Katalog

Perşembe 12 Ocak 2017 EDİTÖR: Alper İzbul TASARIM: İlknur filiz TBMM’de ‘fire’ avı Sıkı markajla 1. maddede AKP ve MHP’nin fire sayısı 1’e düştü. Ancak 2. maddede 5 fireyi engelleyemediler. 3. maddede ise ret oyları en yüksek rakama çıktı AKP’nin anayasa önerisinin milletvekili seçilme yaşının 18’e düşürülmesini öngören 3. maddesinin oylaması sırasında oy kabinlerinin önünde AKP ve CHP’liler arasında liderlerin önünde yumruklutekmeli kavga yaşandı. Kavganın büyümesi üzerine TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın oturuma ara vermek zorunda kaldı. TBMM İçtüzüğü gereği gizli oylamanın aynı oturum içinde sonuçlandırılması zorunluluğu nedeniyle 3. madde oylaması iptal edildi ve tekrarlandı. Meclis tarihinde bir anayasa değişikliği oylamasında ilk kez bir madde oylaması tekrarlanmış oldu. 3. maddenin yenilenen oylamasına 485 milletvekili katılırken, 341 kabul, 139 ret, 3 boş, 2 geçersiz oy çıktı. AKP’den Beşir Atalay’ın oylamaya katılmaması dikkat çekti. Ret oylarında ilk kez en yüksek rakama ulaşıldı. AKP ve MHP’nin maddelere geçiş oylamasında 9 fire çıkması üzerine milletvekillerini sıkı markaja alması sonucu 1. maddenin oylamasında fire 1’e düşürken, 2. maddenin oylamasında 5’e çıktı. Milletvekili sayısının 600’e çıkarılmasını öngören 2. maddede ret oylarının artması dikkat çekti. Karşılıklı fire suçlaması TBMM Genel Kurulu’nda, anayasa önerisinin ilk tur görüşmeleri devam ediliyor. Dün sabah 3.30’a kadar çalışmalarını sürdüren genel kurulda 2 madde görüşülürek oylandı. Mahkemelerin tarafsız ve bağımsızlığını düzenleyen 1. maddenin oylamasına 484 milletvekili katıldı. 347 ‘kabul’, 132 ret, 2 çekimser, 2 boş ve 1 de geçersiz oy kullanıldı. Maddelere geçiş oylamasında 9 fire veren AKP ve MHP arasında karşılıklı fire suçlamaları yöneltildi. İki parti, maddelerin oylaması öncesinde öneriye destek vermeyen milletvekilleri tespit edilmeye çalışıldı, fire olduğu tahmin edilen milletvekilleri sıkı markaja aldı. 1. maddenin oylamasında AKP ve MHP bloğu firesini 1’e düşürdü. Milletvekili sayısının 600’e çıkarılmasının öngörüldüğü 2. maddenin oylamasına ise 480 milletvekili katıldı. 343 kabul, 133 ret, 1 çekimser, 2 boş ve 1 geçersiz oy kullanıldı. ‘Kabul cephesi’nin fire sayısı 5’e çıktı. MHP’den 4 retçi ile Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ’ın oylamaya katılmadığı dikkate alındığında ret cephesinin oyunun 5 arttığı gözleniyor. Zulüm, baskı, sindirme CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de Ankara’da bütün gösteri ve basın açıklamalarının yasaklanmasına ilişkin karar alındığını anımsatarak, “Teklifin Meclis’ten geçmesi halinde uygulanması gereken referandum süresi içerisinde 5 milyonluk Ankara’da propaganda yapmamız yasaklanacak” dedi. Bunun üzerine Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu söz alarak, kararın propaganda yapılmasına engel bir durum olmadığını ileri sürerek, “Sosyal medyadan zaten propaganda yapılıyor” dedi. HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de söz alarak, “Bu mantığın Kenan Evren’den bir santim daha idrakli olduğu, daha feraset içerdiği söylenemez. Zulüm, zulüm, zulüm, baskı, sindirme bir yere kadar” diye konuştu. Yine açık oy kullanıldı Önerinin birinci maddesi üzerine yapılan gizli oylamada yine tartışma yaşandı. AKP’li pek çok milletvekili isminin katip üye tarafından okunmasını beklemeden oy kullanmaya başladı. AKP’li vekillerin kabine girmeden pulu zarfın içine koymaları üzerine muhalefetten “Kabine girip oy kullanın” tepkileri yükseldi. Bu sırada AKP’li Metin Külünk’ün, “Size ne be! Sen mi karışacaksın? Hayatınız zaptiye nazırlığıyla geçmiş” demesi dikkat çekti. Katip üyelerin tutuklu olan HDP’li milletvekillerinin ismini okumasından sonra HDP sıralarından da “Cezaevinde” diye karşılık verildi. Oylama işlemi sürerken AKP’li vekiller kabine girmemenin yanı sıra birbirlerine de kullandıkları oyu göstermeye başlaması üzerine de muhalefet sıralarından “Görmüyor musunuz, teker teker değil birlikte kullanıyorlar” eleştirileri yükseldi. Yusuf Halaçoğlu, Bahçeli’yle görüşmesinin ardından ‘Hayır’ tavrının devam ettiğini söyledi. Halaçoğlu: Hâlâ hayırcıyım Fire tartışmaları sürerken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘ret cephesi’nde yer alan Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’yla Meclis Genel Kurulu’nda uzun uzun sohbet et ettiği iddiası dile getirildi. Ancak Halaçoğlu bu iddianın doğru olmadığını belirterek, “Anayasa ile ilgili önceki endişelerim ve fikirlerim devam ediyor. Tek kişilik yönetimi kabul etme tin üzerindedir. Bazı kişi ve milletvekilleri tarafından maalesef ‘evet’ demeye ikna edildiğim gibi bir tezvirat ortaya atılmış. Kesinlikle bu doğru değildir. Devlet Bey de böyle bir is mesi dikkat çekti. Bu görüşmenin ar miz mümkün değil. Ülkemizin ve Türk tekte asla bulunmamıştır. ‘Hayır’ fik dından Bahçeli’nin Halaçoğlu’nu ikna milletinin geleceği her türlü menfaa rim değişmemiştir” dedi. Meclis’te tekmeli yumruklu kavga Görüşmelerin başlamasından beri 3 oylamada yaşanan ‘açık oy’ tartışması, dün milletvekili seçilme yaşının 18’e düşürülmesine ilişkin 3. maddenin oylamasında tekmeliyumruklu kavgaya dönüştü. Oylamadan önce CHP’li Engin Altay söz alarak yemek arası verilmesini talep etti. Ancak birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın oylama işleminden sonra ara verileceğini ifade etti. Oylama sırasında henüz bilgilendirme yapılmadan vekiller pul ve zarfların dağıtıldığı bölgelerde kalabalıklar oluşturdu. CHP’li Veli Ağbaba’nın, ‘isimler henüz okunmadı’ diye uyarması üzerine AKP’li vekiller, “Sana ne ulan sana mı soracağım” diye karşılık verdi. Bunun üzerine vekiller arasında itişme yaşandı. Bazı vekiller birbirlerini iterken, gerilim sırasında çok sayıda AKP’li vekil de ayağa kalkarak olayın yaşandığı yere yöneldi. AKP’li idare amirleri araya girerek olayın büyümesini önlemeye çalıştı. Meydan savaşı gibi CHP’li vekillerin açık oy kullanan ya da kabine girmeden oyunu kullanmak isteyen vekilleri görüntülemeye devam etmeleri üzerine salonda başkanlık divanının önünden oy kullanılan kabinler ile milletvekili sıralarının olduğu yere kadar geniş bir alanda öbekler halinde milletvekilleri arasında başlayan itiş kakış tekmeliyumruklu kavgaya döndü. AKP’li bir vekilin ceketini çıkararak, kavganın yaşandığı öbeklerden birine daldığı görüldü. Bunun üzerine oylamayı durduran Aydın, oyların atıldığı kupaların emanete alınmasını istedi. Aydın’ın tüm uyarıları ve milletvekillerinin kavgayı ayırma girişiminin sonuçsuz kalması ve kavganın devam etmesi üzerine Aydın, oturuma ara vermek zorunda kaldı. Dikkat çeken görüşme Ara boyunca AKP, CHP ve MHP’li katip üyeler, kupanın başında nöbet tuttu. Kavga sırasında Başbakan Binali Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP lideri Devlet Bahçeli de Genel Kurul’da bulunuyordu. Yıldırım, kavgasının başlaması üzerine salondan çıkarılırken, Çok sayıda MHP’li vekilin Bahçeli’nin etrafını sararak korumaya aldığı gözlendi. Vekillerin sakinleşmesinin ardından Kılıçdaroğlu ve Deniz Baykal’ın yanına Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile grup yöneticilerinin ge 3. maddenin oylaması sırasında ‘açık oy’ tartışması kavgaya dönüştü. lerek bir süre konuşmaları dikkat çekti. Kurtulmuş’un “Dünyaya rezil olmadan bu işi bir uzlaşmayla bitirelim” demesi üzerine Kılıçdaroğlu’nun da “Burada yapılması gereken gizli oylamaya uymak” yanıtını verdiği belirtildi. Elitaş’tan fiziki müdahale Aranın ardından söz alan AKP’li Mehmet Akif Yılmaz, CHP’li Altay’ı “kalleşçe arkasından vurmakla” suçladı. CHP’li Fatma Hürriyet Kaplan da AKP’li Mustafa Elitaş’ın kendisine fiziki müdahalede bulunduğunu, AKP’li Ahmet Gündoğdu’nun da telefonunu gasp ettiğini ve üzerine saldırdığını kaydetti. Kaplan’ın “Yere batsın sarayınız” demesi üzerine AKP’li vekiller tepki gösterdi. Elitaş ise Kaplan’a “Hanımefendi lütfen beni çekmeyin dedim. Yanlış yapıyorsunuz buna izin vermeyiz dedim” diye konuştu. Gündoğ du ise Kaplan’a “Vekilleri tahrik ediyorsunuz yapmayın dedik. Vekillerimizin evet demesini video çekerek gaspedemezsiniz” dedi. Tekrar söz alan CHP’li Kaplan, “Mağdur edilen ben, fiziki mağduriyete uğrayan ben ama konuşan siz, mağdur olan siz. Bakın boynum kıpkırmızı. Bir grup başkanvekilinin bir kadına müdahalede bulunması hiç hoş değil. Bir kadına saldırabilecek kadar gözü dönmüş olmanızı kınıyorum” dedi. Meclis tarihinde bir ilk TBMM İçtüzüğü’nün gizli oylamaların aynı oturum içinde sonuçlandırılmasına ilişkin hükmü gereği Aydın, oylamanın iptal edildiğini ve yenileneceğini açıkladı. İptal edilen oylamada kullanılan oylar ise imha edildi ve oylama tekrarlandı. Meclis tarihinde ilk kez, gizli oylama iptal edilerek yenilenmiş oldu. HABER VE FOTOĞRAFLAR: EMİNE KAPLAN, MAHMUT LICALI, SELDA GÜNEYSU, İKLİM ÖNGEL, NECATİ SAVAŞ haber 5 Hukuk... Toplumda yükselen tepkiler göz ardı ediliyor... AKP yönetimi partili milletvekillerinin “hayır” demesinin önüne geçiyor. Ve oylamadan çıkan sonuç böyle elde ediliyor. Böylece hem AKP hem MHP rahat bir soluk alıyor. AKP sözcüleri, anayasa oylamalarının gizli oyla yapılması gerektiğini kabul edip ardından da milletvekillerinin açık oy kullanmasının önünde bir engel olmadığını söylemeleri işe yaradı. Durum böyle olunca AKP milletvekilleri üzerlerindeki “oy rengi” baskısını itiraf etmiş oldu... Hiç önemli değil... İstenilen sonuç harika! Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Bu teklif yasalaştığı takdirde, Türkiye açık ve yakın bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır” diyerek anayasa teklifinin geri çekilmesi çağrısını yaptı. Sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin diktatörlüğe karşı eylemleri ise polisin sert girişimiyle engellendi. Önemli değil, sonuca bakın siz. Aynı gün dolar hızlı bir yükselişe geçti... Bir dolar 3.80 lirayı aştı... Vız gelir vız... Beş gündür kar altındaydı Türkiye. Semt pazarlarında sebze, meyve fiyatları alıp başını gitti. CHP’li Deniz Baykal’ın TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi konuşma, ne AKP ne de MHP milletvekillerini ilgilendirmiş. Bir inatlaşma sürecindeydi iki parti de. Baykal, AKP sıralarına bakarak ne demişti iktidar partisinin milletvekillerine: “Meclis’i bombalayan generaller akıllarını birisine emanet etmişlerdi. Siz aklınızı kimseye kiralamayın.” Ne dersiniz, kiraladılar mı kiralamadılar mı? Biat kültüründe gelinen nokta buydu canım hiç önemli değil... Vatan sağ olsun! HHH Bir yandan doların her geçen gün ivme kazanarak yolculuğunu sürdürmesi, öte yandan semt pazarlarında dudak uçuk latan pahalılık. Zorunlu TSK, polis, yargı üst operasyonları süreci, acil FETÖ’cü darbeyi üretince işin renginin değişmesi, bir de Kürt barış sürecinin kırılması. Dur durak bilmeyen şehit cenazeleri, PKK, IŞİD ve FETÖ’cü terör belası... Bir iç savaş çıkartmak için, emperyal güçlerin ellerinden geleni yapmaları... Bu arada kaynayıp giden Çalışan Gazeteciler Günü... Binlerce medya çalışanının işsiz oluşu... Tutuklu gazeteciler... Kar yolları tıkayınca dört gün evden çıkamadım... Bu arada İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Tehlike Altında Gazetecilik” (Tehditler, Mücadele Alanları, Yaklaşımlar Derleyen: Onur Andreotti, Türkçesi: Defne Orhun) kitabını okudum. Tüm ülkeleri kapsayan bir araştırma kitabı... Mutlaka kitapçılardan alıp okumanızı öneririm. Gerçekleri yazan gazetecilerin susturulmalarına, ifade özgürlüğüne yönelik bir başucu kitabı... Tüm dünyada gazetecilere yönelik baskı ve polis şiddeti. Kitabın önsözünden bir bölüm: “Gazetecilere yönelik suçlara ilişkin soruşturmalar genelde yıllarca sürdürülüyor. Neticede olsa olsa sadece tetikçiler yargılanıyor. Esas planlayıcıları çoğu zaman gün yüzüne çıkmıyor. Medya özgürlüğü siyasi gerilimlerin ve silahlı çatışmaların da kurbanı oluyor. Birçok Avrupa ülkesinde tartışma konusu olan yeni terörle mücadele yasaları, medyanın usulsüzce devlet denetimine sokulması ve gazetecilere haber kaynakları üzerinden baskıların arttırılması riski taşıyor.” Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nun bir raporunda “2014 yılı Avrupa’da on yıllardan beridir gazeteciler açısından ölümcül yıl olarak nitelendirildi... ” HHH Milletin vekili olduklarını söyleyen AKP ve MHP’li vekiller Türkiye’nin rejimini, laik Cumhuriyeti, demokrasiyi, hukuk devleti düzenini savunacaklar mı? Böyle bir anayasa değişikliği Türkiye’deki genç kuşakları, çocuklarımızı aydınlık günlere taşıyabilecek mi? Ankara ve Akçakoca’da istifa MHP’de Başkanlık depremi sürüyor AKP ile MHP’nin anlaşıp TBMM’ye getirdiği ‘başkanlık anayasası’ hakkında görüşünü dile getiren MHP Afyonkarahisar İl Başkanı Raşit Demirel görevden alındı. MHP Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Işık ise partisinin anayasa değişikliğindeki tutumunu “Düne kadar bu teklifin karşısında duran fikirlerimizin bugün neden değiştiği anlaşılamamaktır” sözleriyle eleştirerek, partisinden istifa etti. MHP Akçakoca İlçe Başkanı Tacettin Akman ve yönetim kurulu üyelerinin tamamı da görevlerinden istifa etti. Afyonkarahisar İl Başkanlığı’na gönderilen yazıyla MHP İl Başkanı Raşit Demirel görevinden alındı, yönetim kurulu da feshedildi. Afyonkarahisar’daki yerel basına yansıyan bilgilere göre Raşit Demirel en günlerde bir sohbet esnasında ‘başkanlık anayasası’ hakkında görüşünü beyan etmesinin ar dından görevden alındı. MHP Ankara Yönetim Kuru lu Üyesi Özgür Işık da partisinin anayasa değişikliğindeki tutumu sert sözlerle eleştirerek partisinden istifa etti. Işık, MHP’nin daha önce ‘başkanlık sistemine karşı’ olduğunu belirterek “MHP’nin, adı ne olursa olsun anayasa değişikliğine evet demesinin Ülkücü Hareketin mensuplarının gönlünde çok derin bir yara açtığı aşikardır” dedi. Akçakoca’da istifa MHP Düzce Akçakoca İlçe Başkanı Tacettin Akman ve yönetim kurulu üyelerinin tamamı da görevlerinden istifa etti. Akman, istifa gerekçesi olarak anayasa değişiklik paketine MHP’li vekillerin tavrını gerekçe gösterdi. Öte yandan MHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, Demirel ve Işık’ın 2 yıldır partiye uğramadıkları belirtildi. l Haber Merkezi Önder’den ‘terörist’ sataşmasına yanıt: Babandır Görüşmeler sırasında HDP’li Önder ile AKP’li Yusuf Başer arasında terörist gerilimi yaşandı. Önder’in kürsüye çıktığı sırada AKP’li Başer, “Terörist onlar, terörist” diye laf attı. Bunun üzerine Önder de “Terörist babandır! Terörist sensin” diye karşılık verdi. AKP’li vekiller HDP’nin oy kullanma masına atıf yaparak “Cesaretiniz yok” diye laf atması üzerine de Önder, “Bizim cesaretimizin zekatı hepinizi cesur yapar” karşılığını verdi. Usul tartışmasının ardından TBMM Başkanvekili Aydın hiçkimsenin partizanca hareket ederek bir metni şerh etme hakkına ve hukukuna sahip olmadığını kaydetti. C MY B