04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 14 Kasım 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Ekonomide kara kış ekonomi 9 Merkez’in yıl sonu enflasyon tahmini çift haneye çıktı, dolar yılı 3.86’dan kapatacak. IMF’ye göre büyüme yavaşlayacak. Cari açık da rekor kırdı Türkiye ekonomisi ile ilgili peş peşe olumsuz haberler gelmeye devam ediyor. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin, “Ekonomimiz iyi durumda. Coşmuş olan bir ekonomimiz var” dese de enflasyon, TL’nin değeri, cari açık ve büyümeye ilişkin olumsuz veriler geliyor. Cari açık eylül ayında 4.53 milyar dolar ile 4.13 milyar dolar olan beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Kur riskine yeni araç Merkez Bankası, reel sektörün kur riskinin yönetilmesi amacıyla ileriki günlerde yeni bir ürünü uygulamaya koyacak. Vadeli döviz sözleşmeleri, döviz kuru riski yönetiminde en çok kullanılan ürünler arasında yer alıyor. Merkez Bankası, reel sektörün kur riskini yönetelebilmek için Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemlere başlıyor. İşte yeni ürünün nasıl işleyeceğine dair ipuçları: n TL uzlaşmalı vadeli döviz ihalesinde, miktar ve vade TCMB tarafından ilan edilecek, ihaleler çoklu fiyat yöntemi ile yapılacak. n Döviz piyasası üyesi bankalar vadeli döviz kuru ve miktarı teklifinde bulunacak. Klasik vadeli döviz işlemlerinden farklı olarak işlem anında veya vade tarihinde anapara değişimi olmayacak. n İşlemlerde vadeli olarak belirlenen döviz kuru ile vade tarihindeki döviz kuru arasındaki fark, TL olarak el değiştirecek. nVadede herhangi bir anapara değişimi olmadığından TCMB’nin döviz rezervleri bu işlemden etkilenmeyecek. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kasım ayı beklenti anketinde yıl sonu enflasyon tahmini çift haneye çıktı. Dolar/TL için tahmin ise iki ankette 20 kuruştan fazla yükseldi. Yıl sonu enflasyonu için katılımcıların tahmini yüzde 9.89’dan yüzde 10.68’e sıçradı. Böylece bu kalemdeki beklenti sadece son bir ayda 79 baz puan yükselmiş oldu, önceki yılın aynı dönemine göre ise 288 baz puan daha yüksek. 12 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 8.52’den yüzde 8.65’e ve 24 ay sonrası enflasyon beklentisi de yüzde 7.98’den yüzde 8.25’e geriledi. Dolar 3.86 olacak Mart ayından eylüle kadar gerileyen yıl sonu dolar kuru beklentisi ise iki ayda 23 kuruş yükseldi ve 3.8624’e çıktı. Ankette yıl sonu dolar beklentisi 3.7165’ten 3.8624’e yükseldi. Yıl sonu dolar beklentisi, ağustosta 3.6323‘e kadar üst üste altı ay gerilemişti. 2016’nın üçüncü çeyreğine kadar stabil bir görüntü çizen cari yıl sonu dolar/ TL tahminleri ekimde yukarı yönlü kırılma yaşamıştı. Ekim anketinde büyüme beklentisi 3 baz puan daha artarak yüzde 5.5’e çıktı. 2018 için beklenti ise yüzde 4.3’ten yüzde 4.2’ye geriledi. TCMB anketinde ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti tahminleri yüzde 12.00 ile üst üste üç aydır değişim göstermedi. l Ekonomi Servisi IMF: Büyüme yavaşlayacak Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre azalan mali destek ve sıkı para politikasıyla Türkiye’nin 2018’de büyümesi yavaşlayacak. IMF Türkiye’nin bu yılki büyüme beklentisinin yüzde 2.7’den yüzde 5.1’e yükseltildiğinin hatırlatıldığı raporda 2018 büyüme tahmininin yüzde 3.5 olduğunu belirtti IMF, Avrupa ülkelerine yönelik Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporunu yayımladı. Raporda, IMF ekonomistlerinin, Türkiye’nin de aralarında yer aldığı Avrupa ülkelerine yöne lik tespit ve öngörülerine yer verildi. Fon, Türkiye’ye güçlü büyüme momentumunu göz önüne alarak, uygulanan mali politika desteğinin yeniden değerlendirmesi ve orta vadeli konsolidasyon için güvenilir bir plan oluşturulması tavsiyesinde bulundu. Enflasyona dikkat Raporda, Türkiye’de yıllık enflasyon oranının Ağustos 2017 itibarıyla yüzde 10.7’ye yükseldiğine dikkat çekilirken, “Enflas yon, Merkez Bankası’nın yüzde 5 hedefinin iki katından daha fazla. Gıda, gıda harici ve akaryakıt fiyatları iki basamaklı oranlarda artış gösterdi. Çekirdek enflasyon kısmen aşırı genişlemeci makroekonomik politikalar nedeniyle 3 yılın en yüksek seviyesine yükseldi” ifadelerine yer verildi. Para politikasının daha sade bir sistem çerçevesinde enflasyon beklentilerini çapalaması ve enflasyonu düşürmesi gerektiğine vurgu yapılan raporda, yük sek enflasyonun cari açığı da olumsuz etkilediğine işaret edildi. Cari açık rekor kırdı Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre cari açık ocakeylül döneminde 31.11 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 12 aylık cari işlemler açığı ise 39.27 milyar dolar oldu. TCMB açıklamasında, “Söz konusu gelişmede, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 3.41 milyar dolar artarak 6.67 milyar dolara ve birincil gelir dengesi açığının 171 milyon dolar artarak 1.07 milyar dolara yükselmesi etkili olmuştur” denildi. Verilere göre hizmetler dengesi altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, bir önceki yılın aynı ayına göre 661 milyon dolar artarak 2.69 milyar dolara yükseldi. Cari açık geçen yılın eylül ayında 1.59 milyar dolar, 2016 tamamında ise 32.64 milyar dolar olmuştu. Parasal olmayan altın ithalatı eylülde artış kaydetti. Parasal olmayan altın ticaretinin gerek dış ticaret dengesini gerekse cari dengeyi bozmaya devam ettiği söylenebilir. Eylül ayında net hata noksan diye tabir edilen kaynağı belirsiz para girişinde 1.68 milyar dolarlık fazla kaydedildi. Ocakeylül döneminde ise bu kalemde 930 milyon dolarlık açık kaydedildi. Reuters’ın 13 ekonomistin katılımıyla yaptığı ankete göre Cari işlemler dengesinin eylülde 4.13 milyar dolar, 2017 sonunda ise 38.6 milyar dolar açık vermesi bekleniyor. Güncel orta vadeli program’a göre cari açığın 2017’de GSYH’nin yüzde 4.6’sına denk gelecek şekilde 39.2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Et üretimi dip yaptı 50 milyarlık gölge banka Merkez Bankası’nın blogu Merkezin Güncesi’nde yayımlanan Mehmet Büyükkara ve Muhammed İslami Önal imzalı yazıda, Türkiye’de gölge bankacılığın büyüklüğünün 50 milyar dolara ulaştığı kaydedildi. İki ekonomist 20112015 yılları arasında gölge bankacılığın yüzde 16 büyüdüğünü belirtti. Bu oran toplam finansal sektör büyüme hızının altında bir gelişme ortaya koyuyor. Diğer taraftan, Türkiye’de kredi sağlamayı kolaylaştıran kuruluşlar ve kredi aracılığına dayalı menkul kıymetleştirme faaliyeti gösteren kurumlar henüz faaliyette bulunmuyor. l Ekonomi Servisi 56 bin 468 tane yabancı şirket Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’de 6 bin 790’ı Suriyeli olmak üzere 56 bin 468 yabancı sermayeli firmanın faaliyet gösterdiğini açıkladı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Ekonomi Bakanı Zeybekci, “Ülkemizde faaliyet gösteren Suriye sermayeli firma sayısı Ağustos 2017 itibarıyla 6 bin 790’dır. Bu firmaların faaliyet gösterdikleri ilk on il sırasıyla İstanbul, Gaziantep, Mersin, Hatay, Şanlıurfa, Antalya, Adana, Ankara, Kilis, Yalova’dır” dedi. Zeybekci, söz konusu firmalar faaliyet alanlarına göre sınıflandırıldığında, ilk on sırada, toptan ve perakende ticaret, gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri, inşaat, ulaştırma, sektörlerinin yer aldığını ifade etti. l Ekonomi Servisi Ucuz et satışı gündemden düşmezken, et üretimi yüzde 23.6 düştü AVM ziyaretçisi düşüyor Alışveriş Merkezi (AVM) ciro endeksi, 2017 Eylül döneminde bir önceki yı lın aynı ayı ile karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmadan ince lendiğinde yüzde 8.5 artış kaydederek 216 puana ulaştı. Alışve riş merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Aka demetre Research tarafın dan oluşturulan AVM Endeksi’nin eylül ayı sonuçlarına göre eylülde en yüksek ciro artışı yüzde 38,. ile teknoloji kategorisinde yaşandı. Ziyaret sayısı endeksi üçüncü çeyrek bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.9 azaldı. AYD Başkanı Hulusi Belgü, “ÖTV indiriminin 30 Eylül’de sona ereceğine dair yapılan bilgilendirmeler de bu ay içinde yapılan teknoloji alışverişlerini artırdı” dedi. l Ekonomi Servisi 140 dolara verip 3 bine alıyoruz Hakkâri Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Taş, İran’a tonu 140 dolara ihraç edilen çinkonun işlenmiş şekilde tekrar 3 bin dolara ithal edildiğini söyledi. Taş, “Çinko rezervi bakımından dünyada üçüncü büyük kaynağa sahibiz. İlimizde bir adet çinkokurşun maden zenginleştirme flotasyon tesisi bulunuyor. 30 milyonluk bir yatırım dır. İlimize kurulacak bir tane metalürji fabrikası ile bu ekonomik kaybımızın önüne geçilecek, dört bin gencimize istihdam sağlayacak bir yatırım olacaktır” dedi. l Ekonomi Servisi Ceyhan’a gelen Kürt petrolü azaldı Irak Kürt Bölgesi’nden Ceyhan Limanı’na ulaşan petrol bugün günlük 288 bin varille en düşük seviyeye geldi. Bloomberg’e bilgi veren bir kaynağa göre boru hattından saatte 12 bin varil petrol akışı oldu. Son 24 saatte 280 bin varillik petrol Ceyhan Limanı’na ulaştı. Cuma günü günlük petrol akışı 312 bin olmuştu. Türkiye’nin toplam kırmızı et üretimi, yılın üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23.6 azalışla 301 bin 331 ton olarak gerçekleşti. Türkiye’de son dönemde kırmızı et fiyatları tartışma konusu olurken, üretimdeki sert düşüş dikkat çekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın temmuzeylül dönemine ilişkin kırmızı et üretimi istatistiklerini açıkladı. Buna göre, üçüncü çeyrekte sığır eti üretimi 253 bin 994 ton olarak tahmin edildi. Sığır eti üretimi, bir önceki döneme göre yüzde 10.8 artarken geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29.4 azaldı. Koyun eti üretimi de söz konusu dönemde 32 bin 897 ton olarak tahmin edildi. Yaprak kımıldamıyor Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a göre kırmızı et üretimi bu yılın dokuz aylık dönem de yüzde 11.2 azaldı. Bayraktar, “Üretici desteklenmeli. Bizce en iyi önlem de besiye alınan sığıra 1000 lira destek vermektir. Bu destek, ahırları yeniden dolduracak, kırmızı et üretimini artıracak” dedi. Üreticinin tedirgin olduğunu, pazarlarda yaprağın kımıldamadığını aktaran Bayraktar, “Ahırları doldurma konusunda kararsız. Üreticiye, önünü görebileceği bir piyasa fiyatı oluşturmak, ithalat söylemlerinden vazgeçmek gerekir” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Sahte demokratlarla gardırop Atatürkçüleri Ülkemizde çok sık, çarpıcı örnekleriyle bir madalyonun iki yüzünde yer alır, aralarında hiçbir bağ olmadığı vitrininde, hem de neredeyse aynı zaman dilimleri içinde, geleceğimize de dönük, başımıza çok büyük ortak dertler açarlar... 12 Eylül’ün ilk haftası içinde, Özal’ın sözcüsü Pakdemir’li 24 Ocak Kararları doğrultusunda, ekonominin düze çıkarılması için ilk iş olarak gelir dağılımı, ücretlerde bozulan piramidin düzeltileceğini duyuruyordu. Özal, işveren konfederasyonu yöneticiliğinden 12 Eylül darbe yönetiminin ekonomik danışmanlığına terfi etmişti. Cuntanın ilk konsey kararlarıyla, grevlerin yasaklanması, DİSK’in kapatılması, sendikalarının yönetimlerinin kayyımlara teslim edilmesi, tavandan tabana yöneticilerinin gözaltı, işkence, üç yıl sürecek tutuklulukları sağlanmıştı... Türkİş’in bir kısmı iç yazışmalı sıkıyönetim kararlarıyla fiilen sendikal faaliyetlerden koparılıp teslim alınması ile yetinilmemiş, işçinin yılların birikimi kıdem tazminatları hakları bir gecede ağır tırpanlanarak işveren kasalarında bırakılmış, sözleşme yenileme hakları, darbe yönetimi denetiminde tahkim sistemine devredilerek, sadece ücretlerin değil, kazanılmış hakların geri alınmaları hızlı sürecine geçilmişti... Türkiye için lüks ilan edilen 1961 Anayasası, 63 sendikal, 212 basın özgürlüğü.. başta pek çok yasayla, demokrasiye, sosyal devlete, sola, özgürlüklere açılım düzenine, 12 Mart ile gelen acılı, ağır bedelleri olan tırpanlamalar, örgütlülüklere, kitlelere ödetilen bedeller yetmemişti. 12 Eylül sabahı otostopla gazeteye Cağaloğlu’na gitmemde yardımcı olan sivil görevliler kendilerince dostça uyarıda bulunurken 12 Eylül’ün 12 Mart’a benzemeyeceğini, uzun soluklu 7 yıllık süreçten söz etmişlerdi. 12 Eylül anayasasına giren, Konsey yönetimine kalıcılık kılan 7 yıllık geçici maddeleri önceden biliyor olmalıydılar. Çok çıplak Demirel sivil iktidarında 24 Ocak Kararları’nın istenilen acımasız boyutlarda uygulanabilirliği, ülkenin güçlenmiş sendikal, sol siyasal, toplumsal örgütlülükleri içinde gerçekleştirilemeyeceği içindir ki, 1 Mayıs 1977 provokasyonu en çarpıcı örnek, bir dizi terör de içinde provokasyon çatışmacılıklarla 12 Eylül darbesiyle, küresel proje artı darbe gücüyle, ülkenin yürüyüş rotasına yön değiştitrilmişti. Bir yüzünde 1983 sonrası sivil iktidarlara geçişte, aynı modelin güçlü temsilcisi Özal’a, “askerlerin adaylığını veto ettiği lider” elbisesi giydirilerek sivil lider, parti başkanı kimliği verilmesi vardı. Diğer yüzünde kelimenin tam anlamıyla gardırop Atatürkçülüğüne sığınmış askeri darbe yönetimi, Gülen Cemaati, siyasal İslamın kollanmasında, eğitimi, çocukları içine katarak, solculuğu yıkmak adına katkılarda bulunmuşlardı. HHH Bu gerçekliğini kimselerin yadsıyamayacağı gelişmeleri, bugünkü yaşadıklarımızla tersine gibi görülen çarpıcı benzerlikleriyle anımsamadan edemedim... 16. yılına giren iktidarlarının yaşanmış bir 13 yıllık sürecinde Gülen Cemaati ortaklığı ile alınmış, yürünmüş yollarda, askeri darbe hem de gardırop Atatürkçülerinin katkılarını yadsıyabilir miyiz? Amerika odaklı, AB destekli “ılımlı İslam, yeni Osmanlıcılık” olarak biçilmiş kaftanla İktidarları yürüyüşü projesi, dünya dengeleri içinde yürüyemez olarak rafa kaldırılınca, değişime uyum sağlanamadı. Ortadoğu’daki yeni paylaşım haritaları, çatışmalarına onay veremeyecek noktaya düşen Liderlik ile Amerika merkezli dünya çapında örgütlenmiş Cemaat’in yolları 17 Aralık vitrin keskin çatışmacılığa evrildi. Sivil otoriterleşmenin içinden sivil darbe ile yeni otoriterleşmeye geçiş sağlanamayınca, milat ilan edilmiş 17 Aralık çatışması yetmeyince gündeme TSK’nin bulaştırıldığı FETÖ’cü darbe girmişti. Laik Cumhuriyet rejimi, kurtuluş, kuruluş savaşları destanlarının kazanımları, Atatürk devrimleri hedef tahtasına oturtulmuş, siyasal İslamcı kimlikli örgütlenme, inanç sömürülerek, MısırMursiRabia işaretleri simge kılınarak yürünmek istenen yolda Liderlik gücüyle, yeni Ortadoğu gelişmeleri, dengelerinde yürüyebilmenin çaresi kalmadığında, Atatürk’ün öldüğü gün milat yapılarak, Atatürkçülük vitrinine sarılmak, gardırop Atatürkçülüğünün ta kendisi değil mi? Avro’da tarihi zirve Avro /TL 4.5358 seviyesini görerek tüm zamanların rekorunu kırdı. Yeni haftaya 3.85 seviyesinden başlayan dolar/TL ise, cari açık verisinin beklentilerin üzerinde gelmesinden sonra da bu seviyelerdeki seyrini sürdürdü. Dolar kuru ilerleyen saatlerde yükselişe geçerek en yüksek 3.8886 seviyesini gördü. Gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faiz cuma günü spot kapanışta ortalama yüzde 13.56 seviyesinde gerçekleşirken; dün spot kapanışta ortalama yüzde 13.70’e yükselerek, 0.14 puan artış kaydetti. ABD ile her ne kadar vizeler konusunda sınırlı bir yumuşama yaşansa da piyasalar ikili ilişkilerin önümüzdeki dönemde iyileşme gösterip gösteremeyeceğine odaklanmış durumda. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle