20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI Ferrero,FannieMay’ialdı Dünyanın en büyük 3. çikolata üreticisi Ferrero, Amerikalı çikolata şirketi Fannie May’i 115 milyon dolara satın aldı. 1920’de kurulan Fannie May’i satın almalarının nedenini deniz aşırı güçlenmek olduğunu belirten İtalyan şirket, online satışlarının da olacağını açıkladı. Sosyal medya şirketlerine uyarı AB Komisyonu, sosyal medya şirketleri Facebook, Twitter ve Google’dan, sanal ortamda üyelik dolandırıcılığı, abonelik tuzağı, yalan promosyon gibi sahtekârlıkların engellenmesi talebinde bulundu. Şirketlerden bir ay içerisinde somut çözüm önerileri sunmaları istendi. 8 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Pazar 19 Mart 2017 Araç garanti sayısını neden gizlediniz? Çanakkale Köprüsü’nün temeli atıldı. Tereddüt yok: Eğer ülke yönetiyorsanız, “Dünyanın en uzun asma köprüsü” diyeceğiniz proje, güçlü bir siyasi malzemedir. Nitekim Cumhurbaşkanı ile Başbakan da bu malzemenin hakkını vererek (!) tören alanını resmen referandum kampanyası haline getirdiler. Şüphesiz ki, hayretten ağzımız açık kalmadı. Devlet eliyle cinayet işlemek olan idam vaadinin tekrarını öngöremesem de genel atmosferin nasıl geçeceğini, bir gün önceki yazıda duyurmuştuk. Hazine kasasın dan milyonlar çıkacak olan köprünün, millete “hediye” gibi sunulacağını, “Tarafsız” Cumhurbaşkanı’nın evet isteyeceğini filan. Aynısı, misliyle gerçekleşti. Tek minik detay hariç. Bir gün önceki yazıda, bu projeyle (biri Limak) dört müteahhit şirkete 45 bin günlük açış garanti edildiği bilgisine yer verdim. Bizim paramızla. Bizim vergimizle. Günlük 45 binin altında geçecek her araç için x 15 Avro artı KDV ödeneceğini. Cumhurbaşkanı ile Başbakan bu bilgiden söz etmedi. Demek ki neymiş? Milletin parasıyla müteahhide yabancı kur üzerinden garanti vermek, o kadar gururlanacak bir durum değilmiş. Aksi halde hiç kaçırılır mıydı böyle bir fırsat? Bunu anlıyoruz anlamasına da anlı şanlı gazetelerin, koca koca ekonomi servislerinin var ettiği ekonomi sayfalarında bu bilginin saklanması, pek ziyade hazin. Bu devasa projeye dair her türlü teknik bilgiyi, metre metre kuruş kuruş yazıp, günlük araç ga ranti sayısını yazmamak, vatandaştan haber saklamaktır. Kayıt düşelim. Haber saklamanın iç içe geçmiş iki nedeni ise “yukarıyı kızdırma” ile tam sayfa ilanın iptal edilme korkuları. Gazetecilik neden bu ülkede cesaret konusu oldu? Bu sorunun cevabı ile bir iddianamenin 140 gündür hazırlanamayışı arasında yakın bir ilişki olsa gerek. Hakikati eğip bükmemenin bedelini çok ağır ödemekte olan dostlara bu vesile ile kucak dolusu sevgi. TVF McKInsey ile anlaşma yolunda Türkiye Varlık Fonu (TVF) devasa kamu şirketlerini, OHAL KHK’leri “sayesinde” yuttu malum. O gün bugündür üç yıllık strateji programı bekleniyor. TVF de beklerken boş durmuyor tabii. İlk büyük operasyonunu, Rusya ile gayrimenkul alanında yaptığını, yanı sıra sessiz sedasız internet sitesi kurduğunu geçen hafta duyurduk. Kapsamdaki her şirket için 5 yıllık dönüşüm programı uygulanacakmış. Şirketlere dair amaçlardan biri de bir sebzeyi hatırlatsa da “organik büyüme” imiş. İngiltere de TVF ile yakından ilgileniyor. Londra Finans Merkezi Başkanı Andrew Parmley de geçen hafta BIST’i ziyaret ederek BIST ve TVF yönetimiyle görüş tü. (BIST Başkanı Himmet Karadağ aynı zamanda TVF yönetiminde) İngiltere’nin ilgi yoğunlaşmasının, İslami finans alanında olduğu konuşuluyor. Bu arada taze bir kulis: Sayıştay de netimi dışındaki TVF’nin, çokuluslu danışmanlık firması McKinsey ile anlaşma yapmak üzere görüştüğünü öğrendik. McKinsey’nin, ülkemizde finans piyasaları tarafından bilinirliği epeyi gerilere gidiyor. Şirket 2001 krizi sonrasında da sorunlu bankaların satışı, kamu bankalarının özelleştirme planlarının hazırlanmasında, devletimize bedeli mukabilinde hizmet vermişti. Şirketlere uygulanacak dönüşüm programları 5 yıllık olacaksa, danışman şirketlere, kamu kaynaklarından iyi ödemeler yapılacağı anlaşılıyor... TVF, McKinsey ile anlaşma imzalarsa şeffaflık gereği kamuoyuna açıklanır mı sizce? Yapılacak ödeme oranları vb? Denizlili işadamının itirazı Milliyetçimuhafazakâr seçmene gösterdiği şefkatte artış gözlediğimiz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen perşembe Denizli’deydi. 16 Nisan’da “hayır”ı anlatmak için. Yoğun program akışında bir dizi görüşme yaptı. Duraklarından biri Dedeman Oteli’ndeydi. Kılıçdaroğlu, Denizli İşadamları ve Tüccarlar Platformu üyeleriyle toplantı yaptı. Basına kapalı geçen toplantıdan ilginç bir anekdot geldi kula ğımıza. Kemal Bey, kendilerini geniş kitlelere ifade konusunda güçlük yaşadıklarını, TRT kapılarının kendilerine kapalı olduğunu söylemiş. Bunun üzerine Denizlili bir işadamı söz almış ve Kılıçdaroğlu’na “Siz ana muhalefet liderisiniz” demiş. Kılıçdaroğlu’nun “bizi çıkarmıyorlar” diye yakınmak yerine, haklarını aramak üzere seçmenleri, yurttaşları TRT kapısına davet etmesi gerektiğini söylemiş. Etkileyici bir tepki... TVF müteahhitlere kaynak TVF, Başbakanlık’a bağlı olarak kurul devletimiz bize hangi altyapı yatırımı için finansman du. Anayasa değişikliği ise sağlamamızı isteyecekse Başbakanlık’ı ortadan kal biz de elimizdeki kaynakları dırıyor! oraya kullanmak durumun AA’ya demeç veren TVF da olmalıyız.” Yönetim Kurulu üyesi Prof. Bu sözler, örneğin dün Dr. Oral Erdoğan’ın söz temeli atılan Çanakkale leri birkaç açıdan önem Oral Erdoğan Köprüsü’nde verilen geçiş li. “Şeffaflık, hesap verile garantilerinin, TVF operas bilirlik ve bağımsızlık çok önemli yonlarına konu olabileceğinin açık dir” diyen Erdoğan’ın, bağımsızlık kanıtı. Böylesi bir operasyon için bahsini nasıl yorumladığını merak uluslararası danışmanlık şirketleri etmemek zor. Önemsediğim öte ne milyonlarca dolar ödenecek. Sa ki alıntı ise: hi, TVF’ye OHAL KHK’siyle, Savun “Türkiye’nin çok ciddi bir şekilde ma Sanayii Destekleme Fonu’ndan altyapı yatırımlarına finansman sağ 3 milyar TL aktarıldığını anımsıyorsu lamamız gerekmektedir. Ne zaman nuz değil mi? Taşıt kiralama harcaması uçuyor Şubat ayı bütçe rakamları açıklandı. Kamunun bir ayda ortaya çıkan harcama artışları bazı kalemlerde dikkat çekmeyecek gibi değil. Örneğin taşıt kiralama. Artış, tam sekiz kat. Ocak ayında 8.3 milyon TL olan taşıt kiralama harcaması, şubatta 66.5 milyon TL’ye çıkmış. Bize bir daha taşıtta ta sarruf masalı anlatmasanız, ne iyi olur. Başkanlıkta çalışma süresi uzarken yıllık izinler ve doğum izinleri kısalıyor Başkanlık emekçiye zarar İhracat, Rusya’ya satılanın altıda biri kadar oldu. Domatesler Ukrayna ve Belarus’a gitti Rusya’nın Türkiye’den domates ithalatına ilişkin getirdiği yasak sürerken, bu ülkeye yapılan ihracat Belarus ve Ukrayna ile telafi edilmeye çalışıldı. Ancak bu iki ülkeye yapılan domates ihracatındaki artış Rusya’ya yapılanın altıda biri seviyesinde kaldı. Rusya’ya domates ihracatı 2015’te 258.8 milyon dolar olurken, geçen yıl ihracat gerçekleştirilmedi. 2016’da Belarus’a yapılan domates ihracatı ise yaklaşık 5 kat artarak 7.9 milyon dolardan 42.4 milyon dolara çıktı. Ukrayna’ya domates ihracatı ise geçen yıl bir önceki yıla göre yaklaşık 2 kat artış göstererek 8.3 milyon dolardan 17 milyon dolar çıktı. İki ülkeye yapılan toplam ihracat rakamı 59.4 milyar doları buluyor. İhracat artışı toplamda 43.2 milyar dolar ediyor. Bu da Rusya’ya yapılan ihracatın yaklaşık altıda birine denk geliyor. l Ekonomi Servisi Sistemin emekçiye zararını araştıran CHP’li Gürer, yıllık izin süresinin 17 güne düştüğünü, haftalık çalışma süresinin de ortalama 45 saate çıktığını söyledi. ‘SİSTEM İŞÇİNİN LEHİNE DEĞİL’ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, dünyadaki örneklerle başkanlık sisteminin emek çiye verdiği zararı karşılaştırdı. Gürer, Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkeler de haftalık çalışma saatle rinin parlamenter sistem le yönetilen ülkelere göre daha fazla olduğunu söy ledi. Parlamenter sistem de 29 gün olan yıllık izin İKLİM ÖNGEL süresinin başkanlık sisteminde 17 güne düştüğünü dile getiren Gürer, par lamenter sistemde 19 hafta 2 gün olan doğum izninin başkanlık sisteminde 13 hafta 2 güne gerilediğini vurguladı. CHP’li Gürer, başkanlık sisteminin emekçilere verdiği zararları dünya ör neklerine bakarak karşılaştırdı. Baş kanlık sisteminin emekçilerin hakları nı gasp ettiğini söyleyen Gürer, 146 ül keden 54’ünün başkanlık, 66’sının par lamenter, 26’sının da yarı başkanlık sistemleri ile yönetildiğini kaydetti. Mesai saatleri uzuyor Gürer, Başkanlık sistemi ile yönetilen 46 ülkeden 18’inde haftalık çalışma saatinin 48 saat olduğunu, bunun Kenya’daki 52 saat çalışma süresiyle zirveye ulaştığını belirtti. Gürer, parlamenter sistemle yönetilen 50 ülkenin 27’sinde ise haftalık çalışma saatinin 40 saat olduğunu söyledi. Gürer’in verdiği bilgiye göre; Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde haftalık çalışma saati ortalama 44 saat 53 dakika iken parlamenter sistem ile yönetilen ülkelerde ise haftalık çalışma saati ortalama 42 saat 44 dakika. Çalışma barışı yok Parlamenter sistemde 29 gün olan yıllık izin süresinin başkanlık sisteminde 17 güne düştüğünü dile getiren AKP hükümetleri döneminde işçi haklarının budan oyu vermesi çağrısında bulundu. Başkanlık sisteminin tek adamın dığını, sendikasızlaşma her konuda karar vereceği bir nın önünün açıldığını, es süreç olacağını, işçilerin lehi nek çalışma modern kö ne olmayan düzenlemelerin lelik yasası ile güvence de yolunun açılacağını söy siz çalışmaya yol verildiği leyen Gürer, AKP ile sıkın ni, bireysel emeklilik uygu tıları artan emek laması ile kamu emek çi haklarının ana liliğinin önünün ke yasa değişikli silmeye çalışıldığını ği geçerse da vurgulayan Gürer, ha da çok za işçilerin, emekçile rar görece rin işsizlerin mağ ği uyarısın dur kesimlerin 16 da bulun Nisan’da Hayır Ömer Fethi Gürer du. Gürer, parlamenter sistemde 19 hafta 2 gün olan doğum izninin başkanlık sisteminde 13 hafta 2 güne indiğine dikkat çekti. Gürer, Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde çalışma barışının ve çalış ma koşullarının sorunlu olduğunu belirterek, “Parlamenter sistem çalışma barışında daha uygun ve çalışma koşulları tek adam yönetimine göre çalışanlar lehine daha iyi düzenlemeler içeriyor” şeklinde konuştu. l ANKARA Dava yok, şikâyet var Tüm ülkelerin dahil olduğu mevzuat geçerli. Çin’den ithalat engeli kalktı Çin menşeli malların ithalatında korunma önlemleri hakkında karar yürürlükten kaldırıldı. Bakanlar Kurulunun konuya ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, 2003 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren ‘Çin Halk Cumhuriyeti Menşeli Malların İthalatında Korunma Önlemleri Hakkında Karar’ın yürürlükten kaldırılmasına karar verildi. Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Çin’den gerçekleştirilen ithalatın da tüm ülkelerin dahil olduğu Korunma Önlemleri Mevzuatı kapsamında değerlendirildiği bildirildi. l Ekonomi Servisi Toplu iş sözleşmesinin uygulanmayan maddeleriyle ilgili bugüne dek dava açmayan MemurSen, yeni sözleşmeye beş ay kala KDK’ye şikâyetçi oldu MUSTAFA ÇAKIR Ağustos 2015’te hükümet ile imzaladığı toplu sözleşmenin birçok maddesi uygulanmayan MemurSen, yeni sözleşmeye beş ay kala Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK Ombudsman) şikâyet başvurusunda bulundu. Memurlar ile hükümet yeni toplu sözleşme için ağustosta yeniden masaya oturacak. MemurSen’e bağlı Ulaştırma MemurSen’in yaptığı başvuruda mağduriyetlerin giderilmesi için gerekli adımların atılması yönünde karar verilmesi isten di. Başvuruda toplu sözleşmenin anaya sal bağlayıcılığına da dikkat çekildi. Son sözleşmede alınan kararların bir bölümü aradan yıllar geçmesine karşın hâlâ uygulanmadı. KİT’lerde görev yapan sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin temel ücret gruplarının 31 Ocak 2016 tarihine kadar yeniden düzenlen mesi, kamuda geçici personel statüsünde bulunan 4C’lilerin mahkeme kararıyla hak ettik leri ek ödemelerin verilme si, Devlet Hava Meydanları İş letmesi çalışanlarına 31 Ocak 2016 tari hini izleyen ay başından İsmail Koncuk itibaren ha vacılık tazmi natı ödenmesi bunlardan bazıları. 20 madde uygulanmadı MemurSen’in uygulanmayan kararlarla ilgili şimdiye kadar dava açmadığına dikkat çeken Türkiye KamuSen Başkanı İsmail Koncuk, “garip bir durum” dedi ve ekledi: “Ağustos 2017’de yeni toplu iş sözleşmesi başlayacak. MemurSen bugüne kadar durmuş, seyretmiş, dava dahi açmamış ama KDK’de şikâyetçi” dedi. Koncuk, 2015’te imzalanan toplu sözleşmede yer alan 4C’lilere kadro başta olmak üzere 20 maddenin hayata geçmediğine dikkat çekti. Bu maddeler için dava açtıklarını belirten Koncuk, toplu sözleşmeye imza atan MemurSen’in ise dava açmak yerine KDK’ye şikâyette bulunduğunu kaydetti. l ANKARA 20172019 dönemini kapsayacak sözleşme 4 bin 200 çalışanı ilgilendiriyor. Tarım işçisine yüzde 12.5 zam Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birli ği ile Koopİş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesiyle personel ücretlerine ortalama yüzde 12.5 zam yapıldı. Törene Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, Koopİş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar ve Tarım Kredi Genel Müdürü Ayhan Karayama katıldı. Çelik, “Bugün itibarıyla 1859 lira olan taban aylığı 2 bin 30 liraya, 1718 lira olan taban aylığı ise 1960 liraya çıkarılmış bulunuyor” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle