23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Ocak 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Dış politika kayyımda haber 7 Türkiye’nin Musul ve Irak politikasını ABD’ye, Suriye politikasını Rusya’ya teslim ettiğini söyleyen CHP’li Gürsel Tekin, ‘Kıbrıs ise İngiltere’ye emanet’ dedi CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, dış politikanın tamamen kay leceğini söyleyen Tekin, “Yani içeride; ticaret, ekonomi, siyaset basın tüm bu ilişkiler kay yıma teslim edildiği yım, dışarıda kayyım” di ni söyleyerek, “Musul ye konuştu. Irak politikası ABD’ye, Dış politikanın da tama Suriye politikası men kayyıma teslim edil Rusya’ya teslim edildi. diğini dile getiren Tekin, Kıbrıs’ta İngiltere’ye ilk kayyım örneği olarak teslim edilecek. İç po İKLİM litikaki ‘cambaza bak’ ÖNGEL Musul’u verdi ve şöyle konuştu: “Musul meselesi hikâyesiyle memle ni Cumhurbaşkanı bilerek ketin içini dışını kayyıma tes tartışmaya açtı, Başbakan kırmı lim ettik. Başkanlık sistemiy zı çizgi dedi. Dedik ki; herhalde le bu kayyımları meşrulaştıra Türkiye gidip Musul’u alacak. caklar” dedi. Mevcut Irak hükümetiyle ciddi CHP’li Tekin bir grup gaze tartışmalar ve restleşmeler oldu. teciyle bir araya geldi. Anaya Sonunda Başbakan Irak’ı ziya sa değişikliği teklifi ilişkin gö ret etmek zorunda kaldı. Hükü rüşlerini dile getirdi.Son çıkan met PKK ve Şii milislerin gire KHK’lerle yargı kararı olmaksı meyeceğini iddia ederken hem zın TMSF’nin kayyım atayabi PKK hem Şii milisler girdi. Tür kiye, en haklı davasına sahip çıkamadı. Anlaşılan o ki ABD’nin talebiyle biz burayı kayyıma teslim ettik. Kırmızı çizgilerimizden vazgeçtik.” ‘ÖSO’nun Ö’sü yok’ Dış politikadaki ikinci kayyımın Suriye’de olduğunu belirten Tekin, Türkiye’nin ciddi para harcayarak Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) diye bir şey uydurduğunu söyledi. Bu projenin Esad’ı devirip, yeni sistem kurmayı amaçladığını belirten Tekin, “5 yıldır hayatımızda ÖSO var, kahramanlık destanları yazıldı. Ancak son 15 gündür ÖSO’nun Ö’sünü duyamıyoruz. Neden? Çünkü ikinci kayyım da Rusya. Rusya orada Suriye’yi temsil ediyor” dedi. Hükümetle sahada ki asker arasında da ciddi sıkıntı olduğunu vurgulayan Tekin, Genelkurmay sitesinde ÖSO denmediğine dikkat çekti. Dış politikadaki son kayyım için de Kıbrıs örneğini gösteren Tekin, Kıbrıs’ı kastederek “Adaları verdik şimdi sıra içerideki odalarda” ifadesini kullandı. Akdeniz’de Rusya, ABD varken Türkiye’nin olması gerektiğini belirten Tekin, “Kendi topraklarımızda varlığımızdan vazgeçeceğiz. İngiltere’nin Akdeniz’de üsleri olacak ama Türkiye’nin askeri olmayacak” diye konuştu. l ANKARA Gürsel Tekin TIMO SOINI: ‘AB’ye yakın olmanızı istiyoruz’ Finlandiya Dışişle ri Bakanı Timo Soini, Türkiye’nin AB’ye yakın olmasını istediklerini söyledi. Büyükelçiler Konferansı’na konuk olan Soini, TürkiyeAB ilişkilerine dair şu mesajı verdi: “Finlandiya, Türkiye’nin AB’ye ve değerlerine yakın olmasını istiyor. Bizler karşılıksız ve şartsız şekilde arkadaşız. Türkiye ve AB son derece önemli karşılıklı çıkarlara sahiptir. Bizler bunları geliştirmeliyiz. Üyelik müzakerelerinin devamı hem Türkiye hem de AB’nin yararına olacaktır. Finlandiya, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin çok önemli olduğunu düşünüyor.” Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da konuk bakanı Büyükelçilere takdim ederken “Finlandiya, AB’ye üyelik sürecinde Türkiye’nin en güçlü destekçilerinden biridir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘YPG masada olmalı’ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner Suriye’deki çözüm sürecinde ülkedeki tüm halkların yer alması gerektiğini belirten ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, PYD’nin de bir noktada görüşme masasında yer alması gerektiğini söyledi. Günlük basın toplantısında Toner, “Görüşmelere kimin katılacağına süreçteki gruplar ve Suriye halkı karar vermeli. Bizim pozisyonumuz hakkında konuşmak gerekirse, bu süreç tüm Suriyeliler gibi Kürtleri de kapsa yacağı için Suriyeli Kürtler de masada yer almadır” dedi. PYD’nin görüşmelere katılımının diğer Uluslararası Suriye Destek Grubu (ISSG) üyeleriyle de görüşüldüğünü kaydeden Toner, “YPG sahada bulunan bir güç, temsiliyeti olan bir grup ve Suriye’deki soruna bulunacak uzun vadeli bir çözümde seslerinin duyulması lazım. Bu, Suriye’de daha demokratik ve tüm Suriyeliler tarafından kabul edilecek poli tik bir geçişin yolunu açacak sürecin ruhuna uygun” dedi. ‘PKK terör örgütü’ ABD’nin PYD’ye silah desteğinde bulunduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını savunan sözcü, “Bir miktar yardım ediyoruz ancak bu Suriye Demokratik Güçleri’ne yapılan taktiksel bir yardım ve IŞİD’in yenilmesine odaklanıyor” ifadelerini kullandı. Toner, bir diğer bakanlık sözcüsü John Kirby’nin yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “PKK’yi bir terör örgütü olarak kabul ediyoruz ve Türkiye’yi bu örgütle mücadelesinde destekliyoruz. Ve PKK’nin Türk gü venlik güçlerini hedef alan saldırılarını kınıyoruz” dedi. Avcı görüşecek İsrail’e ‘vize’ talebi yolda İsrail ile normalleşme sü recini başlatan Ankara, işbirliğini turizm, ticaret ve güvenlik ekseninde ilerletmek istiyor. Turizm Bakanı Nabi Avcı siyasi istişareleri başlatmak üzere bu amaçla şubat ayı başında düzenlenecek fuara katılmak üzere İsrail’e gidecek. Türkiye’nin bir diğer talebi de İsrail ile “işadamları, teknisyenler ve öğrenciler” gibi gruplara vize kolaylığının sağlanması. Ankara, hafta sonunda Kudüs’te kamyonla düzenlenen saldırıyı kınamazken normalleşme sürecinin bir parçası olan siyasi istişarelere hazırlanıyor. Bu istişarelerde en kritik başlıklardan birini de güvenlik alanındaki işbirliği oluşturacak. Özellikle Suriye’deki krize ve Rusya’nın Suriye’deki pozisyonuna dikkat çeken kaynaklar, “Bizim hissettiğimiz tehdit ve onların hissettiği tehdit farklılık gösterebilir. Uyum içinde olan konularda birbirimizden istifade etmemiz söz konusu olabilir” yorumunu yapıyor. Dışişleri kaynakları, iki ülke arasında işbirliği potansiyelinin en yüksek olduğu alanın ise ticaret olduğu görüşünde. Kaynaklara göre, atılması gereken adımların başında varolan Serbest Ticaret Anlaşması’nın güncellenmesi geliyor. Tarım ürünlerinin anlaşma kapsamına alınması da Ankara’nın hedefleri arasında yer alıyor. l ANKARA / Cumhuriyet Mark Toner Irak’tan Sincar resti Büyükelçi El Alawi, Türkiye’nin Sincar’a operasyon düzenlemesine karşı olduklarını belirtip Başika’yı ziyaret eden bakanlara da tepki gösterdi DUYGU GÜVENÇ Irak’ın Ankara Büyükelçisi Hisham El Alawi, Başbakan Binali Yıldırım’ın Bağdat ziyareti sırasında Türk askerlerinin Başika’dan en kısa sürede çekilmesinde anlaşıldığını ve bunun Musul’da 3 ayda tamamlanması beklenen IŞİD’e yönelik operasyonun hemen ardından gerçekleşeceğini belirtirken, Şengal’e (Sincar) yönelik Türkiye’nin tezlerine karşı çıktı. Büyükelçi, Şengal’i Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile birlikte temizleyeceklerini belirterek, “Irak makamları Türkiye’nin Irak topraklarında bir operasyon yapmasına karşı” mesajı verdi. Türkiye’nin bu bölgede Ezidilerle birlikte bazı PKK’lilere Irak hükümetinin maddi destek sağladığı iddialarına ise büyükelçi, bunun Irak hükümetinin sorumluluğu olduğunu belirterek “Onların PKK’li olduğuna yönelik kanıt göremiyorum” dedi. El Alawi, Başika’dan Türk askerinin çekilmesi için bir yol haritasının oluşmadığını ancak bunu en kısa sürede duymayı umduklarını vurguladı. Yıldırım’ın, Cumhurbaş Başika için IŞİD ve PKK şartı Büyükelçi, IŞİD’e karşı sürdürülen Musul operasyonunun tamamlanmasının, Türkiye’nin buradaki birliklerini çekmesi için nihai tarih olduğunu belirtirken Savunma Bakanı Fikri Işık “Başika Kampı’nın amacı öncelikle DAEŞ’ın (IŞİD) bölgeden tamamen temizlenmesi, arkasından da bölgede hiçbir terör örgütünün barınmaması için, başta PKK/ PYD olmak üzere, burada gerekli çalışmaların yapılması. Bütün bölge terör örgütlerinden arındırıldıktan sonra Türk tarafı ile Irak tarafı Başika Kampı konusunu tekrar oturacak ve değerlendirecek. Bu konuda Türkiye’nin de hiçbir ön yargısı yok, Irak’ın da bu noktada hiçbir şekilde endişesinin, tereddüdünün olmaması gerekiyor” dedi. kanına bu konuda danışacağı larında bir operasyon yapma nı açıkladı. El Alawi, çekilme sına karşıyız” dedi. ye dair sürecin nasıl olacağının önümüzdeki günlerde ele Ziyaret kaçak alınacağını ve işbirliği önerile Binali Yıldırım’ın heyetin rinin de çekilmeden sonra de de Savun ğerlendirileceğini belirtti. ma ve Sağ Karşıyız Irak topraklarından Türkiye’ye yönelik bir tehdide izin vermeyeceklerini söyleyen Büyükelçi, Türkiye’nin Sincar’a bir operasyon düzenlemesine de karşı oldukları lık Bakanı’nın yer almasının kendileri için süpriz olduğunu belirten Büyükelçi, nı belirtti. Büyükelçi, “Top raklarımızdan terör örgütleri nin komşularımızı tehdit oluş turmasına izin vermeyiz. Bu Irak Anayasası’na da aykı rı. Merkezi hükümet, IKBY ile Sincar’da istikrar sağla mak için birlikte çalışacak tır. Türkiye’nin Irak toprak Hisham El Alawi Fikri Işık ve Recep Akdağ’ın Başika’yı ziyareti için de Türkiye’den açıklama beklediklerini söyledi. Büyükelçi şöyle konuştu: “O ziyaret programda yer almıyordu. Yıldırım’ın basın toplantısında bir ziyaret yapıldığını duyunca şaşırdık. Türkiye tarafından yapılan açıklamada, Yıldırım’ın peşmerge birliklerini ziyaret ederken kamptakilerden orayı da ziyaret etmesi için bir telefon aldığı belirtildi. O bu talebi gerçekleştirmedi ama ziyareti Savunma ve Sağlık bakanlarının yapmasını istedi. ‘Konunun hassasiyeti dikkate alındığında Irak hükümetine danışmadan ziyaret edilmesinin akıllıca olmadığını düşünüyoruz. Eğer dendiği gibiyse (çekilme hazırlıkları için ise), o zaman bunu kamuoyuna duyurma mak daha akıllıca olurdu. Türk yetkililerden daha net açıklama bekliyoruz. Eğer ziyaretin amacı çekilme hazırlıklarıyla, biz buna karşı çıkmazdık.” l ANKARA Kenan Evren Daha Alçakgönüllüymüş... AKP ve MHP’nin Türkiye’yi bir yana bırakıp; Recep Tayyip Erdoğan hayranlığını somutlaştırmak için bir acele gerçekleştirmeye çalıştıkları rejim değişikliği önerisi, Meclis Genel Kurulu’nda ilk engelleri aşmış görünüyor. Erdoğan’ın her yetki ve güce layık olduğuna inanmalarını, yaşadığımız ortamda kabul edilebilir bulsalar da “Peki, Erdoğan’dan sonra ne olacak” sorusunu es geçmelerini anlamak olanaksız gibi. HHH Türkiye, 21 Temmuz 1946’da yapılan ilk tek dereceli seçimle çok partili döneme girmişti. Bu seçimde Demokrat Parti (DP) 62 milletvekili ile Meclis’te yer almıştı. Bu tarihten sonrasını geriye gidiş süreci olarak niteleyebiliriz. CHP, 20 Nisan 1924’te kabul edilen Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nu 1 Ekim 1945’te özüne dokunmadan Türkçeleştirmişti. Adını da Anayasa yapmıştı. DP geriye gidişin ilk örneklerinden birini de 24 Aralık 1952’de vermiş; Arapça ve Farsça ağırlıklı ilk metne dönülmesini sağlamıştı. HHH Çok partili dönemde iki kez anayasanın tümden değiştirilmesini yaşadık. Bugüne kadar kabul edilen en demokratik, çoğunlukçu ve özgürlükçü anayasa 1961 Anayasası’ydı. Ama bir eksikliği vardı. 1957 seçiminde yüzde 47.87 oy alan Demokrat Parti, Kurucu Meclis’te temsil edilmemişti. Üstelik Başlangıç kısmında DP’yi suçlayan bir tanımlama da yer almıştı. “Uzlaşma” ilkesinin yok sayılması nedeniyle 1961 Anayasası sağ politikacılar tarafından hedef tahtasına konulmuştu. 12 Mart 1971 ara ve kara rejimi dönemindeki sağ iktidarın özgürlükleri tırpanlaması da böylece çok kolaylaştırılmıştı. HHH 1982 Anayasası ise, tüm siyasi partilerin kapatılmış olduğu, üyelerinin 12 Eylül generalleri tarafından belirlendiği Danışma Meclisi tarafından baskı altında yazılmış, Milli Güvenlik Konseyi üyesi 5 general tarafından düzeltilmişti.(!) İzleyen süreçte sağ iktidarlar, görünüşte karşı çıksalar da yönetime tanınan yetkiler nedeniyle 1982 Anayasası’na dört elle sarılıp, işlerine gelen maddeleri değiştirmemeye özen gösterdiler. Şimdikiler ise daha da katmerleştirme uğraşında... Kenan Evren sıkıyönetiminde “Hayır” demek yasaktı. AKP OHAL’inde de yasaklandı. Hiç olmazsa Evren “Demokrasi” demiyordu... HHH AKP de örneklediğim değişikliklere benzer bir yöntemi izliyor. Uzlaştığı tek parti MHP. Bu nedenle yapılacak rejim değişikliğinin öncekilerden daha da kapsamlı bir direnişle karşılanması kaçınılmaz olacak. 12 Eylül Darbesi’nin lideri Evren’in bile yetkileri konusunda alçakgönüllü davrandığını söylemek, AKPMHP ortak önerisine bakınca kaçınılmaz oluyor. AKP sözcüleri öneriyi ancak geçmişi çarpıtarak savunabiliyorlar.(!) Güçlü iradenin Türkiye’yi ne duruma soktuğuna bakınca, daha güçlü iradenin yapacaklarını anlamak da kolaylaşıyor. Türkiye’nin bindirilmek istendiği alametle nerelere götürüleceği bilinse de söylemeye insanın gönlü elvermiyor. HHH Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör 69, Ahmet Şık 13 gündür sorgusuz sualsiz hapiste. Dayanaksız peşin ceza daha ne kadar sürdürülecek? Tutuklu tüm gazeteci ve gazete çalışanlarına firade firade selamlar... Kuzey Irak’a hava operasyonu Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) önceki ak şam18.0020.34 saatleri arasında Kuzey Irak’taki PKK kamplarının bulunduğu Zap, Gara, Hakurk, Avaşin ve Basyan bölgelerine hava harekâtı düzenlendiğini ve 14 hedefin vurulduğunu açıkladı. Öte yandan Siirt Valiliği’nden yapılan açıklamada, “PKK’lilerin bulunduğu eve yapılan operasyonda; 1 Kalaşnikof tüfek, 3 Kalaşnikof dolu şarjörü, 2 tabanca ve dolu şarjörleri, 3 anti personel roket mühimmatı, 2 antitank roket mühimmatı, 12 el bombası, hücum yeleği ve çok sayıda fişek ele geçirilmiştir” denildi. l DHA 11 IŞİD militanı öldürüldü Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Suriye’de sürdürülen Fırat Kalkanı harekâtı 141. gününü geride bıraktı. El Bab’ın IŞİD’den kurtarılmasına yönelik harekât devam ederken Genelkurmay, IŞİD’e ait 347 hedefin havadan ve karadan vurularak imha edildiğini ve 11 IŞİD militanının öldürüldüğünü açıkladı. Patlayıcı madde tespit ve imha timleri tarafından 21 el yapımı patlayıcı imha edildiği de belirtildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle