27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Şubat 2017 6 dokunulmazlıkları olmasına rağmen Demirtaş ve 4 vekil dinlenmiş Soruşturma çözüm sürecinde başlamış Selahattin Demirtaş YÜKSEKDAĞ: Davutoğlu benimle yargılansın Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında19 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yaptığı konuşmada “Biz sırtı mızı Rojava’ya, Kobani’ye, IŞİD vahşetine karşı direnen halk lara, insanlık mücadelesi yürü ten YPGYPJ’ye dayıyoruz” söz leri nedeniyle “Terör örgütü propagandası yapmak ve silahlı terör örgütüne üye olmak” su çundan 15 yıla kadar hapis is temiyle açılan davaya Şanlıur fa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Tutuklu bulun duğu Kocaeli F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS aracılı ğıyla ifade veren Yüksekdağ, o dönem hükümetin YPG ve PYD ile pazarlık ve anlaşma lar yaptığı nı söyleye rek, “Süley man Şah Tür besi saldırı tehlikesiyle karşı karşı yaydı. Biz de Figen Yüksekdağ HDP olarak devreye gir dik. PYD ve YPG Süleyman Şah Türbesi’nin alınıp Eşme’ye ge tirilmesinde rol oynadı. Bizler o dönemde buna ‘Eşme ruhu’ de dik. O dönemde PYD’ye ‘terör’, YPG’ye ‘terörist” demiyorlardı. PYD ve hükümet arasında pa zarlıklar yapıldı. ‘Terör örgü tü’ dedikleri siyasi gücün baş kanı Salih Müslim İstanbul’da ağırlandı. İstanbul’da ona pro tokol uygulandı. 7 Haziran’da HDP seçimlerde başarı elde et mişti. Bundan dolayı bizi teröri ze etmek istediler. Benim hak kımda bu iddianameyi hazırla yan savcı bu suçun yüz misli ni konuşan kişilere de hazırla yacak mı? Eğer bu suçtan yar gılanıyorsam dönemin Baş bakanı Davutoğlu, müsteşar lar ve Cumhurbaşkanı ile bir likte yargılanmam lazım” dedi. Yüksekdağ’ın avukatları YPG ve PYD’nin hangi tarihten iti baren terör örgütü olarak kabul edildiğini öğrenmek istedikle rini ifade etti. Mahkeme heyeti avukatların talebini reddederek duruşmayı erteledi. l ŞANLIURFA/DHA DBP’li belde başkanına gözaltı Siirt merkeze bağlık Gökçebağ Belde Belediye Başkanı DBP’li Ferhat Çiçek, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında dün sabah jandarma tarafından evinde gözaltına alındı. Çiçek’in gözaltına alınmasının ardından jandarma ekipleri, belediye binasına gelerek, başkanlık makamı dahil bazı birimlerde arama yaptı. l SİİRT/ DHA HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 142 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada, Demirtaş ve HDP milletvekilleri Nursel Aydoğan, Leyla Zana, Altan Tan ve İdris Baluken hakkında çözüm sürecinin yürütüldüğü 2014 yılında DTK soruşturması başlatıldığı ortaya çıktı. Yasama dokunulmazlıkları olmasına rağmen Demirtaş ve 4 milletvekilinin 14 Temmuz 2011 ile 12 Temmuz 2013 arasında DTK’nin kullandığı Diyarba kır Belediyesi Konukevi ile BDP il binasında katıldığı 11 toplantı ve basın açıklamasında yaptığı konuşmaların mahkeme kararıyla dinlendiği ortaya çıktı. Kandil fotoğrafı suç Çözüm süreci devam ederken Demirtaş’ın Kandil’de görüştüğü KCK yöneticileriyle birlikte çektiği fotoğrafla ilgili bir kişinin BİMER’e yaptığı şikâyet ile dava açıldığı belirtilen iddianamede Demirtaş’ın, “örgütün destekçileri olduğunu belli edecek şekilde hareket etmek suretiyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işlediği” belirtildi. Demirtaş’ın 2012 yılında Diyarbakır’da yasaklanan nevruzda yaptığı konuşma sırasında bir gencin otobüsün üzerine çıkmak istemesi üzerine “Biliyorum gençler yükseklere tutkundur” sözleriyle “gençleri dağa çıkmaya özendirdiği”, BDP seçim otobüsünün üzerinde “örgüt propagandası olabilecek tarzda zafer işareti yaparak örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçunu işlediği iddia edildi. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) siyasi partiler ve örgütlenme özgürlüğü konusunda verdiği kararlara atıfta bulunan savcı iddianamede, “DTK’nın hem PKK kurucularının ideolojisi doğrultusunda hareket ettiği hem de örgütün silahlı eylem mücadelesine sahip çıktığı ve bu amaçla hareket ettiği, halen milletvekili olan şüphelinin siyasi faaliyet görünümü altında gerçekleştirilen yukarıda anlatılan eylemlerinin salt siyasi faaliyet kapsamında görülemeyeceği, eylemlerin bir bütün halinde örgütün hiyerarşik yapısına dahil terör örgütü üyesi olma suçunu oluşturduğu” ifadesini kullandı. HDP, DBP, DTK, TJA bileşenleri Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısında, referandumda ‘Hayır’ oyu kullanacaklarını açıkladı. HDP’li Buldan, referanduma giderken 13 HDP milletvekilinin tutuklu olduğunu söyledi ‘Bir bırakıp iki alıyorlar’ HDP İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, AKP ve MHP’nin oylarıyla Meclis’te kabul edilen anayasa değişikliğinin 12 Eylül anayasasından farkının olmadığını belirtti. Dihaber’e konuşan Buldan, HDP’nin eş genel başkanları ile 11 milletvekilinin tutuklu olduğunu anımsatarak. “Referanduma giderken, bir milletvekili tahliye olurken, 2 mil letvekili tutuklanması ileriki süreçte de bunun devam etmesi mesajı veriliyor. Kürtler her dönemde sandığı önemsedi. Bu referandum seçiminde de Kürtler iradesini ortaya koyacak” dedi. HDB, DBP, DTK, HDK ve TJA’nın ortak deklarasyonla hayır diyeceğini duyurduğuna dikkat çeken Buldan, demokratik bir cumhuriyet istediklerini belirterek “Bu anayasa tek adam dikta törlüğünü getiriyor. Demokratik Cumhuriyet Anayasası ise bütün halkları içine alan, eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasadır. Türkiye’nin de tek adama değil, demokratik cumhuriyete ihtiyacı vardır. Kürtler hayırın ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Son iki yıl içerisinde Kütlere uygulanan şiddet, cenazelerin panzer arkasında sürüklenmesi, Taybet Ana’nın cenazesinin günlerce sokak ortasında bekletilmesi bütün bunlar yan yana getirildiğinde hayır demek için yeterli olacak. Ama biz her şeye rağmen halka gideceğiz. Ev ev halkımıza gidip hayırı anlatacağız. Onlarla birlikte olacağız. Kapı kapı dolaşarak çalışmalarımızı süreceğiz. Hayır çıkacağına inanıyoruz. Bunun mücadelesini büyüteceğiz. HDP elinden gelen her şeyi yapacak” diye konuştu. HDP’li Ayhan ve Öcalan Dilek Öcalan İbrahim Ayhan 2 milletvekiline yakalama kararı Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi, “terör örgütü propagandası yapmak‘ suçundan yargılanan, haklarında zorla getirme kararı bulunan ve adreslerinde bulunmayan HDP Şanlıurfa milletvekilleri İbrahim Ayhan ile Dilek Öcalan hakkında yakalama kararı çıkardı. HDP Şanlıurfa milletvekili İbrahim Ayhan, PKK’nin Tunceli sorumlusu “Baran Dersim” kod adlı İsmail Aydemir ile Suriye’nin Kobani kentinde IŞİD tarafından döşenen patlayıcının infilak etmesiyle ölen Aziz Güler’in fotoğraflarını sosyal medyada paylaşarak “anınız önünde saygıyla eğiliyoruz” ifadesini kullandı. Şan lıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’li Ayhan hakkında, “terör örgütü propagandası yapma” suçundan soruşturma başlattı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yeğeni HDP Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan hakkında 23 Şubat 2016’da Viranşehir’de güvenlik güçlerince öldürülen PKK’li Mehmet Yılmaz’ın cenazesine katılması nedeniyle “terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek nitelikte olduğu” gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak’”suçundan soruşturma başlatıldı. Her iki milletvekili için de 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. çorum il yöneticisi tutuklu hdp’li yöneticiye ‘oy topladın’ suçlaması Çorum’da HDP İl Yöneticisi üniversite öğrencisi Adnan İlik geçen yıl nisan ayında 10 kişiyle birlikte “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. İlik’in 2013 yılında katıldığı bir basın açıklaması, Roboski için üniversitede düzenlenen bir etkinliğe, YÖK protestosuna ve Bingöl Üniversitesi’nde öğrencilerin okuldan uzaklaştırılması kararına karşı protestoya katılması, Dünya Kadınlar Günü ve Nevruz kutlamalarına katılması suç kabul edildi. İddianamede İlik’in HDP Genel Merkez Yöneticisi Hatice Altınışık ile HDP’nin oyunun Çorum’da nasıl arttırılacağı yönünde görüşme yapması, “demokratik modernite” adlı derginin Çorum’a getirilmesi için HDP İstanbul İl Başkanlığı ile yaptığı görüşmeler de suç kabul edildi. İddianamede, İlik’in telefon görüşmesinde arkadaşının kendisine “dayı” diye hitap ettiği belirtilerek, bunun kendisinin kod adı olduğu iddia edildi. ‘HDP yasal bir parti’ İlik’in avukatı Aytaç Ünsal, “İlik’in HDP yöneticisi olduğu, HDP adına basın açıklama sı yaptığı belirtiliyor. İddianamede, ‘HDP adına oy toplamak’ ifadesi geçiyor ve bu suçlama konusu yapılıyor. ‘HDP için yasadığı örgütün siyasi kanadı değerlendirmesi’ yapılıyor. Savunmamızda HDP’nin siyasi partiler kanunu ve anayasaya göre kurulmuş yasal bir siyasi parti olduğunu, Meclis’te temsil edildiğini, bir partinin yasal faaliyetlerinin suçlama konusu yapılamayacağını belirttim. Ayrıca Nevruz ve 8 Mart etkinlikleri Valiliğin izniyle yapılmış” dedi. Savcı B.A. ile dosyayla ilgili görüştüğünü, “örgüt üyeliği” iddiasıyla ilgili hiçbir somut delil olmadığını belirten Ünsal, savcının kendisine ve İlik’in ailesine “Biz Çorum’da HDP istemiyoruz. İlk duruşmada çıkacaklar veya beraat edecekler. Kalabildikleri kadar kalsınlar akılları başlarına gelsin” dediğini, bunu mahkemede ifade ederek tutanaklara da geçirttiklerini söyledi. Ünsal, 2. duruşmada “yasal parti faaliyetleri utanmadan HDP adına oy toplama suçu olarak yazılmış. Bu nasıl hukuk anlamıyorum” dediğini, bunun üzerine mahkemenin kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK Pardon, Referandum’da bu iktidarın ve liderinin nesine evet diyeceksiniz “T ek parti tek lider olacak, ülke şahlanacak” propagandasına rakamlarla yanıt vermeden rahat yok bana.. Ekonomiden önce şu son iki önemli karne notuna bakalım. Sonuncusu dün açıklandı: Her yıl yenilenen küresel özgürlükler araştırmasında Türkiye yarı özgür ükeler arasında ve son bir yıl içinde özgürlüklerin en çok kötüye gittiği ülke oldu. Puanı 100 üzerinden, 53’ten 38’e düştü. Bu kabul edilebilir bir şey mi? Bir nokta daha var: Özgürlükler konusunda ülkemiz son 10 yılda eksi 28 ile en büyük not kaybı yaşayan 10 ülke arasında 2. sırada! Üstümüzde Orta Afrika Cumhuriyeti, altımızda ise seçimi kaybettiği halde Başkanlık koltuğunda oturacağını ilan eden, ancak zoru görünce ülkeden kaçan liderin ülkesi Gambiya! İkinci ve çok önemli nokta: Türkiye, bu araştırmada basın özgürlüğü olmayan ülkeler listesinde! Dünya Yolsuzluk Araştırması da geçen hafta açıklanmıştı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün raporuna göre 1 puan kaybedince 9 basamak geriledik ve 176 ülke arasında 75. sırada yerimizi aldık. Yani, en önemli 2 konuda popo üstü oturtulan bir ülkeden bahsediyoruz. Acaba TV’lerde bağırıp çağıranlar iktidarın yarattığı bu tablo üzerinde neden konuşmazlar? Uyduruk bir efsane, ekonomi Ekonomi iktidarın en büyük efsanesi.. Bir büyüdük bir büyüdük 14 yıl içinde, sormayın gitsin. Reklamı bu. Şimdi ekonomik büyüme oranlarına dönemsel olarak bakalım(*): 1923 1950 (Tek parti CHP) 8.1 1950 1960 (DP dönemi) 6.4 1960 1962 (MBK dönemi) 3.1 1962 1965 (CHP) 5.8 1965 71 (AP Demirel) 5.5 1971 74 (12 Mart Cuntası) 5.4 1975 77 (AP Demirel) 7.0 198083 (12 Eylül Cuntası) 2.7 1983 91 (ANAP) 5.0 1992 96 (DYP) 4.6 1997 1999 (ANAP) 2,4 1999 2002 (DSP, Kriz) 1.4 2003 2017 (AKP) 4.8 4.9 Yukarıdaki oranlara baktığınızda, Çağdaş Şirin şunu vurguluyor: Büyüme oranları açısından tek parti hükümetleri ile koalisyon hükümetleri arasında pek fark yok. Dahası, Demirel’in dörtlü koalisyonunda 1976’da yüzde 10.5 büyüdük! Başka bir nokta: O tu kaka yaptığınız Cumhuriyetin ilk dönemlerinde büyüme kırılamayan rekor düzeyinde; 2. Dünya Savaşı yılları dahil: yüzde 8.1. 1924 1939: Sanayi büyümesi de rekordu: 10.8. GSMH büyümesi 7.8: Aşılamayan rekor. (1930 1939 arası ise sanayi büyümesinda başka bir rekor: yüzde 11.8 (Bayram Ali Eşiyok çalışması). Türkiye 5.6; AKP 4.9 büyüme Türkiye’nin ortalama büyüme hızı, 92 yılda yüzde 4.8. İkinci Dünya Savaşı yıllarını çıkartıyor ekonomistler genellikle ve ortalama yüzde 5.6 büyüme buluyor. Yani AKP döneminin ortalama yüzde 4.9 büyümesinden fazla! Başka bir oran: Türkiye’nin dünya ekonomisindeki payına bakalım. Üç tane rekor var: 1987, 1993, 1993, 1997 > yüzde 1.40 1.41.. 1998’de 1.42. AKP kendi döneminde 1.42’yi 2011’de yakalıyor. Ve yüzde 1.39’e doğru gidiş var. Özetlersek: AKP ekonomik büyümede sanal bir efsane yarattı! Evet, ekonomi hacim olarak büyüdü, bunda AKP politikalarının payı ne? Dünya ekonomisindeki yerimizde artış yok, ortalama büyüme oranları Türkiye ortalamasının altında, koalisyon dönemlerinden farkı yok, hele hele Cumhuriyetin tek parti döneminin yarısı kadar! Olan şu: AKP döneminde dünyadaki para hacmiarzı o kadar arttı ki, 500 milyarı aşan dolar, trilyon sıcak para girdi çıktı. Bunları da İstanbul’un taşına toprağına yatırdık. Evet tüneller, köprüler, Boğaz geçişleri... Hepsi göz boyayıcı. Elde var onlar, bir de 370 AVM ve muazzam tüketim doplumu. En pahalı gazı, benzini, elektriği kullanan ülkelerden biriyiz. Vergiler yüksek. Bu akan paralardan bir kısmı, şüphesiz seçmene AKP yardımları olarak da gitti. Şimdi torun bakan ninelere maaş, emekli maaşlarına üç yılda bir, birkaç yüz lira banka avantası... Hepsi referanduma ayarlı ve seçmen tavlama politikası tam gaz. Enflasyon adeta serbest bırakıldı! Ülkeye akan dolarlarla ucuz dolar dönemi bitti ve dolar gerçek yerine olması gereken 3.80’lere gelip oturdu. Gerçek hayata geri döndük! Referandum sonrası millete atılacak kazığı bekleyin. Bu kazık, büyümeyi de durduracak, şirket iflasları katlanacak, AVM’ler deprem beklentisinin de sığınaklarına dönüşür artık! Tabii üstüne üstlük, darbeler, cinayetler, şehitler, savaşlar, katlanan terör! Ve hak ve özgürlükler, basın ve demokrasi konularında da yerlerde sürünen bir ülke yarattınız! Pardon ama, Referandum’da bu iktidarın ve liderinin nesine evet diyeceksiniz! (*) www.businessht.com.tr/yazarlar/ cagdassirin/106816292yillikbuyumeseruvenimiz Okurlara duyuru: Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi’nde Cumartesi günleri Bozkurt Güvenç ve Doğan Kuban Hocaların katılımıyla düzenlediğimiz İki Bilge Konferansı’nı Şubat ayı boyunca yapamıyoruz. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle