29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 21 Ekim 2017 CIA işine son verdi Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), patlayıcıları koklamayı reddeden köpeği işten çıkardı. CIA’nın en yeni üyelerinden labrador cinsi köpek Lulu’nun görevi, koklaya rak patlayıcıları bulmaktı. Lulu haftalarca eğitim aldı ama hiçbir gelişme kaydedemedi. Görünüşe göre CIA’daki hayat ona göre değildi. Lulu şimdi kendisini sahiplenen aileyle daha sakin bir hayat sürecek. EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ ÖLENLERİN YARISI YENİ DOĞAN BEBEKLER Beş yaşını göremeyen 15 bin çocuk BM Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) açıkladığı son rapora göre 2016’da dünyada her gün henüz 5 yaşına gelmemiş 15 bin çocuk yaşamını yitirdi. Bu çocukların 7 bini ise doğumu izleyen ilk 28 gün içinde ölen bebekler... Çocuk ölümlerinin büyük çoğunluğu sıtma, zatürree ve ishal gibi önlenebilir hastalıklardan kaynaklanıyor. Afrika ve Güney Asya UNICEF’in yayımladığı “Çocuk Ölüm Oranları” adlı rapor, 2030 yılına kadar 60 milyon çocuk ölümünün gerçekleşmesini öngörüyor. Raporda bahsi geçen 60 milyon çocuğun tedavi edilebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybedecek olmasına dikkat çekiliyor. Özellikle bazı Afrika ve Güney Asya ülkelerindeki yetersiz tedavi koşullarının ölümlere yol açacağı belirtiliyor. İstatistikle re göre 2016’da 5.6 milyon çocuk hayatını kaybetmişti. Uzmanlar bu sayının, 1990 yılında yaşanan 12.6 milyon ölümle karşılaştırıldığında büyük bir düşüş gösterdiğini ancak yine de “kabul edilemez seviyede yüksek” olduğunu ifade ediyor. Raporda ayrıca bazı Güney ve Batı Asya ülkelerinde kız çocuk ölümlerinin erkeklerden çok daha yüksek bir oranda ol duğuna dikkat çekiliyor. Ancak bunun nedeni konusunda herhangi bir ayrıntı verilmiyor. Bazı Asya ülkelerinde geleneksel olarak erkek çocuklar kızlara göre daha çok tercih ediliyor ve bazı aileler kız çocukları olacağını anladıklarında kürtaj yolunu seçiyor. Ayrıca erkek çocuğun daha değerli olduğu bu ülkelerde, daha iyi beslenen erkek çocukların daha iyi sağlık hizmeti alması sağlanıyor. l Haber Merkezi Yönetmen TarantIno’dan WeInsteIn itirafı: Biliyordum, amaTarantino (solda) ve yapımcı Weinstein pek çok filmde birlikte çalıştı. susmayı seçtim Hollywood’da onlarca aktrisin cinsel taciz ve teca filmde birlikte çalışmıştı. “Ortada normal dedikodular vüz suçlamaları sonucu hak dan daha fazlası vardı. Bu de kında New York, Londra ve Los dikodular ikinci ağızdan değil Angeles’ta soruşturma başla di. Keşke duyduklarım hakkın tılan Oscarlı yapımcı Harvey da sorumluluk alsaydım” dedi. Weinstein skan Tarantino bir dö dalında ABD’li yö nem kız arkadaşı olan netmen Quen Mira Sorvino’nun tin Tarantino’dan Weinstein’ın kendisi açıklama gel ne cinsel tacizde bu di. Tarantino, lunduğunu söylediğini Weinstein’ın ey ayrıca Weinstein’ı te lemleri hakkında cavüzle suçlayan Ro “Yaptığımdan fazlasını yapabilecek Mira Sorvino se McGowan ile yapımcının yaptığı ‘an kadar çok şey biliyordum” de laşmadan’ haberdar olduğunu di. Sputnik News’teki habere da aktardı. “Yaptığım şey olay göre Tarantino, Weinstein hak ları marjinalize etmekti” diyen kında New York Times’a ko Tarantino “Şimdi söyleyece nuştu. İkili aralarında “Ucuz ğim her şey rezil bir bahane gi Roman”, “Zincirsiz” ve “Soy bi gözükecek” ifadelerini kul suzlar Çetesi” olduğu birçok landı. l Cumhuriyet ‘İş Bankası İftiharla Sunar’ sergisinde, 450 reklam filmi, 400’e yakın basılı materyal ve 60 kadar özgün nesne yer alıyor. 93 yıllık iletişim25 Mart 2018’e kadar görülebilecek sergi, Türkiye’deki bankacılık ve reklamcılık sektöründeki değişime de ışık tutuyor... yolculuğu Ünlüler geçidi Türkiye’ye bankacılığı öğreten ilanlar, ‘İş Bankası İftiharla Sunar’ sergisinde gözler önüne seriliyor Eminönü’ndeki İş Bankası Müzesi, adının da çağrıştırdığı üzre, iki katlı bir ziyaret ala nı içinde İş Bankası’nın 93 yıllık tarihini belge ler, objeler ve görsel işit sel malzemeler eşliğinde EMRAH tanıtan, son derece akıllı KOLUKISA ca tasarlanmış ve amacı na uygun bir şekilde düzenlen miş bir müze. Bu iki katın dışın da bir de daracık merdivenler le inilen bir dehliz kısmı var ki, bir gezenin tekrar gezmek için döndüğü, insanın içinde sak lı kalmış macera hissini gıdık layan, hem bir bankanın, hem de köklü bir tarihin gizemli ko ridorlarında dolaştığınız muaz zam bir bölüm. Müzenin giriş katındaki iki geniş salon her yıl farklı sergi ye ev sahipliği yapıyor. Bundan 2 yıl önce açılan ve Çanakkale Savaşı’na dair ilginç bilgilerin, insanın savaşa ve kendi tarihi ne bakışını değiştiren “Derinler den Siperlere: Çanakkale 1915” özenli ve dolu dolu bir sergiydi örneğin. Şimdi aynı mekânda, yine dolu dolu, yer yer yoğun nostalji duyguları yaşatan, yi ne bilgi, belge ve objelerle beze li, teknolojinin alabildiğine kul lanıldığı iddialı bir sergi var: “İş Bankası İftiharla Sunar”. Sergide reklamcılığın nereden nereye geldiğini görmek mümkün... Bir asırlık faaliyet Küratörlüğünü İzzeddin Çalışlar’ın, yapımını ise bankanın uzun süredir iletişimini yürüten Medina Turgul DDB’nin üstlendiği ve alt başlığı “Reklamlarla İş Bankası’nın İletişim Yolculuğu” olan sergide bankanın ilk kurulduğu yıllardan günümüze kadar olan reklam macerası gözler önüne seriliyor. 1924 yılında başlayan ve sonraki yıllarda çeşitlenip gelişerek taşıdığı mesajlarla yaratıcılığı buluşturan İş Bankası reklamları, bankanın ve reklamcılığın erken dönemini nadir bulunur bir zenginlikle belgeliyor. İlk çeyrek yüzyılda kullanılan teknikler ve ilk kuşak reklamcıların nadide çalışmaların dan 30’lu yılların alternatif reklam mecrası yaratma çabalarına ve Atatürk’ün canlandırıldığı reklam filmlerine kadar bankanın yaklaşık bir asırlık reklam faaliyetlerine dair izler, ilk kez bu sergi ile meraklılarıyla buluşuyor. Çok katmanlı sergi “İş Bankası İftiharla Sunar” sergisi çok katmanlı bir yapıya sahip ve bu yapısıyla farklı okumalara da açık. Bunların ilki elbette Türkiye’de bankacılığın tarihi. 1920’li yıllardan itibaren (ki bu yılların büyük bölümünde eski harflerle yapılmış ilanlar var elbette) İş Bankası’nın ilanları aslında bir yandan da memleketimizde bankacılık denen faaliyet alanının ne olduğunu ve nasıl bir gelişme geçirdiğini aşama aşama gözler önüne seriyor. Burada altı çizilmesi gereken bir husus da, Atatürk’ün talimatıyla kurulan İş Bankası’nın halkı da nasıl bilinçlendirdiği ve tasarruf, iktisat, birikim gibi kavramları özel olarak ele alan bu ilan ve reklamlar sayesinde bankacılığı tüm Türkiye’ye nasıl öğrettiği... Atatürk’e özel bölüm Serginin bir diğer okuması elbette Türkiye’de reklamcılığın tarihi üzerinden gerçekleşiyor. Sadece İş Bankası’nın bir asıra yakın tarihinden seçilmiş ilan ve reklamlarla Türkiye’de reklamcılığın hangi aşamalardan İ ş Bankası’nın iletişim stratejisinde bankayı ün lülerle ve toplumda sözü ge çen, güvenilir kanaat önder leriyle konumlandırmak yatı yor. Elbette televizyonun yaygınlaşma sıyla bu alan da asıl bü yük sıçrama yı görüyo Adile Naşit ruz ama Ze ki Müren’in radyo prog ramına spon sor olan (o zaman lar böyle Zeki Müren bir kavram yok elbet te) İş Banka sı 1950’li yıl lardan beri bu yana ünlü isimlerle çalışmayı ihmal Gazanfer Özcan etmiyor. Kimler kimler yok ki bu isimler arasında... Cem Yılmaz, Uğur Yücel, Arzum Onan, Haluk Bilginer, Gazan fer Özcan, Uğur Dündar, İs hak Alaton, Adile Naşit, Cem Kozlu, Halit Kıvanç, Müjdat Gezen, Çağlar Çorumlu, Os man Alyanak, Memet Ali Ala bora, Tuba Büyüküstün, Re ha Fosforoğlu, Mert Fırat... İşin güzel yanı tüm bu ünlü lerin oynadığı reklam filmle rini sergide izleyebiliyor olu şunuz. Hatta çok isteyen Cem Yılmaz ile selfie bile çe kebilir! geçtiğini, reklam ve iletişim teknolojisinin nereden nereye geldiğini bu sergide görmek mümkün. Serginin bir başka özelliği de bankacılık ve reklamcılık dışında Türkiye’de sosyal hayatın da nasıl bir değişim geçirdiğini gösteriyor oluşu. Kronolojik olarak kurgulanan sergi neredeyse tüm bir Cumhuriyet tarihini sosyal yaşam açısından özetleyecek belge, fotoğraf ve filmlerden oluşuyor. Bir yanıyla bir hayli nostaljik bir sergi olduğu muhakkak anlayacağınız. Bir köşede Zeki Müren’in sesini dinleyeceğiniz, bir başka köşede Adile Naşit’li, Müjdat Gezen’li reklamları izleyebileceğiniz müzede bir özel bölüm de elbette Atatürk’e ayrılmış. ‘Ekolojik kıyamet’ Uçan böcekler 25 yılda YÜZDE 75 azaldı Yapılan bir araştırmanın uçan böceklerin sayısı Uzmanlara göre neden, tarım alanlarının yok olması, bö nın son 25 yılda yüzde 75 azal cek ilaçları, iklim değişikliği... dığını göstermesi üzerine, bi Sussex Üniversitesi’nden lim insanları “ekolojik kıyamet” Prof. Dave Goulson “Eğer bö uyarısı yaptı. cekleri kaybedersek her şey Bilim insanları şimdi çöker” dedi. l DHA ye kadar sadece arı lar ve kelebekle rin sayısının düştü ğünü kanıtlamıştı fa kat Almanya’nın tabi at koruma alan larında görülen kanatlı böcek lerin sayısındaki düşüş bilim in sanlarını çok şaşırttı. Çevre kirliliği nedeniyle 2015 yılında 9 milyon kişi yaşamını yitirdi 6 kişiden birinin katili Dünyanın önemli tıp dergilerinden The Lancet’in 188 ülkeyi kapsayan raporuna göre, 2015’te 9 milyon kişi kirlilik kaynaklı hastalıklar yüzünden yaşamını yitirdi. Bu rakam 2 yıl önce dünyada gerçekleşen tüm ölümlerin yüzde 16’sına denk geliyor. AIDS, tüberküloz ve sıtma gibi hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin toplamının üç katı, aynı zamanda bütün savaş ve şiddet kaynaklı ölümlerin de 15 katı demek. Kirliliğin en çok yoksul ve kırılgan kesimler için tehlike arz ettiği belirtilen 51 sayfalık raporda kirlilik kaynaklı ölümlerin yüzde 92’sinin düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleştiği aktarılıyor. Özellikle azınlıklar ve çocuklar arasında kirlilik kaynaklı ölümlerin oranı çok yüksek. Bangladeş ve Somali, kirlilik kaynaklı ölümlerin en çok gerçekleştiği ülkelerin başında geliyor. Onları Çad, Nijer, Hindistan, Nepal, Güney Sudan, Eritre, Madagaskar ve Pakistan izliyor. Kirlilik kaynaklı ölüm lerin üçte ikisi ise hava kirliliği yüzünden meydana geliyor. Brunei, İsveç, Barbados, Yeni Zelanda, Trinidad kirlilik yüzünden ölümlerin en az gerçekleştiği ülkeler. Türkiye’deki durum Türkiye’de ise 1 milyonda 530 ölümün kirlilik kaynaklı olduğu tahmin ediliyor. Bu ölümlerin çoğu kalp hastalıkları, felç ve akciğer kanseri gibi kirliliğe bağlı bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanıyor. l BBC Türkçe BANGLADEŞ Hava kirliliği yüzünden 6.5 milyon erken ölüm yaşandı. Su kirliliği ise 1.8 milyon ölüme yol açtı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle