30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 3.6830 9.5 kuruş 3.9350 10 kuruş 11.36 0.3 puan 88.830 581 puan Ihracatçı umutsuz8 EDİTÖR:ŞEHRİBANKIRAÇ TASARIM:SERPİLÜNAY ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 992.99 4.03 lira 147.20 60 kuruş Cuma 10 Şubat 2017 TİM, istihdam seferberliğine 300 bin kişi ile destek vereceğini açıklamasına rağmen, ihracatçıların sadece yüzde 29’u yeni çalışan alabileceğini açıkladı İhracatçıların yarısı ilk çeyrekte hiçbir yatırım yapmayacağını açıkladı. Buna bağlı olarak istihdam yaratma da 2017’nin ilk çeyreğinde sınırlı kalacak. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İhracatçı Eğilim Anketi 2016 4. Çeyrek Gerçekleşme ve 2017 1. Çeyrek Beklenti Sonuçlarını açıkladı. Toplam 450 firma ile yapılan araştırmaya göre ihracatçıların yüzde 68’i geçen yıl kadar ihracat yapacak, sadece yüzde 29’u istihdamını artıracak. İhracatçı firmaların yüzde 48.2’si 2017’nin birinci çeyreğinde yurt içine yüzde 68.4’ü ise yurtdışına hiç bir yatırım yapmayı düşünmediğini açıkladı. İhracatçıların yüzde 29.6’sı ilk çeyrekte ihracatın azalacağını öngörürken, yüzde 41’i geçen yılla aynı seviyede kalacağını, yüzde 26.7’si ise artacağını belirtti. Üretim ayağında ise ihracatçıların yüzde 26.8’i artış beklerken düşüş bekleyenlerin oranı yüzde 27.7 oldu. Geçen yıl ile aynı seviyede kalacağını belirtenlerin oranı ise yüzde 44.4 seviyesinde gerçekleşti. 300 bin kişi işe alınacak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı İstihdam Se ferberliğinde ihracatçıların ana aktör olacağını açıklayarak “300 bin yeni istihdam yaratacağız. Biz de firma olarak 2 bin ek istihdam ile destek vereceğim. İhracatçılar olarak 1 milyon yeni istihdamın yüzde 30’una talibiz” demesine rağmen ihracatçıların birinci çeyrekteki istihdam yaratma beklentileri sınırlı kaldı. Döviz borcu sıkıntı Ocakmart döneminde yeni istihdam yaratacak mısınız sorusuna ihracatçıların sadece yüzde 28.7’si evet derken, yüzde 37.1’i hayır, yüzde 34.2’si bilmiyorum yanıtını verdi. Türkiye’nin geçen yılki ihracatı yüzde 0.8’lik düşüşle 142.6 milyar dolarda kalırken bu yılki hedef 155 milyar dolar. Büyükekşi, geçen yıl 3 milyon 80 bin kişiye istihdam sağlayan ihracatçı firmaların bu yılki istihdamının ise 3 milyon 380 bine çıkacağını savundu. Büyükekşi, ihracatçı firmaların yarısının döviz kuru riskinden korunmak için hiç bir aracı kullanmadığını vurgulayarak, “Dövizle geliriniz yoksa dövizle borçlanmayın. Türkiye’de TL faizleri yüksek olduğu için herkes dövizle borçlandı. Şimdi bu konuda büyük sıkıntı var” dedi. l Ekonomi Servisi Dolar 3.83’e çıkacak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İhracatçı Eğilim Anketi sonuçlarına göre 2017’nin ilk çeyreğinde ihracatçıların dolar kuru beklentisi 3.73 iken, Avro beklentisi 4.01 ve parite beklentisi ise 1.07. Yıl sonunda ise dolar kuru beklentisi 3.83 olur ken, Avro beklentisi 4.03 oldu. İlk çeyrek büyüme beklentisi yüzde 2 iken 2017 geneli büyüme beklentisi ise yüzde 3.3 olarak çıktı. İhracatçıların rekabetçi ideal kur beklentisi ise dolarda 3.41 iken Avro’da 3.68 oldu. Yıl sonu enflasyon bek lentisi ise yüzde 10.6’ya çıktı. Mehmet Büyükekşi, “Bu yılki hedef pazarlarda ilk sırayı yüzde 17 pay ile ABD aldı. Yani Meksika ve Çin, Trump’ın ticaret duvarlarından korkarken ihracatçılarımız rotayı ABD’ye çevirmiş görünüyor. S&P’ye göre bankalarda TAKİPTEKİ Hedef, marta kadar işsizliği düşürmek. bozulma görülecekİstihdam sözü veren verene KKRAETDLİAİNKAİYCEAK TL’deki değer kaybı ve siyasi belirsizlik nedeniyle bankaların aktif kalitesinde bozulma ve kredi ödemelerinde sorun bekleyen S&P’ye göre referandum da risk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istihdamı artırarak martta işsizliği hissedilir biçimde düşürme çağrısının ardından iş dünyasından birbiri ardından destek sözü geldi. İnşaat sektörü, 200 bin yeni işe alımla, yüzde 10 istihdam artışı vaat etti. MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, mobilyacılar olarak yıl sonuna kadar 50 bin kişilik ek istihdam yaratacaklarını açıkladı. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi; önümüzdeki süreçte terör ve benzeri sıkıntıların yaşanmaması halinde yıl sonuna kadar sektörün 50 bin kişiye ek istihdam sağlayacağını söyledi. İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım, “Sektörün istihdamını 200 bin kişiyle direkt yüzde 10 artıracaktır. Taleplerimiz de yerine gelirse 300 bini, yani yüzde 15’lik artışı bile bulabiliriz” dedi. KONUTDER Başkanı Ömer Faruk Çelik’e göre, inşaat sektörünün yeni büyüme hamlesiyle istihdam bu yıl en az yüzde 10 artar. Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu da bu yıl yüzde 5 istihdam sağlamayı düşündüklerini ifade etti. l Ekonomi Servisi Turizmci umudunu Zuckerberg’e bağladı Dünya turizm sektörü temsilcilerini bir araya getirecek World Tourism Forum Global Meeting, aralarında Facebook kurucusu Mark Zuckerberg ve 17 milyon kişinin takip ettiği sosyal medya fenomeni Zach King’in de katılımıyla 16 Şubat’ta başlayacak. Forumun kendi hesaplarıyla 75 milyon dolarlık bir bütçesi olduğunu belirten World Tourism Forum Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Bağ cı, düzenlenecek forumla turizm sektörüne katkı yapacağını ifade etti. Forumda detaylandırmak üzere hazırladıkları dünyanın en yüksek cirosuna sahip 100 şirketini belirledikleri rapor hakkında ön bilgi veren Nielson Media Research Genel Müdürü Erdem Tolon, havayolu şirketlerinin de olduğu listede THY’nin de yer aldığını ve 40 havayolu şirketi arasında 18. olduğunu söyledi. l Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), TL’deki değer kaybı nedeniyle Türk bankalarının aktif kalitesinde bu yıl bozulma beklediğini, ancak iyi derecede sermayelendirilmiş olmaları nedeniyle ekonomideki oynaklıkları finansal bünyelerine zarar gelmeden atlatabileceklerini belirtti. Kurumun bankacılık sektörü 2017 görünüm raporunda, “Türk bankalarının bu yıl karşı karşıya kalacağı temel riskler fonlama ve aktif kalitesinde. Bunun ana nedeni TL’de devam eden değer kaybı ve Türkiye ile çevre ülkelerdeki siyasi belirsizlik” denildi. Bankacılık sistemindeki kredilerin yaklaşık üçte birinin yabancı para cinsi olduğuna dikkat çeken S&P, ocak sonuna kadarki üç ayda TL’nin dolar karşısında yüzde 18 değer kaybettiğine dikkat çekerek, “Değer kaybı kredi alanların geri ödeme gücü üzerinde baskı yaratabilir. Küresel likiditede değişim ve yatırımcıların Türkiye’deki risk algısı fonlama ve likiditesi üzerinde baskı yaratabilir” dedi. Bankacılık sektöründe 2016 sonunda yüz de 3.2 düzeyinde bulunan takipteki kredi oranının bu yıl yüzde 5’e yaklaşacağı tahmininde bulunan S&P, TL’deki değer kaybının artması halinde krediyi kullanan şirketlerin açık döviz pozisyonları nedeniyle bu oranda artış olabileceğini ifade etti. Şu ana kadar istikrarlı seyreden aktif kalitesinin TL’deki değer kaybı dışında ekonomik büyümede olası yavaşlama, temel yurtdışı komşu pazarlardaki istikrarsızlık ve yükselen faizlere karşı kırılgan olduğunu kaydeden S&P, bunun dışında “Terörizm, darbe girişimi sonrasında oluşan iç tansiyon, nisan ayında yapılması öngörülen yeni anayasa referandumu da ek risk kaynaklarıdır” dedi. Limitleri doldu Merkez Bankası tarafından Eximbank ve ticari bankalar aracılığıyla firmalara kullandırılan reeskont kredilerinde toplam 20 milyar dolarlık limitin ticari bankalara ayrılan 3 milyar dolarlık bölümü doldu. Ticari bankaların limitlerini doldurmasına karşın Eximbank’ın 17 milyar dolarlık limiti dolmadı. l Ekonomi Servisi Uplife Kadıköy’e 1 milyar TL yatırım Teknik Yapı’nın 830 lüks rezidans daireden oluşan ve Fikirtepe Prestij Caddesi’nde yer alan Uplife Kadıköy projesi, 484 bin liradan başlayan fiyat ve 240 ay vade veya 100 ay sıfır faiz ile satışa çıkıyor. Yaklaşık 16 dönüm arazi üzerine 20 ti cari ünite inşa edileceğini anlatan Teknik Yapı Yönetim Kurulu BaşUmut Durbakayım kan Yardımcı sı Umut Durbakayım, proje değerinin 1 milyar lira olacağını açıkladı. Durbakayım, projede ruhsat alındığını, 36 ay içinde teslim edileceğini açıkladı. Projedeki 2+1 dairelerin başlangıç fiyatı 733 bin lira olarak tespit edilirken 3+1 tipi daireler 1 milyon 153 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Sadece lansmana özel olarak yapılacak olan yüzde 5 indirim vadeli satışları da kapsayacak. Bunun yanı sıra peşin alımlarda da ilave yüzde 12 indirim fırsatı sunulacak. Projede toplam 931 otopark alanı yer alırken her daireye 1 adet otopark tahsis edilecek. l Ekonomi Servisi Akiş ve Saf GYO güçlerini birleştirdi Akkök Holding bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Akiş GYO, Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul yatırım ortaklıklarından SAF GYO ile birleşti. Birleşmeyle, iki şirket faaliyetlerine Akiş GYO çatısı altında devam edecek. Birleşmeden önce Saf GYO bünyesinde bulunan Akasya Alışveriş Merkezi; Akba tı Alışveriş ve Yaşam Gökşin Durusoy Merkezi’nin de sahi bi olan Akiş GYO çatısı altına girdi. Akiş GYO’nun birleşme sonrası özkaynak değeri 2.5 milyar TL’ye, toplam varlıkları 4 milyar TL’ye ve yıllık kira geliri 320 milyon TL’ye yükselecek. Akiş GYO Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gökşin Durusoy, “Şirketin bilanço büyüklüğü düşünüldüğünde proje geliştirme gücü artacak” dedi. Beykoz bölgesinde de yatırım fırsatlarını değerlendirdiklerini anlatan Durusoy, 2018’de 40 bin metrekare alan üzerinde 150 milyon TL’lik yatırımla konut ve ticari alanların bulunduğu projeye başlayacaklarını söyledi. l Ekonomi Servisi İkbal yabancılaşması Adalet ile ikbal arasındaki bağlar muhtelif. Altın varaklı görgüsüz bir otel olacakken, ek adliyeye dönüşmesi uygun görülmüş o binayı tarifte kullanılan lokantayı kastetmiyorum. Evet o da Ankara’da. Fakat başkentte salgına dönüşmüş öteki ikbalden söz ediyorum şimdi. Bu “çağ yangını”nın anahtar kelimesinden. Malum iki anlamı var ikbalin: Baht açıklığı ya da yüksek bir makama erişmiş olma durumu. Söz ettiğim, ikincisi. Öğretim üyelerini, onların kimliğinde, Cumhuriyetin köklü üniversitelerini tasfiye eden “bir kısım” kadronun halini de anlatan ikbal. Erişilen yüksek makamda artık bakanlık, rektörlük ya da dekanlık, hangisi iseolabildiğince uzun süre kalmak, öylesine vazgeçilmez bir amaca dönüşmüş, hukuki ve insani değerlerin cümlesinin birden öyle önüne geçmiş ki, altına imza atılmış ihraçların, bireyseltoplumsal sonuçları ile bağların kopması kaçınılmaz hale gelmiş. HHH İkbal yabancılaşması diyoruz biz buna. “OHAL’de referandum olmaz” diyen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, dünya çapında orkestra şefi İbrahim Yazıcı ile terör örgütleri arasında ilişki kurduracak, bundan mahcubiyet duyurmayacak ölçüde devasız bir hastalık. “Kırmızı çizginiz nedir? Kaç kişi daha atılırsa o görevde durmazsınız?” sorusunu duymazdan geldiren bir yabancılaşma. Ne bilime adanmış onca yıl, ne bir kısmı ikbal sahiplerinin çocuğu yaşındakiöğrencilerin geleceği, ne üniversitelerde o kadroların bir daha nasıl yetişeceği, oluşacak büyük zamansal ve birikim kaybı, özlük hakları da ellerinden alınan hocaların nasıl mutfak alışverişi yapıp çocuklarını nasıl okutacağı... Öyle derin bir yabancılaşma, insani olandan öyle ürkütücü bir uzaklaşmadır ki bu, gece yastığa baş koyunca “Ya ne yaptım, bugün bir imza attım ama, hangi hayatların, hangi emeklerin nasıl canına okundu? Kimlerin geleceğini çalmış olabilirim? Bu ülkeyi kaç yıl daha geriye düşürmüş olabilirim?” gibi düşüncelerin kazara o başa üşüşme ihtimali yoktur. Varsa yoksa, sahte bir tevazuyla maskelenen iktidar ortaklığı, ilişkileri ya da adacıkları. HHH Kabinede Mülkiye mezunu bakanlar var mesela. Tıp, hukuk okumuş olanlar. Devlete girerken, terfi alırken ne kadar önemliydi o diplomalar kimbilir. O diplomalarla edinilen makamlarda atılan imzaların, bugün; kimisi büyükleri, kimisi küçükleri kimi dönem arkadaşları onlarca hocanın hayatını karartmaya araç oluşu nasıl hissettiriyor ki kendilerini. Ha şunu da not düşmeden geçmeyelim: OHAL KHK’lerindeki bazı imza sahiplerinin, o imzaları “falanca öğretim üyesi ihraç edilsin” diye bilip atmamış oluşu muhtemeldir. Eski bir Ankara geleneği faslından, boş kararnameye atılmış imzaların üstünün sonradan doldurulması, altına ihraç listelerinin eklenmesi akla uzak ihtimal değil. Tabii bu da dramın bir başka sayfası. Ama o bile bize dram işte. İmza sahiplerine değil. O kadar ki, imzasını yüzlerce hoca, onbinlerce öğrencinin geleceğinin karartılmasına amade kılanların, yarın bir kürsüde ArGe inovasyon, eğitime yatırım konuşmalarını art arda sıralaması işten bile değildir. Böyledir ikbal yabancılaşması. İnsanın zekâsına dahi hakaret etmeye kalkar. Lakin gücü tek bir kilidi açmaya yetmez: Makamla değil, emek ve sevgiyle kazanılmış saygınlıktır o kilidin adı. Ortağından Aras Kargo’ya tepki geldi Aras Kargo’nun yüzde 25 hissesinin sahibi Austrian Post, Aras Kargo Üst Yöneticisi (CEO) Evrim Aras’ın şirketin ortaklık yapısı ve hisse alım sürecine ilişkin yaptığı açıklamaların ‘gerçeğe aykırı beyanlar’ olduğunu ileri sürdü. Austrian Post tarafından yapılan açıklamada, yönetimsel işlemlerinin sekteye uğramaması için tüm pay sahipleri tarafından mahkemeden kayyım atanmasının talep edildiği belirtildi. Bu talepler sonrasında yalnızca Aras Kargo’nun acil yönetimsel işleri ile ‘sınırlı bir kayyım’ atanmasına karar verildiğinin bildirildiğini ifade eden Austrian Post, Evrim Aras’ın konuşmalarından sonra yaptığı açıklamasında, “Yaşanılan bu durum, Türkiye’de yabancı yatırımcı konumunda olan şirketimizde büyük bir rahatsızlığa yol açmaktadır” denildi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle