28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 7 Kasım 2017 6 ‘Beni yaşatmazlar’Darbeci Tuğgeneralden ‘emirleri kim verdi’ sorusuna çarpıcı yanıt 15Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişimini organize ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, Akıncı Üssü davasında savunmasını yaptı. Görevinin Erdoğan’ı Akıncı Üssü’ne getirmek olduğunu kabul eden Sönmezateş, mahkeme başkanının “Akıncı’da size emir veren üst rütbeliler kimdi” sorusuna, “Siz beni öldürtmek mi istiyorsunuz? Bunlara cevap vereceğim ve beni yaşatacaklar mı?” karşılığını verdi. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Sincan Cezaevi içinde dün 6 dava birden görüldü. Akıncı Üssü, Genelkurmay Karargâh, Jandarma Genel Komutanlığı, Jandarma Okullar Komutanlığı, Kara Harp Okulu ve Polatlı davalarının duruşmaları yapıldı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Akıncı davasında savunma yapan Sönmezateş, hiçbir tarikata üye olmadığını öne sürerek “115 bin yıl yatarım, FETÖ’cü olarak buradan çıkmam” dedi. Muğla ve Ankara’da yargılandığı davalarda kendilerine hakaret edilmesine mahkeme ve savcıların göz yumduğunu iddia eden Sönmezateş, “Bize işkence, hakaret serbest. Kurban Bayramında, kapısında Türk Bayrağı olan cezaevinde beni ziyarete gelen 13 yaşındakı kızım çırılçıplak aranıyor” deyince müştekiler tepki gösterdi. Bazı sanıklar da müştekilere yanıt verince salonda gerilim yaşandı. Ünal darbeyi biliyordu Akıncı iddianamesinde kendisine yönelik suçlamaları kabul etmeyen Sönmezateş, Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’a sorular yöneltti. Sönmezateş, FETÖ üyesi olduğunu itiraf eden Mert Emin’in darbeden 1 ay önce Ünal’a darbeyle ilgili birifing verdiğini öne sürdü. Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın “Akıncı Üssü’nde size talimat veren üst rütbeli subaylar kimdi” diye sorması üzerine Sönmezateş, “Siz beni öldürtmek mi istiyorsunuz? Bunlara cevap vereceğim ve beni yaşatacaklar mı? Bir gece Sincan F1’de kalırken silahla ateş edildi. Mermi çekirdeğini odamda buldum. Savcıya ifade verdim. 45 kilometre ötedeki düğünden atılan merminin düştüğüne karar verildi ve konu kapatıldı. O yüzden lütfen bu kadar yeter. Yapmayın lütfen” demekle yetindi. Güvenini kazanacaktım Sönmezateş, “Benim görevim Cumhurbaşkanı’na refakat edip, güvenini kazanıp Akıncı Üssü’ne getirmekti. Semih Terzi bana bu görevi verdi. Ancak o öldüğü için ona bu emirleri kimin verdiğini bilmiyoruz. Bu olayda tuzağa itildik” ifadesini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Jandarma’da ilk duruşma Jandarma Genel Komutanlığı’nın darbeciler tarafından ele geçirilmesine ilişkin 244 sanıklı davanın ilk duruşması dün görüldü. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı dava öncesinde tutuklu 20 sanık, müşteki ve gazetecilerin önünden yürütülerek salona götürüldü. Bu nedenle jandarma ve emniyet tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı. İlk sırada dönemin Jan darma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin Özel Kalem Müdürü Albay Erkan Öktem yer aldı. Öktem, darbe gecesi derdest edilen Emniyet Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ı başından vurarak ağır yaralamıştı. Duruşma, 2 Şubat’a kadar aralıksız sürecek. l GENELKURMAY ÇATI DAVASI ‘Karargâha koruma tatbikatı için gittik’ 15Temmuz kanlı darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı’nda yaşananlara ilişkin çatı davasının görülmesine devam edildi. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi’nde görülen duruşmada, Akıncı Üssü’nden Genelkurmay’a giden 33 Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu sanıktan bazıları savunmasını yaptı. 15 Temmuz’da görevli olmadığı halde sanık Albay Fırat Alakuş liderliğindeki Özel Kuvvetler Komutanlığı personeliyle birlikte tam teçhizatlı olarak Genelkurmay karargâhına giren ve komuta katına çıkan sanık Fırat Akbenli, darbe girişiminden haberi olmadığını söyledi. Fırat Akbenli, koruma ve kurtarma tatbikatı olduğunu bildiğini öne sürdü. Genelkurmay Komutanlığı’nda tim ko mutanı emriyle boş bir koridorun emniyetini aldığını anlatan Fırat Akbenli, 16 Temmuz sabahı Fırat Alakuş’un, “Arkadaşlar, bizi bir olayın içine çektiler. Hiçbir biçimde yanlış bir şey yapmadık” dediğini iddia etti. Astsubay Ayhan Carık ise “Hakkımda 3 bin 60 kez müebbet hapis isteniyor. Üst akıl benmişim gibi. Bunun düzeltileceğini düşünüyorum” diye konuştu. Gerekirse sıfır Mahkeme Başkanı Oğuz Dik’in “Kaça indirelim” sözü üzerine Astsubay Ayhan Carık’ın, “Gerekirse, sıfır” karşılığını vermesi dikkat çekti. “Koruma ve güvenlik tatbikatı denilerek, tamamen emirler üzerine” Genelkurmay’a gittiğini kaydeden Ayhan Carık, “Tatbikat olmadığını anlar anlamaz, olayların dışında kaldım” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet l MALATYA DARBE DAVASI ‘Huduti, darbe gecesi bizi oyaladı’ SELAHATTİN GÖKATALAY FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin de aralarında bulunduğu 27’si tutuklu 76 sanığın yargılandığı davanın 6. duruşması dün Malatya’da görüldü. Tanık olarak dinlenen Malatya Emniyet Müdürü Ömer Urhal, “Her bir yarım saatte aranmasına rağmen ‘biz hallediyoruz, sorun yok’ denildi. Süreyi uzatmaya, zaman kazanmaya çalıştıklarını değerlendirmekteyim” dedi. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada konuşan Urhal, darbe gecesi dönemin Malatya Valisi Mustafa Toprak’ın birçok kez aramasına karşın 2. Ordu Komutanı Huduti’ye ancak gece saat 02.00’de ulaşabildiğini anlattı. Urhal, “Valimiz, ‘Orada bir şey var mı?’ dedi. Komutan ‘Şu anda bir problem yok. Burada bir iki pürüz var onla rı aşmaya çalışıyoruz’ dedi. Komutan o pürüzlerin ne olduğunu bir türlü açıklamadı” dedi. Urhal, gece 03.00’de Vali Toprak’la 2. Ordu Komutanlığı’nın önüne gittiklerini ancak kendilerini içeri almayan Yüzbaşı Kemal Keskin’in askerlere mevzi alın emri vermesi üzerine bölgeden ayrıldıklarını anlattı. Saat 05.00’te kışladan zırhlılar çıkınca Toprak’ın Huduti’ye telefonda “Bizi oyalıyorsunuz” diyerek operasyon talimatı verdiğini aktaran Urhal, Huduti’nin bir süre sonra içerdeki kişilerin ikna olduğunu ve teslim olacaklarını Cumhuriyet Başsavcısı’na ifade ettiğini söyledi. Urhal, “İçerdekiler teslim alınarak emniyet müdürlüğü nezarethanesine götürüldü. Cumhuriyet Başsavcısı 2. Ordu Komutanı’nı arayarak haklarında gözaltı kararı verildiğini söyledi onlar da zorluk çıkartmayacaklarını ve emre uyacaklarını söylediler” diye konuştu. l MALATYA T.C. RİZE/PAZAR SULH HUKUK MAHKEME’SİNİN 2015/562 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDAN Mahkememizde görülen gaiplik davasının yürütülen açık yargılaması sırasında verilen tensip kararı gereğince; Davacıların mahkememizde açmış olduğu gaiplik davası nedeniyle Erzurum ili Olur ilçesi Yıldızkaya Mahallesi nüfusuna kayıtlı, Nuri ve Hediye kızı, 02/06/1955 doğumlu, 42307173636 T.C. kimlik numaralı MİNE SAĞLAM’ın yaklaşık olarak bir buçuk yıl önce kayıp olması ve bütün aramalara rağmen Mine Sağlam ile hiçbir şekilde irtibatın kurulmadığını, bu nedenle Mine Sağlam’ın gaipliğine karar verilmesi istenilmiş olup; Bilgisi bulunan kişilerin TMK’nun 33. maddesi gereğince ilk ilan tarihinden itibaren en geç 6 ay içerisinde mahkememize bilgi vermeleri, aksi takdirde Mine Sağlam’ın gaipliğine karar verileceği hususu ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 694239) İYİ KALPLER ARANIYOR NEDEN SİZ OLMAYASINIZ? İnsanlık düşmanı ilan edilen kalp damar hastalıklarına karşı farkındalık yaratma çalışmalarını aralıksız sürdüren. “İyi Kalpli Ol”un diyor... TÜRK KALP VAKFI www.tkv.org.tr turkkalpvakfi turkkalpvakfi iyikalpliol Mardin’de kaza: 1 polis şehit oldu Mardin’in Nusaybin ilçesinde göreve gittiği belirtilen özel harekât polisi Abdulvahap Tanış, MardinNusaybin karayolunun 40. kilometresinde otomobilin direksiyon kontrolünü bilinmeyen bir nedenle yitirdi. Savrulan araç takla attı. Kazada polis memuru Tanış ağır yaralandı. Ambulansla Kızıltepe Devlet Hastanesi’ne kaldırılan polis memuru Tanış, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılmayarak şehit oldu. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı. l DHA İçişleri: 68 PKK’li terörist öldürüldü İçişleri Bakanlığı tarafından ülke genelinde son bir hafta içerisinde yürütülen operasyonlara ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamaya göre, son bir haftada yurtiçinde 68 PKK’li terörist öldürüldü, 6 terörist sağ yakalandı, 6 terörist ise teslim oldu. Uyuşturucu ve kaçakçılık ile mücadeleye yönelik 77 ilde gerçekleştirilen 2 bin 508 operasyonda ise piyasa değeri 17 milyon 490 bin 530 TL olan uyuşturucu madde ele geçirildi, 360 şüpheli gözaltına alındı. 308 sosyal medya hesabı ile ilgili çalışma yapılarak 169 kişi hakkında yasal işlem yapıldı. l DHA haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Tarihsel dip noktada ABD Türkiye... Ne olur? Aile efradının Malta vergi cennetindeki şirketleri deşifre edilen Başbakan(*) ABD’ye gitti. İkinci Başkan ile görüşecek. Bu yolculuğun Cumhurbaşkanı’nın izniyle yapıldığı açık. Dış ilişkiler ve bu tür temaslar tamamen Cumhurbaşkanı’nın yetkisi dahilindedir. Anımsayın, Başbakan iken Ahmet Davutoğlu Beyaz Saray ile randevu ayarlamıştı, RTE’nin bilgisi dışında... Ve gidemediği gibi, koltuğunu da kaybetmişti. Başbakan’ın açıklanan resmi programına bakıyorum, olağan işler ve ağırlıklı olarak lobicilik üzerine kurulan bir program... Gezinin zamanlaması Bu ziyaret ne zaman gerçekleşiyor? Türkiye ile ABD arasında ilişkilerin tarihin en diplerinde seyrettiği ve Amerikalı komutanların Suriye’de PKK ile dostuz ve iyi işler yapıyoruz dediği bir zamanda. Bu şu demek: PKK terör örgütü evet listemizde yazılı ama gerçekte müttefikiz. Başka? Yaklaşan Rıza Sarraf davasında, Sarraf’ın itirafçı olacağı ve mahkeme dosyasına Cumhurbaşkanı RTE ile ilişkilerin de gireceğinin, Amerikan gazetelerinde açıklandığı bir dönemde. Başbakan’ın resmi programında tabii ki görmeyeceğimiz, Amerikan hükümeti ile ikili görüşmelerde acaba bir pazarlık da gündeme gelir mi? Ne pazarlığı demeyin. Öncelikle Sarraf davası... İktidar, dış politikada yeni bir sayfa açılabileceğinin işaretlerini verip duruyor. Buna NATO üyeliğini de katıp, bir “saf değiştirme paketi”ni, sözel olarak Amerikalılara hissettirirler mi? “Tamamen Batılı müttefik olarak kalırız, ama..” diyerek, Gülen’in iadesini ve PKK ile ilişkilerin kesilmesini de, bir istek olarak böyle bir pakete dahil ederler mi? Resmi olarak değil, bu durumun Türkiye’yi ve kamuoyunu Batı ile ittifakta bir ayırım noktasına getirdiğini, “hissettirerek”... ABD ne der? Sarraf davasında gelinen nokta ve Suriye’deki resmiyet kazanan PKK itirafına bakacak olursak, Amerikan yönetiminin, çizdiği yolda gideceğini söylemek mümkün. AKP iktidarının değişmesine düşmesine oynadığı görülebilir. AKP, dış politikada büyük bir çöküş yaşadığı gibi, pek çok açıdan içeride de sürdürülemez bir yönetim tarzı izliyor... Ekonomik darboğaz da cabası. Şüphesiz, ABD’nin “hegemonik büyük devlet” olarak, eğer Ankara’dan “saf değiştiririz” gibi bir hissiyat alırsa, buna “boyun eğmesi” zor. ABD, Gülen’i ileride verebilir. Çünkü Gülen artık bir siyasal araç olmaktan çıkmış ve Türkiye’de oyunu tamamen kaybetmiştir. AKP iktidardan düşse bile, ülkemizde hiçbir siyasal gücün, FETÖ’yü bir kaldıraç olarak kullanması ve yeniden iktidar oyununun içine sokması imkânsızdır. Kimse buna cesaret edemez. ABD vizeyi de kaldırabilir. Bu da en kolay iştir ve zaten komiktir. Peki Sarraf davası? Bu kadar Amerikan kamuoyuna mal olmuş ve ciddi bir hukuki düzeye ulaşmış bir davayı “düşürmesi”, istese de mümkün değil. PKK’yi Suriye’de kullanmaktan vazgeçer mi? En zor nokta bu. Amerikan politikası bölgede tamamen kontrol edeceği bir Kürt Devleti yaratmaya büyük yatırım yaptı. Bunu başarabilir mi, tartışmalı, çünkü Rusya tarafında Suriye’nin bütünlüğünü koruma kararlılığı var. Ayrıca Irak hükümeti de ülkenin birliğini parçalayacak girişimlere askeri müdahale içinde. ABD bizzat savaşa girmeyi göze alır mı? Bu da tartışma konusu. Özetle, sanırım ABD çizdiği yoldan ayrılmayacak şimdilik ve bizim heyeti sırtını sıvazlayarak geri gönderecek. Tıpkı Cumhurbaşkanı’na son gezisinde yaptıkları gibi.. Zor dönemler... (*) Şüphesiz bir hukuksuz durum yok, ama derin bir ahlaki sorun var. Ülke kaderinde rol oynayan bir liderin çocukları Malta gibi ülkelerde bol bol şirket kurarak, ülkemizden kurumsal vergi kaçırmış oluyor. Böylece, parraaanın nasıl iktidarın kılcal damarlarında dolaştığını, dillerdeki söylem ile yapılanın birbirine zıtlığını bir kez daha yaşıyoruz. Binali Yıldırım, koltuğunda ne kadar kalabilecek? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle