23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 7 Kasım 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Hükümetin başı vergiden kaçıyor’ Başbakan Yıldırım’ın çocukları ve akrabalarının Malta’daki offshore şirketlerinin ortaya çıkmasına CHP milletvekillerinden tepki yağıyor CHP, siyasetçi ve zenginlerin “Cennet Belgeleri” adıyla ortaya çıkan offshore yatırımlarında Başbakan Binali Yıldırım’ın çocuklarının da olmasına tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Size ‘Milli para kullanın’ diyorlar, kendileri Amerika’nın milli parasını kullanıyorlar. Vergi ödememek için de offshore hesapları kullanıyorlar” derken, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, “Türkiye’nin bütçesini hazırlayan hükümetin başının Türkiye’deki vergi sisteminden kaçınmak için, offshore ülkelerde hesap açmasını, varlık edinmesini, şirket kurmasını asla ahlaki bulmuyoruz” dedi. CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ise Başbakan’ın iddialara vakit kaybetmeden yanıt vermesi gerektiğini ifade etti. CHP’li Özel ve Emir Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Başbakan Yıldırım’ın ağzından “yerli, milli” sözlerinin düşmediğini kaydeden Özel, “Vatandaş YILDIRIM’dan Malta’ya özel ilgi! Başbakan Binali Yıldırım’ın, Twitter’daki Başbakanlık resmi hesabında takibe aldığı 4 hesaptan birinin Malta Cumhurbaşkanı MarieLouise Coleiro olması dikkat çekti. Bir milyondan fazla takipçisi olan ‘T.C. Başbakan lık’ hesabı dört kullanıcıyı takip ediyor: Cumhurbaşkanlı ğı, AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan ve Malta Cumhurbaş kanı MarieLouise Coleiro. Malta Cumhurbaşkanı Coleiro Yıldırım’ın takip ettiği dört kullanıcıdan biri Malta Cumhurbaşkanı Coleiro. da ‘T.C. Başbakanlık’ hesabını takip ederken, Coleiro ayrıca Başbakan Binali Yıldırım adına açılan ‘BAYildirim’ adlı hayran hesabını da takip ediyor. l Haber Merkezi lara sesleniyoruz; Size ‘Bozdurun bunu. Bize destek olun’ dediler. Binali Yıldırım, ne yapıyor? ABD’nin yerli ve milli parasıyla vergisiz ticaret yapmak için şirket kurduruyor, çocukları şirket kuruyor. Size ‘Milli para kullanın’ diyorlar, kendileri Amerika’nın milli parasını kullanıyorlar. Vergi ödememek için de offshore hesapları kullanıyorlar” dedi. CHP’li Emir ise Yıldırım’ın aile üyelerine ilişkin iddialara değinerek, “Yıldırım’ın iki oğlu, yeğeni ve dayısının 5 şirketi olduğu söyleniyor. Yapı lan işlemlerin hepsi yasal ancak burada ahlak dışı bir şey var. Türkiye’nin bütçesini hazırlayan hükümetin başı Türkiye’deki vergi sisteminden kaçınmak için, parasının hesabını vermemek için off shore ülkelerden hesap açmasını, varlık edinmesini şiddetle kınıyoruz, asla ahlaki bulmuyoruz” diye konuştu. CHP’li Öztrak ise yaptığı yazılı açıklamada, Yıldırım’ın ulaştırma bakanı iken yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “Başbakan, Ulaştırma Bakanı iken 2009’da söylediği ‘Yabancı bayraktan Türk bayrağına geçmek için üç ay süre tanıdık, bu süre zarfında Türk bayrağına geçenlerden para almıyoruz. Türk bayrağına geçmeyenler ısrar ederlerse biz burada iyi niyet görmüyoruz’ sözleri ortadadır. Hal böyle iken Sayın Başbakan’ın aile bireylerinin yurtdışında gemi ve şirketlere sahip olması halinde bu durum Sayın Binali Yıldırım’ın ifadesiyle ‘iyi niyetli’ görülmez. Yıldırım’ın vakit kaybetmeden bu iddialara yanıt vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Neden açıklamıyorsunuz?’ CHP’li Yarkadaş, ‘Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Sınavı’nın sonuçlarının açıklanmadığını belirtti, ‘Yine partizan kadrolaşma peşinde misiniz’ diye sordu CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Adalet Bakanlığı’nın “Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Sınavı”nı kazanan hukukçuların isimlerini açıklamamasına tepki göstererek, “Bir önceki sınavda, hâkim yapılan AKP’lileri deşifre ettik diye, bu kez listeleri açıklamıyorlar” dedi. Adalet Bakanlığı’nın iki ay önce gerçekleştirdiği “Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavı”nın sonuçlarının internet sitesinden yayımlanması ve kazananların isimlerinin açıklanmaması üzerine açıklama yapan Barış Yarkadaş, “Nisan ayında yapılan sınavda, AKP’nin 900’e yakın üyesini hâkim olarak atamışlardı. Bu partizan kadrolaşmayı deşifre ettik ve kamuoyuna duyurduk. Bu kez, sınavda kazananların isimlerini açıklamıyorlar. Belli ki, yine mülakat yoluyla partizan kadrolaşmaya gidiyor. Parti devletine partizan hâkimleri atıyorlar. Kazanan isimleri de bu yüzden saklıyor ve internet sitesinde yayımlamıyorlar” dedi. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e “şeffaflık çağrısı” yapan Yarkadaş, “Yapılan son sınavda kazanan isimleri açıklayın. Kamuoyundaki kuşkuyu giderin. Eğer partizan bir kadrolaşma yapmıyorsanız, saklayacak bir şeyiniz de yoktur” diye konuştu. Son sınavda kimin kaç puan aldığının açıklanmasını da isteyen Barış Yarkadaş, “45 saniye süren mülakatlarla, hâkim atamak dünyanın hiçbir yerinde görülen bir uygulama değil. 45 saniyede, belli ki adayın referansına bakılıyor. Referans AKP’den ise sınavı kazanıyor” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP’Lİ AĞBABA: OHAL Komisyonu bilgi versin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Veli Ağbaba, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu üyelerinin Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na davet edilerek bilgi vermelerini talep etti. Ağbaba, “AKP’nin OHAL KHK’leriyle kamudan çıkardığı kamu personelini adeta açlığa mahkum ettiğini” belirterek, tek başvuru yeri olan OHAL Komisyonu’nun 1.5 aydır bir tek dosyayı sonuçlandırmadığını vurguladı. Ağbaba, OHAL Komisyonu’na başvuruların 14 Eylül 2017’de sona erdiğini be lirterek, OHAL Komisyonu’nun karar vermediği her günün, mağdurların uğradığı hak ihlallerini artırdığını ifade etti. ‘5. madde’ vurgusu OHAL KHK’leriyle tanınan haklar çerçevesinde OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu üyelerinin yaptıkları iş ve işlemlerden dolayı sorumlu tutulamayacaklarını anımsatan Ağbaba şunları kaydetti: “Ancak TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Kanunu’nun komisyonun yetkilerini düzenleyen 5’inci maddesi, ‘İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, görevleri ile ilgili olarak, bakanlıklar ile genel ve katma bütçeli dairelerden, mahalli idarelerden, muhtarlıklardan, üniversitelerden ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlardan bilgi istemek ve buralarda inceleme yapmak, ilgililerini çağırıp bilgi almak yetkisine sahiptir’ hükmünü içermektedir. Bu nedenle, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu üyelerinin, dosyalara yönelik karar aşamasında yaşanan gecikme ve başvuruların nihai durumuna ilişkin bilgi vermeleri amacıyla komisyonumuza çağrılmalarını arz ediyorum.” HDP’nin adayı Irmak olacak Selma Irmak TBMM Başkanlığı için HDP’de tutuklu olan Irmak’ın aday gösterilerek mesaj verilmesi benimsenirken, CHP’de Berberoğlu gündeme geldi MAHMUT LICALI TBMM Başkanlığı seçimi için önümüzdeki hafta resmi başvuru süreci başlarken, HDP’nin adayı netleşti. 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu olan HDP Hakkâri Milletvekili Selma Irmak aday gösterilecek. HDP Hakkâri Milletvekili Selma Irmak’ın adaylık başvurusunun gelecek hafta başında resmen yapılacağı belirtildi. HDP’li Irmak 4 Kasım 2016 tarihinde tutuklanan ve killer arasında bulunuyor. Bir yılı aşkın süredir cezaevinde bulunan Irmak’ın geçen hafta “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan da 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmişti. Parlamentonun 10 üyesinin hâlâ tutuklu olmasına karşın TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın da bugüne kadar bu konuda hiçbir adım atmaması da muhalefetin eleştirilerine neden oluyor. Tutuklu bir milletvekilini aday gösterilmesiy le HDP; bir yılı aşkın süredir tutuklu olan milletvekillerinin durumuna dikkat çekmeyi amaçlıyor. Berberoğlu gündemde CHP kulislerinde tutuklu Enis Berberoğlu’nun TBMM Başkanlığı için aday gösterilmesi yönünde önerinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na iletildiği belirtiliyor. Öte yandan CHP içinde İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel’in de aday gösterilebileceği konuşuluyor. l ANKARA haber 5 Ya Kürt olsaydım… Uykum kaçtı… Saatime baktım, gece yarısını çoktan herkesin benliğinin bir köşesinde közlenir, sonra bir gün eşeleyince ortaya çıkar. geçmiş. İlhan Selçuk’un “Duvarın Ben de çarkından geçtiğim eğitim mantığında kimi Üstündeki Tilki” kitabını al zaman geniş ufuklu insanlık dım kitaplıktan…. Puşkin demiş ki: “Kürt ozanının şiirleri değil mi! Sonuçta Doğu edebiyatıdır. Pek basit özellikler taşır.” (Kürtler, V. Minorski, Komal Yayınları.) Puşkin’e kızmayalım. Çoğu Batılı yazar ve şair Doğu’yu azımsar, Kürt’ü de Türk’ü de küçümser; bu eğilimi düşmanlık düzeyine tırmandıran önyargılısı da eksik değildir. Ancak tümünü hoşgörüyle karşılamalıyız. Kişi, büyük yazar ya da şair olmakla yanılgılardan soyutlanamaz. gerçeğini anlatıyor muyum, görmezlikten geliyor muyum? Düşünüyorum: “Ya Kürt olsaydım!” Anadolu’da Kürt’ün yüreğini incitecek laftan sakınmalıyız… Her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak görmemeliyiz. Kimi zaman insan bilmeden bu işi yapar, bir söz, bir bakış, bir deyim, bir tutum, bilinç dışına taşmış bir eğilim, yaralı bir yüreği büsbütün dağlar. Kendini feleğin çarkından Batı’nın öğretim çarkından geçmiş sanan politikacıya geçmiş bir edebiyatçı, ge bu sorun romantik gelebilir; nelde Doğu halklarına soğuk bakıyor, yüreğinde kuşku tohumlanıyor, İslama az çok korkuyla yaklaşıyor; GrekHıristiyan kültürüne Yudaizmin büyüsü de eklenince kafalar koşullanıyor. İnsanlar ve halklar arasında korkunun ve düşmanlığın ekini bitip tükenmiyor. Çağdaş insan, düşmanlığın kaynağını, kökenini, gerekçesini, nedenlerini araştırıp bulan, körgüdülerine ve önyargılarına benliğini kaptırmayan kişidir. Düşmanlığın kölesi olan kişi ilkelleşir. Gazeteleri okudukça ister istemez şöyle düşünüyorum: “Ya Kürt olsaydım!” Doğru düşünebilmek için bu tür zihin cimnastiği yarar siyasette duyguya yere olmadığı söylenir; insancıllığa bıyık altından gülünür… Yanılgıdır… Üstelik, Anadolu’da köyde, kasabada, mahallede, kapı komşu, yan yana, iç içe yaşayan Türk ile Kürt arasına her gün taş üstüne taş koyarak duvar örmeye çabalayanlar var; bu işi yurtseverlik olarak yaptıklarını söylüyorlar. Çok yanlış… Bu saptamayı yapan ben değilim… İlhan Selçuk, 1991 yılında Pencere köşesinde yapmış… HHH Anadolu’yu yurt belleyen insanların benliklerine düşmanlık tohumlarını serpmek, lıdır. Kendini bir başkasının emperyalizmin oyununa yerine koyacaksın, onun gibi gelmek demektir; bunun için düşünmeye başlayacaksın. herkes lafını söylerken dokuz HHH kez yutkunmalı, düşünmeli, Kimdir o başkası? düşüncesini tartmalı, Eşindir, çocuğundur, an Ortadoğu’da halkların bir nendir, Türkiye’de yaşayan Rumdur, Araptır, Ermenidir, Kürttür, patrondur, karşıt partinin lideridir, apartman kapıcısıdır, evinde çalışan gündelikçidir ya da bir başkasıdır. Evet, ya Kürt olsaydım! Ne yapardım? Çok yakınım, canım ciğerim, kafa yoldaşım Kürt dostlarım var… İnsan bir başka insana ne kadar sıcak olursa olsun, yüreğinde küllenen ateşi bilebilir mi? Bağnazlık ve şovenizm, birlerinin boğazına sarılmasından, akan kandan büyük yarar sağlayanlar kimler? Emperyalist güçler… Çokuluslu petrol şirketleri… Çağdaş insan, düşmanlığın körgüdülerine ve önyargılarına benliğini kaptırmayan kişidir. Düşmanlık duygusunun kölesi olan kişi ilkelleşir. Anadolu’da ne Türk ilkelleşmeli ne de Kürt… Çünkü ilkelleşmenin bedelini çoluk çocuğumuzla hepimiz birden öderiz… HDP’Lİ KERESTECİOĞLU: Talimatlı davalarla gözdağı veriyorlar HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, mahkemelerin geçen hafta milletvekillerine ceza vermek için çalıştığını, yargının ve yargılamaların siyasi olduğunu dile getirdi. Osman Kavala’nın FETÖ 1725 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanmasına değinen Kerestecioğlu, “Osman Kavala, demokrasi için söz söylemek isteyen herkese, Ergenekon ve Balyoz davalarında ‘mağduruz’ diyenlere kapısını açmış, mekânında basın toplantısı yapmalarına izin vermiş bir insandır. Onun tutuklanması, Türkiye’nin demokratlarına, entelektüellerine, insan hakları savunucularına verilen gözdağlarından birisidir. Bu dava da vekillerimizin davası gibi siyasi ve talimatlı bir davadır” ifadelerini kullandı. ‘Bakan okulları ayırdı’ TEOG yerine uygulanacak yeni sisteme de değinen Kerestecioğlu, “Eğitim bakanı dün, ‘Yüzde 90’ı sınavsız bir şekilde okullara yerleştirilirken, yüzde 10 sınavla nitelikli okullara girecek’ dedi. ‘Nitelikli, niteliksiz’ diye bir eğitim bakanının okulları ayırdığını ve bunu itiraf ettiğini gerçekten duymamıştım. Bu utanç verici” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet İYİ Parti Sözcüsü Çıray: En önemli sorunlar işsizlik, enflasyon ve terör İYİ Parti’nin dün gerçekleşen ikinci Başkanlık Divanı toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İYİ Parti Sözcüsü ve Genel Sekreteri Aytun Çıray, “Toplantımızda İYİ Parti’nin son Ahlat gezisi ve sonuçlarını, Türkiye’nin içinden geçtiği sorunları masaya yatırdık. En önemli birkaç sorunun başında işsizlik, enflasyon ve terör olduğu konusunda hemfikir olduk. İYİ Parti, Türkiye’nin ekonomi yönetimine uyarılarını ya pacaktır. Terörün önlenmesi konusunda da her türlü katkıyı vermeye hazırdır. Enflasyonda çift haneli rakamlara gelinmiştir. Enflasyonun artması gelir dağılımındaki adaletsizliğin artması da demek olacaktır” dedi. TEOG sonrası yeni sınav sistemine geçişi de değerlendiren Çıray, “Eğitimde fırsat eşitliği tamamen ortadan kalkmış olacaktır. Adrese dayalı sistem bir kast sistemidir” eleştirisinde bulundu. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle