02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Ocak 2017 6 Milletvekilliğimden haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’lilerin açık oy kullanmasına UTANDIMsert tepki gösterdi İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa teklifi görüşmelerinin televizyonda verilememe gerekçesi olarak “Anayasa değişikliği görüşmeleri halka kapalı, teklif halktan kaçırılıyor çünkü, değişikliğe kendileri de güvenmiyor. Bu, ne kadar kötü bir anayasa yaptıklarını gösteriyor” dedi. Kılıçdaroğlu, AKP’lilerin sahte oy kullanmalarına ilişkin ise “Kepazelik. İnsan millitvekilliğinden utanır. Açık oy kullanılması anayasa aykırı. Oylamayı iptal sebebi olabilir” dedi. İptal sebebi olabilir CHP MYK, Kılıçdaroğlu başkanlığında Meclis’te toplandı. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu toplantıda, CHP’nin “canlı ve kesintisiz yayın” talebinin de reddedildiğine dikkat çekerek, “Anayasa değişikliği görüşmeleri halka kapalı, televizyonlarda yayımlanmıyor. Televizyonların kapalı olması, teklifin halktan kaçırıldığı anlamına geliyor. Teklif halktan kaçırılıyor çünkü, bu değişikliğe kendileri de güvenmiyor. Bu ne kadar kötü bir anayasa yaptıklarını gösteriyor” dedi. Sahte oy kullanımının gündeme geldiği toplantıda Kılıçdaroğlu, “Sahte oy kepazelik. İnsan millitvekilliğinden utanır” dedi. Vekillerin birbirlerinin denetiminde oy kullandığını, bu durumu gözleriyle gördüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, “Milletvekilliğimden utandım. Her birinin başında bir komiser var. Açık oy kullanılması anayasa aykırı. Oylamayı iptal sebebi olabilir. Bunca yıldır parlamentoya gider gelirim böyle utanç verici bir tablo görmedim” ifadelerini kullandı. Korkuyorlar Görüşmelerin başladığı gün Meclis önüde yapılacak eylemlerde çıkan olayları anımsatan Kılıçdraoğlu, “Milletin, Meclis’in önüne gelmesinden korkuyorlar. Bunun nedeni anayasa değişikliğine güvenemeleri” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, IŞİD’in yaktığı iddia edilen iki asker görüntülerini anımsatarak, “Türkiye ve devlet açısından son derece kötü bir durumdur. Türkiye bunun hesabını sormalıdır” dedi. CHP’den sosyal medya atağı CHP lideri Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabı üzerinden kendi seslendirmesi ile yayımlanan videoyla Türkiye’deki gelişmeleri yorumladı. İzmir Marşı melodisi eşliğinde hazırlanan videoda Kılıçdaroğlu, bir bölümde “Ne kadar karartsanız da yeryüzünü, gökyüzünün aydınlığıyız biz. Işığın ta kendisiyiz. Bizler, gözünü kırpmadan bu vatana kanını feda edenlerin, Mustafa Kemal’in çocuklarıyız. Bizler, istiklalimizi ve Cumhuriyetimizi korumayı birinci vazife bilenleriz” dedi. CHP, anayasa değişikliği görüşmelerinde verilen mücadeleyi sosyal medyaya taşıdı. Atatürk ve Türk ordusunun 9 Eylül 1922 İzmir’e girdiği görselle başlayan videonun bir bölümünde Kılıçdaroğlu, “Sonra karanlıklarıyla geldiler ışığımızın üzerine. Umudumuzun üzerini, korkuyla örttüler. Gençlerimizi kırdılar, kadınlarımızı safla rımızdan ayırdılar. Çocuklarımızın ağzından, kahkahayı sildiler. Adalet, kuma yazılı bir sözcüktü onlar için; sadece kendilerinin okuyabildiği. Demokrasi, iktidara taşıyan bir bastondu sadece. Düşünce farklı olduğunda bileğe takılan kelepçe” ifadelerini kullandı. Videoda darbe girişimiyle ilgili ise Kılıçdaroğlu, “Dostlarımızı asla hainlerden seçmedik. Savaş gömleğini giydirmedik gençlerimizin üzerine” dedi. Selin sayek böke: Teklifi çekip kenara çekilin CHP Parti Sözcüsü Selin Sa yek Böke, MYK’nın ardından basın açıklaması yaptı. CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’na istenen müebbet hapis istemini “hukuk garabeti” olarak yorumlayan Böke, suçun fezleke yazılmadan isnat edildiğini belirterek, “Artık bu bir basın özgürlüğü davası değil, hukukun siyasete teslim edildiğinin bir kez daha ortaya konduğu bir davaya dönüştü” dedi. Savcının “Meclis’ten üstünüm, milli egemenlikle işim olmaz” dediğini belirten Böke,“Bu, CHP’nin anayasa değişikliği teklifine neden karşı çıktığının somut örneğidir. Anayasa hâlâ baki iken, hâlâ ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ denirken, birileri bu tekliften cesaret almış. Düşünün, düşünün teklif geçse neler olacak. İsyanımız, itirazımız, Cumhuriyet,hukuk, demokrasi dememiz bu yüzden” uyarısında bulundu. Ekonomide yangının büyüdüğünü, vatandaşın siyasetten çare beklediğini belirten Böke, “Bu gidiş gidiş değil. Köprüden önce son çıkıştayız. Teklifi Meclis’ten çekin, siz de kenara çekilin. Bu kantar bu sıkleti çekmez. Ne gerekiyorsa biz yapmaya hazırız” dedi. ‘Göz göre göre açık oy’ Anayasa değişikliği tartışılırken ve oylama yapılırken dahi anayasanın çiğnendiğini dile getiren Böke, Meclis teamüllerinin de yok sayıldığını kaydetti. Böke şöyle konuştu: “Göz göre göre açık oy kullanılıyor. Bu anlayışla iş yapanların yazacağı yeni anayasadan bu ülkeye asla hayır gelmez. Üstelik de hukuki bir uyarı yapıldığında da, bir düzeltmeye gitmek yerine ‘sana ne’ diyecek kadar fütursuz bu ülkeyi yönetenler var.” ÜMİT KOCASAKAL: Gazi Meclis şehit oluyor Eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, ‘partili cumhurbaşkanlığı’ sistemini getirecek yeni anayasa teklifine ilişkin, “Bu sisteme Türk tipi demek, inanın bana Türk milletine bir hakarettir. Aklımızla, Türk milletinin aklıyla alay ediyorlar” dedi. Eskişehir’de ADD şubesi tarafından düzenlenen konferansta konuşan Kocasakal, yapılan rejimi değiştirmeye yönelik olduğunu söyledi. Kocasakal şöyle konuştu: “Bu tasarıda gazi Meclis, şehit Meclis’e dönüşüyor. Şehit oluyor Meclis. Bu sistemde milletvekili yok. Çünkü bu sistemde millet yok. Her şey kararname, ben ona artık kralname diyorum. Kanun hükmünde kralname. Padişah demek bile yanlış. 1876 Kanuni Esasi’nden daha geride. Vallahi Abdülhamit’in bu kadar yetkisi yok.” l DHA ‘Açık oy’ değil,Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı televizyon programında oyunun ‘evet’ olduğunu söyledi kamera suçmuş! Adalet Bakanı Bozdağ, anayasa değişikliği teklifi oylamasında gizliliğin korunduğunu savunarak kanıt peşindeki CHP’lileri suçladı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, oylamalar sırasında gizli oy kullanma kuralına uyulduğunu iddia etti. Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında oylamada gizliliğe uyulmamasına ilişkin soruyu yanıtlarken, şunları iddia etti: “Esasında anayasadaki hüküm oylamanın gizli yapılmasıdır. Şu anda 3 defa oylama yapıldı. Oylamanın 3’ünde de gizli oylama yapıldı. Vekiller oylarını gizli kullandı. Bazıları kabine giriyor, bazıları kabinin dışında oy kullanıyor. ‘Gizli oylama’ demek, kabine girip perdeyi kapatıp, oy kullanmak anlamına gelmiyor. Oyunu gizli vermek. Adam oyunu dışarıda da kullanırken, çünkü sizin elinizdeki pulu kimse göremiyor, zarf da öyle. Önemli olan oyun gizli kullanılmasıdır.” AKP’lilerin oyun rengini belli eden pulları göstermesini görmezlikten gelen Bozdağ, CHP’yi eleştirerek, “CHP sanki gizli oy kullanma, kabinde oy kullanma zorunluluğuymuş gibi bir taktik yapıyor ve Kılıçdaroğlu’na yanıt Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “15 Temmuz kontrollü darbe girişimiydi” şeklindeki sözlerine ise şu yanıtı verdi: “Bunlarla kamuoyunu ve halkımızı yanlış bilgilendiriyor. ‘15 Temmuz kontrollü darbe’ lafı Fetullahçı terör örgütünün propagandasıdır. Bu propagandanın Türkiye’de ki dillendiricisi maalesef sayın Kılıçdaroğlu olmuştur. O yapıyor bunu, o zaman milletin gözü önünde gerçekleşen bu kanlı hain darbe teşebbüsünü böyle takdim eden birisini ben anlamakta zorlanıyorum. Bu argümanı kim kullandı? Darbe teşebbüsünün başarısız olduğunu anladığı an Fetullah Gülen kullandı.” bütün bu tartışmalar içinde ‘oylama gizliliği ihlal edilerek yapılıyor’ argümanını ispat etmeye dönük bir çalışma yapıyor. Kanunsuz, İçtüzüğe aykırı bir şekilde kamera konularak, görüntü alınarak bu yapılmaya çalışıyor” dedi. Tutuklu HDP’li vekillerin Meclis’te oy kullanma için yaptığı başvuruyu değerlendiren Bozdağ, “Tutuklu bulunan birisinin hürriyeti kısıtlandığı için parlamentoya gelebilmesi ve bu oyunu kullanabilme imkânı yoktur” dedi. Vekâleten oy kullanmanın ancak bakan veya başbakan için söz konusu olduğunu söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet Bakan Bozdağ sansürü savundu Genel kurulda TBMM TV’nin saat 19.00’da henüz anayasa görüşmelerine geçilmeden canlı yayını bitirmesi tartışmalara neden oldu. Muhalefetin TBMM Başkanlığı’na anayasa görüşmeleri boyunca kesintisiz yayın yapılması talebi bulunmasına karşın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu konuda gelen eleştirileri umursamadı. Bozdağ, “Sadece buna mahsus alınmış bir tedbir değildir bu. Baktığınız zaman, uygulama kadim bir uygulamadır, yaklaşık altı yıldır süren bir uygulamadır” dedi. AÇIK OYU TUTANAKLARA GEÇİRDİ AMA... CHP’li kâtip üye Purçu’dan şerh Başkanlık Divanı’nda gö rev yapan CHP’li Kâtip Üye Özcan Purçu ana yasa değişiklik öneri sinin 1. maddesinde yapılan oylamada açık oy kullanıldığı yönün Özcan Purçu de şerh yazdı. Şerhin okunmasına izin vermeyen TBMM Başkanve kili Aydın’ın tutumu üzerine usul tartışması yaşandı. AKP’liler kâtip üyenin böyle bir hakkının olma dığını savunurken, muhalefet ise kâtip üyelerin seçimi adil bir şekilde sağlama sorumluluğu bulunduğuna dikkat çekti. Kâtip Üye Purçu, yerinden söz alarak “Kimse benim dürüstlüğüme laf edemez. İçtüzüğün 16’ncı maddesini lütfen okuyun. Seçimlerin düzen ve dürüstlük içerisinde geçmesini sağlamak. Kâtip üyenin görevi budur. Benim babam gelse, açık oy kullansa o tutanağı yazacağım” dedi. Aydın’ın yaptığı oyla mada Purçu’nun şerhinin tutanaktan çıkarılması AKP’lilerin oylarıyla kabul edildi. İkinci maddenin oylama tutanağında da CHP’li Katip Üye Ali Haydar Hakverdi, ‘gizli oy kuralının ihlal edildiği” gerekçesiyle şerh düşerek imzalamak istedi. TBMM Başkanvekili Aydın’ın bunu kabul etmemesi üzerine Hakverdi imza atmadı. Tutanak, divanda görevli olmamasına rağmen MHP’li Katip Üye Zihni Açba’ya imzalatıldı. Bu anayasa, Türkiye’yi ‘hiç’liğin başladığı noktaya götürüyor Askeri darbelerde hiçbir muktedir böyle bir anayasa yapmaya cesaret etmemişti. Belki de istememişti. Çünkü askeri darbelerin ülkede geçici karakterini biliyordu; sürekli bir askeri yönetim altında Türkiye asla yaşayamazdı... Türkiye’nin geçmiş “müktesebatı” buna izin vermezdi Laf aramızda, ayrıca kendilerine darbeleri yaptıranlar veya bu darbenin destekçisi durumunda emperyalist ağababaları, darbecilerin orada uzun süre oturmalarına da izin vermezdi. Bu nedenle yaptıkları anayasa değişiklikleri, kendilerinden daha büyük bir muktedire yol açmayacak düzeyde kaldı. Türkiye esas parlamenter demokrasiye adımını, kabul edilebilir bir seçim sistemi ile birlikte, 1960 Anayasası’yla attı. 1980 Anayasası Kenan Evren’e darbe ve sonuçlarını, ülkeyi ve yönetimleri denetimde tutma yetkileri verdi. Ayrıca yaptırdıkları anayasa ile kendilerine de siyasi koruma ve dokunulmazlıklar sağladılar. yEnarbaütmyüakg‘miriuşkimtei dir’i Bugün AKP’nin Meclis’ten oldubitti ve acele ile geçirmeye çalıştığı anayasa değişiklikleri, ülkede gelmiş geçmiş en büyük muktediri yaratmaya yöneliktir. Kenan Evren ve ortakları asla böyle bir işe kalkışmadılar. 1980 Anayasası, bugün yapılmak istenenlerin yanında, masum kalır. İnsanın o anayasayı sahiplenesi gelir. İktidar, 1980 darbecilerinin yapmadıklarını, katbekat ve üstelik rejimi de 180 derece değiştirerek yapıyor. Üstelik “sivil anayasa” kepaze propagandası ile birlikte. Yani anayasa açısından baktığımızda, Türkiye en ağır anayasal darbesini yaşıyor. aBnuabyiar sdaasrıbdeır Bu “darbe”nin sivil karakterli olması, onu askeri darbenin artık masum kalan anayasası ile kıyaslamamıza engel olamaz. Bu açıdan ülke “en ağır askeri anayasal darbeyi” yaşıyor. Askeri darbe falan, ama anayasası yüzde 92 destek almıştı. Bu desteğe kim ne kılıf geçirirse geçirsin. Üstelik ordu o dönem de, sonra da en güvenilen ve sevilen ku rum niteliğine sahipti! Yani mesele “sivil milletin” te veccühü ve desteği ise, sivilasker fazla fark etmiyor. Biri yasalara ve anayasaya uymayan, sivil “seçilmiş irade”... Ve “parlamenter” oyun... Diğeri ise, milletin iradesini ve desteğini arkasına almış “askeri irade”... (Bazı taş kafalar, vay 12 Eylül askeri darbesini mi savunuyorsun, demezler umarım!) Oy göstere göstere Bakın, anayasayı değiştiriyorlar, ama anayasayı değiştirme kılavuzu olan sözde geçerli anayasaya uymayarak. Değiştirmenin ne kuralı var ne ahlakı. Adamlar verecekleri oyu gösteriyorlar. Siyasi çürümüşlük sinmiş her yere. Dik duruşlar, yerlerini eğik duruş ve yürüyüşlere bırakmış. Biri FETÖ’den yakasını hapishanede kaptırmamak için... Diğerlerinden pek çoğu, kurulacak ortaklıkta ve başkanlık sisteminde bu kez iyice düşük profilli milletvekili olarak varlığını sürdürebilmek için. Sürdürsen ne olur sürdürmesen ne olur. Bu koşullar altında ateş olsan cirmin kadar bile yer yakamazsın! Şüphesiz ki bu bir anayasal darbedir. Tbüarşklaiydeığ‘ıhniço’lkiğtainya Hiç düşünülmemiştir, Türkiye’ye biçilen bir anayasa değildir. Cumhurbaşkanı’nın istediği her şeyi kapsayan, sadece ona uygun bir anayasa planlanmıştır. Sonrası yoktur. Bu değişikliği yapanlar için, Cumhurbaşkanı’ndan sonrası kocaman bir boşluktur. Yani ‘hiç’liğin başladığı yer. (*) (*) Önceki günkü yazımdaki vurguları yinelemek istemedim. Ama şunu belirteyim ki, bu anayasa ülkeyi büyük kargaşalara götürebilir, düşürebilir. Öyle ki, iktidar sahipleri ayakta kalabilmek için bu kez emperyalistlerin dayattıklarının hepsini uygulamak zorunda kalabilirler. Ülkenin yarısının saf dışı bırakıldığı bir otokratik rejimde, hangi İslamlaştırılmış ve parçalanmaya hazır ülkeye dönüşür, bilemem. Bu anayasal gömleği daha kimlerin giyeceğini de merak ediyorum. TUTUKLU VEKİL selma IRMAK: Hakkâri’yi temsil eden vekil kalmadı HDP Hakkâri Milletvekili Selma Irmak, tutuklu bulundu “Meclis’te Hakkâri ili temsil edilmemektedir” dedi. ğu Silivri Cezavi’nden SEGBİS ile, Meclis’te anayasa değişikliğinin “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçla görüşüldüğüne dikkat çeken Irmak, masıyla hakkında başlatılan soruş “Biz halen o Meclis’in üyeleriyiz ve turmaya ilişkin Diyarbakır Cumhu yasamayı gerektiren işlerimizi de riyet Başsavcılığı’na ifade verdi. Sa yapamıyoruz. Halen devam eden vunmasını tercüman eşliğinde Kürt anayasa değişikliği ile ilgili oylama çe olarak yapan Irmak, yargılamayı larda milletvekili olarak bizlerin de hukuki bulmadığını belirterek, “Baş oy kullanması gerekirken, tutuk ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hü lu bulunduğumuzdan bu hakkımı kümet yetkililerinin yapmış oldu zı kullanamıyoruz. Bu nedenle diğer ğu açıklamalar göstermektedir ki, konularda olduğu gibi seçmenleri operasyonlar hukuki değil siyasidir. miz de bu haktan mahrum bırakıl Ben 6 milyon oy alan bir siyasi par maktadır” ifadesini kullandı. Cum tinin milletvekiliyim, şu ana ka hurbaşkanı Erdoğan’a haka dar da milletvekilliğimiz de ret etmediğini belirten Irmak, vam etmektedir. Bize kar “Zikrettiğiniz konuşma met şı olan bu yaklaşım ya da ninde de hakaretten ziya tutum, bize oy veren seç de tespit mevcuttur. Açıkla menlere de yapılmış olan malarımda hakaret kastı ve yaklaşım veya tutum unsuru yoktur, devlet yet dur” diye konuştu. kililerini eleştirmek par Kendisiyle birlikte lamenter olarak zaten Hakkâri’nin üç mil benim görev ve sorum letvekilinin de tu luluğumdur” dedi. tuklu olduğunu l DİYARBAKIR hatırlatan Irmak, HDP Hakkâri Milletvekili Selma Irmak /Cumhuriyet HDP’lilerin davalarına güvenlik ayarı Hakkâri’de haklarında açılan iletmesinden sonra dosyalar soruşturmalar nedeniyle 4 ve Diyarbakır’a alındı. Diyarbakır 8. 7 Kasım’da tutuklanan HDP millet Ağır Ceza Mahkemesi ise, Gülvekilleri Selma Irmak, Abdullah Zey tan Kışanak ve Sabahat Tuncel’in dan ve Nihat Akdoğan’ın dosyala davalarını birleştirerek, davaları Hakkâri Başsavcılığı’nın, millet rın Diyarbakır’da görülmesi halinde vekillerinin duruşmaya getirilmesi “kamu güvenliği açısından tehlike” nin “güvenlik açısından riskli” oldu yaratacağı gerekçesiyle başka ilde ğu gerekçesiyle başka bir ile nakle görülmesi için Adalet Bakanlığı’na dilmesi talebini Adalet Bakanlığı’na başvurdu. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle