29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Cumartesi 21 Ekim 2017 ‘Kitaplar Arasında’nın konuğu Oya Başak Boğaziçi Üniversitesi’nin BU+ oluşumu kapsamında düzenlediği ‘Kitaplar Arasında’ sohbetlerinin yeni konuğu, 26 Ekim’de saat 16.00’da Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatı Bölümü’nün efsane hocası Emeritus Profesör Oya Başak olacak. Yazar İzzeddin Çalışlar tarafından hazırlanan ve Oya Başak’ın tiyatro, edebiyat, şiir ve Shakespeare’e olan derin tutkusunu ve renkli yaşamöyküsünü konu alan “Oya Başak: Kahkahanın Derinliği Kitabı”nın konuşulacağı etkinlikte Oya Başak renkli anılarını dinleyicilerle paylaşacak. ‘Harcanan hepEDİTÖR:ÖZNUROĞRAŞÇOLAK [email protected] 15 kadın bedeni’ Ruhi Su anılıyor Bakırköy Belediyesi ve Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği (RSKD) tarafından düzenlenen “2. Ruhi Su Şiir Ödülü ve Anma Etkinliği”, bugün saat 14.00’te Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde yapılacak. Etkinlikte Ruhi Su Dostlar Korosu da konser verecek. RSKD Başkanı Ilgın Su, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu ve Ruhi Su Şiir Ödülü Seçici Kurul Başkanı Cevat Çapan’ın açılış konuşmasıyla başlayacak ücretsiz etkinlikte sempozyumlar da yapılacak. “Asuman Susam Şiiri” üzerine yapılacak birinci oturuma Mahmut Tanyürek, Zeynep Direk, Enis Rıza Sakızlı, Hayri K. Yetik ve Şükran Yücel konuşmacı olarak katılacak. “Ruhi Su Sesi ve İzi” konulu ikinci oturumda da Asuman Susam, Rahmi Saltuk, Metin Turan, Alper Meral ve Sezai Sarıoğlu konuşacaklar. Ayrıca Ruhi Su’nun kültür mirasını yeni insanlara ulaştırmak amacıyla verilen Ruhi Su Şiir Ödülü’nün ikincisini “Külde Kor İzleri” adlı şiir kitabıyla kazanan İsmail Mert Başat’a ödülü törenle verilecek. Bunalmış yüreklere bir damla su... Dostlar Korosu İlk Koristleri, 18 Kasım Cumartesi günü Saat 20.00’de Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi (Eski Kent Sineması, Şişli Kent Kültür Merkezi ) bünyesinde bir konser verecek. Dostlar Korosu İlk Koristleri, “ Bugün amacımız ‘Bunalmış yüreklere’ bir damla da olsa ‘Su serpmek’, ‘Yetiştik, geldik!...’ demek. Dostlukla...” diyor. 1975 yılında Dostlar Tiyatrosu etkinlikleri bünyesinde Ruhi Su ile bir araya gelen Dostlar Korosu, ilerleyen yıllarda, Ruhi Su yönetiminde “El Kapıları”, “Sabahın Sahibi Var” ve “Semahlar” uzunçalarlarına ses verdi, yurtiçindeki konserlerde izleyicinin karşısında Ruhi Su ile beraber yerini aldı. Aradan geçen yıllar sonrasında, Ruhi Su ile bire bir çalışan, onun engin ve derin birikimini özümseyen on iki korist tekrar bir araya geldi ve edinmiş oldukları Ruhi Su disiplini ile 2014 yılından bu yana, güncel koşullarda çalışmalarına devam ediyor. Dostlar Korosu İlk Koristleri, en son “‘Ruhi Su’dan Bize Bizden Zamana”’ isimli Uzunçalarla (LP) ve CD ile dinleyicisinin karşısına çıktı. İKSV’den çocuklara özel bienal kitabı İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 15. İstanbul Bienali kapsamında, Bernard van Leer Vakfı’nın katkılarıyla hazırlanan bir çocuk kitabı yayımladı. Yazar Yekta Kopan ve çizer Gökçe Akgül tarafından hazırlanan, yayın yö netmenliğini Burcu Ural Kopan’ın yaptığı “Opti ile Pesi: Komşuluk Şarkısı” başlıklı kitap, çizimleri, uygulamalı bölümleri ve zengin içeriğiyle çocuklara, iki martının peşinde İstanbul Bienali’ni gezdiriyor. Kitap, bienal mekânlarından ve anlaşmalı kitabevlerinden ücretsiz olarak temin edilebiliyor. Baskı altındaki kadınların hisleri üzerinden insanlığımızı anlatan filmler yapan, bu yüzden yaşadığı baskı ve tehditlere rağmen yılmayan yönetmen Deepa Mehta İstanbul’da ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR Merak ettiklerinin peşine düşen, baskı altındaki kadınların hisleri üzerinden insanlığımızı anlatan filmler yapan, bu yüzden yaşadığı baskı ve tehditlere rağmen yılmayan şahane insan, yetenekli sinemacı Deepa Mehta İstanbul’da. Kanada’nın 150. yılı vesilesiyle ve THY sponsorluğuyla ünlü ko‘Arkçugnöçzblüirlüşkey’nPaPreak! iD,kksüoainzrzkycauaenynanıçbeebidkliiriorrlenşgreoükymni.!üiDYmdaeöühtnzaedürfüabarzreültalyıikronl,ereb.yıAkreaaçnkdgıaanönr!zlalüylıüşk? dik. Ataerkil düzende, aynı evde yaşayan kocaman bir ailedeki kadınların sıkışıklığını anlatıyordum. Lezbiyen bir ilişki sadece bir parçasıydı öykünün. Kadının kendi bedeni üzerinde dahi bir hak iddia edememesini gös termek istemiştim. Kimseye tehlikeli gelecek bir şey yok. Kadını ezmek fikri ancak. n Tehlikeli gelen, kadının öz üçlemesi “Ateş”, “Toprak” ve “Su”nun da gür olabileceği düşüncesi değil mi? aralarında olduğu altı filmlik retrospektifi Başka Sinema, İstanbul Modern ve Kanada Ankara Büyükelçiliği işbirliğiyle karşımızda. Doğup büyüdüğü Hindistan ve yaşadığı Kanada arasında ayırım yapmıyor. Hintli üstat Satyajit Ray hayatını değiştirmiş. Yeni projesi “Mari ve Mahatma” ile Gandi’nin başka hayatlara verdiği ilhamı anlatacak. Fatih Akın’a hayran, Nuri Bilge Ceylan’a tapıyor, filmlerde duygusal bir bağ kuruyor. n İlk gelişiniz değil mi İstanbul’a, nasıl buldunuz? Geç oldu ama iyi ki gelebildim sonunda. Çok sevdim İstanbul’u, şahane, karmaşık ve eşsiz. Şu enerji inanılmaz, bir örneği daha gişe hasılatına bağlıydı, iyiyse evde bayram olurdu, yoksa asık suratlıydı. Ama hâlâ başkalarının filmlerine bir akademisyen veya sinemacı olarak değil izleyici olarak bakarım. Filmle duygusal bağ kurmak esastır. n Kadının seçim özgürlüğüne dair “Ateş” ile tepki aldınız, baskılara direnmek ne kadar zordu? Başlangıçta bir sorun yoktu, vizyonda iyi gidiyordu ve aniden provokatörlerin çıkışı bizi şaşırttı ama diren Elbette süregiden savaşlara, mezhep çatışmalarına baktığımızda arada hep kadın bedeninin harcandığını görüyoruz. Aşırı köktendinci anlayışın kadını bu kadar baskıyla ezmesi insanlığa sığmıyor. Dinler daha iyi birer insan olmamız için var; inançlar diğerini sevmek, saygı duymak adına var olmalı. Gelgelelim politika işin içine girdiğinde sömürü ve baskı devreye giriyor. n “Su”da, 1930’larda dul kalan çocuk yaşta bir kızın mecbur bırakıldığı muamele üzerinden ikiyüzlülüğü anlatıyor. 2000 yılında çekime başladığınızda setin köktendinciler tarafından basılması ve yakılması korkunçtu değil mi? yok. Demek ki şimdi gelmem gerekiyormuş, İnanılmazdı! Büyük olay çıktı ve yetkili kısmet böyleymiş ler güvenlik adına seti kapattı. Hükümeti n Kısmete inanır mısınız? miz zaten köktendinci anlayışın sahibi ol Ben sinik bir insanım. Yoga yapıyorum duğu için bizi koruyacağına filmi bitirdi. çünkü bana iyi geliyor ama gerisi benim Aynı aşrı sağ hala iktidarda. Görünürde adıma ikna edici değil. Felsefe okudum, in demokratik ve seküler bir ülkeyiz. sanların içindeki iyiliğe ve sevgiye inanı n İsyan etmişsinizdir. Dört yıl yorum ama gerisi tartışmalı. Benim için sonra nasıl başladınız? anahtar kelime ‘merak’. Çok öfkeliydim dört yıl boyun n Babanız film dağıtımcısı ve sinema ca. Kızgınlığımın geçmesini bekle sahibiymiş, çocukluğunuz nasıldı, ‘Ci dim ve bambaşka bir enerjiyle yo nema Paradiso” gibi mi? la çıktım. Her işte bir hayır var Aynen! Beş yaşından itibaren sü dır. Daha iyi bir film yaptığı rekli film izlediğimi, perdedeki dün mı düşünüyorum. Çocuk yaş yada olup bitenlerin be ta evlilikler yasalarla engel ni büyülediğini, na lendi ama hâlâ pratikte ula sıl da ağlayıp gül şılamayan durumlar, dul düğümü hatır kadınların gönderildiği evler lıyorum. Çok var maalesef. şahane Hint n Ülkenizi Pakistan filmleri iz ve Hindistan olarak ayı lediğimiz ran müthiş travmayı an gibi Bollywo latan “Toprak”a tepki od da izledik. gelmemişti. Hollywood çok Emperyalizm dünyada sonra geldi. büyük travmalar yarat n Hangi nok tı. İngilizler de işgal et tada izleyici ol tikleri her memleketi maktan çıkıp terk ederken bölerek ‘ben yönetmen tarumar ettiler. Bizi olmalıyım’ dedi de Müslüman ve Hin niz? duları zorla bölerek, Anne ba yerlerimizden ederek banızın mes gittiler, korkunç! leği size ca Katliamlar ve bölün zip gelmez, melere baktığımızda ben de ancak 20’li yaşlarımda benim ‘Dincilerin çocukları harcamasına izin vermeyin’ kardeş kardeşi, komşu komşuyu neden katleter, birbirine sedim. Baba n Türkiye’de de tartışmalara rağmen müftülerin nikâh kıyması yasallaştı. düşman olur, inanıl mın mutlulu Halbuki çocuklarımızı korumak zorundayız! Belediye memurları yetmiyor muydu! maz! Emperyalizm ğu her cuma Kız çocuklarının aşırı dincilerin baskısıyla harcanmasına izin vermemeliyiz. dünyada hâlâ son hı günü aldığı zıyla sürüyor. Ahmet Aslan / Kemal Dinç ‘Duo’ (Kalan) 700 yıllık birikimden süzülenler Ahmet Aslan ile Kemal Dinç; acıyla terennüm eden, muhabbetle inleyen bir ortaklık; iki ses, iki saz... İki divanenin yolunun kesişmesi uzun yıllar öncesine dayanıyor. “Duo” adıyla çıkardıkları (bir CD, bir DVD’den oluşan) albümleri, ortak dertlerin ve damıtılmış bir müzikal dostluğun hülasası. Her ne kadar dikip suladıkları ağacın kökleri, toprağın geleneksel katmanlarına kadar uzansa da, bu bereketli ağacın dalları yepyeni tatlar sunan lezzetli meyvelerle dolu. İkilinin ağacının dibinde uzanmış konuklar sazıyla Erdal Erzincan, piyanosuyla Antonis Anissegos ve sesiyle Yadigar Koçer. Pir Sultan’dan Yunus Emre’ye, oradan memleketin dört bir yanına; albüm geleneksel eserlerden oluşuyor, fark parmak ısırtan yorumlarda. Bu iki sıra dışı adamın çalgı teknikleri ve düzenleri de kendileri gibi. 700 yıllık birikimden süzülen repertuvarları belli ki ruh ve duygu bütünlüğü içinde, çalına çalına, yaşana yaşana pişmiş. 18 yorumun yer aldığı arşivlik albüm, sanılmaya devri kapanmış bir güldeste. İçindeki haller insanlık namına halen güncel. İkisi yan yana geldiği zaman iki kişiden daha fazlasını ediyor, ama yalnızlıkları da insanı fena eksiltiyor. Bu albümden öğrendik ki, yalnızlık paylaşılmaz, paylaştırılırmış! [email protected] Ali Seval ‘Sempat Telepat’ (Anadolu Müzik) Tam bir rock albümü... Yıl 2005, Ali Seval’in adını duyduğumuzda, o 25 yaşındaydı ve bir cep telefonu markasının düzenlediği yarışmada “Kurtlar” isimli parçasıyla birinci olmuştu. Ardından bir albüm çıkaran Kaçak topluluğu ile boy attı Ali; reklam ve film müzikleri, yapımcılık derken muhtelif isimlerle de bazı müzikal işbirliklerinde bulundu. Bu kalabalık meşgalenin arasında, adını duyduktan tam 12 yıl sonra geldi Ali’nin ilk solo albümü “Sempat Telepat”. Aşkı öldüren günümüzün yapmacık ilişkilerinden dem vuran, muzır kelimelerle seksi vurguları muzipçe tonlayan sözler... Albümün alabildiğine kişisel olabilmesi için her şeyi kendi yazmış, düzenlemiş ve çalmış Ali, ayrıca mikslemiş. Oldschool roker ruhu ve kafasıyla kaydedilmiş bu albüm. Eskilikten kas tımız; hani o Korn’ların ve Nirvana’ların ayağa kalktığı, Seattle’ın yükseldiği, herkesin hard rock, grunge, punk, alternatif, numetal dinlediği, Ali’nin ergen günlerinin geçtiği doksanlı yılların ruhu. Piyasanın bilhassa son 15 yılını kirleten, rock namına yapılan stüdyoda makyaj üzerine makyaj vurulup, içindeki piyasa parçaları parlatan çıtkırıldım albümlerden bir değil “Sempat Telepat”; gerek dobra sözlerinin muhtevası gerekse de sert sounduyla tam bir rock albümü. !f İstanbul’a başvurular başladı İstanbul’da 1525 Şubat 2018, Ankara ve İzmir’de 14 Mart 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali için film başvuruları başladı. 20172018 yapımı kurmaca uzun, belgesel ve kısa filmlerin kabul edileceği festival için son başvuru tarihi 1 Aralık Cuma günü olarak belirlendi. Başvurular, festivalin web sitesinden yapılacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle