30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 10 Şubat 2017 4 Yüksek Seçim kurulu’nun TV’lere ceza yetkisi KHK ile kaldırıldı TV’de ‘Evet’ yolu açıldı OHAL kapsamında yayımlanan 687 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim dönemlerinde “eşitlik ilkesi ne” aykırı yayın yapan özel radyo ve tele vizyonlara para ve yayın durdurma ceza sı verme yetkisi kaldırıldı. Böylece iktidar, referandum sürecinde yandaş kanalların “evet” propagandası yapması ve muhalefe te yer vermemesinin önünü açtı. CHP’nin YSK Temsilcisi Hadimi Ya kupoğlu, anayasada YSK’ye seçimlerin “eşit” ve “dü rüstlük” içerisinde yürütül mesini sağlama görevi ve ren maddelerinin bu KHK ALİCAN ULUDAĞ ile etkisiz hale getirildiğini kaydetti. Yakupoğlu, ana yasanın 67. maddesine gö re seçim kanunlarında ya pılan değişikliklerin, yürürlüğe girdiği ta rihten itibaren bir yıl içinde yapılacak se çimlerde uygulanmayacağına dikkat çeke rek, düzenlemenin referandum sürecini kapsamaması gerektiğini vurguladı. Para cezası da yok 15 Temmuz darbe girişiminin ardından “FETÖ ile mücadele” adına OHAL ilan eden iktidar, yine bu amacın dışına çıkarak, muhalefeti susturmak için yeni bir KHK yayımladı. Resmi Gazete’de dün yayımlanan 687 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Yasa’nın 149/A maddesi yürürlükten kaldırıldı. Yürürlükten kaldırılan söz konusu madde, seçimlerin başlangıç tarihinden oy verme gününün bitimine kadar özel radyo ve televizyon kuruluşlarının, yapacak RTÜK’ün TV’lerde denetimi kalmadı RTÜK’ün CHP kontenjanından üyesi İsmet Demir lefete yer verilmeyecek, taşları bağladılar. RTÜK tarafın döğen, yapılan KHK düzen dan yapılacak bir denetimin lemesi ile ilgili olarak, “kanun anlamı kalmadı. YSK’ye rapor hükmünde kararname ile se gönderilmeyecek. YSK bu ka çim dönemlerinde YSK’nin rarı uygulamamalıdır. Karar belirlediği ilkelere uymayan namenin bu hükmü referen lara yaptırımları düzenleyen dumda uygulanmamalıdır. Re maddeleri kaldırdılar, yap İsmet Demirdöğen ferandumda uygulanamaya tırımsız bıraktılar. Özel rad cağına karar vermelidir. Geç yo ve televizyonlar istedikleri gibi mişte benzer kararları vardır” de evet propagandası yapacak muha ğerlendirmesini yaptı. ları yayınlarda 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 5, 20, 22 ve 23 üncü maddeleri ile 31’inci maddesinin ikinci fıkrası hükümleri ile YSK’nin belirlediği esaslara aykırı yayın yapılması halinde verilecek cezaları düzenliyordu. Buna aykırı yapan kuruluşlar, YSK tarafından özür dilemeye davet edilir. Bu talebe uyulmaması veya aykırılığın tekrarı halinde YSK tarafınan ilgili televizyon ve radyonun yayını bir ile 12 kez arasında durduruluyor. YSK, aykırılığın tekrarı halinde ise kanalların yayınları 5 günden 15 güne kadar durduruluyordu. Ayrıca yayın durdurulması kararı verilen özel radyo ve televizyon kuruluşlarının sorumlularına, 15 bin TL’den 100 bin TL’ye kadar para cezası veriliyordu. 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 5. maddesi ise radyo ve televizyonların yayınlarının genel esaslarını düzenliyor. 5. madde, yayınların anayasa ve kanunlara uygun olmasının yanın da, “Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayımlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak”, “Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak” kuralına uygun olması gerekiyor. Yine YSK’nin seçim döneminde belirlediği esaslar da televizyon ve yayınları bağlıyordu. Ancak söz konusu 149/A maddesinin kaldırılmasıyla, artık radyo ve televizyonlar seçim dönemlerinde taraflı haber yaparsa, YSK bunlara ceza veremeyecek, yayın durduramayacak. Bu durum da en çok iktidara yakın medya kuruluşlarına yarayacak. Artık seçim dönemlerinde taraflı yayın yapılırsa, sadece Radyo ve Televizyon Kanunu kapsamında RTÜK yaptırım uygulayabilecek. Ancak iktidarın gü dümünde olan RTÜK’ün taraflı yayın yapan yandaş kanallara YSK gibi ceza vermesi beklenmiyor. Yürürlükten kaldırılan söz konusu düzenlemeden en çok iktidara yakın medya kuruluşları rahatsızdı. YSK, 1 Kasım seçimleri öncesinde RTÜK’ten gelen 209 rapordan 103’ünde “tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk” ilkeleri, 52’sinde sonuçların saat 19:00’dan önce açıklanmaması kuralı, 32’sinde anketler ve 5’inde ise siyasi reklamlarla ilgili düzenlemele aykırı yayın yapıldığına karar verdi. Bu kapsamda A Haber’e 239 yayın cezası verilmişti. Bu yaptırımlar, yayın durdurma ve para cezası şeklinde gerçekleşti. A Haber ise “Milli basın susturuluyor” diyerek, ekran kararmış, AKP’li vekiller de kanala destek vermişti. Referandumda uygulanmaz CHP’nin YSK temsilcisi Avukat Hadimi Yakupoğlu, YSK’nin yetkisinin kaldırılmasını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Bu düzenlemenin; anayasada seçimlerin eşit ortamda gerçekleştirilmesi ve YSK’nin seçimlerin dürüstlüğünü sağlama görevini düzenleyen maddeleri etkisiz hale getirdiğini vurgulayan Yakupoğlu, ancak söz konusu değişikliğin Seçim Kanunu kapsamında bir değişiklik olduğunu belirterek, anayasanın 67. maddesi uyarınca referandumda uygulanamayacağını kaydetti. YSK’nin önümüzdeki günlerde referandum sürecine ilişkin esasları belirleyeceğini anımsatan Yakupoğlu, “Bu toplantıda biz de görüşlerimizi ifade edeceğiz ve YSK’den bu değişikliğin referandumda uygulanmamasını isteyeceğiz. YSK’nin alacağı kararlar kesin olduğu için, bu karar herkesi bağlayacak” dedi. LCİDHEPRİ: Fakir çocukları şehit olurken AKP’li elit askerlik yapmayacak İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 18 yaşında Meclis’e girenlerin askerlikten muaf olacağı açıklamasına ilişkin “Seçilme yaşının 18’e indirilmesiyle gençlere siyasetin önü açılmıyor, aksine AKP’li elitlerin çocuklarına askerlik yaptırmamayı planlıyorlar. Fakir fukara çocukları şehit olurken, AKP’li elitlerin çocukları milletvekilliği yapacak” dedi. Kılıçdaroğlu, akademisyenlerin meslekten ihracına ilişkin olarak da “Hitler dönemini, Kenan Evren dönemini anımsatıyor. Akademisyenleri görevden uzaklaştırır, ekmeğini elinden alırsanız, bilimsel özerkliği ve bilim üretimini de yok edersiniz” yorumu yaptı. Öte yandan meslekteki ihraç edilenlerin mağduriyet yaşamaması için bir çalışma grubunun oluşturulduğu belirtildi. Kılıçdaroğlu, kurmaylarıyla görüş alışverişinde bulundu. Basına kapalı toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Kılıçdaroğlu’nun özellikle akademisyen kökenli kurmaylarını meslekten ihraç edilen akademisyenlerin durumuyla ilgili çalışma yapmak üzere görevlendirdiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 18 yaşında milletvekili seçileceklerin askerlik sorunuyla ilgili olarak söylediği “7 milyon gencimiz var da hepsi de parlamentoya mı girecek? Bu girenler askerlikten muaf olacak” sözlerini sert bir dille eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “AKP’li elitlerin çocuklarına askerlik yaptırmamayı planlıyorlar. Fakir fukara çocukları şehit olurken, AKP’li elitlerin çocukları milletvekilliği yapacak” dedi. ‘Hitler, Evren dönemi’ CHP’nin ihraç edilen akademisyenlerle ilgili çalışma başlatacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, akademisyenlerin bir “geceyarısı KHK’si” ile ihraç edilmelerinin Hitler ve Evren dönemlerini anımsattığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, “Akademisyenleri görevden uzaklaştırır ekmeğini elinden alırsanız, bilimsel özerkliği ve bilim üretimini yok edersiniz” uyarısında bulundu. MYK üyelerinin de konuştuğu toplantıda, Varlık Fonu’na devredilen kamu kuruluşları gündeme getirildi. Türkiye’nin en değerli kurumlarının denetimden kaçırıldığını söyleyen kurmaylar, Ziraat Bankası’nın çiftçiye, Halk Bankası’nın ise esnafa kredi vermek için kurulduğunu kaydetti. Kurmaylar, “Bu kurumlar görevlerini yıllarca başarı ile gerçekleştirdi, yetimin, fakirin, fukaranın alınteri var. Bu Cumhuriyet kurumlarını, geçmişi, ismi şaibeli birilerine teslim etmek, Başkanlık sistemi gelirse neler olacağını görmemizi sağlıyor. Türkiye’nin en değerli kurumlarını Meclis değil Saray’ın danışmanları yönetiyor” ifadelerini kullandı. OHAL’de devlet antenison KHK ile 800 özel radyoNUN anten hakkı tek kamu şirketinde toplanacak SİNAN TARTANOĞLU Daha önce özel televizyon kuruluşlarının olağanüstü dönem yayınları ile ilgili geniş yasak kararları alan hükümet, şimdi de özel radyo kanallarına el attı. Yayımlanan son OHAL KHK’si ile özel radyolar artık kendi vericilerini kuramayacak. Sermayesinin en az yarısı devlete ait olan bir şirket, tüm özel radyo vericilerini elinde tutacak. Yaklaşık 800 özel radyo kanalı; şirketin daha sonra hazırlanacak olan ana sözleşmesine uygun olarak yayınına devam edecek veya ‘Kapasite yetersizliği’ gibi bahanelerle kapatılabilecek. Öte yandan daha önce yayımlanan KHK’lerle kapatılan özel televizyon ve radyo şirketlerinin devlete geçen lisansları, frekansları, kameralarından, montaj makinelerine tüm malları TMSF’ye ya da kayyım yönetimine aktarılacak. Bu mal varlıklarının TMSF ya da kayyım eliyle başka şirketlere satılmasının önü açılacak. Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı son OHAL KHK’si ile birlikte basın yayın kuruluşlarına yönelik baskının şiddeti arttırıldı. Yapılan düzenleme ile Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Yasa’da kapsamlı değişiklikler yapıldı. Devlet anteni Buna göre, özel televizyon ve radyo yayın kuruluşlarının tek bir anten üzerinden yayın yapmasının koşulları değişti. Daha önce bu amaçla kurulan Anten AŞ işlevsiz hale getirildi. Tek antenden yayın yapma hakkı kamuya devredildi. Kamunun vericilerin tamamını elinde tutması sağlandı. Ancak bu şirketin hisselerinin yarısının veya tamamının devlete, kalan hisselerinin de devletin belirlediği özel kişilere ait olmasının önü açıldı. Özel televizyon kanallarının birçoğu karasal yayın yapmadığından, düzenlemenin özel radyo kanallarına yönelik olduğu ifade edildi.  Antenler Varlık Fonu’na Anten şirketinin yüzde 50’lik kamu payının veya tamamının PTT’ye ait olacağı ifade edildi. Daha önce kamu hisseleri Türkiye Varlık Fonu’na devredilen PTT’nin, özel radyo kanallarının frekans tahsisini sağlayacağı ve iletim hizmetini sunacağı belirtildi. Düzenleme ile özel radyo kanalları kendi vericilerini kuramayacak. Radyo vericileri devletin “tekel”inde toplanacak. Muhalif radyo yayınları, örneğin, “Terör örgütü propagandası yapıldığı” veya “Frekans yetersizliği” gibi gerekçelerle kapatılabilecek. 800 radyo var  Türkiye genelinde 800’den fazla özel radyo kanalının olduğu öğrenilirken, yeni düzenleme ile bu sayının azaltılmasının amaçlandığı ifade edildi. Sadece İstanbul’da sayısı 110’a va ran özel radyo frekansının, Çamlıca tepesindeki tesisten iletildiği, ancak vericide 80 frekanslık yer olduğu, kalan 30 radyo kanalının, KHK düzenlemesine dayanarak kapatılabileceği ifade edildi.   Kapatılanlar yandaşa  Yapılan düzenleme ile ayrıca, daha önceki KHK’lerle kapatılan televizyon ve radyoların devlet tarafından kapatılan şirketlerinin yeniden açılması sağlandı. Ancak şirketlerin; daha önce el konulan yayın lisanları, yayın frekansları; kamera sistemlerinden stüdyo ekipmanlarına kadar tüm mal varlıklarının TMSF ve kayyım yönetimleri tarafından satışa çıkarılması sağlandı. Edinilen bilgiye göre lisans, frekans ve mal varlıkları, TMSF’nin bildirimi üzerine en geç 1 ay içinde hükümete yakın yayın kuruluşlarına satılabilecek. Bu düzenleme yapılmadan önce; Ülke TV, A Spor, Tvnet ve 24 gibi hükümete yakın yayın kuruluşları RTÜK tarafından TRT’ye tahsis edilen bu frekanslar üzerinden, radyo lisanları olmamasına karşın yayına başlamışlardı. 687 sayılı KHK ile dershanelere alternatifi olarak kurulan özel etüt merkezleri için de kapatılma kararı alındı. Kararname ile 1 Temmuz’a kadar kanunla belirlenmiş özel eğitim kurumlarına dönüştürülmeyen etüt merkezleri kapatılacak. l ANKARA haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Ortak hareket’ teklifine Bahçeli’den ret SELDA GÜNEYSU Referandumda anayasa teklifiyle ilgili olarak “evet” kampanyası yürütecek iki partinin liderlerinin buluşmasında “kampanya sürecinde dilde, söylemde, sloganda birlik” gündeme geldi. Başbakan Binali Yıldırım’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “iki partinin kampanya süresince birlikte hareket etmesi ve bazı yerlerde ortak miting yapılması” yönünde teklif götürdüğü belirtilirken, Bahçeli’nin ise teklife sıcak bakmadığı ifade edildi. Bahçeli’nin “ortak miting” konusunda Yıldırım’a, “MHP ayrı bir tüzel kişiliktir” yanıtını verdiği belirtildi. Bahçeli’ye teşekkür Yıldırım ile Bahçeli, dün Çankaya Köşkü’nde bir araya geldi. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, yaklaşık 45 dakika süren görüşmede, anayasa değişiklik teklifi ve referandum sürecinde her iki partinin nasıl bir yol izleyeceği gündeme geldi. Başbakan Yıldırım’ın son grup toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle teşekkür ettiği belirtilirken, referandum sürecinde de “ortak hareket etme” teklifi geldi. Başbakan Yıldırım’ın, Bahçeli’ye, “Kampanya sürecinde, her iki parti ortak mitingler de düzenleyebilir. Eğer bu olmazsa, dilde, söylemde birlik sağlanabilir” önerisini getirdi. Başbakan, Bahçeli’nin son grup toplantısındaki “Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek dil ülküsüdür” şeklideki sözlerini de anımsatarak, bu şekilde iki parti arasında “ortak bir sloganın da kullanılabileceğini” ifade etti. Ancak MHP lideri Bahçeli’nin bu teklife sıcak bakmadığı ve Yıldırım’a “MHP ayrı bir tüzelkişiliktir” dediği kaydedildi. Kampanya konuşuldu Her iki parti liderinin görüşmesinde “hayır” kampanyası yürütenlerin “rejim elden gidiyor” vurgusunu yaptığı, ancak teklifin “fiili durumu ortadan kaldırmak” olduğuna dikkat çekilirken, Yıldırım, Bahçeli’ye yine grup toplantısında kullandığı “Millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet” sözlerini anımsattı. Yıldırım, Bahçeli’nin bu sözlerinin “rejim karşıtlığı propagandasını yürütenler için güzel bir yanıt niteliği taşıdığı ve bu söylemin daha sıklıkla dile getirilmesi gerektiğini” de söyledi. Toplantıda, Başbakan ile Bahçeli arasında, “hayır oyu vereceklerin terörle yan yana getirilmesinin” toplumda “bir rahatsızlık yarattığı ve kamplaşmayı derinleştirdiği” de gündeme geldi. İki liderin “doğrudan böyle bir söylemin kullanılmaması” yönünde görüş birliğine vardığı ifade edildi. CHP’li Özel: İki tükenmişin görüşmesi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli görüşmesine ilişkin, “İki tükenmiş kişinin görüşmesi. Biri attığı imza ile kendi makamını, öbürü takındığı tutumla yıl Özgür Özel lardır içinde bulunduğu siyasi geleneği ortadan kaldırıyor. Bu iki tükenmiş ne konuşursa konuşsun, o ikisini de aşan iradelerle bu halk geleceğine sahip çıkacak” dedi. l ANKARA /Cumhuriyet MHP’li muhaliflerden DP ve BBP’ye ziyaret MHP’nin muhalif kanadından bir heyet, referandum öncesi Demokrat Parti (DP) ve Büyük Birlik Partisi’sini (BBP) ziyaret etti. MHP milletvekilleri Yusuf Halaçoğlu ve Nuri Okutan, bağımsız Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ, eski MHP milletvekili Sinan Oğan ile Nevzat Bor’dan oluşan heyet, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile görüştü. Oğan, “Beraber bir büyük merkez sağ cepheyi oluşturarak ‘hayır’ çıkması için çalışacağız” açıklaması yaptı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle