Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Perşembe 28 Temmuz 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN/ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Medyaya OHAL kilidi haber 11 16 TV, 3 ajans, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi ve 29 yayınevi kapatıldı OHAL kararının alınmasının ardından hükümet, ikin Savcıya Avukatlık bürolarına bile baskın yetkisi ci kanun hükmünde kararnameyi yayımladı. Bu kapsamda aralarında Bugün, Meydan, Özgür Dü Hâkim kararı olmaksızın el koyma işlemi yapılabilecek. El koyma işlemi, beş gün içinde hakimin onayına sunulabilecek. Hakim, elkoymaya ilişkin kararını 10 gün için ilişki itirazı yapılamayacak. Savcıdan dinleme kararı: İle tişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması ve teknik araçlarla izleme tedbirlerine gecikmesinde sakın Ancak bu sürede ifade alınmayacak. MSB mahkeme kuracak: Mil li Savunma Bakanlığı tarafından TSK görüşü alınmak koşulu ile askeri mahkeme kurabilecek. şünce, Taraf, Yarı de açıklayacak. Bilgisayarlarda ve bil ca bulunursa savcı tarafından karar Darbe bastırılmasında sorum na Bakış, Zaman’ın gisayar programlarında arama, kop verilebilecek. suzluk: Darbe girişimi ve devamı ni SİNAN TARTANOĞLU da olduğu 45 gazete, aralarında Bugün, Can Erzincan, yalama ve el koyma işlemleri savcılık Avukatlara dosya sınırı: Avu kararı ile yapılabilecek. katların, müvekilleri ile ilgili dosa Avukatlık bürolarına arama ve içeriğini inceleme ve belgelerden teliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar ve görev alan, kişiler ile OHAL döneminde çıkarılan Samanyolu’nun da el koyma: Avukatlık bürolarında ha örnek alma yetkisi savcılıklarca kı KHK’lar kahsamında karar alan ve olduğu 16 Televizyon kanalı; Nok kim kararı ile, gecikmesinde sakınca sıtlanabilecek. görevleri yerine getiren kişilerin hu ta, Sızıntı, Aksiyon’un da olduğu bulunursa savcının yazılı emri ile ara Avukat görüşü 5 gün engelle kuki, idari, mali ve cezai sorumlulu 15 dergi, Cihan Haber Ajansı’nın ma ve el koyma yapılabilecek. El ko nebilecek: Gözaltındaki şüphelinin ğu olmayacak. KHK’lar kapsamında da olduğu 3 ajans; 23 radyo ve 29 nulmasına karar verilen bir şey için avukatı ile görüşme hakkı savcı ka açılan davalara yürütmenin durdu yayınevi kapatıldı. KHK kapsa avukatmüvekkil arasındaki mesleki rarı ile beş gün süreyle kısıtlanabilir. rulması kararı verilemeyecek. mında cumhuriyet savcıları, “yakalama, askeri alanlarda arama ve patılan gazete ve dergiler, yayı samında yapılacak soruşturma Tutukluluğa itiraz: Tutukluluk el koyma, dinleme, şüpheliyi avu nevi ve dağıtım kanalları ile özel ve kovuşturma işlemlerinde ilk kararına itiraz edilen sulh ceza ha katla görüştürmeme, avukatlara radyo ve televizyonların taşınırdosya sınırı koyma, avukatlık bü ları ve mal varlıkları, alacakları, KHK’da olduğu gibi ikinci KHK’da kimliği veya mahkeme itirazı yeda suç tanımı geniş tutuldu. Dev rinde görürse kendliğinden kararı rolarında arama” gibi çok geniş Hazineye bedelsiz olarak devredil letin birliğini ve ülke bütünlüğü düzeltecek. Yerinde görmezse iti yetkilere sahip olacak. İkinci Ba di. Kararnamede yer almayan ga nü bozmak, düşmanla işbirliği razı incelemeye yetkili mahkeme kanlar Kurulu toplantısının ardın zete, radyo, televizyon, dergi, ya yapmak, devlete karşı savaşa tah ye gönderecek. Tahliye talepleri en dan 2. Kanun Hükümünde Karar yınevi ve dağıtım kanalları da ko rik, düşman devlete maddi ve ma geç 30’ar günlük sürelerle dosya name dün gece Resmi Gazete’de misyonun teklifi ve bakanın onayı li yardım, Cumhurbaşkanına su üzerinden karara bağlanacak. yayımlandı. Düzenlemeler şöyle: ile kapatılabilecek. ikast ve fiili saldırı, devletin gü Askeri alanlarda arama: As Kayyımdan sonra kapatma: Savcı yakalatabilecek: TCK’ venliğine ilişkin bilgileri temin et keri mahallerde hakim kararı, ge KHK ile cemaate aidiyeti, iltisakı da tanımlanan “Devletin Güvenli me, açıklama, siyasal ve askeri ca cikmesinde sakınca bulunuyorsa ve irtibatı olduğu iddiası ile 16 te ğine Karşı Suçlar, Anayasal Düze susluk, gizli kalması gereken bil savcının yazılı emri ile, savcının levizyon, 3 haber ajansı, 23 radyo, ne ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı gileri açıklama, uluslararası ca katılımı olmadan da arama ve el 45 gazete, 15 dergi ve 29 yayıne Suçlar”, “Millî Savunmaya Karşı susluk, yasaklanan bilgilerin ca koyma yapılabilecek. vi kapatıldı. Kapatılanlar arasında Suçlar” ve “Devlet Sırlarına Kar susluk maksadıyla temini, açık Belgelere de inceleme: Hak daha önce kayyımın yönettiği Ka şı Suçlar ve Casusluk” suçları ile lanması gibi suçlar OHAL KHK’sı kında arama işlemi uygulanan naltürk, Bugün TV, Zaman Gaze ilgili olarak gecikmesinde sakın kapsamında sıralandı. kimsenin belge ve kağıtları adli tesi, Cihan Haber Ajansı, Saman ca bulunan hallerde Cumhuriyet Yurtdışına bulunana kaçak kolluk tarafından incelenebilecek. you ve Samanyolu Haber gibi ku savcısı tarafından yakalama emri denecek: Yurtiçinde saklanan ve Gecikmesinde sakınca bulunan rumların olması dikkat çekti. düzenlenebilecek. ya yabancı ülkede bulunan şüphe hallerde konutta, işyerinde savcı Gazeteci avı sürüyorMallarınaelkonulacak:Ka Geniş suç tanımı: OHAL kap liye “kaçak” denecek. nın emri ile arama yapılabilecek. Darbe girişimi sonrasında yürütülen soruşturma kapsamında, eski Zaman gazetesi yazarları ve çalışanlarından 47 kişi hakkında gözal Aralarında Hilmi Yavuz, Şahin Alpay, Mümtaz’er Türköne’nin de bulunduğu eski Zaman gazetesi yazar ve çalışanı 47 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı, 14 kişi gözaltına alındı tı kararı verildi. İstanbul Cum huriyet Başsavcı vekili Fuzu li Aydoğdu’nun talimatıyla başlatılan operasyon kapsamında eski GÖZALTI LİSTESİ Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, Cihan Haber Ajansı’nın canlı yayın araçları ve teknik malzemelerini kiralayan şirket olan Osman Nuri Öztürk, Ali Akbulut, Bülent Keneş, Mehmet Kamış, Hüseyin Döğme, Süleyman Sargın, Veysel Ayhan, Şeref Yıl FİA’nın ortaklarından Zafer Öz maz, Mehmet Akif Afşar, Ah soy, Osman Nuri Arslan, Cuma met Metin Sekizkardeş, Alaat Kaya, Murat Avcıoğlu, FEZA Gazetecilik ortaklarından Hüseyin Turan, Cihan Medya Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Metin Sekizkardeş, eski Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Faruk Akkan, Irmak TV Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Yılmaz, Zaman ve Meydan Gazetesi Yazarı Nuriye Ural (Akman), Ahmet Turan Al Şahin Alpay si yazarı Zeki Önal’ın yaşlı ve hasta olduğu için gözaltına alınmadığı bildirildi. Savcının talimatıyla Önal’ın evinde arama yapılarak, ifadesi alındı. Polis ekipleri saat 06.00 sıralarında Şahin Alpay’ın Türköne, Twitter’dan “Hakkımda gözaltı kararı çıkmış. Güvenlik güçlerini arayıp adresimi verdim bekliyorum.” diye yazdı. Kalın da yazıyordu tin Güner, Faruk Kardıç, Metin Tamer Gökçeoğlu, Faruk Akkan, Mümtaz’er Türköne, Şahin Alpay, Sevgi Akarçeşme, Ali Ünal, Mustafa Ünal, Zeki Önal, Hilmi Yavuz, Ahmet Turan Alkan, Lalezar Sarıibrahimoğlu, Ali Bulaç, Bülent Korucu, İhsan Duran Dağı, Nuriye Ural Akman, Hamit Çiçek, Adil Gülçek, Hamit Bilici, Şenol Kahraman, Melih Kılıç, Nevzat Gü kan, Fevzi Yazıcı ve Mümtaz’er Beşiktaş’taki evine geldi. Yaklaşık Halen Cumhurbaşkanlığı ner, Mehmet Özdemir, Fevzi Ya Türköne gözaltına alındı. Şüphe 2.5 saat evinde arama yapıldıktan Sözcülüğü’nü yapan İbrahim Ka zıcı, Sedat Yetişkin, Oktay Vız lilerden Ali Bulaç, emniyete gelerek teslim oldu. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin yap Savcı bekleyemeditığıoperasyonda,Zamangazete sonra gözaltına alınan Alpay, kelepçesiz olarak polis aracına konuldu. Alpay, gazetecilerin sorusu üzerine, “Neden gözaltına alındığımı bilmiyorum” dedi. Mümtaz’er lın uzun süre Today’s Zaman’da yazmıştı. Kalın, AKP ile cemaat arasındaki kavganın patlamasının ardından yazılarına son vermişti. l İSTANBUL / Cumhuriyet vız, Abdullah Katırcıoğlu, Behçet Akyar, Murat Avcıoğlu, Yüksel Durgut, Zafer Özsoy, Cuma Kaya, Hakan Taşdelen, Osman Nuri Arslan, Ömer Karakaş. İfade vermek için savcıdan randevu alan Bülent Mumay, gözaltına alındı Darbe girişiminin ardından başlatılan ‘FETÖ/PDY soruşturması’ kapsamında, Nazlı Ilıcak, Bülent Mumay, es ki Zaman gazetesi adliye muhabi ri Büşra Erdal, eski TRT muhabiri Seyit Kılıç’ın da aralarında bulun duğu 41 gazeteci hakkında yakala ma kararı çıkarılmıştı. Asayiş Şu be Müdürlüğü ekipleri, dün sabah, listede yer alan Haşim Söylemez, Ali Akkuş ve Yakup Çetin’i de gözaltına aldı. Gözaltına alınan gaze Mumay’a destek olmak isteyen meslektaşları İstanbul Adliyesi önünde bir araya geldi. teci sayısı 19’a yükseldi. Cinayet Büro Amirliği nezarethanesinde tutulan gazetecilerin bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Hakkında gözaltı kararı çıkarılan gazeteci Mumay, dün sabah adliyeye gidip, ifade verecekti. Soruşturma savcısı ile görüşülmüş, randevu alınmıştı. Ancak, polisler önceki gün akşam Mumay’ı gözaltına aldı. Gayrettepe’deki Emniyet Müdürlüğü binasında nezarethanede tutulan Mumay’ın adliyeye ne zaman sevk edileceği henüz belli değil. Avukatı Levent Aydaş, savcıyla görüştüğünü, ‘deliller toplanıyor’ yanıtını aldığını söyledi. Aydaş, “Ancak öğrendiğimiz ka dar, Mumay’ın FETÖ/PDY yapılanmasına destek ve darbe yanlısı olmakla suçlandığını düşünüyoruz. Biz hazırladığımız yazılı savunmada, kendisinin aslında en fazla bu yapılanmayla mücadele eden, bu örgütün mağdurlarından biri olduğunu belirttik ve gerek yaptığı haberleri ve sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımları da savcılığa sunduk. Ayrıca uluslararası gazetecilik örgütleri açısından da ulusal basın açısından da ne denli önemli bir kişi olduğunu ve hiçbir şekilde bu örgütle bağlantısının olamayacağını anlattık.” Mumay’a destek olmak isteyen meslektaşları da dün Çağlayan’da ki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelerek, “Mumay sadece gazetecidir. Bülent’i bu soruşturmaya dahil etmek yalnızca soruşturmayı sulandırır” dediler. Burada konuşan Mumay’ın ağabeyi Cengiz Mumay da, “Bülent sadece gazeteciydi. Buradaki gazeteciler de buna şahittir. AKP döneminde bütün davalar sulandırıldı. Ergenekon davaları gibi, şu anda çok ciddi bir darbe girişimiyle ilgili açılan davalar da maalesef sulandırılıyor. Amaç muhaliflere gözdağıdır. Bülent’in en son ilişkilendirilebileceği bir yapıyla birlikte hareket ediyor iddiası bu davaları sulandırmaktan başka hiçbir işe ya ramayacaktır” diye konuştu. Evrensel Gazetesi Genel Ya yın Yönetmeni, Ben Gazeteciyim Platformu üyesi Fatih Polat, Mumay’ın bu süreçle ilişkilendirilmesini, işini iyi yapan gazetecilere bir gözdağı olarak yorumladıklarını belirterek, “Bu mesleğimize yönelik bir tehdittir. Arkadaşımızın arkasındayız. Somut kanıt olmadan hiçbir meslektaşımız bu sürecin mağduru olmamalıdır” dedi. Açıklamaya, Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, yazarlarımız Ayşe Yıldırım, Ceyda Karan, gazeteciler Celal Başlangıç, Banu Güven, Timur Soykan da destek verdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Nefes alamamak “Hep ağlamak istiyorum” dedi bir arkadaşım. Sizi bilmiyorum ama benim etrafımda böyle düşünen çok insan var. 15 Temmuz darbe girişimi, sadece ülke için değil, birçok vatandaş açısından kalıcı bir travma yarattı. Sahi gökyüzünden gelen her uçak sesi, artık size o korkunç geceyi hatırlatmıyor mu? Moraller bozuk, gözler yorgun, geleceğe dair karamsarlık had safhada. Yıllar önce, uzun bir gurbet döneminden sonra hayatımı Türkiye’de kurmak için güle oynaya memlekete dönen ben, şimdilerde “Ne yapalım?” diye akıl soran gençlere “Gidebiliyorsanız bir süre gidin” derken yakalıyorum kendimi. Ne hazin. Kuşkusuz günde 35 defa “Allah korumuş; iyi ki bu darbe olmamış” dedirten yeni bir haber geliyor önümüze. Darbe gerçekleşseydi, çok kanlı, çok vahşi olur, ülkeyi yerle bir ederdi. Hele de darbeci kafasının 12 Eylül’den beri değişmemiş olduğunu, darbecilerin Türkiye’yi yeniden tanzim etme niyetinin bugünün şartlarında iç savaş anlamına geldiğini düşünürseniz, nasıl büyük bir felaket atlattığımız ortada. Ama gel gör ki, “Verilmiş sadakamız varmış. En azından darbe olmadı” diye neşelenmek mümkün değil. Türkiye hâlâ ağır sorunlarla karşı karşıya. Gelecek hâlâ karanlık. Bırakın iyimserliği, hayatı normalleştirmek bile şu aşamada zor gözüküyor. Çoğumuz bu toz duman arasında, gerçekle asparagası, doğruyla yanlışı, darbeyle devleti nasıl ayırt edebileceğimizi tam çözebilmiş değiliz. Televizyonlara çıkan herkes, bu talihsiz olayın “yeni” bir Türkiye inşa etmek için fırsat olacağını, devlette “liyakatin” esas alınması gerektiğini söylüyor. Şahane. Ama mesele şu: “Devlet” denilen ve anlamsız yere kutsanan bu yapıyla ilgili kanaatimiz zaten o kadar olumsuz ki artık, artık böyle bir restorasyonun olabileceğine dahi inanmakta dahi zorluk çekiyoruz. Sahi, devleti kurtardığımızda ne olacak? Bu devlet, ben kendimi bildim bileli muhafazakâr erkeklerin uğruna birbirlerinin gözlerini oyduğu tuhaf bir yer. Kerameti kendinden menkul. Onlarca özel plaka, üniforma, gereksiz ayrıcalıklar. Dar kafalar, sert mizaçlar. Devlet deyince sizin aklınıza başka ne geliyor? Bu devlet, cemaat tarafından ele geçirilmeden önce de beni seven, anlayan, önümü açan bir devlet değildi ki! Türkiye’de devlet, hep “ceberut” olmakla anıldı. 100 yıl önce Ermeni aydınları, 50 yıl önce komünistleri, 20 yıl önce İslamcıları, 5 yıl önce laik muhalifleri evlerinden toplayıp götürdü. Nâzım Hikmet de barınamadı buralarda, Ahmet Kaya da. Şimdi Gülen taraftarlarını derdest edip devletten atınca, bir anda daha mı yaşanır bir ülke yaratacağız? Sanmıyorum. Meselemiz, çok daha derin. Onlar gitsin, bunlar gelsin olayı değil. Devlet ve birey arasındaki dengesiz güç ilişkisi. Meselemiz, sahibi kim olursa olsun, devletin çatısının yanlış çatılmış olması. Tarihin yanlış yazımı. Mesele, birey olarak var olamamak. Özgür olamamak. Yasakları şiar edinmiş bir yapıdan demokrasi çıkarmaya çalışmaya çalışmak. Peki cemaati temizlediğimizde bütün bunlar değişecek mi? ‘Hainler Mezarlığı’na GİRİŞ YASAK Tuzla’da darbecilerin gömüleceği mezarlığa mahalleliler de tepkili SEYHAN AVŞAR Darbe girişiminin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın darbe girişiminde bulunanların defnedilmesi için “Vatan Hainleri Mezarlığı” kurulsun önerisi kısa bir süre içerisinde gerçekleştirildi. “Hainler Mezarlığı” tabelası asılan mezarlığa ilk defnedilen ise Acıbadem Mahalle muhtarını öldüren Yüzbaşı Mehmet Karabekir oldu. Hainler Mezarlığı’nın yolunu tutarken İstanbul’un merkezine 45 kilometre uzaklıkta olan mezarlığın Tuzla Tepeören’in çok uzağında olduğunu görüyoruz. Uzun bir yolculuktan sonra Tuzla Belediyesi’nin Hayvan Barınağı’nın olduğu noktaya varıyoruz. İşçiler mezarlığın barınakların bulunduğu yerin daha ilerisinde olduğunu söylüyor. Yeniden aracımızla yola koyuluyoruz. Bu defa mezarlığa girmenin yasak olduğunu öğreniyoruz. İlk kez girilmesi yasak bir mezar lık ile karşılaşmanın şaşkınlığını yaşıyoruz. Yetkililer ile konuşup mezarlığa girmeyi başarıyoruz. Yaklaşık olarak yüz kişi defnedilebilecek bir alanda “Hainler Mezarlığı” tabelasıyla karşılaşıyoruz. Her yer kayalık, toprağın az olduğu bir mezarlık burası. Defnedilenler kanlı bir darbe girişiminin suçluları bile olsa, bu mezarlığı kabullenmek mümkün değil. Yüzbaşı Karabekir’in mezarının başına gidiyorum. Mezar demeye bin şahit lazım. Üzerine kaya parçaları atılmış, bir taş yığını. Dikkatimi boş mezarlar çekiyor. Bir inşaat işçisi, ‘Bunlar gelecek olan hainler için, önceden açıldı’ diyor. Tepeören Mahallesi Muhtarı Erdoğan Karacada bu durumdan müstarip. Karaca, “Mahalle sakinlerinden şikâyetler gelmeye başladı. İleriki günlerde mahalleli daha büyük bir tepki gösterecektir. Bize sorsalardı, böyle bir mezarlık istemezdik, ama devlet sormadan yaptı” diyerek sitem ediyor. ‘İSLAMIN RUHUNA TERS’ Hainler Mezarlığı uygulamasına tepki gösteren ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, “Bunun İslam tarihinde herhangi bir örneği yoktur. İslamın ruhuna da terstir. Vatan Hainleri Mezarlığı uygulaması kaldırılmalı” dedi. Eliaçık, “İslamiyetin ruhuna tamamen terstir. İslam tarihinde herhangi bir örneği de yoktur. İslam tarihi boyunca yığınla savaş oldu. Üzücü acı veren kanlı olaylar yaşandı. Her iki taraf da Müslüman olduğunu söylüyordu ama birbirlerini acıma sızca katlettiler. Fakat ben hiçbirinde adını hainler mezarlığı diye koyup oraya cenaze namazını kılmadan defnedip gelenin geçenin görmesi için de oraya bir levha asıldığını görmedim. İslamın ruhuna da terstir çünkü ölenin üzerinden kılıç ve sorgu kalkar. Ölene soru sorulmaz. İşkence yapılmaz, eziyet edilmez. Ailesine teslim edilir. İnançları gereği neyse o yapılarak son görev yerine getirilir. Normal mezarlığa götürülüp defnedilir” dedi. C MY B