02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Ocak 2017 10 Cumhuriyet’in kampanyasına kulak ve omuz verin Hem basılı Cumhuriyet’te, hem internet portalında gördünüz, “Her gün bir Cumhuriyet” ana başlığı ile bir kampanya başlatıldı. Sosyal medyada Genco Erkal ve Tilbe Saran’ın sesleri, Ataol Behramoğlu’nun dizeleri ile donanmış kısa bir video sayfalar dolusu bir anlatıdan daha güçlü bir vurgu yapıyor. Henüz izlemediyseniz tıklayın ve izleyin. Kampanyanın sebebi ve zamanlaması önceki gün gazetede yer alan başyazıda da ayrıntısıyla açıklandı: “... Amacımız pek yalın: Cumhuriyet’in susturulmasına karşı okurlarımızla el ele, omuz omuza özgürlüklerimizi, demokrasiyi ve laikliği daha güçlü, daha etkili savunmak. Biliyoruz ki Cumhuriyet susarsa başta okurlarımız olmak üzere bu ülkenin demokrasi, laiklik ve özgürlük güçlerinin de sesi kısılmış olur. Buna izin veremeyiz ve vermeyeceğiz...” Evet doğru, buna izin vermeyeceğiz ve veremeyeceğiz. Ancak bunu sadece ve sadece okurların dayanışması ile başarabiliriz; ancak onlara sığınabiliriz. Başka kime ve neye sığınabilirdik ki? Bu dayanışma çağrısının geçmişte de örnekleri var. Cumhuriyet dara girdiğinde, darboğaza sokulduğunda, mali ve hukuksal kuşatmalara uğratıldığında hep okurlarına başvurdu, onların desteğine güvendi. Ve başardı. 92 yıllık bir delikanlı olmanın, birkaç gün önce ulaştığı 33.333. (otuz üç bin üç yüz otuz üçüncü) sayısı ile okurlarıyla aralıksız buluşabilmesinin kilidi işte tam bu noktada... Yine başaracak mı? Bir kez daha başarabilecek mi? Bilmiyorum. Umuyorum ama bilmiyorum. 11 önemli, hatta kilit çalışanı Silivri karanlığına konmuş; en yakınları ile bile cam bir duvarın ardından telefonla ilişki kurabildikleri bir yalıtılmışlığa uğratılmışlar. “Dışarıda” kalan genç ekip, arkadaşlarının yokluklarını gazeteye ve okura yansıtmamak için geceyi gündüze katarak, sürmenaj sınırında çalışıyor. Zor beğenen meslek abileri olarak övünerek vurgularım: Yorgunluğun üstesinden geliyorlar ve Cumhuriyet’in çizgisini saptırmadan, yalpalatmadan sürdürmeyi başarıyorlar. Ancak doların çıldırdığı ve basılı gazetelerin maliyetlerinde ücretler dışında belirleyici etki yaratan baskı ve kâğıt gibi kaçınılmaz giderlerin dolar üstünden hesaplandığı günümüzde 2 liraya çıkarmak zor bir karardı. Ama kaçınılmaz bir karardı. Zaten göreceksiniz, hatta görüyorsunuz öteki gazeteler de aynı yolu izlemeye başladılar, başlayacaklar. Gel gör ki gazetenin fiyatını 2 liraya yükseltmek sorunu çözmüyor, hafifletiyor. Hukuksal kuşatmayı, gönüllü olarak omuz veren hukukçu arkadaşlarımızın desteği ile elbette aşarız. Ama mali kuşatmayı aşmak için gazetemizin satışını, meslek deyimi ile tirajını artırmak gerek. Bu noktada okur desteğine, okurların özverisine şiddetle ve acilen ihtiyaç var. Evet, “Türkiye’nin en pahalı gazetesini” her gün almanızı istiyoruz. İnternet portalından bedelsiz gazete okuma alışkanlığı edinmiş olsanız bile basılı gazeteyi de almanızı lafı hiç dolandırmadan istiyoruz. Üstelik bunu birkaç kez değil yılda 365 kez yapmanızı istiyoruz. Cumhuriyet’in susturulmasına izin vermemenin bugün için somut adımı budur ve bundan ibarettir. Çölleşmiş medya dünyasında Cumhuriyet vahasının kurutulmasına göz yumulamaz değil mi? İstanbul eczacıları yargıç karşısında İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu’nun, 15 Temmuz darbe girişimini kınayan bildirisi nedeniyle, “amaç dışı faaliyet yürüttüğü” iddiasıyla görevden alınması talebiyle açılan davanın ilk duruşması 17 Ocak Salı günü, saat 10.00’da görülecek. Sağlık Bakanlığı’nın açtığı davaya tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Bu, odanın Atatürkçü, sosyal demokrat, çağdaş eczacılarına karşı, seçimde kazanamayanların yapmaya çalıştıkları sivil darbedir. Buna hukukun alet olmayacağını umut ediyoruz” dedi. l SİBEL BAHÇETEPE / İSTANBUL Okullarda 10. Yıl Marşı okunmayacak! Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi, okullarda 10. Yıl Marşı’nı yasaklayan Bolu Milli Eğitim Müdürü Yusuf Cengiz hakkında soruşturma izni verilmemesine yapılan itirazı reddetti. Davayı görüşen 3. İdari Dava Dairesi, ret kararında, “ön inceleme raporu ve eki belgelerin, isnat edilen eylemden dolayı cumhuriyet başsavcılığınca hazırlık soruşturması yapılmasını gerektirecek nitelik ve yeterlikte olmadığının anlaşıldığını” belirtti. Mahkeme, dosyayı Bolu Valiliği’ne iade etti. l MUSTAFA ÇAKIR / ANKARA haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Sosyal medyaya ‘büyükler’ takibi Başbakan Binali Yıldırım’dan talimat: Sadece Cumhurbaşkanı’na değil tüm devlet büyüklerine hakaret iddiası karşısında resen soruşturma başlatılsın OHAL döneminde bir ilk daha yaşandı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a ha karet ettiği gerekçesiyle 2 kişi tutuk landı. Başbakan Binali Yıldırım’ın son Bakanlar Kurulu’nda sadece Cumhurbaşkanı’na de ğil tüm devlet büyükle rine sosyal medya üze rinden hakaret iddiası karşısında resen soruş turma başlatılması tali SİNAN matı verdiği öğrenildi. TARTANOĞLU Bakanlar Kurulu’nun 2 Ocak tarihli son top lantısının ardından Başbakanlık’tan sosyal medya paylaşımları ile ilgi li açıklama yapıldı. Açıklamada, “De ğerler ve yaşam tarzları üzerinden ya pılan eleştirilerin, kutuplaşmaya sevk edici paylaşımların teröre hizmet ede ceği unutulmamalıdır. Terör eylemle rini haklı gösterebilecek bu tür söy lemler tehlikeli birer tuzaktır. Ülke mizin ve milletimizin menfaatleriyle bağdaşmayan bu tür paylaşımlar aynı zamanda suç teşkil edebilecektir. Hal kı kin ve düşmanlığa sevk edecek bu paylaşımları yapanlarla ilgili yasal sü reçlerin başladığını kamuoyunun bil gisine sunarız” ifadeleri kullanıldı. Açıklamanın ardından çok sayıda sos yal medya hesabı ile ilgili soruşturma TÜRK CEZA YASASI’NDA YOK Türk Ceza Yasası’nda “devlet büyüklerine hakaret” başlıklı bir suç bulunmuyor. Sık sık tartışma konusu olan 301. maddede, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ve devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişinin” cezalandırılacağına işaret ediyor. Ancak Düzce’deki tutuklama Kurtulmuş’un şahsına hakaret gerekçesine dayanıyor. Burada kovuşturma için Adalet Bakanı izni gerekiyor. Ayrıca, TCK’nin 125. maddesi ise hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde cezanın alt sınırının bir yıldan az olamayacağını düzenliyor. Aynı maddede kurul halinde çalışan kamu görevlilerine hakareti de düzenliyor. Maddede, “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır” ifadeleri kullanılıyor. “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu” ise TCK’nin 299. maddesinde düzenleniyor. Bu maddede Cumhurbaşkanı’na hakaret eden kişinin, bir yıldan dört yıla kadar hapis ile cezalandırılacağı hükme bağlanıyor. Ancak suç ile ilgili işlem yapılması Adalet Bakanı’nın iznine bağlanıyor. başlatıldığı bilgisi verildi. Aynı Bakanlar Kurulu toplantısın da Başbakan Yıldırım’ın devlet büyüklerine hakaret iddiası ile ilgili bir talimat verdiği öğrenildi. Sadece Cumhurbaşkanı’na hakarette değil tüm devlet büyüklerine hakaret iddiası karşısında resen soruşturma başlatılmasını istediği belirtildi. İlk uygulama Kurtulmuş için Talimatın ardından başlayan uygulamanın ilk örneği 5 Ocak’ta ya şandı. Düzce Akçakoca Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’a hakaret ettiği iddiası üzerine iki kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Şüphelilerin evlerine operasyon düzenlendi. Arama sırasında bazı dokümanlarına el konulan iki kişi gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen iki kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre tutuklama kararı “devlet büyüklerine hakaret” gerekçesine dayandırıldı. l ANKARA l HSYK’DEN KOMİSYONA BİLGİ NOTU Paylaşımlar atılma nedeni MAHMUT LICALI Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), TBMM Darbe Komisyonu’na gönderdiği bilgi notunda darbe girişiminin ardından 3 bin 994 hâkim ve savcının görevden uzaklaştırıldığını, 3 bin 659 hâkim ve savcının da KHK gereği meslekten çıkarıldığını bildirdi. HSYK’nin bilgi notunda, ihraç edilen hâkim ve savcılar hakkında tek tek kişi bazında değerlendirmeler yapıldığı ifade edildi. Bilgi notunda söz konusu değerlendirme kriterleri arasında sosyal medya hesaplarındaki paylaşımların da bulunması dikkat çekti. Değerlendirme kriterleri arasında FETÖ ile ilintili dosyalarda görev alan hâkim ve savcıların bu dosyalarda yapmış oldukları işlem ve kararlar; mahallinde yapılan araştırmalar ve örgüt mensuplarının haberleşme için kullandıkları şifreli programlarda yer alan kayıtlar da yer aldı. l ANKARA Gülmen ve arkadaşları gözaltına alındı KHK ile ihraç edilen ve gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle defalarca gözaltına alınan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça dün yeniden darp edilerek, gözaltına alındı. Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın Ankara Yüksel Caddesi’nde sürdürdükleri eylemlerinin 64’üncü gününde polis, Gülmen ve Özakça ile birlikte desteğe gelen Damla Pekşen, Saniye Erenler Öztürk, Mustafa Keçeli ve Hasan Çapur’u da gözaltına aldı. Gözaltı sonrasında sosyal medyaya yansıyan fotoğraflar Gülmen ve Özakça’nın maruz kaldığı şiddeti gözler önüne serdi. l Haber Merkezi TV’lere Nuriye Gülmen Semih Özakça OHAL Son KHK ile yayın yasaklarının kapsamı ve öngörülen cezalar artırıldı. Terör kurbanlarının yakınlarının ağıtları kapatma gerekçesi olabilecek SİNAN TARTANOĞLU Son kanun hükmünde kararname ile televizyon yayınlarında da OHAL ilan edildi. Başbakanlık tarafından bir terör olayının ya da bir facianın ardından çok kısa bir süre içinde getirilen yayın yasaklarının ihlalinin yaptırımı televizyonların kapatılması olabilecek. “Terörün amaçlarına hizmet edecek sonuçlar doğuracak yayın” ifadeleri ile tanımlanan yeni bir suç nedeniyle televizyonlar, bir terör olayından sonra annelerin ağıtları, iktidarı eleştiren feryatlarını yayımlayamayacak. Yeni bir televizyonun kurulması için MİT ve Emniyet’ten görüş alınacak. Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı son kanun hükmünde kararname ile Başbakanlık tarafından getirilen yayın yasaklarının ihlal edilmesi halinde öngörülen cezalar arttırıldı. Buna göre, RTÜK Yasası’nın olağanüstü dönemlerde yayınlarını düzenleyen hükmüne yeni bir fıkra eklendi. Fıkra ile televizyon yayınları ile ilgili düzenlemeye Basın Yasası’nın hükümleri iliştirildi. Yayın yasak ve kısıtlamalarına aykırı olarak yayın yapılması halinde RTÜK, televizyonun yayını bir gün süreyle dondurulacak. Yayın yasağı ihlalinin bir yıl içinde yinelenmesi durumurda yayın 5 güne kadar, ikinci kez tekrar edilmesi halinde 15 gü terilebilecek. Demirdöğen ne kadar, üçüncü kez tekrarın bu yeni buç tanımı için de da ise yayın lisansının iptaline “Bir eylem sonrası ağıt ya karar verilebilecek. Bu durum kılması, anne ve babaların, da terör olaylarının ardından eşlerin, çocukların feryatla çok kısa bir süre içinde Başba rı ve teröre sebep olan siya kanlık tarafından alınan yayın si iktidarları eleştiren fer yasağı kararı televizyon kapat yatlar bile yayımlanamaya ma sonucuna varabilecek. cak. Bu suçlamayla televiz Eleştiriden kapatma OHAL KHK’si ile yapılan İsmet düzenlemenin sonuçlarını RTÜK’ün CHP’li üyesi İsmet Demirdöğen değer Demirdöğen TV’ye yonlara hem para hem de program durdurma cezaları verilebilecektir” dedi. MİT incelemesi lendirdi. Demirdöğen, “Başbakanlık ta RTÜK, lisans başvurularında, “milli rafından konulan geçici yayın yasağı güvenlik, kamu düzeninin korunması ve sulh ceza hâkimliklerinin hiçbir in ve kamu yararı” incelemesi yapacak. celeme yapmaksızın verdikleri yayın İlgili kurumların konu ile ilgili görüşü yasağı kararlarına göre; olayın oluşu, nün alınmasının ardından lisans tale kimler tarafından yapıldığı gibi temel bi reddedilebilecek. Lisans taleplerin bilgiler bir yana ihmali olan yönetici de MİT ve Emniyet de devreye girecek. lerin eleştirisi bile suç sayılarak prog Ortakları ile yönetim kurulu başkan ve ramların yayını durdurulacak, lisans üyelerinin terör örgütlerine iltisakı ve ları iptal edilebilecek” dedi. ya bunlarla irtibatı olduğu MİT veya Ağıt suç olacak Demirdöğen, yeni düzenleme ile yayınlara ilişkin yeni suç tanımlarının oluşturulduğuna dikkat çekti. Buna gö Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen televizyonların lisans başvuruları reddedilecek. 28 Şubat’a dönüş re, “terörü övme, terör örgütlerini güç Demirdöğen’e göre, “Bu uygulamay lü gösterme” gibi bir suçlama üzerin la iktidar, iletişim özgürlüğüne aykı den televizyonlar kapatılabilecek. “Te rı bularak kaldırdığı bir 28 Şubat uy rörün amaçlarına hizmet edecek so gulaması olan Başbakanlıktan Ulusal nuçlar doğuracak şekilde” gibi yeni bir Güvenlik Belgesi alma dönemine geri suç da kapatmaya gerekçe olarak gös dönmüş” olacak. l ANKARA l ELÇİ SORUŞTURMASINDA SKANDAL Savcının adı bile bilinmiyor! HDP Eş Genel Başkanı Meral Danış Beştaş’ın, 2015’te öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi soruşturması ile ilgili Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanlığı, soruşturmayı yürüten savcının kim olduğu bilinmediğinden yerinin değişip değişmediğinin de bilinmediğini bildirdi. Beştaş, Elçi’nin öldürülmesi ile ilgili Diyarbakır’da yürütülen soruşturmaya ilişkin TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Beştaş önergesinde, Elçi cinayetinin soruşturmasını yürüten savcının halen görevde olup olmadığını, soruşturma savcısının değişip değişmediğini sordu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ imzası ile Beştaş’a gönderilen yanıtta, soruşturmayı yürüten savcı ile ilgili şöyle denildi: “Cumhuriyet savcılarının bakmış oldukları dosyalar ile iş paylaşımının Cumhuriyet Başsavcısı tarafından belirlendiği, dolayısıyla soru önergesinde bahsi geçen olayın soruşturmasının hangi Cumhuriyet savcısı tarafından yürütüldüğünün bilinmediğinden, görev yerinin değişip değişmediği hakkında bilgi verilemediği bildirilmiştir.” l DHA l HASAN FERİT GEDİK DAVASI ‘Örgüt lideri’ tahliye edildi Maltepe Gülsuyu’nda, 2013 yılında Hasan Fe rit Gedik’in hayatını kay bettiği, çok sayıda kişi nin de yaralandığı olayla rı gerçekleştiren suç ör gütünün lideri olduğu id diasıyla yargılanan Me sut Turhan, dünkü duruş mada tahliye edildi. Anadolu 10. Ağır Ce Hasan Ferit Gedik za Mahkemesi’nde görülen ‘kapalı’ duruş maya 6’sı tutuklu 11 sanık ile Hasan Fe rit Gedik’in annesi Nuray Meray ve dedesi Mustafa Meray katıldı. İstanbul’da değildim İddianamede örgüt lideri olduğu öne sürülen tutuklu sanıklardan Mesut Turhan, “38 aydır tutukluyum. Hasan Ferit olayında İstanbul’da değildim. Neye dayanarak ben çete lideri olarak görülüyorum? Çete yok, biz mahalleden arkadaşız” dedi. Mahkeme heyeti, Mesut Turhan’ın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 1 Mart tarihine erteledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle