14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA İsviçre havadan para istemedi İsviçre’de çalışan ya da çalışmayan her vatandaşa ayda 2500 İsviçre Frangı (7450 TL) maaş bağlama referandumundan “Hayır” çıktı. İlk sonuçlara göre öneri yüzde 78 oyla reddedildi. Hükümet ve muhalefet halka öneriyi reddetme çağrısı yapmıştı. Koalisyon kara listede Birleşmiş Milletler’in yayımladığı raporda, S. Arabistan öncülüğündeki koalisyonun, Yemen’de binlerce çocuğu öldürdüğü için “kara listeye” alındığı açıklandı. Ülkede binlerce çocuk mülteci kamplarında yaşıyor. Pazartesi 6 Haziran 2016 [email protected] TASARIM: İLKNUR FİLİZ PAZARLIĞA DEVAM 7 Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşması’nı askıya aldığı yönündeki iddiaları Batılı kaynaklar henüz doğrulamıyor. Ancak Ankara, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişikliğe kapıyı araladı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın na kadar askıya aldığı iddialarını ise Batılı kaynaklar doğrulamadı. Pa Almanya Başbakanı zar günü itibarıyla elle Angela Merkel’le yap rine bu konuda bir ev tığı görüşmeyle yeniden ivme kazanan DUYGU GÜVENÇ rak geçmediğini belirten kaynaklar GKA çer BrükselAnkara pa çevesinde, 1000 kadar zarlığında gözler Te kişinin Yunanistan’dan rörle Mücadele Kanunu’nun Türkiye’ye gönderildiğine de (TMK) 6 ve 7. maddelerine çev işaret etti. rildi. Ankara bu maddelerde Merkel Erdoğan görüşme ki değişiklikleri konuşmaya sinin ardından önce Dışişleri başlarken, Avrupa Birliği (AB) Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ekim ayına mutabakatın uygu AB Komiseri Johannes Hahn lanmasını bekliyor. ile yaptığı görüşme ile baş ‘1000 kişi gönderildi’ layan teknik görüşmeler daha sonra yeni AB Bakanı Ömer Türkiye’nin Geri Kabul Çelik’in Brüksel ziyareti ile iv Anlaşması’nı (GKA) vize ser me kazandı. Son olarak da geç bestisinde mutabakat sağlana tiğimiz hafta Ankara, AB Ko misyonu Türkiye Direktörü Simon Mordue’yu ağırladı. Edinilen bilgilere göre, AB heyeti görüşmelerden umutlu ayrıldı ve mutabakatın ekim ayına yetiştirilebileceğini Brüksel’e iletti. n TMK: Görüşmelerde Türkiye’nin yerine getirmesi beklenen 5 kriter çerçevesinde en önemlisini oluşturan TMK de ele alındı. AB heyeti, Türkiye’ye TMK’nin ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü ile ilgili olan 6 ve 7. maddelerinin mümkünse kanundan çıkarılmasını ya da bu maddelerin uygulanmasının “frenlenmesini” istedi. Kaynaklar, başta akademisyenler ve gazetecilerin bu 2 maddeyle tutuklandığını anımsattı. Yetkili, görüş melerde daha pozitif bir atmosfer olduğunu ama henüz Brüksel ile terörle mücadele anlaşmasında değişiklik yapılması için mutabakat sağlanmadığını belirterek, görüşmelerin süreceğine işaret etti. n Yolsuzluk: GRECO’yla ilgili Türkiye’nin yerine getirmesi gereken adımlar da Direktör Simon Mordue ile görüşmelerde ele alındı. Türk tarafı, AB heyetine, “Avrupa ülkelerinin şeffaf olamadığı şeylerde Türkiye’den şeffaf olması beklenemez” görüşünü dile getirdi. Buna karşılık AB heyeti, Türkiye’nin yolsuzlukla mücadele için daha fazla adım atması gerektiğini ve özellikle etik kanunu ve partilerin finansmanı konusunda adım beklendiğini anımsattı. n Kişisel veriler: AB heye ti, kişisel verilerin korunması kanununun da AB normlarıyla uyumlu olmadığını, mevcut yasaların da yeterince uygulanmadığını Türkiyeye iletti. n İkinci rapor: AB Komisyonu, GKA’da gelinen aşamaya dair 2. raporunu ise 15 Haziran’da sunacak. Komisyonun bu raporda da olumlu bir dil benimsemesi beklenirken, özellikle Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile ilgili çekincelerinin hâlâ ağır bastığına işaret edildi. Kaynaklar, komisyondan çıkacak raporla ilgili belirsizliklerin 15 Haziran’a kadar giderilemeyeceğini dile getirdi. FRANSA Kaddafi yardımı doğruymuş Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Mediapart haber sitesine açtığı “sahte belge” davasını kaybetti. Mediapart, Sarkozy’nin 2007 seçimlerinde Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’den 50 milyon Avro para aldığını iddia etmişti. Mahkeme habere kanıt olarak yayımlanan belgenin doğru olduğuna karar verdi. BRİTANYA Yüzde 43 ‘kalalım’ diyor Britanya 23 Haziran’da Avrupa Birliği’nden çıkma kararının oylanacağı referanduma hazırlanırken son anketler başa baş bir tablo çiziyor. Opinium araştırma şirketinin anketine göre halkın yüzde 43’ü ‘kalma’ taraftarı, yüzde 41’i ise AB’den çıkma yönünde oy kullanacak. Yüzde 16 ise kararsız ya da kararını açıklamak istemiyor. IŞİD Köstebek paranoyası ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin son aylarda IŞİD’in üst düzey yönetiminden çeşitli isimleri başarılı şekilde hedef alan operasyonları örgüt içinde paranoya başlattı. AP’nin haberine göre sadece bir komutanın hedef alınmasından sonra 38 militan casus oldukları şüphesiyle öldürüldü, onlarcası hapsedildi ya da örgütten kaçtı. İTALYA Roma’ya kadın başkan geliyor İtalya’da dün yapılan yerel seçimlerde Avrupa çapındaki düzen karşıtı partilerin İtalya ayağını oluşturan “5 Yıldız Hareketi”nin önemli kazanımlar elde etmesi bekleniyordu. Başkent Roma’da hareketin adayı Virginia Raggi’nin birinci çıkacağı tahmin ediliyordu. Raggi, kazanırsa başkentin ilk kadın belediye başkanı olacak. KANADA Milli marşa cinsiyet ayarı Eşitlikçi politikalarıyla dünyaya örnek olan Kanada şimdi de milli marşlarındaki cinsiyetçi ifadeleri ayıklıyor. Meclise sunulan yeni tasarıda ülke 2017 yılında 150’nci yaşını kutlarken marştaki “erkek evlatlar” gibi ifadelerin kaldırılması öneriliyor. Muhafazakârlar daha fazla değişikliğin önünü açacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor. Irkçılıkta bir marka Donald Trump ABD’de Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, yine Latinler, siyahlar ve Müslümanlarla ilgili açıklamalarıyla gündeme oturdu ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’nin tek adayı konumuna gelen Donald Trump ırkçı söylemde çığır açmaya devam ediyor. Trump Üniversitesi’nin yolsuzlukları hakkındaki davada Washington Post gazetesinin bilgilenme talebi üzerine gizli belgeleri açıklayan federal yargıcı hafta boyu hedef tahtasına oturtan Trump önceki gün CNN’de sunucu Jack Tapper’ın programına katıldı. 23 kez sordu Tapper önce, federal yargıç Gonzalo Curiel’i “Onu incelesinler. O benden nefret eden bir Meksikalı. Yaptığı tam bir rezillik. Başkan olup dava açarsam müthiş olmaz mı” diye tehdit eden Trump’ı “(Demokrat aday) Hillary Clinton, federal bir yargıca ırkçı saldırı yaptığınızı söylüyor” diye yokladı. Meksika sınırına duvar inşa etmekte kararlı olduğunu tekrarlayan Trump “Bence yargıç Latin kökenli olduğu için bana adaletli davranmıyor” dedi. “Yani Meksika kökenli bir yargıç sizinle ilgili hiçbir davaya bakamaz mı” diye sıkıştıran Tapper, bu soruyu 23 ayrı şekilde sormak zorunda kaldı. Trump sonunda “Irkı yüzünden işini yapamaz diyorsanız, bu, ırkçılığın tarifi olmaz mı” sorusuna “Hayır, kesinlikle olmaz” yanıtını verdi. ‘Afro Amerikalım’ Trump, cuma günü California eyaletinin Fresno kentinde düzenlediği mitingde ise siyahların kendisini desteklediğini iddia ederken ön sıralardan siyah bir takipçiyi göstererek “Oradaki benim Afro Amerikalıma bakın” dedi. Trump’ın bu ifadeleri de siyahlar arasında büyük tepki çekti. Patlata patlata gidiyorlar IŞİD Suriye’de Fırat Nehri üzerindeki köprüleri havaya uçuruyor. Bu yüzden SDG çok sayıda silah ve savaşçıyı nehirden yüzer köprü ve feribotlarla karşıya geçiriyor. Muhammed Ali açıklamasına tepki Trump, şahsen tanıdığı siyah ve Müslüman boksör Muhammed Ali’nin ölümünün ardından “Müthiş herifti, çok cömertti, muhteşem bir şairdi, çeşitliliği ondan öğrendim” gibi övgüler düzdü. Bunun üzerine sosyal medyada binlerce kişi Trump’a Müslümanların ülkeye girmesini yasaklamak istediğini hatırlatarak hesap sordu. Trump, Ali’nin aralıkta yayımladığı bir mesajda “İslamı kendi gündemlerini ilerletmek için kullananlar pek çok kişiyi İslamı öğrenmekten soğuttular” sözüyle kendisini kastettiğini ise reddetti. Donald Trump’ın 2 Haziran’da San Jose kentinde düzenlediği miting öncesinde Latin kökenli vatandaşlar “Kahverengi ve gururlu” yazan pankartlar açmıştı. Drudge’dan Clinton’a yeni darbe ABD’nin es ki başkanı Bill Clinton’un Mo nica Lewinsky ile ilişkisini or taya çıkaran internet sitesi Clinton Drudge Report, bu kez Hillary Clinton’ın başkan adaylığını baltalamak için harekete geç ti. Sitenin kurucusu ve editö rü Matt Durdge, bugünden iti baren Clinton çifti ile ilgili 28 Haziran’da yayımlanacak bir kitaptan parçalar yayımlaya cak. Bill Clinton başkanlığın da Oval Ofis’in önünde bekle mekle yükümlü eski gizli ser vis mensubu Gary Byrne, “Cri sis of character” (Karakter Kri zi) isimli kitabında ikilinin iliş kisine dair skandal açıklama lar yapmayı vaat ediyor. Ebu Leyla ABD’den Mınbıc’lı komutana taziye ABD destekli YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bir koldan IŞİD’in başkenti Rakka’ya diğer koldan Mınbıc’a saldırıyor. Türkiye sınırı yakınındaki IŞİD’in “Avrupa kapısı” olarak görülen Mınbıc’ı kurtarmak için Fırat Nehri’nin batısına geçen SDG, IŞİD için stratejik önemi olan Til Um Serrac Tepesi’ni alarak Mınbıc Rakka karayolunu kesti. “Çok korunaklı” diye nitele nen Til Um Serrac Tepesi’nde IŞİD lideri Ebubekir el Bağdadi’nin komutanlarıyla zaman zaman toplantılar düzenlediği iddia ediliyordu. 5 kilometre kaldı Yerel Arap savaşçılardan oluşan Mınbıc Askeri Meclisi ile birlikte hareket eden SDG, hızla 1520 km ilerleme kaydederek, Mınbıc kent merkezine 57 km yaklaştı. Ancak bu savaşta önemli bir kayıp verildi. Mınbıc Askeri Meclis üyesi Faysal Ebu Leyla, IŞİD topçu saldırısında kafasından ağır yaralanarak hayatını kaybetti. Şems ElŞemal Taburu Komutanı Faysal Ebu Leyla, Rojava’da da IŞİD’e karşı savaşmış ve Kobane’nin kurtarılmasına yer alıp yedi kez yaralanmıştı. Başsağlığı mesajı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) saflarında savaşan Fay sal Ebu Layla’nın ölümü üzerine, ABD Başkanı Obama’nın IŞİD’e karşı savaşan uluslararası koalisyondaki özel temsilcisi Brett McGurk, kişisel Twitter hesabından başsağlığı mesajı yayımladı. McGurk, “Dualarımız, memleketi Mınbıc’ı IŞİD teröristlerinden kurtarmak için gerçekleştirilen operasyonda hayatını kaybeden komutan Ebu Leyla ile birlikte” diye yazdı. Merkel’in sabır taşı çatladı Türkiye dış politikasının ‘ideoloğundan arındırılmasından’ sonra ‘pragmatik reisle’ değişiklik heveslisi ‘naif yüreklere’ gülüp geçebiliriz. Epeydir siyasal İslamcı hareket ve odağındaki şahsiyetin izlediği rota, siyasi, ekonomik ve güvenlik açısından memleket ahalisinin ‘hayrına’ işlememekteyken; en azından şu soruları yöneltmeli: ‘Değişiklik kim tarafından yapılabilir?’ ‘Hangi yönde ve nasıl?’, ‘Türkiye’ye maliyetleri nedir?’ Bu kilit sorular olmadan ancak ‘hanımlar gününde kahve falı’ açarsınız. HHH Can sıkıcı hakikatlerimiz ‘dost sayısını artırıp düşman sayısını azaltma’ söylemi yahut ‘kaçargöçer heyetlerle’ olmayacağını göze sokuyor. Sonuncusu Almanya parlamentosunun geçen hafta ‘Ermeni soykırımı’ bahsinde iktidarı ve muhalefetiyle yaptığı siyasi deklarasyon. Kararın bağlayıcılığı yok. Sorun neyin sembolü olduğu ve zamanlaması... Bir siyasi tutumun haklılığı/haksızlığı ayrı tartışma. Başka ülkelerden benzeri örnekler mevcutken Türkiye için ağır yanı, bunu ‘soykırım’ kavramının baş müsebbibi olan ülkenin yapması. Fakat kanımca Alman İmparatorluğu’nun ‘günahlarına’ da kısmen değinen metin, Alman siyasilerin ne ‘soykırımla hesaplaşma’ ne de ‘Ermenistan sempatisiyle’ alakalı. Yani metinde ‘biricik’ diye niteledikleri Yahudi soykırımına imza atmış Almanların, ‘delikanlı ol ciğerimi ye’ tabirimizle ilgilenmediği aşikâr. Dolayısıyla tercüme çabaları beyhude. Tıpkı ‘vay alçaklar, Hitler’in torunları’ infiali gibi... HHH Merkel’in tutumu bizatihi ispatı. Alman şansölyesi oylama öncesi Ankara’daki şahsa telefon açmış olsa ne yazar! Sözcüsü Christiane Wirtz aracılığıyla lideri olduğu Hıristiyan Demokratlar’la hemfikir olduğunu âleme cihana ilan etti. Parlamento grubundaki prova oylamada lehte oy kullandığını da duyurdu. Dolayısıyla oylamaya katılıp katılmamasının önemi yok. Merkel benzeri tasarıları engellemişken bugün niye böyle oldu? Sığınmacı kriziyle köşeye sıkışmıştıysa, Avrupa’da tüm eleştirilere rağmen Türkiye’ye taviz vermekteyse, ‘Asıl AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı varsa’, niye? Geçen haftaki yazımda mevzuya “Kapıları açarız sığınmacıları salarız” şantajının sonu yok sanılıyor. “Var” demiştim. Bu oylamayı, ilk tezahüre yazın. HHH Merkel son bir senedir ‘Alman sabrıyla’ hareket etti. Ankara’nın yandaş medya üzerinden saldırılarını görmezden geldi. Türkiye’deki otoriter yönelime ses edilmedi. 1 Kasım seçimi öncesi İlerleme Raporu ertelendi, Erdoğan’a ‘prens muamelesi’ yapıldı, mizah krizinde ‘boyun eğildi’. Bu oylama ise ‘sabrın sonuna gelindiğinin’ işareti. ‘Şark kurnazlığına’ karşı ‘hesabını kitabını yapan Alman aklı’. İzlediği siyaset ve retorikle kendi elini kolunu bağlayan Ankara. HHH Ahlaksızca kullanılan bir koz şimdiden Yunan adalarındaki sığınmacıların açtığı davalarla AİHM’lik. Türkiye’nin 13.4 milyar dolarla bir numaralı ticaret ortağını cezalandırması imkânsız. Rus turistler yitirilmişken teşviklerle yarı yarıya gösterilen turizme bir de Alman darbesi faciaya yol açar. Türkiye’nin NATO üyeliğini bile tartıştıklarını Amerikalı üst düzey yetkililerden öğrendiğimiz Avrupalılar, icabında Gümrük Birliği’ni sorgular. Ya inatlaşma, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşlarıyla yıldızları parlayan PYD üzerinden PKK ‘kartını kullanmaya’ varırsa... Kıssadan hisse. İdeolojik körlükle arapsaçı yapılmış bir dış politikanın kalan tek ayağı sallantıda. Köklü değişiklik olmadan nafile. Bunu da tek silahı ‘asabi retoriği’ olanlar yapamaz. ‘Diktatör Merkel’ Almanya’da sığınmacı düşmanlığından beslenen popülist ırkçı Alternative für Deutschland (AfD) partisi kurucularından Alexander Gauland, Almanya Başbakanı Angela Merkel için “diktatör” ifadesini kullandı. Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung’a konuşan Gauland, neoNazi Ulusal Demokrat Parti’nin (NPD) sloganı “Bugün hoşgörülü olursak yarın ülkemizde yabancı olacağız” sloganına atıfta bulunarak Merkel’in Alman halkının yerine “göçmenleri geçirmeye çalıştığını” iddia etti. Gauland, daha önce de Almanya Milli Takımı’ndaki yabancı kökenli futbolcuları hedef alan açıklamalarıyla tepki toplamıştı. Merkel C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle