25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 28 Temmuz 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 3 Böbrek beklerken kazada öldü Ağrı’da yaşayan, böbrek nakli sırası gelmişken kendisinden daha acil durumdaki bir hastaya sırasını vermesiyle gündeme gelen bedensel engelli 31 yaşındaki Mesut İrvül, bu davranışı nedeniyle kendisine bir yardımsever tarafından hediye edilen ATV ile yaptığı kazada yaşamını yitirdi. İrvül ailesinin ve sevenlerinin gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. l DHA Kışlalı ismi yerinde kalıyor Yıldırım Belediyesi meydanın ismini de ğiştirmek istedi. Bursa’nın merkez Yıl dırım Belediye Meclisi, beledi ye hizmet bina sı önünde bulunan ‘Ahmet Taner Ahmet Taner Kışlalı Kışlalı Meydanı’nın adını ‘15 Temmuz Milli İrade Meyda nı’ olarak değiştirdi. Belediye meclisinin aldığı karara tepki gösteren CHP Bursa Milletve kili Nurhayat Altaca Kayışoğ lu, konuyla ilgili itirazlarını İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya iletti. Kararın yanlış oldu ğunu Kayışoğlu’na söyleyen Ala’nın devreye girmesi sonu cu Yıldırım Belediye Başkanı AK Parti’li İsmail Hakkı Ede bali, ilk meclis toplantısında kararın geri alınacağını CHP Yıldırım İlçe Başkanı Güner Aklan’a iletti. Nurhayat Alta ca Kayışoğlu, “Bursa’da olu şan tepkiyi İçişleri Bakanımız Efkan Ala’ya ilettik. Konuya hassasiyet göstererek yakın dan ilgilendi ve bir yanlıştan dönüldü” dedi. l BURSA 340/1 9 0 340/260 TARİHTE BUGÜN 350/2 5 0 270/1 7 0 1992: Barcelona’da düzenlenen 25. Olimpiyat 250/1 6 0 340/2 3 0 320/2 0 0 290/1 1 0 290/1 2 0 330/1 8 0 380/2 3 0 380/2 4 0 350/2 1 0 330/2 4 0 250/1 5 0 260/1 8 0 270/1 8 0 380/2 1 0 240/1 8 0 300/1 9 0 280/1 8 0 300/2 3 0 Oyunları’nda halterci Naim Süleymanoğlu 60 kiloda altın madalya kazandı. Naim Süleymanoğlu 1992: Cumhu riyet dönemi nin ilk kadın yazarlarından Mebrure Alevol öldü. Travmanın ilacı Uzmanlar Türkiye’nin geçirdiği kritik sürecin insanlarda psikolojik etkiler yarattığını, siyasi figürlerin güven verici GÜVENaçıklamalar yapması gerektiğini söylüyor Türkiye’de son 1 yıldır yaşanan katliamlar, birbiri ardına gelen şehit haberleri, her geçen gün sosyal medyada ortaya çıkan ve insanla rı paniğe sürükleyen “Canlı bomba ey lemleri olacak” gibi söylemler ve son olarak 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimi toplumdaki endişenin ve paniğin da ha da artmasına neden ol du. İnsanlar artık işyer lerinde, evlerinde, sokak ta, otobüste neredeyse her SİBEL BAHÇETEPE yerde birbirleri ile endişelerini ve kaygılarını paylaşır hale geldi. Peki, or taya çıkan bu durum, ruh sağlığımızda nelere yol açabilir, bu du rumdan kurtulmak için neler yapmalı yız? Konunun uzmanları anlatıyor... Çaresizlik travma nedeni Psikiyatrist İlker Küçükparlak, hiç beklenmedik olaylarla karşılaşılma sı halinde travmanın yaşanabileceği ni belirterek, “Tepemizden jetler geçti, camlar sarsıldı, ülkenin parlAmentosu, ülkenin jetleri tarafından bombalandı. Beklenmedik, aniden ya şanan olaylar insanlar da çaresizlik yaratır. Ça resizlikle travma büyür. Çaresizlik hali psikolojik travmanın önemli bir bi leşenidir” diyor. Travmaya bağlı olarak kaçınma tepkisinin geli Küçükparlak şebileceğini anımsatan Küçükparlak şöyle devam ediyor: “Ki şi, bu gibi durumlarda çaresizlik ve ha yatının kontrolünün kendisinde olma dığı hislerine kapılır. İnsanlar şu an da ‘güvende miyiz’ endişesi taşıdığı için siyasilerin çıkıp ‘güvendeyiz, tehli ke geçti, hatta eskisinden daha güven li’ şeklinde mesajlarını paylaşmalıdır. Olayların tekrar yaşanacağı endişesini ortadan kaldırmak, kaygıların da azal masına neden olabilir.” De13ye.lmgemüonkledrareisi GalatA Kulesi’nde dev bayrak 15 Temmuz darbe girişimine tepki amacıy la Galata Kulesi Türk Bayrağı ile ışıklandırılırken kuleye ayrıca dev bir Türk bayrağı asıldı. İBB şirketlerinden İstan bul Enerji A.Ş. tarafından ay yıldıza büründürülen Galata Kulesi’ne yurttaşlar da yoğun ilgi gösterdi. ‘ücretsiz toplu taşıma’ya devam İstanbul’da darbe girişimi sonrası başlatılan ücretsiz toplu ulaşım süresi 31 Temmuz saat 24.00’e kadar uzatıldı. Kararı İstanbul Büyükşehir Belediyesi resmi twitter hesabından duyurdu. birlik mesajı vermek önemli Psikiyatrist Doç. Dr. Selma Bozkurt Zincir ise travmatik olaya güveni len kişiler tarafından maruz kalınması nın, ruh sağlığı açısından daha olumsuz bir etki oluşturduğunu vurguluyor. Zin cir, travma sonrası yaşanabilecek so runları şöyle sıralıyor: “Savaş uçaklarının uzun süre alçak uçuş yapması, aşırı yüksek ses yayması ile patlamalar, ateşli silah seslerine aniden maru ziyet sonucu bazı insan larda ‘saldırıya uğrama ve ölüm korkusu’ yaşanma Bozkurt sı olasılığı yüksektir. Bu süreci daha az etki ile atlatabilmek için şiddet içeren paylaşımlardan ve olay lardan uzak durulmalı. Devlet ve hükü met yetkilileri bu dönemde tüm fark lı düşünce ve siyasal görüşleri bir ya na bırakarak, her platformda toplumsal birlik mesajları vermeli.” 98 yaşında nöbette Kayseri’de düzenlenen sokak eylemlerine tekerlekli sandalyesiyle katılan 98 yaşındaki Şerife Kardeş, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı ile sohbet etti. l DHA özgürlüklere dikkat edilmeli Nörolog Dr. Mehmet Yavuz da korkuların, kişilerin psikolojik durumların da bozulmalara yol açtığını ve toplumsal paranoyanın gittikçe yayıldığının altını çi ziyor. Yavuz, şöyle devam ediyor: “İnsan ları toplumsal paranoyaya asıl sevk eden unsurlar, nereden gelece ği, nasıl olacağı belli olma yan saldırı olasılığı, belirsiz güvensiz ortamlardır. Zi ra korku kademe kademe aynı bir salgın hastalık gibi tüm toplumu sarıp toplum sal bir paranoyaya dönüşecektir. En korkulan durum Yavuz bürokratik zeminlerin, top lumsal paranoyanın etkisi altına girmesi dir. Eğer bürokrat soğukkanlılığını kaybe der ve toplumsal paranoyadan etkilenir se, bu durumda çıkacak yeni genelgeler ve yönetmelikler toplumun hayat biçimini olumsuz etkileyebilir, gereksiz yere birey sel özgürlükler kısıtlanabilir. ” Kurtuluş reçetesi 2014’ün Ocak ayında, memleketin gündeminin boğuculuğu üzerine Susan Sontag’ın “Zaman her şey bir anda olmasın, mekân ise hepsi bizim başımıza gelmesin diye var” sözünü hatırlamıştım. Zaman ve mekân uyumunun zorla kırıldığı yerler buralar. Bu sözü hatırlamama, uzun süre Ortadoğu temsilciliği yapmış yabancı bir gazeteci vesile olmuştu. Yaşını başını almış gazeteci röportajın sonunda şöyle söylemişti: “Uzun süre Lübnan’da yaşadım. Lübnanlı arkadaşlarımın kısır ve bitmeyen siyasi kavgalarla hayatlarını geçirdiklerini gördüm. Hayat yanlarından geçerken onu ıskaladıklarının dahi farkında değillerdi. Arkadaşlarıyla, aileleriyle, çocuklarıyla, sanatla, edebiyatla kısaca hayatla geçirebilecekleri zamanlarını bitmeyecek anlamsız kavgalarla geçirdiler.” Bu konuşmanın üzerinden canlı bombalar, şiddetli çatışmalar, yüzlerce ölü ve bir darbe girişimi geçti. O zaman dahi iç acıtıcı olan bu sözler bugün iyiden iyiye gerçekliğimiz haline geldi. Yeni Türkiye diye diye geldiğimiz yer, aralıksız toplumsal travmaların bir resmi geçidi. En fenası da şaşkınlık eşiğimizin olan bitene uyum sağlaması. Önce canlı bombaların ardı ardına patlamasına alıştık. Sonra şehirlerde günlerce süren çatışmalara. Şimdi de Meclis binasının bombalanmasına, sivillerin üzerine ateş açılmasına mı alışacağız? Alıştıkça daha beterinin geleceği ortada. Alışmamak için alıştığımız eski yöntemleri bir kenara bırakmak gerek. İnternet, sosyal medya ve medya özgürlüğü darbenin engellenmesinde önemli bir rol oynadı. Demek ki bu alanlarda özgürlüğü kısıtlamak değil aksine artırmak demokrasinin teminatı. Zamanında cemaatin ne denli tehlikeli olduğunu, devletin en önemli yerlerine nasıl sızdığını anlatanlar, bu konuda yazıp çizenler hapse atıldı. Şayet iktidar, “bazı kitaplar bombadan tehlikelidir” diye cemaatçi yargının ifade özgürlüğünü biçmesine destek olmasaydı, büyük ihtimalle bugün bu darbe girişiminde bulunulamayacaktı bile. Ergenekon ve Balyoz başta olmak üzere, askeri casusluk, Devrimci Karargâh, Odatv gibi cemaatin siyasi davalarında adil yargılanma hakkına uyulsaydı, bugün herkesin kulak kesildiği cemaat mağdurlarının sesi çok daha önceden duyulacaktı. Ancak iktidar bu davaların savcısı olmayı yeğledi, adil yargılanma hakkının tırpanlanmasına göz yumdu ve hatta kendine bağlı medyayla bir karartma uyguladı. İfade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkına uymayarak iktidar güçleneceğini zannetti. Netice ortada. Bugün de darbecilerle mücadele şayet eski yöntemlerle, yani cemaatin yöntemleriyle yürütülecekse, belki kısa vadede gün kurtarılır. Ancak orta vadede bugünküne benzer bir tabloyla karşılaşılır. İfade özgürlüğü ve adil yargılanma bir lüks değil, hukuk devletinin dolayısıyla devletin temeli. Bunu çok acı bir dersle gördük. Gazetecilerin gözaltına alınması, tutukluların işkence gördüğü iddiaları, adil yargılanma hakkına uyulmaması o dersin alınmadığını gösterir. Bugünlerde seçilecek yol, memleketin geleceğini belirleyecek. Gerçek devlet yönetimi, bu zor zamanlarda hukuku üstün tutmanın tek kurtuluş reçetesi olduğunu bilmekten geçer. Niğde kaçırılan kız çocuğunu arıyor Niğde merkeze bağlı Fesleğen köyünde geçen pazartesi günü akşam saatlerinde bakkala ekmek almaya giderken otomobile zorla bindirilip kaçırılan 14 yaşındaki Vildan D., polis ve asker tarafından dağlık bölgeye düzenlenen ortak operasyonla aranıyor. Çocuğun önü içerisinde Hasan B. ve 2 kişinin bulunduğu otomobille kesilmişti. Vildan D.’nin götürüldüğü iddia edilen dağlık alana polis ve asker ortak operasyon düzenledi. Çocuk bulunamadı, arama sürüyor. l DHA Şükür kurbanı için 99 koyun Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından darbe girişiminin önlenmesi nedeniyle, ‘şükür kurbanı’ olarak 99 koyun kesildi. Koyunların etleri, kentte bulunan çocuk yuvaları, huzurevi ve aşevleri ile yardıma muhtaç vatandaşlara dağıtıldı. Sucuk ve pastırma üretim evlerinin bulunduğu merkez Kocasinan ilçesi Karpuzatan Semti’ndeki bir kombinada gerçekleşen törene, Vali Süleyman Kamcı, Büyükşehir Beledi ye Başkanı Mustafa Çelik, Garnizon Komutan Vekili, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Uğur Özcan, ilçe belediye başkanları, Ticaret Borsası Başkanı Şaban Ünlü ve çok sayıda daire müdürü katıldı. l DHA Sude Farsça’dan gelme olsa da Ege’nin başlangıcıdır. Sude kızımız, Sanberk oğlumuz geleceğimiz, geleceğiniz. Sessiz sakin denize sıfır ve dünyanın en zor işini yapacağınız bir mekan. Dünyanın en zor işi ne mi? Denize boş boş, bakmak. Buyrun bu zor işi deneyin. Yiyecek mönümüz sabah köy kahvaltısı, her akşam balık ve zeytinyağlı yemeklerden oluşmaktadır. Bektaş köyü Sivrice koyu AYVACIK / ASSOS Tel: 0286.723 40 85 0541.310 10 39 C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle