Katalog

Perşembe 7 Temmuz 2016 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Terör oldukça turizmde ekonomi 9 keyifli günler uzakTdürükizmieyaelmj’ıneinli ProntoTour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran’a göre turist, Türkiye’ye teröre yakın diye bakıyor. Sektörde keyifli günleri görmek için huzur olmalı Bu yıl 100 bin turist ağırlamayı hedefleyen ProntoTour’un fırlandı. Eskiden en çok sattığımız turlardı. Mesela GaziantepHalep’e Yönetim Kurulu Başkanı turlarımız vardı. Hepsi Ali Onaran, ağırladıkları bitti” dedi. turistin yüzde 80’ini yurtdışına götürdüklerini söy ŞEHRİBAN KIRAÇ İstanbul başka ledi. Türkiye’ye İtalya, İs Canlı bomba eylemle panya ve Fransa’dan tu ri ve terör saldırılarının turizmi rist getirdiklerini ancak bu yıl olumsuz etkilediğini vurgula bu ülkelerden gelen turist sayı yan Onaran, “Son dakika iptal sının yüzde 70’e yakın düştü ler olmadı, zaten geçen yılın so ğünü dile getiren Onaran, ama nundan başlayarak rezervasyon Türkiye pazarından umutlu ol iptalleri oluyor. Ama yaşanılan duklarını bu yıl yurtdışına çı her problem iptalleri arttırıyor. kan kişi sayısında yüzde 15’e Özellikle de bomba İstanbul’da yakın artış olduğunu anlattı. patlıyorsa... Çünkü turizm Doğu bitti de İstanbul çok ön planda. Ankara’da olunca yankı uyan Onaran, “Yurt dışındaki azal dırıyor ama İstanbul’da olma maları göz önünde bulundu sı başka... İstanbul Türkiye’nin rarak yurtiçine ağırlık verdik. her şeyi. O daha negatif etki ya Yurtiçi pazarında bir boşluk ratıyor. Turizm politikadan ve olacağını düşündük. İç pazar huzursuz ortamlardan etkileni ağırlığında Antalya var. Kültür yor. Hatta ekonomiden dahi et turlarında da artış var. Mesela kileniyor. Bir ülkenin ekonomi önceden Kapadokya’yı bayram si kötü gittiği zaman oraya in larda satardık, şimdi 12 ay satı sanlar daha az gidiyor. yoruz. Bu durum Doğu Karade Yunanistan 2008 krizini ya niz için de geçerli. Eskiden Do şadığı zaman mesela. İnsanlar ğu Karadeniz’i sadece baharlar şöyle düşünüyor orada bir prob da satardık. Trabzon Batum gi lem var niye gideyim diyor. Çok bi paket turlar yapıyoruz. Do ciddi şekilde etkiliyor” ifadesi ğu turlarımız hemen hemen sı ni kullandı. Hükümetin charter uçuşlar için verdiği 6 bin dolar desteği yetersiz bulan Onaran, “Örneğin Marsilya’dan Bodrum’a uçak seferi koyuyoruz. Bu uçağın dolması gerekiyor. Eğer bu uçağı dolduramayacağını düşünüyorsanız sıfıra düşüyorsunuz. Siz 200 kişilik uçağın 100’ünü dolduramayacağınızı düşünüyorsanız o zaman maalesef o 6 bin dolarların filan bir anlamı olmaz” dedi. Ali Onaran Huzur olsun yeter Avrupa ülkelerinde patlama olduğunda tur satışlarının bir ay boyunca durduğunu, ama erken toparlandığını dile getiren Ali Onaran’ın konuşmasının satır başları şöyle: 4 Paris’te, Brüksel’de ikinci üçüncü patlamalar olmuyor. Bulundukları çevre de problemli değil. İnsandaki algı çok önemli. Biz bu konuda şanssısız. Maalesef öyle coğrafyadayız ki komşumuz Suriye. Dünyanın en fazla konuştuğu terör olayının komşusuyuz. Yani bu bir algı olayı. O yüzden turist, Türkiye’ye de teröre yakın diye bakıyor. Fiyatta problem 4 Türkiye aslında çok şanslı. Otelleri, tarihi, yemekleri her şey güzel. Harika bir turizm ürünümüz var. Ama imaj konusunda bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bu sadece reklamla olmaz biraz daha kendimizi anlatmalıyız. 4 İnsanlar hafta sonu uçağa binip İstanbul’a gelebiliyor. Ne yapar? Boğaz’a gider vs.. Aynısı Paris için de geçerli. Ama şu an korku hâkim. İstanbul için korku olmaya başladı. Turizm çok dinamik bir sektör. İnsanlar çabuk unutuyor. Yeter ki bulunduğumuz bölgede huzur olsun. Fiyat hızlı indi 4 Şu anda fiyat konusunda problem var. Fiyatı çok çabuk düşürebilirsiniz ama çok çabuk yukarı çıkaramazsınız. Oda fiyatları 100 Avro’dan 60 Avro’ya düştü. Fiyatlardaki düşüş çok hızlı oldu. Ama önümüzdeki sene fiyatı hemen 100 Avro yapamazsınız. Fiyatları o kadar hızlı düzeltemeyiz ama yeter ki o keyifli günleri görmek için huzur olsun. 4 Mesela temmuzağustosta bizim otellerimiz dolacak. Yüzde 8090’larda doluluk yakalayacağız. Ama bu yeterli değil. Düşünsenize, 2 ay dolduruyorsunuz bir oteli. Ama siz 12 ay boyunca personele maaş ödemek ya da kira ödemek ve vergi ödemek zorundasınız. Bence şu an en önemli şeylerden bir tanesi de devletin konaklama sektöründe yardımcı olması. Ama yeterli mi değil. Yurttaşın cebinde toplam 5.5 milyar TL bozuk para var. 2 milyar liralık bozuk cepte Yılın ilk yarısında tedavü le verilen 350 milyon 891 bin 600 adet madeni paranın tutarı 110 milyon 122 bin 616 liraya karşılık gelirken Türk halkının cebindeki bozuklukların değeri 1 milyar 924 milyon 885 bin 906 lira olarak hesaplandı. Cepteki toplam madeni ufaklık para sayısı da 5 milyar 573 milyon 276 bin 712’ye yükseldi. Buna göre nüfusu yaklaşık 79 milyon olan Türkiye’de, kişi başına ortalama 70.5 adet ‘bozuk para’ düşüyor. Piyasada en çok 10 kuruş, en az 1 kuruş bulunuyor. Cepteki madeni paralarla asgari ücretli çalışan yaklaşık 1 milyon 481 bin kişinin 1 aylık maaşı ödenebiliyor. l Ekonomi Servisi Bendevi Palandöken ‘Trafik primleri hâlâ yüksek’ Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken, zorunlu trafik sigortası primleri konusunda nisandaki düzenlemeye karşın poliçe fiyatlarında bir indirim görülmediğini söyledi. Palandöken, zorunlu trafik sigortası primlerinin her ile göre ayrı belirlenmesi gerektiğini, araç bazında da farklı prim belirlenmesinin faydalı olacağını belirtti. Sigorta yükünün ticarinin sırtına bindiğini söyleyen Palandöken, “Zorunlu sigorta primlerinin 34 yıllık tutarları aracın değerinden fazla tutuyor” dedi. l Ekonomi Servisi İ3s1STKÜEAMRİStDEMFCAUREaZK’AnAblıuşvl aekrilşadgeenleilicnecek Çağlar: Hedefimiz İstanbul’u dünyanın ilk 5 alışveriş şehri arasına yerleştirmek İbrahim Çağlar Yabancıların sepeti zenginleşiyor Son 3 yıldır yabancı müşterilerin alışveriş sepetinin zenginleştiğini belirten Çağlar, yapılan algı araştırmasına göre 2012’de ortalama 2.8 değişik ürün veya hizmet satın alan yaban cı müşterilerin, 2013’te 3.5, 2014 ve 2015’te 4.2 parça alışveriş yaptığını belirtti. Çağlar, “İSF denince akla gelen konu başlıkları arasında ‘indirim’ sözcüğü ilk sırada. İSF bu yıl da bir yandan alışveriş turizminde İstanbul’un konumunu yukarı taşırken bir yandan da yerli yabancı tüm katılmcılara avantajlı alışverişin keyfini yaşatacak” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Valiliği desteği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Ticaret Odası işbirliği ile bu yıl altıncı kez düzenlenen İstanbul Shopping Fest (İSF) çeşitli etkinliklerle temmuz sonuna kadar sürecek. İSF İcra Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, “Perakendede artık sınır ötesi alışveriş değer taşıyor. İstanbul, bu anlamda müthiş bir potansiyele sahip. Hedefimiz 2023’e kadar İstanbul’u dünyanın ilk 5 alışveriş şehri arasına yerleştirmek” dedi. Satış arttı Çağlar, “Yerli müşterinin İSF tarihlerinde alışveriş yapma oranının 2013’te yüzde 66.3, 2014’te yüzde 76 olduğunu, bu rakamın 2015’te ise yüzde 84.6’ya ulaştığını görüyoruz. 2013’te ortalama 3.1 değişik ürün veya hizmet satın alan yerli müşteriler, 2015’te ise 3.7 parça alışveriş yaptı” dedi. Bu yılki festival kapsamında, Akasya, Akbatı, Akmerkez, İstanbul Cevahir, Forum İstanbul Alışveriş ve Yaşam Merkezi, İstinyePark, Kanyon, Mall of İstanbul, ÖzdilekPark İstanbul, Palladium Alışveriş Merkezi ve Zorlu Center’da indirimler olacak. l Ekonomi Servisi ‘Türkiye kara para cenneti olacak’ CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, varlık barışı düzenlemesini içeren tasarının, yatırım gelecek bahanesiyle Türkiye’yi yeni Panama yapacağını söyledi. TMBB Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, komisyonda kabul edilen varlık barışına yönelik düzenleme içeren tasarıyı “Türkiye kara para cenneti haline gelecek” ifadeleriyle eleştirdi. Çakırözer, Başbakan Binali Yıldırım’ın işadamlarına yönelik “Sorular, sualler olmayacak, bir istisna var, kara para olmayacak” sözleriyle açık ladığı teşvik ve destek paketine ilişkin “Bu Türkiye’yi ‘Yeni Panama’ ‘Yeni Şeyseller’ yapar” uyarısında bulundu. Düzenlemenin son derece sakıncalı olduğunu belirten Çakırözer, şunları kaydetti: “Bildirimde bulunan kişilere yasalar karşısında bir dokunulmazlık sağlanıyor. Bu, AKP döneminde rüşvet, yolsuzluk çarkında elde edilen paraların ve diğer değerli varlıkla rın sisteme sokulması ve artık gizlenemeyecek boyuta gelen bu suçlardan ceza almalarının önüne geçilmesine dönük bir çaba olarak gözüküyor.” Çakırözer, düzenlemenin Panama belgeleri skandalının ortaya çıkmasından sonra gündeme gelmesinin de oldukça anlamlı olduğunun altını çizdi ve “Düzenleme Körfez ülkeleri için yapıl dı, gelecek para yatırım için gelmeyecek” dedi. l ANKARA Utku Çakırözer Brexit: Sol için kimi ipuçları Türkiye’de “demokrasi cephesi” kurma çabaları yoğunlaşıyor. Solun bu çabalara etkin biçimde katılabilmesi kendi projesine uygun davranmasına bağlı. Kapitalizmin uzun tarihi bize solun esas olarak emekçi sınıflardan başlayan bir kitle tabanını, genel olarak çalışanlar üzerinde inşa edebildiği oranda fark yaratabildiğini gösteriyor. Bu bağlamda emekçi sınıfların, çalışanların, yaşanan dönemdeki özelliklerine uygun yaklaşımları geliştirmesi olmazsa olmaz koşul olarak karşımıza çıkıyor. İki gelişmiş kapitalist ülkedeki örnekler, Amerika’da Donald Trump’ın yükselişi özellikle, “Brexit” referandumu işçi sınıfının yaşanan dönemdeki özelliklerine ilişkin önemli ipuçları sunuyor. Büyük çoğunluk! Kapitalizm, Marx’ın öngördüğü gibi, toplumu çalışanlar ve kapitalistler olarak kutuplaştırmaya devam ediyor. Gelir dağılımı araştırmaları, gelişmiş kapitalist ülkelerde, gerçek anlamda varsıl ve kapitalist kategorisine girebilecek olanların nüfus içindeki payının yüzde 1015’i aşmadığını gösteriyor. İngiltere’de, 2013 yılında, “kültürel sermaye” gibi kavramları da kullanarak yapılmış geniş çaplı bir araştırmaya göre maaşla geçinenlerin (çalışanların) toplam nüfus içindeki payı, yüzde 80’in, geleneksel ve yeni işçi sınıfının, hizmet sektörü, teknik işlerde çalışanların payı yüzde 60’ın üzerine çıkıyor. Vasıfsız, düzensiz işlerde çalışan işçileri (“precariat” yüzde 15) de ekleyince kapitalist sınıfın, onun adına sermayeyi, toplumu yöneten seçkinlerin dışında kalan kesimin payı yüzde 90’lara ulaşıyor. Ancak “kültürel sermaye”, “habitus” (yaşama ve yetişme alanları) eğitim, refah düzeyi gibi özellikleri göz önüne almaya başlayınca bu yüzde 80’lik blok parçalanmaya başlıyor. Bu parçalar da Marx’ın “Sosyal varlık bilinci belirler” önermesini genel olarak doğrular biçimde, toplumsal olaylar karşısında farklı siyasi tepkiler gösterebiliyor. İki işçi sınıfı Kriz (ekonomik jeopolitik), neoliberal küreselleşme, teknolojik gelişmeler yaşanan dönemin temel özellikleri. Bunlara “Brexit” referandumunun ışığında bakınca kabaca iki işçi sınıfı kesimi; çalışanlar arasında iki farklı siyasikültürel eğilim görüyoruz. Referandumun hemen ardında 12.400 kişiyle yapılan bir araştırma, toplumun Brexit diyen ve demeyen kesimleri arasında derin kültürel farklılıklar saptadı. “Brexit” diyen kesimde geleceğe ilişkin bir umutsuzluk, göçmenlere ilişkin bir korku, eskiye (kriz öncesine E.Y) dönük bir “homojen toplum” nostaljisi egemen. Bu kesimin yüzde 79’u kendini Britanyalı değil İngiliz olarak tanımlıyor; çokkültürlülüğün, feminizmin, çevreciliğin, internetin topluma zararlı olduğunu düşünüyor. Kalma yanlıları iyimser, kendilerini aynı zamanda Britanyalı hatta önemli bir kısmı Avrupalı olarak tanımlayabiliyor. Bunlara göre çokkültürlülük, feminizm, çevrecilik, internet toplum açısından yararlı gelişmeler. Bir başka araştırma (Fabian Society), Brexit kesiminin çoğunlukla idam cezasını geri getirmeye olumlu baktığını ortaya koyuyor. Brexit oyu veren kesimler otoriter, çalışanların “kalma” tercihi yapan kısmı da çoğunlukla özgürlükçü demokratik eğilimler sergiliyorlar. Ayrıca Avrupa Birliği fonlarından yararlanan kimi bölgelerden “Brexit” çıkması, birinci kesimde ekonomik çıkarlarına bakmadan oy verebilen nihilist bir eğilime işaret ediyor. Sol hareketin, bu parçalanmışlığı göz önüne alarak, çalışanların yeni gelişmekte olan, eğitimli, kültürel olarak iyimser, özgürlükleri savunmaya daha açık kesimiyle öncelikle ilgilenmesi gerekiyor. Birinci, krizden en çok zarar görmüş kesime yardımcı olmak, sınıfı birleştirmek özgürlük mücadelesinde fark yaratmak ancak o zaman mümkün olabilecek... Medvedev: Gıda ambargosu sürüyor Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, Türkiye’ye uygulanan gıda ambargosunun kaldırılması yönünde bir karar alınmadığını, konunun Ankara ile konuşulacağını belirtti. Rusya’da Türkçe yayın yapan Gazetem gazetesinin internet sayfasında yer alan habere göre, Moskova banliyösünde salatalık ve domates yetiştirilen Matveevskoe serasını ziyaret eden Başbakan Medvedev, Türk domatesinin yeniden Rus pazarına gireceği için endişelerini ifade eden çiftçilere, “Henüz herhangi bir karar alınmadı, Türk partnerlerimiz ile bunun nasıl olacağını konuşacağız. Bu demek değil ki biz hemen koşup her şeyi açacağız. Sadece turizm konusu açıldı” dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 30 Haziran’da Türkiye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması ile ilgili bir kararname imzalamıştı. l Ekonomi Servisi C MY B