28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 7 Kasım 2017 14 haber EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: EMİNE BİLGET Dün Tuncer Kılınç’ın önerdiğini bugün Erdoğan mı uyguluyor acaba? 7Mart 2002’de İstanbul’da Harp Akademileri’nde kamuya (ve dünyaya) açık bir seminer düzenleniyordu. Bahçeli henüz Ecevit koalisyonunu dağıtma bombasını patlatıp “yeni Türkiye’nin ve AKP’nin yolunu açmamıştı”. Ben sunduğum tebliğ ile Türkiye için; “Batı’ya tek yanlı bağlanma yerine Rusya (ve Asya) ile de ilişkilerini geliştirip bir denge sağlamasını: aksi halde ABD ve AB’nin tek yanlı siyasi, iktisadi ve askeri bağlarla Türkiye’yi Lozan’dan Sevr’e yavaş yavaş götüreceğini” savunmuştum. Benim sunumum sonrasında MGK Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç söz alarak, “Erol Manisalı’nın görüşlerine katılıyorum. Türkiye, ABD’yi göz ardı etmeden, Rusya ve İran ile de ilişkilerini geliştirmelidir” demişti. (*) 7 Mart 2002’de, o tarihte etkili olan MGK’nin genel sekreteri aracılığı ile bu tutumu sergilemesi, içerideki “Batılı” değil “Batıcı” kafadaki çevrelerde şok etkisi yaratmıştı, çok kızgındılar. Ergenekon ve Balyoz’un hazırlıkları yapılıyordu. Vay efendim, “ordu Batı’ya karşı çıkıyor, bu ne iştir” diye, bugünkü yandaş basının “asimetrik boyutunda” yaygaraya başladılar. Kılınç ve ben Newsweek’ten Economist’e, Financial Times’tan FAZ’a kadar Batı medyasında hedef olduk. 7 Mart 2002’de benim sunumum üzerine MGK Genel Sekreteri’nin yaptığı öneriyi Erdoğan bugün uygulamaya çalışmıyor mu? Bizim farkımız neydi? Bugün Ankara’nın 7 Mart 2002’de yapılan önerileri uygulamasının nedenleri ile bizim nedenlerimiz siyahla beyaz gibi farklıdır: l Bugün Ankara’nın (ve Erdoğan’ın) bu uygulamaya geçmesinin gerisindeki nedenler şunlardır: yeni siyasal İslamcıların (ve AKP’nin) iktidara gelişinde ABD 90’ların ikinci yarısında büyük destek verdi: açılım politikalarından GülenAKP yakınlığına kadar verilen destek ABD’nin FETÖ’yü öz evladı olarak AKP’nin (ve liderinin) üzerine sürmesi ile son buldu ve iş 15 Temmuz ile noktalanmaya çalışıldı. AKP yönetimi (ve Erdoğan) bunun üzerine kendisine kazık atan ABD’ye karşı Moskova’ya yönelmek zorunda bırakıldı. Bu sonuç biçimsel olarak “eksen kayması” gibi görünse de özünde, “yerli siyasal İslamın iktidarda kalma savaşıdır”. Ankara’dakiler için öncelik, “iktidarda kalmak için olanakları değerlendirmektir” desek yanlış olmaz. l 7 Mart 2002’de benim önerdiğim ve MGK Genel Sekreteri’nin seminerde desteklediği oluşum ise çok farklıdır: biz Türkiye’nin tek yanlı Batı bağlarından kurtarılması: Sevr’e sürüklenmemesi için Rusya (ve Asya) ile de siyasi, iktisadi ve askeri ilişkilerini geliştirmesini savunuyorduk; ülkenin ulusal çıkarlarının (ve demokrasinin) ancak bu yolla sağlanabileceğine inanıyorduk. l Bizim nedenlerimiz ile bugünkü “zorunlu uygulamaların” arkasındaki nedenler çok farklıdır. Değerlendirmelerimizi “büyük resmi” göz ardı ederek, “pratik ve öznel gerekçelerle” yaparsak kendi kendimizi aldatmaktan başka bir şey yapmayız. Sol kesimde kimi dostların bu sonuçlara “biraz fırsatçı” yaklaşımları, dün aynen “Batıcıların” yaptığı gibi Türkiye’nin bütünlüğüne fayda getirmez. Hatta kutuplaşmayı körükler. (*) E. Manisalı “Yolumun Kesiştiği Ünlüler” sayfa 102106, Kırmızı Kedi yay. 2017 HHH Boza Günleri artık “kalipsosuz” kaldı. Vefa’lı dost kalipso kralı Metin Ersoy’u da uğurladık. Onu çok özleyeceğiz. 80 yaşında bile Vefa Lisesi’nin boza gününde sahneye çıkıp kalipso yapardı. 7 KASIM 2017 SAYI: 33634 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:06 05:50 06:12 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:35 12:55 15:35 07:17 12:39 15:22 07:37 13:02 15:48 Akşam 18:03 17:49 18:15 Yatsı 19:24 19:09 19:33 A ylardır, gün geçmiyor ki, her gün tanımadığım 5 6 kişiden “Bedelli askerlik çıkmalıdır!” gibilerden ileti gelmesin. Eminim öteki meslektaşlarım da benzeri iletileri alıyorlardır! Bazı iletilerde de şöyle deniliyor: ÖzAgecanr Böyle olunca GATA ve askeri hastanelerin görevleri şimdi sivillerce yapılınca “askeri çürüklere” her gün yenileri ekleniyor… HHH “Sivilleşmeden” sonraki bir başka olgu da “çürük değil, “Cumhurbaşkanı’nın oğlu ama komando olamaz” ra Bilal Erdoğan, damadı Berat Albayrak bedelli askerlik Kavşak porlarındaki artıştır. Kuvvet komutanlıkları ve yapabiliyorlar da biz neden yapmayalım!” Yeniçeriliğe Doğru!Savunma Bakanlığı mutlaka jandarmada yaşanan “sınıf değişikliği”, “komando olamaz” raporlarının artışı, biliyordur! “Bedelli askerlik” “terörle mücadeleyi olumsuz beklentisi içinde olan binlerce raporu” almadan 2 yıl önce, İstanbul etkilemesi, askeri planları “asker adayı kaçak” var… Şişli’de şarkıcı Sevim Tanürek’e bozmasının yarattığı sorunlar üzerine” HHH arabası ile çarparak öldürmüş, ceza önceki Milli Savunma Bakanı Fikri CHP milletvekili Tanju Özcan’ın almaktan da kurtulmuştu! Işık, sağlık kuruluşlarının uyarılmasına sorusunu yanıtlayan Milli Savunma HHH karar verdi. Bakanlık Müsteşar Yar Bakanı Nurettin Canikli, 2015’te “Çürük raporu” alabilmek için dımcısı Tümgeneral Veli Tarakçı im 57 bin 903, 2016’da 66 bin 370, “askerlik yapamaz durumunda ya da zasıyla Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu 2017’nin 7 ayında 30 bin kişinin “çü askerliğe elverişsiz olunması” gerekir. Hastaneleri Kurum Başkanlığı’na rük raporu” aldığını açıkladı. Bu ra “Çürük raporu” için önce askerlik gönderilen yazıda şöyle deniliyordu: kamlar, 2016 nüfus sayımına göre 20 şubelerinde bulunan askerlik meclis “Askeri hastanelerin Sağlık 24 yaşlarındaki 3.2 milyon erkeğin lerindeki heyetin ya da askeri hasta Bakanlığı’na devrini müteakip terörist yüzde 2’si demektir. nelere eski sağlık raporları ile birlikte le mücadele harekâtı (TMH) kapsa Anımsarsınız AKP Reisi başvurulmalıdır. mında görev yapan 8’inci Kolordu Ko Umumisi’nin öteki oğlu Ahmet Bu İki doktordan oluşan askerlik mec mutanlığı bağlısı komando tugayların rak da “testis kanseri” gerekçesiyle lisince verilecek “çürük raporu” yeterli da görevli personelin ‘Sınıf Değişikliği’ 2000’de “çürük raporu” almıştı. “Tes değildir. Bundan sonra ikinci incele raporlarında yüzde 1300, ‘Komando tis kanserinin” iki önemli sonucu var. meyi “askeri hastanelerin” yapması Olamaz’ raporlarında yüzde 6 bin ve Birincisi, “iş görme gücünün yüz gerekiyor. ‘Uzun Süreli İstirahat’ kararlı raporlar de 60’ını yitirmesi” durumunda veri Ne var ki 15 Temmuz olaylarından da yüzde 1300 artış yaşandığı tespit liyor. İkincisi tedavi edilebilir durum sonra “Kanun Hükmünde Kararna edilmiştir…” ise tedavinin ardından kişi, askere me (KHK)” ile Ankara ve İstanbul HHH alınıyor! Burak Efendi’nin 2001’de Gülhane Askeri Tıp Akademileri 7 Haziran 2015 6 Haziran 2016 çocuğu bile oldu, nedense sonra (GATA), askeri hastaneler, Genel tarihleri arasında 337 asker, 182 polis sında askere gitmedi! kurmay Başkanlığı’nın görüşü bile ve 13 korucu olmak üzere 532 gü Günümüzde her biri, 45 milyon do alınmadan Sağlık Bakanlığı’na dev venlik görevlisi şehit oldu. 287’si evli, larlık gemi sahibi olan Burak, “çürük redilerek “sivilleştirildiler”! 205’i bekârdı. Şehitlerin, 22’si daha Özgen Acar Prens Harry Afganistan’da. doğmamış, toplam 513 çocuğu yetim kaldı. “Bedelli askerlik” istemleri ile “çürük” ve “komando olamaz” raporlarındaki artışın nedenleri, şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu? Çocuklarını, damadını “askere göndermeyen” AKP Reisi Umumisi bir şehidin cenaze töreninde “Şehadet kıyamete kadar sürecektir. Ne mutlu onların ailesine!” demişti. Bu gidişle et, kıyma ve samandan sonra devşirme “asker” ithali ile Osmanlı’nın “yeniçeriliği” yaratılacak, demektir! HHH İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in “Prens Harry” olarak tanınan torunu Harry MountbattenWindsor, “dünyanın terör başkenti” olarak bilinen Afganistan’da 2013’te İngiliz ordusunda iki dönem helikopter pilotu olarak askerlik yaptı. Bir yıl sonra 5 asker arkadaşı orada öldü! Prens Harry, “Can kurtarmak için can almaya da hazır olduğunu” açıklamış, “asker olmanın kendisinde ‘normallik’ duygusu yarattığını” da eklemişti… İkametgâh dedektifliği Yeni liseye geçiş sistemi nedeniyle evlerini taşıyacak velilerin, sistemin son şeklinin verileceği mayısa kadar vakti var. ‘İkametgâh oyunları’ incelenecek Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın okulların açılmasından 2 ay son ra açıkladığı liseye geçiş için yeni “Eğitim bölgesi ve sınavsız mahal li yerleştirme sistemi” beklentile ri karşılayamadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla kaldı rılan TEOG yerine getirilen yeni sis tem vaatlerin uza ğında kaldı. Bu sü OZAN ÇEPNİ reçte Erdoğan’ın, Başbakan Binali Yıldırım’ın ve Bakan Yılmaz’ın öğrenci ve velilerine ra hatlamaları gerektiğini belirterek açıkladığı yenilikler yeni sistem de yer almadı. Sınav kaldırılmadı MEB’in 2 ay süren çalışmaları sırasında hükümet kanadından yapılan açıklamalarda “merkezi sınav kalkacak” vurgusu yer alsa da yeni sistemde sınav kaldırılamadı. Bu yıl çocuklar, TEOG’da yıl boyunca her dönem girilen ve yazılılara denk olan sınavlar yerine artık sadece 600 nitelikli lise için yarışacak. Haziran ayında gerçekleştirilmesi planlanan sınavla öğrencilerin yüzde 10’u fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve nitelikli Anadolu liselerine yerleştirilmeleri öngörülürken sınava katılım zorunlu olmayacak. Girişi velilerin tercihine bırakılan sınavın ücretli olup olmayacağı ise henüz açıklanamadı. Ancak sınav bilincinin yüksek olmadığı bölgelerde zorunlu olmayan bir sınava ilginin düşebileceği ve bu bölgelerdeki başarılı öğrencilerin ilk planda sistem dışında kalabileceği endişesi yarattı. Ayrıca bakanlığın az sayıda çocuğun sınava gireceği planlaması yerine iyi okullarda okuyabilme umudu ile velilerin yüzde 50’sinin çocuklarını “zorunlu olmayan” sınava sokması bekleniyor. Yargı korkusu Bakanlığın ilk planda not ortalamasına göre sınava katılabilecek yüzde 10’luk dilimdeki öğrencinin merkezi olarak belirlenme ‘Eğitim Bölgeleri’ nasıl işleyecek? Sınava girmeyecek veya sınavda başarılı olmayacak öğrencilerin velileri şimdiden hazırlıklara başladı. Bu kapsamda bakanlık ‘mahalle mektebi’ mantığından uzaklaşarak, yeni sistemde liseleri “eğitim bölgeleri”ne bölmeyi kararlaştırdı. Veliler adrese dayalı yerleştirme için sene sonunda açılacak sistemde ilk olarak 3 okul türü ile karşılaşacak. İmam hatip, meslek ve Anadolu lisesi tercihlerinden birini yapan velilere ardından sistem, evlerine yakın 5 okul tercihi sunacak. Tercihlerde aynı okula kapasite üzerinde tercih olması durumunda ise öğrencilerin ortaokul mezuniyet puanlarına göre sıralama yapılacak. Tercihine göre başarı ortalaması düşük olan öğrenci aynı bölgedeki diğer okullara yönlendirilecek. ‘Özel’LER TELAŞLI Özel okulların nasıl öğrenci alacağı ise henüz netlik kazanmadı. Bu kapsamda özel okullara üye derneklerin bu hafta içinde bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapması bekleniyor. Toplantılarda özel okulların tek tek mi, toplu olarak mı kendi sınavlarını yapacakları ya da MEB’in merkezi sınav sonuçlarını mı referans olarak alacakları görüşülecek. Ardından bakanlık ile görüşecekler. AYRIM DERİNLEŞECEK Çocuklar 5. sınıfa başlamalarının ardından ikametgâhlarının bulunduğu bölgelerdeki okullar kendilerine hedef olarak gösterilecek. Ancak bu durum liselerde zengin ve fakir bölgelerin ayrışmasına ve okullardaki kalite farklılığının derinleşmesine neden olacak. Gelir durumu yüksek bölgelerdeki liselerin imkânları ile geçim seviyesi düşük bölgelerdeki liseler ayrışacak. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz si planından geri adım atmasının arkasında da “yargı korkusunun” olduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye göre; sınava girebilecek öğrencilerin MEB tarafından belirlenmesinin anayasadaki “eğitimde fırsat eşitliği” maddesi ile çelişebileceği ve uygulamanın mahkemeler tarafından yürütmesinin durdurulabileceği uyarısının ardından bakanlık başarılı öğrencileri tespit etmekten vazgeçti. Yapılacak sınava katılım ise “özgürlükçü yaklaşım” adı altında ‘tercihe bağlı’ bırakıldı. Müfredat odaklı seçme Sınavın kaldırılması talimatı ile başlayan süreçte ‘kaldırılamayan’ ve yenilenen sınavda, eski sistemin aksine derse odaklı değil müfredat odaklı bir seçme planlanacak. Bu kapsamda öğrenciler Haziran ayında 6, 7, 8. sınıf müf redatlarından hazırlanan 60 soruluk sınav ile karşılaşacak. Yeni sınavda soru sayısının azlığı ve fen, sosyal ve nitelikli Anadolu liselerinin öğrenci seçiminde yeterli olup olmayacağı yeni sistem için tartışma konularından biri olsa da bakanlığın bu sınava üniversite sınavları gibi bir “seçme sınavı” olarak baktığı öğrenildi. Bakanlığın yeni seçme sınavında 30 sayısal ve 30 sözel sorusu olacak ve öğrencilerin kaderi de 90 dakikalık bu sınavla belli olacak. Ayrıca Başbakan Yıldırım’ın test sınavlarında çocukların şıklar arasında kaldığı eleştirileri ve açık uçlu soruların olacağı sınav açıklamalarına karşın, MEB’in yeni sınavda şu an için açık uçlu sorulara yer vermeyi planlamadığı öğrenildi. Sistem hazırlık sürecinde adrese dayalı yerleştirme planlarının ortaya çıktığı günden itibaren ye ni ev tercihlerini kaliteli liselere göre yapan veliler, yeni sistemin açıklanmasının ardından girişimlerini hızlandırdı. Muhtarların pabucu dama Bu kapsamda çocuklarının iyi bir lisede okuması için evini değiştirmeyi planlayan aileler için de son süre mayıs ayı olacak. Bakanlığın o eğitim bölgesinde yerleşik olmamasına karşın ‘ikametgâh oyunu’ ile başka yerde çocuğunu gösteren veliler için de incelemeler yapması planlandığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, MEB bu süreçte mahalle muhtarlarından alınacak ikametgâh bildirimi yerine elektronik sistemde kayıtlı bulunan adresleri kullanacak ve sistemin tamamlandığı mayıs ayındaki verileri temel alacak. l ANKARA 36 yıldır akademide demokrasi YÖK! 12Eylül faşist darbesinin ardından üniversitelerde “asayişi sağlamak” gerekçesiyle kurulan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), kurulduğu günden beri kamuoyunun tepkisine rağmen dün 36. yaşına bastı. Yurdun birçok yerindeki üniversitelerde protesto eylemleri için hazırlıklar başlarken, Beyazıt’ta İstanbul Üniversitesi’nde gelenekselleşen YÖK kuruluş protestosunun yarın düzenleneceği öğrenildi. Eğitim sendikaları da YÖK’ün hâlâ varlığını sürdürüyor olmasının Türkiye için bir utanç olduğunun altını çizen açıklamalar yaptı. Eğitim Sen, YÖK’ün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gelen OHALKHK süreçleri ile 12 Eylül’deki kuruluş formundan da daha otoriter, muhafazakâr, piyasacı ve hukuk dışı bir kurum haline geldiğini vurguladı. Açıklamada; kamudan ihraç edilen 113 bin 440 kamu görevlisinin 41 bin 5’inin yani yüz de 36’sının eğitim kurumlarından ihraç edildiğini, 4 bin 225’i akademis yen, 1117’si ise idari personel olmak üzere 5 bin 342 kişinin hızla görevden uzaklaştırıldığı belirtildi. Eğitim İş sendikası da AKP’nin iktidara geldiğinde ilk vaatlerinden birisinin YÖK’ün kaldırılması olduğunun ancak AKP döneminde YÖK’ün daha da güçlendiğinin altını çizdi: “YÖK’ü kaldıracağız derken, rektörlük seçimlerini kaldırma kararıyla demokrasinin, bilimsel özgürlüğün ve özerkliğin esamesi bile kalmamıştır. Daha önceleri rektörlük seçimlerinde ortaya çıkan sonuçlara saygı gösterilmeden istediğini atayan cumhurbaşkanlığı makamı artık istediği kişiyi istediği üniversiteye rektör olarak atamaktadır” İki sendika da, daha aydınlık bir Türkiye için, demokrasiye biraz daha yaklaşabilmek için YÖK’ün kaldırılması gerektiğini vurguladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle