03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 27 Ocak 2017 6 ‘OHAL haksızlıkları on yıllara yayılacak’ KHK ile kurulması kararlaştırılan OHAL İnceleme Komisyonu’na, ihraç edilenlerin yarısı bile başvursa, bu günde 100’den fazla dosya demek KESK, kanun hükmünde kararname (KHK) ile kurulan “OHAL İnceleme Komisyonu”na tepki göstererek “Hükümetin iddia ettiği gibi ne mağduriyetler giderilecek ne de haksızlıklar incelenecek. Ortada bir normalleşme olmadığı gibi OHAL haksızlıkları on yıllara yayılmak istenmektedir” dedi. KESK ve konfederasyona bağlı sendikalar, OHAL’in 3. döneminde yayımlanan KHK’leri ve yeni uygulamaları değerlendirdi. Toplantıya KESK Eşgenel Başkanı Lami Özgen, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamu ran Karaca, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, ESM Genel başkanı Mustafa Şenoğlu, Tarım Orkam Sen Genel Başkanı Hamit Kurt, Bes Genel Başkanı Fikret Aslan katılırken, hükümetin KHK ile aldığı kararlara sert tepki gösterildi. Zamanlama manidar OHAL İnceleme Komisyonu kurulması kararını da içeren KHK’lerin zamanlamasının manidar olduğunu belirten KESK Eş Başkanı Özgen, OHAL sürecinde 100 bin ihraç edilen kişi olduğunu hatırlat tı. Özgen, İnceleme Komisyonu’nun işleyişi hakkında “ihraç edilenlerden 50 bin kişi bile başvursa, hafta sonlarını dışında bıraktığımızda komisyonun günde yaklaşık 100’den fazla dosyaya bakması gerekecek. Kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin başvuruları bir yana bırakırsak, sadece ihraçlara ilişkin başvuruları ele alması ve sonuçlandırması yılları bulacaktır” ifadelerini kullandı. Komisyona başvuruların ne zaman başlayacağının da belli olmadığını vurgulayan Özgen, “Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’ne bi reysel başvuru gibi iç hukuk yollarının alacağı süre de gözetildiğinde AİHM’ye başvurmak için yıllarca beklemek gerekecektir. AİHM’den çıkacak kararın da süresi gözetildiğinde on yılları bulacak bir süreç karşımıza çıkmaktadır” dedi. İnceleme Komisyonu’nun ulusalararası alanda yaşanacak tepkilere karşı bir oyalama aracı olduğunu vurgulayan Özgen, “referandum öncesinde ‘normalleşmeye’ geçileceği görüntüsü verilerek oy avcılığı yapılmak istenmektedir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Meşruiyet uyarısı Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Denetleme Komitesi, referandumun OHAL devam ederken düzenlenmesinden ciddi endişe duyduğunu belirtti Türkiye’deki insan hakları ihlallerine yönelik kritik tartışmanın pazartesi günü çı kartılan KHK’lerle son dakikada önlenmesinin ardın dan Avrupa Konseyi Parlamenterler Mec lisi (AKPM) Denet leme Komitesi’nden son dakikada refe randum uyarısı gel DUYGU GÜVENÇ di. Komite şu açıklamayı yaptı; “Başta ifade, medya ve ör gütlenme özgürlüğü olmak üzere, Türkiye’de temel özgürlüklere yö nelik mevcut kısıtlamalar ışığında denetim komisyonu, Türk makam larını, referandumun örgütlenme si ve yürütülmesinde Avrupa Kon seyi ve Venedik Komisyonu tavsi yeleri ve AİHS tarafından belirlen miş ilkelere uyumlu gerçekleştir meye çağırır. Yetkili makamlar bu şartları sağlayamazsa, komite bu sürecin tüm meşruiyetinin ve yeni Anayasa’nın kendisinin tartışmalı hale geleceğinden endişe eder.” Komite, Türkiye’de demokratik kurumların işleyişine yönelik tar tışmaya katılımın yüzde 60 olduğu na işaret ederken, nisan ayındaki oturumda bunun tartışılmasına da ir talebini yineledi. Komisyon’un uyarıları Denetleme Komisyonu, referandumun olağanüstü hal ve Güneydoğu’da operasyonlar devam ederken düzenlenmesi ile ilgili “ciddi endişe” duyduğunu belirterek, şu uyarılarda bulundu : l Anayasa teklifinin 6 hafta içinde hızlıca, sert tarıtşmalarla, oyların gizliliği ilkesine uyulmadan, parlamento tartışmaları televizyondan yayımlanmadan ve kamuoyunda bir tartışma yürütülmeden kabul edilmesi endişe kaynağıdır. l Komite, Cumhurbaşkanına geniş güç verecek olan anayasa teklifinden derin endişe duymaktadır. Güçler ayrılığı, denge ve denetleme mekanizmasının işlemesi ve yargının bağımsızlığı demokratik toplumlar için vazgeçilmezdir. l Bu anayasa teklifi parlamentoyu, kanun yapma ve yasamadaki temel görevinden mahrum bırakacaktır. l Komite geçmiş seçimlerde de gözlemlenen, tüm siyasi güçlerin medyaya eşit şekilde erişimi ve idari gücün kötüye kullanılmamasındaki eksikliklerin hâlâ giderilmediğini anımsatır. l Referandum sürecinde HDP’li 11 milletvekilinin tutuklanmış olması demokratik tartışma sürecine ciddi kısıtlamalar getirecektir. l OHAL’in ilanından bu yana kamu görevlilerinin işten çıkartılması, yargılanması ve tutuklanması ve KHK’lerin aileler üzerindeki etkisi şüphe ve korku ortamı yaratmıştır. l 140’dan fazla gazetecinin tutuklu olduğu, medyaya siyasi baskının arttığı, TRT’de editöryal bağımsızlığın olmadığı ortam ifade özgürlüğünden ciddi şekilde yoksundur. l Denetleme Komisyonu, önlenen oylamanın aksine Türkiye ile ilgili tartışmada ısrarcı olduğunu tekrarladı. l Strasbourg AİHM Başkanı Raimondi OHAL Komisyonu hakkında konuştu: Dikkatle izleyeceğiz Guido Raimondi Pilot dava seçeriz Kamuda görevinden atılan 100 bin kadar kişinin AİHM’ye başvurmasından endişe eden yüksek mahkemenin umudu ise KHK ile oluşturulan “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu”nun kurulması. AİHM Başkanı Guido Raimondi, komisyonun kurulmasını “harika bir iş” sözleriyle tanımlarken, komisyonun etkin çalışmaması halinde bu davalara yine mahkemenin bakacağını söyledi. Raimondi, “Eğer iç başvuru yolları yeterli olmazsa, 90 bini aşkın dosyanın mahkemeye gelmesi gerçek bir problem olacaktır. Biz de bu durumda pilot davalar seçerek karar veririz” dedi. Başkan, AYM üyelerine bireysel başvuru hakkı sürecinde  eğitim verdiklerini anımsatırken, talep gelmesi halinde komisyonun üyelerine de verileceğini söyledi. DUYGU GÜVENÇ Yıllarca AİHM’deki başvuru sayısını düşürmek için çabalayan Türkiye, Güneydoğu’daki operasyonlar ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yeniden, AİHM’de en çok karar beklenen dosya sayısında ikinci ülke oldu. Türkiye ile ilgili AİHM’de karar bekleyen dosya sayısı 12 bin 575’e ulaştı. AİHM’deki dava sayıları ve başvurularla ilgili 2016 yılı istatistiklerinin paylaşıldığı basın toplantısında konuşan AİHM Başkanı Guido Raimondi, Türkiye’den artan başvurular nedeniyle itiraz mekanizmasını işletecek yeni OHAL Komisyonu’nun ve AYM’nin etkin çalışmaması halinde ise AİHM’in kilitleneceğini söyledi. Raimondi, “Bu komisyonun ne kadar etkili çalıştığını dikkatle takip edeceğiz” dedi. AİHM Başkanı Guido Raimondi, gerektiğinde komisyona hukuki alanda destek vermeye hazır olduklarını belirtti ve şöyle konuştu: “Bu komisyonunun kurulması Avrupa Konseyi organlarının ortak hareketinin bir meyvesi. Dolayısıyla harika haber olduğunu düşünüyorum. Bu komisyonun faaliyetlerini çok büyük bir dikkatle izleyeceğiz.” Komisyonun 7 üyesinin 5’inin hükümet tarafından belirlenecek olması da Strasbourg’da “nasıl işlediğine bakacağız” tepkisiyle karşılandı. Strasbourg, OHAL Komisyonu’nun 1 ay içinde kurulmasını ve etkin bir sekretarya oluşturulmasını bekliyor. ‘başvurular yüzde 276 arttı’ AİHM Başkanı Guido Raimondi, Türkiye hakkında mahkemeye yapılan başvuruların bu yıl yüzde 276 oranında arttığını söyledi. Türkiye hakkında mahkemeye 2015’te 2 bin 212 başvuru yapılmasına karşın, 2016 sonunda bu sayı 8 bin 308’e ulaştı. Bu başvuruların 5 bin 363’ü ise 15 Temmuz ile ilgili. Türkiye ile ilgili başvurulan mahkemenin iş yükünün yüzde 15.8’ini oluşturdu. 2015 yılında Türkiye hakkındaki karar bekleyen dosya sayısı 8 bin 308 iken, 2016’da kararı beklenen dosya sayısı 12 bin 575’e ulaştı. AİHM’deki dava sayıları ve başvurularla ilgili 2016 yılı istatistiklerinin paylaşıldığı basın toplantısı hukukun üstünlüğü ilkesinden uzaklaşan ülkeleri de gözler önüne serdi. Ukrayna, 18 bin 171 başvuruyla birinciliği alırken, geçen yıl AİHM’de üçüncülüğe düşmek için büyük çaba sarf eden Türkiye hakkında karar bekleyen dosya sayısı 12 bin 575 olunca yeniden ikincilik koltuğuna oturdu. Öte yandan Raimondi, başta Cizre olayları; Sur ve tutuklu milletvekillerinin itirazları ile ilgili dosyaların hâlâ görüşülmekte olduğunu belirtti. l Strasbourg En fazla yaşam hakkı ihlali Mahkemenin Türkiye ile ilgili verdiği 88 kararda en fazla ihlal “yaşam hakkı”nda yaşandı. Türkiye ile ilgili 26 ihlal kararında sözleşmenin “Yaşam hakkı”nı güvenceye alan ikinci maddesinin ihlal edildiği tespiti yapıldı. Bunu, 22 ihlal ile “özgürlük ve güvenlik” ve 19 ihlalle “işkence ve kötü muamele” izledi. Mahkemenin 19592016 istatistiklerine göre Türkiye, 3 bin 270 ile mahkemenin hakkında en fazla karar verdiği ve 2 bin 889’unda ihlal tespit ettiği ülke. haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY Bir seküler ‘afyon’ olarak Acun ve Survivor Tam da Survivor ve Acun Ilıcalı üzerinden dinbaztotaliter siyaset erbabının popüler kültürle ilişkisini masaya yatıracaktım ki Acun’un “kankası” Rıdvan Dilmen’le başlayan “Referandumda Evet” kampanyası, kurmaya çalıştığım tartışma sofrasının tuzubiberi oldu. Rıdvan, “Federasyon Başkanlığı” hesabıyla da ilintili şekilde sahaya sürdü “Evet” topunu ve hemen Arda Turan’a aktardı. O da topu demarke vaziyetteki Burak Yılmaz’a indirdi. Oradan top, artık bir Acun Ilıcalı yapıntısı saymanın pek yanlış olmayacağı Murat Boz’a plase edilmiş görünüyor. Melik Gökçek hiç vakit kaybetmeden, yaşınabaşına da bakmadan inmiş sahaya ve hemen hakemle oynamaya başlayıp Ahmet Çakar’a seğirtmiş! Hakemlik mazisini karikatür bir şovmenliğe katık ettiği bilinen Ahmet Hoca’mız da tam bir “çakar çakmaz çakan çakmak” edasıyla “Evet” düdüğü çalarak Fatih Terim’i oyuna davet etmeye çalışıyor!.. Bakalım gerisi nasıl gelecek? Henüz Acun Ilıcalı’dan ses yok. Kampanyaya katıldığına dair basında not düşenler olduysa da bu tam olarak netleşmiş görünmüyor. Ona “Evet” topu atmışlar, ama henüz “oyun”a girmemiş gibi... Gerçi bu, o kadar önemli değil. Acun, kuvvetle muhtemel ki yakın dostluk ve kişisel muhabbet içinde olduğu Tayyip Erdoğan’ı kırmayarak “Evet”çi kampta yer alacaktır. HHH Bunlar aslında en genel çerçevede AKP için hanidir başat sorun teşkil eden popüler kültürü “soğurma” mücadelesinde bir yeni aşamanın işaretleridir. AKP, özellikle Gezi olaylarından bu yana kendisi açısından “fethedilememiş bir kale” olan popüler kültür alanında bir dolu yıldız isim aracılığıyla çalışma yürütüyor, operasyonlarda bulunuyor. Yukarıda zikredilenler, bunların başında gelenler... Ama bana sorarsanız en tepeye gerek konumu, gerek kapasitesi, gerekse potansiyeli itibarıyla Acun Ilıcalı’yı yerleştirmek gerekir. Çünkü Acun, bugün spordan müziğe kadar tüm bileşenleriyle birlikte Türkiye’de popüler kültürün şahikasıdır. Ve buna bağlı olarak, dinbazlığın “yeninormal” olarak topluma dayatıldığı AKP Türkiye’sinde Acun’un çok hayatî önemi vardır. HHH Acun, AKP patentli “Ye ni Türkiye”nin laik/seküler bir yaşam çizgisinden tümüyle kopmadığı algısını özellikle sade vatandaş nezdinde besleyen bir aktör ve de faktör... Daha önce defalarca değindik; popüler kültür, doğası gereği sekülerdir. O yüzden “seküler bir yaşam çığlığı” olarak AKP’ye karşı patlayan Gezi olaylarında başı çeken unsurlardan biri, popüler kültür dünyası ve onun içinden figürlerdi. AKP iktidarı, o süreçte popüler kültür karşısındaki zafiyetini fark etti. Ama popüler kültürü yok edemeyeceği için de fethetmek zorundaydı. Bu süreçte, yukarıda vurguladığımız üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ile derin bir kişisel muhabbet içinde olduğu bilinen Acun Ilıcalı’nın farklı iki dünya arasında “arabulucu” rol üstlenmekte olduğunu ileri sürmek çok yanlış olmaz. TV 8’in, “O Ses Türkiye”nin, Survivor’un bu memlekette hâlihazırda en önemli işlevi bu diye düşünmek de mümkün. Denilebilir ki Acun, popüler kültür alanına bu iktidarın bayrağını dikecek bir “Ulubatlı Hasan”dır. HHH Malum, laiklik “Yeni Türkiye”de artık bir norm olmaktan çıktı. Yok oldu denemez, ama kıyıya itildi ve marjinalleştirildi. Acun Ilıcalı, memleket havasına hâkim dinbaztotaliter politik iklimde hâlâ bu ülkede seküler bir hayat tarzını sürdürerek yaşamak isteyenler açısından bir teselli, bir sığınak, bir “vaha” işlevi de taşıyor. Evet, laiklik bağlamında o, “halkın afyonu”dur!.. Lise müfredatından evrim teorisini çıkardılar diye canınız mı sıkkın? Akşam bir doz Survivor alınız!.. Anaokuluna giden kızınız dinbaz telkine maruz kalıp kapanmaya mı özendiriliyor? Akşam bir doz Survivor alınız!.. TEOG sınavıyla çocuğunuzun karşısına imamhatipten başka bir okul seçeneği çıkmamasından korkuyor, gelecek kaygısına mı kapılıyorsunuz? Akşam bir doz Survivor alınız!.. İlkokul sıralarındaki çocuklara “cihat”, bir değer olarak aşılanıp “İdam isteriz” sloganları mı attırılıyor? Akşam bir doz Survivor alınız!.. Başkanlık sistemi, Referandum ve sonrasında bir tek adam rejiminin dinbaz karanlığına gömüleceğiz diye uykularınız mı kaçıyor?.. Akşam bir doz Survivor alınız!.. Can?m?z, oğlumuz, ağabeyimiz, partili yoldaş?m?z Türkiye İşçi Partisi 1965 1971 Amasya il Başkan? Şerafettin ATALAY’? katledilişinin 46. y?l?nda an?yoruz. Onun ve eşitlik, özgürlük mücadelesinde yitirdiklerimizin an?lar?n? sayg?yla selaml?yoruz. AİLESİ VE PARTİLİ ARKADAŞLARI Anma: 29 Ocak 2017 Pazar Saat:12:30 Memidede Mezarl?ğ?Amasya C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle