23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 27 Şubat 2017 ‘6Hayır’ korkusu haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Mersin Valiliği, CHP’li Mezitli Belediyesi’nin aşevi faaliyetlerine dikkat çekmek için hazırlattı ğı, “Mezitli halkı hayırseverdir” sloganının yer al dığı afişler için inceleme başlat tı. Valiliğin iste ği üzerine, özel bir ABİDİN YAĞMUR şirket tarafından işletilen billboardlardaki afişler kal dırıldı ancak Mezitli Belediye si kendisine ait billboardlardaki afişleri kaldırmadı. Mezitli Belediyesi, aşevi faali yetlerine dikkat çekmek ve vatan daşların aşevine destek olması nı sağlamak için hazırlattığı afiş lerde “Mezitli halkı hayırseverdir. Hayırsever halkımızın yardımları nı bekliyoruz” sloganını kullandı. Mezitli’nin dört bir yanına asılan afişler Mezitlilerin yoğun ilgisini çekti, sosyal medyada da kısa sü rede binlerce kişi afişlerin fotoğ raflarını paylaştı. Ancak afişlerde “hayır” vurgusunun öne çıkması Mezitli Belediyesi ile mülki idare arasında krize neden oldu. İddiaya göre, hafta başın da Mezitli Kaymakamı Emin Sa it Karahaliloğlu ile Emniyet Müdürlüğü’nden bir yetkili Me Kaymakam “Mezitli halkı hayırseverdir” afişinin kaldırılması için ilçe belediyesine baskı yaptı, Mersin Valiliği inceleme başlattı Mezitli Belediye Başkanı Tarhan, kaymakamla görüşme yaptıklarını doğruladı. zitli Belediye Başkanı CHP’li Neşet Tarhan’ı ziyaret ederek afişlerin kaldırmasını istedi. Tarhan bu talebi, “Resmi bir yazı ile bildirin, afişleri kaldıralım” diye yanıtladı. Kaymakam Karahaliloğlu’nun resmi yazı gönderemeyeceklerini söylemesi üzerine Tarhan, “O zaman biz de afişleri kaldırmayız” diye yanıt verdi. Bu görüşmenin ardından Mersin Valiliği’nin, afişleri kaldırmayan Mezitli Belediyesi hakkında inceleme başlattığı, inceleme kapsamında resmi bir yazı hazırlanarak Mezitli Belediyesi’ne gönderileceği ve afişlerin kaldırılmasının isteneceği öğrenildi. Valilik, özel bir şirket tarafından işletilen billboardlardaki söz konusu afişler için ise işletmeci şirkete uyarı yazısı gönder di. Afişin, Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Yasası’nda belirlenen esaslara aykırı olduğunu ileri süren yazı üzerine şirket, Mezitli Belediyesi’nin afişlerini billboardlardan indirdi. ‘Birileri rahatsız’ Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, afişlerin asılmasının ardından Kaymakam Karahaliloğlu ile görüştüklerini doğruladı ancak görüşmenin içeriği hakkında ayrıntılı bilgi vermedi. Tarhan, “O gün Sayın Kaymakam’a da ifade ettik, bu afişler bizim belediyemizin bir çalışmasıyla ilgili. Bu afişler zaten bir hafta, bilemediniz 10 gün sonra, yeni bir afiş çalışması olunca indirilecek” dedi. Mersin Valiliği’nden kendilerine henüz resmi bir yazı gelmediğini belirten Tarhan, “Birileri bu afişlerden rahatsız oluyor, şikâyet ediyor ama biz bir belediye çalışması afişi hazırladık. Siyasi parti değiliz. Eğer valilikten ‘afişleri sökün’ diye bir yazı gelirse bunu elbette kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu. l MERSİN ‘Meclis şehit olmayacak’ Eski İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, 16 Nisan referandumu öncesi il il gezerek “Neye Evet, Neye Hayır” konferansları veriyor. Rize İl Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Rize Kültür Merkezi’ne ait salonu dolu olduğu gerekçesiyle ADD Rize şubesi tarafından düzenlenen etkinliğe tahsis etmedi. Tek Gıdaİş Sendikası’nın 300 kişilik salonunda düzenlenen konferansa yüzlerce kişi katıldı. Konferans öncesinde konuşan Kocasakal, “Bu sistem partili yargı, partili hakim savcı, partili vali getiriyor. Bildiğin, dümdüz saltanat” dedi. “Gazi Meclis’in şehit Meclis haline getirilmek istendiğini” söyleyen Kocasakal, bir sonraki adımın federasyon olacağını öne sürdü. l ÖMER ŞAN / RİZE Adil ve güzel bir geleceğe Manisa’da bir araya gelen CHP’li ve çeşitli kadın sivil toplum örgütlerinin üyesi yaklaşık 100 kadın, 16 Nisan tarihinde yapılacak anayasa değişikliği referandumununda ‘Hayır’ oyu vereceklerini açıkladı. Cumhuriyet Kadınları Derneği Manisa Şubesi Başkanı Fatma Ayhan, “Barış için, adil ve güzel bir gelecek için birlikte güçlüyüz. Biz kadınlar en çok da birbirimize sahip çıkmak için anayasa değişikliği referandumuna ‘Hayır’ diyoruz” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Şeker tadında ‘hayır’ masası Mersin’de CHP Yenişehir İl çe Gençlik Kolları üyeleri, Sosyete Pazarı önünde “hayır” standı açtı. CHP’liler, standın önünden geçen yurttaşlara broşür dağıtıp “hayır” çağrısı yaptı şeker ve lokum ikram etti. CHP Kadın Kolları MYK üyesi avukat Nevin Zaimoğlu, “Tek adam rejimine hayır, parti devleti rejimine hayır demek için bir hayır masası kurduk. Bu kampanyayı biz şeker tadında, lokum kıvamında yapıyoruz. İnanıyorum ki halkımız 17 Nisan’da aydınlık bir Türkiye’ye uyanacak” dedi. l ABİDİN YAĞMUR/Mersin Çevre tek kişininMaçka Parkı’nda bir araya gelen çevreciler, referandumda hayır oyu vereceklerini açıkladı. insafına bırakılamaz Doğa ve yaşam savunucuları Maçka Demokrasi Parkı’nda dün düzenlenen “Hayır” etkinliğinde buluştu. Çevre dostu çok sayıda yurttaş, yaşam alanlarına dair kararların tek bir kişinin insafına bırakılmasını kabul etmeyeceklerini belirterek, OHAL dayatmacılığının kalıcılaştırılmasına, memleketin tapusunun tek bir kişiye verilmesine referandumda “Hayır” diyeceklerini açıkladılar. Maçka Parkı’nda dün düzenlenen etkinliğe HDP MYK üyesi Beyza Üstün, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi, Karadeniz İsyandadır Platformu, Kuzey Ormanları Savunması, Beyoğlu Kent Savunması gibi çok sayıda doğa ve yaşam savunucusu katıldı. Grup, beraberinde getirdikleri kumaşlara referandumda neden “Hayır” dediklerinin gerekçe sini yazarak, etrafta bulunan ağaçlara astı. Etkinlikte, “Doğaya, kentlere, yaşama başkan mı olur? ‘Hayır” başlıklı deklarasyon okundu. Deklarasyonu okuyan Funda Alp, “Biz yaşamı savunuyoruz ve diyoruz ki, yaşama dair kararlar, o kişi kim olursa olsun, tek bir kişinin hükmüne ve yetkisine emanet edilemez. Güç düşkünlerinin zifiri karanlıklar yaratmasına imkân tanıyacak yetkilere, OHAL dayatmacılığının kalıcılaştırılmasına, memleketin tapusunun tek bir kişiye verilmesine ‘Hayır’ diyoruz” dedi. İstanbul Barosu Çevre Komisyonu Sekreteri Tuğba Demir Öztürk ise şunları söyledi: “Eylül ayında yürürlüğe giren 6745 sayılı torba yasa, ülkenin ihtiyaçlarına yönelik bir yasa olmamakla beraber doğamızı, kentlerimizi, yaşam alanlarımızı çeşitli projelere teslim etmektedir. Bu kanun ile geleceğe miras bırakabileceğimiz korunmaya muhtaç tüm doğal kaynaklarımız ve kültürel miraslarımız anayasal korumadan yoksun kalacaktır.” l İSTANBUL / Cumhuriyet BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ, BERLİN’DE ‘HAYIR’ TOPLANTISI DÜZENLEDİ Yeni bir başlangıç için buluştular Birleşik Haziran Hareketi, anayasa referandumu öncesi Almanya’da “Hayır” toplantısı düzenledi. “Yeni bir başlangıç için Hayır Buluşması” adlı toplantı Berlin’deki Komşuluk Evi’nde yapıldı. Toplantıda CHP milletvekili Ali Şeker sandığa sahip çıkılmasının önemine dikkat çekerek “Tek adam rejimi yaşam hakkını, hukuku, özgürlüğü, can ve mal güvenliğini yok ediyor” dedi. Şeker, laiklik ve demokrasiden vazgeçilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Birleşik Haziran Hareketi’nden KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul ise “fiili başkanlık sistemine çoktan geçildiğini” savunarak “İnsanlar milli irade ya da vatan haini şeklinde ikiye ayrılıyor” diye konuştu. HDK’den Özgür Gülbaş ise asıl mücadelenin referandumda ‘Hayır’ sonucu çıkarsa başlayacağının bilincinde olduğunu da kaydetti. Toplantıya katılan CHP Parti Meclisi üyesi avukat Se ra Kadıgil ise Deutsche Welle Türkçe’ye bir açıklama yaptı. Kadıgil “İnsanların anayasa değişikliğinin ne içerdiğini bilmemeleri normaldir. Öyle yazılmış ki bir sürü açık kapı bırakıyor” diye konuştu. l Haber Merkezi MHP’nin başına gelenler ancak pişmiş tavuğun başına gelir Tamam, Binali Yıldırım’ın eliyle bozkurt işareti yapması, politik bir tavlamadır, dersiniz. Kılıçdaroğlu da Ankara yerel seçimlerinde yapmadı mı, diye de eklersiniz... Kabul. Ama yine de Binali Bey’in o işaret için evde elleriyle epey çalıştığını düşünüyorum da.. Politik tavlama işini salt bozkurt işaretini başarılı bir şekilde yapmakla kalsalar, bir şey demeyeceğim. Ama kısa geçmişte derin bir dram yaşanmıştı, anımsanmayan. “İşaret eline yakışmış” düşüncesiyle yaklaşan Devlet Bahçeli, iktidarın partisine geçmişte kurduğu tuzağı ve dramatik sonuçlarını unutmuş gözüküyor. 10 MHP ileri gelenini saf dışı operasyonu 2011 genel seçimlerine 1.5 ay kala nisan sonu mayıs başlarında birbiri ardına seks kasetleri piyasaya sürülmüş ve iki genel başkan yardımcısı ile bazı milletvekili adayları istifa etmek zorunda kalmışlardı. Kaseti yayımlananlar ve yayımlanma şantajı ile istifa edenler; toplam 10 kişi. İsimlerini unutmuş olabilirsiniz. Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Bülent Didinmez, İhsan Barutçu, Deniz Bölükbaşı, Osman Çakır, Ümit Şafak, Cihan Paçacı, Mehmet Taytak, Mehmet Ekici... ABD’den yayın yaptığı belirtilen “Farklı ülkücülük” başlıklı siteden yapılan şantajda, Bahçeli’nin de istifası istenmişti. Bahçeli, şantajı gerçekleştirenler için “mikrop, AKP” teşhisini koymuştu. Niyet ise açık ve seçikti: AKP Meclis’te anayasayı tek başına değiştirecek bir çoğunluğa ulaşmayı hedeflemişti: En az 367 milletvekili. Otoriterliğin de ötesinde, diktacı başkanlığı öngören sistem değişikliğini gerçekleştirmek için MHP’nin Meclis dışı kalması gerekiyordu. MHP milletvekillikleri büyük oranda AKP’ye kayacaktı. Şantaj daha önce de Baykal’a uygulanmıştı. Amaç CHP’yi gözden düşürmek, oy oranını artırmasını önlemekti. Çünkü seçim sistemi en çok oy alan partinin lehine çalışıyordu. Olay iktidar kokuyordu Ama tezgâh tutmadı, CHP yüzde 25’i aştı. MHP özellikle CHP’lilerden gelen büyük destekle yüzde 13’ü buldu. AKP yüzde 49’u aşmasına rağmen, milletvekili sayısı 327’ye düştü. Hey gidi günler! Şantaj seçimlere yönelik olarak planlanmıştı. MHP liderleri adım adım izlenmişti. Bu iş ancak polis istihbarat, telefon dinleme, gizli örgüt vb. işbirliği ile gerçekleşebilirdi. O zaman unutmayın ki, FETÖ çetesi ile AKP iktidarı ortak kaderi paylaşıyordu. Kuzu sarması gibiydiler. Muhalefete karşı operasyonları ortaktı. Ergenekon Balyoz Odatv davaları günleri. Kaset işi iktidar kokuyordu. Ama sistemin içinde ve egemen olan FETÖ’cüler olmadan da bu gerçekleşemezdi. AKP’nin bir kompartımanı Şimdi FETÖ’cülerin tam da şantaj kasetleri konusunda açıklama, gerçekleri ifşa etme zamanlarıdır. Nasıl olsa kaybedecekleri bir şey yok artık! MHP’nin defterini dürmeye yönelik tuzaklardan sonra gelinen nokta, bir “pişti durumu”dur. Operasyonsuz. Kansız, kurbansız. Sonuç Binali Yıldırım’ın bozkurt işaretinde dile geliyor. Bahçeli “eline yakışmış” diyor ama, ben o işareti “sizi teslim aldık, artık bizimsiniz, AKP’nin bir kompartımanısınız” diye okuyorum! Hey gidi! “Mikrop, AKP”den “Aslan Başkancılık”a! MHP’nin geleceği üzerine bir yazı, daha sonraları burada... OKUR NOTU: Hüseyin Üzerli: Başbakan, AKP mitinginde 18 yaşında 7.5 milyon seçmen olduğunun altını çizdikten sonra, referandumdan eğer EVET çıkarsa milletvekili yaşı 25’ten 18’e indirilecek, dedi. Seçim yaşı bağlamında bu boyutu da tartışmaya açmalı, bunun aslında genç seçmenin oylarını avlamakta yem olarak kullanıldığını belirtmeli. ANKARA’DA SOKAK AKADEMİSİ KURULDU Referandum süreci başlı başına bir sınıf mücadelesi Üniversitelerden ihraç edilen akademisyenler Başkent’te “Sokak Akademisini” kurdu. Sokak Akademisi’nin kuruluş fikrini Cumhuriyet’e anlatan Ankara Üniversitesi DilTarih ve Coğrafya fakültesi Tiyatro Bölümü öğretim üyesi ve Sokak Akademisi Sözcüsü Doç. Dr. Süreyya Karacabey, “Bir süredir bürokrasiye ve kurumsallaşmaya kapılmış bir akademi fikrinden zaten rahatsızlık vardı. İhraçlarla çok sayıda nitelikli işgücü ortada kalınca, iki işi bir arada yapalım dedik. Hem bilgiye mekânsal bir sınır çizilemeyeceğine ilişkin bir örnek ortaya koyalım, hem de sokaklara çıkalım, aynı zamanda sokaklar bizlere ve insanlara yasaklandığı için, OHAL’e karşı da bir protesto gönderelim istedik” dedi. Batıkent Ethem Sarısülük Parkı’nda “Sınıf Mücadelesi Nedir” dersini anlatan Ankara Üniversitesi’nden ihraç edilen Doç. Dr. Mustafa Kemal Coşkun, referandum sürecinin başlı başına bir sınıf mücadelesi olduğunu belirten Coşkun, “Burjuvazi ekonomik krizin içerisinden çıkmanın yolunu baskıcı otoriter bir yöntemde görüyor” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Acımız ve Öfkemiz Çok Büyük! “Bu suça ortak olmayacağız!” başlıklı metnin imzacılarından Mehmet Fatih Traş’ı 25 Şubat 2017 tarihinde kaybettik. Mehmet Fatih Traş’ın ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Sevgili meslektaşımızı bu elim sona sürükleyenler bugün üniversitelerin, devletin yönetici koltuklarında oturmaktadır. Sorumluları, dolayısıyla ölümünde dahli olanları biliyoruz, yargılanmaları için gereken mücadeleyi sonuna kadar yürütmekte kararlıyız. Mehmet Fatih Traş’ı unutmayacağız! Barış İçin Akademisyenler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle