28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Şubat 2017 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Korkusu yargılanmak’ Hepimiz Müslümanız Hepimiz Ermeniyiz ABD’nin Teksas eyaletindeki Victoria Camii’ndeki kundaklama olayı ile Kanada Quebec kentindeki Büyük Cami’deki silahlı katliam haberi kimseyi şaşırtmadı. Çünkü her ikisi de ısmarlanmış olan bu girişimler, ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın nefret söylem ve eylemlerinin kışkırttığı olaylardı. Trump’ın ırkçı ve İslamofobik politikaları, tavandan tabana doğru yayılırken ırkçılık ve cehalet katsayısı ile çarpılarak büyüyüp, ırkçı saldırılara veya nefret gösterilerine dönüşüyor. Şu anda dünyada konjonktür de, Trump benzeri ırkçı ve nefret söylemcilerinin şakirtlerinin çoğalmasına elverişli olduğundan, yeni ABD başkanının politikalarının çeşitli ülkelerde kargaşaya yol açması şaşırtıcı olmayacaktır. Ama olayın yalnız bu yanını görür de dünyanın dört bir yanında ve de ABD’de Trump’ın ırkçı politikalarına karşı büyüyen tepkileri ıskalarsak tablo eksik kalır. HHH Gerçekten, Trump’ın yedi Müslüman ülkenin vatandaşlarının ABD’ye girişini yasaklayan kararnamesi, her yerde büyük tepkilere neden oldu. Bu arada geçerli vizeleri olduğu halde sınır dışı edilen iki Irak vatandaşı için Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği’nin başvurusu üzerine, New York Federal Yargıcı Ann Donnaly, Trump’ın kararnamesinin geçici olarak askıya alınmasına karar verdi. Ayrıca, ABD’deki 16 eyalet başsavcısı, kararnameyi kınayan bir bildiri yayımladılar. Şu anda dünyanın dört bir yanından Trump’a tepki yağıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği, Irak, İran, Sudan İslam canibinden seslerini yükseltenler. Tepkiler yalnız bunlarla sınırlı kalmıyor. AB ve başta Fransa ile Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri de kervana katılmış bulunuyorlar. En ilginç gelişme İngiltere’de oldu. Muhalefetteki İngiliz İşçi Partisi’nin girişimiyle İngiltere’ye gelecek olan Trump’ın ziyaretine izin verilmemesi için başlatılan kampanyaya imza koyanların sayısı milyonu aştı. Tepki göstermeyen ise sadece otoriter ve totaliter iki ülke Putin Rusya’sı ile Reis Türkiye’si oldu. Moskova olayın ABD’nin iç meselesi olduğunu söyledi. Ankara’nın ise tüm bu olan biten karşısında gıkı bile çıkmadı. HHH Son yıllarda, İhvan’ı desteklemek için mezbuhane bir gayret içinde olan ve Mursi’ye arka çıkmak adına ne yapacağını bilemeyen Ankara’nın Trump’ın bütün dünyaca kınanan ırkçı, İslam karşıtı çıkışlarına sessiz kalması dehşet verici bir olay. Türkiye’nin bu sessizliği sürerken ABD’de ise, tepkiler yumuşamak bir yana her geçen gün çığ gibi büyüyor, ünlü sanatçıların Trump’ı kınayan açıklamaları, protestocuların görüntüleri ekranlara ve sayfalara yansıyor. Bu tepkiler gelecek adına umut veriyor. Evet Trump ve Trump gibiler var ama onlara canla başla karşı koyan, nefrete, düşmanlığa, kine, baskıya var güçleriyle karşı çıkıp tepkilerini çeşitli şekillerde ortaya koyanlar da var. Kısacası yalnız değiliz. Tepkiciler içinde beni en çok duygulandıran “Hepimiz Müslümanız” pankartları taşıyan Hıristiyan Amerikalılar oldu. O görüntü beni birden 10 yıl öncesi İstanbul’una götürdü. 24 Ocak 2007 günü Hrant Dink’in cenaze törenine on binlerce insan katılmıştı. On binler, Hrant’ın, herkesçe bilinen, beklenen, ısmarlanmış ölümünde devletin payından duydukları utancı bir nebze olsun hafifletecek şu pankartı taşıyorlardı: “Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant’ız” Kimileri, ezilenle, mağdurla, maktulle, kurbanla kendini içtenlikle özdeşleştirme ve dayanışma ifade ettiği çok açık olan bu deyişi, o zaman anlamamakta direndiler. Belki şimdi Amerikalı Hıristiyanın “Hepimiz Müslümanız” diyen tepkisi ile olayı kavramışlardır. İnsanlığı kurtaracak olan da “Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant’ız” diyen Müslüman Türk ile “Hepimiz Müslümanız” diyen Hıristiyan Amerikalının kardeşliği ve dayanışması olacaktır. Gaziantep ve Adana Şubatta da sokak yasak Gaziantep ve Adana valilikleri, genel asayiş ve kamu düzeninin korunması amacıyla kentlerinde her türlü eylem, basın açıklaması ve açık yer toplantılarının, şubat ayında da yasaklandığını duyurdu. Gaziantep Valiliği’nden yapılan açıklamada, geçen aralık ve ocak aylarındaki yasağın şubat ayı süresince devam edeceği belirtilerek, “Olağanüstü Hal Kanunu’nun 11/m ve 14/c maddeleri ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/c maddesi gereğince 0128 Şubat 2017 tarihleri arasında yapılacak olan açık alanlardaki ‘Basın Açıklaması, Stant Kurma, İmza Kampanyası, Bildiri Dağıtma ve benzeri’ etkinlikler yasaklanmıştır” denildi. lDHA Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın ‘yarın yargılanırsam’ düşüncesi ile geleceğini güvence altına almak için anayasa değişikliğini istediğini söyledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yabancı basınla yaptığı söyleşide, anayasa değişikliğini değerlendirdi. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘yarın bir şey olursa, ben yargılanırsam’ düşüncesi ile geleceğini güvence altına almak için anayasa değişikliğini istediğini söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, yabancı basınla söyleşi yaptı. Anayasa değişikliği değerlendirmesi yapan Kılıçdaroğlu, “Türkiye anayasa değişikliğine ‘evet’ derse demokratik parlamenter sistemi kaybedecek. Sorunların çözüm adresi parlamento değil, başkanlık olacak. Türkiye, yasamayürütme ve yargıyı kontrol eden bir başkanlık sistemine dönüşecek” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anayasa değişikliğini savunmasının temel nedeninin yargılanmaktan korkması olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kendi geleceğini güvence altına almak istiyor. Kendi geleceğini, halkın geleceğinden daha çok önemsiyor. Erdoğan’ın bütün derdi ‘yarın bir şey olursa, ben yargılanırsam’ düşüncesi. Bütün strateji bunun üzerine kurulu” ifadelerini kullandı. ‘Hata yapmamak için’ Meclis’ten geçen anayasa değişikliği teklifinin hızlıca Cumhurbaşkanı’na gönderilmemesinin nedenini, “Tek ‘Bahçeli’yi anlayamıyorum’ MHP lideri Devlet Bahçeli’yi anlayamadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum diyen kişiyle yan yana fotoğraf veriyor, ben bunu anlayamıyorum” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu nik olarak bir hata yapmamaları gerekiyor, bunun üzerine titizlendiklerini düşünüyorum. Çok karmaşık bir düzenleme. Buralarda yapılacak bir hatanın maliyeti yüksek olacak. Belki teknik olarak bunların üzerinde durup, değerlendiriyorlar” olarak açıklayan Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine neden ‘hayır’ dediklerini halka şöyle anlattıklarını söyledi: “Gerek Anayasa Komisyonu, gerekse parlamento daki görüşmeler sırasında biz hem tarihsel süreci, hem dünyadaki örnekleri, hem de Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları dikkate alarak çok ayrıntılı tahlil ve önerilerde bulunduk. Partiler arasında iletişim oldu, konuşuldu ama bunlar da kamuoyuna yansımadı, çünkü iktidarın baskısı vardı. İktidar, anayasa değişikliğinin geniş kitleler tarafından bilinmesini istenmiyordu. Bu konuda önce kendi tabanımızı bilgilendiriyoruz, bununla ilgili broşürler hazırladık. MHP, HDP, Saadet Partisi, Demokrat Parti ‘hayır’ diyor. Biz anlatabildiğimiz ölçüde hayır diyenlerin sayısı artacaktır.” ‘Medyaya baskı’ Medyanın büyük baskı altında olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “En az yüzde 90’ı hükümetin kontrolü altında. Günün 24 saati hükümetin lehine yayın yapan kanallar, gazeteler var. Baskı altındakiler de hükümetin aleyhine olabilecek haberleri ya iç sayfalarda veriyorlar ya da korkup hiç vermiyorlar” dedi. Yaşanan patlamaları örnek veren Kılıçdaroğlu, “Sadece hükümet görüntü verebilecek onlara. Hükümetin istediği görüntüler yayınlanabilecek. Böylesine yoğun sınırlamalar var. Muhalif medya dediğimiz gazeteler de büyük baskı altında. Cumhuriyet yazarlarının tutuklu olduğunu herkes biliyor” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Türkiye’deki bilimsel gelişmelere köprü ve tünelleri örnek veren Erdoğan, 15 Temmuz için ise Osmanlı Mebusan Meclisi’nin kapatılmasını örnek gösterdi. Bilimi de tünele bağladı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Ödül Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ArGe harcamalarının tarihte ilk kez 2015 yılında 20 milyar doları aştığını ileri sürdü. Türkiye’nin 14 yılda “bilimsel çalışmalara vediği önemle büyük mesafe katettiğini” savunan Erdoğan, buna örnek olarak da “köprüleri, tünelleri” gösterdi. Erdoğan, “Dünyada ilk 5 içindeki Marmaray ve Avrasya ile, Yavuz Sultan Selim ile kendi bilimteknoloji anlayışımızı dünya bilim ve teknoloji anlayışı ile özdeş hale getirdik” dedi. Herkesin Osmanlı’ya matbaanın geç girmesi üzerine “ahkâm” kestiğini ama hiç kimsenin kâğıdın Semarkant üzerinden dünyaya yayıldığını söylemediğini söyleyen Erdoğan, “her fırsatta ‘İslam mani terakkidir’ diyenlerin tarihteki İslamın gelişmeyi terakkiyi emreden örneklerini gündeme getirmediklerini” anlattı. “Biz kendimizi bilmezsek birileri gelir bize ne olduğunu anlatmaya, bunun sınırlarını çizmeye başlar” diyen Erdoğan, “Pek çok sapkın yapı gibi FETÖ’cüler de burada yollarını kaybetmişlerdir. Her biri sadece sahiplerinin emrettiğini yapan birer mankurta dönmüşlerdir. FETÖ’nün TBMM’yi bombalaması ile Osmanlı Meclisi Mebusanı’nın kapatılması aynı şeydir. Her ikisi de milli iradenin tecelligahı olan kurumları işlemez hale getirerek, ülkenin işgaline zemin hazırlama amacı gütmektedir” dedi. ‘Revizyon’ gölgesinde sürpriz görüşme Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Yıldırım dün akşam 19.30’da Saray’da sürpriz buluşma gerçekleştirdi. Planda olmayan görüşme ‘kabine değişikliği olacak’ söylentilerinin gölgesinde yapıldı. Buluşmanın, olağan görüşme olduğu kaydedilerek, gündemde anayasa değişiklik teklifi ve referandum süreci olduğu bildirildi. AKP Sözcüsü Yasin Aktay ise kabine değişikliği söylentilerini yalanlayarak “Emin olun yok. Öyle bir konu ne konuşuldu ne de gündeme geldi” dedi. KAYNAK’TAN SURİYELİ SEÇMEN YORUMU ‘20 bin seçmen sonuca etki etmez’ Başbakan Yardımcısı İtalya’ya, İran’dan İsveç’e Veysi Kaynak, 10 bin kınanan, Müslümanlara Suriyeliye vatandaşlık veri karşı ayrımcılığı simgele leceği ve referandumda oy yen bu karar için yıllardır kullanacakları haberlerine İslamofobiye karşı söylemde ilişkin, “1020 bin seçmen bulunan Ankara’dan Başba le referandum neticesi de kan Yardımcısı Kaynak, “Vi ğiştirilemez, değiştirilmesi ze yasağı ABD’nin kendi ta hayal bile edilemez” dedi. rihinin inkârı olur” diyerek Kaynak, gündeme tepki gösterdi. ilişkin soruları ya Kaynak, 10 bin Su nıtladı. ABD Başka riyeliye vatandaşlık nı Donald Trump’ın; verileceği ve referan İran, Irak, Libya, So dumda oy kullanacak mali, Sudan, Suriye ları haberlerine iliş ve Yemen vatandaşlarının ülkesine girişi Kaynak kin, “50 küsur milyon seçmenin olduğu bir ni yasaklayan kararname ülkede, 1020 bin seçmen sine karşı sessizliği seçen le referandumun neticesinin Ankara’dan Adalet Baka değiştirilmesini düşünmek nı Bekir Bozdağ’ın ‘onların en hafif tabirle, büyük bir takdiri’ demesinin ardından safdillik olur. 1020 bin seç Kaynak’tan ‘yumuşak vi menle referandum neticesi ze tepkisi’ geldi. Fransa’dan değiştirilemez” dedi. YILDIRIM MESELEYİ HÂLÂ ANLAMAMIŞ Gezi, Marmaray’ı engellemek içinmiş! Başbakan Binali Yıldırım, bu kez hedefine Sultan Selim Köprüsü, Avrasya tüneli gibi projeleri yaptır CHP Genel Başkanı Kemal mamak olduğunu” iddia etti. Kılıçdaroğlu’nu, Gezi Parkı Kılıçdaroğlu’nu hedef alan eylemlerine destek veren si Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun vil toplum kuruluşlarını ve “Dayatmayla anayasa ol solcuları koydu. maz” yönündeki sözlerine de ‘Yılın Sivil Toplum Farkın “Bu, Meclis’i yok saymaktır. dalık Ödülleri Töreni’nde ko Meclis’te görüşüldü bu ana nuşan Yıldırım, bazı si yasa. Millet iradesi vil toplum örgütleri nin temsil yeri nere nin “marjinal, ideolo sidir? Meclis’tir. Bü jik grupların sözcülüğü tün bunlar ortaday nü yaptığını” iddia etti. ken, ‘Bu anayasa de Bunların çoğunlukta ol ğişikliği dayatmadır’ madığını ancak “gürültülerinin de haddinden Yıldırım demek; siyaseti, milli iradeyi inkâr etmek fazla olduğunu” ileri süren demektir. Talihsiz bir beya Yıldırım, konuyu Gezi Parkı nattır. Biz aslında Meclis’te olaylarına getirdi. Yılıdırım, anayasa falan yapmadık. Biz, “Parktaki düzenlemede 810 yapılacak anayasa değişikli ağacın yerinin değiştirilmesi ğini millete götürecek altya miydi mesele? Mesele o değil, pıyı hazırladık” dedi. Meselenin Marmaray, Yavuz l ANKARA / Cumhuriyet Türkiye il il ‘HAYIR’ diyor Türkiye’nin il, ilçe, köy, mahalle birçok merkezinde gerek sivil toplum örgütlerinin, gerekse muhalefet partilerinin düzenlediği etkinliklerde başkanlık sistemini getiren anayasa değişikliği için yapılacak referandumunda ‘Hayır’ oyu kullanılması için ses yükselmeye devam ediyor. MERSİN: SALTANATA ÖZEN Makine Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Yönetim Kurulu, anayasa değişikliğinin, Türkiye’yi tek adam sistemine götüreceği gerekçesiyle referandumda hayır oyu vereceğini duyurdu. Oda Başkanı Oğuz Akar Tülücü, “Başkanlık sistemini millet getirir ama millet götüremez. Hayır çıkarsa milletin oyu değerli kalır. Ama evet çıkarsa oy kullanmaya gitmeye gerek kalmayacak” dedi. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da bunun rejim değişikliği olduğunu, Cumhuriyeti korumayı amaçladıklarını belirterek “Geçmişte egemenlik ve yetki padişahtaydı, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra devlet yönetimi ile ilgili tüm yetkiler padişahtan alınarak millete verilmiştir. Ancak şimdi bu yetki yeniden bir tek kişiye verilmek isteniyor. TBMM’de iradeyi milletvekillerinden alıp bir kişiye teslim etmek saltanata özenmektir. Başkanlık uğruna ülke felakete sürükleniyor” dedi. ADANA: HAYIR DİYORUZ Emek ve meslek odaları ve sendikalar ile siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, inanç örgütleri ortak açıklama yaparak anayasa değişikliğine ‘hayır’ dedi. “Adana hayır diyor” girişimi adına açıklama yapar Yaşar Gökoğlu, anayasaların toplumsal uzlaşma metni olması gerektiğini vurgulayarak, “Bütün eksiklerine rağmen şimdiki demokratik sistemin yüzlerce yıl geriye gitmesi anlamına gelir ve bizlerin bunu kabullenmesi mümkün değildir. Gelecek projesi olmayanlara, geleceği yüzlerce yıl geride arayanlara, ‘Evet’ demeyeceğiz. Adana’da yaşayan yurttaşlar olarak referandumda, ‘Hayır’ demek için birleştik. Hem ‘Hayır’ diyeceğiz, hem de sandık başlarında durarak sonuçların sağlıklı açıklanmasını denetleyeceğiz” dedi. NİĞDE: BELİRSİZLİK ARTAR CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, anayasa değişikliğinin “tek adam rejimi” olduğunu belirterek, “Referandumdan, ‘Evet’ çıkarsa rejim değişecektir. Cumhuriyet adı kalacak ama içeriği değişecektir. Her şeye ‘Tek adam’ karar verdiğinden belirsizlik olağanlaşacak, kimsenin yatırım yapmaya cesaret edemeyeceği bir sürecin başlaması kaçınılmaz olacaktır” diye konuştu. İSKENDERUN: HAYIR PLATFORMU CHP İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu, referanduma ilişkin sivil toplum örgütlerini, meslek odaları ve sendikalar ile birlikte referanduma karşı bir platform kuracaklarını belirtti. Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini vurgulayan Mansuroğlu, “Birilerinin tek adam olma hırsı yüzünden tüm bireylerin özgürlüğünün yok olma pahasına bir felakete sürükleniyor. ‘Tek adamların’ ülkelerini ne hale getirdiğini görüyorsunuz. Bu tehdit ciddidir” dedi. SAMSUN: BİZİ GERİ GÖTÜRÜR CHP İl Başkanı Tufan Akcagöz, referandum hazırlıkları kapsamında ilçe başkanlarıyla bir araya geldi. Akcagöz, “Bu süreçte herkesin gücüne ve katkısına ihtiyacımız var. Önümüze konulan anayasa değişikliği, bizi ileriye değil geriye götürüyor. 60 yıllık parlamenter demokrasi tecrübemiz bir çırpıda çöpe atılıyor. Buna izin veremeyiz” dedi. YALOVA: DP’DEN DE HAYIR Demokrat Parti Merkez İlçe Başkanı Burak Küçük, anayasa değişikliğine hayır dediklerini belirtti. Küçük, “Geleceğimizi riske atacak anayasa değişikliğine hayır diyor, 15 Temmuz’da hain darbecilerce bombalanan Meclisimize sahip çıkıp, kuvvet kanunda, kuvvet Meclis’te olsun diyoruz” dedi. Yetkilerin tek kişide toplanmasına karşı çıkan Küçük, “Güçlü ülkelerin güçlü liderleri değil güçlü kanunları güçlü adaleti, güçlü parlamentoları olur. Biz de güçlü parlamento, güçlü adalet için güçlü Türkiye için refandumda hayır diyoruz” diye konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle