakanlığın, bu kemikleşmiş sorunları çözmek yerine, yönetmelik değişikliği üzerinde çalıştığını duyunca, isyan etme noktasına geldi. İTO Aile Hekimleri Komisyonu, konuyu gündemine aldı. Türk Tabipleri Birliği, sendika ve dernek temsilcilerinin oluşturduğu platform da bakanlıktan randevu istedi. Dr. Hekimoğlu, İstanbul’da aile hekimi başına düşen nüfusun 4 binlerin üzerinde olduğunu belirterek “Bakanlığın yeni öngördüğü düzenlemede 3 bin 500 nüfus üzerinden maaş ödeme si yapılacak. Standardın çok üstünde kişiye ek bir ücret almadan hizmet vermek zorunda kalınacak” dedi. Kayıtlı hasta fazla Bakanlığın, ceza puanı sistemini ağırlaştırmak istediğini kaydeden Hekimoğlu, şöyle devam etti: “Hekim, kronik hasta takibi yapmazsa, negatif performans diyerek maaş kesme yoluna gidilecek. Hasta sayısı fazla olduğu için herkese ulaşmak mümkün değil. Bakanlık, hasta sayısı azaltılmadan, personel sayısı arttırılmadan, bina sorunu çözülmeden, maaşı düşürmek, iş yükünü arttırmak istiyor. Şubat 2017 tarihinde İstanbul’da ek yerleştirmede ilan edilen 518 birimin yine çoğunlukla ne binası, ne hemşiresi, ne de nüfusu var. Hekimler artık aile hekimliğini seçmiyor. Yanlış politikalarda ısrar, toplum sağlığına zarar veriyor. ” Akraba evliliklerinde işitme kaybı fazla İyi duymamak sosyal ilişkileri de olumsuz etkiliyor. Erken teşhis ve tedavi önemli İşitme kaybı, kişilerde konuşma yetilerini tam geliştirememe, zihinsel gelişimlerin, okul başarılarının ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebiliyor. Kulak burun boğaz uzmanı Prof. Dr. Sarp Saraç, “İnsanlar arası iletişimdeki en önemli unsur olan konuşma da, işitme sayesinde gelişmektedir. Özellikle doğuştan gelen işitme kaybının erken tanısı ve rehabilitasyonu çok önem kazanmaktadır” dedi. 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü kapsamında konuşan Amerikan Hastanesi’nden Prof. Dr. Saraç, işitme kayıp larının pek çok nedeni olduğunu söyledi. Saraç, şöyle devam etti: “Bebeklerde görülen işitme kaybının en sık görülen nedeni, genetik bozukluklardır. Bir kişide işitme kaybı olması için hem anneden hem de babadan gelen iki çekinik gene sahip olması gerekmektedir. Benzer çekinik gene sahip olma ihtimali, benzer gen havuzuna sahip olan akrabalarda daha fazladır. Bu nedenle akraba evliliği sonucunda dünyaya gelen bebeklerin işitme kayıplı olma ihtimali daha yüksektir.” Elma dilimlerinden yapay kulak Yapay organ üretimi üzerine Kanada’daki Ottawa Üniversitesi’ndeki bilim insanları, elma dilimlerinden kulak geliştirmeyi başardı. Yapay kulağın kullanılabilirliği üzerindeki çalışmaların sürdüğü kaydedildi. HHH Haberdeki 7 maddenin başlıkları şöyle: 1) Silahlı Kuvvetler’de Başörtüsü Kararı 2) Akit’e Başsağlığı Telefonu Açılması 3) Cumhurbaşkanı İle Yapılan Ziyaretler 4) ‘ABD’li Generalin Ayağına Gitti’ 5) ‘Çuvalcı Komutan’ın Madalya Takması 6) Kardak’a Gezi Kararlılık Mesajı 7) Darbeci Dişli İle Ortak Villa İddiası Bu başlıklar altında yapılan açıklamalar, okuma yazmayı yeni öğrenen bir ilkokul çocuğunun bile anlayacağı açıklıkta, AKP iktidarına değil, muhalefete yönelik. HHH Doğan Medya Grubu, tüm mal varlıklarını aşan vergi cezalarıyla ve doğrudan hedef gösterilerek, elindeki gazete ve televizyonların bir bölümünü satmaya mecbur edilmiş, kalan medyasıyla da (bir iki istisna köşe dışında) tam teslim alınmıştı! Ama iktidarın dalkavuklarına ve tetikçilerine bakarsanız Doğan Medya Grubu, Hürriyet’teki bu haberle, sanki AKP’ye yeni bir muhtıra verilmesine, TSK’nin bir darbe eğilimine aracılık etmişti; derhal cezalandırılmalıydı. İşin en acıklı tarafı da, bir savcılığın, gerçeklere tamamen aykırı olan bu iddiayla soruşturma başlatmış olmasıydı. HHH Yapılan açıklamalarla, TSK, haberin tümünü, “Karargâh rahatsız” sözü dışında, sahiplendi. Kala kala, ortada bir tek arka devam sayfasındaki “Karargâh rahatsız” manşeti kalmıştı: Herhalde haber, AKP’ye değil, muhalefete karşı olduğu için, bu manşeti atan arkadaş, “Muhalefetten” sözcüğünü tekrarlamayı akıl etmemişti! HHH İşin Aslı: Hürriyet, Önceden Planlanan Çatışma Stratejisine Kurban Edildi. Peki, haber metni ortadayken, yani iddiaların boş ve yanlış olduğu derhal anlaşılabilecekken, üstelik TSK’nin, kendisinin verdiği, AKP yanlısı olan bu haberi doğrulayacağı bilinirken, neden böyle bir boş gürültü koparıldı? Yanıt, Referandum’daki muhtemel “Evet” oylarının yetersizliğinde ve bunu önlemek için izlenen stratejide: AKP ve yandaşları, Başkanlık Rejimine de, Parlamenter Rejime de uymayan bu “Ucube” Tek Adam Rejimi konusunda, halkı ikna etmekten o kadar uzaklar ki... Hangi değişiklikleri ne için istediklerini anlatamayacaklarından, çözümü, dinmezhepmilliyetmuhafazakârlık bağlamında, şimdiye kadar başarıyla kullandıkları gerilim ve kırılma eksenlerinde arıyorlar: Taksim’e cami temelinin atılması... Gezi Parkı’nın yeniden gündeme getirilmesi... TSK’de türban kararı... Hep bu gerilim ve çatışma stratejisinin hassas noktaları! AKP bu noktalarda büyük tartışmalar, bölünmeler, kavgalar başlatıp, dün Özgür Mumcu’nun da yazısında belirttiği gibi “Mağduriyet devşirmeye” ve kendilerine oy vermiş olan seçmenleri, Referandum konusunda da seferber etmeye çalışıyor. Türban kararı yeterince gürültü koparmayınca, hazırlanan stratejik saldırı, TSK haberi üzerinden Hürriyet’e yöneltildi... Ama haber, AKP’ye eleştiri değil, destek niteliğinde olduğu için, bütün bu sahte saldırı boşa gitti. HHH Özet olarak Hürriyet, “Kaş yapayım derken göz çıkarttı” ama... Yaptığı haberin veya kullandığı dilin, ya da attığı manşetin değil... “Türban kararı” üzerinden, AKP’nin önceden belirlenmiş olan Referandum’daki çatışma stratejisinin kurbanı oldu! C MY B