27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 4 Ekim 2017 14 haber EDİTÖR: hakan akarsu TASARIM: müge kaygusuz Köşemen Göteborg’un düşünce özgürlüğü sınavı Göteborg Kitap Fuarı düşünce ve ifade özgürlüğüne verdiği önemle dikkati çeker. Tüm dünyadaki düşünce özgürlüğüne yönelik gelişmeler fuarda ele alınır. Göteborg Kitap Fuarı aynı zamanda İskandinavya’nın en büyük ve önemli kitap fuarı. 12 bin metrekare alanda 800 yayınevinin katıldığı bir fuar. Okura yönelik. Kitap satışı, imza günleri ve hemen her stantta her an yapılan söyleşileri ile dikkati çekiyor. Sanırım etkinlik sayısı açısından dünya kitap fuarları arasında ilk sırada. 2016’da Göteborg Kitap Fuarı’nın ana teması “Düşünce Özgürlüğü”ydü. İsveç 1766’da dünyanın ilk düşünce özgürlüğü sözleşmesini ilan etmiş. Bu sözleşmenin 250. yılı kutlanmış olacaktı. İsveçliler 1766’dan beri İsveç’te hiç kitap, gazete yasaklanmaması, yazar, yayıncı hapsedilmemesi ile de övünürler. Her görüş serbestçe ifade edilmeli, derler. Geçen yılki fuar İsveçlilerin de düşünce özgürlüğü konusunda sınırları olduğunu gösterdi. Fuar yönetiminin aşırı sağcı Nya Tider adlı derginin fuara katılmasına izin vermesi tepki ve protestolara yol açtı. Tartışmalar, protestolar bu yıla kadar sürdü. İsveç Yazarlar Birliği öncülüğünde aşırı sağcılara stand verilmesine karşı çıkan yüzlerce yazar ve yayınevi bu yılki Göteborg Kitap Fuarı’nı boykot edeceğini açıkladı. “2017 yılında Nazilerden arındırılmış fuar” sloganıyla bir imza kampanyası başlattı. Sonuç olarak Nya Tider dergisi bu yıl fuara alınmadı. Kuzey Direniş Hareketi adlı aşırı sağcı örgüt fuarın önündeki meydandan başlayacak bir yürüyüş yapacağını duyurdu. Yürüyüşün gerekçesinin fuara alınmamaları olduğu söyleniyordu. 28 Eylül Çarşamba günü fuarın açılışına geldiğimizde yüksek düzeyde güvenlik önlemleri alındığını gördük. Girişte yapılan aramalarla yetinilmemişti. Polisler sürekli fuar alanında dolaşıyordu. Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin (IPA) Voltaire Ödülü’nün fuarda verilecek olması, PEN, ICORN gibi düşünce özgürlüğünü savunan örgütlerin yer alması, katılımın yoğunluğu boykotun bittiğini düşündürüyordu. Fuarın gala yemeği kapsamında yapılan törenle KHK ile kapatılan Evrensel Basım Yayın adına Cavit Nacitarhan’a ve Cumhuriyet Kitap Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay’a Voltaire Ödülü verildi. Yurtdışı çıkış yasağı olan Turhan Günay’ın ödülünü kızı Elif Günay aldı. Ayrıca İsveç PEN Kulübü Başkanı Elisabeth Åsbrink ve IPA Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Kristeen Einarsson’un yönettiği Türkiye’deki yayınlama özgürlüğünü ele alan bir panel yapıldı. Belge Yayınları sahibi Ragıp Zarakolu da kendi standında Türkiye’de yayımlama özgürlüğü hakkında küçük bir sergi açmıştı. Nihayet pasaportunu alıp yurtdışına çıkabilen Aslı Erdoğan da fuarın konuklarındandı. İki panelde konuştu. Aslı Erdoğan’ın tüm kitapları İsveççede yayımlanmış. Fuarda kendisine büyük ilgi vardı. Cumartesi günü güvenlik önlemleri tüm şehre yayılmıştı. Fuara uzak bir alanda 500 Neonazi toplanırken şehir merkezinde 6000 antifaşist toplandı. Neonazilerle antifaşistler arasında çatışmalar çıktığı, 35 kişinin gözaltına alındığı gelen haberler arasında. Özellikle Avrupa’da yükselen ırkçı hareketin İsveç’i de rahatsız ettiği görülüyor. İsveçli politikacılar ırkçılığa karşı daha sıkı önlemler alınması ve yeni yasalar çıkartılması konusunun meclise getirileceğini söylüyor. 4 EKİM 2017 SAYI: 33600 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.31 05.17 05.41 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 06.57 13.00 16.13 18.50 06.41 12.44 15.58 18.35 07.03 13.07 16.22 18.59 Yatsı 20.09 19.53 20.14 Bu yazıyı 27 Eylül akşamı Göteborg’da yazdım. Bizimle ilgili iki ayrı etkinliğin düzenlendiği önemli bir akşamdı. İlk etkinlik kentin lüks otellerinden biri olan Elit Hotel’de gerçekleşen, konusu “Türkiye’de Basın Özgürlüğü” olan bir açık oturumdu. 32. Göteborg Kitap Fuarı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen bu etkinliğe OHAL kapsamında Ocak 2017’de çıkartılan bir kanun hükmünde kararname ile kapatılan Evrensel Basım Yayın’ın temsilcisi Cavit Nacitarhan, neyle suçlandıkları hâlâ tam olarak anlaşılamayan 12 Cumhuriyet çalışanından biri olan, tutuklanıp dokuz ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olan Cumhuriyet Kitap Eki’nin yayın yönetmeninin kızı Elif Günay, Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Başkanı Kenan Kocatürk, TYB Yurtdışı İlişkiler Koordinatörü Yonca Cingöz, PEN Yazarlar Örgütü İsveç Merkezi Başkanı Elisabeth Asbrink ve çevirmen Kurdo Baksı katıldılar. Etkinlikte ayrıca Turhan Günay arkadaşımızın gönderdiği video büyük ilgi gördü. Turhan Günay, Türkiye’de basın ve yayın organları üzerinde yoğun baskıların olduğunu, kitapların toplatıldığını belirtti. 1970 ve 1980 darbesinden sonra korku salınması landım. Fakat etkinliği izleyen İsveçlilerin Türkiye’de basın özgürlüğünün duru munu dinledikçe şaş kınlıktan şaşkınlığa düştüklerini görüyo rum. Kafalarında be liren “Dünyada hâlâ Sevinmek mi, üzülmek mi? böyle ülkeler var mı” sorusu yüz ifadelerine yan sıyor. HHH İkinci etkinlik ise Göteborg Müzesi’nin büyük salonunda dü zenlenen ödül töreniydi. 2006 yılın dan bu yana Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) tarafından verilmekte olan Voltaire Ödülü bu yıl Evrensel Basım Yayın ile Turhan Günay ara Ödül töreni ve kitapların yasaklanmasının hiçbir işe yaramadığına, baskı dönemlerinin sonra ermesinden sonra kitaplara olan ilginin daha da arttığına dikkat çektikten sonra, “Türkiye’de bu korkunun yenilmesinde kitap fuarlarının çok büyük etkisi oldu. Özellikle TÜYAP’ın düzenlediği fuarlarla bu korku kırıldı” dediğinde bir TÜYAP’çı olarak doğrusu gurur sında paylaştırıldı. İki binin üzerinde davetlinin katıldığı törende Cavit Nacitarhan Evrensel Basım Yayın, Elif Günay da babası adına ödüllerini IPA Genel Sekreteri’nin elinden aldılar. IPA Yayın Özgürlüğü Komitesi Başkanı Kristenn Einarsson, ödülün Günay ve Evrensel’e verilmesini şöyle gerekçelendiriyordu: “Turhan Günay, ömrünü kitaplara adayan bir yayıncı, gazeteci ve eleştirmen. Kinci Türkiye hükümetinin ellerinde yüksek bir bedel ödüyor. Öte yandan Evrensel, suni gerekçelerle kapatılıp yüzlerce çalışanın işsiz kaldığı çok sayıda yayınevini temsil ediyor. Her ikisi de IPA Voltaire Ödülü’nü yetkililerin onları susturmak için engel tanımadığı bir ülkede özgür yayıncılığı somutlaştırdığı için hak ediyor.” HHH Böyle törenlerde insanın duyguları karmaşıklaşıyor. Sevinsin mi, üzülsün mü, utansın mı bilemiyor. Gözünüzün önüne getirin. İki bini aşkın davetlinin önündeki sahnede bir erkek ve bir genç kadın. Uluslararası saygın bir kuruluş tarafından ödüllendiriliyorlar. Birinin temsil ettiği önemli bir basım yayın kuruluşu yok yere kapatılmış, mallarına el konmuş, öbürünün babası namuslu gazetecilik yaptığı için tutuklanmış, dokuz ay cezaevinde kalmış. Ülkem adına üzülüyorum, utanıyorum. Tören sonrası dışarı çıkıp yakındaki bir kafede oturuyorum. Bir süre sonra yanımdaki masaya iki Alman yayıncı geliyor. Aralarında konuşuyorlar. Biri soruyor: “Ödül alan o genç kadının babası niçin gelmemiş?” İçimden, “Dişi ağrıyormuş da ondan...” demek geliyor. Demiyorum tabii... ‘Cami imamı sandım’Adil Öksüz’ün serbest bırakılması davasında ikinci duruşma yapıldı FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasıyla ilgili 28 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, 13’ü asker, 14’ü Emniyet Genel Müdürlüğü personeli ve eski Başbakanlık müşaviri Ali İhsan Sarıkoca olmak üzere 28 sanık ile avukatları katıldı. Sanıklardan Kazan Jandarma Komutanlığı askeri istihbarat kısım amiri olarak görevli Ahmet Camgöz, Ankara Batı Adliyesi’nde Adil Öksüz’ü fotoğraflama işlemi sırasında gördüğünü, kim olduğunu sorduğu Öksüz’ün, akademisyen olduğunu, Akıncı’ya tarla bakmaya geldiğini, jandarma ekiplerince gözaltına alındığını söylediğini bildirdi. Bunun üzerine Öksüz’e, “Ülkede darbe olmuş. Savaş uçakları orayı bombalıyor. Sen tarla bakmaya geliyorsun” diyerek tepki gösterdiğini ifade eden Camgöz, ancak bu sırada Öksüz’ün FETÖ imamı olduğuna dair bir bilgilerinin bulunmadığını, Öksüz’ün örgütteki rolünü 19 Temmuz’da gazetelerden öğrendiğini öne sürdü. Adil Öksüz’e ait tutanakları üstlerine vermediği öne sürülen sanık İlyas Kaytancı da 16 Temmuz’da Akıncı’dan kaçanları yakalamakla görevlendirildiklerini, Harun Biniş ve Kemal Batmaz’ı yakaladıklarını, bu kişileri karakola götürürken 56 kişilik bir grup daha gördüklerini, bunları da yakalayıp araç çağırdıklarını, gelen araca aldıkları şüphelileri karakola götürdüklerini anlattı. Kaytancı, Adil Öksüz’ü gördüğü ana ilişkin şunları söyledi: “Bir ara Kışla Karakolu’na geldiğimde çıplak halde yaşlı birini gördüm ve kim olduğunu sordum. ‘İmam’ dediler. Cami imamı diye düşündüm. Mahrem imam olarak Kaytancı ifadesinde “Karakola geldiğimde çıplak halde yaşlı birini gördüm ‘İmam’ dediler. Cami imamı diye düşündüm. Mahrem imam nedir bilmem” dedi. algılamadım. Mahrem imam nedir bilmem. Akşam saatlerinde tekrar karakola geldiğimde ‘Bir önceki günden kalan eşyalar var, onları getir’ dediler. Cep telefonu, silahlar ile mavi bir dosyayı da getirmem istendi. Dosyanın üstünde teslim tesellüm tutanağı yazıyordu. Evrak ve eşyaları adliyeye götürüp komutana vermek istedim. Ancak o geri götürmemi istedi.” Bunun üzerine mahkeme başkanı, sanığa, “Sen nasıl askersin? Darbe oluyor, FETÖ’nün yaptığı ortaya çıkıyor, adamların her yerde imamları, ağabeyleri var. Sen adamın imam olduğunu öğreniyorsun ama cami imamı diye düşünüyorsun. Sen sokaktaki herhangi bir vatandaş değilsin. Kaldı ki sokaktaki vatandaş bile bunu bilebilir” diye tepki gösterdi. Kaytancı ise mahkeme başkanına, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Görevimi layıkıyla yaptım. Yapıyı bilmiyoruz ki efendim” karşılığını verdi. Sanık İsmail Uçar da Akıncı Üssü’nden kaçanları yakalamak için çalışmalar yaptığını, bu kapsamda ilk önce Uzman Çavuş Özgür’ün derdest ettiği 6 kişiyi karakola teslim ettiklerini ifade etti. Karakola geldiğinde elini yıkamak için gittiği lavaboda Adil Öksüz’e ait olduğu tespit edilen GPRS cihazını bulduğunu belirten Uçar, savunmasını şöyle sürdürdü: “Peçetelikte saklanmış kibrit kutusundan büyük siyah renkte bir şey gördüm. Koridora çıktım, ‘Şuna bir bakın’ dedim. O sırada Osman başçavuş ve Hakan vardı. Cihaza baktılar. Tuvalete en son kimin girdiğini sordum. Serkan Çoraplı bana Adil Öksüz’ü gösterdi. Açık mavi gömlek ve kumaş pantolonlu, kısa boylu biriydi. Başında da sivil istihbarattan arkadaşlar vardı. Tuvalete gidip gitmediğini, buraya cihaz koyup koymadığını sordum. O da gittiğini, söz konusu cihazı yere düşürdüğünü söyledi. Cihazın ne olduğunu sorduğumda bana internete girmek için kullandığı USB cihazı olduğunu söyledi. ‘Peçeteliğe saklamışsın, neden yalan söylüyorsun’ diye sorunca başını eğdi ve sustu. Nereden aldığını sorunca, ‘ABD’ye gittiğimde aldım’ cevabını verdi. Bunun üzerine kim olduğunu sordum. Akademisyen Adil Öksüz olduğunu, tarla bakmaya geldiğini söyledi. Bunun üzerine bağırarak ‘Yalan söyleme. Darbe olmuş, burası bombalanmış sen tarla bakmaya mı geldin?’ dedim.” l ANKARA /Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] İstanbul’daki belediyelere ByLock operasyonu İstanbul merkezli FETÖ operasyonunda; Büyükşehir Belediyesi dahil İstanbul’daki 19 belediyede görev yapmış ve ByLock kullanıcısı olduğu iddia edilenlere yönelik operasyon başlatıldı. 112 isim hakkında gözaltı kararı verildi. Şu ana kadar 67 kişi gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adalar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüp, Güngören, Kadıköy, Kâğıthane, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Sultangazi ve Zeytinburnu belediyelerinde görev yapmış ve ByLock kullanıcısı olduğu iddia edilenlere yönelik operasyon başlatıldı. 112 isim hakkında gözaltı kararı verildi. Şu ana kadar 67 kişi gözaltına alındı. İstanbul merkezli 8 ilde başlatılan operasyonda şüphelilerin adreslerinde arama yapılıyor. Gözaltına alınan şüpheliler Vatan Caddesi’nde bulunan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Ekipler, aranması bulunan 45 kişiyi yakalamak için çalışmalarına devam ediyor. Polis, şüphelilerin örgütünün şifreli mesajlaşma programı ‘ByLock’ kullanıcısını olduklarını duyurdu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Safitürk davasında 3 sanığa tahliye Mardin’in Derik ilçesi Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün şehit edildiği terör saldırısına ilişkin Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 4. duruşması önceki gün yapıldı. Safitürk’ün eşi Ayşegül Safitürk SEGBİS aracılığı ile duruşmayı izlerken şehidin babası Asım Safitürk, şehidin ablası Ayşe Türkhan, şehidin ağabeyi Ali Haydar Safitürk de mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmada Kaymakam Safitürk’ün yakın koruması polis memuru Mehmet Karaman, Derik Mal Müdürü Vekili Beşir Ulusoy ve Mehmet Ali Gezgin tanık olarak ifade verdi. Savunma tutuklu sanıklardan Tahsin Erdaş, Fikret Bağı, Devran Aslan, Vedat Erol, Zuhal Dalçin, Nursel Eser, Zinet Erdaş, Mehmet Deniz, Ahmet Deniz, Fikret Deniz üzerilerine atılı suçlamaları reddederek, tahliye ve beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Zuhal Dalçin, Nursel Eser ve Zinet Erdaş’ın tahliyesine, tutuksuz sanık Abdülkadir Deniz’in hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasına karar verdi. Heyet, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına ve diğer taleplerin reddine karar vererek duruşmayı 20 Kasım’a erteledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle