04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Diplomatik koruma arayışı İran’da tutuklu Britanyaİran vatandaşı Nazanin ZaghariRatcliffe’in eşi Richard Ratcliffe, yaptığı gafla durumu kötüleştirdiği için eleştirilen Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson’un istifasının durumu iyileştirmeyeceğini söyledi. Johnson’la telefonda görüşen Ratcliffe, eşini cezaevinde ziyaret için İran’a Johnson’la birlikte gidebileceklerini, eşine diplomatik koruma sağlanmasının da düşünüldüğünü belirtti. Johnson, tatilde ailesini görmeye gittiği savunması yapan kadının, gazetecilik faaliyetinde bulunduğunu öne sürüp halihazırdaki 5 yıl hapis cezasına 5 yıl daha eklenmesi ihtimaline yol açmıştı. Salı 14 Kasım 2017 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 AB ortak savunmada ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO müttefiklerinin askeri harcamaları artırması için baskı yaptığı dönemde, Avrupa Birliği (AB), Savunma Alanında Kalıcı Yapıda İşbirliği (PESCO) adı altında bir askeri pakta imza attı. AB üyesi 28 ülkenin 23’ünün imzaladığı anlaşma, savunma ve silah sistemleri geliştirme alanlarında AB’nin koordinasyonunu artırmayı amaçlıyor. Brexit sonrası PESCO’ya giden süreçte 1950’lerden beri Avrupa Ordusu fikri tartışılmış, ancak Britanya’nın şiddetli muhalefeti nedeniyle hayata geçmemişti. Ancak Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesi ve AB’nin en büyük askeri gücü olan Britanya’nın 2016’daki referandumla AB’den çıkma kararı alması sonrası, Almanya ile Fransa, Avrupa’nın askeri güvenlik yapılanmasının sıkı işbirliğiyle güçlendirilmesi konusunu yeniden gündeme getirdi. Haziranda Avrupa Komisyonu’nun savunma teknolojileri araştırmageliştirmeye yıllık 5.5 milyar Avro ayrılmasını sağlayacak Avrupa Savunma Fonu kurulması önerisini sunmasının ardından dün NATO’yu bütünlemesi öngörülen savunma paktı imzalandı. BerlinParis lokomotifindeki birliğin 28 üyesinden 23’ü savunma ve silah sistemleri geliştirmeyi hedefleyen askeri paktı imzaladı ‘YENİ BİR SAYFA’ AB dışişleri ve savunma bakanlarının katıldığı törende AB Yük sek Temsilcisi Mogherini, paktın “Avrupa savunmasında yeni bir sayfa açtığını” söyledi. AB dışişleri ve savunma bakanlarının katıldığı törende AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin “Avrupa savunmasında yeni bir sayfa açtığını” söylediği pakt, şunları öngörüyor: Üye ülkelerin AB’nin askeri misyonlarına personel, teçhizat, eğitim ve altyapı bakımından geniş çaplı destek vermesi, reel anlamda savunma bütçelerini düzenli artırması, silah sistemlerinin birbiriyle uyumlu hale getirilmesi ve kabiliyet noksanlıklarının ortadan kaldırılması amacıyla öncelikle tank ve insansız hava araçları gibi askeri teçhizat geliştirme projelerine odaklanması, savunma harcamalarının yüzde 20’sini tedarik, yüzde 2’sini araştırma ve teknoloji için ayırması, AB’nin denizaşırı operasyonlarını koordine edeceği askeri bir karargâh, ortak askeri akademi, askeri hastaneler ve lojistik üsler kurulması... 20’den fazla imzacı ülke bu taahhütlerin altına girerken AB’den ayrılma müzakereleri yürüten Britanya, AB savunmasının dışında kal mayı tercih eden Danimarka ve anlaşmayı hâlâ değerlendirmekte olan Polonya, İrlanda, Malta imza atmadı. PESCO’ya katılım zorunlu değil, şimdi girmek istemeyen isterse ve kurucular onay verirse daha sonra katılabilir. Almanya’nın dediği oldu AB üyesi olmayan ülkeler de karar alma mekanizmalarında yer verilmese de spesifik misyonlarda rol alabilir. Bu, devasa bir havacılık ve silah sanayiine sahip Britanya’nın, 2019’da resmen AB dışına çıktığında, bir şekilde PESCO’ya katılmasının yolunu açıyor. Yükümlülüklerini yerine getirmeyenler ise PESCO’dan çıkarılabilecek. Pazarlıklar sırasında Fransa PESCO’nun Libya ve Mali gibi ülkelere olası askeri müdahaleye katılmaya istekli az sayıda ülkeden oluşmasını istedi, ama mümkün olduğunca çok ülkenin daha mütevazı proje ve misyonlara girişmesini savunan Almanya’nın dediği oldu. Bazı uzmanlara göre Alman vizyonu, AB’nin askeri kapasitesini bağımsızlaştırma ve yetkinleştirmeye yetmeyecek. Avrupa’dan Caracas’a veto Avrupa Birliği (AB), Venezüella’da Maduro yönetimine karşı yaptırım kartını çıkardı. Ülkede sağcı muhalefetin protestolarında yaşanan ölümcül şiddet olayları, demokratik işleyişin sağlanamaması gerekçe gösterilerek AB’den bu ülkeye yönelik silah ambargosu dahil bir dizi ekonomik yaptırım kararı geldi. AB Konseyi’nden yapılan açıklamada, Venezüella’ya yönelik siyasi ve diplomatik girişimlerin yanı sıra ülkedeki siyasi krize barışçıl çözüm bulunmasına katkı sağlamak için kısıtlayıcı tedbirler uygulanması konusunda oybirliğiyle karar alındığı kaydedildi. Caracas yönetimine diyalog ve uzlaşı çağrısı yapıldı. AB’nin, Maduro yönetiminin desteklediği “Kurucu Meclis’i meşru kabul etmediği” vurgusu da dikkat çekti. Özoğuz aday olmayacak Almanya’da seçimlerden yenilgiyle çıkan, yeni koalisyon hükümetinde yer almayacağını duyurarak muhalefete hazırlanan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Türkiye kökenli Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, bu görevini bırakmaya hazırlanıyor. Alman haber ajansı DPA’ya konuşan Özoğuz, aralık ayında yapılacak parti kongresinde bu göreve yeniden aday olmayacağını belirtti. Aynı zamanda Federal Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı olan Özoğuz, başkan yardımcılığı görevinin yine bir kadın tarafından yürütülmesi için çalışacağını söyledi. Bu çerçevede Natascha Kohnen’e işaret etti. Özoğuz, diğer yandan parti yönetim kurulu üyeliğine aday olacağını açıkladı. Kore sınırında heyecanlı gün Nükleer faaliyetleri, füze denemeleriyle uluslararası tepkilerin merkezindeki Kuzey Kore’den bu kez bir askerin Güney’e kaçtığı haberi geldi. Düşük rütbeli olduğu belirtilen askerin kendi ülkesinin güçlerince açılan ateşte vurularak yaralandığı duyuruldu. Askerin Güney Kore sınır tarafına geçtiği, tedavi için Birleşmiş Milletler’e ait bir helikopterle hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Güney Kore ordu yetkilileri, Kuzey’den ateşin askerin iki ülke sınırındaki Silahsızlandırılmış Bölge’yi geçtiği sırada açıldığını savundu. Öte yandan Yonhab ajansının haberine göre, Güney Kore yetkilileri, Kuzey Kore tarafındaki sınır bölgesine girmeye çalışan bir ABD vatandaşını gözaltına aldı. Louisiana’lı 58 yaşında olduğu belirtilen bu kişinin sorgusunda Kuzey Kore’ye “siyasi gerekçelerle girmek istediğini” söylediği savunuldu. ASEAN zirvesinin aile fotoğrafı bölümüne, Trump’ın liderlerle el ele pozu verirken kafasının karışıp zorlandığı sahneler damga vurdu. Şarkılı ittifak ilanı Asya turunun son durağı Manila’da ASEAN zirvesine katılan ABD Başkanı Donald Trump, geçmişte cinayet işleyip tecavüz ettiğini adeta gururla anlatan ve geçen yıl iktidara geldiğinden beri binlerce kişinin yargısız infazından sorumlu olan Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte ile dostluk ilan etti. ‘İlişkimiz muhteşem’ İki gün boyunca iki liderin birçok kez bir araya gelip samimi pozlar verdiği, gala yemeğinde birbirlerinin şerefine kadeh kaldırıp Trump’ın is teği üzerine Duterte’nin aşk şarkısı söylediği sahneler yaşandı. Dün ikili resmi görüşmeye girerken “Muhteşem bir ilişkimiz var” diyen Trump, görüşmelerin çok başarılı geçtiği ve Duterte’nin zirveyi çok güzel organize ettiğini söyleyerek “Burada olmanın gerçekten keyfini çıkardım” diye ekledi. Duterte, Trump’a görüşmede insan hakları meselesini gündeme getirip getirmeyeceğini soran gazetecilere “sizi casuslar” diye takıldı, iki lider birlikte kahkaha attı. Ardından iki liderin “gül gibi geçindiğini” söyleyen Filipinler sözcüsü “Trump in san haklarını gündeme getirmedi. Duterte uyuşturucuyla savaşı anlatırken başıyla onaylayarak dinledi” dedi. Duterte geçen yıl iktidara geldiğinden beri resmi verilere göre uyuşturucuyla savaş adı altında polis 3967 kişiyi öldürdü, uyuşturucu bağlantılı suçlarda 2290 kişi öldürüldü ve binlerce kişi faili meçhul oldu. “16 yaşındayken bir serseriyi bıçaklayarak öldürdüğünden” söz eden Duterte’nin “müthiş iş çıkardığı” görüşündeki Trump, Myanmar lideri Aung San Suu Kyi ile Arakan Müslümanlarına yönelik etnik temizliği de gündeme getirmedi. ‘Rakka’dan Türkiye’ye kaçtılar’ BBC: ABD ile Kürt ortakları yabancı savaşçılar dahil yüzlerce üst düzey IŞİD’linin Rakka’dan kaçmasına izin verdi. Bazısı Türkiye’ye ulaştı BBC, ABD’nin desteklediği, Ankara’nın “terör örgütü” kabul ettiği YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) geçen ay IŞİD’den kurtardığı Rakka ile ilgili “Rakka’nın kirli sırrı” başlıklı özel bir haber yayımladı. ABD öncülüğündeki koalisyon ile Kürt güçlerinin gözlerinin önünden yüzlerce IŞİD militanı ile ailelerinin kaçmasına izin verdiğini belirten BBC, konvoyda IŞİD’in en kötü şöhretli üyelerinden bazıları ile onlarca yabancı savaşçının da bulunduğunu, bunların tüm Suriye’ye yayıldığını, hatta Türkiye’ye ulaştığını öne sürdü. Quentin Sommerville ile Riam Dalati’nin imzasını taşıyan haberde SDG ile Tabka’dan kaçan yüzlerce aileyi kuzeye taşımak için anlaşma yapan kamyon sürücülerinin 12 Ekim’de buluşma noktasına gittiklerinde yüzlerce IŞİD militanı, aileleri ve tonlarca silahla mühimmattan oluşan ölümcül bir kargoyu 3 günlük yola taşımak gibi bir işle karşılaştıkları aktarıldı. Sürücelere bu iş için binlerce dolar teklif edildi, ama sessiz kalma şartıyla. ABD ile SDG’nin bu anlaşmayı saklamak için çok uğraştığı, fakat BBC’nin konvoyda olanlar, konvoyu görenler ve anlaşmanın pazarlığını yapan adam dahil onlarca kişiyle konuşarak Rakka’nın kirli sırrını ortaya çıkardığı vurgulandı. Böylece dünyanın üzerine büyük bir tehdidin BBC salınıp salınmadığı sorusu yöneltildi. Hayatlarını tehlikeye atan ama öde meleri alamayan sürücüler, BBC’ye, IŞİD militanları, eşleri ve çocuklarının üzerinde bomba yeleklerinin olduğunu, kamyonlara bubi tuzakları döşeyen militanların anlaşmada bir şeylerin ters gitmesi halinde tüm konvoyu havaya uçurma planı yaptığını anlattı. ‘Çok sayıda Türk var’ SDG, medyayı Rakka’ya almayarak IŞİD’in kaçışının görüntülenmemesine çalışsa da BBC’ye konvoyun gizli çekilmiş görüntüleri verildi. Buna göre 4 bin kişi taşıyan 50 kamyon ve TIR, 13 otobüs ve IŞİD’lilerin 100 aracından oluşan konvoyun uzunluğu 67 km. Hepsi tıka basa silahlı adamlarla dolu. 10 kamyona buldukları her türlü silahı yüklemişler. Öyle ki ağırlık yüzünden bir kamyonun dingili kırılmış. Bir sürücü “Muazzam sayıda yabancı vardı: Fransa, Türkiye, Azerbaycan, Pakistan, Yemen, Suudi Arabistan, Çin, Tunus ve Mısır’dan” dedi. Konvoy çöle girdiğinde sürücüler kendilerini takip eden koalisyon savaş uçakları ve İHA’ların işaret fişeği atarak yolu aydınlattığını anlattı. SDG’nin son kontrol noktasının bulunduğu Markada ile Suvar arasındaki köyü geçtikten sonra militanların isteği üzerine tüm silah ve mühimmatı gömen sürücüler, geri döndüklerinde ABD bombalasın diye burayı SDG’ye haritada göstermiş. TürkiyeSuriye sınırındaki kaçakçılar, geçiş yapmak isteyen sayısında büyük artış olduğunu belirtti. İmad “Son haftalarda Rakka’dan kaçan ve Türkiye’ye girmek isteyen çok sayıda aile bize geldi. Sadece bu hafta ben tek başıma 20 aile kaçırdım. Çoğu yabancıydı. Fransızlar, Avrupalılar, Çeçenler ve Özbekler vardı” dedi. İmad, kişi başına 600, aile başına 1550 dolar aldığını söyledi. Velid ise “Üst düzey yabancı IŞİD’lilerin kendi ağları var. Suriye’ye kimler soktuysa onlarla çıkıyorlar” dedi. Bu taktiği kullanan IŞİD istihbarat şefi Ebu Musab Huthayfa sınırda yakalanıp hapisten BBC’ye anlaşmanın ayrıntılarını anlattı. Türkiye’ye varamayanlar için Nusra’nın kontrolündeki İdlib de güvenli sığınak. BBC’nin ulaştığı Koalisyon Sözcüsü Albay Ryan Dillon, SDG’nin anlaşmasına saygı duyduklarını, sadece 4 yabancı savaşçının çıktığını ve sonra yakalandığını savundu. Törenli teslim... Ankara’nın terör örgütü kabul ettiği YPG, Suriye’de IŞİD’le savaş sırasında yakalanan Rusya uyruklu militanların eş ve çocuklarından oluşan 42 kişilik bir grubu Rus yetkililere teslim etti. Bunun için PYD/YPG kontrolündeki Kamışlı kentinde bir tören düzenlendi. Kameralar karşısında teslim belgeleri imzalanan törende YPG’nin sözcüsü Nuri Mahmut, Rus General Aleksander Kim ve Rus parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’nin Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Dr. Ziyad Sabsabi yer aldı. Halep kökenli, Çeçen asıllı Sabsabi, çoğunluğu Çeçen olan militan eşleriyle görüştü ve çocuklarla oynadı. Rakka operasyonunda yakalanan Rusya Federasyonu kökenli grupta 13 kadın, 29 çocuk bulunuyor. Görüntülerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyareti öncesinde gelmesi dikkat çekti. Rusya S400 pazarını genişletiyor Rusya’dan Türkiye’den sonra Suudi Arabistan’a da S400 hava sa vunma sistemleri sattıklarına işaret eden bir açıklama geldi. ABD Başkanı Donald Trump’ın tam desteğiyle Suudi Arabistan’da üst düzey isimlere yöne lik gözaltı operasyonları yürüten Kral Selman ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın, diğer yandan Rusya ile ilişkileri de ilerletiyor. Rusya’nın As keri Teknik İşbirliği Federal Servi si (FSVTS) Direktörü Dmitriy Şuga yev, “Riyad’la hava savunma alanında ve başka alanlarda malum anlaşmalar imzalandı” derken modele ilişkin bil gi vermedi. Daha önce FSVTS yetkilile ri, Riyad’la S400 konusunda anlaşma ya varıldığı, yakında sözleşme imzala nacağı açıklamaları yapmıştı. Irak ve Suriye hükümetlerinin başa rısı İran hanesine artı olarak yazılırken Suudi Arabistan, Yemen’in ardından Lübnan’ı savaş alanına çevirmeye yöne lik adımlar atıyor. Suudi Arabistan’a gi derek 4 Kasım’da istifa açıklaması ya pan ve ev hapsinde tutulduğu söylenen Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin ön ceki gün TV’ye çıkıp birkaç gün HUDEYDE içinde ülkesine döneceğini söy AÇILMIYOR lerken bunun nasıl gerçekleşeceği ve hükümet ortağı Şii örgüt Yemen’e Şii Husilerin yönetimi ele geçirdiği Mart 2015’ten beri saldıran ve Husi milisle Hizbullah’la ilgili ne gelişmeler yaşanacağı büyük soru işareti. Hizbullah’ın siyasi müttefi rin geçen hafta Riyad’a attığı balistik füzeden İran’ı sorumlu tutan Suudi Arabistan, uluslararası çağrılara karşın Yemen’e insani yardım yolunu açmıyor. Geçen ki Cumhurbaş hafta Yemen’in tüm ka kanı Mişel Aun, Hariri’nin dönüş açıklamasından “mutluluğunu” ifade ederken ra, deniz ve hava sınırlarını kapatan Suudi liderliğindeki koalisyon, açlıktan ölümlerin yayıldığı Yemen’e gıda yardımlarının yüzde 80’inin güvenli şekilde girdiği kapı olan Hudey ülkesine dönmesi için başlatılan ulusal ve diplomatik kampanyanın olumlu so de limanının kapalı kalmasında ısrarlı. Koalisyon, İranlıların Husilere silah göndermesiyle ilgili denetim yapıp göndermediği garantisi ve nuç verdiği de recek bir BM programı ğerlendirmesini yürürlüğe girene dek yaptı. Kendisine yakın kaynak buradan yardım girmeyeceğini duyurdu. lara göre Aun, Hariri’nin döneceğini söylemesinin, Lübnan’daki koalisyon hükümetinin temeli olan siyasi uzlaşının hâlâ ayak ta olduğunu gösterdiği görüşünde. Ha riri ise TV mülakatında, “İran tarafın dan desteklenip Suriye ve Yemen’de taraf olan Hizbullah’ın tarafsızlık pol tikasını kabul etmesi halinde istifasını geri çekmekten” söz etti. Acının yıldönümü Fransa, 13 Kasım 2015’te IŞİD tarafından 130 kişinin katledildiği Paris saldırılarının 2. yıldönümünü, saldırıların gerçekleştiği 6 noktada sessizliğin hâkim olduğu 6 ayrı törenle andı. “Konuşma yapılmadan” yalnızca saygı duruşunda bulunulan anma törenlerine kurban yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile dönemin Cumhurbaşkanı François Hollande’ın aralarında olduğu siyasiler de katıldı. Bataclan konser salonunun önündeki anmada saldırı sırasında sahnede olan Amerikan rock grubu “Eagles of Death Metal” programda olmadığı halde kısa bir konser verdi. Macron, bazı kurban yakınları ile kucaklaştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle