22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Mart 2017 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Sen yine de ‘diktatör’ deme! Hiç belli mi olur? 28Şubat günkü Cumhuriyet’in manşetini görünce, yüreğim ağzıma geldi: “Diktatör sözü artık suç değil” Manşetin altındaki haberde, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmaları üzerine KESK’e bağlı BES Çorum Şube Başkanı Ertuğrul Alper’in yaptığı basın açıklamasının bir yerinde “Erdoğan diktatörlüğü” ibaresini kullanması üzerine hakkında Çorum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan Cumhurbaşkanı’na hakaret davasında beraat ettiği bildiriliyordu. Çorum 4. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi, Oğuz Bekar kararının gerekçesinde “... sanık bu sözü ile Cumhurbaşkanı’nın mesleki yönünü, elindeki gücün sınırlarını, elindeki gücü, yetkiyi kullanarak görevi sınırları dışında kalan kamu görevlilerini de etkilediğini ima ederek, Cumhurbaşkanı’nı eleştirmiştir. Bu eleştiriyi de yaparken, hakaret suçu kapsamında kalacak bir söz söylememiştir, bir imada bulunmamıştır...” diyor. Yargıç Oğuz Bekar, Cumhurbaşkanı’na diktatör demesinin mağduru aşağılayıcı, küçük düşürücü, hakaret niteliğinde olmadığını net bir biçimde ifade ediyor. Durum böyle olunca da Cumhuriyet’in manşetindeki ifadeye karşı söylenecek bir şey de kalmıyor. Ama acaba öyle mi? HHH Haber normal demokrasiler için “umurı adiyeden”, olağan bir gelişme. Karar da, demokrasilerde son derecede normal karşılanan, üzerinde fazlaca durmayı bile gerektirmeyen, her yargıcın verebileceği türden bir karar. Ama söz konusu Türkiye olunca durum değişiyor. Doğrusu ben şimdi, demokrasilerde her yetkin ve vicdanlı yargıcın vereceği türden bir kararı veren Yargıç Oğuz Bekar’ın akıbetini çok merak ediyorum. Gazetecilik, Oğuz Bekar’a, bundan böyle sürekli dikkat edilmesini zorunlu kılıyor. Kendisinin Adalet Bakanlığı’nın ilgili bürokratları ve HSYK tarafından mercek altına alındığından şek şüpheniz olmasın! Ama Oğuz Bekar’a dokunulmaması halinde bile, Türkiye’nin dört bir yanındaki mahkemelerden gelen, Yargıtay’dan, Anayasa Mahkemesi’nden çıkan kararlar da Çorum 4. Asliye Ceza Mahkemesi Yargıcı’nın demokrasiye ve ifade özgürlüğü ile eleştiri hakkına demokratik içerikli yaklaşımının artık istisna olduğunu göstermektedir. Eskiden rahatlıkla “Türkiye’de yargıçlar var” denebilirdi. Son zamanlarda yargıçlar hakkında “yılmak” kökünden türetilen “YILGIÇ” sözcüğü kullanılıyor ve artık şu söyleniyor: Türkiye’de “YILGIÇLAR” var! Oğuz Bekar ve onun gibi bir azınlığın olması “Türkiye’de yargıçlar var” denmesi için yeterli değildir. Türkiye’de yargıçlar var denebilmesi için yargı bağımsızlığının olması gerekir. Yargı bağımsızlığının olması için kuvvetler ayrılığına uymak gerekir. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde yargı bağımsızlığı yoktur. Yargı bağımsızlığının olmadığı yerde, bağımsız yargıç yoktur. Bağımsız olmayan yargıç, yargıç değildir. Yargıcın olmadığı yerde, adalet yoktur. Adaletin olmadığı yerde birkaç münferit karara bakarak, yargıya güvenmek, en azından tedbirsizliktir. Bağımsız adil yargının bağımsız yargıçların olmadığı yerlerde, bir iki münferit karara bakarak, diktatöre diktatör demenin serbest olduğu yanılgısına düşenlerin bunu çok pahalıya ödemeleri her zaman mümkündür. İşte bu nedenlerle 28 Şubat tarihli Cumhuriyet’in manşetine bakınca, ya biri bu habere bakarak, diktatöre diktatör demenin artık suç olmadığı zehabına kapılır da başını derde sokarsa diye yüreğim ağzıma geldi, okurlarımı uyarmak gereğini duydum: Kardeşim sen yine de diktatöre, diktatör deme! Hiç belli mi olur? Bu arada, diktatör konusunda çokça başvurulan bir aldatmacaya da değinmek isterim. Sık sık şu sav ileri sürülüyor: Bak rahatlıkla diktatör diyorsun, eğer diktatör olsaydı diktatör diyebilir miydin? Bu sav tümden geçersizdir. Çünkü diktatörlüğün tek ölçütü vardır: İktidarı elinde tutan kuvvetler ayrılığı ilkesini çiğniyorsa, diktatördür. Senin, ona diktatör diyememen veya bedelini göze alarak, ne olduğunu söyleyebilmen durumu değiştirmez. ‘Evet’ diyen hâkime inceleme başlatıldı HSYK 3. Dairesi, twitter hesabı üzerinden “evet” propagandası yapan hâkim Yıldırım Bayrak hakkında inceleme başlattı. İstanbul’dan Ankara’ya atanan Bayrak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i de hedef almıştı. Bayrak’ın, MHP yönetimine muhalif isimlerden Meral Akşener için de “Akşener parti kur yüzde 1 oy al... Kurduğun partine bir aylık maaşını bağışlayacağım söz” diye yazmıştı. Başkanlık için “evet” propagandası yapan Bayrak, tepki gelince mesajlarını silmişti. l ANKARA/Cumhuriyet YSK’den skandal propaganda kararı! YSK, siyasi partiler dışında kime propaganda izni verileceğini mülki idareye bıraktı Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 16 Nisan’da ya rının propaganda yapıp yapa parti dışındaki parti ve sivil mayacakları, doğrudan hükü toplum kuruluşlarının pro randum sürecinde kimlerin propaganda yapabileceğinin raz hakkı bulunuyor. CHP temsilcisi avukat Ya pılacak anayasa değişikliği mete bağlı olan mülki idare paganda yapmasını yasakla belirlenmesi konusunda mül kupoğlu, “Samsun’dan gelen referandumunda siyasi par amirlerinin keyfine bırakıldı. mıştı. CHP’nin YSK Temsil ki idare amirlerini işaret et iki karar da hukuken yok ol tiler dışında kimlerin propaganda yapabileceğine vali İlk yasak Samsun’da cisi Hadimi Yakupoğlu, kararın kaldırılması için YSK’ye ti. Yani herhangi bir sivil toplum kuruluşundan propagan du. Ama valilik şimdi aynı kararı alabilir. Eğer böyle bir lik ve kaymakamların karar Samsun İl Seçim Kurulu, itiraz etmişti. Talebi görü da yapmak isteyenler, önce karar alınırsa o zaman o ka vereceğine hükmetti. Böyle referandum sürecinde AKP, şen YSK; Samsun İl Seçim valilik ve kaymakamlıklar rara itiraz için YSK’ye başvu ce ‘hayır’ kampanyası yürü CHP, MHP ve HDP’nin ara Kurulu’nun verdiği kararı dan izin isteyecek. Valilikle ru yapılması gerekecek” de tecek sivil toplum kuruluşla sında bulunduğu 10 siyasi kaldırdı. Ancak kurul, refe rin kararına karşı YSK’ye iti di. l ANKARA / Cumhuriyet Söylem stratejisi CHP’nin ‘ortak söylem’ toplantısında bir araştırma şirketi sunum yaptı. Toplantıda ‘Tek adam, padişah’ söylemleri yerine ‘Hatasız kul olmaz’ gibi söylemler önerildi CHP, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde referanduma yönelik “ortak söylem” toplantısı yaptı. Örgütlere CHP tabanı yerine dışarı açılmaları talimatı veren Kılıçdaroğlu, ‘hayır’ın önde ol 8 Mart’ta kadınlar ‘Hayır’ için toplanıyor Kadınlar dün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gü İKLİM ÖNGEL duğunu belirtti ve “İktidar, bunu kolay kolay kabul et meyecek. Tehlikelere, provokas yonlara karşı dikkatli olun” uya rısı yaptı. Bir araştırma şirketi nin yaptığı çalışmanın aktarıldı ğı toplantıda, özellikle milliyetçi muhafazakâr kesimde “padişah, tek adam, diktatör” ifadelerinin AKP ve MHP tabanında olumsuz sonuç oluşturduğu, bunun ye rine “insan hata yapar” denme sinin daha etkili olacağı anlatıl dı. Kılıçdaroğlu’nun son grup toplantısında vurguladığı “akıl akıldan üstündür”, “beşer şa şar”, “hatasız kul olmaz” söy lemlerinin söz konusu çalışma nın bir sonucu olduğu öğrenil di. Devletin bir kişiye teslim edilemeyeceğni söyleyen Kılıç daroğlu, “Tek adam her zaman hata yapabilir. Gaz var, fren yok. 80 milyon bir kişiye tes lim edilemez” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, grup toplantısının ardından basın toplantısı yaptı. Özel, son anketin milletvekilleriyle payla şıldığı toplantıda, ‘Hayır’ın geri den gelip öne geçtiğini söyledi. Özel toplantının tablosunu, “Ge ride başladığı bir maçta devre arasına önde girmiş olan, kendi taraftarından destek gören bir ta kımın karşı tribün tarafından da alkışlanmaya başladığı bir süreci yaşıyoruz. Sahadaki iki takımın birleşiminin milli takım olduğu nun farkındayız. Kendi takımı mızı bir kenara bıraktık, milli ta kımın başarısı için tüm stattan destek bekliyoruz’’ dedi. ‘Ciddi çatlak var’ Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin geli ‘Masum çocuk, Anadolu demek’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, parti genel merkezinin bahçesinde, CHP’nin referandum kampanyasında kullanılacağı logo ve sloganıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Logoların giydirildiği, saha çalışmalarında kullanılacak otobüslerin önünde konuşan Bingöl, referandumun bir memleket meselesi olduğunu belirterek, bu nedenle logoda partinin adının ve ambleminin kullanılmadığını kaydetti. Logoda, “çok masum, çok temiz” bir kız çocuğunun olduğunu söyle şinde havaalanına çekilen bayrağın ardından hükümet ile MHP lideri Devlet Bahçeli arasında yaşanan gerilimin sorulması üzerine Özel, “Bu süreçte Bahçeli’nin değerlendirmeleri üzerinden bir şey söylemem. Muhataplarına sorular soruldu, cevapların aranacağı yerler Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dır. Ciddi bir çatlak, fikir ayrılığı var” dedi. ‘Evet’ kırılıyor’ Anketlere ilişkin bilgi veren Özel, 2 ila 4 puan geriden baş yen Bingöl, şöyle konuştu: “Bu kız çocuğu, bütün Anadolu’yu kucaklayan, Türkiye’deki bütün vatandaşların, ailelerin kendilerini göreceği masum bir çocuk ve tümüyle bizi temsil ediyor. Güneş; umut, huzur, aydınlık… Biz istiyoruz ki güneşin ışıkları hep ülkemizi aydınlatsın, güneşin o sıcaklığı hep ülkemizi ısıtsın. Asla ve asla karanlığa geçit vermeyecek bir aydınlık Türkiye’nin üzerinde hep var olsun” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet lanan mücadelede, 4 puan civarında öne geçildiğini belirtti. Kesin hayırcılar olarak kendisini tanımlayanların yüzde 42 iken “kesin evet’’ diyenlerin oranının yüzde 28’e düştüğünü söyleyen Özel, “AKP’nin çantada keklik gördüğü ve üzerinde hiçbir şey söylemediği seçmenin dahi demokrasiden, umuttan ve önümüzdeki süreçte tek kişi kararının hatalı olması durumuyla ilgili endişelerinden dolayı fikir değiştirmeye başlaması çok umut verici” dedi. CHP’li Erdoğdu: Kampanyamız engelleniyor CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, partisinin İstanbul’daki referandum çalışmalarının polis tarafından engellendiğini söyledi. Twitter’dan açıklama yapan Erdoğdu, “İstanbul’da kampanya araçlarımızın başına sürekli polis gönderiliyor. TV yasak. Kampanya yasak. HAYIR yasak. Böyle referandum mu olur? Yazılı izin için başvuruyoruz. Cevap yok. Vali Beyi arıyoruz. Olmaması lazım diyor. Ama her gün başımızda polis gelip YASAK diyor. Polisler gelip emir kuluyuz diyorlar. Onlara da bir şey diyemiyoruz. Gerginlik olmasın diyoruz. İstanbul’da yer gök EVET. Devletin bütün imkânları EVET’e seferber. Koca İstanbul’da 3 aracımıza dayanamıyorlar” ifadelerini kullandı. nü kapsamında 5 Mart Pazar günü 13.00’da Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda olacaklarını açıkladı. Mitinge çağrı yapan kadınlar “Hayır çözüm sende değil, kadın dayanışmasında. Biz bu karanlığa karşı yalnız değiliz” dedi. Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde toplanan İstanbul 8 Mart Kadın Platformu üyeleri “Yaşam hakkımız, özgürlüğümüz, bedenimiz, emeğimiz için hayır” yazılı pankartı açtı. Platform adına basın açıklaması yapan Şenay Humuz, “yaşamlarını, haklarını, emeklerini, bedenlerini, kimliklerini savunmak için her sene olduğu gibi bu 8 Mart’ta da alanlarda olacaklarını” söyledi. l İSTANBUL\Cumhuriyet Anneler ‘Hayır’ diyor İstanbul’un 1. Seçim Bölgesi olan Anadolu Yakası’nda birçok siyasi partiden kadınlar birleşerek 16 Nisan’da Anayasa Değişikliği Referandumu’nda ‘hayır” için ‘Anneler Platformu’nu kurdu. Anneler Platformu, kapı kapı dolaşıp ev toplantılarında bir araya gelerek, yeni anayasanın neler getirdiğini anlatıyor. Aralarında CHP, MHP ve AKP’li kadınların da yer aldığı Anneler Platformu, “Hayır dile komşuna, hayır gele başına” diyor. CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi bir kadın hareketi oluşturmak için toplantılar düzenlediklerini ve bunun sonunda Anneler Platformu kurulmasına karar verdiklerini belirterek “Evlerde, derneklerde toplantılar yapıyoruz ve neden hayır dediğimizi anlatıyoruz” de di. l İstanbul/Cumhuriyet Saray’dan Köşk’e TRT vetosu Başbakanlığın gönderdiği liste Saray’dan döndü, TRT’nin iki yöneticisi 1 buçuk aydır atanamıyor Üreticilerden ‘HAYIR’lı pazar İzmir’in Seferihisar ilçesindeki üretici pazarında tezgâh açan çiftçiler, karton parçalarına referandumda ‘hayır’ oyu kullanacaklarına dair ilginç sloganlar yazdı. Sadece Seferihisar ve köylerinde yaşayanların kendi ürettiklerini satabildikleri üretici pazarında, pazarcı esnafı, normalde fiyat yazdıkları karton parça larına bu kez referandumla ilgili sloganlar yazdı. CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, ‘Limon gibi sıkılmaya hayır’, ‘Soyulup soğana çevrilmeye hayır’, ‘Yemezler hayır’, ‘Hayırlı pazarlar’, ‘Nane limon kabuğu bir güzel kaynasın aman ha ha ha hayır’ sloganları yazan tezgâhları ziyaret etti. l DHA SİNAN TARTANOĞLU Başbakan Binali Yıldırım hükümetinde Cumhurbaşkanlığı ile hükümet arasında ilk pürüzün TRT Yönetim Kurulu’nun belirlenmesinde yaşandığı ortaya çıktı. RTÜK’ün başbakanlığa önerdiği, Başbakanlığın da Bakanlar Kurulu kararı olarak imzalaması için Cumhurbaşkanlığı’na gönderdiği TRT aday listesinin Saray’dan döndüğü öğrenildi. Daha önce Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı döneminde; Davutoğlu’nun önerdiği müsteşar, müsteşar yardımcıları ve genel müdürler başta olmak üzere pek çok bakanlıkta üst düzey görevlere gelecek isimlerin Cumhurbaşkanlığı tarafından reddedilmesine benzer bir durumun Binali Yıldırım hükümetinde de yaşandığı öğrenildi. TRT’nin iki yönetim kurulu üyesi Feridun Keşir ve Hikmet İnce’nin 4 yıllık görev süreleri 16 Ocak’ta doldu. Basın ve medyadan sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 17 Ocak’ta RTÜK’ü ziyaret etti. Bu toplantıda, Kurtulmuş’un hükümetin TRT Yönetim Kurulu’nda görmek istediği isimlere işaret ettiği öğrenildi. 24 Ocak ta rihli üst kurul toplantısında, “kültür ve sanat” alanında Ergun Yıldırım ve Cumhur Kemal Koca; “elektronik ve kitle iletişim” alanında ise Ali Osman Öztürk ile Hilmi Bolatoğlu’nun adaylıkları Başbakanlığa gönderildi. Başbakanlık da 4 adaydan her bir alan için iki ismi belirleyerek Cumhurbaşkanlığı’na gönderdi. Bundan sonra Cumhurbaşkanı’nın onaylaması ve iki TRT Yönetim Kurulu’nun atanmalarına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayımlanması bekleniyordu. Ancak aday lis tesinde üzerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın itirazları oldu. Edinilen bilgiye göre Erdoğan, aday listesini Başbakanlığa geri gönderdi. 46 gün sonra çekildi Adaylar Erdoğan’dan onay beklerken, RTÜK tarafından belirlenen adaylardan biri, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Ergun Yıldırım, 9 Ocak tarihinde yaptığı adaylık başvurusunu 23 Şubat tarihinde geri çekti. Yıldırım geri çekilme gerekçesini ise “üniversitedeki işlerinin yoğunluğu” olarak açıkladı. Soner Yalçın bir köşe yazısında Yıldırım’ın FETÖ’cü olduğunu ima ederken Ersoy Dede ise buna karşı çıktı. RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya ise dünkü üst kurul toplantısında adaylıktan çekilen Yıldırım yerine Yenişafak gazetesi yazarı Salih Tuna’nın aday gösterilmesini resen önerdi. Üst kurul, Tuna’nın isminin Başbakanlığa gönderilmesine karar verdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle